Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Aries

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.270
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

Aries tarafından postalanan herşey

  1. Ve buluşma anı davulcu ve ben :) sahur vakti..İyi sahurlar iyi ramazanlar :) afiyet olsun...

    1. tülvent

      tülvent

      Bir sahurda birlikte olalım mı... Gelimmm mi ne dersin? :))

    2. Aries
  2. http://youtu.be/gw1XCDPWC34
  3. Aries

    İyi Sahurlaaaar..

    Ben de geldim İyi ramazanlar iyi sahurlar herkese Yoklama alalım lütfen bugece erkenciyim ama.. Sayfayı özlemişim 1 ay yine faaliyette olacak sayfamız
  4. İşleyebileceginiz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil kayıtsızlıktır. Bernard Shaw
  5. Hayat böyledir. Çaresizlik ve tehlike anları vardır ki, o zaman çırpınmaya ve haykırmaya gelmez. Batar insan ve boğulur. Marifet o anları geçirmektir. Sonrası gittikçe kolaylaşır. Kadere teslim olmak lazımdır o anlarda. Bu acizlik değildir. Dikkat et sözüme: Bu dünyada ölümden başka hemen her şeyin çaresi vardır Peyami Safa
  6. Neyi arıyorsan sen O'sun “Neyi arıyorsan sen O'sun" der Mevlana... Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık... Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip, kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır. Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü... Her aşkta kendimizi ararız; o yüzden bulduklarımız, benzerlerimizdir. Resimlerini yanyana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size... Aşk denilen kaleydoskobun buzlucamına gözünüzü dayadığınızda, binbir camın rengarenk ışıklar saçarak döndüğünü ve her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz. Her camda, farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça... Aşklarınız hülasanızdır. Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın, farklı ruh hallerinizi ele verir; arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer değiştirip yeni şekiller alır; hepsi siz... Sevgilinizin gözlerindeki dolunay, sizdeki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin ısınız... Yoksa hâlâ bir sevdiceğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır...! Mevlâna Celâleddin-i Rûmî..
  7. İnsan bir yere bakıyorsa orda ilgilendiği bir şey vardır. Eğer gözlerini kaçırıyorsa, orda ilgilendiği birşey kesinlikle vardır. Freud
  8. Gerektiğinde, gereksiz insanları hayatından çıkaramazsan; hiç gerekmediğinde, gerekli insanlarla arana girebilir... Boris Vian
  9. Aries

    Dönüm Noktam

    Teşekkür ederim canımm Aminn...
  10. Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir. Attilâ İlhan
  11. Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır.Birisi kılıçla, diğeri borçla. - John Quincy Adams-
  12. Aries

    Dönüm Noktam

    Son 1 hafta itibarı ile hayatımın en güzel dönemine girmiş bulunuyorum. Sitemizde son yılda acı haberlerin yanı sıra inanılmaz güzellikler de yaşandı.Ölüm,evlilik,yeni bebeklerin müjdeli haberlerini sanki sıraya dizilmişçesine duyar olduk.Yaşam tatlı ve acı haberleri bizlere yaşatırken çarkını döndürmeye devam ediyor.Sevgili Radya'mızın biricik annesine çok üzüldük. Ben de müjdeli haberler serisine bir yenisini eklemek istiyorum. Banaanne oluyorum Doğum günümde söylenmesi planlanan ve o güne kadar beklenen bu müjdeli haber bana yaşamımın en güzel hediyesi oldu. 4 aylık bebişimizi heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz. Sevinçten ağlamanın ne demek olduğunu bu haberle çok iyi öğrenmiş bulunuyorum..Büyüklerimizden her zaman duyduğumuz bir söz vardır. "Torun evlattan daha çok seviliyor". Şimdi bu gerçekliği daha iyi anlıyorum. Daha dünyaya gelmeden yaşamımızın her noktasına oturmuş durumda. Minik bebişimiz aramıza hoş geliyorsun.Seni büyük heyecanla,özlemle ve hasretle bekliyoruz.Şimdiden miss kokunu duyar gibiyiz. Tüm bebeklere ve doğacak olanlara sağlık uzun ömür faydalı insan ve başarılar diliyorum. Bebişimize deeeeeeeeeee...
  13. aries iyi aksamlar nasilsin

  14. Mutluluğun yüzüne yansımış, onu sakın kaybetme.
  15. Aries

    VUSLAT

    VUSLAT Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar, Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar, Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı, Görmezler ufuklarda, şafak söktüğü anı... Gördükleri ru'ya ezeli bahçedir aşka; Her mevsimi bir yaz ve esen ruzgarı başka. Bülbülden o eğlencede feryad işitilmez; Gül solmayı; mehtab, azalıp gitmeyi bilmez... Gök kubbesi her lahza, bütün gözlere mavi... Zenginler o cennette fakirlerle müsavi; Sevdaları hülyalı havuzlarda serinler, Sonsuz gibi, bir fiskiye ahengini dinler. Bir ruh, o derin bahçede bir defa yaşarsa Boynunda O'nun kolları, koynunda O varsa, Dalmışsa O'nun saçlarının rayihasiyle, Sevmekteki efsunu duyar her nefesiyle. Yıldızları, boydan boya doğmuş gibi, varlık Bir mucize halinde o gözlerdendir artık. Kanmaz, en uzun buseye, öptükçe susuzdur Zira, susatan zevk, o dudaklardakı tuzdur. İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan... Bir sır gibidir azçok ilah olduğumuzdan. Onlar ki bu güller tutuşan bahçededirler. Bir gün nereden hangi tesadüfle gelirler? Aşk, onları sevkettiği günlerde, kaderden Rüzgar gibi bir sevk alır, oldukları yerden. Geldikleri yol, ömrün ışıktan yoludur o! Alemde bir akşam ne semavi koşudur o! Dört atlı o gerdune, gelirken dolu dizgin, Sevmiş iki ruh ufku görürler daha engin, Simaları her lahza parıldar bu zeferle; Gök, her tarafından, donanır meş'alerle! Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar, Varlıkta bütün zevki o cennette duyanlar Dunyayı unutmuş bulunurken o sularda, -Zalim saat ihmal edilen vakti çalar da- Bir an uyanırlarsa leziz uykulardan, Baştanbaşa, heryer kesilir kapkara, zindan... Bir faciadır böyle bir alemde uyanmak... Günden güne, hicranla bunalmış gibi, yanmak... Ey tali! Ölümden ne beterdir bu karanlık! Ey aşk! O gönüller sana maloldular artık! Ey vuslat! O aşıkları efsuna ramet! Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et! Yahya Kemal
  16. Evli Çift .... ) Adam bir akşam yalnız başına çıkıp arkadaşlarıyla eğlenmek ister.. Karısına; "Sevgilim, ben çıkıyorum" der. Evden çıkmak üzere kapıya yöneldiği sırada karısı sorar; "Nereye gidiyorsun hayatım?" Adam soruya duraksamadan; "Bara gidiyorum bi tanem arkadaşlarımla bişeyler içeceğiz.." diye yanıt verir. Karısı hemen sevecen bir ses tonuyla "Aman da aman benim kocacığım içki mi istiyormuş!" diye hemen minibar'a koşar ve 12 ülkeden 25 degisik içki çeşidini adamın karşısına koyar... Adam bunun üzerine; "Benim düşünceli tatlı sevgilim. Çok teşekkür ederim, ama barda... Biliyorsun.. Buz gibi bardakta...." Adam daha cümlesini bitiremeden kadın hemen mutfağa koşar, derin dondurucudan çıkardığı bardağı koşa koşa adama getirir.. "Aman da aman benim aşkım içkisini buz gibi bardakta mı içmek istiyormuş.. Al bakalım." diyerek bardağı adama verir. Adam şaşırmış vaziyette; "Benim güzel kurabiyem. Ama barda buz gibi içkimi içerken yanında yediğim çerezler. Bilsen canım nasıl çekti. Sana söz, 2-3 saat içinde döneceğim." Kadın; "Aman da aman benim canımın içi kocacığım çerez mi istiyormuş." der ve koşa koşa içeri gider. Döndüğünde bir tepside 15 çesit çerez, fıstık, fındık, ne ararsanız tabaklara koyup adama getirir. Adam artık dudaklarını ısırmaya başlamıştır ve son bir güçle kadına der ki; "Ama benim güzel meleğim, barda biliyorsun hani arkadaş arkadaşa ortamda. Erkek erkeğe bi muhabbet vardır bilirsin, hani biz kendi aramızda biraz "rahat" konuşuruz.." der. Ve bunun üzerine kadın ona gülümser; "Aman da aman benim bitanecik kocacığım erkek erkeğe rahat muhabbet etmek mi istiyormuş. O zaman... BANA BAK OĞLUM! AL ŞU LANET OLASI IÇKİNİ BARDAĞINA DOLDUR VE ÇEREZLERİNİ DE YE ZIKKIMLAN, HİÇBİRYERE GİTMİYORSUN ANLADIN MI? KOÇÇÇÇUM!!"
  17. Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir. Aristoteles
  18. Gerçek arkadaş sağlık gibidir. Değeri ancak o yok olunca anlaşılır. CERVANTES
  19. Aries

    Melankoli

    Melankoli Yaşamak gecenin görkemini Tek başına umarsız Huzur bulmalı yalnızlarda Mavi düş kıyılarında Olabildiğince koşturmalı Sarılmalı geceye doyasıya müzik dili anlatmalı özgürce Cansız mum ışığına inat Aydınlanmalı yıldızlarda Evren çarkı Daha bir hızlı akmalı Yalnız yitik düşlerde Sessiz çığlıkları Sermeli gecenin kollarına Zifir karanlığa yıldızlardan düş demeti sunmalı Rüzgarın kollarında Umarsızca dağılıp gitmeli,bitmeli... 05/02/2011
  20. SENİ BANA GERİ VER Tatlı, ılık yüreğime akarken Evrene başka gözle bakarken Aşkı yakalamanın tadını yaşarken Cahili olduğum aşkı bana sen ver. Gönlüm seni özlerken Aşkına sürüklenirken Ulaşılmaz sandığım aşkı yakalamışken Sevda pınarımı bana sen ver Her yönünü bilmek isterken Seni sende öğrenmek isterken Sevginin en yücesini beklerken Anlatamadığım sevgimi bana sen ver Uykusuz gecelerimi süslerken Girdabında altüst olurken Kanımda canımda saklarken Mutluluk duygusunu bana sen ver Aşkı sende tatmışken Zaman mekan tanımazken Ellerine dokunmak yeterken Altüst olan beni bana sen ver. Aşkın yakıp kavururken Göğsümde yumru kıskançlıkla dolanırken Üzmenin ve üzülmenin acısını yaşarken Anlayamadığın beni bana sen ver Uykuyu unuturken Acıdan kıvranırken Boşa geçen yıllara acı ile bakarken Yaşam ışığımı bana sen ver. İlk ve son aşkımı yaşarken Vuslat için yollarına bakarken Söylenen bir söze kırılmış isen Bağışla ve Seni bana geri ver.... 23-11-2010/08.20
  21. Sesini değil,sözünü yükseltmeli insan!Çünkü gökgürültüleri değil,yağmurlardır yaprakları yaşatan..Shakesperae.

    1. tango

      tango

      Çok anlamlı ve değerli düşündüren bir söz paylaşıma teşekkürler...

    2. Aries

      Aries

      katılıyorum sevgili tango..

  22. Tilkinin dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır, bekle ve gör.
  23. Aries

    Bir Boşanma Öyküsü

    Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin... adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı… Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu. İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı. Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum. Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu. 'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.' Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki! Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim? ' Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu. 'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim. ' 'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâl'olacak. Bunu benim için yapar mısın?' Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi. Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu. Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, alt ına da bir not bırakmıştı. 'Sevgilim' diye başlıyordu, 'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim. 'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.' 'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.' 'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.' '<Sâdık arkadaşın>ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.' 'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlata bilmem için ağzıma ihtiyacım var.' 'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin - gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.' 'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.' Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu. Göz yaşlarım mektuba düşüyordu. 'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.' Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi. Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim. Bu gerçek aşktı. İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz. Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda bir yerdedir. Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır Alıntı...
  24. İçi sıcak dışı soğuk bir kalp evinin, buğulanmış camlarına vururken yağmura benzer gözyaşların, sen çizmemiş miydin hislerini camlara... Hatırla! Ben de görmüştüm, çizdiğin bir kalp ve içindeki iki bedeni...bârânî... Atilla Baran
  25. Her şeyin bi fiyatı, her insanın bi değeri vardır. Fiyatı olmayan eşyaya çöp, değeri olmayan insana; giderken kapıyı ört" denir. Walsch
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.