made in turkey! tarafından postalanan herşey
-
ErBaY....
Hiç umut yoktu sende, o yüzden vazgeçilmezdin, vazgeçilmezimdin... erbay'ım cigerim sana gelsin cezmi ersöz'ün bu güzel şiiri...........
-
***
Çok merak ediyorum kendimi, Başıma birşey mi geldi? Öldüm mü, kaldım mı? Hiçbir haber yok kendimden…
-
.....
Seziyorum ki kaçacaksın… Yalvaramam koşamam, Ama sesini bırak bende. Biliyorum ki kopacaksın. Tutamam saçlarından. Ama kokunu bırak bende, Anlıyorum ki ayrılacaksın. Çok yıkkınım yıkılamam. Ama rengini bırak bende. Duyumsuyorum ki yiteceksin, En büyük acım olacak, Ama ısını bırak bende. Ayrımsıyorum ki unutacaksın, Acı kurşun bir okyanus, Ama tadını bırak bende. Nasıl olsa gideceksin, Hakkım yok durdurmaya, Ama kendini bırak bende
-
kedi.....
made in turkey! şurada yorum gönderdi made in turkey!'nın blog başlığı içinde made in turkey!'s Blogof ya bende seni çok özledim........
-
özLEtiyOr
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları Tarih de kekemeleşiyor bazen Ki o zaman aşktır tek bilici Aşksa yürümek gibi bir şey Duyabilmek kuşların gelişini Anısı bizsek eğer bu kentin Unuttuğu türküler bizsek Acıyı rehin bırakıp bir güle Anımsatmalıyız bunları bir bir Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun Ahmet Telli
-
sewmek
Saçak altına sığınmış, göçmen kuşun, kar tanecikleri arasında, düşen beyaz tüyünü de, görebilmek. İşte, sevmek...
-
Sibelce
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. Elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, tartışmalarda bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yasamama, bilincimi sana yönlendirmeme, kelimelerin yetersiz oluşuna, vesaireye vesaireye.. İnadıma öfkeleniyorsun. Seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. Bu da “aşk” işte! Bu da entrika! Bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği kilitlenmenin başka bir çeşidi! Peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! Dur, dur, bağırma, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidisinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. Yaralandım. Bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. Çığırından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. Bir gerçek aramıyorum felakete. Bir bahane göremiyorum yalnızlığımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. Ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. Ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. Eğer hissediyorsan, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir küçük çocuk sevdim sende. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. Az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmak uçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken; Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımvakana bi daha bak bu ey bi bakış olmamış........ oy hayatım canım cigerim hediye ettiğin şiir çok düzel.......evet haklı demiş yazar bir tek aşk var ruhumuzda....gerisi boş....... ben yokken pek bi kalabalık olmuş beaa burası......baksanıza online durumuna.......bide epeyce arkadaşın doğum günüymüş bugün....., 374 misafir, 23 üye, 3 gizli üye http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showuser=7592 made iturkey!, MaNGa, LeylaM, sardunyam, ERBAY, yumote, aslan34, sarıgöl, sedelina, darkblue20, EreN, H@Y€LP€R€$T, la_bohéme, dinazor, Tengeriinboşig, ipek, cerenimo332, alibaran05, karbeyaz, 16yıldız, Admin, modernjames, politika Doğum Günü Olan Kullanıcılar 6 üye bugün doğum gününü kutluyor! üretim-kontrol-depo elm-ofisboy(26), sahrap(30), spider-man(22), huan(20), TRİDENT(31), sahra_(22) mutlu yıllar arkadaşlar.........
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımaman aman benide merak etmişler.......ya canlarım cigerlerim sormayın eskisi kadar bilgisayara bakamıyorum yaşlılık mı dersiniz ne dersiniz bilmem ,ben gözlerim alerji oldu diyorum.... işler yoğun olduğu için bakamıyorum aslında msn açsam bile yazacak zamanım yok.......ama ne olursa olsun burası benim ilkgöz ağrım asla vazgeçmem iki elim kanda olsa yine gelirim..... canım aysumum çok sağol uğradığın için.....herzaman beklerim ama eli boş gelmeyin yahu bi keke neyim yapında ole gelin... bu ses jön içindir kimse sahiplenmesin....ssss seeeeessssss.............. kırlangıçım sende kendine ey bak olur mu...... allah seni ne diyim erbay...kocaya kaçmak nerden çıktı..... get yanaş be hayatım anlat içinden geçenleri......anasını satam arkandayım........
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımoy oy yerim seni...................bende seni çok özlüyorum......................
-
Sibelce
AŞK BİTTİ Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibi Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi Bitti. Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da.. Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim Belki bir yağmur yağar akşama doğru Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım Aşk da bitti diyordu ya bir şair Aşk bitti işte tam da öyle.. Ahmet TELLİ
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımbenü baluklara yar etmez misin........... oo kırlangıç seni buralarda görmek ne hoş.......walla seni gördüm daha iyi oldum hele bugün çoook daha iyiyim.....sen nasılsın nerelerdesin....... jön'üm benim........
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımatun beni denizlere.......
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımgelmeyi istiyorum da pek mümkün olmuyor.........
-
Sibelce
çok güzel bir paylamış hayatım yüreğine sağlık............
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımKabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna sewgili jön mükemmel bir şiir seçimi yapmışsın alnından öpüyorum seni......... sayman ;ister kurt olurum ,ister kuzu ,isterse elmaya bıçak saplayan alla alla........ne kıskanıyorsun ki.... sen elmayı sewiyorsun diye elmada seni sewmek zorunda değilya..... sewgili aysum...:işler yoğun olduğu için eskisi kadar zaman ayıramıyorum buraya ama biliyorum ki ewimin kapıları bana her zaman açık...o yüzden çok özlediğim zaman geliyorum ziyaret ediyorum ve hayatıma kaldığım yerden dewam ediyorum......beni merak etmiş olman inan çok hoşuma gitti sağol..... aman erbayım beni zaten kimse rahatsız edemez ki......
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım"alnımda ki bıçak yarası senin yüzünden ..... ben seni nasıl unuturum vesikalı yarim ....."
-
Sibelce
Kim Olduğunu Bilmediğim Birine... Karşılıksız aşkının zehrini taşıyordu bana Kokusu sinmişti inatçı ruhuma, kitalarıma, ellerime... Öyle çok öpüşürdük ki, Ağzının tadıyla yerdim yemeklerimi... Öylesine inanıyordu ki dünyadaki son aşkla beni sevdiğine, Bir gün ansızın korkunç bir özlem duymaya başlamıştım Kim olduğunu bilmediğim birine... Şimdi ağzımda karşılıksız aşkın o aç tadı... Karşımda o... Yine hüzünlü, yine yenik... Ama eşitiz artık, Damarlarımızda karşılıkız aşkın o zehirli kanı...
-
Forumdaki Ünvanlar Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?
çok mu önemli attığımız postların sayısı ............ bunlarla aldığımız sıfatlar.................... güzel paylaşımlar yapabiliyorsak ne mutlu bize gerisi boş....... saygılar.........
-
ŞŞŞŞŞŞ BAK Bİİİİ
made in turkey! şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım"alnımda ter boncuk boncuk.... ben üşüyorum güzel....."
-
Sibelce
canım HaYaT'ım sana gelsin bu........ GüZeL'e Nasıl da güzel çalıyor ulan bu herif kemanı....... Çay da soğumuş. Isıtsam mı? Niye bitti ki bu rakı?... Başım dönse ya, midem bulansa bile razıyım.... Boğazım ağrıyor. Sigarayı mı değiştirmeli, bırakmalı mı yoksa?.... Nasıldı bunun sözleri? “Sevdim bir genç kadını....” ya sonrası?.... Bunaldım... İyi de çıkaracak bir şey kalmadı ki üstümde... Duşun altına giriversem bari... Ilık ılık akıverse... Yumuşacık, tertemiz... Ama daha demin kurulandım, saçlarım bile kurumadı henüz... Kenan mı çok seviyor Günsel’i , Günsel mi çok seviyor Kenan’ı?.......................................... ............................... Kaset bitti.... Çay soğudu.... Ben hala ayığım. Yetmedi ki iki kadeh.... Lanet olsun!.. Olmuyor, bir türlü veremiyorum kendimi... Yazmayı denedim, kelimeler kaçtı; iki tek attım, rakı bitti. Çay demledim... Tek başıma tango yaptım. Bir Gün Tek Başına’yı okudum, okumaya daldım. Şiir okudum... Türkü söyledim... Kovamadım seni!... YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM!.. TUTUP ŞAP DİYE ÖPMELİYDİM O KÜÇÜCÜK AĞZINDAN, AVUÇLARIMA ALIP YUVARLACIK YÜZÜNÜ... YA İTELEYİP TERSLERDİN YA DA ................. Salı günü miting var, şiir ezberlemeliyim. Koca okula ayıp olur elde kağıt şiir okursam. Sonar yazmalıyım biraz. Ama cümleler benden kaçıyor. Aklımdasın... Telefonum da açık arada bir dıtlıyor. Doğu, çocukları ayaklandırmış. Üstü kapalı teselli cümleleri sıralanıyor ardı ardına. Karşımda Güney... Yatırmış başını omzuma, çay içiyor. Dolanma be Zafer öyle deli dana gibi. Az sonra çıkar gelir alt katta ki manya karı. “Hayırdır oğlum? Apartmanı mı yıkmaya çalışıyordun?” Hadi oradan diyemem ki... Aklıma Murathan’ın öyküsü geliyor. Boyacıköy’de Kanlı Bir Aşk Cinayeti” Film yapacaktım güya. Senaryosunu nereye koydum ki?.. “Adam durakta otobüs bekler. Gelin arabası gelir, duru durağın karşısındaki lokantanın önünde. Gelin, damat, üç de adam inerler arabadan, girerler lokantaya. Adam geline bakar, bir süre sonra da gelinin gözleri kilitlenir adama. Yemek biter. Gelin, damat ve adamlar kalkarlar. Adam duraktan çıkıp, gelinin yanına gelir. Elini tutar; “Seni seviyorum.” der. Gözleri açıktır, ama ıslak. Sonun başlangıcı gibidir gözleri. Tekrar eder; “Seni seviyorum... N’olur gitme...” Gelin adama bakar, sonun başlangıcını görmüştür o da... Gülümser yine de... Yine de iki damla yaş süzülür gözlerinden yanaklarına, kimseler görmez.Adama döner. daha bir sıkar, elini sıkan adamın elini. “Çok geç!” der, “Çok geç kaldın. ben de seni seviyorum ama geç kaldın.” Bu diyalog kimine göre uzun, kimine göreyse kısacık sürer. Adam elini redingotunun cebine sokar. Bir silah çıkarır. Bir gül uzatır gibi doğrultur geline. “Seni seviyorum.” der, “Seni çok seviyorum. N’olur gitme...” Gelin gülümser. Sonun da sonu gelmiştir. “Geç kaldın.” der, “Çok geç kaldın...” Adam tetiği çeker... Bu benim özetim. Öykünün aslı çok daha uzun. Benim senaryom daha farklı. İstersen anlatırım. Bir de şiiri var Murathan’ın, “Yalnız Bir Opera”. Orada der ki: “Ne sen dönebilirsin bana, ne de ben kapıyı açabilirim sana...” Sen de kapılardan bahsettin bu gün. Aralık bıraktığın kapı var ya, o kapı işte. Sadece seyredebiliriz birbirimizi. Ben o kapıdan geçemeyecek kadar büyüdüm. Ne sen gelebilirsin bu yana, ne de ben geçebilirim öte yana... Ben de bir masaldan, bir diyalog anlattım sana bu gün. Ne kavuşması mümkündür, ne de ayrılması... Sen de onayladın. YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM!.. TUTUP ELİNİ, BAĞRIMA SOKMALIYDIM... YA KAÇARDIN YA DA ........ Saat 2’ye geliyor. Çayı ısıttım, tekrar soğudu. Kaset yine bitti. Ama bitmedi yazacaklarım... Telefonum açık hala. Ama neden çalmıyor? 5’e çeyrek kalaya var daha. Beklesem mi? Beklemeli miyim? Bir Gün Tek Başına’yı okuyorum. Ama yine yalnız başıma. Dizlerin yok ki başımı yatırayım. Duymazsın ki sesimi, okusam da beyhude... Üşüyorum güzel... Alnımda ter boncuk boncuk ama ben üşüyorum güzel... Ne diyordu Yunus “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca.” Ben diyorum işte, Yunus ne karışır?.. Midem kazınıyor. Ağzım zehir, sigaradan genzim yanıyor. Yesem mi kurabiyelerinden bir kaçını? Yersem biter... Toprak çanak bana bakıyor, ben ona... Ya sen neredesin? Dalga sesleri kulaklarımda.Sinsi sinsi yaklaşıyor baş ağrısı... Geç kalmıştı, buyursun gelsin. Bir o eksikti acıyan yerlerimin yanına!.. Dağılmıştım, artık hiç toparlanamam. “Ne kavuşması mümkündür, ne de ayrılması. Zor iş bizim sevdamız.” dedi adam. Onayladı kadın, “Haklısın...” Hatırlayamadım, oraya da geliyor muydu dalga sesleri?... Sevmek güzel şey be güzel. Dehşet güzel şey. Güzel de, dokunamazsam gül tenine, al al olmazsa yanakların sevgilim dediğimde, ağzından çıkmazsa sevda sözleri, ağzından çıkıp da kulağıma varmazsa ne işe yarar ki sevmek güzel?.. YOK BE GÜZEL, HATA ETTİM!.. KOACAMAN SARILMALIYDIM SANA... KOCAMAN SARILIP İÇİME ALMALIYDIM SENİ. DENEDİM... SOĞUKTUN BETON KADAR... ÇARPTIM DUVARA DÜŞTÜM. DÜŞERKEN GÖRDÜN MÜ BENİ GÜZEL?.. Keloğlan canavarın mağarasında, canavarın uyumasını beklerken, parmağını kesip tuz basarmış yarasına, uyumamak için... Yüreğim sancıyor güzel... Yüreğim yanıyor, dehşet acıyor. Parmağımı kırsam yüreğimin acısını bastırır mı güzel? İyi de duvar neden kaçıyor? Ben kanıyorum da sen üşüyor musun güzel?.. Uyku bastırıyor... Kaset yine bitti... Çay da bitti... Bir sigara daha yaktım yanan boğazıma inat. Telefonum hala açık. Ama o da bana inat çalmıyor. Çalsın be güzel!.. Dalgalar çarpıyor cümlelerime. Duyuyor musun dalga seslerini güzel?.. Yalnızım güzel... Çok yalnızım... Üşüyorum güzel... Gel güzel... Kaçma güzel... Kırma be güzel, kırdırma... Nen varsa al da gel güzel... Yükle sırtıma, korkma taşırım ben. Gel güzel... Gecikme güzel, geciktirme... nisan’da...... Zafer AKKAŞ
-
Sibelce
HayaT Neredesin? Aydınlığın maviydi gönlümde Bir de karanlığın var onlar da esmer bir mirastır ömrüme. Ömrüm; Öldün, can kırıkları avuçlarımda… Yas tuttuk gözyaşlarıyla Esmer bir ayrılık ardına… Artık Beyaz umutlarım var yeniden Ve Mavi demek en çok özleme yakışıyor… Kanatlanıyor sevinçlerim Hayat neredesin?
-
Sibelce
seyduna ve şahrut (Yitik öyküdür) Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan İki ayrı yürekte durmadan kanayan Seyduna’yla Şahrud Yüreklerin akarken bıraktığı izi Birbirlerinin gözlerinde aradılar. Yoktu. İki iklim farkıydılar Ne zaman göz göze değseler Yangın çıkmayacak denli uzaktılar. Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansırdı Üçüncü bir kente düşmüş suretleri Şahrud gökyüzü geliniydi. Yüzüne bulut inse dolardı masal gözleri. Bir solukluk rüzgarda bile Usul usul kanardı gelincik bedeni. Seyduna yeryüzü cehennemi. Ölüm, çağrılı uçurumlarda sınardı sevdasını Yalnız ufuk çizgisinde buluşurlardı, Onu da güneş günde iki kez ateşe verirdi. İki iklim ayrıldılar. “Ya Şahrud!” dedi Seyduna “Gözlerime mermi diye sevdanı sürdüm. Ardına bakma, gözyaşımla vurulursun. Su gibi git.” Şahrud’un yüzüne keder mayın gibi durdu. Ve zaman gözlerinin su yeşilinde kuruldu. Hüzün bir Buda heykeli gibi çırılçıplak, Yüzlerine oturdu. Rivayet odur ki, Şahrud vardığı denizlerde hala Seyduna türküleriyle uyanmakta, Seyduna, Şahrud’un gözlerinden kalan Masalla yaşlanmakta.) (biliyorum! sen yine parmak uçlarında üşüyorsun,aramızda kıvrılıp yatan uzaklıga inat,ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını,ellerinle yüregimde yaktıgın ateşi düşlüyorsun.sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırıl çıplak bir ırmaga dönüşüyor yatagımızda apansız,parmakların tıkır tıkır işliyor iştahla,biliyorsun yaşamaktır aşk, geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku bogazında,DELİCE BİR YANGIN PARMAKLARININ BUZULUNDA........)
-
Sibelce
Kara Çarpmış, Paramparça etmiş, Kara sütü, kara sevdayla seni... Ve kara memelerinde dişlerin asi, Karadır, upuzun yattığın gece, Felek, ah ettirir, boynun kıl - ince... Cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde Sızlar bir yerlerin Adsız ve kayıp Sızlar, usul-usul, dargın, Ve kan tadında bir konca, Damıtır kendini mısralarınca... De be aslan karam, De yiğit karam, Hangi kalemin yazısı, Zorlu yazısı, Belanda? Anadan doğma nişan mı, Sütlü barut damgası mı, Bir gece parçası mı kaburgandaki? Kız kakülü, ne hal eylermiş teni, Ellerin, deli hoyrat, Ellerin, susuz, yangın. Ellerin ooooy alarga... De be aslan karam, De yiğit karam, Hangi güzelin diş yeri, Mavi diş yeri, Sevdanda? Vurmuş, Demirlerin çapraz gölgesi, Alnın galip ve serin. Künyen çizileli kaç yıldız uçtu, Kaç ayva sarardı, kaç kız sevişti, Gelmemiş, kimselerin... De be aslan karam, De yiğit karam, Hangi zehirin meltemi, Saran meltemi, Hülyanda? Hakikatli dostun muydu, Can koyduğun ustan mıydı, Bir uyumaz hasmın mıydı, "Ooooof" de bunlar olsun muydu? De be aslan karam, De yiğit karam, Hangi kahpenin hançeri, Saklı hançeri, Yaranda? Ahmed Arif
-
senin için...
'Denizlere umut ektim, "Zemheriye" güller serptim Gecelere bıçak çektim Senin için... Kavgalara sokaklara günaydınsız sabahlara Tutundum hep umutlara Senin için...'