Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. inşallah,mübarek olan bu siteden sizde hakkın hidayetine erişirsiniz valla ben eriştim
  2. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Artık ne iktidarlar ne de satılık medya beni zerre kadar ilgilendirmiyor Bırakalım ya,onlar zaten bizi takmıyorlar ki(içimden geçeni yazdım) Değerli Doğrucudavut,sizin iletinize de ekleyeceklerim var,ama emin olun ki ekleyeceklerim de yukardaki sitemimde noktalanır. Tarih ve egemenler;ayrıca yazılacaktır.Saygılar!
  3. Ne bu ya ne zaman bu sayfaya baksam yemek yemek yemek yahu bu hemşolarımız yemeğe çok mu düşkünler neyse doğalgaza dönelim yene...petrol fiyatları düşmüş
  4. Doğrucudavut kardeş, ben yine izninizle bir şey daha ekleyebilir miyim Millet,bugün de aynı anlam ve aynı ses özellikleri ile de Türkçe'de yer alıyorsa,eski bir dilden söz edemeyiz.Ulus kavramı biraz da zorlama ile millet kavramı ile bütünleşmektedir.Ulus asıl itibariyle sadece özel bir isimdir.TDK tarafından Türkçe'de ki yabancı kelime kullanımının önüne geçme çabalarına bir örnek olabilir;ki önemli dilcilerimizden Mehmet Kaplan'ının ''DİL VE KÜLTÜR'' kitabını bulabilirseniz,ne demek istediğim daha da anlaşılır. Ayşe Hür'ü hiç okumadım derken bu başlık altında okumadığımı belirtmek istedim.İşin aslı burada verdiğiniz Ayşe Hür örneğini görünce önceki iletilere döndüm.Bu konuda yazan tüm arkadaşlarımızın iletisini hiç istinadsız okudum,ama hiçkimse burada Ayşe Hür'ü veya onun herhangi bir yazısından bahsetmemişti.Onun için ben Ayşe Hür'ü hç okumadım dedim.Kabul ediyorum,oldukça bozuk ve oldukça yanlış bir kullanım.Affınıza sığınıyorum.Bu yorgunlukla yazmaya devam etmesem çok daha iyi olacak.Sonra tekrar dönme umuduyla...teşekkür ederim.
  5. Özür dileyerek millet ve ulus kavramı ile ilgili eklediğiniz Yeni Türkçe ve Eski Türkçe ile ilgili ayrımınıza; Millet,Arapça kökenlidir,ulus kavramı ise son yıllarda millet ile aynı anlamda kullanılan yeni bir kullanımdır.Bu Yeni Türkçe yada Eski Türkçe ile ilgili bir durumdan çok,bir dilin kendi içindeki değişimidir. -Ben başta da belirtmiştim;kavramların literatürdeki karşılığından öte o kavramlara yükleyeceğimiz anlamlarla tartşılacak bir ''ulus'' anlayışıydı benim kastım. Siz ulus kavramınızı ''ortak çıkar,ortak tarih,ortak kader''ile açıklarsanız,Kürtler'in de etnik anlamda içinde bulunabileceği bir Türk ulusu mümkün.Yalnız siz buna etnik kimliği eklerseniz;o zaman Kürtler de başlı başına bir ulustur. Aslında milliyetçilik kavramı da bizimle dönüşendir,değişendir ve yine literatürde millet=ulus şeklinde geçendir. Bakın size ilginç bir örnek;bizde milliyetçilik kavramı ile bütünleşenler daha çok dindar-sağ kesim iken ulusalcılık kavramını sahiplenenler demokrat-sol kesim. -Geç gelişen bir Türk yada Kürt milliyetçiliği,milliyetçilikle açıklanmayacak Kürt isyanları...daha sonrası Kürtleri de farklı noktalara taşıyan milliyetçilik...evet tarihi doğru okuyalım,tarihi okurken de farklı pencerelerden bakmayı bilelim. -Tabi ki bugün düne göre çok daha iyidir;zaten burada bugünün Kürtlerini değil dünün Kürtlerini tartışıyoruz...bugünü anlamak için. Bu arada Ayşe Hür'ü hiç okumadım diye eklesem!
  6. Bakın Politika, kendinizde yazmışsınız,biz oturduğumuz yerde ahkam kesmekle duyarlılığımızı gösterdiğimiz sürece bunlar yaşanacak.Ve yine dediğiniz gibi bu eksikler,yanlışlar,hatalar sadece bizim ülkemizde yok. yalnız arkadaşım,kendi içimizde ki ayıbı neden onlarla konuşalım ki,neden onlara bakarak kendimizden çıkarımlar yapalım ki? ama şimdi dürüst olalım,tamam biz çok duyarlı bir toplum değiliz,bu demek değildir ki yetkililerde aynı duyarsızlıkla bizim bıraktığımız yerden devam etsin. ve bizler kendi evimizde yaşanan tartşımaları ne komşumuzun bize gösterdikleriyle nede komşularımızın yaşadıkları ile tartma hakkına sahip değiliz. Efendi Türkler konu hakkında çok farklı yorumları vermiş zaten,eklenecek çok şey yok.SAYGILAR!
  7. kendini beğenmişliğini dersem oyun gereği olur, sıcacık yüreği dersem içimden geçen olur...içimden geçenlerden dolayı seviyorum ben bu alçakgönüllümü ha bide gönüllü yoldaşımı
  8. '' ................ Seçim yaklaştıkça, şu gerçeği gözden kaçırmak mümkün olmayacak: Amerika’nın baktığı her yer- İsrail ve Filistin; Irak ve Ortadoğu’nun büyük bölümü; Rusya ve Gürcistan’dan Ukrayna’ya onun “yakın komşuları”; Afganistan ve Pakistan; yeniden dirilen bir Çin;yeni nesil liderleriyle Latin Amerika; hayal kırıklığı içindeki Avrupa- liderleri son sekiz yılda Amerika’yı etki etme bakımından dibe vurdurdu. ABD’deki kamuoyunun ülkelerinin “yalnız süpergüç” olmasını doğal bulmasıyla geçen yıllardan sonra, şimdi heryerde gücüne meydan okunuyor .................. Obama kendini, herşeyden öte, “değişim”in adayı olarak lanse etti. Ama Rusya kendi çeperinde ağırlığını hissettirirken, Pakistan patlarken ve Amerikan kuvvetleri Afganistan ve Irak’ta yoğun bir baskı altındayken, bunların seçime etkisi oldukça belirleyici olabilir. Bu şartlar altında, ne Amerikan seçmenleri ne de Amerikan medyası Beyaz Saray’da şirinlik ve aydınlık isteyen bir ruh halinde olacaktır. Obama o koltuğa otursa bile, temsil ettiği türden bir değişim karşısında Amerika için daha da bozulan ve kararan çetin bir dünya bulacak.(Open Democracy, 29 Ağustos, America’s Foreign-Policy Election)'' Seçimlerden önce,ABD'nin dış politikası ile belirlenen bir analiz.Kendini ''dseğişimin'' adayı olarak gösteren Obama,bu değişimi başarabilecek mi yada bu değişim düşüncelerinde ne kadar dürüst? En azından bu başlık altında yazılanlara bakınca,Sayın Doğrucudavut'un sadece imaj değişikliği olarak nitelediği,Sayın Cyrano'nun ise ''lacivert'' örneği ile bunun sadece bir renk değişimi olacağı şeklinde ki düşüncesine katılmamak elde değil. Aslında ABD başkanın çok da fazla seçim hakkı yok.ABD bugün ki gücünün kaynağına bakmak yeterli.Osmanlı Devleti ile bu durumu açıklamak ne kadar doğru bilmiyorum ama sadece örnek;Osmanlı Devleti sosyal formasyonu daha doğrusu ekonomisi cizye ve haraç ile ayakta duran bir imparatorluktu genel itibari ile,sürekli egemen alanları genişleyen imparatorluğun bırakın daralmayı,sadece genişlemesinin durması bile bu ekonomiye büyük darbe vurdu.Üretemeyen,sömürgeye dönüşen brt imparatorluk. ABD'ye bakın.Şu an ABD ekonomisi,kendi ülkesinde ki üretimle mi yoksa kendi kaynaklarıyla mı ayakta duruyor?Tabi ki hayır.Hal bu iken,seçim vaatlerinde halkı barıştan daha çok kendisine çeken ekonomik anlamda refah bir ABD sloganı neyi gerektirir? Obama'nın dış politika vaadinde,Irak'ta ki askerleri çekmek yatıyordu,ne kadarı çekilebilir,bu şartlarda bence çok da basit değil.Afganistan zaten ortada! Bunun yanında Rusya'ya dönmek lazım.Gürcistan'a olan saldırısı.Tam bir ABD batağı.Pakistan da ki gerilim,Bush'un mütefikki olan Müşereffin bitişi. İran,nükleler silahlarla suçlansa da hemen yanıbaşında ki İsrail gerçeği.Evet Obama İran ile masaya oturacağım dedi,ama Cyrano'nun belirttiği gibi Bush'tan kalan söylemlere de devam etti. Tam bunları yazarken,iş arkadaşım bana bir kahinden bahsetti.Oldukça ünlü bir kahinmiş.Ben itibar etmem pek bu kahinlere falan...neyse bu ABD'nin 44. başkanının bir siyahi olacağını tahmin etmiş.Nitekim oldu.Bu seferde bu başkanla ABD'nin biteceğini ve üçünçü dünya savaşının olacağını belirtmiş.Dedim ya pek itibar etmem,ama galiba yaşananlar kısa veya uzun vadede bu kahini doğrulamakta. afiyet olsun herkese:)
  9. ne bu ya Bahar sonra Angel yine Angel yine Bahar araya gireyim uçan resmini
  10. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Sadece Taraf basını mı değerli dostum, Buna sadece bir örnek...yakın tarihten! AKP'nin iktidara yürüyüşü,neredeyse tüm basın düşman! AKP iktidarda,neredeyse tüm basın yoldaş... Azcık denge,azcık çatışma...ve yoldan dönenler ile devam eden çark. Aslında şaşırmamak gerek,tarihi egemenler yazar... Yavuz Sultan Selim dönemi Osmanlının ihtişamı ile taçlanır,herkes mutludur...ya katledilen 40 bin kızılbaş. Bunun gibi birşey yani! Üstelik bu yeni değildir,kökleri var...Nevruziyelere dönün(Fuzuli bile ekmek parası niyetine padişahı bir derya-ı nimet olarak resmeder) Alışkanlık,efem alışkanlık... Bu arada Erdoğan-Aydın Doğan polemiği ne alemde? Yasaklayanlar mı,yasaklananlar mı,buna göz yumanlar mı? yalancılar,boyacılar mı yoksa izlediklerimizle,okuduklarımızla ve güvendiklerimizle bizler mi? hiçbirimiz samimi değiliz.
  11. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Diyebildim forumdaşım,dedirttiler. Diyeceklerim de bu kadar değil ayrıca. İsyan edesim geliyor,bu ne diye bağırasım geliyor.Nasıl birşey bu ya,demokratik denilen bir ülke de seçilmiş bir başbakan,kalkıp size ''beğenmediklerini'' yasaklıyor. Bu demokrasi midir,bu hak ve hukuk mudur,bu çoğunluk mudur? Hayır,değildir. Bu olsa olsa Fatihlerden kalan saltanattır,bu olsa olsa ,,,,,,(forum kuralları gereği yazamıyorum,siz doldurun) Hani olurdu ya,elde davul...Duyduk,duymadık demeyin diye başlayan padişah duyurulu fermanlar. Evet,''duyduk duymadık demeyin....Sayın Padişahımız(aman yine dilim sürçtü,yok başbakanımız) tarafında ilan edilen yasaklı listemiz şunlardır...'' Başka ad koyabilen var mı? Bu nasıl zihniyettir,gülelim mi ağlayalım mı? Ama durun makus kader,biz yine boyun eğelim. Ah Aziz Ustam,kulakların çınlasın...seni ekmeğinden eden zihniyet tam gaz devam. Marx'ın tarihle ilgili çok güzel bir tespiti var,doğrudan veremeyeceğim,ezberimde değil...ama demek istediği şuydu;önce yaşanan trajediler size acı verir,sonra yaşandıkça komediye dönüşür.Önce trajedi sonra komedi;önce şaşkınlık sonra alışkanlık! Biz alıştık buna,alıştırıldık...eskiden sorardım kendime,neden yasaklı olur,şiirler,kasetler,kitaplar... Neden yakılır ''anarşizm'' bayrağı ile etiketlenen düşünceler... Sonra ''neden askerimizin basın toplantıları kapalıdır 'ötekilere''' Şimdi de başbakan...alıştım,alıştık!Sen çok yaşa padişahım(siz başbakanım demeye devam edin)
  12. mavi olmayan gökyüzü şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    zaten ''de'' ekinde ki hikmette o sevgilerden birininde denizin kızına ait olması vardı sana da sana da...kocaman öptüm canım!
  13. O akan kan sadece Kürt'lerin hizmet ettiği kan değil Politika,Türk hükümeti de bu kana hizmet etmektedir,şiilerde bu kana hizmet etrmektedir,dünya bu kana hizmet etmektedir. ABD'i yazmaya gerek var mı?11 Eylül saldırıları size neyi ifade ediyor,o saldırılarla beraber dünyanın en ücra köşesine demokrasi söylemleri ile işgali götüren ABD size neyi ifade ediyor,ya bu saldırıdan sonra kendisini dünya savaşçısı ilan eden Bush? Saddam Hüseyin bir diktatördü ve ABD'nin Ortadağuda ki bir numaralı adamıydı.Ne zaman ABD,Saddam'a terör dedi? Ben Saddam'dan nefret ediyorum.Onun yaptıklarını vicdanı olan kimse kabullenemez.Yaktı,yıktı...yaparken kahkaha attı.Ben Saddama yanmıyorum,siyasetin kirli çıkarlarına kurban edilmiş o halka yanıyorum. Kan gölü ve ABD zorbalığı.Irak şimdi sadece bu!
  14. ABD,dünyayı yönlendiren devasa güç.Ekonomimiz ondan sorulur,siyasi anlayışlarımız onunla tartışılır.Sadece bizim ülkemiz değil,tüm dünya da o vardır. Onun yanında her zaman ABD için tehlike olan Rusya,hemen yanıbaşımızda ki İran.İşte tüm bunlarla düşünelecek bir ABD siyaseti,bir Obama gerçeği. Bush,Beyaz Saray'da neleri ardında bıraktı.Büyük bir ekonomi dalgalanmayı,Irak'ı,kendisi için tehlike saydıklarını...Afganistan'da ki oturtulamayan taşları.Bu örnekleri çoğaltabiliriz.Obama,ABD içerisinde yaşayan siyahilerin,Obama'nın rengi tartışılsa da,sahiplendiği bir zafer.Peki Beyaz Saray'dan arda kalanlarla Obama ne yapacak? Seçim vaatlerin de barış dese de( ABD'nin demokrasi anlayışı Irak'a işgali getirdi;barış anlayışı ne getirir!) bu çok basit olmayacak.Herşeyden önce ABD ve çıkarları var.Elde tutulması gereken ipler va,sona ulaşmayan projeler(BOP'ta bunlardan birri) var.... Obama'nın Tahran'ı koşulsuz masaya davet etmesi umut verici olsa da İsrail'in tutumu korkutuyor beni.Galiba ABD,emperyalizmi yarına da taşıyacak. Bu arada Van'lı köylülerimizin bu davranışında ki hikmeti anlamış değilim.Kimbilir belki de dikkat çekmek içindir.Her nedense ne gereği var diye soramadan geçemiyeceğim.Gerçekten ilginç bir toplumuz;tok mu aç mı olduğumuz belli değil.Çok mu sevindik,birileri ''abi kurban kesme yerine bir okula kütüphane kursak'' deseydi;ama nerde... Konumuz,Siyahiler ile Kürtler arasında ki benzerlik/farklılıkları tespite kadar gelmiş.Sussam daha iyi olacak. Aslında Obama'nın dış politikası hakkında oldukça ilginç tespitlerin olduğu bir makaleyi yazmıştım ki elektrik kesildi.Zamanım olmadığı için bir daha yazamadım. Bu arada burada verilmiş bir sözüm vardı,yine yerine getiremedim.Şimdi otogara gidip misafirlerimi karşılamalıyım.Özür dileyerek en kısa zamanda...(şimdi aldım)
  15. Irak işgali altıncı yıla da protestoyla giriyor Kürt yönetimi başkanı Barzani, önceki gün Cheney'ye babadan kalma kama verdi. Erbil'de ABD-Kürdistan Dostluk Derneği kuruldu. Bush, altıncı yılına giren Irak işgalini 'Doğru karar, kazanılması gereken savaş' diye savundu. Iraklıları kabusa sokan işgal tüm dünyada protesto ediliyor BAĞDAT - ABD'nin devrik lider Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarına dair uydurma gerekçelerle ve Irak halkını özgürleştirme iddiasıyla başlattığı işgal beşinci yıldönümüne girerken ülke hala şiddet ve kaosun pençesinde. İlk bombayı 20 Mart'ta Bağdat'a atan ve üç haftada Saddam'ı deviren Amerikan güçleri hala direnişle karşılaşıyor. İşgalin armağanı mezheplerarası şiddet ise düşüş gösterse de sürüyor. İşgale karşı dünyanın pekçok yerinde gösteriler düzenlenirken, ABD Başkanı George W. Bush, yüzbinlerce sivilin canına mal olan, 4.5 milyon insanı mülteci durumuna bırakan savaşı ve geçen yaz cepheye ilave asker gönderme kararını şöyle savundu: "Yanıtlar açık: Saddam'ı devirme doğru bir karardı, bu Amerika'nın kazanabileceği ve kazanması gereken bir savaş. Asker sayısını artırmak soykırıma ulaşabilecek şiddetin tırmanmasına karşı bir yanıttı ve başarıya ulaştı, terörle geniş çaplı savaşta büyük stratejik zafer getirdi. Irak'ta inkar edilemez başarılar görüyoruz." Irak Devlet Başkanı Celal Talabani de "Zalim rejim düştü, beş yıl önce yeni bir dönem başladı" derken gelinen noktaya şöyle parmak bastı: "Şiddet ve terör var, rüşvet tehlikeli bir hastalık haline geldi." Pentagon 600 milyar dolarlık savaş maliyeti çıkarsa da Irak macerasının 2-4 tirilyon dolar maliyetle sonuçlanacağı tahmin ediliyor. Amerika'nın asker kaybı ise 4 bin. Iraklı siviller konusunda rivayet muhtelif. Irak Sağlık Bakanlığı'na göre Kasım 2006'ya kadar 100-150 bin, Britanyalı tıp dergisi Lancet'e göre Temmuz 2006 itibariyle 655 bin sivil öldü. Britanya merkezli 'Opinion Research Business' Eylul 2007'de kayıp bilançosunu 1.2 milyon olarak çıkardı. Irak Ceset Sayımı adlı sivil örgüt ise 'kayda geçmeyenler çok' notu eşliğinde Ekim 2007'ye kadar 74-81 bin kişinin öldüğünü belirtiyor. Ayrıca savaş korkunç bir sefalet getirdi. Kızılhaç'a göre milyonlarca insan temiz su ve sağlık imkanlarından yoksun. Bağdat yönetimine göre işsizlik yüzde 25 ile 40 arasında seyrediyor. Cheney balık avında Bölge turundaki ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ise Irak'tan geçtiği Umman'da balık avına çıktı. Geçen yıl Teksas'ta bıldırcın niyetine arkadaşını 'avlamış' Cheney, eşi Lynne ve eski dışişleri çalışanı kızı Liz'le Umman Sultanı Kabus'tan ödünç aldığı 'Kingfish I' (Büyük Uskumru 1) adlı 18 metrelik yatla Basra Körfezi'ne açıldı. Cheney'nin ton, uskumru, mercan ve hamur balığıyla dolu Körfez avına sultan katılmadı. Akşam yemeğinde ise Cheney'in bölgeye tehdit olarak sunduğu İran meselesi konuşuldu. (Dış Haberler-Radikal) 2009'a aylar kala,Bush'un yerini alan Obama,daha koltuğa oturmadan dünyaya demokrasi nidalarını atmaya başladı...İran'a demokrasi dersi verdi...hadi hayırlısı!
  16. Sevgili Dayı, şeytan diye bir varlık yok mu o zaman,şeytan bizimle azalan ve çoğalansa onu beynimizde yaratan biz miyiz? yaf ne kadar soru soruyor bu mavi olmayan gökyüzü dersen,haklısın.Ama inanın ki aklıma takılanlar. Ben teşekkür ederim Dayı neyse şeytan büyümeden ben işime döneyim sevgilerle.
  17. Emin olun ki linc edenlerin büyük çoğunluğu ne için bu davranışı sergilediklerinin bile farkında değildir. Çok ilginç bir toplumuz,çok iyi hatırlıyorum Sayın Başbakan,bizim memlekete geldiğinde alanlar tıklım tıklım,ben de yol üstü bakayım dedim;ne diyor Başbakan... ''Efendim''demeye kalmadan şak şak...! Neye şak şak,ne için şak şak! ''kardeş adam doğru konuşuyor'',doğru konuşuyor da neyi konuşuyor...şak şak! Linç kültürü de bunun gibi;**** ,,,,,,,,,,(şak şak da alkışlar aklınızı başınızdan alır,linçlerde öfkeli yığınlar) toplumsal tepkimiz...şak şak! ben de şak şak diyorum, Linci tepki diye gösterenlere,keyfi uygulamalarla bireyin yaşama hakkını elinden alanlara,ortaklara,taşıyanlara...kocaman bir alkış da benden size! ''Birisinin "benim memurum işini bilir" sözü halkı hırsız yaptı. Diğerisinin " bu bir toplumsal tepki" sözü de halkı eşkiya yapar.''
  18. mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    yasaklı listemiz,Sayın Birce'nin bilgilendirmesi ile tarafınıza sunulmuştur. Asker abilerimizin yasaklı listesine bir de Başbakan amcamızın listesi eklenmiştir. Vatana ve millete hayırlı olsun. Kimse tutmasın beni,şimdi şehrin en merkezi yerinde ''sen çok yaşa Padişah,pardon başbakan'' diyesim geliyor. efem,siz hangi basın hakkından bahsediyorsunuz?Duyan var mı?
  19. mavi olmayan gökyüzü şurada yorum gönderdi rina'nın blog başlığı içinde rina's Blog
    Sevgili maviii .....Hayatımız hep çelişkiler içinde değil mi? ... Senin yazılarını okuyorum....Bazen diyorum ki bu nasıl bir yürek herşeyi açık açık yazabiliyor.....ben hep kelimeler arkasında saklanmak zorunda kalıyorum....kelimelerle oynamayı hep sevdimmm....yinede seviyorum......mavim bunu analiz edersen eger...... ne demek istediğimi anlarsın....... Bazen susar insan, dudaklari çatlar susuzluktan. Bazen susar insan, söylenecek çok söz varken bile. Bazen dolar insan, kimse anlamaz. Bazen herkes anlar, kendisi kendisini anlamaz..... Sevgilerimle mavimmmm....... İnsan ve çelişki,yaşam ve çelişki...değil mi ama Rinacım;bizler çelişkinin kendisi değil miyiz? Çelişkinin kendisi olan bizler,her daim hüzünlere her daim mutluluklara gebe değil miyiz? En büyük çelişkim gülümseyişimde demişti yazar(Adını şimdi hatırlayamadığım) Gülümseyişte saklı olan çelişki,hüzünde de saklı olabilir mi? Neden olmasın,benim göremediğim hüznü görenler için. Aslında çelişkiler benim için anlatılamayan... Anlatamam ben çelişkileri,tıkanırım.Aklımda geçen onca iyi/kötü varken,kalemimden dökülen sadece kırıntılardır.O kırıntılar acı verir bana,dönerim çelişkimi benden iyi anlatanlara. Kelimelerin arkasından söylüyorum söyleyeceklerimi diyorsun ya,bence sen bu kelimelere sığınan yada ardında saklanan değilsin;o kelimelerle kendini bezeyensin.Bu da yetenek ister.Her baba yiğidin harcı değildir;emin ol buna! Bilmem Ahmed Arif'i okur musun canım.Onu mısralarını okurken,cıvıl cıvıldır kalbim;esareti de özgürlüğü de benimdir.Bunun ötesin de ''okyanusun en ıssız köşesine düşmüş bir kibrit çöpüne.. '' ile anlatılan özlemidir beni cezbeden...işte kelime işçiliği,işte yürekli kalemler...kelimelerle anlatılan çelişki de bu olmasın mı? Sevgilerin en güzellerinden biri de benden!
  20. Değerli arkadaşım, millet ile ulus farklı şeyler mi ? Sözlüklerde karşınıza çıkan millet=ulus eşitliğini bir tarafa bırakıp,kendi kullanımlarıma dönersem;millet ve ulus benim için aynı kapıya çıkmaz.Bir kavram ona yüklediğiniz anlam ile değer kazanır.Bakın sizin ulus kavramında ortak tarih ve ortak kader varken,başkaları buna etnik kimliği de ekleyebilir. Kaldı ki ben milliyetçilik kavramına etniği de ekledim;etnik olan milliyetçilik dedim. Aslında Cumhuriyet sonrası yeni kurulan devletin belki de yaptığı en büyük hatalar,imparatorluktan kalan korkuları olmuştur.Çünkü ulusallaşma sürecinde,gelişebilecek Kürt milliyetçiliğini önüne geçebilmek için oldukça radikal kararlar aldığı görülmüştür. Kürt milliyetçiliğin de ki kastım;Osmanlı döneminde dalga dalga yükselen,etnik kimliği baz alan ulusallaşma süreciydi.Bakın Osmanlı Devlet'inin yıkılmasında ki önemli etkenlerden biri de milliyetçilikti.Ortak tarih ve ortak kaderden çok ortak olan dill ve dne dayalı bir milliyetçilik. Ulusallaşma sürecinde ortak olan kadere ve tarihe rağmen,etnik anlamda bir Kürt milliyetçisi tehlikesi,bu dönemde alınan yanlış kararlarla bertaraf edilmeye çalışılmış,bu etnik anlamda Kürt'leri inkar etmeye kadar gelmiştir. Konumuz Sn.Dipnot değil tabii ama o da propoganda etkisiyle bir Kürt Ulusunun ontolojik temelleri ile varolduğunu göstermiş iletilerinde. Yani çarpıtılmış tarih ile, çarpıtılmış siyasi yorumlarla oluşturulmuş bir Kürt milleti, ulusu. Çarpıtılmış yorumlarla oluşturulan Kürt milleti/ulusu şeklinde ki yaklaşımızı biraz daha açarsanız ayrıca sevineceğim. Benim ulus anlayışımı defalarcadile getirmiştim ama tekrarlayayım o zaman: Ortak tarih ve ortak kader bilincinde birleşen ve ortak çıkarlarda buluşan, üretim lişkileri modern burjuvaziye dayanan insanlar topluluğu. benim için de ulus budur. Birinci cümle Kürt milliyetçiliğinden, Kürtçülerden, ikincisi ise Kürtçülere ve Kürtlere karşı olan etnik Türk milliyetçiliğinden bahsediyor anladığım kadarıyla. Benim savunduğum ve bu ülkenin anayasasında yazan ise Kürtleri farklılık olarak kabul eden ama Kürtçülere şiddetle karşı olan Türk milliyetçiliği umarım anlatabilmişimdir. Benim kastım etnik anlamda vurgulanan bir Türk milliyetçiliğiydi;sizi anladığımı zannediyorum ama biraz daha açarsanız çok daha iyi anlayacağım.selamlar Diyarbakırdan...
  21. Kardeşlik anlayışımızı bence de hiç sorgulamayalım,hangi kardeşlikten söz ediyoruz bizler...Sadece bu başlığa bakarak,Gazi olayları,Çorum,Ümraniye ve en tanıdığı Madımak. Dönün de vicdanınıza sorun,bunca yaşanana rağmen susan,yakan,yıkan kardeş midir? Laik denilen bir ülke de ,sadece Hanefilere hizmet eden bir Diyanet de,siz sizin olmayanlara kardeş olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Kardeş değiliz,olsaydık birbirimize bu kadar yabancı kalmazdık. Ben kardeşlik naralarını bir tarafa bıraktım,olmayalım kardeş,sevmeyelim birbirimizi,bizim olmayan sorunlara da tıkayalım kulağımızı;buna herkesin hakkı var. Ama bu hakkın yanına saygısızlığı,yakıp yıkmayı,bilgiçlik taslamayı,ucuz siyasetlerle,basit düşüncelerle,çıkarlarla bireyi yok saymayı da hak olarak koymaya çalışırsanız,o zaman buna kimsenin hakkı yok derim. Kendimi,kendi insanımı geçtim;onları ve duyarsızlıklarını,yanlışlarını geçtim;geçmekten öte böyle bir topluma alıştım. Ve asıl beni ilgilendirenlere geldim. İster sinirlenin ister aklınızda geçenlerle beni yine suçlayın;ama ben asıl muhattabıma ,yani devletime döndüm. Sivas'ta insanlar diri diri yakılırken,ben devlet ile vatandaşımı karşı karşıya getirmem diyen,yakılanları kendi insanından saymayan,efendim bu İran'ın bizim üzerimizde oynadığı oyun cümlelerinden sonra,vicdanını ''ama vatandaşım ölmedi''diyerek rahatlatan atanmışlarıma ve seçilmişlerime döndüm yine... Faili meçhullere attığı imzalarla,faili meçhul olmaktan çıkan faiilerin sorulmayan hesabına döndüm yine... ''beğenmeyen çekip gitsin'' işte icat ettiğimiz sürper formül;ben beğenmiyorum.Çekip gidecek olan ben değilim ama;zaten çekip gidenler alanen alanlarda...
  22. tüm az sonralar benim reklamlardan sonrasını da ekleyeceğim neyse benim mesaim bitti,şimdi sinemaya gideceğim...çalışanlara çok kolay gelsin;dinlenenlere de iyi eğlenceler
  23. Değerli forumdaşım, İslam ve Üzmez yakıştırmalarını bir tarafa bırakarak,bu basitlikleri kendi hayatımızdan çıkararak,ayrıca şunu eklemek istiyorum;ben hiçbir şekilde kişilere bakılarak değerlendirilecek din,ideoloji...taraftarı değilim.Yani neden kaynaklara değil de kişilere bakarak herhangi bir değeri böylesine ifadelerle alçatalım ki;bu kendimize olan saygısızlıktır.Başka bir açıklaması yok. Bakın,Alevi'lerin istekleri de tartışılıyor bu arada;bizler Alevi'lerin kim olduğunu bilmeden onlara saldıranlarız ayrıca(biz'de ki kastım toplum),yine de düşünen beyinlere en azından bu sitemimi belirtmeden geçemeyeceğim. Yanlış anlamadıysam,karşımda bir hukukçu var,en azından konuya bakışınız bunu doğruluyor.Bir hukukçunun karşısında hukuku gündelik bilgilerimle tartışacak değilim. Yalnız arkadaşım,ben hukuk ve yargı derken;ikisini aynı olarak görmemiştim.Hukuk nedir'i çok iyi anlatmışsınız.Hukuk hak'ların çoğulu ise,ben bu hakların benim olduğuma inanmıyorum. Evet,hukuk yargıçın verdiği karar değildir sadece,ama yargıçın verdiği kararı da içinde barındırır.Yasama değildir sadece hukuk,yürütme de değil. Toplumun yaşantısını düzenleyen bu kurallar bütünü,bana göre ülkemde eksiktir,ucu açıktır,kimbilir belki de kendi içinde çelişkilidir.Bir de buna iktidarlarla değişen güzelim kurallar bütününü ekleyin! Üzmez'e insan olarak yaklaşımım,ıslahını temennidir.Bir kadın olarak yaklaşımım,o zihniyete okuyan beladır.Hukukuksal anlamda...topala rağmen yürüme isteğidir. Saygılar!
  24. Değerli arkadaşım,siteminizde oldukça haklısınız.Sayın Erdoğan veya başka bir siyasetçi,akademisyen,yazar,işçi...bireyin kendi için istediği hak ve özgürlükleri,başkası söz konusu olduğunda bir tehlike olarak sunması,duyarsız kalması...affedilemez,mazur görülemez. Ben türbanı da demokrasinin bir gereği olarak görenlerdenim,katılır yada katılmazsınız.Sorun bu değil zaten;asıl sorun bunu hak olarak gören benim,söz konusu bir Alevi kardeşim oldu mu bunu bir dayatma olarak ifade edip,beni bağlamayan kısmından yola çıkıp,bana dokunmayan yılana hizmet etmemdir. Evet,Sayın Erdoğan,türban için demokrasi nidaları atarken,Alevi vatandaşlarımızın taleplerini görmemezlikten gelmektedir.Ama buna niye şaşırıyoruz ki;en azından siz şaşırmamalısınız. Çünkü aynı başbakan,Diyarbakır'da Kürt sorunu var derken,Ankara da bu sorunu kendini bilmezlere dönüştürdü.Aynı başbakan,Şemdinli de Sarıkaya'yı ihraç ederken,ergenekonda savcılık görevini üstlendi. Çünkü,Türban'a hayır diyen yargıyı yerden yere vuran Sayın Erdoğan,AKP'yi kapatmayanları;işte benim adaletim diye alkışladı. Bu bizde gelenek değil mi,bizler bu trajedileri komediye dönüştürenlerden değil miyiz? Sivas'ta diri diri insanlar yakıldı,Alevi'ler inandıklarından dolayı öldürüldü.bu çok büyük bir ayıp! Ve bu ayıp hala devam ediyor. Siyasilerimiz,aydınlarımız,insanlarımız bu ayıbı taşımaya,yüceltemeye devam ediyor. Ben bu zihniyetleri müslüman olarak görmüyorum,vicdan yoksa da Allah korkusu gerekiyor müslüman olmaya...ama nerde!!!! Demokrasi mi,onu geçelim...AB mi,onu geçelim...mazaretlerimizle;ama kendi insanımızı geçmeyelim. Sevgiler! (bu arada yazım hatalarından dolayı çok özür dilerim)

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.