-
İçerik Sayısı
1.386 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
ftoyd tarafından postalanan herşey
-
Ok.. ben şahsım adına zevkle yazılarınızı okumaya devam edeceğim inşallah... eğer çıkarımlarda,dini yargıların engeline karşın karşıt görüşüm olursa,bunu dini konularda devam ettiririm elimden geldiğince.. Bu arada ben teşekkür ederim... Saygılarımla...
-
KALPLERİ NASIL MÜHÜRLEDİ ALLAH (C.C.)
ftoyd şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
ok.. burada kasdettiğim ufak farklılıklar değil ,aşırı uç kutuplara karşı olan bir önyargımdı sanırım.. kısacası haklısınız cevabınızda.. benim için de burda çok karşıt fikirde olmasına karşın,gerçektende sevdim diyebileceğim insanlar var.. öyleki onları burda görmesem,yazılarını okumasam,sıkılıp kaçacağım... neyse.. özürlerimle -
Hocalıda neler oldu.. ordakiler Müslüman Türktüler..
ftoyd şurada cevap verdi: hasan17 başlık Güncel Konular
okumuş olmanın bile en azından bende yarattığı şeyi asla tarif edemem bu harflerle... bazen gerçektende duymamak, görmemek, bilmemek ve hatta yaşamamak gerekiyor sanki.. İnsanlık tarihi gerçektende utanç içinde... dünyanın en mükemmel olabilecek yaratığı,dünyanın en aşağı yaratığı halinde.. evet.. Rabbimizin dediği gibi,gelmiş geçmiş iki bacaklı, üç bacaklı ya da dört bacaklı bütün yaratılmışlardan daha aşağı.. uff neyse işte.. evet, o soykırım diye kaşınanlar ,kurban olsunlar bizim milletimize... -
KALPLERİ NASIL MÜHÜRLEDİ ALLAH (C.C.)
ftoyd şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
haklısınız.. ahlak için din gerekmiyor ama din için ahlak gerekiyor.. ve yine atlamadan seven ve sevilen bir kişi olmanız kanısı, burada bulunan bir gurup insan tarafından sevilmeme ihtimalinizi ortadan kaldırmıyor.. yani kısacası ,siz siz gibi ya da size yakın farklı davranışlarınıza muhatap insanların sevgisini alabilirken, size asla yakın olamayacak farklı yapıdaki insanların sevgisizliğini de kazanıyor olabilirsiniz.. kısacası hepimiz aynı anda hem çok iyi olmayı başarırken,aynı anda da çok kötü bilinen bir insan olabiliriz.. demek ki ne kadar evrensel dediğimiz çizgilerle hayatımızı şekillendirmeyi başarırsak ,o derece iyi olma olasılığımızı arttırmış olacağımızı düşünsemde,evrenselliği yakalayan birinin bile evrenselliği yakalayamamış biri tarafından zarar görme ihtimalini asla unutmamalıyız.. bu anlamda düşünüldüğünde, kuralların tek bir kaynaktan tam anlamıyla hayata geçirildiği bir ortam oluşuncaya kadar(ki bu bana göre dinlerin en büyük güzelliğidir) her bir insanlık tarihi aynı tekerrürü yaşayacaktır... işte bu yüzden inanan inanmayan mevsusu,bana göre önemli olduğu gibi,bir dinin ana kaynağına göre yaşanıp yaşanmaması da bana göre önemlidir..çünkü en ufak farklılık,bizi zıtlıklara götürecektir,bu kaçınılmazdır... -
yazınızı okudum.,okurkende büyük keyif aldım inanın.. ancak sonucu tam olarak kavrayamadım.. takdir edersiniz ki,benim asıl ilgilendiğim,daha doğrusu diğer konulardan daha çok ilgilendiğim(kusura bakmayın,biraz maymun iştahlı biri olarak,çok farklı alanlarda çok farklı bilgiler her zaman dikkatimi çeker,ancak fazla konuda oluşan merak,bir alanda tam anlamıyla uzman olmam önünde hep engeldir.. ve bıkıp usanmadan,hayatım boyunca ilgilendiğim tek şey,takdir edersiniz ki dindir) din konularıdır.. ve anlattığınız bütün bu akımlardan da az çok haberi olan bir insanım..benim merak ettiğim nokta,dinler bilim karşısında engelleyici unsur mudur değil midir size göre? dinler,bana göre bilimi teşvik eden bir yapıya sahiptir,en çokta yerküre ve doğa anlamında... ancak şu da bir gerçektir ki, dinleri bire bir uygulayan bir topluluk çok ender görülmekte ve bunların da bilim adına katkısı olup olmadığı bilinmemektedir.. şimdi,en basit haliyle kendimden bir örnek vereyim.. benim inanan bir insan olmam,daha önce beslediğim bir tavşanı(hayvanlara karşı inanılmaz bir sevgim olduğunu ekleyerek),öldükten sonra,acaba neden öldü ya da içi nasıl gibi meraki bir durumla kesmemi engellemedi.. yani eskiden beri veteriner olmak isteyen yanımdan belkide , ölen o hayvanı kesip bütün iç organlarını inceleyebildim..dinim bunun önünde bir engel değildi.. dinim benim doktor olmam önünde de bir engel değildi.. ama öğretim sistemi,yeteneklerim noktasında benim önümde bir engeldi.. fizik,kimya ve matematik alanlarında gerçekten iyi olan bir beyni,sırf tarihten kaldığı için,defalarca fen seçmesine karşın defalarca türkçe-matematik bölümünde okutup,en sonunda türkçe-matematik mezunu edip hayatını hiçte kapasitesinin ya da sevgisinin olmadığı alanda kaybetmek,eveeet dinin değil bir sistemin sonucuydu... kısacası,bir toplumda yeterince bilim adamı çıkmıyorsa,bunun altında kültür sisteminden kaynaklanan,kötü bir eğitim sürecinin bulunuyor olması atlanamaz.. mesela... yakın bir tarihte ,bir din adamı olarak ülkemizi ziyaret eden papa nın,yanlış hatırlamıyorsam 10 un üzerinde dil biliyor olması ile,bizim diyanet başkanımızın 1 ya da en fazla 5 dil biliyor olması,dinlerin sorunu değil,şahısların ya da içinde bulunulan kültürün içinde bulunulan eğitim sistemiyle alakalıdır.. bugün,inanılmaz bir biçimde ,teknoloji anlamında artık akılları zorlayan hızlı gelişim evresinde bile,sadece onları kullanmakta ileri olan bir toplum oluşumuz bile, hiç bir şekilde dinle bağdaşmayacak,dinle alakası olmayan farklı konuların ve sorunların eseridir.. ve yine burdan yola çıkarak, foruma bir sürü görüntüsü aktarılan taliban yönetimi gibi ,adına islam karıştırılmış topluluklar,yine yanlış bir kültür birikiminin yanlış eğitilmiş halkları olarak ,dinin kendisiyle alakası olmayanlardır.. neden islam ülkeleri geri..? hadi bakalım şimdi yeniden?islamdan mı yoksa başka nedenden mi?
-
Sanma Hainlik Hep Prim Verecek! (biraz ağır ama hakediyorlar)
ftoyd şurada cevap verdi: SORuSORMA başlık Güncel Konular
Amerika,japonya ya yığınla tazminat ödediği gibi,bugün hala Japonyada o günün acısı birebir yaşatılıyor,bütün yeni yetişen nesillere.. onlar gurup gurup ,öbek öbek o olayın anısına dikilen anıtı ziyaret edip çanı çalıyorlar.. ve her yerde o olayı hatırlatan görüntülerle büyüyor her kuşak,unutmadan,unutturmadan... muhalefet olsun diye değil,ek olsun diye .. saygılar.. -
hıım hadi evcilik oynar gibi bilim adamlığı oynayalım.. ben dindar bilim adamı ya da kadını olayım,sen inançsız bilim adamı.. hıım ayete bak.. demir gökten inmiş.. yav herşey ol demesiyle oluyor zaten,yeryüzünü de istediği gibi yaratmış,ne ararsan var.. peki Allah hiç bir sözü boşa söylemez.. acaba demiri gökten indirdik demekle ne kasdetti... niye dünyada olamıyordu da ,gökten ayrıyeten indirdi.. hadi şu demirin özelliklerini ve oluşumunu araştıralım.. kesin var bunda bişey.. peki ben bu araştırmaya ne zaman başlayabilirdim.. ?1400 sene önce.. eh sayın kimyacılarımızı düşününce yıl olarak katkıları anlamında, herhalde inanan inandıığı kitabı bol bol düşünseydi her sözcüğüyle,durum farklı olurdu.. hıım sallanmayalım diye dağlar ... hıım yeryüzü şekilleri,dağların ne gibi etkisi olabilir.. hııım .. şunların ağırlığı,şekli,yükselen yerler alçalan yerler.. hıımm .. şu dağların oluşumunu bi inceleyelim bakalım.. bulundukları yerler ve oranlar listelensin.. yav yerin altından ırmaklar geçiyor.. yanardağlar.. lavlar.. yav bunlarda ırmak gibi akıyor.. yav altımızda bu ırmaklar varsa biz ırmakların üzerinde yüzüyorsak. hııım.. şimdi şu dağın ne etkisi olabilir bu adada..hıım.. yav ben bi dünya turuna çıkayım..malum 1400 sene önce.. uçak yok bişey yok.. yav banane ,ben sıkıldım bu oyundan.. yorucu iş.. iyisimi gideyim şurdan birşeyler atıştırayım...
-
KALPLERİ NASIL MÜHÜRLEDİ ALLAH (C.C.)
ftoyd şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
inancında Ondan,inanmamanda.. O,sözünden asla dönmez.. Onun her sözü ve bize ulaştırdığı her bilgi, mutlaka gerçekleşecek, mutlaka yaşanacak..müdahale etmiyor demek bana uymaz.. bence müdahale ediyor.. öyle bir müdahale ediyor ki ya inanmak zorunda kalıyorsun,ya inanmamak... dileseydi herkes hidayete ererdi... ama ermeyecek.. dilemedikçe kimse inanmayacak.. sınav dediğin sistemin bir parçası.. tıpkı dünyanın mükemmel olmayışının,süreğenlik açısından en mükemmel yol oluşu gibi,sınav dediğimiz kavram da ,yaşadıklarımızı idrak etmemiz ve yüklenmemiz açısından en mükemmel durum.. Adem in yaratılış esnasında bile meleklerin şaşkınlıkla sorduğu soru,hiçbir yaratılmışın,yaratıcının idaresinden yani yapmasını dilediği şeyi yapmasının ötesine geçemeyeceğinin kanıtı.. yani kısaca,olacaklar zaten belliydi Onun katında.. ve belli olanı yaşamaya da devam ediyoruz.. sistem gereğide ,bir yaratılmış olarak bu konuda aciziz ve bundan kaçamıyoruz.. kısacası etrafımdaki çoğu insan,yarın şunu yapalım,şuraya gidelim diye planlar kurarken ve daha da abartıp neredeyse yaşlılıkta ne olacaklarını düşünürken, ben daha neler yaşayacağımı merakla bekleyerek hayatıma devam ediyorum.. bakalım daha ölene kadar neler yaşayacağım....yani hem yaşıyorum hem bekliyorum.. taaki gerçek cevap noktasına kadar... ölüm.. gerçeğin gerçekten öğrenildiği ya da oluştuğu yer.. ya ölmüşsünüzdür ve artık yoksunuzdur ve yok olarak ölmenizin bir anlamıda yoktur.. ya da gerçekten de var olan bir yaratıcının olduğunu öğrenmişsinizdir ve eyvah inanmamıştım nolcak şimdi ile ben inanmıştım bakalım nolcak diyenlerden biri olursunuz.. -
Ahiret suallerinin gereği nedir?
ftoyd şurada cevap verdi: abraham başlık Dini Konular - Din - Dinler
Ahiret sualleri ile ilgili ,Kur'an da detaylı bir bilgi olmamasına karşın, kendi amel defterimizle kendi hesabımızı kendimizin göreceği, daha doğrusu içimizde bulunan ve kutsala hizmet eden vijdanımızın,neler yaptık konusunda ,şöyle bir hayatımızı ve her anımızı baştan sonra izleyişimizde devreye girmesi meselesi,gideceğimiz yeri gerçekten hakedip etmediğimiz noktasında ve hakettiğimiz yere nedenini bilerek ve anlayarak gitmemiz noktasında önemli.. örneğin... hırsızlık yaptın hadi sana ceza.." iyi de neden?benim bunun suç olduğundan haberim yoktu" diyebilecek varsa buyursun.. yapma yaa... sana bal gibi de o haberi ulaştırdık..hatta alacağın cezayı da biliyordun .. senin işine gelmedi ama.. yakalanmam sandın.. bahane türettin ve çaldın,derler adama.. kısacası sualler varsa,bu nereye neden gittiğimizi anlamamız içindir.. önce bir bilmek lazım.. hadi soralım...Size Allah ın ,herşeyi yaratan bir ilah olduğunun haberi gelmemişmiydi.. gelmişti ama bizden amma şey istedi,işimize gelmedi,o da neymiş ki bize emir veriyor, biz herşeyin doğrusunu biliriz... dimiii..akıl var mantık var.. hani dünya gözüyle gördük mü? yok görmedik.. bilimsel olarak kanıtlayın bakiim.. bilim yoksa inanmam.. amanın bilim daha biçok konuyu açıklayamadı ama biz bekleriz.. sonsuza kadar burdayız nasıl olsa,elbet bilim ıspatlardı var olsaydı.. -
tamam.. yabana atılmasın .. buyrun sizden dinleyelim levha tektoniği kuramını..bari takip edin demişsiniz buyrun takibe başladım.. kıtaların ayrılması ve benzeri konuları, buyrun anlatın ve dini konularla bunun ilişiği üzerine sonra görüşelim..
-
Din adamlarının hepsi inançsız mı yani? bunu geçelim arkadaşım,ama inananların din konusunda hızla birşeyler yapması noktasında size katılıyorum.. evet,burada bulunan bütün inançlı arkadaşlarımı , varsa eğer yetenekleri ,bu konularda üretime bekliyorum.. ha ben mi.. ben allah tarafından biraz sanatçı ruhluyum.. benim doğa,resim yapmak gibi ilgi alanlarım var.. ya da çok iyi dekorasyon planlarım,marangozluk merakım,heykel merakım... hatta ince işler söz konusu olduğunda,tornada bile iyiyim(okuldaki makina bölümü arkadaşlarının elinden kapardım her fırsatta.. .. ) bilim ve din zıt değildir, batı herşeyini inançlı bilim adamlarına borçludur.. bizdeki bilimsizlik ve ilimsizlik eğitim sisteminin sorunudur... gerileme atatürk öldüğü andan itibaren başlamıştır,yani dediğiniz gibi her daim vardı bizler açısından... saygılar...
-
Siz misiniz bu? daha düne kadar batı hayranlığıyla onlardan aldığınız konularda tartıştığımız siz değil miydiniz? onların her bir anketini ,araştırmasını buralara taşıyan.. aşırı hadisçi ya da falanca şahsiyetlerin peşindeki insanların,İslam a gölge düşürüşü gibi,sizler değil misiniz Atatürk ün ismine gölge düşüren.. yazdığınız bilime inanmışlık ve takip yalnızca sizlere mi has.. geçin artık bunları.. o dediklerinizin olmayışı, sadece inananlarda değil toplumun neredeyse %90 ında yok.. bilin bakalım neden?.. eğitim,eğitim ve eğitim.. biz İbo şovları ayıla bayıla seyreden, magazinleri dört gözle takip eden,falanca mankenin hayatını falanca komşumuzdan daha iyi bilen(daha iyi mi, artık falanca komşu kim onu bile bilmez olan),ev gezmelerinde dizi seyretmek adına sohbeti bitirmeye başlamış ,öğrencilerinin elinde bıçaklarla dolaştığı,eşkiyalık yaptığı,hoca dövdüğü bir millet olduk.. Türkiye de ki aksaklıkları dinimize mal edip durmayın artık.. onca yaşananın dinle alakası olamaz,olsa olsa dinden kopuklukla alakası olur.. Arap zihniyetiymiş... sizin örnek göstereceğiniz araplar,Ülkemizi ziyaret edip,buldukları boş arazide dizlerini büküp ,ulu orta bedensel en büyük ihtiyaçlarını gideren,ama dinlerinin , bu eylemin hemen ardından abdest almalarını şart koştuğundan bile habersiz tipler..Arap kültürüne bakıp ,orada doğmuş bir dine Arap kültürünün eseri deyip kestirip atmak inanmayanların işi.. çünkü inananlar,o dinin evrenselliğinde ve mükemmelliğinde yaşarlar.. ve etraflarına sırf dinleri adına,her zaman yaptıklarından daha da çok yardım saçmak için çabalar dururlar... en ufak hayvanına kadar...
-
sayın politika,benim bu ayetten anladığım başımı ve boyun kısmımı,elbisemin vücudumu kapattığı gibi kapatmam...ve bu yüzden örtümün şekli yok.. bazen arkada bağlıyorum,bazen elbisemin şekline göre omuzlarıma sarkıtıyorum.. çokları gibi kaymasın diye normal iğne kullanamadığımdan,çatal iğne kullanıyorum ve yine kaymasın diye eşarbım ,bone vazgeçilmezim oldu.. ve bu ayettede,Kur'an ın tamamında da saç teli diye bir olay yoktur,ve ara ara istesemde istemesemde kısa olan saçlarım yanlardan çıkabilmekte yani görünebilmektedir.. bunun için yanacağımı söyleyen o kesim insanlar,namazımda ayağım şöyle dursa namaz bozulara kadar,giydiğim çorapla topuk görünürse namazda şu olura kadar Allah ın işine burnunu sokan,ibadetlerin kabul olup olamayacağına karar verme hakkını kendinde gören,bizim dinimizin ismini yalnız ülkemizde değil,bütün dünyada küçük düşüren ,ve burdaki çoğu ateisti bile haklı çıkaracak kadar bırakın onları,biz inananları bile bire kafir diye kınayacak kadar ileri giden kimseler.. nedense bu insanları ne zaman Kur'an a davet etseniz,onu tek başına anlamazsın,şunun kitabını oku diye söze başlarlar.. iş konusuna gelince.. mesela ben ,memurluk sınavını kazanan ama kapandıktan sonra devlet dairesinde çalışamayacağımı bildiğimden ,başka alanda çalışmaya başlayan ve bu konuda ,yani devlet dairesine girme konusunda herhangi bir talebi olmayan biriyim.. tercihimi örtümden yana yaptım ve iş olarak başka iş seçtim.. Ancak!!! gel gelelim ,devletin bana vermek zorunda olduğu bir eğitim sisteminde, hemde devletin yeteneklerime göre beni eğitmesinin gerektiği(şimdiye kadar ülkemizde rastlanmadı) bir eğitim sisteminde,yok arkadaş,başın kapalı giremezsin dersen,ben buna bi dur derim.. ben ilahiyat okumak istemiyorum belki.. belki ben resim öğretmeni olmak istiyorum ya da falanca.. sen beni hangi hakla,dinim islam ve örtüm inandığım islamın gereği diye,zorla ilahiyat fakültelerine zorunlu bırakırsın.. yok öyle.. mesela şu an , başımda örtümle çalışabileceğim tek bir yer kalmasa,yine aynı tepkiyi bunun için de vermeye başlardım.. işte bizlere okulla başlayan yasaklar,ilerde bu tarz yasaklara da dönüşebilir.. kısacası her uçta tehlikelidir.. önemli olan orta kısma dikkat etmek ve onu sağlıklı dengede tutabilmektir.. Saygılarımla..
-
Ben kapanırken kendince,kendine yakışanı seçmiş biriyim.. yakaladığım şeklin adı türbanmış sonradan öğrendim... Türbanlı olmama karşın hiçbir tarikata üye olmadığım gibi, duyumlarım ve onlara üye olan kişilerin ne kadar Kur'an karşıtı ,yani İslama düşman bir zihniyete sahip olabileceğini görmem,bu tarz durumlara karşı daha dikkatli olmaya zorluyor beni.. çünkü inandığım dinde Allah la arama illa yardımcı ek bir unsur sokmam,hiçte hoş karşılanmıyor.. Bugün taliban yönetiminin ekranlara yansıyan korkunç görüntüleri yüzünden,Batı da adımız satan dinine ya da şeytan dinine çıktı.. açın youtube u,o görüntüleri izleyip,islam a karşı kendi ülkelerini korumaya çalışan hristiyanlarla dolu.. benim nick im ftoyd.. daha rahat bulmak isterseniz. Anlattığınız olaylara gelince.. inandığım din açısından eğer ben bir doktor olsaydım,çokta rahat erkek bir hastaya bakardım.. çünkü bana emredilen,ona farklı bir gözle bakmamam,yoksa zihniyetim böyle olduktan sonra,etrafımda gördüğüm her erkeği zaten farklı gözle algılıyorumdur,bunun için doktorluk işimi kolaylaştıran bir meslek olmalı..ama seçimim itibariyle, vücudumu bir erkeğe ,ya da müminliğinden emin olmadığım bir bayana bile göstermemem,evet dinimin emri...yani durum doktor için değil,hasta için geçerli.. hastalığım nispetinde,ben vücudumu bir erkeğe göstermekten sakınabilirim... eğer gideceğim yer kadın hastalıkları ise,bayan bir alternatif aramam benim vijdan hakkımdır.. bu arada ,söz konusu mevzu cinsellik olunca,illa dindarları örnek vermek yerine, bi de dinle alakası olmayan insanların,toplumuzdaki cinsellik algılayışını konuşalım isterseniz.. açın bütün arkadaşlık sitelerini ve bakın.. erkeklerimizin derdi sanalda neyden ibaret,ve de kadınlarımızın tabi.. cam arkasında neler yaşanıyor sizce.. insanlar cinselliği doğallığıyla mı yaşıyor,algılıyor sizce.. hayır ,adeta toplumun tamamına yakını hasta olmuş bu konuda da haberimiz yokmuş... Burada yazışan,okumuş bi kaç entel tipin, hassas ve ince hayat algılayışlarını,şu anki toplumun büyük bir çoğunluğuna mal etmek ve erkekleri potansiyel ***** ya da bence artık bayanları da potansiyel ***** olarak görmeme noktasında bir düşünün derim.. kısacası en büyük tehlikenin tarikatlar ve dinimizi bozan unsurlarında bunlar olduğu kanısına ,terazinin biraz ağır basan kısmına göre katıldıktan sonra, dinde olmadığını vurgulayıp durduğunuz Türban konusunu ,(Nûr(*) Sûresinin 31 . Ayetinde Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! ))) bu ayete dayanarak bana açıklarsanız,ya da bana burda anlatılan örtünün şeklini ve nasıl olacağını izah ederseniz sevinirim.. çünkü ben bu ayeti okuduktan sonra kapandım.. ama etrafımdan bir şekil için yardım almadım.. çünkü ailemdeki tek kapalıyım.. buyrun bana şekil verin ve o şeklin iş yaşantımda beni iyi gösterebilecek yani moda dediğiniz şeye uyabilecek bir şekil olmasını da sağlayın...çünkü bu ayete dayanarak siz ne derseniz deyin,şekli ne olursa olsun,benim başımda bir örtü olacak ve o örtü yakamı da kapatacak.. ve siz ne yapsanız o örtü dinde yok diyemezsiniz..
-
"Atatürk ün bu güzel sözlerini boşuna buraya taşımayın" hemen cevaba bakalım........ ve devamı... Napalım,benim babamda hacı hocaya bütün gün hakaret ediyor... şükür namazıma laf söylemeyi yeni bıraktı... Evet sayın mistral.. sizin olaylara bakış açınız,önyargınız ve yazdıklarımı çektiğiniz noktalar karşısında ben pes ediyorum.. ne de olsa benim gibi bir aymazla tartışmak size yakışmayacak kadar üst ve mükemmelsiniz.. kendinizde sahip olduğunu sandığınız mükemmel değerlerinizi,bi daha gözden geçirmeniz dileğiyle.. Allah selamet versin...
-
Atatürk ün bu güzel sözlerini boşuna buraya taşımayın,çünkü sizin bu söylemi algılayışınızla bizim bu söylemi algılayışımız,Ateist in Kur'an dan anladığı ile Mümin in Kur'an dan anladığı gibi bişey.. Din, kadının ilerlemesini engelleyen bir kavram değildir,Türban ya da çarşaf hiç değildir..pekala bir kadın başında örtüsüyle ilim ve bilim alanında ilerleyebilir,ya da sanatta,ya da herhangi bir kolda.. Peki şimdi gerileme var mı yok mu? Evet , bi bakın bakalım gerileme tarihi ne zaman itibariyle başlıyor... ne zaman itibariyle Türban ve din ve benzeri konular, bu kadar geri kimliğiyle basında yer almaya başladı..bu kadar dikkat çeker hale geldi.. sizin gibi düşünenler sağolsun.. nerden ne yapıp neye malolduklarını onlar anlarlarda,sizler zor anlayacak gibisiniz.. Ha vurgulamaya çalıştığım tarihlerinde ötesine gidelim,taa Atatürk ün ölümüne kadar gidelim.. çünkü gerçek anlamda gerilemenin başladığı tarihtir,onun öldüğü tarih...
-
Bu mudur?Bundan anladığınız Türban mıdır? Halbu ki şu an sizin türbanlı diye kınadığınız kadınlar, çatır çatır erkeklerle konuşan, yan yana işte çalışan, erkeğe karşı dürüstçe hakkını savunmayı bilen, yeri geldiğinde vahşilik kavramına taban tabana zıt kadınlığını yaşayan kadın gibi kadınlar..olmayan da varsa,ellerinize kollarınıza sağlık,sizin yüzünüzden.. kadını okutmayan düşünce sisteminizden.. okutsan bile ne olduğu belirsiz okul müfredatından.. Nerde Atatürk ün vurguladığı kavram, nerde sizin çıkarımlarınız.. sizlerin olayları kavrayışı da ,aynı Kur'an ı algıyaşınız kadar sınırlı.. Atatürk güzel söylemiş,ben türbanlıyım ama sözüne gelde katılma(öyle ya size göre şu türbanlı halimle Atatürk ü sever olamam malum).. din,kadına ticaret hakkı , kazanç gibi konularda ön ayak olacak, sadaka verme konusunda bile bir ayrım yapılmayacak kadınla erkek arasında,sen tut.. her neyse...
-
Evet medeniyetinize hayran kaldım.. gerçekten sizler canım ülkemin sokaklarında dolaşmıyorsunuz heralde... etrafınızda olan ,sizinle birlikte yaşayan insanlarla ilgili ne kadar güzel, ne kadar hoş bir zihniyete sahipsiniz... bu arada mısırlı mumya deyip bir de iltifat etmişsiniz... malum çünkü.. türk tarihinden ziyade bir mısır tarihi,hele hele mumyalar,hayatınızda çok daha önemlidir malum.. gözlerim yaşardı bu iltifata.. aman siz sizden utanmaya devam edin arkadaşlar.. aman yolunuzdan şaşmayın... hele hele şu ülkenin imajı diye başlık... hayran kaldım ona da... Bir dönemin önümüzde titreyen batısının oyuncağı olduk,imajımız şu halimizden habersiz kalan bi kaç ülkede ,Osmanlı ya duyulan saygıda kaldı,siz daha olmayan imajınızla uğraşın.. yurtdışında bulunan arkadaşlar anlatsınlar,özellikle bizim imajımız nasıl çiziliyor batıda...ekranlarda.. çocukluk yıllarında ,bol bol Türkiye nin köyünü,gecekondularını göstererek tanıtırlardı Almanya da bizi... durum değişti epey heralde de olan imajın bozulmasından kaygılanmaya başlamışsınız.. hemde nasıl bir konu yüzünden..
-
budur arkadaşım.. önce açık ya da kapalı olmadan, ülkede medeniyet adına ne gibi durumlar var bunları ortaya koyalım,sonra neyin medeni olup olmadığını din bağlamında tartışalım.. bu arada ikide bir Atatürk ün adını boşa buralara taşımayın, çünkü sizin gibi düşünenler yüzünden, onun adına çirkin söylemler çıkıyor zamanla.. hani bizim dinimizde de kuraldır.. başkasının dinine ya da İlah ına sövme ki, o da senin dinine ya da İlah ına sövmesin.. Çok önemli değerlerimizi sadece kendinize mal etme durumundan sıyrılın derim, çünkü o değerlere bizlerde sahip olabiliriz en az sizin kadar... inanın ya da inanmayın ama genellemelerle herkesi vatan haini ilan edip asıl propaganda yapanlardan da olmayın.. bulmuşsunuz bi kaç siyasi varlığın malzemesini,evir çevir aynı kaosta dönüp dolaşılıyor.. bu arada yine de yazalım,Atatürk döneminde peçe kaldırılmıştır yanlış hatırlamıyorsam.. peçe takıp tanınmadan orda burda zina yapan tipler(erkekler) ve yine aynı şekilde sabotajcı tipler düşünüldüğünde ,yerinde bir karar... zaten dinde de sadece peygamber hanımlarının,tanınıp zarar görmemesi için tavsiye edilen bişey... siz yakında,bunların hepsi pardüse altında gizli silahla ya da bombayla dolaşıyor diye de söylemlere başlarsınız.. yaptığınız bunun gibi bişey artık... ve yine bu arada,kanını feda etmiş atalarımızdan önce mi sonra mı yapılmıştı şu devrimler tabi onlarada bakalım bi zahmet.. onların eşleri bizim şimdiki medyamızda,ekranlarımızda izlediğimiz medeni bayanlar seviyesindeydi de biz mi bilmiyoruz.. bu da şimdi aklıma geldi...
-
Ne mutlu şeytanın peşinden gideenlere
ftoyd şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
malesef anlatamıyorum değil mi.. hep itiraf ediyorum.. yıllar önce,üniversite dönemleri,bende Kur'an-ı sizin gibi okuyup anlayıp ya da anladığımı sanıp dinsiz kaldım... sonuç,ona inanmamaktı... nooldu sonra... o güvendiğim aklıma noldu... ?şu an pişmanlığımı anlatmaya yetecek tek bir söz bulamam... ben yanlıştım.. benim gibi niceleri yanlıştı.. anlamayan,yanlış anlayanlardık bizler.. bizler sadece sananlardık.. gerçeği görmeyen ve zannedenlerdik... o kadar çelişkili sandığım Kur'an da ,şimdi tek bir çelişki bulamıyorum.. ne zaman çelişki diye bişeyler aktarsanız,hayda bunu nasılda farklı algılamışlar diye şaşıp kalıyorum,çünkü aslına ne kadar uzak yorumlarınız var... Kitap gayet açık ve net.. her ayeti dallandırıp budaklandırıp olmadık yerlere çekmek, dallanmış budaklanmış olmadık işlere odaklanmış kalplerimizin oyunu.. Kur'an da kalbe göre şekillenince ,olanlar oluyor elbet.. Evet,her iki tarafta Kur'an okumaya teşvik etsin bakalım... Ama benim inançlı arkadaşlardan tek bir ricam var.. olaki bir noktada kafanız karışırda,haydiiii,cidden şimdi bu ayette ne demek isteniyor derseniz,sakın ilk işiniz şüphe olmasın... vardır bunda bir bildiğin Allah ım deyip,doğrusunu ondan dileyin.. eğer sabrederseniz,ona sığınmanızın karşılığını alırsınız.. dediğim gibi,yeter ki kalbinize şüphe düşmesin.. önce sabır... Bizler, birebir Allah a içimizi döken, onunla birebir konuşanlarız.. ve Allah ın sözü haktır ki,gerçekten de duaya cevap verir...o halde yalnızca Allah tan yardım dileyin,aklınızın karıştığı her hususta... hatta unutun etrafınızda ne kadar din bilgisi yüksek olduğunu sandığınız kişi varsa... herşeyi bir kenera bırakın ve sadece ve sadece Allah tan dileyip,Kur'an la pekişin.. Niye mi bastıra bastıra bunu vurguluyorum.. çünkü,malesef burda Brain arkadaşımızın dediği gibi,okuyup bazı noktalarda aklı karışan,üstünede ne zaman inançlı arkadaşlarına sorup cevap bulmaya çalışsa kınanan,yani cevabı yanlış yerde arayan,en sonunda da dininden çıkan insanlar var.. bazılarının dinden çıkma aşamasında geçirdiği evrelere,sorulara,kafasındaki çelişkilere bizzat net sayesinde şahit olmuş biriyim.. keşke ,özellikle de inançlı olarak görüp yardım istedikleri kişilere o kadar da güvenmeselerdi de yalnızca Allah tan yardım dileselerdi.. -
İnanç türban değil elbet,ama sen bir bayanın saçını kapatması ve vücut hatlarını kapatmasındaki faydalı olabilirlik kavramını bir erkek olarak idrak edemiyorsan,benim yapacağım bişey yok...derdin ne anlamadım ki.. benim saçımı illa görsen ne görmesen ne, sinemi görsen ne görmesen ne,eğildiğimde kılçık dediğimiz kısmı görsen ne görmesen ne... ben daha önce açık biriydim ama bir gerçektir ki hayatımda kapandığımdan beri yazın daha rahat çıkıyorum dışarı.. eskiden nefret edip kaçtığım güneş bunaltmıyor artık beni... bak sana bi fayda... hafif dekolteyi kendime yakıştırdığım zamanlarda,medeniyetsiz diye algıladığım erkeklere suç bulmuyorum artık ... aç bak,açma bakma dünyası.. hadi hepsini geçelim ve medeni olanlardan örnekler verelim.. yazlık yerlerde ki turistlere bir dönelim... o kadar medeniler ki ,koltuk altlarında kıllar, üstsüz salına salına dolaşan bir kadının,bazı kabilelerde yaşayan kadınlardan daha çekici ne özelliği kalıyor gelde anla.. noldu yoksa daha mı değerli oluveriyorlar siz erkekler gözünde... anlamadım ki ne istiyorsunuz bi deyin bakalım... kapatmanın da açmanın da sınırları olmalı elbet,ama bu sınırlar inanılan bir dinin inanılan bir ayetine göre yapılıyorsa ,orada biraz durmayı bileceksin arkadaşım... ha bi bayanın namaz kılması,ha bi bayanın kapanması.. inanılan bir İlah ın inanılan bir emri ,inanmayanlara düşmez kısacası... senin öyle bir hakkın olamaz,benim inanmamandan ötürü sana farklı davranma ya da dışlama hakkımın olmayacağı gibi...ama sen beni açmaya kalkarsan,bende seni kapamaya kalkarım... işte bi türlü anlamadığınız ya da anlamak istemediğiniz noktalar.. hani ikili ilişkilerde de vardır... karşıdaki sizi kısıtladıkça,ister istemez sizde başlarsınız onu kısıtlamaya ve derken ilişki bırakır yerini hastalıklı sevgi sanılarına... uff ne desem olmuyor şu türban konusunda... o kadar empoze olmuşşunuz ki,Albert Einstein in lafı devede kulak kalıyor...
-
Ne mutlu şeytanın peşinden gideenlere
ftoyd şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
cidden bende cevap için uğraşırken çok keyif aldım,ne kadar güzeller değil mi? -
Ne mutlu şeytanın peşinden gideenlere
ftoyd şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
7/18. Allah dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum.” 7/19. “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.” 7/20. Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: “Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedi kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı.” 2/34. Hani meleklere, “Adem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu. 2/35. Dedik ki: “Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.” 2/36. Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır” dedik. Kur'an ın çelişkisiz mükemmelliğine göre olayların sıralanışı,birinde Rabbimizin uyarısı ve cennette olanlar,diğerinde Rabbimizin uyarısından ve cennetteki durumdan sonra onların yeryüzüne gönderilişi...nesi aynı bunların... 2/ 37. Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb’ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır. (Tövbe nin şekli,oluş biçimi) 38. “İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir” dedik. 39. İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. 20/ 122. Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi. [/color](iki ayetteki çelişkisiz açıklamaların mükemmelliği) 123. Allah şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker.” 124. “Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.” 125. O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşrettin?” eh,devamları yine farklı farklı... Cehennemliklerin özellikleri ile salih amellerin çeşitliliği karşısında normal yani ,ne bekliyordunuz ki..? Adı üstünde salih ameller...... ler,lar yani... çoğul...ve hepsinde de farklı farklı konulara dikkat çekilmiş.. hemde çelişki olmadan... Şimdi bu iki durumdaki onlar aynı onlar mı? var mı Arapçanın diğer dillere oranla zenginliğini inkar edecek .... önemli bir gerçek varsın iki kere tekrarlansın..ama yine özüne bakarsak,birinde kitabın kaynağı ve sıfatları,birinde içeriği ... daha da devam etmek isterim ama malesef vaktim kısıtlı... inşallah arkası sonra diyorum...ama iki iki dört ... tekrarların özündeki çelişkilerden arındırma ve devamında ki ya da başındaki dikkat çekilmeye çalışılan noktalar,olsa olsa onları idrak edemeyenleri uyutur... sizin 30 cüzlük bu kadar kalın bir kitapta,tekrar diye buraya taşıdıklarınız,dünya üzerindeki bütün yazarların kitaplarını inceleyip tekrarlarını bulmaya kalksak komik olacak türden... daha foruma taşınan onca yazıda bile,onca haberde bile (özellikle güncel konularda),sizin mantığınızla hareket edip tekrarları buraya taşıyacak olsam ,başlarım Feridun Düzağaç gibi..ninni...ninni.. bu hayat... buyrun bana en değer verdiğiniz insanların,yazarların kitap örneğini verin ve onda en ufak bir tekrar olmadığını söyleyin... bakalım doğru mu söylemiş olacaksınız...