ErdalAktas

Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı

keşkeleri çıkardım hayatımdan.... bana göre değil pişmanlıklar... ben seni unuturum sevgili. gözlerini bir bardak rakıya gömerim... anılar içime..., yıllar önce başlayan zamansız bir yağmur altında başlayan o aşkı unutamam... üzerimde yıllar öncesinden kalma sevdanın yorgunluğu.. yüreğimin kara kaplı defterinde yıllar öncesinden kalma bir kadının suskunluğu var...

Biri sana "git" dediğinde, "kalmak istiyorum" diyebilmekmiş sevmek; git dediklerinde, gittiğimde anladım..

tanişmiyoruz kendisiyle.....))

Doktor.......

Bi lodos lazım şimdi bana, bi Kürek bi Kayık... Zulada bir kaç Şişe Yakut, Yer Gök Kırmızı...

bende ilkeldir desem............... peygamber denen kişi kendisi ve dini için kötü sözler söyleyen kişiler için ölüm fermanı verebiliyor... bunu anlayabilmek ne kadar zor... saygılar...

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse

Her çiçeğin kar altından, Güneşe giden masalında... Yaşamak yeniden tazelenir, Yeniden anlamlanır... Işığa uzanırken kardelen Kış rüyasından, Ümidin mucizesiyle, Sevince uyanır...

// ** sevgili MINEU..çok teşekkür ederim.. saygılar...

*** çok teşekkür ederim Ablası...beni çok duygulandırdınız... sevgileri ve saygılarımı sunuyorum size..

Oğlum.. Kaan AKTAŞ BİTANEM.. 10 yaşında.. ne güzel bir duygu bu... ne mutluluk... Babasının oğlu...

Bu kadarmı kasvetin ey gece, Hadi örtsene beni... Ne o yetmiyormu karanlıkların yoksa? Korkmuyorum artık senden gel... Gel gücün yeterse, Yıldızlarını üzerime ser...

udaklarımı kanatıp yüreğimin sesini dinliyorum... Baş ucumda yazdıklarım ve masada demlenmiş yalnızlığım... Kanayan çığlıklarımı yutkunup kırılmış hayallerimi topluyorum kentimin kaldırımlarından... Üzerimde suskunluğun yeni ütülenmiş elbisesi, yüreğime sunulmuş bir dostun doğum günü hediyesi... Şimdi karanlıklara sarılıp demlenmiş yalnızlığımı yudumluyorum...

Köyümüzü geri istiyoruz!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Karamusulda ki kirlilik; Karamusulda çevre kirliliği insan sağlığını tehtid eder boyuta gelmiş olduğu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Çevre, canlı cansız bütün varlıkların bir arada bulundukları ve birbirlerini etkiledikleri ortam. Evlerimizin temiz ve düzenli olması, titiz olmamız, çevreye duyarlı olduğumuz anlamına geliyor mu? Köyümüzün içindeki yollarda kirli atık su kanalları açık bir şekilde ergeneye yönlendirilmiştir.Evcil hayvanlarımız(ördekler,tavuklar v.s)bu kanalların içinde eşelenmekte etrafa mikrop yaymakta ve daha sonra biz bu hayvanların yumurta yada etinden beslenmekteyiz.bu kanallar ergeneyi ve çevremizi kirlettiği gibi salgın hastalık riskide taşımaktadır.Ergene zaten kirli bizim atığımızla mı kirlenecek !demek...ergeneyi kirletenlerin bizim beyinlerimizide kirlettiğinin bir göstergesi değilmidir?Çöplerin belirlenen bir alana atılamaması.köyün içindeki tüm çeşmelerin kurumuş olması ve arkalarının çöplüğe çevrilmesi çocuklarımızın sağlığı ve gelecekleri için bir tehtit değilmidir.çocuklarımıza her zaman ellerini yıkamadan sofraya oturma ,temiz ol diye öğütler verirken yaktığımız çöplerle ve kirlettiğimiz çevreyle ne kadar kansorejen hava soluduklarını biliyormuyuz. Oyun oynarken ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLİYORUZ ... Evlerde, ve insan yaşamının olduğu yerlerde ortaya çıkan çöpler toplanıp zararsız hale getirilemiyor ve hatta çevreye bırakılıyor ise önemli bir çevre kirliliğinin yaratılmış olduğu bilinmelidir. Birçok mikrobik bulaşıcı hastalığın yayılmasında önemli rol oynayan mikroorganizmaların, kemirici hayvanların ve haşerelerin ortamda üremelerine ve yayılmalarına olanak verecek ortam sağlanmış olmaktadır. Gerek kendi sağlığımız gerekse çevremizin sağlığı için çöplerimizi "çöp kutularına" ve belirlenen çöp alanlarına atılmalıdır.köyün içinin çöp alanı olması tabiî ki bizim suçumuzdur.yerel yönetim bize böyle bir alan belirlememiş olabilir… Fakat bizim,çocuklarımızın sağlığına ve yaşadığımız çevreye karşı duyarlı ve yaptırımcı olmamız gerekir. -çevremizdeki verimli toprakların amaç dışı kullanılmasına sessiz kaldık.Ergene kirlendi.YAĞ AKITTI FABRİKALAR, BİZ SEVİNDİK…BALIKLARI YAKALMAYA KOŞTUK!GURURLA SAZLARA DİZDİK. HATTA TUZA BASTIK KIŞLIK ERZAK YAPTIK Kanser hastalığı yaygınlaştı.Kanserden ölenler bizim yakınlarımız ,bizim canlarımız değil mi?Daha kaç kişiyi kanserden yada başka bir hastalıktan kaybetmeyi göze alabiliriz Ergenenin kokusunda köyümüzde rahat nefes alamaz olduk.Topraklarımız verimsizleşti.Çocukluğumuzu kaybettik… -Köy içindeki çeşmelerin hepsi kurumuş ve arkaları çöp yığını haline gelmiş…Akşam üstü aşklarının yaşandığı çeşmeler çöplük olmuş. -mezarlık öyle bir haldeki ölülerimizi ziyarete gidip ,onların ruhlarına bir fatiha okuyamıyoruz.Otluktan ve çalılıktan.Onlar bizim analarımız ,babalarımız, halalarımız .amcalarımız yada evlatlarımız değilmi?bunun affı ve açıklaması olurmu?

KARAMUSUL KÖYÜ PLATFORMU LÜLEBURGAZ YEREL GAZETESİ HÜRFİKİR'E BİR BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK KARAMUSUL KÖYÜNDE ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN İNSAN SAĞLIĞINI TEHTİT EDER BOYUTA GELDİĞİNİ BELİRTİLEREK."KÖYÜMÜZÜ GERİ İSTİYORUZ KAMPANYASININ İÇERİĞİ AÇIKLADILAR!!!!!!!!!!!!! KARAMUSUL PLATFORMUNDAN ŞÜKRAN AKTAŞ,KARANİ AKTAŞ,NURCAN ACAR ,GÜRCAN KIRIM VE ONUR KIRIM KARAMUSUL KÖYÜNDE EV EV DOLAŞIP HÜRFİKİR GAZETESİ DAĞITARAK KARAMUSUL HALKINI KAMPANYAYA KATILMAYA DAVET ETTİLER!!!KÖY HALKINDAN TAM DESTEK ALAN PLATFORM ÜYELERİ 11.08.2008 TARİHİNDE LÜLEBURGAZ KAYMAKAMINI VE TEMA LÜLEBURGAZ ŞUBESİ BAŞKANI HAKAN DEDEOĞLUNU ZİYARET EDEREK GÖRÜŞECEKLERİNİ BİLDİRDİLER! KARAMUSUL PLATFORMU ADINA NELER TALEP EDİYORUZ? 1-Köyümüzde kanalizasyon 2-çöp alanı belirlenmesi ve çöplerin toplatılması 3-köyün içindeki çöp alanlarının kaldırılması . 4-içme suyunun krıterlerinin normal içme suyu krıterlerinde olduğunun açıklanması 5-köprüdeki çatlakların açıklanması ve ayakların temizliği 6-dışardan gelenlerin köyün içine çöplerini atmalarının engellenmesi 7-mezarlığın temizletilmesi ve düzenlenmesi 8-ATATÜRK BÜSTİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ VE ETRAFININ ÇİÇEKLENDİRİLMESİ 9-Çocuklar için çim saha ve oyun bahçesi 10-KARAMUSUL SANAT EVİ (İÇİNDE) -KÜTÜPHANE -BİLGİSAYAR VE İNTERNET(eğitimlerine destek amaçlı) -GENÇLERE KURSLAR -EĞİTİM PANELLERİNİN DÜZENLENMESİ 11-KARAMUSUL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN KURULMASI -KÖYÜMÜZÜ TANITMAK -GENÇLERE İŞ İMKANI SAĞLAMAK -KÖYLÜYE HER KONUDA DESTEK OLMAK 12-ERGENENİN TEMİZLENMESİ ÇALIŞMALARINA KATILMAK 13-köy yolu ve gölün etrafının ağaçlandırılması 14-köy yollarının yapımı 15-karamusul köyünde yaşamış önemli ve diğerli simaların fotoğraflarının sergileneceği bir sergi salonu

söyle canım... gücün varmı sevgilim. derin sularda inci tanesi aramaya. söyle canım sevgilim.. hayat bize oyun oynuyor olabilirmi..yorgun gibi bir halin var.duyguların karışık olabilirmi. silbaştan başlamak gerekir bazen ... hayatı sıfırlamak. sil baştan sevmek gerek bazen.herşeyi unutmak. sanki bugün son günmüş gibi dolu dolu yaşamak istyorum.

Kekik kokusu duydum Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin Uyandım birdenbire Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden Yorgunum; Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var saygılar..

Kekik kokusu duydum Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin Uyandım birdenbire Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden Yorgunum; Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var

cebime tıktığım kuşlar çok üşüyor ben de üşüyorum desem kim inanır bunca yıkıntının altında bunca kırık cam batmışken ayaklarıma

Yüreğim I Yüreğim ıslaktır benim Kuytularda ağlamaktan Ve hafif uçuktur rengi Kurusun diye kaç kez Güneşe asılmaktan

“ Bazen, Yıldızları süpürürsün ,farkında olmadan. Güneş kucağındadır ,bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar ,arkan dönüktür. Ciğerinde kuruludur orkestra,duymazsın . Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun ,anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın... “ W.Shakespeare

...Düş Kırıkları Avuçlarımda taşırım hüzünleri, Yalınayak göz kırpar ayın halesi... Yağmur bakışlı bulutlar, sızar ellerime... Zaman eski bir şarkı gibi, Akar kirpiklerimden... İliklerime kadar, Islanırım...