Taylan Abi

SENİ SEVMEYEN ÖLSÜN demek, kafatasçılıktır ve "Atatürk Milliyetçiliği" ile ilgisi yoktur. Irkları üstün tutan ve karşıtlarının yaşam haklarını yoksayan görüşler dünya tarihini incelediğinizde iyilikle ve güzellikle anılmamaktadır. Bunu bir varsayım olarak bile ortaya koyan zihniyetin milletine duyduğu aşktan endişe ederim.

Sayın Baykal'ı liderlik vasıfları ile eleştirecek bir çok başlık üretebilirim, apayrı bir konu bu. Ancak görüşleriniz yoruma açıktır. Takip edenlerin takdirine sunulmuştur.

Teşekkür ederim

AKEPE'li olmanın bu kadar ağır geleceğini tahmin etmemiştim. AKEPE'li değilsiniz, forum halkı olarak öğrendik. Mensubu olduğum partiyi deklere ettiğim bir cümleyi de sizden istirham edeceğim. Bulamazsınız. Ama sizi zorlamak istemem, 7 göbek CHP'liyiz. Sayın Baykal'a da hiç benzetilmemiştim, ilk oldu Varsın olsun.

Oysa ki ben kehanetlerinizi referans alarak sormuştum. Ama seçimlerden sonra yine burada olacağız. Tekrar ele alırız. Saygılar, sevgiler.

Ben konuya "eski sevgili nedir?" konu başlığını hatırlatarak başlamak istiyorum. 25 Haziran 2005'te yazmışız. -eski sevgili bi **** yaramaz atsan atılmaz satsan satılmaz, ayak bağı olur, yorar insanı. -dost kalmaya çalışılan ama bir şekilde saygı ve sevginin yitirildiği müssesedir. -bazenleri 'wish you were here' cümlesi söz konusu olabiliyor... -herzaman bi yeri vardir kalplerde... gelen gideni aratır bazen...ama giden değil kalandır aslında terkeden... -eski sevgili ile görüşmek zordur kayıtsız kalınamayabilir... -eger ayrilma nedeni ona dayaniyorsa ilerde pek kaale alinmayan ama ayrilma nedeni sizin ********* dayaniyorsa ilerde vicdan azabından maymun olabileceğiniz şahsiyetler -insanin sinirini bozan, yenisini edinmemizi bi sekilde kötü etkileyen sahsiyetler. -bazılarıyla her karşılaşınızda özlem gibi ama tam öle olmayan bi duygu yaşanılır. bazıları da unutulur gider tabi, genelde karşılaşılmaktan kaçınılır bunlarla. ister istemez yeni sevgiliyle karşılaştırılır. ama hatadır o ayrı. -****** şeyler, keşke ayrılıktan hemen sonra kendilerini imha etseler.. -eski sevgiliyle tekrar berabek olmak demek: *asidi kaçmış kolayı içmektir ************ *tamamlanmış bir tablonun üzerinde oynamalar yapıp,sıçıp batırmaktır *izmariti tekrar yakıp içmeye çalışmaktır -yillardan bir yil, gunlerden bir gun sirf kendi kotu durumda diye arayip sizin de hayatinizi karistirmaya calisan yaratik. hemen yuzune telefonu kapatirsiniz, cok ise yarar. -binbir zorlukla büyütürsün, eğitirsin.sonra senden ayrılır, meyvasını başkası yer tav olursun e-ski defterler kapanir gider, eski sevgilim diye aniliyorsa biri iliskinin bitmis olmasina ragmen, anan kisi sevgilisini aklindan cikartamamistir, yasayacaklarini yasamamis farzetmektedir. bilincalti onu anar durur, zaman zaman da kotuleyerek kendini ondan uzaklastiracagini sanar. yeni birinin bulunmasi halinde bile unutulamiyorsa durum kotudur, yeni birinde de eskisinin davranislari aranir ve belli bir zaman sonra hic kimse o eski sevgilinin yerini tutamayacagini anlayip kisi kendini toplumdan soyutlamalidir. -tam kafanızdan attıgınızda karsınıza çıkan yaratıklar -bir iki derken bi bakarsiniz bolunerek cogalmis bunlar, onbirlik takimlardan futbol ligi kuracak kivama gelmis.kimi telefon sapigi olur, kimi dost, kimi de maymun. ama guzel seyler yasanan, asikken ayrilinanlar vardir ki asla unutulmaz, her zaman gonulde ufak da olsa yer vardir onlara. -unutmanın mümkün olmadığı, yapılabilecek tek şeyin hatırlamamak olduğu şahsiyet. kurtulmak için illa da nefret etmek gerekiyor. özellikle de terkedilmek gibi bi durumda cok ilginc insanlardir su eski sevgililer. hem arkadas olmak isterler, hem de gelip gozunuzun icine baka baka yalan solerler. yalanin hakkı olan ayarı alinca da cok bedbaht olduklarini arkadaslarina anlatip, sizin gotunuzun kalktigina kanaat getirirler. siz de şaşırarak bakmaya devam edersiniz. -kafa karistirici etkisi yuksektir. insani herseyden sogutur. gittikce boktan yanlari siliklesir iyi yanlari hatirlanir. herseyde o vardir. yenisi olsa bile o mutlaka vardir. 'billboard' larda ona benzeyen insanlar gordukce kafayi yersiniz. arsivlerin en boktan koselerinden onun resimleri cikar. en guzel yerlerin en kuytu koselerinde hayalini gorursunuz. en can alici ozellikleri ile hafizalarda kalir. pisman eder adami. hayati ***** eder. moral ********* olur. İş bu gayrikabili rücu münasebetiyle, dost olmak pek mümkün değildir. İstisnalar baş tacıdır. Sevgilerimle

Forum kullanıcıları için hatırlatma, bu sorunun cevabı "Cehapa Halktan Kaçıyor" başlığı altında da bulunabilir.

Peki, merak ettiğim bir konu var. Temsilciniz olmayan AKEPE'nin millet iradesine hangi oranda sahip olduğunu birşekilde öğrendik. Artık söz milletin derken, kötünün kötüsü hangi parti ya da partiler duruma el atacak? Kim, hangi oy oranına güvenerek seçtirecek bu cumhurbaşkanını? Ben bulamıyorum yanıtını. Meraklısına ; Siyasi Partiler Listesi

Mensubu olduğunuzu söylediğiniz muhafazakarların meclis içerisindeki temsilcisi AKEPE'dir. Şahsınız ile AKEPE'nin organik bir bağı olmayabilir, zaten butür olayları şahsınızla tartışıp çözüm bulmak da kimseye fayda sağlamaz. Biz fikir alışverişi yapıyoruz, sizi ikna etmeye çalışmıyoruz.

"Bence çelişki yok" demekle olmadı ama neyse. Bence var "azınlık" konusunda ise size seçim sonuçları ile oran, % vermekten sıkıldım. Son kez, AKEPE'nin toplam kayıtlı seçmenler içindeki kazanmış olduğu oy oranı: 10,808,229/41,407,027= 0,26... neymiş? Yüzde 26! Toplam geçerli oylardaki oran yüzde 34! Hani bunun kalan %74'ü , hani bunun kalan %66'sı? Artık anlamazsanız, diyecek lafım yok.

Vicdanınızın olduğuna sevindim. Birçoklarınızda bulamadığımız birşey, o bakımdan sizi koruma altına alalım hatta. Söz ve hakimiyet kayıtsız şartsız millete aittir haklısınız. Şimdi ben size bir oran daha vereceğim: AKEPE'nin toplam kayıtlı seçmenler içindeki kazanmış olduğu oy oranı: 10,808,229/41,407,027= 0,26... neymiş? Yüzde 26! Toplam geçerli oylardaki oran yüzde 34! Hani bunun kalan %74'ü , hani bunun kalan %66'sı? Hangi milletten bahsettiğinizi anlayamadık. Mevcut olan vicdanınız ile yukarıda yazılmış olanları tekrar muhasebe ediniz.

Jerikko kardeşim, Sağcısını, solcusunu, parti değiştirenini neden örnek verdim kavrayamamışsınız. Konuya bakış açınızı genişletmeye çalışıyorum. Bunu yaparken de herhangi bir ideolojik saplantıya mahal vermemek için örneklemiştim. Amcan emekli general, oğlu halen yarbay, enişten askeri ateşe ise kimseye sorma gereği duymazsın. Bilirsin. Bahsettiğiniz "bir başa emekli olunca emrine ömür boyu koruma veriliyor. ev,makam aracı yemesi içmesi ayrıca çocuklarının geleceği ömür boyu garanti altında.." fikrini size kim söylediyse, nereden öğrendinizse, teyid ediniz. Ben böyle birşeyin olmadığını söylersem inanmayabilirsiniz

Ütopik fikirler, bilimkurgu kahramanları, sanal ********, 1001 gece masalları, ampül sanayicileri, medya maymunları, komplocular, kompleciler. İlginç oldukları kadar eğlendiricidirler de. Geç bunları anam babam geç bunları. (Söz muhatabını bulur, elçilerin alınganlık yapmaması ricası ile)

Faydalı bir eser Ancak bu aymazlar ve doymazların, duymaz-görmez-yazmaz organları var. Anlatırsın, kulağını tıkar. İzletirsin, kafasını çevirir. Cevap beklersin, yemek tarifi yapar bunlar. İşimiz zor Sardunyam, çok güzel olmuş filmleri bulduğun.

Öncelikle yanıt veriş tarzınız dikkatimi cezbetti. Aynı fikirde olmayabiliriz, bu sizin zorunuza gidebilir ve hatta sinirlenebilirsiniz ancak bunu yukarıdaki gibi ifade ettiğinizde saygınlığınızı kaybedersiniz. Bunu ben şimdi söylemesem, yarın bir başkası size yine söyler. Bu bir. İkincisi, ben kendimi size anlatabilmek için uğraşmam. Benim neye hizmet ettiğimi sormamışsınız ya, ben sormadan yanıtlayayım: "Kendimi size ifade etmeye çalışmaya" hizmet etmiyorum. Kelimelerim için ise yorumunuzu dikkate dahi almadım. Ne söylediğimi anlayınız, şekil tartışmalarını aşınız. Ve nihayet, sorduğuma cevap vermektense birşeyler karalayıp geçiştirmişsiniz. CHP'yi eleştirmiş olabilirsiniz, bütün bu tartışılanlar suni oluşumlar da olabilir. Hepsi tamam. Sorumuz neydi? "Darbeciler bedelini öder" iletiniz ile "Çankayalı Kadın" konusunda söylediklerinizi nasıl örtüştürebiliyorsunuz?du. Hatırlatırım.

Vicdanınızın rahat olması bize ne kadar geniş vicdanlı olduğunuzu da anlatıyor, maaşallah. "Küçümsediğimizi" iddia ettiğiniz halkın iradesinin hangi oranda olduğunu gördünüz mü? Biz 5 yıldır görüyorduk.

Sayın Ali Bayramoğlu, forum kayıtları (IP adresim vs) şahsım adına kanıt olmak üzere; Şahsınızı tanırız biliriz. Bahsettiğinize katılmıyorum. Toplumsal düzeyde siyasileşen ve ülkeyi kuşatacak nitelikte laiklik-dindarlık gerginliği yaşanmıştır. (Yaşanmamıştır dediğiniz kadar benim de hakkım var) Tersine, AKP'nin bunun bunun önünü kestiği yönünde görüşleriniz var. Sayın Arınç'ın "Dindar Cumhurbaşkanı seçeceğiz" sözü buna dahil midir bilmek isterim. (******** forum üyesinden cevap olarak da bunu beklerim) Tandoğan'da ve Çağlayan'da "militerleşmeyi" ispatlayacak, bir afiş bir pankart gösteriniz. Halk üzerinize yürümüştür, bunu partizanlıkla örtbas etmeye çalışmaktasınız. Milletimiz huzurunda ******** ve siz sarı çizgi üzerindesiniz. Saygılarımla.

Sayın Diktas, Bu iletinizle çok oportunist gördüm sizi. "Çankaya'lı kadın" dan bahsederken, Cehape Halktan Kaçıyor, Darbeciler Bedelini Öder (Milli Gazete alıntısı ile) yorumlarını yapmışsınız. Derin arayışlara girmemeniz ve haleti ruhiyeniz için mevzubahis konu aşağıda ifade edilmiştir (Cehape Halktan Kaçıyor); duydunuz muuuuu??? sözde atatürkün partisi cehapee cumhurun başkanını cumhurun seçmesini istemiyormuşş.nerde kaldı bunların demokrasi anlayışı???eminim bunun için de bir bahane vardır.ama ben kendimce söyliyim cehapee nie karşı cumhurun başkanın cumhur tarafında seçilmesine.biliyorlarki eğer halk seçerse doğrusunu seçer o da bunların işine gelmez.çünkü halk sezer i de seçmez baykalı da. eeee o zaman ülke iyiye gider o da cehapenin işine gelmez. şimdi halkın istediği biri seçilirse kim teröristleri affedecek, kim add ye devletin parasını bağış adı altında vercek. bunların hiçbiri olmayacağı için cehapenin ve bu matıkla düşünenlerin işine gelmez halkın kendi başını seçmesi.bugüne kadar hep halkın iradesini küçümsediler.ama bitti buraya kadar.artık herşey tersine dönecek. sandıkta öyle bir ders alacaklar ki.... ve Darbeciler Bedelini Öder, 01.05.2007 Milli Gazete Zeki CEYHAN alıntınız. Neye hizmet edersiniz? Bilmek isterim; Tezat cümleleri, farklı başlıklar altında sarfetmek tutarsız oluyor. Çankayalı kadın'dan bahsederken, diğer iletileriniz ile bağlantı kurabilir misiniz? Bu 3 ileti arasında, hepsine ait yorum gerektirmeyen 3 anlamlı nokta bulmayı beceriniz. Ve endişe etmeyiniz, akabinde açıklamanızı takip ediyoruz.

Bunca lafın üzerine konuyu başlatan black'ten bir yanıt bekliyoruz. Ayrıca Cumhuriyet Gazetesi'nin anında yalanlanan haberleri vardı? Onları da unutmadı forum insanları. (Türkiye’nin Milli Bütünlüğü ve Güvenliği. İş Dünyası Vakfı Yayını.) demiştik, ses gelmedi. Black, nerdesin? Nerdesin?

3 Kasım 2002 Genel Seçimi ardından durum; Oy kullanmayan seçmen sayısı + Geçersiz oylar toplamı: 9,878,244 AKP oyları toplamı : 10,808,229 Gümrük Oyları Dahil Türkiye Geneli Sonuçlar; Toplam Kayıtlı Seçmen Sayısı: 41,407,027 Toplam Oy Kullanan Seçmen Sayısı: 32,768,161 Toplam Geçerli Oy Sayısı: 31,528,783 Toplam Geçersiz Oy Sayısı: 1,239,378 Seçime Katılma Oranı: %79,14 Geçerli oyların seçime katılan siyasi partilere dağılımı ve bu dağılımın oranları ; AKP : %34,28 CHP : %19,39 DYP : % 9,54 MHP : % 8,36 şeklinde detaylandırılabilir. Dikkat çeken nokta şudur; Oy kullanmayan seçmen sayısı ve geçersiz oylar toplamı : 9,878,244 Bu sayıyı AKP'nin oyları ile oranlamaya yüreğiniz yeter mi? Yettiğini kabul edelim, vicdanınız şu yukarıdaki sözlerinizi nasıl kabul eder? Vicdanınızın rahatlıkla kabul ettiğini varsayalım; Matematik yanılmaz. Net konuşur, İşi; vicdan yürek muhasebesine bırakmaz. Meraklısına : "09.11.2002/883 sayılı YSK Kararı ve 10.11.2002/24932 sayılı Resmi Gazete" Saygılarımla.

Popülist olmaktansa gerçeklerden bahsedelim. Milyonların kaçını Mao, Che bayrağı sal larken gördünüz? Misal, beni Mao-Che vs bayrağı sa llarken gördünüz mü? Gerçekçi olalım. Komik olalım. Gülünç olmayalım.

Sayın ATİLLA, "alıntı" yaparak bu sorularımın cevabını şahsınızdan istirham ediyorum. Yazanlar var ancak cevap yok. Bizzat ilgilenmeniz ricasıyla.

Siz'in kim/kimlerden olduğunuz, 3 yıl önce neler olduğu konusunda dökümanlarınızı bekliyoruz. İslam ve milliyetçiliği savunan insanların söylemlerini de aktarırsınız diye umuyoruz. Şu an için (izleyemediğimden mütevellit) bir fikrim yok. Detaylandırdığınızda forum arkadaşlarımız daha net cevap verebileceklerdir. Saygılarımla.

Tarihten örnekler verelim; Geçmiş seçim sonuçlarına bakmak, beş yıldır iktidarda olan AKP’nin nasıl bir sonuç alabileceğine ilişkin bir fikir verebilir. 1954 seçiminde Demokrat Parti oyların yüzde 57,5’ini alarak tek başına iktidar olmuş. İktidardayken girdiği 1957 seçiminde oyları yüzde 47,91’e düşmüş. 27 Mayıs askeri darbesinin ardından gidilen 1961 seçimlerinde CHP yüzde 36,74 oy almış. Bir önceki seçimin en büyük partisi CHP’nin 1965 seçimindeki oyu yüzde 28,75’e düşmüş. AP ise yüzde 52,87 oy ile iktidar olmuş. Tek başına iktidarda 1969 yılı seçimine giren AP’nin oy oranı bu kez yüzde 46,55. 1973 seçimlerinde AP yüzde 29,82’ye gerilerken CHP yüzde 33,29’a çıkmış. 1977 seçimlerine, koalisyon partilerinin karşısında ana muhalefet olarak giren CHP’nin oyu artmış yine: Yüzde 41,39. 12 Eylül askeri darbesinin ardından gidilen 1983 seçimlerinde ANAP yüzde 45,14 ile tek başına iktidar çoğunluğunu yakalamış. 1987 seçimlerinde ANAP yine iktidar ama bu kez oyu yüzde 36,31’e gerilemiş. 1991 seçimlerine iktidardayken giren ANAP’ın oyu yüzde 24,01’e gerilemiş. Bundan sonrası "koalisyonlar dönemine" denk geliyor. 1991’de DYP’nin oyu yüzde 27,03. SHP’nin oyu ise yüzde 20,75. Bu iki parti koalisyon kurup, bir sonraki seçime iktidarda girmiş. 1995’te iktidar partileri yine oy kaybetmiş. DYP yüzde 19,18; CHP (eski SHP) ise yüzde 10,71. 1999 seçiminde bir önceki dönemde yüzde 21,38 ile başarısız bir iktidar dönemi geçiren FP (eski RP) 15,41’e gerilemiş. Koalisyon ortağı DYP de 12,01’e düşmüş. 2002 seçimine iktidarda giren partiler DSP, MHP ve ANAP barajı bile geçememiş. AKP yüzde 34,43 oy ile tek başına iktidar olmuş, CHP yüzde 19,41 ile yeniden TBMM’ye girerek, ana muhalefet olmuş. Rakamlar eminim ki birçok kişinin kafasını karıştırmıştır. Bütün bu sonuçların ortaya koyduğu gerçek şu: Türkiye’de, iktidarda geçirdiği bir dönemin ardından seçime giren hiçbir parti eski oyunu artırmak bir yana, koruyamamış bile. Dolayısıyla bu seçimde de nelerin olabileceğini tahmin etmek zor değil. Beş yıllık AKP iktidarının da "iktidar yıpranmasından" payını alacağını şimdiden söylemek, falcılık olmaz. Mehmet M. YILMAZ (04.05.2007, alıntıdır) Yiğit meydanıdır bu. Görelim. Tarihin tekerrürden ibaret olmadığını ispatlayınız. (Varsayımlarınız üzerine, tarihsel dökümandır) Saygılarımla.