Aries

"anlatmaya yetersiz kalır sözler yalnızlığı.. bir dünya yaratmışsın kendine, ve yine tek başınasın kendinle.. geceyi aydınlatan mehtap pırıl pırıl, ama göremezsin sen. ............" diye devam eder şiir. Çok güzel bir paylaşım tebrikler

DÜŞ VE GERÇEK Gözlerim dalıp gitti uzaklara her gece olduğu gibi Deniz ve yosun kokan rüzgar Ayaklarımın dibinde oynaşıp Fısıldaşır gibi kumsalı okşayan dalgalar Yalnız gökteki ay, uzak yıldızlar tanık aşkımıza Okşar gibi üzerimizden aşan dalgalar Tek bir vücut tek bir ruhuz. Ayın gümüş ışığı, rüzgâr, deniz, kum ve yıldızlar yoldaş bize Bir sevda şarkısının sonsuz aranağmeleri, Kuş şakımasına benzer seslerle cıvıl cıvıl süslüyor Görkemli tümceleri Daha önceden düşlerimde gördüğüm gibi. Işık gibi süzülüp geçtik gecenin karanlığından Güneş doğdu Dağların yamaçlarında yansıyor ışınları Berrak suyun derinliklerinde Gözlerimiz içinde eriyoruz sanki Martıların hayatla dalga geçen çığlıkları arasında. Gül pembesi, mavi renkler, fizik ötesi hayallere Baygın bir düşten kalma buruk hüzünle Düşlerimdeki dünyamda parmak ucuyla dokundum İpliğe dizilmiş inciler gibi Hatıralar kovaladı birbirini Çiçeklerin yerdeki yıldızlar gibi parladığı gecede Papatyalar ve altın goncalar serpilmiş Asmalarla güllerin sarmaş dolaş penceresinde. Düşler aleminden kurtuluyorum artık Kalakaldım, önce büyüleyip sonra şaşırtan Yaşanmış, yaşanmamış tutkular karşısında. Solgun ay ışığında açılan o gece çiçeğinin Ak buğularla yarı yunmuş yeşil otlarda kayan o pembe hayaleti gibi Resimli masal kitaplarının kahramanları da Kaderin oyunlarına dudaklarında tatlı bir tebessümle boyun eğerler Güz rüzgarına kapılan yapraklar gibi. Yüksek kayalardan dökülen çağlayanlar Yıldız gibi bir gecede doğup batan ömürsüz çiçek Gözümün önünden film şeridi gibi geçti hayat Herşeyde yalnızlık ve hüzün var şimdi Dökülürken birkaç damla yaş yürekten Sevmek bazen ateşte yürümekmiş, nasıl yanacağını bilmeden Duyduğum o garip coşkular, o düşler, o gözyaşları, Umutsuzluklar, o sevgiler, bütün bunlar aşk değilmiydi, Yalnız buruk bir tebessümse geride kalan Peki aşk nerede o zaman.. Erman Öcal 01.09.2010/18.30

GECENİN TAM ORTASINDA Çok efkarlıyım yine Dokunsan damlayacak gözlerimden yaşlar Yüreğim kaldırmıyor bu ayrılığı Gönül yarasına merhem olmuyor zaman, Sevgi dolu bakışlar, sıcak buseler verirken, Tutuşan tenlerde ihtiraslı geceler hayal ederken Çok bunaldım, çok yoruldum senin yokluğunda inan. Seni sevmeyi özlüyorum Sevdikçe daha çok özlüyorum Özledikçe daha çok seviyorum. Dünü unut yarına bak Önümüzde kocaman gibi görünen Ama aslında kısacık bir hayat Çok şey istemiyorum senden Tek emelim yüreğine yüreğimle dokunmak. Ilgıt ılgıt yanıyor bedenim Sonu gelmeyecek düştüğüm bu dipsiz uçurumun Bitmiyor ne yalnızlığım ne de senin hüzün dolu yokluğun Delice sevmişse seni bu kalbim Söz dinlemiyorsa günah biraz da benim Kendimi kandırırcasına taktığım Güler yüzlü maske ardında ölesiye mutsuzum Aşkın özlemlerini de taşıyorum her an kanımda Gözyaşlarım hiç durmuyor Ağrıyor kalb-i harabım İste canım vereyim, neden yoksun yanımda O kadar çokmuş ki sana biriktirdiklerim Sensizliğinde bitiremedim O kadar çok sevmişim ki seni Sevmekten vazgeçemedim Öyle kızıyorum ki kendime. İçimde bir hüzün, dolaşırken sessizce Oturdum Kordonda, döndüm yüzümü denize Hasretini çektim nefesimle doldurdum içime. Bir elimde kağıt bir elimde kalem Kelimeler yetmiyor bir yerden sonra çarkını çevirmeye sevdanın Her yer böylesine senken neden sensizim ben içindeyken deryanın. Yine hüzün düştü kalemime Yine hüzün yazdı yüreğime Bir hayaline, bir denize, bir de gökyüzüne baktım, Derin bir of çektim, Sonra bir sigara yaktım çaresizliğime Derinden bir ah çektim sensiz günlerime Gözlerim doldu inci taneleriyle ama silenim yok. Soğumaya başladı yorgun bedenim Ve yavaş yavaş kapattım gözlerimi, Yasladım yüreğimi sevdama Gecenin tam ortasında Sadece susarak özleyeceğim seni Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, Yüreğimde neler hissettiğimi Sende hissedeceksin yasaklı yüreğinde... Erman Öcal 29.08.2010/23.59

SENMİSİN, YOKSA BENMİYİM Dosttum ben seninle, sevginle coştum Unuttum dünyayı, peşinden koştum Aldanan o yürek benimdi dostum İnanan senmisin, yoksa benmiyim.. Ben yine yanarım, sen iste yeter Bu kadar suskunluk, ölümden beter Hayalin silinmez, olsam da heder Sevmeyen senmisin, yoksa benmiyim. Yüreğim gerçekti, yok bende yalan Sözümde dururum, olsamda nalan Kim demiş sevmiyor, gösterir zaman Terkeden senmisin, yoksa benmiyim. Gülemem ben sensiz, acım çok derin Sensiz kalacaksam, derim kaderim Bu ömür bitse de, bitmez kederim Yanacak senmisin, yoksa benmiyim. Hayırsız değildir, bil ki bu yürek Toprağım bol olsun, at kürek kürek Gülüşüm içtendir, sanma ki ürkek Ağlatan senmisin, yoksa benmiyim. Uzakta olmandır, gönlüme hicran Unutamam seni, bendesin her an Bağlanan yüreğim, çözülmez inan Sevmeyen senmisin, yoksa benmiyim.. 01.06.2007 Erman Öcal

YOSUN RENGİ GÖZLERİNLE Yosun rengi gözlerinle, gönüllere akıyorsun Aşkımı hep gizliyorum, yüreğimi yakıyorsun. Sevdalıyım bakışına, kalbe neş'e saçıyorsun Eğer sende seviyorsan, niye uzak bakıyorsun. Meleğimsin, çiçeğimsin, hayatımsın, herşeyimsin İçimdeki sönmez ateş, parıldayan güneşimsin. Nasıl senden vazgeçerim, alın yazım, kaderimsin Eşin yok ki şu cihanda, tükenmeyen sevincimsin.. (31,03,2004 İZMİR) Erman Öcal

KARŞIYAKA GÜZELİ Gül çatlar hasetinden görürse seni eğer Leyla'ya aşık olmak ne kadar zormuş meğer Uzunca bir bekleyiş olsa da sana değer Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Seni düşündüğümde neden içim titriyor Gelmiyorsun birtanem hasretin hiç bitmiyor Öyle bir işlemiş ki sevdan serden gitmiyor Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Hasret gönül yaksa da bu kadar özlenir mi Bir yürek bir yüreğe böylesi sözlenir mi Canandan başkasının yolları gözlenir mi Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Hiç kimseler sevdama bu kadar yakışmadı Bu gözler başkasıyla tutkulu bakışmadı Avutmaya çalıştım yüreğim yatışmadı Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Aşk için atar yürek aşk ile parlar gözler Yürekten seviyorsan dökülür dilden sözler Yanımda olsan bile kalbim yine de özler Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Yüreğin pota olsun aşkımızı eritsin Ya sen gel ya beni al bu özlem hasret bitsin Atıl aşk deryasına sevgide boğul gitsin Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Özleminle yanıyor kavruluyor bedenim Can istesen veririm sensin yaşam nedenim Karanlıkta düşerim sen olmazsan yedenim Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Gözlerimden ayırma yakamoz gözlerini Kulağıma fısılda en tatlı sözlerini Gönlümde hep sıcak tut ateşin közlerini Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Bu yürek yaşadıkça senin için çarpacak Sayılı gün tez biter bu hasret son bulacak Özlemlerim bitecek gönüller şad olacak Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli. Kalbimi verdim sana sensin artık sahibi İhtiyacım var sana hayat veren su gibi İki yorgun yürektir bu sevdanın galibi Yosun rengi gözlerin gözlerimde gezeli Leyla sensin Mecnun ben Karşıyaka güzeli... Erman Öcal 04.09.2010/03.00 Erman Öcal

BİZ SANA MECBURUZ Acısı çıkmaz kalpten, bıçak yarası değil Tarih onu yazacak, sende önünde eğil. Türklük asaletindir seni baştacı yapan İçin için yanıyor, sana sevgiyle tapan. Layıksın övülmeye, hayrandı sana alem Asırlar geçse bile, susmayacak o kalem. İçimizde bir yangın, kalplerde nurlu yüzün Lacivert akşamlara, çöker artık bir hüzün. Hazan mevsimi geldi, düşecektir yapraklar Acaba ağlıyormu seni saran topraklar. Ne dediysen çıkıyor, aymazlara kanıtsın AŞİYAN'ın koynunda yaşayacak anıtsın.. (13.10.2005 İzmir) Erman Öcal

CUMHURİYET MARŞI Muhtaç olmam namerdin ekmeğine, aşına Eğilmek yakışırmı Türk'ün mağrur başına Aymaz, cahil softanın çabaları boşuna Girdi Cumhuriyetim tam seksendört yaşına.. Atamızdan emanet, en nadide çiçeksin Yoluna baş koymuşuz, ebedi süreceksin.. Softa bizden kaçamaz, kapatırız arayı Yağdırırız üstüne, yıldırımı, borayı Kanatmayız bir daha, iyileşmiş yarayı Ak gelinlik dururken, giydirmeyiz karayı.. Atamızdan emanet, en nadide çiçeksin Yoluna baş koymuşuz, ebedi süreceksin.. 29/10/2007 Erman Öcal

MÜHÜRLÜ KALP Hasretin bile bir başka güzel Yüreğim sanki bir başka atıyor Seni beklerken Ama o yokluğun var ya, o yokluğun Sen varken neden sensizim İçimin kıyameti volkandaki lav gibi Özlem çanları çalarken sessiz gecede Sevmek için varken bu kadar neden Alev alev yanıyorken bu beden Neden tir tir titriyor dudaklarım Korkuyorum içimdeki nedensiz ürpertiden. Yıldızlar göz kırpıyor Sabret vuslat yakın diyorlar sanki Bir bilseler ben ne haldeyim Suskunluğumda gizliyorum özlemini Bakma sen suskunluğuma, Akıp gitse mevsimler Değişse de zaman Sanma ki tükenir sevdam. Beni anlıyor musun Hasret vurdu yüreğimi Hayalim hayaline sevdalı Gönül sazımın telleri kopuk Dökülmüyor sen yokken aşk nağmeleri Arzular içimde hep yarım Gökkuşağımın renkleri soluk. Senin de yüreğin ıslanıyorsa ben gibi Düşlerde yaşamaktaysan arzularını Özledim sesini, Kokunu özledim Seni özledim diyorsan Bekletme Duyuyor musun Gel, gel artık Mutluluk elbet ki gelecek seninle Vuslat buseni doldur aşkın tasına Ve bil ki Bu kalp mühürlü senden başkasına.. 28.09.2010/20.30 Erman Öcal

"AKROSTİŞ" KARAOĞLAN'IM Bir güneş söndü bugün, ülkemin üzerinde Üzülmemek elde mi, acısı çok derinde. Lâyıktı övülmeye, lâyıktı sevilmeye Ellerini bıraktık, hasret kaldık gülmeye. Nice cefalar çekti, usanmadı hizmetten Tac etseydik başlara kurtulurduk zilletten. Ezileni korudu gece gündüz demeden Cefasını çekti hep bir gün safa sürmeden. Ecel alın yazısı, lâkin yakar derinden Vefakârdır bu millet, sökmez onu kalbinden. İçimizde bir özlem kalbimiz sevgi dolsun Tarihe geçti artık, aziz ruhu şâd olsun.. Erman Öcal 06.11.2006/İzmir

KAHVENİN SÜPER BİR ANTİOKSİDAN KAYNAĞI OLDUĞUNU UNUTMAYIN Kahve; Antioksidan açısından en değerli maddelerden biri… Dolayısıyla göğüs ve pankreas kanserlerinin de düşmanı. Kolesterolü düşürüyor Kahvenin fazlasının kolesterolü olumsuz etkilediğine dair söylentiler olsa da konsantre kahveler yerine, kahve çekirdeğinden yapılan kahvelerin kötü kolesterolü düşürdüğü ve kolesterol hastaları için faydalı olduğu belirtiliyor. Ağrı kesici etkisi var Ağrı kesicilerin etkisini yüzde 40 oranında artırıyor. Hatta bazı anestesi uzmanları, ameliyat sonrası ağrıları dindirmek için hastalara kahve içmeyi öneriyor. Cildi koruyor Kahve güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruyor. Fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor. Safra taşlarını yok ediyor Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı. Parkinson düşmanı Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmış. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmakta.. Şeker hastalığı için uyarı sinyali Şeker hastaları için önerilmiyor fakat hastalığın erken uyarı sinyali olarak kabul ediliyor. Kanserin düşmanı Antioksidan açısından en değerli maddelerden biri… Dolayısıyla göğüs ve pankreas kanserlerinin de düşmanı. Belki de en önemli etkisini depresyona eğilimlilerde gösteriyor. Karaciğere faydalı Karaciğere de faydası var; sirozun engellemesine yardımcı oluyor. Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikâyet ettiği görülüyor. Astım hastalarına öneriliyor Nefesi açıyor. Hatta özellikle astım hastalarına günde 3 fincan kahve içmesi öneriliyor. Kahvenin bilinen diğer yararları şöyle sıralanabilir… Kahve girişkenliği arttırıyor. Siroz hastalığı riskini yarı yarıya düşürüyor. Kemikleri güçlendirir, ancak yaşlılar fazla tüketmemeli. Menopoz sorununu giderir. Bağırsakları düzenliyor. Çocuklara bile öneriliyor Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor. Ama İtalyan uzmanların bir önerisini de aktarmadan olmaz. ”Çocuklarınız için güne başlamanın en güzel yolu, bir bardak sütlü kahveden geçer” uzmanlar. Herşeyin fazlası gibi kahvenin de zararları yok değil. İtalyan uzmanlar, yüksek tansiyon ve kalp hastalarına da kahvenin yararlı olduğunu söylüyorlar. Fakat biz zararın da olduğunu düşünerek bu iki maddeyi yukarıda saymadık. Fazla içilen kahvenin sinir sistemine olumsuz etkilerine, kalp çarpıntısı ve ellerde titremeye yol açabileceğine de dikkat çekiliyor. Hamile kadınlara, kalp ve mide ülseri hastalarına genellikle, kahveden uzak durmalarını tavsiye etmek yerinde bir karar. Siz yine de 3 ila 4 fincanı geçmeyin. Edinburgh Üniversitesi uzmanlarının yaptığı bir araştırmayla, kahvenin tansiyona olan etkisiyle ilgili görüşler yeni bir ivme kazandı. Düzenli olarak günde dört-beş bardak kahve içenler üzerinde yapılan araştırmalarda kandaki basınç, yani tansiyon hızla yükseldi. Yapılan testlerde, yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görüldü. Kalp:Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Doktorlar özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmelerini tavsiye ediyor. Mide:Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincanı geçmemeleri gerekiyor. Şeker hastalığı:Amerika’da yapılan araştırmalarda, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor. Su kaybı:Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde. Doğurganlık:Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Brezilya’da bulunan Sao Paulo Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar. Hamilelik:Kafeinin anne karnındaki bebeğe zararlı olduğu biliniyor. Uzmanlar, hamile kadınların günlük kafein tüketme sınırlarının 300 mg ile sınırlı kalması gerektiğini belirtiyor. DİP NOTLAR: Antioksidan özelliği, kahvenin ŞEKERSİZ içilmesi.. 2 fincan yeterli.. Kemoterapiden sonra 1 bardak taze sıkılmış havuç suyunun içine 1 çay kaşığı sıvı yağ eklenip içilmesi gerekli.Havuş A vitaminini içeriyor ve yağda çözülüyor,yağ ilave etmezseniz hiç bir yararı yok...Kemoterapi sonrası bulantıları da azaltıyor. Farkındayız,KANSERİ YENECEĞİZ.Facebook

Gözlerimizi uzaklıklar değil yalnız, göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır. Haydar Ergülen

Bir işte başarılı olmanın yolu; ya o işe muhtaç olacaksınız, ya da âşık... Vittorio Alfieri

Öğrendim ki... Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirir. ... Ataol Behramoğlu

SUDA Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık, Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin; Düşmüşüz yavaşça bir sâkin derenin İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık. ... Balıklar gibiymiş, sessiz ve karanlık, Yüzermiş saçların, yüzermiş nefesin; Susarmışız öyle, bir sâkin derenin İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık. CAN YÜCEL

Ben 4 kişiyim: 1 ben, 2 içimdeki, 3 aynadaki, 4 kalbimdeki.. Beni geç, içimdeki zaten deli, Kır aynadakini.. Ya kalbimdeki ? Paul Auster

Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, Sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.. Dostoyevski

İnsanların senin hakkında konuşmasından daha kötü bir şey vardır; insanların senin hakkında hiç konuşmaması. Oscar Wilde

Mantığı olan kendini dünyaya adapte olmaya çalışır, mantığı olmayan ise dünyayı kendine adapte etmeye çalışır. İşte bu yüzden dünya mantıksız olanın üstüne döner. Bernard Shaw

Erdem, ruhun güzelliğidir. Eflatun

Yabani uluslar dışındaki her ülke kitaplar tarafından yönetilir. Voltaire

Sadece ilahi aşk bilginin anahtarını bahşeder. Arthur Rimbaud

Edward Cullen Stephenie Meyer'in Alacakaranlık adlı roman serisindeki karakterlerden biridir. Alacakaranlık, Yeni Ay, Tutulma ve Şafak Vakti adlı romanlarda görülmektedir. Edward, romanda Bella'ya aşık olan ve onun güvenliğine her şeyden çok önem veren bir vampirdir. ----------- -Ben Sana güveniyorum ben ona güvenmiyorum.