Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Aries

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Aries tarafından postalanan herşey

  1. Röportajın bir harika Radya, yanıtlar da bir o kadar keyifliydi demirefe Ateşböceği ile orta 1 sıralarında tanışmıştım..eskilere gittim sayenizde akşamüzerleri yanmaya başlarlardı..dışarı çıkar dikkatle seyrederdim..gündüz eniştem 1 tane yakalayıp bana vermişti ufak kapkara bişey olarak hatırlıyorum.. ama gece keyfine diyecek yoktu..
  2. Toplumdan uzak kalmak isteyen biri için, örneğin hep kirli bir yaka ya da pejmurde bir ceketle toplum içinde görünmekten daha uygun ve daha etkili bir çare yoktur. Kendisini başkalarının dikkati, eleştirisi ve rekabetiyle yüzyüze getirecek bir işin başına geçmekten yakayı sıyırmada ya da sevgi ve evlilikten kaçma işinde, başkalarının karşısına bu şekilde çıkmaktan daha iyi ve mükemmel ne yardım edebilir kendisine? *** Kadınların erkeklerden daha az yetenekli olduğu savı bir masaldan, gerçekmiş izlenimi veren bir uydurmacadan başka nitelik taşımaz. *** Yıkayıp temizleme hastalığına kadınlarda alabildiğine sık rastlanır. Böyle davrananların tümü de kadınlık rolünü üstlenmeye karşı koyanlardır; ilgili davranışlarıyla kendilerini bir tür mükemmelliğe kavuşmuş görür, her gün kendileri gibi sık sık temizliğe başvurmayan kadınlara tepeden bakarlar.
  3. Kapta(Sürahide) kalan su zamanla normal su tadını yitirir. Zazaca Atasözü
  4. Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
  5. Aries şurada cevap verdi: Aries başlık Türk Edebiyatı Alt Forumu
    Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle savunursunuz. Bertrand Russell
  6. Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm: Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım. Mahatma Gandhi
  7. ORTAYA KARISIK Kalbinizdeki güzellikleri saklamamanız dileği ile... Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı. Bütün köy ahalisi toplandı. İçlerinden birinde şemsiye vardı. Bu inançtır. Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıl larına bile getirmezler. Çünkü babaları onu tutacaktır. Bu güvendir. Yatağımıza girerken, yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair garantimiz yoktur. Ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız. Bu ümittir. Ve bu üçü varsa, hayatınız güzeldir... **** Ders Bitmiştir Şimdi Başlıyoruz Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler. Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos. Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir. Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir. Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay... Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok. Siz olsanız çalışır mıydınız? **** KADIN KALBİ MEZAR GİBİDİR . GİREN DIŞARI ÇIKAMAZ . ERKEK KALBİ BAKKAL GİBIDİR . GİREN ÇIKANIN HESABI OLMAZ ! **** Asalet Boyda Değil, Soyda Olmalı. İncelik Belde Değil, Dilde Olmalı. Doğruluk Sözde Değil, Özde Olmalı. Güzellik Yüzde Değil, Yürekte Olmalı...
  8. Aries şurada bir başlık gönderdi: Felsefe
    FELSEFE DERSLERI DİŞİ ASLAN Hayvanlar bir gün, " Kimin daha çok çocuğu olur ? " diye çekişmeye başlarlar. Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar. " Senin kaç çocuğun olur en fazla? " diye sorarlar aslana. " Bir " diye yanıtlar dişi aslan. " Fakat benimki aslan olur. " DERSİMİZ; NİTELIK, NİCELİKTEN ÖNEMLİDİR**. * **** YENGEÇ İLE ANNESİ " Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum ? " diye sorar anne yengeç çocuğuna. " Düzgün yürüsene ! " der. - " Pekala anne " der çocuk. - " Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim. " DERSİMİZ; HAREKETLER SÖZLERDEN ÖNDE GELİR. * *** ASLAN, KOYUN, KURT VE TİLKİ Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar. "Evet " diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar. " Hayır " diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur; - Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor ... DERSİMİZ; AKILLI KİŞİ TEHLİKELİ DURUMLARDA KONUŞMAZ !!! *** KAZLAR VE TURNALAR Kazlar ve turnalar, bir gün aynı tarlada yiyecek ararlarken birden yanlarına yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler. Turnalar daha çevik ve hafif oldukları için hemen uçarlar. Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için avcıdan kurtulamazlar. DERSİMİZ; YAKALANANLAR HER ZAMAN SUÇLU OLANLAR DEGİLDİR. * *** HASTA GEYİK Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir. Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca, kısa süre sonra tüm otlar biter. Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şey kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür. DERSİMİZ; BAZEN İYİ ŞEYLER DE PAYLAŞTIKÇA BİTEBİLİR. ELİMİZDEKİNİN DEĞERİNİ BİLELİM. *** FARELERIN TOPLANTISI Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiç biri kabul görmez. En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi kendilerine yaklaşırken, farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri fareler tarafından alkışlarla onaylanır. Bu arada, bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. " Fakat " der. " Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çan asacak ? " DERSİMİZ; İYİ BİR PLAN YAPMAK AYRI, O PLANI GERÇEKLEŞTİRMEK AYRIDIR. **** * İnsanlar FELSEFE yi; * Çocukken MASAL"lardan, * Büyüyünce KiTAP"lardan, * İhtiyarlarlayınca da arkalarında kalan YAŞAM"larından öğrenirler...*
  9. İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur MEVLANA
  10. yaşlansa da iyi gidiyor off offf erkek olmak var ya neyse
  11. yatağımı kim ıslattı? Bırakın uyuyacağım.. abi kafa kıyak,salla gitsin
  12. Aries şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilmeceler ve Zeka Soruları
    aklıma ilk geleni ekledikten sonra tüm organların kullanılmayacağını düşündüm..Adamın doktor olduğunun arkasındayım.. kan işi bozuyor belki de cesedi o şekilde buldu iç organsız..başka bir yerde iç organları çıkarıldı ve ceset oraya atıldı..olamaz mı?
  13. Aries şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilmeceler ve Zeka Soruları
    organlar polisler gelmeden önce hastaneye yetiştirlmek üzere yolda..baştan alayım.. Doktor ve yardımcısı oradan techizatlı arabasıyla geçerken cesedi görüyorlar..hastaneye yetiştirene kadar beyin ölümü olabilir ihtimali var.. iğne ile kanın akması önleniyor(ameliyatlardaki gibi),arkadaşı organları hastaneye yetiştirmek üzere yolda.. organları almak için cesedin çıplak olması gerekmiyor mu?
  14. Aries şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilmeceler ve Zeka Soruları
    Adam doktordur..yolda cesedi beyin ölümü gerçekleşmemiş olarak bulur ve iç organlarını başka bir hastada kullanmak amaçlı çıkarır.. Bu hale sen mi getirdine ondan evet der.sen mi öldürdün diye sorulmamış.. İlk okuyuşta aklıma gelen bu..
  15. Aries şurada bir başlık gönderdi: Mitoloji
    Yunan Mitolojisi ve Ezoterizm Ezoterizm açısından bakıldığında mitolojiler, mitolojilerde yer alan tanrılar, tanrıçalar ve efsaneler doğanın yüce hakikatlerini ve doğa yasasının soyut ilkelerini anlaşılır kılmak için kişileştirilmiş ve somutlaştırılmış evren dinamikleri ve sırlarıdır. Ezoterik felsefe tarihine bakıldığında, anlamayacakların eline geçmemesi için özellikle sembolizme saklanmış bu muazzam bilgiye yalnızca seçilmiş bilgelerin inisiye edildikleri görülür. Dolayısıyla, pagan topluluklarda sıradan halk, putlaştırılmış tanrıların sunaklarına sunularını getiriken; bilgeler, bu mermer heykelleri yüce soyut hakikatlerin sembolik cisimleşmeleri olarak görmüşlerdir. Paganların felsefi-dini öğretileri, toplumu oluşturan iki insan grubu (bilgeler ve hayatın derin gizlerini idrak etmeden uzak çoğunluk) için ikiye ayrılmıştı. Bilgelere ezoterik, yani ruhani öğretiler açıklanırken, yeterli akli melekelere sahip olmayanlara sadece ekzoterik, lafzi, zahiri yorumlar öğretiliyordu. Eleusis Gizemleri (Ceres ve Persephone) Kadim dini gizemler arasında en meşhuru, Eleusis şehrinde Ceres ve kızı Persephone onuruna beş yılda bir kutlanan Eleusis Gizemleri'dir. Eleusis kültü, Küçük ve Büyük Gizemler olarak ikiye ayrılırdı. Küçük Gizemler Persephone'ye adanmıştı. Küçük Gizemler, saf olmayan ruhun yersel bir bedenle sarmalanmış, maddi ve fiziksel doğayla kuşatılmış durumunu göstermek için kurulmuştur. Efsanede, Ceres'in kızı Persephone yeraltı tanrısı Plüton veya Hades(1) tarafından kaçırılır. Persephone güzel bir korulukta çiçekler toplarken yer birdenbire açılır, ölümün karanlık efendisi muhteşem savaş arabasıyla kasvetli derinliklerden çıkar ve çığlıklar atıp çırpınan tanrıçayı yeraltı alemine götürerek kraliçesi olmaya zorlar. Gizemlerde genellikle Psyche denilen ve Persephone ile sembolize edilen insan ruhu, esasında maddi olmayan, ruhani bir şeydir. Onun gerçek evi, yüksek alemlerdir. Burada maddi form ve maddi kavramların bağlarından özgür olarak tümüyle canlıdır ve kendini eksiksiz ifade eder. Bu öğretiye göre insanın fiziksel, beşeri doğası ve bedeni bir mezar, bir bataklık, bütün hüzün ve ıstırabın kaynağı olan sahte bir şeydir. Platon, bedeni ruhun tabutu olarak tarif eder ve bununla yalnızca insanın cismini değil, aynı zamanda beşeri doğayı kasteder. Bu efsanede, yeraltı aleminin hükümdarı Plüton, insanın bedensel aklını temsil eder. Persephone'ye tecavüz, hayvani nefsin saldırıp kirleterek Hades'in kasvetli karanlıklarına doğru çektiği ilahi doğayı sembolize eder. Hades maddi, nesnel bilinç seviyesinin hakim olduğu alemin sembolüdür. Küçük Gizemlerin kasveti ve sıkıntısı, beşeri ortamın sınırlarını ve yanılsamalarını kabul ettiği için kendini dışa vuramayan ruhun ıstırabını temsil eder. Eleusisçi savın özü, insanın ölümden sonra hayatta olduğundan ne daha iyi ne de daha akıllı olmasıdır. Buradaki geçici misafirliği sırasında cehaletin üzerine yükselmezse, ölünce, sonsuza kadar amaçsız dolaştığı, bu yaşamda yapmış olduğu hataları sonsuza kadar yaptığı ebediyete gider. Fiziksel hayatlarında kendilerini geliştirmek için bir şey yapmayan, ruhları uyku halinde olanlar, ölümde Hades'e giderler ve burada hayat boyunca uyudukları gibi sonsuza kadar uyurlar. Eleusis filozoflarına göre fiziksel dünyaya doğmak kelimenin tam anlamıyla ölümdür; ruhani anlamda tek gerçek doğum, insanın spiritüel doğasının kendi etsel doğasının rahminden çıkmasıdır. Tıpkı suda (kadimlere göre yanılsamalı ve geçici bir element olan su, maddi evreni temsil ederdi) kendine bakan Narcissus'un bir yansımayı kucaklayabilme uğruna hayatını kaybetmesi gibi, insan da doğanın aynasına bakıp yansımasını gördüğü cansız toprağı kendi gerçek benliği kabul ederek, fiziksel hayatın ona sunduğu kendi ölümsüz görünmez benliğini gerçekleştirme şansını yitirir. Kadim inisiyelere göre, insanların çoğu yaşayan ruhları tarafından değil, akılsız (dolayısıyla ölü) hayvani kişilikleri tarafından yönetilirdi. Büyük Gizemler ise Persephone'nin annesi Ceres'e aitti. Ceres, kaçırılan kızını bulmak için dünyayı dolaşırken temsil edilir. Ceres, kayıp çocuğunu (ruh) bulmak için yanında iki meşale -sezgi ve akıl- taşır. Sonunda Persephone'yi Eleusis'ten çok uzak omayan bir noktada bulur ve minnettarlığı için oradaki halka buğday ekimini öğretir. Ceres, ölülerin ruhlarının tanrısı olan Plüton'un önüne çıkar ve ondan Persephone'nin evine dönmesine izin vermesini ister. Tanrı, Persephone ölümlülük meyvesi olan nardan yediği için, önce bunu yapmayı reddeder, sonra uzlaşmaya yanaşarak Persephone'nin, yarım yıl Hades'in karanlığında onunla birlikte yaşamayı kabul etmesi şartıyla yılın geri kalan yarısında yukarı dünyada yaşamasına izin verir. Yunanlılar Persephone'nin solar enerjinin tezahürü olduğuna inanıyorlardı. O, kış ayları boyunca Plüton'la birlikte yer altında yaşıyor, fakat yazın bereket tanrıçasıyla birlikte geri dönüyordu. Bu durum, karanlık doğa (beden) ve aydınlanmış doğa (ruh) ikiliğine sahip insanın temsiliydi. Baküs/Dionisos Baküs kültü, Baküs'ün Titanlarca parçalara ayrılması metaforu üzerine biçimlenir. Bu devler, Baküs'ün bir aynada kendi imgesiyle büyülenmesine neden olarak onu parçalarlar. Sonra da parçalarını önce suda haşlar, ardından pişirirler. Pallas, öldürülen tanrının kalbini kurtarır ve bu sayede Baküs'ün eski ihtişamından hiçbir şey yitirmeden yeniden dirilmesi sağlanır. Titanların işlediği suçları gören Zeus, [Gnostik inanca göre fiziksel evrenin yaratıcısı olan Demiurge(2)] Titanların bedenlerini göksel ateşle yakarak onları yok eder. Baküs'ün etinden yemiş olan Titanların küllerinden insan ırkı yaratılır. Baküs, aşağı dünyanın rasyonel ruhunu temsil eder. Titanların, yani dünyevi kürelerin lideridir. Baküs hali, rasyonel ruhun kendini bilme hali içindeki birliğini işaret eder; Titan hali ise rasyonel ruhun evrene dağılmış, dolayısıyla kendi özsel birliğine dair bilincini yitirmiş çeşitliliğini gösterir. Baküs'ün baktığı ve düşüşüne neden olan ayna, büyük yanılsamalar denizi, Titanların yarattığı aşağı dünyadır. Baküs, önünde gördüğü imgeyi kendi sureti kabul eder ve kendi benzerliğine ruh verir. Baküs kendi yansımasını ve yaratısını gördükten sonra, dünyanın rasyonel ruhu parçalara ayrılır ve Titanlar tarafından özsel doğasını oluşturan dünyevi küreye dağıtılır. Ancak onun kalbi ya da kaynağını dağıtamazlar. Titanlar, Baküs'ün parçalanmış bedenini alıp suda kaynatmışlardır: Maddi evrene gömülme sembolü. Parçaların bundan sonra pişirilmesi ruhani doğanın formdan çıkıp yükselmesini gösterir. Baküs'ün babası ve evrenin Demiurge'ı Zeus Titanların rasyonel ve ilahi fikri sürekli olarak aşağı dünyayı oluşturan parçalara ayırdığını görünce, ilahi fikrin tamamen yok olmaması için Titanları yok etti. Titanların küllerinden insanlığı yarattı. İnsanlığın amacı, Baküsçü fikri, yani rasyonel ruhu Titanların müdahelesinden korumak ve sonunda ortaya çıkarmaktır. Ölüm sadece bu aşağı evrende mevcuttur: Dağılma meydana gelir ki daha yüksek bir form veya akıl düzeyinde yeniden birleşme gerçekleşsin. Zeus'un şimşekleri onun dağıtıcı gücünün sembolüdür; ölümün amacını, yani rasyonel ruhu irrasyonel doğanın obur kuvvetinden kurtarmayı gösterir. İnsan bileşik bir yaratıktır: Aşağı doğası Titanların parçalarından ve üst doğasıysa Baküs'ün kutsal, ölümsüz etinden (hayatından) oluşur. Dolayısıyla insanda hem Titansı hem de Baküsçü varoluş mevcuttur. Baküs'ün 12 Titanca öldürülmesi ve parçalanmasıysa, Titanların dünyevi hayat meşguliyetleriyle çarpıtılmış olan Zodyak güçlerini temsil ediyordu. Bu bedenin çeşitli kısımlarından dünyevi formlar yaratıldığı zaman bütünlük duygusu yok olmuş, yerine ayrılık duygusu geçmiştir. Pallas tarafından kurtarılan Baküs'ün kalbi, rasyonel ruhun ölümsüz merkezidir. Rasyonel ruh, bütün yaratım ve insan doğasına dağıtıldıktan sonra, onu irrasyonel Titansı doğadan ayırmak amacıyla Baküs Gizemleri kurulmuştur. Bu ayırma, ruhu ayrılık halinden birlik haline yükseltme sürecidir. Orfeus ve Eurydice Kendisini baştan çıkarmaya çalışan zalim bir çapkından kaçan Eurydice, onu topuğunda sokan bir yılanın zehriyle ölür. Yeraltına inen Orfeus, müziğiyle Plüton ve Persephone'yi öyle büyüler ki Eurydice'in hayata dönmesine izin verilir. Ancak bir şart koşarlar: Orfeus'un, kadının peşinden gelip gelmediğini anlamak için geriye bakmasını yasaklarlar. Eurydice'in onu kaybedeceğinden çok korkan Orfeus arkasına bakar ve Eurydice tekrar ölüm ülkesine çekilir. Bundan sonra da Orfeus teskin edilemez halde dünyayı dolaşır. Ölümüyle iligli çelişen bir sürü hikaye vardır. Fakat yaygın kanıya göre, Kikonesli kadınlar tarafından parçalara ayrılmıştır. Başı bedeninden koparıldıktan sonra liriyle birlikte Hebrus nehrine atılmış, buradan denize doğru sürüklenirken yolda bir şelalede kayaya takılarak yıllarca kahinlere hizmet etmiştir. Orfeus öteden beri müziğin tanrısı olarak kabul edilir. Yedi telli liriyle öyle kusursuz melodiler çalmıştır ki tanrıları bile heycanlandırmıştır. Lirin tellerine dokunduğu zaman kuşlar ve hayvanlar etrafında toplanmış, ormanda lirini çalarak yürüdüğü zaman çok yaşlı ağaçlar bile köklerini topraktan söküp onu takip etmiştir. Müzik, ilahi sırları sembolize ederken, Orfeus müzikle ifşa edilen gizli öğretidir. Eurydice, yanlış bilgi yılanınca ısırılarak ölen ve cehaletin yeraltı dünyasında yaşayan insanlıktır. Orfeus, ölümden kurtarsa da, insan ruhundaki içsel kavrayışa güvenemediği için dirilişini (kendisine kesin dönüşünü) gerçekleştiremediği insanlığın kalbini kazanan teolojiyi sembolize eder. Orfeus'u parçalarına ayrıan Kikonesli kadınlar hakikatin gövdesini parçalayan çeşitli çelişik teolojik hizipleşmeleri gösterir. Orfeus'un başı, ezoterik öğretilerdir. Bu öğretiler (beden) parçalandıktan sonra bile yaşamaya devam eder. Lir Orfeus'un gizli öğretisidir, yedi tel, evrensel bilginin anahtarı olan yedi anahtarı (irade, bilgelik, sevgi, saflık, bilgi, barış, özgürlük) gösterir. Ölümüne dair farklı anlatılar, gizli öğretileri yok etmenin farklı yollarını sembolize ederler. Orfeus'un müziğinin peşinden ağaçların ve hayvanların gitmesi, gizli öğretilerin kusursuzluğuna ve bilgeliğine sahip kişinin fiziksel evrenin tüm varlıklarını etkileyebileceğini ve aydınlatabileceğini gösterir. Oedipus ve Sfenks Mısırlı Sfenks, Oedipus efsansiyle yakında ilişkilidir. Oedipus Thebes'e giden yolu kesen, kanatlı aslan vücuduna ve bir kadın başına sahip bu garip yaratığın meşhur bilmecesini çözmüştür. Sfenks herkese şu bilmeceyi sorar: "Sabahları dört ayak, öğlenleri iki ayak ve akşamları üç ayakla yürüyen hayvan hangisidir?" Sfenks, bilmecenin cevabını bulamayanları yok eder. Oedipus, cevabın insan olduğunu söyler. Çünkü insan bebekken dört ayaklı, ergenlikte iki ayaklı ve yaşlılıkta baston yardımıyla yürüdüğü için üç ayaklıdır. Bilmecenin cevabını bilen birinin olduğunu gören Sfenks, kendini yol kenarındaki uçurumdan aşağı atarak ölmüştür. Ayrıca bilmecenin bir diğer cevabı da Pisagorcu sayı teorisiyle ilgilidir. 4, 2 ve 3 sayılarının toplamı 9 eder ki bu, insanın ve alt alemlerin sayısıdır. 4 sayısı cahil insanı (bebeklik, cahillik dönemi), 2 sayısı eğitimli insanı (iki ayaklı yetişkin, normal gelişmişlik düzeyindeki insan), 3 sayısı (kurtulmuş ve aydınlanmış insan, iki ayağına bilgelik asasını ekler) ise ruhani insanı gösterir. Sfenks, doğa gizemi, gizli öğretinin cisimleşmesidir. Onun bilmecesini çözemeyen herkes yok olacaktır. Sfenksi geçmek, ölümsüzlüğe ulaşmaktır. (Sfenks Mısırlılar için gücün ve zekanın sembolüdür. İnisiye ve tanrıların hem dişil hem de eril yaratcı kuvvetlerden pay aldıklarını göstermek için androjen olarak tasvir edilmiştir.) Truva Savaşı Kadim öğretilere göre bir yük hayvanı olan at, spiritüel yapısının ağırlığını taşımaya zorlanmış olan insan bedenini sembolize ederdi. Ayrıca tam tersine, insanın maddi kişiliğinin ağırlığını taşımak zorunda kalan spiritüel yanını da sembolize ederdi. Achilles'in öğretmeni Centaur Chiron, Berossus'a göre, insanın atası ve öğretmeni olan ilkel yaratımı temsil ediyordu. Kentin ele geçirilmesi için içine bir ordu saklanan Troya'nın tahta atı, içinde daha sonra ortaya çıkıp her şeye hakim olacak sonsuz potansiyeller saklayan bedeni ve insanın etkin hale gelecek uyku halindeki potansiyelleri içeren spiritüel doğasını temsil ediyordu. Troya kuşatması, insan ruhunun (Helena), kişilik tarafından (Paris) kaçırılışını ve gizli öğretiyi -Agamemnon'un emri altındaki Yunan ordusu- kullanarak azimli mücadele sonucunda gelen nihai kurtuluşu anlatır. Labirentteki Canavar Minotaur Labirentler, insan ruhunun hakikat arayışında gezindiği aşağı dünyanın işlerinin ve yanılsamalarının sembolik bir temsilidir. Labirentte boğa başlı aşağı hayvani insan (Minotaur) yaşamakta ve dünyevi cehaletin karmaşık yollarında yolunu kaybeden ruhu yok etmeye çalışmaktadır. Altın Post ve Argonoautlar Pagan dünyada, bu dünyanın günahları için kurban edilen kuzuya tapmak çok yaygındı ve bütün dinlerin Kurtarıcı Tanrıları bu hakikatin kişileştirilmesi olmuşlardır. Jason'un ele geçirmeye çalıştığı Altın Post ve Argonoutlar, spiritüel ve entelektüel güneş, Semavi Kuzu'ydu. Altın Post ayrıca gizli öğretiyi gösteriyordu: Hakikat Güneşi'nin ışınlarını, İlahi Hayat'ın yününü. Altın Post'u koruyan korkunç canavar, Cehalet Ejderiydi ve güneşin ekinokslardan geçerken savaştığı yılın karanlığını temsil ediyordu. Prometheus Dağa zincirlenen Prometheus, insanın yüksek doğasının, onun yetersiz kişiliğine zincirlenmiş olduğu gerçeğini sembolize eder. Bereket Tanrıçası Diana/Artemis Spiritüel güçlerini gösteren sembolik yaratıklarla donatılan bedeniyle, her şeyin ondan geldiği Yüce Çok Memeli'nin memelerinden akan yok edilemez öğretinin kaynağı olarak ayakta dikilen Diana, hayatlarını hakikatin tefekkürüne adamış erkek ve kadınlara ilham veren ruhani yiyeceği sunar. İnsanın fiziksel bedeni besinini büyük Toprak Ana'dan alıyorsa, insanın ruhani doğası da besinini görünmez dünyalardan akan ve asla bitmeyen Hakikat pınarından alır. Kaynakça: Hall, Manly. P., Tüm Çağların Gizli Öğretileri, Mitra Yayınları, İstanbul, 2008 Yunan Mitolojisi Notlar: (1) Alıntı yapılan kitap, çeşitli öğretileri ve mitolojileri içermektedir ve karşılaştırmalı pek çok bölüm vardır. Dolayısıyla, Yunan mitolojisindeki karakterlerden bazıları Roma mitolojisindeki isimleriyle de anılmıştır. Roma mitolojisinde, tanrılar gezegen isimleriyle anılırlar: Zeus= Jupiter; Hades= Plüton. Ölülerin gittiği yer altı dünyası anlamında kullandığı Hades ile yer altı tanrısını ayırt etmek için yazar, tanrıdan bahsetmek istediğinde Roma mitolojisindeki karşılık olan Plüton ismini kullanmıştır. Yunan mitolojisinde geçen Dionisos ise Roma mitolojisinde Baküs olarak isimlendirilir. (2) Demiurge: Gnostik inanca göre fiziksel evrenin yaratıcısı olan tanrı. Gnostik inanç, her şeyin kaynağı olan ve saf iyilik ve akıldan oluşan Birincil Prensip/Birincil Kaynakla fiziksel evrenin yaratıcısı olan tanrıyı net biçimde ayırır.
  16. Bir insanı öldüren, tanrı’nın aynası, akıl sahibi bir yaratığı öldürmüş olur; ama aklın ürünü olan kitabı yok eden, aklın kendisini yok etmiş olur. John Milton
  17. Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir. Karl Jaspers
  18. Başarılı olmak için çaba gösterirsen şans seninledir. Tembeller için şans diye bir şey yoktur. Montesquieu
  19. Gafile kelam, nafile kelam...
  20. Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık. Afrika Atasözü
  21. Hepimiz sevilmekten ya da nefret edilmekten hoşlanırız. Bu anımsanacağımızın, varolduğumuzun bir işaretidir. Bu nedenle sevgi yaratamayanların çoğu nefret yaratmışlardır. O da anımsanır. John Fowles - Aristos - Yaşam Üzerine Notlar adlı denemesinden
  22. Aries şurada cevap verdi: Aries başlık Türk Edebiyatı Alt Forumu
    Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun. Mahatma Gandhi
  23. Aries şurada yorum gönderdi lennartim'nın blog başlığı içinde lennartim'ın/nin Blogu
  24. Aries şurada yorum gönderdi alamet-i farika'nın blog başlığı içinde alamet-i farika
    Tamam dedim uzun uzun kalabileceğim bir blog cool ki ne cool taze yeni yetme yıllarımda bizzat aşık olduğum zatı muhterem o zamanlar renkli gözlü kocam olmalı kararı almıştım ve öyle de oldu kelebek filmini ilk sinemada seyrettim ve kaç kere seyrettiğimi hatırlamıyorum.. Adamda karizma,duruş,deli bakışlar,tutku,yetenek kısaca herşey vardı.rahmetle anmak da varmış çeptırımı zamanında filimlerini aksamadan takip ederdim..heygidi günler be kahvemi içerken eskiye dönmek de varmış süper bir seçim zebercet benden 10 hatta 1000 puan sana

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.