Zıplanacak içerik

ftoyd

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ftoyd tarafından postalanan herşey

  1. evet ,adına ister Allah deyin ister yaratıcı ister tanrı,tek ve eşi benzeri olmayan güçlü bir ilah kavramı yoksa kalbinizde, size sunulan yaşam gideceğiniz yeri iyice haketmeniz yönünde şekillenecektir... belki de O yok diyen iyi biriyken,bi bakacaksınız ölüm size ulaştığında bi ton kötülük bırakmışsınız geriye.. herkes yaptıklarının karşılığını bulacak arkadaşım.. kendi hesabını kendin vereceğin o gün,nerde ne yaptığını bilip,bu da mı yazılı diye afalladığında,iyi olup olmadığını anlarsın elbet... eğer önyargısız yapabilecekseniz,buyrun ölüm gelmeden,hemen şimdi bir bakın geçmişinize.. ne kadar iyi bir insansınız?... insanlık adına buyrun bütün faydalarınıza bi bakalım...
  2. ben o kılıfları bin kere olsa yine uydururum,yine uydururum... arkadaşımız bana 9 yaş yazarak ne yapmaya çalıştığını açık ve net söylesin,hangimizin ne yaptığını bende dökeyim.. var mıydı Peygamberimizle ilgili yalan yanlış ya da kimseyi ilgilendirmeyecek bir mevzuyla ,konunun akışını farklı yere çekme... Kuran ı Kerim in hangi ayetinde peygambere henüz ergenliğini bile yaşamamış hatun alabilirsin,ya da çocuk alabilirsin diye bir yazı okudunuz...Ayet koyun ortaya.. İslamın bunu emrettiğine dair tek bir ayet getirin bana... yaşıt eşler diyen kitaba,boşanmış kadınlarla evlenmeyi ayetinde belirten kitaba ve dine,bu nasıl korkunç bir yaklaşımdır sırf ezberlenen falancaların tarih aktarımları ya da hadislere dayanarak... sonrada ezberleyip bütün bunları,önünüze gelen her ayeti önyargısız oku okuyabilirsen... normal yani.. bu kitapları piyasaya sürüp amacına bu denli ulaşanlara helal olsun ama.. iyi çalışıyorlar... onlar iyi çalışırken,bizim diyanet başka dertte olunca sonuçta böyle olur...
  3. ayette kız yok arkadaşım,kızlar yok.. yaşıt eşler var.. göğüsü turunç olayına gelince,body-fitness çalışan kaslı bir erkeğin göğsüde turunç... tutup buraya tomurcuk göğüslü erkek resimlerimi taşıyacağım... bir arkadaşımızda tutmuş inciden Zeki Müren benzeri erkek çıkarmış... inci olmak,değerli olmak,parlayan olmak,göz alıcı olmak...neden illa bayanda bayan diye ısrar ediyorsunuz... Arapçada bayan,kadın,kız anlamına gelen kelime mi yoktu da burada,bu ayetlerde açık ve net şekilde kullanılmamış.. ortada sıfatlar,sıfatlardan bayan çıkaran erkekler var.. hepsi bu..
  4. tomurcuk ,turunç,büyük göğüs küçük göğüs.. çok mu fark edecek arkadaşlar... nasıl olsa nerden etkilendiğiniz ve kulağınızın nelere kapalı olduğu belli... öyle ya .. yoksa olmadık yere ne diye parantez açılıp 9 yaş ortaya konsun.. bir konuyu tam anlamıyla sonuçlandırmadan hemen hadislerle destek ve olmadık yerde alaka limon nane...nasıl olsa bunun ardından mevzuyu hemen o noktada değiştirecek bir sürü ek destek... ya bu kılıf konusunda benim iyice aklım karışmaya başladı.. hadi ben kılıfımı kabullenen biriyimde sizin kılıflarınız yanında bizimkiler pek bi küçük kalıyor.. hemde nasıl bulursunuz nerden bulursunuz bilmem ,kılıflarınız hep aslına uymayandan oluyor.. bi türlü uyanıda koyamıyorsunuz...
  5. maddi sağlayamaz ,ayetle yasak... manevi sağladıklarına gelince, sahip değilsiniz ki güzelliğini kavrayasınız.. bu arada takılmış bir arap kültürü lafına gidiyor.. kusura bakmayın ama inandığımız batının kültürü ne olacak.. öyle ya.. bize diğer kitaplara da inanmamız emrediliyor.. onlarıda okuyup öğrenip inanmakla mükellefiz.. ne yani şimdi,rahipler rahibelerde mi arap kültürüne hizmet için soyunmuş... geçin artık bu kültür dayatmalarınıda işin özüne,yani inançsızlığınızın kökenlerine bi bakalım... sizlerin dünyayı algılayış biçimlerinize bi bakalım.. ve hatta hepinizin ak kaşık olup olmadığınıza bi bakalım... siz süper aydınlar,burdaki bi gurup insanı bi türlü aydınlatamazken,neden biz lambayız diye ısrar edip duruyorsunuz ki... ben ortada en ufak bir elektrik göremiyorum.. saygılarımla.....
  6. kimse kimseyi sandığınız anlamda dininden korkar hale getirmiyor.. bunu İslam hiç yapmıyor... ama hayat düzenlerimiz içerisinde bizden çok çok üst bir güç karşısında sakınmak,haddimizi bilmek olduğu gibi,bu gücü herşeyden ama aklınıza gelebilecek herşeyden,kendi canınızdan bile daha çok sevmek kavramıda var... burda duyulan sevgi,onun yarattığı herşeye taşıyorsa ve burda duyulan korku, bizleri onun sevgisinden merhametinden yoksun kalmamak için uyardığı konularda temkinli yaşamamız dışında bizlere zarar vermiyorsa aksine hayatımızı düzenliyorsa sakınca görmüyorum... bir sürü ceza sisteminin asıl amacının caydırıcılık olduğu medeni sistemlerde bu kavramın bir türlü dinler açısından oturtulmaması garip... ben dinimden korkmuyorum... ama gün geldiğinde huzuruna toplanacağımız o büyük gün,yaşadıklarımın birer birer karşıma geleceği andan evet korkuyorum.. ben Rabbime karşı bu kadar nankörken, bu kadar boş yere oyalanırken zor...
  7. yoo bakın korkmayan korkmuyor.. bırakın korkmak isteyeni kendi haline.. varsın biz korkarak devam edelim hayatımıza,siz korkmadan...
  8. göz alıcı anlamına gelen bir sıfatı,huri diye adlandırılan ve cinsiyeti belli olmayan bir varlığı,üstüne üstlük bütün arapça bilen hatta bu konuyu araştırırken adına profesör dediklerimizede denk geldiğim ve sorduğum bu konuda,onlar bile açık ve net bayandan bahsedemez yalnızca bayanlar için kullanılan sıfatlardan bahsederken,ısrarla bu konuyu tam anlamıyla araştırmadan gündeme getirmeniz fazlasıyla kulak tırmalamaya başladı.. boşuna bu yazı bu kadar büyük ve dikkat çekici yazılmasada olur çünkü dönüp dolaşıp bol bol önümüze konuluyor... ama bizlerde yani biz inanan bayanlarda hala en ufak bir etkisi olmuyor tabi anlayana... gün gelir bir meal hazırlamak bir bayana düşerse işler epey karışacak herhalde ya hayırlısı...saygılarımla.... 33. müthiş uyumlu harika eşler, (16) 16 - Etrâb'ın yukarıdaki çevirisi için bkz. sure 56, not 15. Kevâib'i "harika eşler" olarak çevirmem konusunda ise, hatırlanmalıdır ki keb teriminin -kâib isim-fiili buradan türetilmiştir- birçok anlamı vardır ve bu anlamlardan birisi, "çarpıcı olma", "gözalıcı olma", "üstünlük" yahut "ihtişam"dır (Lisânu'l-Arab). Böylece keabe fiili, insan için kullanıldığında, "o, [başka bir kişiyi] gözalıcı/çarpıcı veya muhteşem veya harika yaptı" anlamına gelir (aynı yer). Hem keabe fiilinin, hem de keb isminin bu mecazî anlamına bağlı olarak kâib isim-fiili, halk dilinde "göğüsleri gözalıcı hale gelen veya tomurcuklanan kız" anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle birçok müfessir, bu ifadede, cennetin (erkek olduğu varsayılan) sakinlerine hoşnutluk verecek olan bir tür genç "dişi-eşler"e bir atıf görürler. Ancak, öncelikle belirtmeliyiz ki, Kur'an'ın cennetin güzellikleri ile ilgili bütün teşbîhleri aynı ölçüde hem erkek hem de kadın için geçerli bulunmaktadır. Diğer taraftan kevâib'in bu anlamı, yukarıdaki gündelik kullanışın türediği kökü -ki keb isminin taşıdığı mecazî "gözalıcılık" anlamına dayanmaktadır- gözardı etmekte ve bu açık mecazın yerine maddî olarak gözalıcı bir şey için geçerli olan lafzî karşılığını geçirmektedir. Bu, bana göre tamamen temelsiz bir yorumdur. Cennetin nimetleri ile ilgili Kur'ânî tasvirlerin daima müteşabih olduklarını hatırlarsak, kevâib teriminin, yukarıdaki bağlamda, hiçbir cinsiyet ayrımı yapmaksızın, "muhteşem [veya "harika"] varlıklar" anlamına geldiğini ve etrâb terimi ile birlikte "müthiş uyumlu harika eşler"i gösterdiğini anlarız -böylece kutsanmış kimselerin birbirleriyle ilişkilerine işaret edilmiş ve onların tümünün karşılıklı tamamlayıcılıkları ve eşit ölçüdeki değerleri vurgulanmış olmaktadır. Bkz. ayrıca 56:34, not 13. ben ne zaman bir erkeğin ağzından dökülen bu satırları buraya taşısam,adama Kuran ı tahrip ettiği yönünde bi ton laf sayılıyor... maksat inadına inanmamak olunca yapılan her yorum askıda kalıyor... napalım...hayırlısı...ama şüphesiz sizlerde haklısınız... bin in biri bunu yazıyorsa yapılacak çok şey yok..daha doğrusu çok şey var ama erkeklerin meal hükümdarlığında yapılamıyor.. meclisteki bayan sayısının bazı bayan sorunlarına yetmemesi gibi bişey... neyse arkadaşlar,cennete gitmek o kadar kolay olmadığına göre hem bizler hem sizler açısından, varın siz biraz cehennemi kurcalayın.. bırakın artık şu cennet sunularını ..
  9. bu kadar tebrik.. ne diyeyim teşekkürler.. saygılar...
  10. 1.ne tip bir kadına 2.erkek üstüne düşeni yapsın ,sakıncası yok bu hükmün o zaman.. 3.olabilir,şimdiye kadar çalıştığım iş yerleri,etrafımdaki onca erkek- kadın ilişkisi açısından baktığımda, yöneticilik vasıfları değerlendirildiğinde,hükümsel vasıflar ya da ticari vasıflar değerlendirildiğinde,gerçektende erkekleri daha başarılı görüyorum... sakınca yok yani...4. günümüzde köle ve cariye olmadığına göre bu konuda yorum yürütemem... ama günümüz erkeklerinin para verip gittiği yerler düşünülürse (ki bu tarz kişilere olan yaklaşımım inanın fazla korkuçtur),o dönem açısından ya da bu dönem açısından,evlerinde bulunan temiz bir bayanla birlikte olmaları daha sağlıklı olsa gerek..cariye açısından düşünürseniz,tek bir sahibiniz var... günde 30 erkeğe hizmet etmek zorunda bırakılmıyorsunuz,bu da başka bir açı... hadi o zaman devletimiz bütün malum o tarz yerleri kapatmakla başlasın işe.. bunlara neden kadın açısından bakıp ,ortalığı birbirine katmadan,uzaktan seyirci kalıyorsunuz... 5.bunun kadın ve çocuk sömürüsü olduğunu düşünen sizlersiniz.. oysa göz zevkim açısından düşündüğümde,bana elinde tepsiyle hizmet edecek erkekler yerine,narin yapılı sevimli çocukları tercih ederim... madem illa bunlar ufak kız çocukları,bu da benden başka bir bakış açısı.. 6. kişiliğe tecavüz,yok yok bunu kaldıran bayanlar gayet güzel anlaşıyorlar,siz sıkmayın canınızı..7.Eh,ne ekersen onu biçersin... 8. eğer onları mantık çerçevesinde ikna etmeyi başaramamışsanız,sözlerini dinlemekte fayda var derim.. çok şükür Rabbimiz,kadınların konuşma hakkı olmasın demiyor,bizdede çene bol.. malum insanlarda konuşa konuşa...
  11. Bak sende Zeki bir insansın ama hayatında edindiğin deneyimler ,yaşadığın her bir olay sende büyük bir önyargı oluşturuyor ve devamında geniş bir pencereden ya da karşıt düşüncenin olabilirlik ihtimalinden bir türlü bakamıyorsun... burada çoğu arkadaş sorgulama ve şüphe boyutundan olaylara yaklaştıklarını savunurken, bunu en son yapan kişiler olabiliyorlar... Bu arada Kuran ı gerçekten doğru uygulayan birileri var elbet.. ama mesela ben onlardan değilim... okuyorum,nasip edildiği kadarıyla anlıyorum ama bir noktada yine ona ters bir hareketi farkında olmadan yapabiliyorum ya da nefsime uyabiliyorum.. birşeyleri anlamak ve bilmekle onu hayatınıza tam anlamıyla geçirip uygulamak farklıdır... bu ister dini konular olsun ister farklı konular.. çoğu öğrenci üniversite sınavını kazanmak zorunda olduğunu düşünebilir ancak çok az öğrenci bu konuda gereken disiplinli ve programlı çalışma aşamasını uygulayabilir.. Evet,Allah bize anlamamız için basit indirdiğini söylediği gibi, onu dağlara teklif ettiğini ama dağın çekindiğini de söylüyor... kısacası bu zorlu bir yoldur,öyle anladım deyip pat diye hayata yani herbir davranışa onu geçirmek öyle sanıldığı kadar kolay bir terim değildir... O zamanın koşulları değil bu zamanın koşullarında da ikinci bir eşin ne kadarda bir aileye faydalı olabileceğine,çok uzak bir akraba aracılığıyla şahit olduğumdan,kısacası bu tarz bir olayın illada sanıldığı kadar kadın açısından korkunç olmayabileceğini gördüğümden ,sizler gibi düşünemiyorum,üzgünüm... boşanmada kadının lehine dediğiniz kavramlara bakınca, günümüzdeki boşanma oranınıda düşününce ,birbirlerine en ufak tahammülü kalmayan şu insanlar gurubunda ben yine sizin gibi düşünmüyorum ,üzgünüm... unutmadan,medeni yasalar dediğiniz insan yetiştirmiyor aynı zamanda,ama Kuran insan yetiştiriyor.. kısacası aldatmasınlar kardeşim,yapmasınlar.. dinlerine uysunlar,kurallara uysunlar ve yapmasınlar.. Allah akıl fikir vermiş,varsa evliliklerinde sıkıntı çözüm üretsinler kardeşim,tutup birbirlerini aldatmaya başlamasınlar..kadına şiddet kadar erkeğede bu konuda şiddet var..o halde madem şiddet bu kadar kulakları tırmalayan bir kavram, şiddete sebebiyet verecek her türlü davranıştan kaçınmak gerekiyor demekki... yani kurallara uymak gerekiyor demekki.. ona kalırsa medeni yasalarınızı da tartışmak gerekir yoksa.. mesela ne gerek var onca hapishaneye.. insanları sok kafes gibi yerlere ,psikolojik işkence yap.. ne gerek var değil mi? işledikleri suçlarda neymiş,ne olacakki,bırakın işlemeye devam etsinler değil mi? işte sizin inandığımız Kuran a bakış açınız bu kadar kısıtlı malesef... yazılan ve kural olarak konulmuş hiçbir kavramda,toplumların zararına ya da bireylerin zararına olabilecek tek bir hüküm yoktur.. ama sizler banane kardeşim, ben kafama göre yaşarım,kurala ihtiyacım yok derseniz,bence bırakın din açısından,toplum açısından da tehlikeli bir kişi olmaya başlamışsınız demektir..
  12. Etrafına bak ve onca çeşidi düşün.. ve bizlerin neden yaratıldığını düşünüyorsun madem,Kur'an-ı Kerim dışında birde İncil i oku... ve sonra da Tevrat ı.. evet ihtiyacı olmamasına karşın bizleri ona ihtiyaç duyacak şekilde yaratan,yani her varlığı,yaratılmışı aciz yaratan,kendine muhtaç yaratan,gücüne karşılık ve verdiği nimetlerine karşılık ise,gölgeyi bile kendine secde eder misallerle örneklendiren Yaratıcı... O,neyi nasıl dilerse öyle olmasını istiyor.. Peki senin kasdettiğin kulluk nasıl oluyor? gerçekten ona kul olmak onun yararına mı bizim yararımıza mı? bunlar sadece kurallar... ve bu kurallar yaratılmışlar için... bu kurallar kısacası bizler için... Allah a kulluk etmek için gelmek yeterli bir cümle mi? yoksa ilk insanın yüklendiği ağır bir yükü de düşünmeli mi? Onun katında Onun emrine karşı çıkılmasının ağır ve korkunç sonuçları asla unutulmamalı... tek bir söz üzerine yaratılan onca insan ,gelişen onca olay... herşey gücünün simgesi ve sözünün yerine gelmesi..
  13. Mâide(*) Sûresinin 41 . Ayetinde Ey Peygamber! Kalpten inanmadıkları halde ağızlarıyla “İnandık” diyenler (münafıklar) ile Yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, (Yahudiler) yalan uydurmak için (seni) dinlerler14, sana gelmeyen bir topluluk hesabına dinlerler. Kelimelerin (ifade içindeki) yerlerini bildikten sonra yerlerini değiştirir ve şöyle derler: “Eğer size şu hüküm verilirse onu tutun. O verilmezse sakının.” Allah kimin azaba uğramasını istemişse artık sen onun için asla Allah’a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah’ın kalplerini temizlemeyi istemediği kimselerdir.15 Onlara dünyada bir rüsvaylık, ahirette ise yine onlara büyük bir azap vardır. Tevbe(*) Sûresinin 46 . Ayetinde Onlar eğer savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların harekete geçmelerini istemedi de onları geri bıraktı ve onlara, “Oturun oturan acizlerle beraber” denildi. Enam 125. Allah her kimi doğruya erdirmek isterse onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir. Gün gelip Allah ın huzuruna çıktığında öyle sandığın gibi çatır çatır konuşacağına güveniyorsan seçim senin.. sonuçta sen hangi ruh halinde yani inananken ya da inanmazken hayatının nasıl şekillendiğini bilen birisin.. benim kabulüm ortada..
  14. Çelişkileri açığa çıkarmaya çalışıyorsunuz,kabulüm... ancak bunu yaparken benim inandığım Kuran ve İslam dini ile hiç alakası olmayan ve tamamen toplumların yanlış uygulamalarından ya da geleneksel çirkinliklerinden kaynaklanan ya da artık ayet olmayana ayet demeye başlayacak kadar insanları tehlikeli bir duruma sürükleyen falancaların kitaplarını ya da o kitaplara uyanları baz alıyorsunuz... sadece onlara dayanarak ,özü ondan çok farklı mükemmel bir dine öfke duyuyorsunuz.. savaştığınız ya da öfke duyduğunuz konular,bizim için de sizden farklı değil oysa... saygımla ...
  15. Ailenizden ordan burdan gelecek para haddinden fazla önemli olmaya başlayınca elbet bu söz ağıra kaçar... 10 milyarlık bir gelirin,1 milyarı ihtiyaçsa ,kalan 9 milyarı dağıtmayı emreden, biriktirmenin çirkinliğinden bahseden bir dinde ,alınacak yarım hisse bana önemli değil... kim demiş... cinsellikte yarımlık ne demek... akım şiddetinde farklılık mı var bilimsel olarak kanıtlanmış.. Fazla erkekle olmak bir bayanı daha mutlu bir kadın yapıyorsa devam etsinler, ben erkeklerin bir yaratılmadığı bu alanda,bunun bir bayanın beğenisi ve mutluluğu açısından sakıncalı olduğunu düşünüyorum.. öyle ya insan zamanla şu daha iyiydi kargaşasına düşmemeli... Tanınıp işkence görmemeleri için peygamber hanımlarına yapılan bir yüzü kapatma durumunu alır herkese dayatırsanız ,elbet işin içinden çıkamazsınız... bu arada ırzlarını koruması için uyarılan bir tek kadınlar sanki... yani erkeğe hiç uyarı yok ... ha birde namus deyince ne anlatıyorsunuz bu da önemli tabiii.. Evet ,kimlerin bedensel farklılıklarımıza tam anlamıyla dikkat edip,o farklılıkları nasıl kullandığını ben hergün medyada reklamlarda izliyorum.. Hele hele duygusallığımıza istinaden yaratılan o dalgacı yaklaşımlar... kimsede bana otur demiyor bu arada... çalıştığımdan kazanç hakkımda var.. olmayan birşeyleri İslama dayattığınız sürece bu yazışmalar sürer gider... buna sorgulama deniliyorsa, biz din sözkonusu olunca aşmışız olayı demek ki...
  16. O ülke bir tek ,ibranicenin ana dil olarak kullanıldığı bir bölgede...Camiyle klisenin yanyana bulunduğu bir ülkede... herkesin birbirini ,dini günlerde bayramlarda ziyaret ettiği ,kutladığı,din ayrımı yapılmaksızın dinlerinin emriyle ,komşuluğun merhametin yardımlaşmanın hükmüyle davranıldığı bir ülkede... sürekli önümüze koyduğunuz ve adına şeriat ülkesi dedikleriniz, Kuran la bütünleşen gerçek İslam anlayışının örnekleri olamaz... onlardan bana ne örnek taşırsanız taşıyın beni bağlamaz kısacası.. 4 e kadar hükmü bu kadar aklınızda kalıyor da ,2. ye kadar olan kurallar neden atlanıyor.. O örnekleri taşıyorsunuzda, Kuran daki boşanmayla ilgili hükümlerdeki zorluklar neden dikkatinizi çekmiyor... 100 sopa bu kadar kulağınızı tırmalıyorda aldatmanın çirkinliği size nasıl bu kadar hoş ve olabilir geliyor.. sektörden bahsediyorsunuzda medyadaki daldan dala muhabbetlerin evlilik kavramıyla birleştirilip cinsel birleşmenin adına evlenip boşanma ile olabilirlik getirilmesine ne diyorsunuz..malesef neyi anlamak istiyorsanız tek taraftan bakıp yalnızca onu anlıyorsunuz... karşıt iyi olabilecek en ufak bir düşünceye malesef tahammülünüz yok ya da kıyısından köşesinden algılasanız bile algınıza kızar yine onu reddedersiniz.. şeriat dediğimiz hükümler ,gerçek bir İslam felsefesi gerektirir... İslamın, toplu olarak yaşama geçirilmesinden sonra ancak bu hükümler uygulanabilir... yoksa İslamı tam anlamıyla hayatına yerleştirememiş kişilerle uygulanan şeriat, bu dünya üzerindeki en korkunç sahnelere sebep olabilir... inanın bana şu koşullarda,bu ülkede şeriat isteyecek en son kişiyim.. Elbette şu koşullarda laik devlet anlayışı çok çok önemli... ama bu demek değil ki ,ısrarla yineliyorum,şeriat kötüdür ya da İslam kötüdür... hayır.. malesef uygulamalar ve insanlar kötüdür...
  17. Haklısınız her inançlıdan başka ses çıktığı gibi ,her inançlı olmayandan da başka ses çıkabilir... her birimizin biz oluşumunda atlattığı evreler,aile yapımız,şekillenişimiz farklılık gösterdiğine göre bundan daha normal birşey sözkonusu olamaz... Sayın Güneşligece'ye verdiğiniz cevaba katılıyorum... Güneşligece kardeşim,ayet olmayana ayet denmesinden kaynaklanan sıkıntılar,dinimiz adına tahmininizden daha büyük bir zarar teşkil etmekte...Lütfen her ne şekilde olursa olsun ayetle hadisi birbirine karıştırmayın... Bakara(*) Sûresinin 79 . Ayetinde Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların haline! Vay kazandıklarından dolayı onların haline! Âl-i İmrân(*) Sûresinin 78 . Ayetinde Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab’dan olmadığı halde Kitab’dan sanasınız diye (okudukları) Kitap’tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, “Bu, Allah katındandır” derler. Halbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah’a karşı yalan söylerler Söz konusu dinimiz adına bişeyler söylemekse,Rabbimizin bu konuda uyarıları önemli sanırım.. Ayet olmayana ayet demenizden dolayı olabilecek bazı hoş olmayan uyarıları(belki rüya),lütfen daha dikkatli ve nedenini sorgulayıcı yaşayın. Nisâ(*) Sûresinin 91 . Ayetinde Diğer bir takım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik. ben burda "inkar edenler" diye bir genelleme görmüyorum...bu ayette anlatıldığı gibi savaş halinde olunursa,durduk yere durmadan zalimce uğraşan bir düşmanla karşı karşıya gelirsek,sanırım bu ayeti iyi düşünmeye başlayabiliriz.. Kuran ı istediğimiz gibi yorumlama dediğiniz,Kuran ın kendiliğinden taşıdığı ,kalbe göre anlaşılma derecesi ve o yana bu yana çekilebilirlik,O nun zaten mükemmelliğindeki sırdır ve siz ne yapsanız ondaki bazı ayetler her yana gider.. sizlerin ayetleri yorumlayışıyla bizlerin yorumlayışındaki farklılık gibi... ve onda,okunduğu zaman değişmeyecek, her okuyanda aynı etkiyi yaratacak ayetler de vardır,ve onlar en belirgin kurallardır... ve işin en güzel tarafı bu durum zaten Kuran ın kendisinde anlatılmaktadır... O ayetlerin hiçbiri ortaçağ ahlakı da değildir, günümüze hitap edişleriyle insanı derinden sarsacak kadar mükemmeldirler...sizin gestapo dayatmaları olarak algıladığınız kavramlar,bana göre de şimdiki uygulamalardır.. çünkü günümüz medeni uygulamaları, her geçen gün daha da insanlıktan uzaklaşan,suçun günden güne arttığı bir düzene yaramaktan öteye geçmiyorlar... eğer ben her zaman geçtiğim mahallemin sokağından,çocukken daha rahat geçiyor isem,sistemdeki aşırı bozulma düşünülmeye değerdir... ve bunun altındaki en büyük etken kendi kanımca, dinden yani bütünlüğü oluşturacak,birlik sağlayacak bir değerden hemde çok güçlü bir değerden uzaklaşılmasıdır.. tabiki bu anlamda kasdettiğim İslam dır... sonradan türeyen ve İslam ın özüne çelişkileriyle müdahale eden falanca din adı altındaki dayatmalar değil.. ""Kadını yarım sayan, el ayak kesen, falakaya yatıran, ölüm için eve kapatan, fesat diye çocuk öldüren bir anlayış demokrat'ça, humanist'çe, sosyal adaletçi'ce olamaz."" kadını nerde yarım saydığı düşünülmeye değer olduğu gibi,nerelerde eşit hükümler olduğu da düşünülmeye değerdir.. biraz biyolojik farklılıklarımızın ,bizlerde sağladığı duygusal değişimleri daha derin düşünmek lazım sanırım..tam bir ön yargıyla,vay şahitlikte 2 kadın a 1 erkek diye,hop oturup kalkmadan önce,bunun neden bir inanan açısından,hemde bizim gibi Kuran a inanan bayanlar açısından anlamlı bulunmuş olabileceğini bir sorgulamanız gerekirdi.. ayakla hırsızlık yapacak var mı bilmem ama,hırsızlık yaptığı eli kesilen bir varlıktan ben şikayetçi değilim.. eğer bu tarz bir uygulama gündemde olsaydı, arabayla yapılan kapkaçlarda niceleri ölmeyecek, hırsızlık bahanesiyle girilen evlerde nice yaşlılar tecavüze uğramayacak,daha yaşadığım sokaklarda,yüzünü gördüğüm ve selamlaştığım genç bir kız ,iş yerinden çıktıktan sonra hırsızlık adı altında 4 kişi tarafından deşilip öldürülmeyecekti... kısacası belkide ufak algıladığınız suçların devamının nerelere vardığının örnekleri satır satır her gün gazetelerinizi dolduruyorken hala sakınılması için konulmuş böyle ağır ve güzel bir cezanın faydalarını görmemekte ısrar ediyorsanız, size etrafınızda bol hırsızlı günler .. falaka olayı.. adam gelse,karısını yatakta başka biriyle yakalasa,öyle bizdekilerin çoğunda olduğu gibi tekme tokat dalamaz, silah çekip vuramaz... 100 sopa ve kınanma,bi de uyarı tabi müminlere,merhametli olduklarından emri uygulamada elleri geri geri gitmesin... etrafımdaki daldan dala karısını aldatan,kocasını aldatan tiplere bakınca ben bu ceza da da bir ağırlık göremiyorum... aldatana kadar,karşılarındakini hiçe sayıp yalanlarıyla bu derece ileri gidene kadar, dürüst davranıp yollarını ayırsınlar daha iyi... diğer yazdıklarınıza gelince o ayetleri şimdi bulamadım ama eve kapatılandaki hüküm neydi ,ayet neydi yardımcı olursanız sevinirim.. çocuk öldürme , Kehf 65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.7 , 74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!” dedi Bu bir peygamberin bakış açısı ,ve dolayısıyla her müminin dikkat etmesi gereken bir öğüttür.. ayetlerin devamından ise alınacak en güzel öğüt,her hayır sandığımız hayır değildir,her şer sandığımız da şer olmayabilir... İlim Allah katındadır ve dilediğine dilediği oranda nasip eder... Saygılarımla...
  18. söylediğin örneğe cevap öyle olmaz... para yerine dayak yiyen,Allah ın ona neden bunu nasip ettiğini bi düşünmeli, dayağı atana gelince,Allah küfrünü arttırdığı için vay haline...peki ceza neden... kendi kitabı eline verilip, hesap için kendisinin yeteceği o büyük gün, dayağı atan kişi,"ben o dayağı atmadım" diyebilecek mi? diyemeyecek... sistem açık sanırım... çelişkisiz herşey Allah tan... Allah bir insanın azgınlığını arttırır,Allah bir insanın hidayetini arttırır... var mı bu güce karşı koyabilecek... yok... Allah neyi nasıl dilerse öyle olur... var mı bu güce karşı durabilecek... yok... Saygılarımla ...
  19. ftoyd şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Kuran da uygulanabilir çok şey var ve bir insan ona dayanarak bütün bir hayatını, bütün bir yaşam tarzını baştan sona değiştirebilir...ve onda imkansız diye bir kavram yoktur... her zaman imkanlı birşeylerin ümidi vardır...ancak dediğiniz gibi, Kuran a göre davranan ve yaşayan müslüman bulmak,Kuran da anlatılan mümin özelliklerine yaraşır mümin bulmak cidden kolay olmasa gerek... hep derim ... bazen bakıyorum da diğer dinlerden insanlara, sanırım onların çoğu bizden daha yakın islama... belki okumanın ve araştırmanın ,kısaca kültürlerinin etkisidir onları dinleri konusunda daha bilinçli yapan... peki ya bizdeki okul sistemi ve yetişme tarzlarımız? sorun asla Allah ın kitaplarında olmasa gerek... sorun onları algılayış kapasitesinde... nasıl ki bir ilkokul öğrencisinin S. Freud okumasıyla bir üniversite mezununun okuması ve algılayışı farklıysa,her birimizin okuduğundan anladığı ve yaşamına aktardığı elbet farklılık gösterecektir.. her neyse... imkansız diye birşey yoktur... işlerine bakanlar ,ümidini yitirenlerdir olsa olsa.. oysa bu yolda hep ilerisi için bir ümit vardır.. hep daha fazlası için... kademe kademe... yavaş yavaş... eğer siz o kademenin ilk aşamasından başlamayıp,en üst noktasına takılırsanız,"imkansız " der ağırlığından sıyrılıp hayatınıza ya da işinize bakarsınız..
  20. ftoyd şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    katılmıyorum... hiçbir şekilde katılmıyorum... kasdedilenin sunuluşu malesef katılmam yönündeki en büyük engel.. bir sevginin güzelliği ancak bu şekilde kötüleştirilerek anlatılabilir...
  21. ftoyd şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Allah ın kulu ,sen Allah ın kulu olarak onun kitabından daha da öne geçirdiğin bilmem ne falanca şahısların hadisleriyle, nasıl bu derece sanki kalpleri bilirmiş gibi Allah ın işine burnunu sokar,ona ortak çıkarsın... sana mı düştü kimin ne olduğuna karar verip bi de üstüne lanet okumak... sen bu derece öfkene kapılmış etrafındaki herkesi kafir görürken, sen mi doğru yoldasın?burada bulunan inanan inanmayan herkes ya da büyük bir çoğunluğu, bütün din kitaplarını okumuş,hadisleri bilen,ülkeleri -siyaseti bilen,senin sandığından çok daha derin miraç bilgisi olan, ve sonuç olarakta inanmak ya da inanmamak yönünde kendi mantık çerçevelerinde kararlarını vermiş insanlar... bu mu senin dinini tanıtış şeklin.. ne kadar az düşünen ,ne kadar önyargılı bir yaklaşımla yazıyorsun ki ,arada dinli dinsiz demeden saldırıyorsun... kelimenin tam manasıyla korkunç... yazdıklarınız dehşet verdi, en azından bana... Sizin yazılarınızı okuyunca bir kez daha Rabbimin sözleri kulağımda çınladı... "Dikkat edin şeytan sizi Allah la kandırmasın"... bırakın bütün falancaların kitaplarını da biraz öze dönün... en sade haliyle bol bol Kuran-ı Kerim okuyun... yanına falancaların yorumunu katmadan yapın bunu... kısacası silkelenin ve kendinize gelin...
  22. korkunçtan da öte birşey... neye ne yorum yapılır artık bilmiyorum... Yaa Allah ın kulu ... Allah ın kitabında cevap mı yoktu da cevap olmayacak bu kadar uzun bir hadisler topluluğunu buralara taşıdın... Kuran Kuran ve Kuran arkadaşım.. lütfen Kuran... Bu başlığa bundan güzel bir aktarım olmazdı heralde...İslamiyetin çöküşü...
  23. ftoyd şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    vay be.. iyiki bu dini gelişim bende başlamadan önce okumuşum... şimdi diplomalı türbanlıyım... nolcak şimdi... gitti laikliğiniz elden... vay cumhuriyet vay...din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak demek, biz türbanlılarla sağlanamıyormuş arkadaşlar... yani önemli olan kafanın içi değil dışıymış... ey kafasının içi türbanlı erkekler... bunlar bu kadar laikliği ve cumhuriyeti elden gidebilir gördüklerine göre,buyrun hücum edin...çünkü bi sizi kavrayamazlar...tek kavradıkları biz kadınlar..... bakın ne kadar basitmiş bizim bütün değerlerimiz,gelişimimiz.. arkadaşlara nerdeyse geceleri kabuslar olacağız... öcüüüüü...
  24. ftoyd şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Güzel iyi hoşta tam olarak şu türbanın şeklini vermediğiniz sürece sıkıntı devam edecek sanırım.. saç teli diye ortaya attığınız kavram elbette Kuran da yoktur, bu dayandığınız nokta olsa olsa yine mevcut bulunan,Kuranın önüne geçmiş din kitaplarından falanca şahsiyetin falanca aktarımıdır belki...bunları sular seller gibi ezberleyip,etrafındaki her başı açık kişiyi dinsizlikle itham edecek bir yaklaşım, Allah ın bildiği kalbi kendi bilirmiş gibi bir yaklaşım,sanırım Allah a ortak koşmak gibi bir haddi aşmaktan öte olamayabilir... nice insan varki ,bugün ülkemizdeki falanca nedenlerle ya da belki kendine sıkıntı olduğu için şaçı açıktırda,bir namaz vaktine bir türbanlıdan ya da kapalıdan ya da falancadan daha sıkı sıkıya dikkat eder... ama yine de anlaşamayacağımız tek nokta, türban dediğiniz olguyu,ya da sizin algıladığınız boyutta ki olguyu, yine her türbanlı o zihniyettedir diye bütün bir genelleme, giyim konusunda birbirinden fazlasıyla etkilenen ve tüketim toplumu olarak göze hoş gelen herşeye atlayan bir bayanlar gurubunda hala sakıncalı sanırım.. savaştığınız şey görüntü olduğu sürece hiç bir yere varamazsınız... savaşılan olsa olsa başkalarının özgürlüğüne müdahaleyi kendi özgürlüğü sanan zihniyete karşı olmalı... biraz önce arkadaşın verdiği örnek gibi... Bir kapalının ya da geleneksel diyeceğimiz tarzda bir insanın ,küpeli ya da saçı uzun bir erkeğe kınar şekilde bakma hakkı olmadığı gibi, o tarz bir insanında bir türbanlıya aynı gözle bakması kabul edilemez... eğer bu mevzu gerçekten sizin göz zevkinizi bozacak kadar,sizi durduk yere orda burda dolaşırken rahatsız edecek kadar,ya da sinirlerinizi bozacak kadar, ya da olumsuz en ufak bir bakışınıza nail olacak kadar rahatsızlık veriyorsa, artık insanlara ne gözle baktığınızı ,ya da kendinizi önemli hissetmek adına ya da daha bilgili ya da daha çağdaş ya da daha iyi ne vasıf ise,bir sorgulamanız gerekiyor sanırım.. ben bunda bir tutam kibir algılıyorum ve şüphesiz bu sadece benim algılamam ya da zannım... lütfen bu sözümü kötü algılamayın....sadece belki bunu kendi kendinize bir sormalısınız sanırım...gerçekten sizde mevcut mu değil mi? ... saygılarımla...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.