hırçın karadenizli!

Suçlu sayılan yasak olmaz.Yasaklı dediğiniz dönem Türkiye'nin en zor dönemiydi ve dediğiniz yasak Ahmet Kaya ile sınırlı değildi.Ayrıca bir sanatçı sırf bir klip için olmadık şeyler yaşadı,herkes sustu.Bu ülkede şarkıları çalınmaz oldu.Ne için?

Tabi arkadaşım senin için ihanet bu kadar basit!Onun için sana birşeyler yazmayacağım.

Vay kardeş bilmediğim ne kadar çok şey varmış!Kürtçe bilmemesi senin için niye bu kadar önemli!

Evet antidemokrasik arkadaşım!!!!Kapatılmalı bence de senin tezince.

Size inanmak isterdim.

Yasaklandı mı dedim, ne zaman?Ben bunu yazmadım.Bir daha oku kardeş.

Lahmacunlar nasıldııııııııııııııııııııııııııı Yayamaz selamını aldım,asi kıza uyupğ gelme bura pişiyoooooooooooooo

Bak sana çikolata aldım Iğdırın asi kızı!Hemşolarına takılıp bizi unutma!Benim doğum günümde bende bir sürü hediye isterim ona göre akşama vereceğim çikolatanı hemde gerçek!

Çok geçmiş olsun!Benim fedakar,paylaşımcı arkadaşım.İyi ol en kısa zamanda gel.Bak ben asi kızı alıp oraya geliyorum.Bize yemek yapacaksın,sahilde dolaştıracaksın.Hem çiğ köftelere ne oldu?

Sizin anlayamadıklarınızı.Mesela türbanın bu kadar basit olmadığını,olaya siyasi yaklaşmanın yanında vicdani olarak yaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu,demokrasi yerine antidemokrasi diyenlerin kimlerden ilham aldığını!

SİYASİ PARTİLER VE DEMOKRASİ Çağdaş liberal-demokrasilerin vazgeçilmez aktörleri olarak görülen siyasi partiler demokrasinin tarihsel gelişiminin mantıkî bir sonucu olarak ortaya çıkmış değildir. Başka beşeri kurumlar gibi, siyasi partiler de “tarihsel olarak zorunlu” olgular değildirler; yani, demokrasi tarihi pekalâ başka şekilde gelişebilir ve siyasî partiler ortaya çıkmayabilirdi. Modern siyasî partiler, esas itibariyle, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’nın 18. ve 19. yüzyıl sosyal ve siyasî tarihinin özel şartlarında ortaya çıkmış politik örgütlerdir. Demokrasi uygulamasının 20. yüzyılda aldığı şekil de bu “tarihsel” yapıların varlıklarını sürdürmelerine imkân vermiştir. Oysa, klâsik demokrasi anlayışının siyasî partileri bırakınız zorunlu görmeyi, bunların onunla uyuşacakları bile şüphelidir. Bu elbette, siyasi partilerin günümüz şartlarında demokratik sistemler için önemini inkâr etmemizi gerektirmez. Şöyle veya böyle, siyasî partiler bugün temsilî demokrasinin zorunlu araçları durumundadırlar. Demokrasi ideali günümüzde aşağı yukarı temsili bir model içerisinde uygulanabilirlik kazanmıştır; çağdaş liberal demokrasiler de esas itibariyle temsili demokrasilerdir. Gerçi, öteden beri bu modele birtakım teorik eleştiriler yöneltilmiştir, ama bugün gündemde olan “katılımcı demokrasi”, “müzakereci demokrasi”, “radikal demokrasi” gibi eleştirel perspektiflerin gerçekten alternatif demokrasi modelleri sundukları söylenemez. Daha açık bir anlatımla, ne “katılımcı demokrasi”, ne “müzakereci demokrasi” (deliberative democracy) ne de “radikal demokrasi” kendi başlarına uygulanabilir, bütünlüklü modeller oluşturmamaktadırlar. Bunları, temsilî demokrasinin kimi eksiklerini telâfi etmeye, ona “demokrasi” kelimesinin çağrıştırdığı anlamların tümünü kapsayacak bir nitelik kazandırmaya hizmet etmesi mümkün birer teorik katkı olarak görmek daha doğrudur. Bunun konumuz bakımından anlamı şudur: Temsili demokrasiye yöneltilen eleştirilerin sahiplerinin tavsiye ettikleri düzeltmeler yapılsa veya yapılabilse bile, yakın bir gelecekte demokrasi uygulamasında siyasî partilerin merkezî önemi ortadan kalkacak gibi görünmüyor. Bununla beraber, yapıları ve işleyişleri, hatta demokrasideki rollerinin önem derecesi bakımından siyasî partilerin kimi değişikliklere uğraması da ihtimal dışı değildir. Esasen, söz konusu eleştirel perspektiflerden bağımsız olarak, siyasi partilerde bu gibi değişikliklerin işaretleri bir süredir zaten ortaya çıkmaya başlamıştır. Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Hacettepe Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi galiba bizlerde dediğin gibi bunu fazlasıyla yüceleştirenlerdeniz.

Arkadaşım Nazlıcan şarkısı o zamana kadar neden suç sayılmadı da o gün sayıldı.Sonrası beni alakadar etmiyor zaten!Vatansever arkadaşlar siz diretmeye devam.

Şimdi ne olcak o kadar yazdım sen güldün yoldaş Grup Yorumu dinliyorum hemde ''yoldaş''.

Ne güzel demiş o köşe yazarı.Sen yazdın ya bir daha gitmem.Sadece iki günlüğüne Diyarbakıra geldik.Alakasız olsada sağol.

Evet merhaba Diyarbakır'dan.Yahu güzel memleketmiş hele şu diyene bakın,yarım saat süre zarfında Diyarbakır sularını bitirdin be asi kız terastaydım,çok sıcak dayanamadım.Soner abi kendine gelmek için uyuyor daha.Neyse akşam yemekler asi kızdan :D

Yayamaz Kayımca sende olmasan bizi düşünen yok.Asi kızdan bir defter istedik bizimle alay etti nasıl olsa o yakında karakolları boylar onu savunmayacağım! Çok teşekkür ederim Yayamaz Kayımca her zaman her daim böyle kal!Çok geçmiş olsun ayrıca!Kendine iyi bak ama yoksa bize kim yemek gönderir!Çok sağol... Ha deftere gelmişken bugün konuşmaktan korkan bir çocuğumuz gözlerimize gülerek ''gitmeyin dedi'' bize.Ayrıca yarın Diyarbakır'dayız.Rehberimiz asi kız!Çocuklar için tek yüreğiz!!!!!!

Ya bu hatıra defterine bir hatıra yazayım mı? Başalayalım... Sevgili asi kız bana kalbinden daha güzel bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim hım ben de kendi kendime ayırmış olabilirim neyse canım var mı önemi sana özel ve resmi( )hayatında başarılar dilerim. ...sakın beni unutma unutursan küserim mektuplarımı keserim...

Vay prof olcan ama yakışır sana be!Şiiir yazmayacağım üstelik ben sana küstüm sdende bu arada Diayrbakır da ki inanılmaz sıcaklıkları yaz olur mu? canım canım öldüğünde bu defter bana mı?

En büyük kaybımız bu olmuş diye farzettik ama zaten bu anayasalar büyük kayıpların ürünü değil mi?Bunlardan nasıl artı ve eksi diye bahsedebiliriz ki? ve diyerek bitirmişsiniz yazılarınızı!Belki de siyasi çıkmazları iyice çıkmaza koyan siyasilerimize birazda bu gerçekleri haykırmak gerek değil mi?Devamını bekliyoruz .

Bana çaylak ha tamam söz bi daha açmam bu konuyu.Bu arada bu defteri bi günlük gibi kullanabilir miyim?ya benim evde defter kalem yok da

gibi bir iletiyi bile;demokrasi vaazı ile suçlayan Sayın Yarasa sizi ben de ciddiye almıyorum.Daha demokrasiyi nereye oturtacağınızı bile bilmiyorsunuz.

Bak ''mavi olmayan gökyüzü'' bugün iş çıkışı ''Efkan Şeşen'' nin deniz üstü hanesini duydum küçük bir çocuktan.Aklıma hemen sen geldin.Bana ne sana bir hediye aldım.Doğum günü niyetine gözlerini kapa aç.Yok olmaz kapama görmen gerek Of of bulamadım sana hazırladığım hediyeyi.Halbu ki çok güzeldi.

Anlatayım.Demokrasi yönetimde halkın çoğunluğudur.Ve eğer siz hala o halkı bu kadar küçümseyerek kendinizce çözümler sunacaksanız,ki, ben bunlara çözüm demiyorum laf kalabalığı,kendinizi haklı,onları bilinçsiz çıkaracaksanız bu sizin daha demokrasiden bir şeyler anlamadığınızı gösterir.

Aslında o daha tam hatırlayamadı ama aynı sivil toplum örgütünde olmaktı galiba neden olan dünyanın küçüklüğü.İstanbulda ki buluşma biraz tesadüfidiydi.Ama demek ki daha mavi olmayan gökyüzünü heryerde yakalayabiliriz.Yani heryerde sakın kızma asi kız;gerçeğe gerçek

Anladım sen gerçekten yemek yapmasını bilmiyosun.Siyaset yapacağına yemek yapmayı öğrenseydin ya şaka şaka.Hocalarını tehdit et,bu hocalar bize de az çektirmedi.Lahmacunları güzel ise mutlaka beklerim.Bak bu ciddiii