Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Havadan Sudan Konular
    sayısal lootodan tutturabilsem,kendime makarna yaparım yok,yok yönetimden isterim çekilişe kaç saat var kessin ben
  2. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Birden başlayalım "PKK eylemleri bir şekilde bazı hakların daha önce verilmesini yol açıyor mu?" şeklinde ki sorunuza evet derim. PKK,silahlı bir eylemdir.Silahlı olan bir eylem,hiçbir şekilde meşrulaştıralamaz.Ama nedenleri yazılmaya değer. Biliyoruz ki;PKK herşeyden önce darbelerin ve o darbelerin halka olan etkilerine karşı verilen bir tepkidir. Tepki diyorum;çünkü örgütün kendisinde olmasa da katılımlarda bunu çok net görebiliyoruz. PKK,beslendiği yasakları tepip geçtikçe,insanlar ister istemez şunu düşünüyor; "PKK,olmasaydı bize bu hakları mı vereceklerdi?" ben bana çevremde yöneltilen tepkiler de bunu çok görüyorum;PKK dediğim zaman,çoğu kişi sinilenerek "hade ordan,PKK olmasaydı,sen yaşar mıydın?" şeklinde öfkesini bana yöneltiyor. burada çok yazdım;devlet kendi çözümüne sahip çıkmasa;ona birileri sahip çıkar. PKK da bunu yaptı;yalnız şunu unutmayalım... PKK,benim için de terör.İnanın ki,dağa çıkan gençlerimizin eline silah almasında en çok rahatsız olanlardan biriyim.Bundan rahatsız olduğum kadar,PKK yı besleyen yanlış politikalardan,zihniyetlerden de rahatsızım. Ben dil,kanal gibi taleplerin insani talepler olduğunu düşünüyorum.Ama benim gibi düşünmeyenlerin varlığından da haberdarım.Şunun da farkındayım;bu talepler bugün yerine getiriliyorsa bunda dış güçlerin baskısını saymazsak,PKK'nın eylemleri de etkilidir. Ben,bu eveti yazarken,gerçekten rahatsız oldum.PKK'yı kesinlikle onaylamamam,onaylayana da mücadaleniz ortak dil olsun derim. Ama maalesef zihniyet bizi bu noktaya getirdi. Gönül isterdi ki;hak ve taleplerin ortak çıkara oturtalacağı mercilerde buluşabilseydik. Benim cevabımda yatan bu evette rahatsızlık var,ama halk bunu hala çözüm olarak görüyor. onun için,lütfen sahip çıkın çözümlere derim.
  3. Sadece bir örnek vermiştim yorumlama anlayışınıza.Kürt olduğum için değildi;sadece bu ülkenin herhangi bir vatandaşı. Savunma mekanizması dediğimiz,savunmanın kendisinde yatan suçluluktur.Burada gocunma dediğiniz,gerçekten Türkiye'nin başını oldukça ağırtan bir yasa.B u hukuktaki duyguyu değil,hukukta ki bir çıkmazın verdiği bir yara olmasın mı? 301. madde ayrıca konuşulmaya değer...onu geçelim,hukuk anlayışımıza dönelim.Ben,hukuk eğitimi almadım,ama biliyorum ki;hukuk herşeyden önce nizamı gerektirir! Nizamın olmadığı bir yerde hukuk sadece bir fiyaskodur. Ülkemde bu fiyasko,zaten sürekli açılan,beraatle sonuçlanan davalar ile kendini ele verir. buna diyeceğim yok.içsellik ve dışsallık.gerçekten çok iyi ifade etmişsiniz.Din kavramında bile yatan ceza ve mükaffat belirli kaidelerin içselliği ve dışsallığıdır. Zaten,toplumun kendisi olan hukuk değil sorunumuz,uygulanamayan hukukdur sadece bizi düşündüren. Roma hukukundan çok çektiniz galiba,yakın Roma'yı olsun bitsin neyse konuyu kavrama ve yorumlama şeklinde yatan hukuki çıkmazlar...tabi ki,her hukuk kendi coğrafyasına ve değerine dönecek.Aynayı kendi toplumuna çevirecek. Biz de ki madde,Türk'e hakaret etmekte yatar,yoksa her farklı düşüneni davalık yapmakta değil. bu konuda genelde hemfikir olmakla beraber,galiba yorumlamanın ötesinde işlerliğini yitiren hukuka olan farklı yaklaşımımız. ooo,ne kusuru sayın avukatımız...hayat tecrübesi yadsınamaz düşüncede,ama tek ölçüt bu değildir.23 yaşındayım,koskacaman 23 yıla,neleri sığdırdığımı hayal bile edemezsiniz(işte şimdi bu edebiyat) bilgi kimsenin tekelinde değildir forumdaşım.Bakın,siz bir hukukçusunuz.Olduğunuz yerin farkındasınız.Hukuk,gerçekten adilliğin en temel güvencesi olmak zorunda. ben,bir vatandaşi olarak bunu yazarım,ama o hukuka sahip çıkmak,herşeyden önce size düşer. lütfen,bu ülkenin hukukuna sahip çıkın,bizler de üzerimize düşeni yapalım. :(bakınız,sırf kelime cımbızlama olmasın diye,her yazdığınıza katılıp katılmasam da cevap yazdım.
  4. Hayır,anladım...anlatılanlara dair olan dinler yada izmlerdi kastınız.Ya da insanın yarattığı bir Tanrı anlayışı değil mi? Ben,Tanrı insanı yarattı diye düşünüyorum,verdiğiniz yazı gerçekten hoştu,yazılanların aksisini iddia etmek,bu güzelliği inkar etmek değildir.
  5. Bu teorinin geçerliliğini kaybetmesi için yeni bir teori mi gerekiyor? Evrim teorisinde ki türler arasında ki geçiş,bence insan söz konusu olduğu zaman geçerliliğini kaybeder.
  6. Forumdaşım "taypa" Şunu belirteyim,alıntı yaptığım zaman,bunu ifade ederim.Demokrasi başlığında da bunu yaptım,asla başkasının düşüncelerini kendi cümlelerim gibi göstermedim Ki o başlıkta pek de alıntı yok,çoğu kendi cümlelerim... "Bizlere daima halkın kendisini yönetimde temsiliyet veya diğer araçlarla ifade etmesi olarak tanımlanmış bir demokrasi var.Öyle ya demokrasi halktı,halkın devlet karşısında ki gücüydü.İşte tam bu noktada demokrasi bireyi devlete karşı olarak koruyan değil;devlete hizmet eden bir birey anlayışına dönüşmüştür.Sınırsız olan özgürlük ütopya olarak kalmaya mahkumdur dedim;çünkü demokrasinin özü olan sınırsız özgürlük devletler için daima tehdittir.Demokrasinin tarihini okuduğumuz zaman bu çok keskin ifadelerle karşımıza çıkar.Demokrasi artık demokrasi değil;anayasa veya hukukla yeni bir anlam kazanmış Anayasal Demokrasi vb...Devlet ve birey ilişkisi demokrasi ve tüm diğer düzenlerde tartışılması anlaşılması gereken bir konudur.Konuyu saptırmadan yine size dönelim;dediğiniz gibi" demişim,ayrıca yine başka bir ileti de; "Evet ama bu açıkladığımız demokrasi bile başka bir demokrasidir;çünkü dediğiniz gibi demokrasi güç çatışmasından doğmuş,şekilden şekle girerek,başkalaşarak ve yine başka kalarak bugüne gelmiştir.Sosyal olan bir demokrasiden,Anayasal olan bir demokrasiye değin tüm sınırlamalar da bu değişimin en önemli kanıtıdır.Tabi şunu da eklemek gerek;kavramlar ne kadar da evrensel olursa olsun mutlaka nefes aldığı coğrafyanın çocuğudur ve onu yansıtır.Evrensel olan demokrasi bu yönüyle de evrensellik içinde yerelleşen bir kavram da olur aynı zamanda." şeklinde demokrasi kavramına olan yaklaşımımı ifade etmişim. demişsiniz,bakın zaten yukarda ki demokrasi anlayışımda da bunu net olarak görebiliriz.Evet,tanım masumdur.Tanımın sonucu bizi daha çok ilgilendirir. kavram olarak demokrasiyi;"halkın iktidarlığı" ile açıklayabiliriz,ama uygulanan demokrasi de sadece halkın iktidarlığı yoktur.Belirttim,bir daha belirteyim;uygulama alanı ile değişen bir demokrasi var karşımızda. Mesela Antik Yunan;demokrasinin katıksızlığı olarak ifade edilir.Oysa ki hak ve iktidar kelimelerinin birleştiği bu coğrafya da bile;kadınlara ve kölelere o iktidar verilmez. Araçları ile demokrasi,partisi ile seçimi ile demokrasi.Mesela bizde;temsili demokrasi.Halk,sandığa gider,oyunu kullanır.Seçtiği kişiler,onu mecliste temsil eder.Bakınız,siz başka iletiniz de "ya bu iktidara taşıdıkları onun isteği dışında hareket ederse,ne olacak" şeklinde oldukça isabetli olan bir gerçeği dile getirdiniz,ki bu da demokrasi kavramının yine kendi sancısıdır,toplumlara ve coğrafyalara hatta bilemedik tarihlere göre büründüğü suretlerin çelişkisidir. O zaman nasıl bir demokrasi?...Yine size dönelim; İlkel toplumlara dönelim... -Kendi mücadalesin de ki bireyler savunma vb nedenlerden dolayı birarada yaşama ihtiyacı duydular. -Beraber yaşama ihtiyacı beraberin de sınırları getirdi. -Karşılıklı dayanışma,yardımlaşma ve ihtiyaçlar karşısında iş bölümünü getirdi. -Birey değil,bireylerin olduğu alanlarda,bu karşılıklı ilişkileri düzenleyen devlet yada otorite kaçınılmaz bir gereğe dönüştü. -Devlet,güvenliği sağlayan,bireyleri koruyan bir güç olarak kabul edildi;yazılı yada yazılı olmayan kanunlar ile kendi otoritesini kurdu. Evet,devlet birey için vardır.Buraya kadar herşey olağan.İşte bundan sonrası...devlet ve bireyler ilişkisine dönmek gerek.Devlet,çoğu zaman otoritesini korumak için bireyi yok saymıştır.Biliyorsunuzdur;Ortaçağ Avrupasını ve sonrada aynı coğrafyada ki demokrasi yolculuğunu...bireyi yok sayan devlete rağmen,kendi söz sahipliği için demokrasiyi araç olarak kullanan birey.Umarım anlaşılmıştır. Özgürlük,gerçekten muhteşem bir kavramdır.Peki özgürlüğün sınırı nedir;basitçe başkasının özgürlüğünün başladığı yer.Zateni,gerçek anlamda ki özgürlüğün kendisi bir ütopya.Kaldı ki,sınırsız özgürlük...bu konuda hemfikiriz,fazla uzatmayacağım. ve hemen sonrasında ki örneğiniz.Oldukça somutlaştırıcı ve güzel. Demokrasi sadece anayasa değildir;amaç ve aracıyla bir bütünlük arz eder. Temsili demokrasi de araç,siyasi partilerdir;amaç halkın otoritede ki temsiliyetidir.Sadece bir örnek... Yazı,oldukça uzun oldu...örneğiniz ile bitireyim;asfaltlı yol...azami bir hız...bunlar gerçekten de sadece demokrasi kavramında değil,insan yaşamında vazgeçilmez sınırlardır. Ama,asfaltlı yolun seçimi ve azami hızın sınırında ki tüm hızları seçmek sizin iradenizdir. amacımız,olan yanlışları en aza indirgemek.
  7. Ergenekon takıntısı değil Politika,sakın öyle düşünülmesin.Ergenekonu siz bir senaryodan ibaret görüyorsunuz;ben de senaryo değil tasfiye olarak görüyorum. Ne tutuklamalar nede ortaya çıkan belgeler ile değil,örtü çekilen yaşananlarla,mesela bir Susurluk olayı ile ortaya çıkan derin devleti,çeteleri,bu oluşumlara sessiz kalan çoğu zamanda sahiplenen devlet erkleri ile belgelendirmek gerek diye düşünüyorum. vatanseverler bunlar değildir dostum. Ben,yargıya güvenmem pek.bağımsız değil yargı.hani derler ya "güçler ayrılığı" falan,işte fasa fiso...öyle bir yargı anlayışı ki;kendi içinde bile yargıyı oturtamayan. Birlik ve bütünlüğü bozan da buna karşıyım deyip yakan yıkanda aynı kapıya çıkar. Bakın,Diyarbakır'da,Koşuyol parkında 11 çocuk öldürüldü;ne zaman.Kürt sorunu için çözümler üretildiği an.Sonra yine Diyarbakır'da,Final dershanesinin hemen yanıbaşında bomba patladı.yine çocuklar...birini yapan vatanseverler diğerini PKK.Neden böyle hiç düşündünüz mü?
  8. ben de böylesi bir kavram kargaşası için teşekkür ettim.sürekli aynı yerlere takılı kaldıkta.siz de teşekkür edin sevgili forumdaşım
  9. ondan demedim,gösterdiğim kaynaktan sürekli cevap verilmesiydi kastım
  10. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    çok güzel bir başlık,kutlarım değerli arkadaşım. şimdi yazamayacak kadar yorgunum...yarın hepsine teker teker cevap vereceğim.gerçekten kutlarım,oldukça isabetli sorular!
  11. işime geleni almıyorum,tıkanıp kalmak istemediğim için anlaşılamayan noktaları es geçiyorum. açık uçlu yasalar değil,yoruma açık yasalar dediniz.az çok anladım. o zaman 301. de bu yorumlamaya göre değişenlerden. İşkence,hangi durumlarda yok sayılmaz mesela.
  12. hepsini mi?o zaman neden karşı çıktığınızı da yazın,ezberci olan zihniyetimi bende görmek isterim.
  13. vallahi okumadım,yarın mutlaka okuyacağım
  14. Kürt Enstitüsü dalgasına tutuldum,tüm iletilerde karşıma çıkan yegane örnek. Ari ırkı ve Hint-Avrupa dil ailesi,Kürt Enstitüsü tarafından mı sadece kabul ediliyor...? bir örnek; ben işim gereği söz konusu X şahsı hakkında, A kurumu tarafından verilen bilgiye göre işlem yaparım,sonra X şahsı gelir bana der ki;bir zamanlar ben şu ürünü şuraya sattım.Makbuzlar olmadan geriye yönelik bir işlemde bulunamam.Ki şahsın dediğin doğru olduğunu bile bile,makbuzların olmayışı benim için geriye yönelik talepte geçmişi siler.(umarım çok karışık olmamıştır,artık son çalışma günü yorgunluğuna verin) tarih de bunun gibidir;geriye yönelik tarihi ancak bulgularla yazabiliriz,ama bulguların elde olamayışı o tarihi de yok saymayı,en azından bu yok sayışa kesinlik kazandırmayı gerektirmez. tarih bir bilimdir;bilimin en temel özelliği yeni çıkan bir bulgu yada bilginin,geçmişi tamamlayacağı gibi onu tamamen geçersiz kılma özelliğine de sahip olabilmesidir.
  15. Cyrano,meclisteki ağalarla ilgili açıklamanız gayet yerinde. İsyanın bastırılış şekli ile de hemfikiriz galiba. yalnız,olayı sadece halka ve Seyit Rıza'ya yıkmak,coğrafyayı ve tarihi yok saymaktır. tabi dönemi ve otoriteyi de es geçmeyelim.
  16. Daha 23 yaşındayım,görmek istediklerimi görmek için değil öğrenmek için yaşıyorum. okusaydınız,net olarak ifade etmek istediğimi anlardınız. neyse iyi geceler
  17. önemli değilse susayım,ben sizi dinlemeye devam edeyim.
  18. anladım,hem de biraz olsun değil hepsini. benim İstanbulda iken,iş arkadaşım vardı;ben Diyarbakır'a öğrenci olduğum için gelip giderdim,beni Diyarbakır'lı sanan bu arkadaşım,2 yıl boyunca benimle konuşmadı. nedeni ben de sorgulamadım.ta ki bana "abim,Diyarbakır'da şehit oldu " diyene kadar.onu da anladım. ama kimse beni anlamadı,çapulcu dediğiniz o üç beş kişi yüzünde ben de çok şey kaybettim. niye kaybettim dedim,anlaşılmadım.kaybetmelimiydim dedim anlaşılmadım. onun için; anlayıp anlamadığınızı sormayacağım
  19. Web Siteme Git buyrun demokrasi hakkımda ki düşüncelerimi bu linkten görebilirsiniz.ikinci sayfada da devamı olacak. siyasal anlamda ki hak-hukuk dedim,ısrarla bana araç dediniz.varsın öyle olsun,ben ne yazdığımı biliyorsam sorun yok.
  20. peki bu yasalar önünde ki eşlitlik yada hukuk kurallarımız sadece kağıtlarda kalıyorsa ne olacak? tüm suçlamalarınız yada çarpıtma ithamlarınızı kabul ettiğimi sayın ve bunlara cevap verin. biz,burada uygulanamayan,açık uçlu yasaların yarattığı sorunları konuşuyoruz değil mi? başlıkta Diyarbakırda ki işkence yazılmıyor mu?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.