Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Aries

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.270
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

Aries tarafından postalanan herşey

  1. İrlanda
  2. Burada yaşayabilir miyim ... ?
  3. Hindistan
  4. Bu mini akvaryumdan bulursam kesin alırım Tam bizim evlik taaaammmmm taaaaammmmmm Lütfennnnnn bunu istiyorummmmmmmm
  5. Ne güzel bir şeydir birini koşulsuz,kuralsız,hiç beklentisiz olduğu gibi kabul etmek... Ve O'na İYİ Kİ VARSIN diyebilmek..
  6. Bir tane de bana Şimdi mevsimi, şöyle bir şehir dışına yolculuk yapınca papatyaları görmemek mümkün değil.. Eskiden şehir dışına çıkmaya gerek yoktu,kenar köşede kendilerini gösyeriyorlardı.
  7. SAMAN ALTINDAN SU YÜRÜTMEK DEYİMİNİN HİKAYESİ Vaktiyle bir ova köyünde, köylüler tarlalarını sulamak için ırmağın suyunu nöbetleşe kull­anmak üzere anlaşmışlar. Irmak boyunda bulunan tarlalar, açılan kanallar vasıtasıyla sıra ile sulanıyor, herkes ziraatiyle meşgul oluyormuş. Köyün açıkgözlerinden birisi, daha fazla su alabilmek için tarlasında derin ama ince bir kanal kazıp ırmaktan su çalmayı aklına koymuş. Kanalı gizleme maksadıyla da üzerini çalı çırpı ve taşlarla örtüp araziye uydurmuş. En üste de saman yığınları koymuş ki kimse kanaldan şüphe etmesin. Bir müddet sonra, ırmağın daha aşağılarındaki tarlalara giden suyun azalması üzerine köylüler, durumu araştırmaya karar vermişler. Ne çare ki arayıp taramaları sonuçsuz kalmış. Daha yukarılarda çok akan suyun, belirli bir noktadan sonra birdenbire azalmas­ ına bir türlü anlam verememişler. Nihayet tarlaları dolaşıp bakmaya başlamışlar. Kaçak su alan köylünün tarlasına geldiklerinde, bostan havuzunun daima su ile dolu durduğu dikk­ atlerini çekmiş. Üstelik, havuzun üzerinde saman kırıntıları yüzmekteymiş. Bu suya bu samanlar nereden geliyor diye araştırınca, saman yığınlarına ulaşmışlar ve hileyi anlayıp samanları eşeleyince kanalı bulmuşlar. Bunun üzerine, köyün ihtiyar heyeti toplanmış ve köylüyü falakaya yatırmışlar. Değneği vururken diyorlarmış ki: — Saman altından su yürütürsün ha! Al bakalım hak ettiğin cezayı!.. (İSKENDER PALA - İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK KİTABINDAN)
  8. Papatya ; Yolların kenarında, boş arazilerde, kırlarda kendi kendisine yetişen, sarı ve beyaz çiçekleri olan bir bitkidir. Sulak topraklarda yetişirler. Papatyanın içerisinde B1 vitamini, C vitamini, uçucu yağ, amino asitler, yağ asitleri ve cadinen bulunmaktadır. Papatya yaz aylarında toplanarak kurutularak bitki çayı olarak ta kullanılmaktadır. Papatya çiçeğinden papatya yağı ile boyada elde edilmektedir. Papatya Çayı Yararları (Faydaları) · Papatya çayı gazı giderir ve spazmları çözer. Ülser ile gastrit rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. · Papatya çayı iltihapları da iyileştirmeye yardımcıdır. · Bağırsakları çalıştıran Papatya çayı kabızlığı giderir. · Diş ağrısı problemi olanlara da yardımcı olur Papatya çayı. · Papatya çayı kadınlardaki adet düzensizliğine de iyi gelir. Kanamayı düzenleyicidir. · Baş ve bel ağrısı başta olarak romatizmaya bağlı ağrılara da Papatya çayı fayda sağlamaktadır. · Papatya çayı ile gözlere pansuman yaparsanız, gözde oluşmuş şişlerin inmesi sağlanır. Çapaklanmalar geçer. · Papatya suyu ile saçlarınızı yıkarsanız, saçınız parlar ve canlılık kazanır. · Papatya suyunu saçınıza sürdükten sonra güneşin altında kurutursanız saçlarınızın rengi açılır. · Papatya çayı bağırsakların çalışmasında yardımcıdır. Kabızlığa engel olur. · Papatya çayı ile gargara yapılırsa boğazlardaki ağrı ile ağızdali yaralar giderilir.
  9. Aries

    Alınacak Dersler

    "Bir Yol Biter Yenisi Başlar.." Öykü,ünlü Çin düşünürü Lao Tzu devrinde geçer. Köyde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir. Ama imparator bile onu kıskanırmış.. Öyle dillere destan beyaz bir atı varmış ki.. İmparator at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş, ama adam satmaya yanaşmamış. "Bu at, bir at değil benim için.. Bir dost.. İnsan dostunu satar mı?" dermiş hep.. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylüler ihtiyarın başına toplanmış.. "Seni ihtiyar bunak.. Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. İmparatora satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler.. İhtiyar, "karar vermek için acele etmeyin" demiş.. Sadece 'at kayıp' deyin. Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.." Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan iki hafta geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş.. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi başına. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler.. "Babalık" demişler.. "Sen haklı çıktın.. Atının kaybolması bir talihsizlik değil, adeta bir devlet kuşu oldu senin için.. Şimdi bir at sürün var.." "Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.. Birinci cümlenin ilk kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?.." Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden "Bu ihtiyar sahiden normal değil" diye düşünmüşler.. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara.. "Bir kez daha haklı çıktın" demişler. "Bu atlar yüzünden tek oğlun uzun süre yürüyemeyecek. Sana bakacak başkası da yok.. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler. İhtiyar "Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş. "O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu.. Ötesi sizin verdiğiniz karar.. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat böyle küçük parçalar halinde ilerler ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.." Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. İmparator son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yok gibiymiş; giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes adeta biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.. "Gene haklı olduğun kanıtlandı" demişler. "Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması talihsizlik değil, şansmış meğer.." "Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar.. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde.. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin talihsizlik olduğunu sadece Allah biliyor." Bir yol biter yenisi başlar..! Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlarmış, etrafına anlattığında: Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Oysa yolculuk asla sona ermez. Bir yol biterken, yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, bir başkası açılır. ------------- "Hayatın küçük parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının" Benim en çok sevdiğim ve özen gösterdiğim bir olgu,kısaca hayat felsefem...
  10. Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser. Karl Marx
  11. Sıradışı da denilebilir..
  12. Her noktası santim santim işlenmiş gibi.. Renklerin uyumuna diyecek yok .. Yeri pek rahat Pamuk yumağı gibi..
  13. Söylesem tesiri yok. Sussam gönül razı değil... Fuzuli
  14. ‎"İki türlü yaşanır hayat eğer bir şeye benzeyecekse. Ya kendini yok edeceksin hayatın içinde, ya da hayatı yok edeceksin kendinde." - Elif Şafak-
  15. Aries

    GÜNAYDIN

    Günaydın
  16. Ben kendime KOCA PARASI yiyor DEDİRTMEM diye bişey yokk..Buldunuzmu YİYİN ÇATIR ÇATIR.Yoksa Onlar YEDİRTECEK BİRİNİ BULURLAR:)
  17. Yaşam,fırtınanın geçmesini beklemek değil.Yağmurda dans etmeyi öğrenmektir... Bhagwan Shree Rajneesh
  18. Hayat üç buçukla dört arasındadır;Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın... Neyzen Tevfik
  19. Amaç güden Öğretmen replikleri ; 1) Kendini de evde unutsaydın. (Hafızayı güçlendirir.) 2) Sene sonunda ben de seni unutacağım. (Hesaplaşmayı öğretir.) 3) Ben Ahmet'e sordum, sen Ahmet misin? (Kimlik kaymasını önler.) 4) Komik bir şey varsa söyleyin biz de gülelim. (Kaynaştırır.) 5) Konuşmak isteyen varsa dışarı çıksın. (Yol gösterir.) 6) Gece beşik mi salladın? (Düzene sokar.) 7) Çay, kahve ister misiniz? (Konukseverlik aşılar.) 8) Sana camdan aşağı atla deseler atlayacak mısın? (Kışkırtmalara karşı korur.) 9) Herkes dersi anladı galiba; konuşmalar başladığına göre. (Durumu özetler.)
  20. Türkçe olarak düşünürsek; isim olabilir.Eş,çocuk,akraba,arkadaş,sevgili isimleri ..Kişiler aralarında türettikleri şifreleri.. Aklıma gelen bunlar
  21. Aries

    Soba keyfi..!

    Soba Keyfi . .!!! Sobalı evde büyüyen çocuk ; - Yün çoraplarını sobaya dayayarak ayaklarını ısıtmıştır bu çocuk... - Sobanın üzerine tükürüp o tükürüğün fokurdamasını izleyen çocuktur. - Sobanın borusunda bulunan çamaşır kurutma tellerine asılı olan okul önlüğünün kurumasını beklemiş çocuktur. - Yıllar sonra büyüdükten sonra kaloriferli veya kombili bir evde bile halen "oturma odası"nın kapısını kapatan çocuktur. - Sobanın üzerinde kestane patlatmış çocuktur... - Sobanın üzerine kolonya dökerek alev denemesi yapmış çocuktur! - Elbiselerinin bir köşesi kuruturken yakmış çocuktur. - Annesi evde yokken soba sönmesin diye sobaya tahta kömür taşımayı görev bilmiş çocuktur. -Soba tütünce tırsmış çocuktur. -Küçükken Sobanın önünde mavi leğen içinde banyo yapmış çocuktur... -Önlük yakalığını kumaş mendilini bilumum ufak tefek malzemeyi soba borusuna yapıştırmak suretiyle ütülemiş olan çocuktur... -Annesinin ördüğü kazağı o sıcaklıkta yinede giymeyi. -Özelliklede hasta olmayı çok iyi bilen çocuktur... O günleri yaşayanlar seçeneklerin kaçını yaşadınız ?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.