Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

dlewas

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3
  • Katılım

  • Son Ziyaret

dlewas tarafından postalanan herşey

  1. Belki de ateistler çoktan doğruyu bulmuşlardır? Bulmamış olsalar bile bulduklarını sananlardan daha fazla şey anlamışlardır belki de? Ya da Tanrı aslında benden kork! yoksa seni ateşe atarım! diyen bir tanrı değildir? Yarattığının başına şeytanlar salıp, binbir testten geçirip cehennemlerine atmak istemiyordur? Gerçekten seviyordur? Ya da zerre kadar umursamıyordur kim bilebilir ki?..
  2. Kuranın kalbi ele alış alış tarzı beynin işlevini kalbe yüklemek şeklinde; Bakara 7 Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır. Bakara 88 (Yahudiler peygamberlerle alay ederek) "Kalplerimiz perdelidir" dediler. Hayır; küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lanet etmiştir. O yüzden çok az inanırlar. Bakara 118 Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik. (Özellikle bu ayette apaçık kalp düşünme organı olarak kullanılmıştır.) A’râf 179 (Mekkî 39) Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. * (Burada da kavrama organı olarak kalpten bahsedildiği açıktır.) Hac 46. (Sana karşı çıkanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lakin göğüsler içindeki kalpler kör olur. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Kalp aynı zamanda sembolik olarak hissetme ve duygularla özdeşleştiği için bir çok yerde anlamı çekilebilir. Ancak bazı ayetlerde açık ve net olarak kalp düşünme organıdır ve beyinden kuranda bahsedilmemiştir. Bu da dönemin bilgilerinden öteye gidilemediğinin göstergesidir.
  3. Allah'ın olup olmadığını tartışabilmek için bence önce Allah'ın tanımını iyi yapmak gerekir. Her şeyin yaratıcısı olan güç diye tanımlarsak bu güç bizim aklımızın alabileceğinden çok fazladır. Böylesine büyük bir güç insan denen varlığı yaratıp ; sonra da şunu yaparsan seni ateşe atarım, bunu yaparsan huriler verir, sonsuz mutluluğa ulaştırırım, ben en büyüğüm, her şeye kadirim gibi EGOİST, GÜCE DÜŞKÜN BİR İNSAN tavırlarında olması TANRI tanımına aykırı düşüyor. İnsan zaten yaratılan büyük evrende kayda değmeyecek kadar küçüktür ve önemsizdir. Bu insanların arasındaki ilişkileri düzenlemek için TANRI neden kendini küçültüp onlara kendinin büyük olduğunu anlatmaya çalışsın? Kendisine tapınılmasını istesin? Hemde kendisine inanmayanların çıkacağını bilerek? Bütün güç onun elindeyse neden herkesi kendisine inanarak yaratmasın? Önce kendisine inanmayanların o YÜCE YARATANla dünyalarında alay etmelerine izin versin? Sonra da kızıp onları demirlere vurup ateşlere atsın? Bu uzar gider böyle... Neyse daha fazla uzatmayacağım..Benim şahsi fikrim şu; Allah İslam'da tanımlanandan ÇOK daha yüce bir varlık olmalı.. Einstein'ın da dediği gibi; "a knowledge of the existence of something we cannot penetrate, of the manifestations of the profoundest reason and the most radiant beauty - it is this knowledge and this emotion that constitute the truly religious attitude; in this sense, and in this alone, i am a deeply religious man" the world as i see it the end..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.