Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bezgin

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    206
  • Katılım

  • Son Ziyaret

bezgin tarafından postalanan herşey

  1. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    TÜRK TELEKOM STADI ...... GALATASARAY'IN YENİ SPONSORU HAYIRLI OLSUN... Rakamı biliyorum ama söylemeyeceğim.... ben GS değilim ama para uğruna stadının adını değiştirmesini kınıyorum Galatasaray, Türk Telekom ile dev bir sponsorluk anlaşmasına imza attı. Yapılan işbirliği ile Telekom, finansman sorunu yaşanan Ali Sami Yenspor Kompleksi’ndeki stada 10 yıl boyunca ismini verecek Galatasaray ile Türk Telekom uzun süren görüşmeler sonunda dev bir sponsorluk anlaşmasına imza koydular. Türk Telekom, stadı inşa eden firma ile problemler yaşayan Galatasaray Kulübü’nün 2009-2010 yılından itibaren ana sponsoru olacak. Yapılan anlaşma ile rahat bir nefes alan Galatasaray dün kulübün internet sitesinde de yayımladığı açıklamayla anlaşmayı duyurdu. Açıklamada Galatasaray Spor Kulübü ve iştiraklerinin Türk sporunda dev bir birlikteliği gerçekleştirerek Türk Telekom ile pazarlama, reklam vetanıtım anlaşması imzaladığı belirtildi. Anlaşmaya göre, mevcut ana sponsor Avea ile olan sözleşmenin sona ermesinin ardından 2009-2010 sezonundan itibaren 5 sezon boyunca kulübün ana sponsorunun Türk Telekom olacağı ifade edilirkeninşaaat çalışması süren stadın ise 10 yıl süreyle adının Türk Telekom Stadı olacağı bildirildi. Açıklamada, “Türk Telekom ayrıca, Ali Sami Yen Spor Kompleksi içinde inşaatı süren yeni stat projemize de ismini veriyor. Böylece Avrupa’nın en iyileri arasında gösterilen yeni stadımız, açılışından itibaren 10 yıl süreyle Türk Telekom Stadı adıyla anılacak” görüşleri de yer aldı. Türk Telekom O kadar parayı GS ye Vereceğine önce bozuk altyapısını,Yavaş ve bilgisiz hizmet anlayışı ve personelinin özlük haklarını ,Avrupanın en pahalı ve sorunlu olan ADSL hizmetini,çalışmayan servis ve arıza numaralarıı düzeltsin sonra isterlerse Wembley e sponsor olsunlar... ************************************************* İYİ Kİ GREV DE FALAN DEĞİLLER...... Van'da kimliği belirsiz kişi veya kişiler, Türk Telekom'a ait 270 metre kablo çaldı. Edinilen bilgiye göre, olay Esenler ve Karşıyaka mahallelerinde meydana geldi. Bir ihbar üzerine bölgeye giden Türk Telekom görevlisi A.K. yaptığı kontrolde kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından 8 direk arasında yaklaşık 170 metre telefon kablosunun kesilerek çalındığını görerek polise haber verdi. Olay yerine giden polis ekipleri konuyla ilgili yaptıkları incelemenin ardından soruşturma başlattı. ********************************************** Türk Telekom telefon konuşması yapmamasına rağmen her ay sabit ücret ödemek zorunda kalan abonelerinin ilgisini çekecek yeni bir kampanyayı hayata geçirdi. Referans Gazetesi'nin haberine göre, Cem Yılmaz'ın "Jembey" karakteri ile reklamKampanyası yürütülen ve 15 Temmuz'da lansmanı yapılan "Konuşturan Yaz Kampanyası" bütün abone gruplarını ilgilendirirken, bundan en büyük faydayı konuşma yapmamasına rağmen her ay sabit ücret ödemek zorunda kalanlar görecek. En düşük sabit ücreti ödeyen abone bile ağustos ve eylül aylarının herbiri için 100'er dakikalık bedava konuşma elde edebilecek. Kampanyadan faydalanmak isteyenlerin 31 Ağustos tarihine kadar başvuru yapması gerekiyor. TT'nin yeni kampanyasına katılanlar ağustos ve eylül aylarında, mayıs ayı faturalarının her 10 YTL'si için 100 dakika bedava şehiriçi görüşme kazanabilecek. Örneğin, mayıs ayı faturası 11 YTL olan bir TT müşterisi, ağustos ve eylül ayları için mayıs ayındaki tutarı kadar görüşme yapmayı garanti ederse, ağustos ve eylül ayları için her ay 200 dakika şehiriçi konuşma kazanacak. Mayıs ayı faturası 36 YTL olan bir abone ise 400 dakika görüşme hakkı kazanacak. Konuşmayan nasıl kazanacak? Kampanya faturalar üzerinden uygulanacağı için, telefon görüşmesi yapmayan aboneler de fayda sağlayacak. Örneğin, HesaplıHatt abonesi olan ve her ay KDV dahil, Özel İletişim Vergisi (ÖİV) hariç olmak üzere 8.28 YTL sabit ücret ödeyen abonelerin faturalarına bu rakam yüzde 15'lik ÖİV de dahil edilince 9.52 YTL'lik bir fatura yansıyor. TT yetkilileri, mayıs ayında bu şekilde fatura ödeyen abonelerin fatura tutarlarının 10 YTL olmamasına rağmen bu kampanyadan yararlanabileceğini ve faturadaki tutarın TT tarafından yuvarlak hesap ele alınacağını kaydettiler. TT yetkilileri, 10 YTL'nin altındaki mayıs ayı faturalarına sahip abonelerin kampanyaya başvurması durumunda ağustos ve eylül aylarının herbiri için 100 dakika yani 1 saat 40 dakika bedava şehiriçi görüşme hakkı kazanabileceği örneğini verdiler. Fatura tutarı 10 YTL'yi geçen aboneler ise 200'er dakika kazanacak. Kampanyadan faydalanmak isteyenler 444 1 444 nolu TT Müşteri Hizmetleri numarasından başvurabilecek
  2. Forumun Güncel konular kısmının hemen hemen en fazla yanıt verilmiş kısımlarından biri ... Ben de uzun uzun cevaplar verdim ve son anda bir gerçeği gördüm...Bu konuyu (kendi açımdan) takip etmeyi bıraktım.Çünkü Konu Cumhuriyet Bayramında Türban takanların Meydanlarda olmamasından açıldı amaşu anda olay tam bir türban savunuculuğuna döndü...Bazılarımız Neyi ve kimi savunuyor diye düşündüm. *SPK'ya muhalefet ve izinsiz halka arz suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırılan ve cezaevine girmesi, hastalığı yüzünden 2 kez ertelenen Yimpaş'ın patronu Dursun Uyar'ı savunanları *Partizanlığın böylesini bu güne kadar yaşamayan ve yaşatmayanları (Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, amcasının torunu Veysi Şimşek?i danışmanı olarak atadı Amca torununu danışmanı yaptı !) *Patates,un,şeker,salça,çeyrek altın, Yeşil kart kömür vb...dağıtılarak oy toplanması fikrini geliştirip uygulayanları *Bu ülkenin kurucusu ulu önder Atatürk'ü aşalayan bazı açıkoturumlarda "onun zamanı bitti,hoşlanmadığım bir kişilik""******** Mustafa"deme yapmış olduğu ilke ve inkilapları çağdışı amacına uygun değil" ..vb türü ifadeler kullananları savunduklarını görünce önce tepkimi çekti sonra baktım ki;Fettullah Gülen'e Fetullah Gülen diyenler tutuklanıyor,İmam: Atatürk rozetiyle camiye gelmeyin, günah diyor,olup olmadık yerler de namaz kılınıyor,ülkenin taşları yerinden oynuyor dedim ve telaşlı bir bekleyiş yaşamaya başladım içimden sessizce düşündüm(doğalgaza ve elektiriğe arka arkaya gelen zamları değil piyasanın berbat halini değil) ilk orta ve liseleri kaybettik (Demokratiklik ve Laiklik açısında ) umarım bu ülkenin yapı taşlarını oluşturan dürüst bilim adamı yetiştiren Yüksek okullarımıza dokunmazlar dedim ve Rektör atamaları yapıldı... artık Çekinceli değilim korkuyorum türban konusunu savunanlar bence takkiye yapıyorlar ...amaç için savundukları düşünceleri uygulamaya geçirenlerin kamuoyunda gözüken o kadar çok hataları var ki ancak bu türban ya da Ergenekon ya da Anayasa Mahkemesi kararları ile falan gündemi değiştirip varmak istedikleri yere ulaşmak istiyorlar ve bu yüzden bu ve bunun gibi konuları devamlı gündem de tutmak istiyorlar... ben kendi acımdan bu tuzağa düşmeyeceğim ve ... neşe ile kalın
  3. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    VDSL2 ile 8 kat hızlı internet Türk Telekom mevcut internet hızını 8 kat artıran VDSL2 hizmetini 1 Temmuz itibariyle sunmaya başladı. Türk Telekom'un bu yeni yatırımı sayesinde Türkiye dünyada VDSL2 teknolojisine geçen ilk ülkelerden biri oldu. Türkiye'nin telekomünikasyon devi Türk Telekom, yeni nesil hızlı internet VDSL2 (Very High Speed Digital Subscriber Line 2) hizmetini 1 Temmuz 2008'dan itibaren sunmaya başladı. Gerekli tüm alt yapı hazırlıklarını tamamlayan Türk Telekom, mevcut telefon hatları üzerinden internette erişim hızını 8 kata kadar artıran VDSL2 hizmetini 1 Temmuz 2008 tarihinde internet servis sağlayıcı aracılığıyla kullanıcılara sundu. Türk Telekom'un söz konusu yeni yatırımı sayesinde Türkiye, VDSL 2 teknolojisini ilk kullanan sayılı ülkelerden biri haline geldi. VDSL2'nin 32 megabite varan hızı ile Türkiye, Avrupa'da 23 ülkedeki 190 DSL Sağlayıcısı arasında DSL teknolojisiyle en hızlı interneti kullanan üçüncü ülke konumuna erişti. Evlere ve iş yerlerine giden telefon hatları üzerinden dijital veri transferini sağlayan teknoloji ailesi DSL'in en yeni ve hızlı üyesi VDSL2, Triple Play denilen ses, görüntü, hızlı internet üçlüsünün birarada sunulması için tasarlandı. Böylece VDSL2 ile yüksek hızlarla alınabilecek IPTV (internet televizyonu yayını), HDTV, Videofon, VoD (arza göre video izleme ), İnteraktif oyun oynama, İnteraktif oylamalara katılma VoIP (ses görüşmeleri) gibi katma değerli hizmetler sağlanabilecek. Türk Telekom VDSL2 teknolojisini 16 megabit ve 32 megabit indirme hızı olmak üzere iki paket seçeneği ile sunuyor. İki pakette de yükleme hızı 1 megabit olacak. Buna göre 700 megabayt büyüklüğündeki bir VCD filmi saniyede 4 megabitlik internet hızıyla bilgisayara indirmek 29 dakikayı bulurken, 32 megabite hızındaki VDSL2 teknolojisiyle sadece 4 dakika sürecek. Türk Telekom altyapı sağlayıcısı olarak ADSL hizmetinde olduğu gibi VDSL2 hizmetini de toptan olarak internet servis sağlayıcılara sunuyor. VDSL2 hizmeti, Türkiye'de kablonun elverişli olduğu şehirlerde sunuluyor. Hizmetin ilk etapta 73 il 450 lokasyonda verilmesi planlandı. zannediyorum bunlar işe yarayan olumlu şeylerden sadece biri... neşe ile kalın
  4. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    Haber-İş Sendikası, iş akdi feshedilen emeklilik sürelerini doldurmuş Türk Telekom çalışanı üyeleri için yargıda. özellikle Emekli Sandığı'na tabi olan çalışanların bir kısmının emekliliği geldiği halde ayrılmak istemediğini, bunların sayısının artması üzerine de işverenin geçtiğimiz günlerde iş akdi feshi uygulamasına başladığını belirten Akcan, 2007 yılı sonuna kadar kendi isteğiyle emekli olmayan çalışanlarla, 2008 yılında emeklilik sürelerini doldurmuş olanların iş akdinin feshedildiğini ifade etti. ''HUKUKSAL MÜCADELE BAŞLATTIK'' Daha önceki dönemlerde sendikanın yetkili kurullarını topladıklarında bu tür uygulamalara karşı hukuksal mücadele başlatma kararı aldıklarını aktaran Akcan, bugüne kadar 2 bine yakın üyelerinin sendikanın hukuk müşavirliğine başvurarak vekalet verdiğini ve bu üyeler adına sendikanın ayrı ayrı mahkemeye başvurduğunu bildirdi. Bence Üzerinde asıl durulması gereken konu, yeniden yapılanma konusudur. Türkiye'de tartışılması gereken bu, diye düşünüyorum. Türk Telekomun, özelleştirme sürecinde 48 bin personelle çalışacağı beyan edilmişti. Oysa bu rakam yeniden yapılanmayla 30 binlere düştü. Aradaki personel eksikliği bu ülkenin istihdamının daralmasına neden oldu. Şu da var mutlaka bu kurumların gençleştirilmesi de lazım. Genç bir nüfusa sahibiz. Bunların mutlaka istihdam edilmesi lazım. Dileğimiz, Telekom yönetiminin bir an önce bu vaatlerini yerine getirmesi. Yeni personel alınması gerekiyor. Şu anda büyük bir özveriyle çalışılıyor. Eğer, emekliliği gelenleri gönderip, bunların yaptıkları işleri taşeron eliyle yapmaya kalkarlarsa hakikaten çok büyük bir adaletsizlik olur. O zaman bu işlere farklı bakılması gerekir. *******
  5. Emniyetteki Fethullahçılar “Emniyet’te Fethullahçı liste”yi hazırlayan 2 şube müdürü hakkında şikayette bulunuldu" Hürriyet Gazetesi'nden Saygı Öztürk'ün haberine göre Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Personel Dairesi Başkanı, iki şube müdürü “Emniyet’te Fethullahçı liste” hazırlayıp değişik makamlara gönderdiği gerekçesiyle haklarında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunuldu. İki emniyet mensubu, değişik makamlara gönderilen listedeki imza, paraf, liste üzerinde isimle yapılan düzeltmelerin kimleri ait olduğunu bilirkişi aracılığıyla belirledi.Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Personel Dairesi Başkanı ve iki şube müdürü tarafından hazırlandığı ve değişik makamlara gönderilen listede “Fethullahçı oldukları” belirtilen Emniyet mensuplarından ikisi, listeye haksız yere yazıldıklarını öne sürüp, listeyi hazırladıkları iddia edilen 4 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular. şimdi o listeyi hazırlayan memurlar,hangi bahanelerle ya da suçlarla görevden alınacak merak ediyorum doğrusu.
  6. İmam: Atatürk rozetiyle camiye gelmeyin, günah Trabzon'da Atatürk rozeti ile camiye gelen vatandaşa imam tepki gösterdi Trabzon'un Beşikdüzü ilçesindeki Merkez Camii İmamı Sezai Yaşar, yakasında Atatürk rozeti ile gelen Ömer Atalar (80)'a, "Bunu takıp camiye gelmeyin, günah işliyorsunuz" dedi. İmam Yaşar, rozetle namaz kılmanın caiz olmadığını öne sürerken, Trabzon Müftüsü Ahmet Bulut, "Rozetle namaz kılmanın dinen sakıncası yok" diye konuştu. alıntı vatan
  7. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    Yunan Telekom'unda 48 saatlik grev Yunanistan Telekomünikasyon Şirketi çalışanları, devletin elindeki şirkete ait hisseler bir bölümünün sektörde Avrupa'nın en büyüğü olan Alman Telekom Şirketine satılması amacını taşıyan müzakereleri protesto etmek için 48 saatlik greve gitti. Yunanistan Telekomünikasyon Şirketi (OTE) çalışanları, Marfin Investment Group'un (MIG) elinde bulunan yüzde 20 oranındaki hisseleri alma çalışmalarını tamamlamak üzere olan DT'nin devletin elinde bulunan yüzde 28 oranındaki hissenin de yüzde 3'ünü almak için hükümetle pazarlığı sürdürdüğüne dikkati çekerek, bu alımların gerçekleşmesi halinde OTE'nin kontrolünün Alman şirketine geçeceğini savunuyor. Bunlar da Türkiyedeki Telekomda dönen dolaplar... 1)ÜÇ Maaşlı Genel Müdür HABER-SEN, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in, Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanvekilliği ve Avea Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini de sürdürdüğü gerekçesiyle dava açmaya hazırlanıyor.Türk Telekom’un IPTV (İnternet Protokolü TV) hizmetine başlamak için hazırlık yapmıyor mu ..yapıyor... IPTV’de yayınlanacak içeriğin ana kaynaklarından birinin TRT’nin arşivi olacağına göre,Avea’nın da yayınlanacak görsel malzeme için de TRT’nin kapısını çalacağını demek ki adam kendi ile pazarlık yapacak Şahin TRT Genel Müdürlüğü görevine başlamasına rağmen Avea ve Türk Telekom’daki koltuklarını bırakmadı.Şahin’in, Avea ve Türk Telekom’daki konumu kurumların internet sitesinde de yer alıyor. Avea’nın yönetim şemasında, "Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Şahin’dir" deniliyor. Türk Telekom’da ise Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Dr. Paul Doany’nin ardından ikinci sırada Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Şahin’in adı yer alıyor. Şahin’in, genel müdürlük adaylığı başvurusu için RTÜK’e verdiği özgeçmişinde, diğer iki kurumdaki yöneticiliklerini belirtmemesi de cabası.Anayasaya aykırı olduğu kesin ama "Olsaydı bu görevleri üstlenmezdim" diyor. Şahin, dava açılırsa da aktarılması "Açsınlar" diyor.Özerk TRT 2)Türk Telekom'da çifte fiyat Borsa tarihinin en büyük halka arzı olmaya aday olan Türk Telekom'da fiyat tartışmaları sürüyor.Türk Telekom'un yüzde 55 ile ana hissedarı olan Oger Grubu, hisselerinin yüzde 35'ini Saudi Telecom Company'e 20 milyar dolar piyasa değeri üzerinden sattı. Hemen hemen aynı tarihlerde başlayan yüzde 45'lik kamu payının bir bölümünü halka arzında ise şirketin piyasa değeri 20 milyar değil, 12.5 milyar dolar olarak belirlendi. Oger'nin değerlemesine göre kamu, satacağı yüzde 17.25'lik hisseden 1.3 milyar dolara yakın kaybı göze aldı. Bu fark kimin cebine gidecek fiyatın düşük tutulmasında gösterilebilecek olan "hisseleri tabana yaymak istedik" gerekçesinin ise gerçeği yansıtmıyor.Halka arzda Posta İdaresi ve Telekom çalışanları ile küçük yatırımcılara ayrılan bölümün yüzde 35 olduğuna dikkatinizi çekerim. Yani öyle söylendiği gibi tabana yayılma falan söz konusu değil . 3)SABİT ÜCRET HUKUKA UYGUN MU? TÜRK TELEKOM'A HER YIL 3 MİLYAR 690 MİLYON YTL ÖDÜYORUZ. KONUŞSAK DA, KONUŞMASAK DA.. Bu çerçevede, son yıllarda en çok şikayet gelen konuların başında sabit ücret var. Türk Telekom abonesi olan 19 milyon kişiden yılda toplam 3 milyar 690 milyon YTL sabit ücret tahsil ediyor. Gelelim şu görüntülü telefon olayına ....VideoFon denilen olguyu kullanmak için neler gerekiyor..fazla detaylara girmeden kısaca anlatayım 3 şey lazım 1) İnternet hattı (Mutlaka bir internet ağına bağlı olmanız lazım A ya da B şirketinden olması veya illa ADSL nizin olması önemli değil.. Ama mutlaka İnternetinizin olması lazım ) 2) İnternet hızı(Hızınızın olması lazım şöyle ki ; Her nekadar Videofonun çalışması için "1MB hız yeterli" tarzında gümbür gümbür reklam yapılıyorsa da en aşağı 4MB hız lazım ) 3) Para Lazım ( 1MB yetmediğine göre 4GB kotalı en uygunu olarak gözüküyor o da zannediyorum şu anda 29 YTL + Videofonu mautlaka kullanacağız ve aylık kotayı aşacağız onun için de 20 YTL daha koyalım +Videofon özellikli telefonu kullanman içinHariri Telekomla en azından minimum 2 senelik anlaşma yapman lazım aylık +30 YTL sabit ücret +ortalama aylık 40 YTL lik de konuşma ücreti=29+20+30+40=119 YTL bir de mutlaka karşındaki konuşacağın başka bir abone lazım bunu 2 ile çarp=aylık 238 YTL ) Faydaları .... 1)Uzakta yaşayan insanların seyahat etmek zorunda kalmadan birbirlerini görebilmelerini sağlar. 2)Kullanımı çok kolay olan Videofon cihazlarıyla görüntülü görüşme anında başlatılabilir. 3)Çalışan ailelerin çocuklarını gün içinde görerek kontrol edebilmelerine olanak tanır. 4)İş görüşmelerinin yüzyüze gerçekleşebilmesini sağlar. 5)İşitme engelli kullanıcıların işaret diliyle haberleşebilmesine imkan sağlar. Ha sakın bana kimse "Ya bunları msn de ben zaten ücretsiz yaparım "demesin hangimizin annesi babası MSN kullanabiliyor derim Bir de makinanın bazı güzellikleri var mesela ... 1)Videofon ile; kendi görüntünüzü ve görüştüğünüz kişiyi aynı anda ekranda görebilirsiniz 2)Videofon cihazları ile internette dolaşabilir, e-posta gönderebilirsiniz. 3)Görüşme esnasında karşı tarafın fotoğrafını çekebilirsiniz. 4)SIM kart okuyucu özelliği ile cep telefonunuza kayıtlı ev/iş numaralarını cihaza kopyalayabilirsiniz 5)İstediğiniz anda karşı tarafa görüntünüzün gitmesini engelleyebilirsiniz. Umarım biraz faydam olmuştur neşe ile kalın
  8. **************** Yıllar önce (1952) Ahmet Emin Yalman'a suikast düzenlemiş; beğenmediği fikre kurşun sıkmış bir adam. Bu defa yaptığı bin beter. 14 yaşındaki bir kıza tecavüz etmiş. Anlaşılıyor ki, kızı annesinden "satın almış!" Ne biçim anaysa? Kızın rızası yerine annenin rızası... Herhalde bu şekilde, "din bezirganı" adam, işi kitabına uydurduğunu sanıyor.Karısının babasını, "Peygamber efendimiz, Ayşe anamızla 9 yaşındayken evlendi" diye ikna etmiş; böylece aradaki yaş farkını makul göstermiş. muhafazakar gazetelere: Hüseyin Üzmez'in ahlaksızlığını, arka sayfalarda ufacık göstermek doğru mu arkadaşlar? Bu adam dindar filan değil ki! Dolayısıyla, "Bizden olanı teşhir etmeyelim" psikolojisine girmeye gerek yok. düşünsenize ;Ya bu olaylar Bahse konu olan yayın organları siyasi kanaatleriyle uyuşmayan birisi olsaydı ne yazarlardı?Atıyorum yargıtay başsavcısı olsaydı neler yazmazlardı ki... neşe ile kalın
  9. Klavyene kuvvet güzel haber hehehehe ..burası çok hoşuma gitti;,Soruşturmayı yapan kim İçişleri Bakanlığı müfettişleri ,zanlı kim İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir kolu Olayın ciddi bulunması halinde heran gözaltına alınabilirler neşe ile kalın
  10. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    Sudan ucuza Telekom 'Telekom'de yerli yatırımcıya tanıtım yapılmadı''Telekom'de yerli yatırımcıya tanıtım yapılmadı' Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Başkanı Ali Bahçuvan, Türk Telekom hisselerinin halka arz edilmesine ilişkin, "Hem fiyatın bu şekilde oluşması hem de yabancı yatırımcının oranı, akılda bir sürü soru işaretleri bıraktı" dedi.Öncelikle fiyat açısından baktığımızda gerek bilançoları ve gerekse firmanın son dönemdeki büyüme potansiyeli, karlılık durumu incelendiğinde oldukça cazip bir fiyatla halka açıldığını gördük" dedi Bahçuvan, öncelikle fiyat ve zamanlama açısından bir soru işareti bulunduğunu savunurken, "Daha sonra yapılsaydı ya da iyi bir dönem beklenseydi daha iyi bir fiyata mı satış olurdu? Yoksa bu satış için acele mi edildi? Zamanlama ve fiyatlama açısından doğru bir tespit yapılıp yapılmadığı da soru işareti kamunun alacağı pay açısından. Diğer taraftan yatırımcılar, beklediklerinden daha ucuz bir fiyat karşılarına çıktığı için daha çok talep göstereceklerdir" diye konuştu.Hisselerin yüzde 65'inin yabancı yatırımcılara ayrılmasının da kendilerini şaşırttığını ifade eden Bahçuvan, "Türkiye'nin güzide kurumlardan birinin, fiyat açısından ucuz olduğu düşünülen bir fiyatla satışı söz konusu olduğunda neden çalışanlara ve küçük yatırımcıya yüzde 35 pay ayrıldığı konusunda da bizde soru işaretleri oluştu" dedi. Ali Bahçuvan, pay toplamanın 28-29-30 Nisan 2008 tarihlerinde yapılacağını ve yerli yatırımcıya yönelik bir tanıtım yapılmadığını ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: "Sanki ucuza bir malı, fazla kimseyi uyandırmadan, yani yatırımcının dikkat çekmeden, ön talepte çok fazla talep oluşturmadan, yabancı yatırımcıya aktarmak gibi bir şey söz konusu oluyor. Yani, bunun çok daha önceden duyurulup çok daha önceden yatırımcının bunun fiyatını incelemesine ve bu konuyla ilgili karar vermesine fırsat vermek gerekiyordu. Bunlar da yapılmadı. Biraz acelece bir halka arz yaşıyoruz şu anda. Bunu neden bu şekilde yaptılar açıkçası buna da pek anlam veremedim. Fakat hem fiyatın bu şekilde oluşması, hem de yabancı yatırımcının oranı akılda bir sürü soru işaretleri bıraktı."dedi.Piyasaların o kadar kötü olmadığını kaydeden Bahçuvan, "Bu süreçte yabancı yatırımcının ağırlığı neden böyle tutuldu? Açıkçası ön talep de çok hızlı bir şekilde tamamlanacağı için yerli yatırımcının buradaki talebi düşük çıkabilir. Ama 15 gün sonra bu yapılsaydı çok daha farklı sonuçlar elde edilecekti. Yani bu işi düzenleyen, yabancı yatırımcının bu hisseyi alması üzerine çok güzel düzeni kurmuş" görüşünü aktardı.Bahçuvan, Türk Telekom halka arzının ciddi olarak incelenmesi gerektiğine işaret ederek, "Yarın öbür gün hisse senedini alan yabancılar, çok büyük karlar sağlayıp, bizim yerli yatırımcı bu süreçten faydalanmamış olursa, halka arzın bir manası kalmıyor. O zaman blok olarak satsalardı" dedi. alıntı REFERANS ***************************************** Dünya para ve sermaye piyasaları global krizle sarsılırken ve her ülkede halka arzlar iptal edilirken, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (Öİ Türkiye'nin en değerli şirketlerinden Türk Telekom'daki (TT) kamu hisselerinin bir bölümünü daha 'apar topar' ve 'sudan ucuz' bir fiyatla satışa hazırlanıyor. Yarın satışı için ön talep toplanmaya başlanacak Türk Telekom'un yüzde 15 hissesinin yüzde 65'lik bölümü yabancı yatırımcılara 'kelepir ötesi bir fiyat'la gidecek. Halka arza aracılık edecek olan kurumların analistleri, Türk Telekom gibi büyük bir şirketin Türk ve dünya piyasalarının 'toz duman' olduğu bir dönemde halka arzının yanlış olduğu fikrinde birleşiyor. Analistlerin birleştiği bir başka konu ise fiyatının 'çok ucuz' olması. Turkcell'e göre çok ucuz ;Halka arz fiyatına göre TT'nin Fiyat/Kazanç Oranı 6.5. Şu anda İMKB'de ortalama Fiyat/Kazanç 8.5-9 arasında değişiyor. Turkcell'in Fiyat/Kazançı ise 13,3. Yani buna göre de Türk Telekom bedavaya satılıyor. (*) Neden ucuza satılıyor? Türk Telekom'un düşük bulunan halka arz fiyatını şaşkınlıkla karşıladıklarını söyleyen analistler, 'neden bu kadar ucuz fiyata satılıyor' sorusuna şu yanıtları verdi: 'Dünyada bu kadar derin bir kriz yaşanırken, neden TT gibi dev bir arz bu dönemde yapılıyor' sorusuna ise analistler şu yanıtları verdi: Ya birilerini zengin etmeye çalışıyorlar, ya da hükümet gelir anlamında çok sıkıştı. Türkiye son yıllarda yüksek cari açığını ya doğrudan yabancı sermaye yatırımları yada portföy yatırımlarıyla karşılıyordu. Ancak dünyada yaşanan global krizle birlikte likidite bolluğu ortadan kalktı daha da önemlisi paranın maliyeti arttı. 2008 yılı 2007 yılı kadar kolay olmayacak. Hükümet kaynak yaratmak zorunda olduğunun farkında. Bu kaynağı da evinin en güzel eşyasını örneğin gümüşleri ucuz fiyata satarak karşılama yolunu seçmiş olabilir. Suudi fiyatı 20-22 milyar dolar Türk Telekom'un ikincil halka arzında fiyatın ne denli düşük belirlendiğinin en büyük göstergesi hâkim ortak Oger Telecom'un yüzde 35 oranındaki hissesinin Saudi Telecom'a satışı sırasında Türkiye'nin kamunun ortak olduğu en önemli şirketlerinden birine biçilen değer. Rekabet onayladı Taraflar Rekabet Kurumu'nun da önceki gün onayladığı satış işleminde Türk Telekom'un piyasa değerini 20-22 milyar dolar civarında olduğu konusunda mutabık kalmışlar. Yani bünyesinde en iyi finans uzmanlarını çalıştıran, en iyi yatırım bankalarından danışmanlık hizmetleri alabilen Saudi Telecom eğer Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın belirlediği değer doğruysa söz konusu bu operasyonda ciddi bir kazık yemiş oldu. Eğer Saudi Telecom'un ödediği bedel doğruysa Türk Telekom sudan ucuz bir fiyata gidiyor. Oger Telecom üç yılı boşa geçirmiş! Hâkim ortak Oger Telecom, Türk Telekom'un yüzde 55 hissesini Hazine'den Temmuz 2005'te 6 milyar 550 milyon dolara satın almıştı. O fiyatla Türk Telekom'un değeri 11.9 milyar dolara denk geliyordu. Aradan yaklaşık üç sene geçti. Türk Telekom daha az personelle, o günden daha verimli çalışan, 5 milyon ADSL (internet) abonesi olan, güçlenen Avea'nın yüzde 81'inin sahibi (O dönemde İş Bankası ve Telecom Italia ortaklığı nedeniyle bu oran yüzde 46 idi) ve altyapı yatırımlarını önemli ölçüde tamamlamış bir şirket haline geldi. Ancak bugün hisseler halka arzdaki üst sınırdan satılsa bile şirketin değeri 12 milyar 650 milyon dolar ediyor. Yani şirketin değerini arttıran bunca yatırıma rağmen fiyat çok ucuz kalmış ve bir başka deyişle Oger Telekom üç yılı boşa geçirmiş bulunuyor! ESİN ÇETİNEL / RADİKAL *************************************************************** ALIN SİZE 2 FARKLI DÜŞÜNCEDEN AYNI BOYUTDA AÇIKLAMALAR ... SONUÇ OLARAK BEN BU ÖZELLEŞTİRMEDEN "KAZ GİBİ YOLUNUYORUZ "KOMPLEKSİNDEN HALA KURTULAMADIM ..YA SİZ.. neşe ile kalın
  11. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    Ev telefonuyla görüntülü konuşma Türk Telekom, cep telefonlarına karşı sabit telefonları bir rakip olarak sunmakta kararlı. Şirket, şimdi de ev hattından görüntülü telefon hizmetini başlatıyor. ceptelefonu şirketleriyle sabit telefonların rekabeti kızışıyor. Son yıllarda hızla artan cep telefonu kullanımıyla evlerdeki sabit hatlı telefonlar artık kullanıcıların hayatından çıkmaya başlamıştı. Tüm dünyada sabit hat sayısı azalırken, iletişimde bir üst aşama olan cep telefonu sayısı 3 milyarı buldu. Cep telefonlarıyla rekabette geri kalmak istemeyen sabit hat şirketleri, örneğin Türkiye'de Türk Telekom, evdekitelefon cihazını dönüştürmeye yöneliyor. Bu noktada mesele sabit hat sayısını artırmaktan öte, kullanıcıların telefondaki konuşma sürelerini uzatmak. İşin içine internet de girince, sabit hatlarda da yaratıcı fikirlerin önü açılıyor. Nitekim bilim kurgu filmlerinin demirbaşı 'görüntülü telefon' da işte böyle bir ürün. Türk Telekom'la Türkiye'de görüntülü telefon servisine bugünlerde başlıyor. Türk Telekom, bugünden itibaren reklamlarla yeni birdönem başlatıyor, aboneler görüntülü telefonlarını TT bayilerinden alacak ve artık görüşmelerini yeni cihazlarıyla yapabilecek. AYDA 40 YTL'DEN UCUZA GÖRÜNTÜLÜ TELEFON Türk Telekom Pazarlama Direktörü Erem Demircan, bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada bu hizmeti alan abonelere görüntülü telefon cihazlarını aboneye ücretsiz vereceklerini söyledi. Demircan, Telekomünikasyon Kurumu'ndan onay aldıklarını ancak imzalı yazıyı beklediklerini söyledi. Onayın ardından başlayacak kampanyayla, konuşma ücreti yerine ise sadece aylık 40 YTL'den düşük bir sabit tarife alacaklarını söyledi. Demircan şöyle devam etti: "Kampanya boyunca alınan cihazları biz temin edeceğiz, bunun için aboneler ek bir para ödemeyecek. Ancak şirketle en az 24 aylık sözleşme imzalanması gerekiyor. Cihazlar Nortel marka, tabii kullanıcılar isterlerse kendi satın aldıkları cihazları da kullanabilirler." Demircan, yakın zamanda görüntülü telefonun 'çok moda' olacağını belirterek, "Bu telefonlar Türkiye'de başarılı olur diye düşünüyoruz. Çünkü biz jestlerle, mimiklerle konuşmayı seviyoruz. Teknoloji marketleri de artık tezgahlara yeni bir ürün tipi koyacaklar. Kullanıcılar kendi cihazlarını seçebilecek" dedi. Demircan'a göre, Türkiyeli kullanıcıların kültürel eğilimleri konuşma sürelerini artıracak. ARGE'Sİ TÜRKİYE'DEN Görüntülü telefon alan aboneler, aynı telefon numaralarını kullanacak, ancak bunun için ADSL hattına sahip olmaları gerekiyor. Zira, görüntülü telefonun verisi, ADSL hatları üzerinden aktarılıyor. Demircan, ADSL hatlarından zaten belli bir miktar veri yükü aktarımı için gerekli altyapı olduğunu, görüntülü telefonunda bu altyapıları kullanıcağını söyledi. Türk Telekom Pazarlama Müdürü Erem Demircan ayrıca görüntülü telefon servisinin Türkiye'de geliştirildiğini de belirterek şunları söyledi: "Bu teknoloji 2007 yılında TT bünyesine katılan Argela tarafında geliştirildi. Bu IP bulutundaki veriyi sabit hatların anlayacağı şekle dönüştürüyor. Şirket satınalımından sonra Argela bütünüyla bu 'convergence' konusuna odaklanmıştı. Kısaca bu ArGe'si Türkiye'de yapılmış bir ürün oldu." Bu bağlamda iptal edilen 3G ihalesinin Türk Telekom'a zaman kazandırdığını vurgulamak gerek. Turkcell yetkilileri de 3G hatları üzerinden görüntülü konuşma imkanı sunacaklarını söylemişti. Ancak TT'nin görüntülü telefonunun bir avantajı var, ekran büyüklüğü. Zira, cep telefonunun ekranı belli. Ancak Demircan'ın verdiği bilgiye göre, görüntülü telefonlar, bilgisayara veya projeksiyona bağlanabilecek ve görüntü dev ekrana yansıtılacak. Kısaca Robert Zemeckis'in yönettiiği 'Back to the Future' filmindeki sahneler gerçek olabilecek.
  12. Korkacak birşey yok...Daha uzun yıllar sürer 301'i değiştirmeyi amaçlayan teklifte de değişiklik kaçınılmaz gözüküyor! bu da uzun yıllar sürer gibi.Şöyle ki; Yapılmak istenen değişiklikler de basitçe şöyle: Maddede geçen 'Türklük' kavramı yerine 'Türk milleti' denecek, 'cumhuriyet' yerine de 'Türkiye Cumhuriyeti.' Geçmişte bu değişiklikleri bazı basın örgütleri de önerdi, ben o zaman da karşıydım. Bu iki kelime değişikliği sorunu çözmeye yetmeyecek. Zaten yasa teklifini hazırlayan AKP milletvekilleri de öyle düşünmüş olmalı, eski usuldeki 'izin' mekanizmasını yeniden koymuşlar metne. Bu kez Adalet Bakanı değil Cumhurbaşkanı verecek izni. Peki Cumhurbaşkanı ne iznini verecek? Yasayı okudum İşte sorun burada Cumhurbaşkanı'nın iznini 'kovuşturma' aşamasında vereceği söylenmiş. Bizim hukukumuzda 'kovuşturma' aşaması=mahkemedeki yargılama aşamasıdır. Yani savcı, diyelim beni soruşturacak, hakkımda iddianame yazacak, iddianameyi mahkemeye sunacak ve ancak ondan sonra cumhurbaşkanından izin istenecek. Bu, bence Cumhurbaşkanı'na yargıya müdahale yetkisi vermek anlamına geldiğinden, olmaması gereken bir yetkidir . Doğrusu, Cumhurbaşkanı'nın 'kovuşturma' değil de 'soruşturma' aşamasında iznini istemek, yani soruşturma yapılıp yapılmamasına izin istemektir. Peki bu izni Cumhurbaşkanı mı vermelidir? Bence hayır. Bizim sistemimizde siyasi tartışmaların üzerinde olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamı bu yolla tartışmaların göbeğine çekilecek , *izin verse 'özgürlük düşmanı' vermese 'Türklük düşmanı' olarak görülecektir. Kısacası, 301'i değiştirmeyi amaçlayan teklifte de değişiklik kaçınılmaz gözüküyor! yoksa dayı isimli üyenin yazdığı gibi parçalanma var da "biz yanıyorsak başkaları da yansın" diye Hasan'a dokunuyorlarlar mı dersiniz Neşe ile kalın
  13. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    TÜRK TELEKOM'UN SUUDİ OLMASI KÖTÜMÜ Ekonomi 2001’de duvara çarpınca hükümet iflası önlemek için Uluslararası Para Fonu’na (IMF) koştu. Bir dizi ekonomik reform yapılması koşuluyla Fon “olur” dedi. Bu reformlardan bazısı ekonomi için iyiydi. Bazısı hem ekonomi hem de IMF’yi yöneten Batılı zengin ülkeler için. IMF ve onun kardeş kuruluşu olan Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi çok devletli kuruluşlardır. Ama büyük hissedar olan Batılı zengin ülkelerin çıkarlarını kollarlar. Yıllarca, döne döne, Demirel-Yılmaz-Çiller-Ecevit dörtlüsü tarafından paçavra edilen ekonomi o kadar kötüydü ki Ankara ister istemez IMF’nin bütün koşullarını kabul etti. Bu çerçevede “eyvallah” denenler arasında kamu şirketlerinin özelleştirilmesi ve yabancı sermayeye kapıların ardına kadar açılması da vardı. Tişört satar gibi özelleştirme Bunlar bizatihi kötü değildir. Ama Ankara’nın donanımsızlık ve dürüstlük sorunu olduğu için süzgeci yoktur. Bu nedenle Perşembe Pazarı’nda tişört satılır gibi özelleştirmeler yapılmaya başlandı ve yabancı sermaye dostu olmak uğruna memleket yolgeçen hanına döndürüldü. İyi haber alan kaynaklar Türk Telekom’un kontrolünün Ojer Telekomünikasyon’dan Suudi Arabistan kraliyet ailesine ait Suudi Telekom Şirketi’ne (STC) geçiyor olduğunu bildiriyor.* Sektörde dolaşan ısrarlı dedikodulara göre bol kâr edebilmesi için rekabetten korunacağına dair Ojer’e söz verildi. Buna karşılık bazılarının külliyetli miktarda kişisel rant sağlamakta olduğu konuşuluyor. Hükümetle arası çok iyi olan Suudilerin TT’yi devralması halinde tekel durumunun daha birçok yıl devam edeceğine dair sektörde yaygın bir endişe var. Kasım 2005’te hükümet TT’nin yüzde 55’ini 6.55 milyar dolara Ojer Telekomünikasyon’a satmıştı. Geriye kalan yüzde 45 hissenin üçte biri halka arz aşamasında bulunuyor.Ojer Telekomünikasyon’un sahibi, merkezi Dubai’de bulunan Saudi Oger’dir. Saudi Oger’in sahibi ise Refik Hariri ailesi ve azınlık birkaç yatırımcıdır. 2006 gelirleri 7 milyar dolar civarında olan Saudi Oger’in bünyesinde birkaç telekom şirketinin hissesi var ama portföydeki en değerli varlık TT’nin yüzde 55’idir.Saudi Oger’in ilk talipleri Fransız Vivendi ve yabancı bir özel sermaye grubu ile eşleşen Mehmet Emin Karamehmet idi. Ama ipi Suudi Arabistan kraliyet ailesinin kontrol ettiği Suudi Telekom Şirketi (STC) göğüsledi. Ocak ayında Saudi Oger hisselerinin yüzde 35’inin 2.85 milyar dolara Suudi Telekom’a satılması konusunda “anlamlı bir anlaşmaya varıldı(ğını)” açıkladı.“Anlamlı anlaşma da ne?” diye başınızı kaşımaya başladıysanız, haklısınız. Hükümet TT’ye, özelleştirilen hisselerin üç yıl hisse devrini, satılmasını veya başka şekilde elden çıkarılmasını yasakladı. Üç yıl önümüzdeki kasımda sona erecek. Bu nedenle, “sattık” veya “aldık” denemeyeceği için, “Anlamlı bir anlaşmaya vardık” denildi. Telekom kaynakları, yapılan gizli bir anlaşmaya göre, zaman içinde Suudi Telekom Şirketi’nin hisselerin tamamını satın alacağını söylüyor. Muhtelif başka telekom kaynaklarından öğrendiğime göre, AKP hükümeti bu alışverişe sıcak baktığını Suudi Arabistan Kralı’nın ve Suudi Telekom yetkililerinin Türkiye’ye yaptığı ziyaretlerde en üst düzeyde dile getirdi.Bu arada, eğer bir son dakika değişikliği olmazsa, TT’nin yüzde 15’i gelecek ay başında halka arz edilecek. Türkiye’de bu güne kadar yapılmış olan en büyük halka arz olacak olan bu satış ilk defa TT’nin gerçek piyasa değerini ortaya çıkaracak.Bazı kaynaklara göre, Suudi kraliyet ailesinin Hairirilere ödeyeceği bedel özelleştirmede ortaya çıkan fiyata göre belirlenecek.Bütün bu haberler doğruysa TT’nin yeni patronu Suudi kraliyet ailesi olacak ve TT Türk ve Suudi devletlerinin bir ortaklığı haline gelecek demektir.Bu iyi mi, kötü mü sorularını .....Durum öyle gösteriyor ki modern ekonomilerin itici gücü olan telekom sektörü AKP’nin alaturkalığının kurbanı olmaya devam edecek. Esas kötü olan budur. alıntı Milliyet Metin Münir
  14. BEN TRUVA ATI DİYE BUNA DERİM ayın 10 nun da yazdım bu alıntıyı beni bile bilir...ve bekledim;"Yahu sen ne yazıyorsun yazdıklarınla savunduğun düşünce 1 değil "falan gibi tenkitler yazılsın ...ama maalesef düşündüğüm oldu en ufak bir çıkış hatta bir eleştiri dahi yok!İşte türban konusunun bu kadar derinleşmesini kronik bir problem haline gelmesinin sebebi bu Ben ayın bu alıntı yazıyı yazarken ne yaptım BAL GİBİ TAKİYE YAPTIM ve sessizlik hala hakim ...bazıları cesaret bile almış ve maalesef toplum nabzını devamlı kontrol eden zümre bu boşluğu yaklaşık 5 seneden beri kullanıyor...İşte olaylar da buralara kadar geldi hatta başka bir ortamda "ne yani 5 parmağın 5 i bir mi? adam gibi adam "veya"türbanbir bez parçası ise bayrak da bir bez parçası"tarzında açıklamalarda bulundular bana ne utanç verici üzücü bir durum. Ali Nesin ; Bu akp den yardım istemenin takiyeli yolumu yoksa..!Unutma babanı bu zihniyet yakacaktı keşke ******** ** böyle mi konuşurdun görseydik? Bu yazım zora düşünce fikirlerinden feragat edenlere ithaf olmuştur . Duyurulur
  15. KONUMUZ TÜRBAN... Ali Nesin'e mahalle baskısı sürüyor Nesin Vakfı nedir bilen var mı ? 1973’te Aziz Nesin tarafından kurulan Nesin Vakfı’nda 46 çocuk ve genç barınıyor ve eğitimlerini sürdürüyor. Vakıfta resim ve heykel atölyeleri, havuz, spor sahaları, ziraat etkinliklerinin yanı sıra çocuklara yaz tatilleri, hatta yurtdışı seyahat imkanları da sunuluyor.Yani Malum Diğer vakılflar gibi bir vakıf... Aziz Nesin’in büyük oğlu Prof. Ali Nesin, başörtüsünün serbest bırakılması için bir bildiriye imza atınca Nesin Vakfı’na yapılan yardımlar bıçak gibi kesildi. Yakın dostlarına mektup yazıp çocuklar için yardım isteyen Ali Nesin, “Türban demecim yüzünden Ne i...’liğim kaldı ne alçaklığım” dedi. Bunlar neden mi oldu Türk edebiyatının ve fikir dünyasının en önemli isimlerinden Aziz Nesin’in oğlu Prof. Dr. Ali Nesin, geçtiğimiz aylarda hükümetin ve MHP’nin türbanın üniversitelerde serbest bırakılması girişimine destek veren bir bildiriye imza atınca şimşekleri üzerine çekti. Bildiride, “Üniversitelerin düşünce, ifade, din ve inanç ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil, özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar olduğunu düşünüyoruz” ifadesi yer alıyordu. Bu yüzden bu aralar en büyük silah olarak kullanılan Ekonomik yönden ezme taktiği kullanıldı ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Ancak Ali Nesin’in türban serbestisinden yana olmasının faturası Aziz Nesin Vakfı çatısı altında yaşayan 46 çocuğa da kesilince Şubat ayında konuşan Prof. Dr. Nesin “Sanki ortada bir suç varmış gibi, varsa da çocuklarımızın bunda bir suçu varmış gibi Nesin Vakfı’na bağışlarını kesenler oldu. Aziz Nesin’i Sivas’ta yakanlarla ittifak kurduğumu, bu imzadan mutlaka bir çıkarımın olduğunu ileri sürenler bile oldu” demiş. BAŞKA KAPIYA “Geçenlerde Matematik Köyü için ‘dostlara’ bir mektup yollayıp destek vermelerini rica ettim, ‘Allah versin’, ‘başka kapıya’, ‘Fethullah’tan iste’.”gibi yanıtlar almışBazı bağışçıların desteğini kesmesi üzerine Vakıf 12 bin YTL bağıştan oldu. Çocukların ihtiyaçlarının giderilebilmesi için yakın dostlarına mektup gönderip yardım isteyen Nesin'e hayatı boyunca duymadığı hakaretler edilmiş... ÜLKE ÇILDIRMIŞ “Ne alçaklığım kaldı ne i...’liğim. Bir internet sitesinde ‘İ... Ali Nesin’ duyurusu yapılıyor! Vakfa bağışlar çok azalınca bir iki dosta taahhütname imzalatmaları için rica ettim, kimseye imzalatamamışlar. Ülke çıldırmış durumda. Çoluk çocuk aç sefil kalmış, kimsenin umrunda değil."dedi... YAPTIKLARI BAĞIŞLARI GERİ ALDILAR Mektubun ardından aradığımız Ali Nesin, bu hakaretlerin yanı sıra yaptıkları yardımı geri isteyenlerin bile olduğunu söyledi: “Bazıları bağışlarını geri istedi. Verdim. Kendi hesabımdan verdim. Vakıf hesaplarından yollayamazdım, yasal olmazdı. Ama sanki pis bir şey yemişim gibi bir duygu kapladı içimi, iğrendim, ağzımı yıkamak, dişlerimi fırçalamak istedim. Bu kişilerin parasının Vakıf’a girmesini istemezdim. Bileydim... Babam, bir gün Vakıf çocuklarının savurganlığına kızıp, ’Bu vakfa bir kuruş haram para girmemiştir’diye bağırmıştı. Çok etkilenmiştim bu sözden. Hâlâ daha gözlerim yaşarır babamın bu sözleri aklıma geldikçe. Ben de aynı gururu yaşamak ve yaşatmak isterdim. Maalesef bu hakkım elimden alındı.” GÜNDE 600 MESAJ GELİYOR “Türban demecimden hemen sonra günde 600 kadar mesaj geldi bir iki hafta boyunca. Bu mesajların yüzde 70’i aleyhimeydi. Bir çoğu hakaret içeriyordu. Bir iki istisna dışında hepsine son derece sakin, aklı başında, sanki hakaretlerini duymamış gibi mesajlar yazdım.Beni boğazlamaya hazır insanlara insan sıcaklığını hissettirmek önemli, değişiveriyorlar birden. Sadece ” başka kapıya“ yazana ağır bir cevap verdim dayanamayıp.” alıntı VATAN Konumuz sa Türban Neşe ile kalın
  16. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    MECLİS KASASINDAN(PARDON BİZİM CEBİMİZDEN )EŞE DOSTA BEDAVA KONTÖR.. Konuşma dökümleri için yapılan bürokratik bir inceleme sonucu, milletvekillerinin bir bölümünün, ücretini Meclis’in ödediği konuşma haklarını eş ve çocuklarıyla ’paylaştığı’ anlaşıldı. Buna göre bazı milletvekilleri, yılda 16 bin YTL’lik bölümünü Meclis’in ödediği konuşma haklarından, eş ve çocuklarına bol bol kontör gönderdi.Bazı milletvekillerinin, TBMM’nin tanıdığı, "Ücretsiz cep ve ofis telefonu" uygulamasından yararlanarak, yakınlarına "Bedava kontör" gönderdikleri belirlendi. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre bir yıl içinde yaptıkları görüşmelerin 16 bin YTL’si Meclis tarafından ödenen vekillerin, bu haklarını yakınlarına kontör göndermek için kullandıkları, fatura incelemelerinde ortaya çıktı .TBMM yönetimi, milletvekillerinden telefon faturalarının dökümünü istedi. Fatura dökümlerinin istenmesi bazı milletvekillerini rahatsız etti. Bir milletvekili, Meclis bürokratlarına, "Buna neden gerek duyuyorsunuz. Kimlerle görüştümüğümüz kimi ilgilendirir" diyerek, tepki gösterdi. Bunun üzerine bürokrat, "Yönetmeliğe göre yurtiçi ve yurtdışı konuşmaları ayırmamız gerekiyor. Teknik bir durum. Fatura dökümleri incelenirken bazı vekillerin eş ve çocuklarına bedava kontör gönderdiğini de tesadüfen saptadık" dedi. Buna hayli şaşıran milletvekili, bunu yapanların sayısının hiç de az olmadığı bilgisini de edindi. Bazı vekillerin, yakınlarının yanısıra seçmenlerine de bedava kontör gönderdiği öne sürüldü . Sistem gereği bir ay içinde bir milletvekili (vip abone) hattından bu yolla en fazla 500 kontör gönderilebiliyor.TBMM Başkanlık Divanı’nın, geçen ay yapılan son toplantısında bazı üyeler, milletvekillerinin, fatura dökümü istenmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiler. Bunun üzerine Başkanlık Divanı, vekillerden fatura dökümü istenmemesi için yönetmelik hükmünü değiştirdi. Böylece vekiller fatura dökümanı vermekten kurtulurken, "kontör denetimi"de ortadan kalktı. NEŞE İLE KALIN
  17. Syn Karabekir..Bu resimlerle ilgili bir çok forum dostu konu açtı ve devam etti Bu yüzden cevap hakkı doğuyor kanısındayım .Konu benim açtığım sayfadaki resimlerse eğer;Ben o konuyu çoktan kapattım çünkü olmuyor bazı zihniyetlere detaylı açıklama yapmak için resim veriyorsun ordan konu kişilik haklarına geliyor .BİLİYORMUSUNUZ BEN NEDEN BU KONUYU KAPATDIM :Çünkü sınıfda kaldık...Şimdi Bütünleme imtihanlarına giriyoruz..Umarım sınavı başarı ile veririz de Laik Demokrat Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlık diplomasını alırız.Aksi Taktirde dışlanıp Dışardan Bitirme imtihanlarına hazırlanmamız gerekecek..Ha bu arada Geçmiş konulara baktım da sizi bu kadar rahatsız eden resimlerle ilgili en çok konuyu ve cevap hakkını siz kullanmışınız Şaşırdımmm Hem rahatsız ol hem de konuyu devamlı işle!Bence bu aralar pek moda olan "bekle gör"taktiğini takip etmeniz gerekirdi.Çünkü arkasında durduğunuz politika şu anda bu taktiği uyguluyor.. Neyse cevap hakkım doğsa da yazmıyacağım..Benim için bu konu bitmiştir.Bekleyip göreceğim.. Neşe ile kalın
  18. bezgin

    İZGAZ da özelleştirilecek

    Enteresan daha evvel de "TELEKOM DA ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE ÖZELLEŞTİRİLMİŞ PERSONELİN HAKLARI KORUNMUŞTU "diye bir not düşmüştüm ..ama bulamadım gene yazayım dedim... neşe ile kalın
  19. bezgin

    DEVENİN BAŞI ....!

    "aşk şovu yapanlar" derken ...açıklama yaparmısın;yahut ben açayım..Yani böyle yazınca aklına gelen ilk şey sokak ortasında s..x ise ne ben bunu yazdım ne de olayı yaşayanlar bunu yaşamış; ama maalesef bazılarımızın problemi bu..işte! yaşananlara diğer tarafdan bakıldığı için bu ikilemi hep yaşıyoruz yaşayacağız da... Söylermisin bana..etekle gezmenin kime ne zararı var bacaklarına kezzap atılıyor,ya da küpe takandan kime ne meydan dayağı yiyiyor,aslında mutavinler olsa idi bunlar olmazdı belki de (HALKIN ŞERİAT KURAlLARINA GÖRE UYGUN YAŞAYIP YAŞAMADIĞINI.!KONTROL EDEN AHLAK POLİSİNE VERİLEN ADDIR.) aslında 14Şubat olmamalı sevgililer günü de ne imiş değil mi, belki şimdi "ozaman türbanın ne zararı var" diyenler çıkacak ha..bak orda dur ! Ben kız arkadaşım veya eşimle ele kırlarda gezerim bunu yapmamım amacı içimdeki platonik aşkı sevdiğimle doğa ve romantik ortamla yaşamaktır.Kulağıma küpe takmadım takanları da sevmem ayrı konu ama her iki örnekte de şu ince nüansı yakalamak lazım bunlar türban yada iş merkezlerinde olup olmadık yerde namaz kılanlar gibi bir yerlere ulaşmak için kullanılan araç değildir .Bu yukarıdaki örneklerde yaşanan ve verilen mesajlar sevgi, doğa,Modadır..Türban gibi sistemi yıkıp yeni sistemler üretmeye zemin hazırlayan ortamları hazırlamak için verilen mesajları taşımıyorlar..Bence sen bundan rahatsız ol dostum Neşe ile kalın
  20. bezgin

    DEVENİN BAŞI ....!

    YILDIZ PARKINA GİDERKEN ŞUNLARA DİKKAT EDİN 1)El ele tutuşmak yasssaaaah 2)Masada veya ayakta sarılmak yassssaaah aksi taktirde çay yok,servis yok hatta kovulabilirsiniz bile Yıldız Parkı'nda 'mahalle baskısı'... Çadır Köşk'te birbirine sarılan 10 yıllık evli Akyol çifti, bu yüzden servis yapılmadığını ve mekandan atıldıklarını iddia etti. Gerekçe ise şoke edici: “Burası aile yeri, sarılmak, el ele tutuşmak yasak!”Bunu gören garsonlardan biri yanlarına gelip, “Burası aile yeri” diye uyarıda bulundu. Ardından diğer müşterilerin de taraf olduğu bir saatlik tartışma yaşandı. Tartışmanın sonunda garsonlar tarafından, “Beltur'un kuralları böyle, el ele tutuşmak yok, sarılmak yok. Kurallarımıza uyacaksınız” gerekçesiyle servis yapılmayan Akyol çifti, restorandan çıkarıldı.Serpil Akyol yaşananları şöyle anlattı: “Garson, 'Burası aile yeri' deyince şok oldum. 'Biz de aileyiz' dedim. Tartışma duyulunca diğer müşteriler garsonun hata yaptığını söyledi. Biz gidecektik, diğer müşteriler 'Gitmeyin, oturun' dediler. Biz de oturduk. Servis istiyoruz, bizi duymazlıktan geliyorlar, masaya bakmıyorlar. 'Sipariş vereceğim' dedim, Garson, ‘Size servis açmıyoruz' dedi.”İddiayı sormak üzere aradığımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, konunun İştirakler Daire Başkanlığı ve Beltur Genel Müdürlüğü'ne iletildiğini ve gerekli incelemenin yapılmasını istediklerini söyledi.Garsonlar servis yapmayınca Akyol çifti avukatlarını aramış. Ve avukatın isteği üzerine servisin açılmadığı yönünde yazılı kağıt istemişler. Fuat Akyol, “Ancak vermediler. 'Burada kurallarımız var, bu kuralları Beltur belirliyor. Belirlediği bu kurallar da el ele tutuşana, sarılana servis yapılması istenmiyor' dediler. Bunun yazılı bir kural olmadığını söylediler. Biz de müşterilerden olaylara tanıklığını anlatan bir kağıt imzalamalarını istedik. 4 müşteri, olayı özetleyen kağıdı imzaladı. Akyol çiftinin avukatı Naki Demirçivi de Beltur'a suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi: ”İşleten ve çalışanlar hakkında Türk Ceza Kanunu 122 ve 125 maddelerinden suç duyurusunda bulunacağız. TCK'nın 122 maddesi, kişiler arasındaki din, renk ve benzeri ayrıştırmalar yapmak suçunu düzenliyor. 6 aydan 1 yıla kadar hapis isteniyor. TCK 125. de kişilere hakaret suçunu düzenliyor. Cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasını düzenliyor. Tazminat davasını da ceza davasından sonra açacağız.” Kaynak: Vatan ******************************************************* "Size Tansular, Mesutlar, Denizler layık!" Yargıtay Başsavcısı'nın AKP'ye açtığı kapatma davasını önceki gün Anayasa Mahkemesi kabul etmişti. Bu gelişmeye, İngiltere Newcastle United'da futbol oynayan milli sporcu Emre Belözoğlu ilginç bir tepki gösterdi.Oda TV'de yer alan habere göre; Emre, MSN'indeki İkişisel ileti' bölümüne kapatmadavasıyla ilgili şu ilginç yorumu yazdı: "Kapı ziline oynayanTürk milleti! Size Tansular, Mesutlar, Denizler layık!" Bu haberle ilgili yorum yapmayacağım... sadece şunları sormak isterim kendisine ? *HERHALDE VATANINI SEVİYORSUN BU ÖLÇÜ OLAMAZ AMA ASKERLİĞİNİ YAPTIN MI .... *HAKAN ŞÜKÜR ve HAKAN ÜNSAL'LA İŞTİŞAREDE BULUNDUN MU BU YAKIN ZAMANDA *TÜRKİYE'' DE YAŞAMADIĞIN İÇİN TÜRK HALKININ NELER ÇEKTİĞİ KONUSUNDA EN UFAK BİR FİKRE SAHİP DEĞİLSİN EMRE!!!! *SEN HANGİ MİLLETDENSİN DİYE SORARLAR ADAMA... *KÖMÜR İHTİYACIN MI VAR SON SÖZ "BEN SPORCUNUN ZEKİ ÇEVİK VE AHLAKLISINI SEVERİM" M.K. ATATÜRK dip not :Galatasaraylıyım...hatırlatırım
  21. Kürtler Avrasya’da boşuna kürek çekiyor Gerçeklerden bahsedelim.Açılan konu ile ilgili bir kamuoyu yoklaması,anket sonucu verdim;konu zararlı kürtler zararlı türkler oldu(kısacası Türk milliyetciligi ve Kürt milliyetciligi arasinda bir fark var sadece.Biri ezen ulus digeri ezilen ulus milliyetciligi falan filan diye yazanlar var ) bu yazıyı onlara yazıyorum ...Ben aslen Abhazım yani Rusya Federasyonu kökenli(RF*) Adıgey diye bir boydanım neden yazıyorum bunları oraya geleceğim.. Benim T.C tabi olupda olmak istemeyen ayrı özerkliğe sahip olmak isteyen sözde aydın kürt vadandaşım üzerine acayip oyunlar daha evveldn beri uygulanmakta olup halen uygukanmaya devam ediyor amaç derenin taşı ile dernin kuşunu vurmak;özerklik isteyen kürtler şöyle bir hafızalarını kurcalarsanız; Orta Asya ve Kafkasya`yı bakir ve yaşanacak bölge olarak gören özellikle Kürt ve Ermeni gruplar, Kafkasya`da yerleşmeye başladı. Özellikle Kafkas ve Türk asıllı halkların yaşadığı Avrasya coğrafyasında, RF`nun yanı sıra ABD ve Batılı ülkeler de hakimiyet mücadelesine giriştiler. Bu amaçla özerk Cumhuriyet ve Toplulukların kontrol altına alınmalarının kolaylaşacağı planlaması yapılarak, bölgede etnik bölücülük faaliyetleri yürütülmeye başlandı. Sovyetler Birliği`nin dağılması, uluslararası ilişkiler sisteminde önemli değişikliklere neden oldu. Ortaya çıkan özgürlük ortamı ve buna bağlı olarak gelişen bağımsızlık hareketleri, Orta Asya ve Kafkasya`da yaşayan çeşitli etnik gruplar arasındaki çatışmaları da su yüzüne çıkarmasının yanı sıra bölgeye yönelik göçlere sebep oldu.Özellikle Kafkas ve Türk asıllı halkların yaşadığı Avrasya coğrafyasında, RF`nun yanı sıra ABD ve Batılı ülkeler de hakimiyet mücadelesine giriştiler. Bu amaçla özerk Cumhuriyet ve Toplulukların kontrol altına alınmalarının kolaylaşacağı planlaması yapılarak, bölgede etnik bölücülük faaliyetleri yürütülmeye başlandı. Kafkas halklarının etnik çeşitliliği ve aralarındaki ihtilaflar da planlarını gerçekleştirmeleri için zemin hazırlıyor. Bu kapsamda, Orta Asya ve Kafkasya`da Kürt ve Ermeni göçü programı uygulamaya konuldu. Bu doğrultuda, Ukrayna ve Rusya`da Tehdit Altındaki Halklar Cemiyeti`nin yan kuruluş olarak İtalya üzerinden organize ettiği "Memorial" isimli "İnsan Hakları Örgütü", Kürtlerin Kırım`a ve Kafkasya`ya yerleşmesine destek sağlıyor. Orta Asya, Ermenistan, Tacikistan ve Baltık ülkelerinden, Adige ve Krasnodar başta olmak üzere RF`nun çeşitli bölgelerine ve Ukrayna`ya göç eden Kürt toplulukları, siyasi açıdan örgütlenerek, güçlü bir konuma ulaşmaya çalışıyorlar. Bu ülkelerin büyük medya organlarında, Kürtlerin `terörist ve tehlikeli unsur` olarak yansıtılmasından da rahatsızlık duyarak, bu tür faaliyetleri engellemeye çalışıyorlar. Diğer taraftan, Ukrayna ve RF, Kürt mekteplerinin açılmasını desteklerken, Kafkas halkları ile Kırım Tatarlarının milli mekteplerinin kapatılmasına yönelik çalışmalarda bulunuyor. Kırım ve Kafkasya`ya son yıllarda Türkiye vatandaşı ve PKK yandaşı Kürtlerin ilgisinde de artış gözleniyor.Buraya kadar yazılanlara birisi yalan desin ben bir daha bu foruma uğramayacağım(Bazıları bu beyanıma çok sevinecek eminim )Bulgaristan ve Romanya`nın AB yolunda adım atmasından sonra burada barınamayan PKK yandaşı Kürtlerin bir kısmı, işadamı statüsü ile Kırım ve Kafkasya`ya geldiler. Bunların bölgeye yerleşmeye çalışan Kürtlerden aldıkları destekle, PKK, bölgede hakimiyet kurma çabasını artırdı. Özellikle Ukrayna`nın Kiev, Donetsk, Kharkov, Odessa ve Kırım/Canköy bölgelerine yerleşen PKK sempatizanlarının da Türkiye karşıtı faaliyetlerine RF`nun destek sağladığı kaydediliyor. Türklerden haraç toplanıyor, basın organları vasıtasıyla Türkiye aleyhtarı propaganda faaliyetleri yürütmeye çalışıyorlar. Bazı şehirlerdeki postanelerden AİHM ve çeşitli kuruluşlara Türkiye`de tutuklu bulunan A. Öcalan`ın serbest bırakılması konusunda mektuplar postalanıyor. Diğer taraftan, terör örgütü PKK`nın Bağımsız Devletler Topluluğu bünyesindeki faaliyetlerinin Moskova`dan yönlendirildiği ve son dönemde Krasnodar şehrindeki faaliyetlerinin de önem kazandığı ifade ediliyor. Krasnodar Kobanski Üniversitesi`ne bağlı bir organizasyon olan Kafkasya Araştırma Merkezi, Krasnodar Eyaleti`ndeki Kürt, Ermeni ve Yunanlı gibi küçük halklar ve etnik gruplarının ulusal ve kültürel haklarının korunmasını amaçlayan raporları uluslararası ve federal organizasyonlara sunuyor. Geçmiş yıllarda Moskova`da bulunan ERNK (Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi) Temsilciliği kanalıyla sürdürülen bu faaliyetler, 1993 yılı sonlarında oluşturulan "Moskova Kürdistan Komitesi" kanalıyla kontrol ediliyor. Krasnodar Eyaleti`nde PKK adına para topladıkları da biliniyor. Bölgede siyasi faaliyet yürüten Kürtlerin organizasyonu "Ağrı Kürt Halkları Birliği" ile Ermenilerin organizasyonu "Amşen", Özerk Bölge statüsünü kazanmak için girişimlerde bile bulunuyor.Krasnodar ve Adıgey`e göç eden Kürt kökenlilerin artışı, bölgede yaşayan Rus ve Adıge halkı tarafından da tedirginlikle karşılanıyor. Kürtler, yaptıkları yerleşim başvuruları kabul edilmediği için geldikleri bölgelerde kayıt dışı ve kaçak olarak yaşamak zorunda kalıyor. Geçimlerini hırsızlık, gasp gibi yasadışı faaliyetlerle sağlayan Kürtler, sahip oldukları özel kültür, davranış ve gelenekleri sebebiyle yerel nüfusla uyum sağlayamıyor. Tüm bu olumsuzluklar karşısında bölgenin yerli halklarından olan Krasnodar`daki Ruslar da Kürtlere karşı, Adıge kökenlilerden yardım talep ediyor. Bu kapsamda, Adıge Slavyanları Birliği tarafından Ekim 2007`de yapılan açıklamada, Kafkas halkları ve Rusların, Adıge ve Kuban`a (Kuzey Kafkasya) yasalara uymaya özen göstererek, yerleşmeye çalışırken, Kürtlerin yasaları rüşvetle aşıp, yerleşmeye devam ettikleri ve bu nedenle, Rus nüfusunun giderek azaldığı açıklanarak, bu gidişatın durdurulması istendi.Diğer taraftan, Adigelerin % 24 gibi düşük bir nüfus oranında yaşadığı Adıgey`in Krasnodar`a bağlanması konusu da RF tarafından zaman zaman gündeme getiriliyor. Kürt göçünün hızlanması ile Adigelerin azınlık konumuna gelmesinden ve bu projenin işlerlik kazanmasından endişe duyan Adıgey Özerk Cumhuriyeti yönetimi, bu konuda önlemler almak için çalışmalara başladı. Sonuç olarak ben; Bugün Türkiye`de sorun çıkaran Kürtlerin, özerklik elde etme çabasına girişerek, yarın yerleştikleri topraklarının bölünmesine de zemin hazırlayacakları düşünüyorum,Ben en koyu kürtcünün bile güneydogudaki kürt devletine gidip yasayacaginainanmiyorum.Her türlü haklarina sahip olacaklarina ragmen.Nerden mi biliyorum, Izmir'de onlardan bolca var.Agizlarinda kürdistan kelimesi düsmez ama devlet kurulursa orada yasarmisiniz diye soruldugunda enayi miyim Izmir'è, Istanbul'a pasaportla gideyim derler. Onun için bırakın bu safsatayı özerkliği burada kardeş kardeş yaşayalım...yok ezilen yok ezen..yapmayın ya..fazla detaya girmeyein bakın bakalım Türkiye de en çok para kazanan işadamlarından kaç tanesi kürt,veya hangi televizyonu açsanız radyoyu açsanız kürtçe türkü,karnınız açıkdı dışarıda yemek yiyeceksiniz gözünüzün ilişdiği ilk lokantaya bakın mutlaka G.doğu yemekleri Bundan daha fazla özgürlük mü olur ben bir Pılpırçıga ,bir abaza peyniri,Abaza mantısı istiyorum da 65 km yol yapıyorum... Neşe ile kalın
  22. bezgin

    Turk Telekom ve Grev

    Telekom depremden önce 'Alo' diyecek Türk Telekom ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü , ortak bir proje ile deprem konusunda dünyanın en gelişmiş gözlem teknolojisini Marmara’ya getiriyor. Marmara Denizi’nin dibine yerleştirilecek Denizdibi Rasathaneleri ve özel fiber kablolar sayesinde deniz altındaki fiziksel hareketler gerçek zamanlı ve kesintisiz olarak izlenebilecek. Proje ile ilgili detaylar, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Gürbüz ve Türk Telekom Pazarlama Direktörü Erem Demircan’ın katılacağı 31 Mart 2008 Pazartesi günü yapılacak basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılacak. *********************************************************** SABİT TELEFON HATTINDAN TELEVİZYON İZLENECEK Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bu yıl içinde vatandaşların görüntülü telefonlarla tanışacaklarını belirterek, sabit telefon hattından televizyon izleneceği müjdesini de verdi. Yıldırım, "IP TV dediğimiz sistemle ev telefon hattı olan herkes, bu hat üzerinden her türlü televizyon yayınını alabilecek" dedi. Son yıllarda iletişim teknolojileri alanında büyük ilerlemeler yaşayan Türkiye, yeni hedeflerle doğru hızla koşuyor. İletişimde gelinen nokta ve gelecek hedeflerini İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'a anlatan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım önemli açıklamalarda bulundu. İletişim sektörünün yalnızca ses iletişiminden çıktığını ve ayrı bir platforma dönüştüğünü belirten Bakan Yıldırım, yaşanan bilişim çağının insanların yaşam tarzlarını da değiştirdiğini anlattı. Artık cep telefonsuz bir yaşamın düşünülemeyeceğini ifade eden Yıldırım, Türkiye'yi bilgi toplumuna dönüştürmek için iddialı hedefleri olduğunu söyledi. Bakan Yıldırım, "2013 yılına kadar Türkiye bilgi toplumuna dönecek" dedi. 2003'te Türkiye'de 'kağnı hızında' internet olduğunu belirten Yıldırım, "İletişimde patika yollar vardı. Patika yollardan hızlı araçları götüremezsiniz. Önce iletişim otoyolları lazım. Biz ADSL'i getirdik" dedi. ******************************************************************************** ************************************** DİP NOT : 44 GÜN DEVAM EDEN GREV SONUCUNDA ÇORBACIDA YAPILAN KUTLAMALARIN ARKASINDAN HALA HARİRİ (PARDON HARİRİ+SOUDI+OGER+HÜKÜMET) TELEKOMDA PERSONEL ADINA İYİLEŞTİRMELERİN YAPILMADIĞI VE BU DA YETMİYORMUŞ GİBİ BORSA DA HÜKÜMETE AİT %45 LİK HİSSENİN %17 Sİ SATILACAĞINDAN DOLAYI BÜYÜK BİR KISMI ENSTÜTİ MEZUNU TEKNİK PERSONELİN GÖZDEN ÇIKARILDIĞI VE PERSONELİN YAKLAŞIK %25 NİN İŞ AKİTLERİNİN 01.04.2008 DE FES EDİLECEĞİ KULAĞIMA GELENLER ARASINDA DESENİZE 2009 un MARTINDA YENİDEN GREV VAR ...YANDIK.. NEŞE İLE KALIN
  23. ŞU ANDA HATIRLAYAMIYORUM AMA ZANNEDİYORUM ANKET ŞİRKETLERİNDEN BİRİ İDİ ...YAKIN ZAMANDA YAPILAN BİR ANKET SORUSUNUN CEVABI SORU ŞU "iLERLEYEN ZAMANIN Türkiye'si gözünüzde nasıl canlanıyor?" ANKET SORUSUNA 20 saatte 8.838 kişi oy kullandı. Sonuçlar aşağıda belirtilmiştir. Bence Bugun "Dışarıdan doktor getirelim" diyen zihniyet; yarın "Polis, asker, v.b. kamu görevlerini getirelim" diyecektir büyük bir ihtimalle. Sonrada "Biz bu ülkeyi yönetemiyoruz dışarıdan yönetici, siyasetçi getirelim veya hatta getirmeye de gerek yok güçlü devletlerin herhangi birisine (a.b. veya a.b.d. olabilir) direkt bağlanalım." diyecektir . Bu şekilde devam ederse, bu şekilde devam edeceğe benziyor(yapılan uygulamalar gayet açık ve net tarımsal desteklemeler, yabancılara toprak satışı konusundaki uygulamalar, petrol ve madenlerin işletilme haklarının kullanılması, özelleştirme politikları v.b.) sürekli olarak yerli üretimi durdurmaya yönelik ve bu ülkeyi yabancılar için açık pazar durumuna getirmektedir . yakın zamanda şu anki durumumuzdan dışarıya daha fazla bağımlı olcağımızı ve daha kötü bir durumda olcağımızı tahmin ediyorum,veya Aklımdan şöyle bir geçti 5-10 yıl sonrası için bölünmüş bir ülke olarak , (Çok yakınım olan bir memur Doğu illerinden birinde ve buradaki çoğunluğun düşünce yapısını bana anlatınca inanın ki aklıma bunlardan başka birşey gelmemişti(yanlış anşaılmak istemem amacım üzüm yemek bağcı dövmek değil hiç bir zümre etnik grup veya bölgeyi kötülemiyorum )Devletine bu kadar düşman bir millet daha yoktur sanırım(istisnaları hariç)diye yazanlar veya diyenler çıkabilir. Ama forumda yazılanlar bana biraz cesaret verdi.Bu devleti bölmeye bazılarının gücü yetmeyecektir.Buna ben dahil bu forumda kimsenin izin vereceğini tahmin etmiyorum.Tabi Eğer ki başka bir devlet kurma peşinde olanla varsa BARZANİ amcalarının yanına gitsinler...Elbetteki türkiye giderek güçlenecek ve 20 yil sonra avrupa ve ortadoğunun lideri olarak dünyanin süper devletleri arasina girecektir.Bu da tabiki güzel bir yönetimle olur; Çünkü: 1)Yakın zamanda ab diye birşey kalmayacaktir. şu anda ab çökmek üzeredir. 2)ABD nin durumu ortada gerileme devrine girdi batişa geçecektir.Teröristeylemler karşisinda dayanamayip iflas etmiş bir devlet konumuna düşerek şimdiki hakimiyetinden eser kalmayacaktir. 3)Zihniyet önemli bölünmüş diyenler bölünmesini isteyen zihniyettir 4)Bazı şeyleri görmemiz lazım ..mesela Eger gerçekten guclu bi devlet olmak istiyorsak artık bişeyleri görmemiz gerekir. Bu ülkenin güneydoğusuna her gün bişeyler oluyor. Ve ne yazık ki olan gene benim vatanımın askerlerine oluyor. Bence tek cozum ulkenin güneydoğusunu ıslah etmek Orada bolücü en kücük böcek bile kalmamalı(bunu yakarak değil eğiterek yapabiliriz!). Bu ülkenin her yeri orümcek ağı gibi sarılmış(Barut izi ve leke bırakan bir temizlik değil,Sabun gibi sağlıklı mis gibi kokan temizlik maddeleri kullanmalıyız. 5)Ama bazı gerçekler var ki Hemde cok ciddi ;bu yukarıda saydığım şeyleri elele verip yapmazsak birkaç zaman sonrasında elimizde sadece Ankarada yolsuzluk yapmaya calışan bi kaç adam kalır. 6)Bu anketin güvenilirliğinden şüphem yok da değil..Şöyleki;Ülkenin ne halde olduğunu haberler,tartışma programları, Bzı Bürokratların demeçleri ile iki yüzlükleriyle zaten gösteriyor.eeeh! biz de kör değilsek, görmek istersek görüyoruz zaten değilmi Yani Bakmak değil görmek önemli Mesela içimizden bazıları şu kırmızı dilimi işaretleyen arkadaşlarımı "bunlar da herşeyi iyi görüyor"diye yorum yapabilirler bir nebze söylenenlere katılıyor ankete de inanasım %50 dolayında bunu da bilmenizi isterim. BU KONUDA GENEL ANLAMDA İYİMSERİM YANİ BİZİ BÖLEMEZLER .NEDEN Mİ TEZLERİMDEN BİR KAÇI .. *Türkiye çok büyük bi ülke 75 milyon insan , genç nufus ve stratejik topraklar !!!! * Herşeye genel anlamda iyimser bakan bir toplumumuz var (Tipik Akdeniz insanı çabuk kızan ama çabuk birlik olup olumlu tepki veren mesela Hakkari de biliyorsunuz olay oldu ve halk galeyana geldi.Ben Farklı bir olayda bu ulusun geçmişte birlik oldugu gibi aynen gelecekte de birlik olacagını Tahmin ediyorum ya siz? biz büyük bir ulusuz ve cografyasında da bence güçlü bir devlet olacagız. *bence AB kendi içerisinde ciddi problemleri olan bir yapı ve olası kriz gündemlerinde ulusal çıkarlarını anında ön plana çıkaran ülkeler varken 20 yıl sonra bence masada denge değişmiş olacaktır. Türkiye başka aktörlerle işbirliği halinde ve daha bağımsız olabilir. *Genel anlamda Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğu günden bugüne sürekli bulunduğu coğrafyada güçlenerek gelmiştir. 1936 boğazlar Türk devletinin egemenliğine geçti.(MÖNRÖ SÖZLEŞMESİ) 1939 Hatay anavatana katıldı. 1974 Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk defa kendi toprakları Dışında Kıbrıs'ta barış harekatı yaptı K.K.T.C. kuruldu. Şimdi dünya daki gelişmeler Türkiye'den yana her büyüme sancılıdır bunu unutmamak lazım. *Bu kadar kötümser olmamak gerekir arkadaşlar. Bu gün dünyada 7 Türk devleti vardır. Bunu da unutmamak gerekir. Ben inanıyorum ki yakın zamanda TÜRKİYE de taşlar yerinden bir oynayacak hiç birşey eskisi gibi olmayacak TÜRKİYE ATASINA YAKIŞIR ÇAĞDAŞ,DEMOKRAT,LAİK ve ÇOK GÜÇLÜ bir ülke olacak.Bu konuda ben çok umutluyum bugün sağ yada sol görüşlü kiminle konuşsam herkesin ortak düşüncesi Türkiyenin artık içte ve dışta tam bağımsız olmasını istiyor ve bu gidişe bir dur diyecek o büyük gelişme ATİLLA İLHAN'ında dediği gibi DİP DALGASI çok büyüyor.Böylesine büyük bir dalga Kurtuluş Savaşını doğurmuştu oda TÜRKİYE CUMHURİYETİ Nİ...YETERKİ BİRLİK ve BERABERLİK İÇİNDE KARDEŞÇE YAŞAMASINI BİLELİM.. AMA AB ve ABD sevdası uğruna tavizler vermeye devam edersek YAKIN ZAMANDA Filistin'e döneriz Allah esirgesin. NEŞE İLE KALIN
  24. bu ne ya....İyicene abartdılar artık...Allah'a şırk koşmak diye bir şey var vardır... Yüce Anayasa Mahkemesi umarım bu kapatma olayını en hızlı şekilde neticelendirir BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU.. Antalya (AA)- Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Bizim laiklik anlayışımızla, sayın Baykal'ın laiklik anlayışı birbirine uymayabilir. Sayın Baykal'ın laiklik anlayışı, daha çok laikçiliktir'' dedi. Bakan Çelik, Antalya'da bir gazetecinin ''Sayın Baykal'ın 'Tayyip Bey'e nasıl güveneceğim. AK Parti'ye nasıl güveneceğim. AK Parti'nin laiklik anlayışı değişecek mi? Hüseyin Çelik Milli Eğitim Bakanı olmaya devam edecek mi' ifadesini nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusu üzerine Çelik, Anayasada Cumhuriyetin vasıflarının açıkça sıralandığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu söyledi. eee kardeşim demezler mi adama ; SAYIN BAKAN H.ÇELİK LAİKLİK ANLAYIŞI KİŞİLERE GÖRE DEĞİŞMEZ.AYRICA BAŞBAKAN BİR DEMECİNDE " KİŞİLER LAİK OLMAZ"DEDİ .SEN NEZAMANDAN BERİ KİŞİLERİN LAİK OLDUĞUNU SAVUNUP BAŞBAKANLA TERS DÜŞÜYORSUN SAYIN BAKANIM.LAİKLİK KRİTERLERİ BELLİDİR.ACI KATINCA ACI ŞEKER KATINCA TATLI OLMAZ. UYUŞTURMA DEMEÇLERİ BAŞLADI
  25. Soner Yalçın'ı çok gizemli buluyorum.Derin konuları bildiği için sanırım...Tüm yorumları okudum Efendi hakkında.2.Kitabı en kısa zamanda okumak istiyorum.Anlatmak istediğim Soner Yalçın, " kitapta adı geçen bazı kişilere Sabatayist demediğini, sadece onlarla ilgili olguları alt alta sıraladığını, kararı okuyucuya yani bize bırakdığını anlatmak isterim.. Sonuç olarak bağcıyı dövmemek lazım üzüm yemek en iyisi.. neşe ile kalın
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.