Boyacı Çocuk
Arkadaşım ve çocuğuyla birlikte yarı kalabalık bir sokakta yürüyoruz hızlı hızlı..Arkamızdan cılız bir ses duyuldu:
''Birşey söyleyebilir miyim..?''
Ses öyle cılızdı ki,bir kaç saniye boyunca algılayamadık ikimiz de ve sonrasında aynı anda sese doğru döndük.
Ses tekrar:
''Karnım aç...''
Tepemden aşağı kaynar sular dökülür gibi oldu ve içime de..İkinci defa bunu hissettirense arkadaşımın yerli yerinde hazırcevaplığı oldu:
''Benim de aç!!''Ve sinirli bir şekilde hızla dönüp yoluna devam etti.
Esmerce,düzgün görünüşlü bir çocuktu belki 10-12 yaşlarındaydı,boynunda boya sandığı,bir elinde boya fırçası vardı.Dilim tutulmuş gibi kararsız bir şekilde,gayri ihtiyari arkadaşımın arkasından yürürken aynı ses sürekli beynimde çınlıyordu arka arkaya; öyle bir tonlaması vardı ki,öyle masumca,öyle çocukça bir tını vardı ki sesinde:
''Karnım aç...''
Tamamen çocukçaydı..
Bu ilk vuruluşum değildi,ona arkamı dönüp giderken(umursamadan) içime bir yangının düşmesi ilk değildi,ama bir başkaydı.Sanki evladımı yahut kardeşimi bırakmıştım,yüz üstü,gururunu inciterek,aç bilaç..en fenası reddederek,iterek..
Bu ikilemde hep kaldım,arkadaşım haklıydı,istismarcılar,duygu sömürücüler çok ama çok fazla..ama o sadece bir çocuktu..Üstelik boya sandığıyla çalışmaya çalışan,belki de sabahtan beri parasıyla karnını doyurabileceği tek bir müşterisi bile olmayıp,doğal olarak ikindinin dördünde kebapçının önünde midesinin baskısına dayanamayarak böyle bir yola başvuran bir çocukcağızdı,kim bilebilir..
Velev ki istismarcı olsun..yine de sadece bir çocuktu..
Arkadaşım sinirle hala söylenirken saniyeler içinde kesin kararımı verip arkama döndüm,ama malesef çocuk anında kaybolmuştu..
7 Yorum
Önerilen Yorumlar