-
İçerik Sayısı
1.386 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
ftoyd tarafından postalanan herşey
-
ha bi de unutmadan.. yarın öbür gün kliselerede dayanırsınız,yav rahibe kardeşler bu ne,örtü nerenizi örtüyor diye... her zaman siz mükemmelsiniz,siz aydınsınız,siz medenisiniz... bastıra bastıra söylüyorum.. dinci giyimi diye bir tehdidi kabul etmiyorum.. tarikatçı diye,şeyhler cartlar curtlar peşindeki insanların tehlikesini kabul ediyorum.. olmayan tehlikeyi bırakın da şekilcilikten sıyrılıp,olan tehlikeye bakın.. bari siz yani siz okuyan araştıran kafalar,kendini şeriatçı sananlar gibi şekilci olmayın.. daha konuyu anlamadan dinlemeden bire kafir diye kestirip atanlar gibi olmayın... bunun adına yozluk deniyor.. bunun için illa din şart değil demek ki.. durum bunu gösteriyor..
-
Bu ne şiddet ne celal...o atfosferden etkilenme olsa olsa kör kütük televizyona hapsolmuş,her sunulanı gerçek sanan , dış kökenli oyunlara göre tasarlanmış kademe kademe uyutmaların etkileridir olsa olsa.. ben ben gibiyim arkadaşım.. ne ailem tutucu ne arkadaşlarım ne çevrem.. ben Kur'an a inandım, onda yazan bişeyi de aldım uyguladım.. varsa kapanmanın Kur'an da olmadığını ıspatlayacak ,ben bu başı açarım... bana ikide bir kapanma şeklinden de bahsetmeyin, ben kendime neyi yakıştırıyosam o.. bu ne ya.. ne inançlılarda yer kaldı ne inanmayanlarda.. nasıl bir ülke haline getirildik pes artık
-
Tarikatlar sistemindeki büyük teklikeyi,bütün Türbanlılara yükle ve konuş.. adına illa bir türban bulaştır... Artık ne sağı ne solu, vatan hainlerinin ve ülkemiz üzerindeki oyunlara hizmet edenlerin görüşlerini,körü körüne kabullenmekten öteye geçemiyorlar... Birşeyleri okumanın belli bir sistemi vardır arkadaşlar.. Okumanın güzelliğindeki en büyük önem, yazılanları ya da farklı fikirleri değerlendirirken,nerelerde karşıdaki haklı yorumlarda bulunmuş,nerelerde mantığınıza ters yorumlarda bulunmuş..bunları da değerlendirmektir okumak... okumak,önümüze her konulan kalıbı, düşünmeden taşınmadan,araştırmadan olduğu gibi kabul değildir... bu yazıda da , haklı olan bazı korkulardan yola çıkılarak ulaşılan haksız bir genellemeyi görüyorum... ya bu insanlar, türbansız olup türbanlı olan zihniyetlerle ya da erkeklerle nasıl başa çıkacaklar bi anlasam.. bunlar,bu tarz şekilciliklerle olacak iş değil.. ne yazıkki aynı şekilcilik ve al birini vur ötekine her iki kutuptada var.. hem uç laik geçinen,hem uç şeriatçı geçinen... bana görede bunların hepsi vatan haini,hepsi TC ye,bütün değerlerimize tehlike... Evet,sayın Şahin in üstüne bastıra bastıra söylediği söz ortada,"tüm kutsal kavramları kirleterek"..Dinlerinin ,onun bunun kitabı olduğu bu insanlar, en kutsal değerlere en büyük yarayı açan insanlardır.. dünya üzerindeki,hiç bir ateist,hiç bir inançsız ya da farklı dinden insan,ya da dini İslam olan yani kitabı Kur'an olan hiçbir insan,din olmayıp dinleştirdikleri falancaların yollarıyla hayatlarını şekillendirenler kadar tehlikeli olamaz... namaz kılan birinin hareketlerini gözlemleyip,namazının kabul olup olmayacağına bile karar verecek kadar kendini tanrılaştıran,onun yerine hüküm verebilen bu insanlara inat,ben laiklik yanlısı bir türbanlıyım.. Saygılarımla....
-
Ne mutlu şeytanın peşinden gideenlere
ftoyd şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
Alıntınızı okudum,hem de bıkmadan usanmadan uyumadan... ne kadar mucizevi,ne kadar güzeller... her biri birbirinden farklı tekrarlar, her biri birbirinden farklı öğütler... her birinde farklı bir konuyla yükleniş... yani kademe kademe ,birden değil ağır ağır...bence bu kadar derleyip toplamış,uğraşmışsınız,aradan bunca zaman geçince,yeniden bi okuyup,gerçekten de hepsinin aynı olup olmadığını bi daha düşünün derim... çaktırmıyorlar ama onlar aynı değil arkadaşım.. biraz daha görmek gerekiyor... -
Kandırmak terimi ile ilgili olarak Tengeriin Boşig 'in yorumlarını yeniden değerlendirmeniz ve özümsemeniz temennisinden sonra,o anlamda olmayan ve sizin ima ettiğiniz kandırma kavramı açısından bir dini bütün kandırılamaz,bir ateistin kolay kandırılamayacağı kadar... çünkü iki kutupta da kanacak saf insan olduğunu sanmıyorum.. herkes neyi neden dolayı özümsediğini belirledikten sonra,olayın gidişatı,bu nedenlikleri ortaya koyup,acaba onlardaki algılayış farklılıklarından biri diğerini çürütür mü savaşıdır burdakiler.. kısacası kendi isteğimizle,kendi mantığımızla karar verdiğimiz bir kavramı,yine aynı istek ve mantık çizgisinde daha uygun bir mantıksal kavramla değiştirebilir ya da değiştirtebilir miyiz başkasında.. bunun adına ,birinin diğerini daha üst bir mantıkla iknası denilebilir.. yani ilk kullandığınız terim.. özetlersek,ateist kanmaz,dini bütün kanmaz... Saygılarımla...
- 70 cevap
-
- ateıstı kandırmak
- Tanrıı yaratmış
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Tanrı'nın Psikolojik Kaynağı...
ftoyd şurada cevap verdi: Tengeriin boşig başlık Dini Konular - Din - Dinler
Düşlerin Yorumu 1,Düşlerin Yorumu 2... içeriğini unutalı çok zaman olmuş ama yeniden gözden geçirilebilir.. Yine de bazı şeyleri açıklamakta yetersiz kalacağı kanısındayım...özellikle olan olaylardan ziyade,olacak olayların uyarıları konusunda gerçekten Tanrı kavramının tarifi kadar yetersiz bilgiler... evet demirefe,gerçekten karmaşık beyinler ve çözülemeyen evren kavramı... Altı üstü insan beyni aslında ya neyse.. -
Zeki Müren-Gitme Sana Muhtacım
-
Tanrı'nın Psikolojik Kaynağı...
ftoyd şurada cevap verdi: Tengeriin boşig başlık Dini Konular - Din - Dinler
Olayları önyargı ile farklı noktalara götürdüğünüz kanısındayım.. çünkü ben varlıklara inanmama karşın bir kez olsun cin ya da benzeri birşey görmediğim gibi,o rüyayı gören de ben değil kardeşimdi...ve kardeşim,genel olarak dinle çok alakası olmayan,işine gücüne bakan,hatta benim kapanmamla birlikte endişelere kapılan sıradan bir insan.. ben ender rüya gören ya da gördüğünü çok hatırlayamayan bir yapıya sahibim.. ara ara ciddi birşey görürsemde dini açıdan,kendime saklayıp sonucu gözlemlerim.. sonuçta illaki anlamına uygun düşer.. ortada maddi ne gibi algı,nerden çıktı onu hiç anlamadım.. ama ben yine de şu rüyayı ve olan olayı anlatayım.. genellikle rüyaları çıkar diyebileceğim türden olan kardeşim,bir sabah kalktı ve ablamı kırmızı bir elbise içinde gördüğünü söyledi.. sanki sıkıntılı olduğunu.. kırmızı dini açıdan kötü yorumlanır malum.. arasak mı aramasak mı derken,kardeşimin de ısrarıyla aranan ablamın,ist da arabadan bir kapkaç olayı yüzünden,nasıl sürüklenip hayati bir tehlike atlattığını öğrendik.. annem "kızım iyi misin "diye sorar sormaz,"sen nerden öğrendin hemen " şaşkınlığıyla cevap veren ablam... olay bundan ibaret..buna benzer yüzlerce binlerce olay yaşanıyor ama kimileri bunlara kapalı oluyor malesef...neyse neyi nasıl anlamak isterseniz tabi.. herkes kendi hayatından sorumlu.. biz inananlar hayatımızda bundan daha öte olan nice kavramları yaşıyoruz.. rüyanın çıkmış olması gibi kavramlar,bizler için artık fazla sıradan.. inançlı olunca buna şaşırma gereği de kalkıyor zamanla.. -
Enigma-mea culpa
-
Ne mutlu şeytanın peşinden gideenlere
ftoyd şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
Fazlasıyla yanlış... O,öyle bir kitaptır ki,kaç kez baştan sona okursanız okuyun,yine okumak istersiniz,derken yine tekrarlarsınız.. Hayatım boyunca kaç kitap bitirdim bilemem.. kaç yazar,kaç dal.. ama ben hayatım boyunca hiç bir kitabı ,Kur'an-ı Kerim i okuduğum kadar tekrar tekrar bıkmadan usanmadan okumadım... Artık kaç kere okuduğumu sayamadığım bu yüce kitaptan ,hala birşeyler öğreniyor olmak,onun mucizevi inceliklerinin en güzel ıspatı.. Bütün hayatımı kademe kademe değiştiren bu kitabın,sizlerinde hayatını benim ki gibi değiştirmesi dileğiyle.. -
Kusura bakmayın ama bu konuda siyasi şahıslara fazla yüklenildiğini düşünüyorum.. mesela 15 şehit olayında,olayın özünde bir de 15 askerin başına 20 yaşlarındaki kişiyi sorumlu bırakarak ,assubayın bile bırakılmasının yasak olduğu ortamda,o 15 kişiyi gözden çıkaran sistemin bir düşünülmesi gerekiyor.. birde ,o bölgelerdeki halkın,köylünün göz yumduğu olayların,nasıl da devleti ve askeri çıkmaza soktuğunu düşünmek gerekiyor.. orada bulunan halklar istemedikçe,ne askerimiz ne devletimiz ne siyasi bir güç bu konuda kesin çözüme ulaşamaz.. onların birini yok etseniz,farelerin üremesi gibi diğeri gelecek,ve en büyük destekleri dıştan ziyade içten aslında.. üzerinde üniformasıyla keklik gibi avlanan askerimizle,üzerinde çoban giysisiyle anlaşılamayan gizli hedef bir terorist asla bir olmuyor malesef.. işte bu noktalarda derin derin düşünüp,ordaki köyümüzün,kasabamızın halkının zihniyetini değiştirebilmekte bir sistem yaratılmalı,geliştirilebilmeli kanımca..yoksa bu mevzu,mağaralarda saklanan teröriste ulaşamayan bombalarla dağı baştan sona taramakla sonuçlanacak mevzu değil.. onlarla onların diliyle savaşılmalı,yani tamda gerilla üsulü,yüzyüze,topyekün.. azınlık bırakıldığı anda geride şehit bırakıldığı kavramı birdir o bölgelerde.. Devletin iç ya da dış siyaseti bir tarafa,askeriyeye dökülen bütçe ortada.. yetki ortada.. askeriyenin kendi bünyesinde gelişim şart diye düşünüyorum.. Saygılarımla..
-
Tanrı'nın Psikolojik Kaynağı...
ftoyd şurada cevap verdi: Tengeriin boşig başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bende ki psikolojik kaynağı...? Gerçekten zor konu... daha öncede defalarca dediğim gibi hayatım boyunca asla onun olmadığına inanmadım.. hep varlığına inandım.. ama neden?nasıl?onu nasıl anlatırım,tanımlarım ya da her hangi bir tarife sokabilirim?Bildiğim tek şey ,hayatıma müdahale ediyor oluşu... varlığını öyle bir hissediyorum ki, ne zaman yanlış birşey yapsam ,eyvah başıma ne gelecek diye korkmaya başlarım,ya da kötü bişey geldiğinde eyvah yine ne yaptım sorusunun eşsiz karşılığını alırım.. ya da bana hep yardım edişini hissetmek.. hani biri size bişey yapar,belki kalp kırar da tam olayın üstüne, başına bişey gelir ve karşılığında güzel bir deyim çıkar ağızlardan "Allah ın sopası yok ki".. Mesela eskiden ,inanmadığım Kur'an la ilgili ne zaman konuşsam,ister annem ister arkadaşım olsun,günüm öyle bir aksi giderdi ki,en sonunda üst üste yaşadığım ve adına tesadüf dediğim olaylar,zamanla tesadüflükten çıkıp bu konularda bi daha konuşmama kararı alışıma kadar gitmiştir.. Peki doğaya bakış açım.. hayatım boyunca elime geçen her hayvanı sevmek, gökyüzünü ,denizi ,güneş batışını,güneş doğuşunu,dolunayı,hilali,gökkuşağını,ağacı,çiçeği,börtü böceği,bütün hayvan ve okyanus belgesellerini saatlerce izleyip, Allah ı anmadığım an da hiç olmadı.. neden hep onun yarattığına inanıp,neden hep "ne güzel yaratmışsın" dediğim yine meçul.. ama hep dedim.. bir kere Kanada da fokların öldürüldüğü sahneyi ekranda izlerken, bunu da sen yarattın diye,buna da sen izin veriyorsun diye isyanı yaşadım ama isyanımın karşılığı ilginç oldu...bunlar ha deyince anlatılamaz.. yıllarla yaşanır,şekillenir ve son halini alır.. insanlar arasındaki en önemli farklar ,etraflarındaki her bir olayı nasıl anlamlandırdığıdır... mesela benim gibi bir insanın doğayı mükemmel algılayışı,ya da onun mükemmel olmayışının bile sistemin devamı açısından mükemmel oluşunu algılayışı ile,onun mükemmel olmadığını ,yani sıradanca kendi içinde olması gerektiği gibi oluşunu savunan bir algılayışın asla bir olmamasıdır bizleri ayıran noktalar.. bazı arkadaşlar parmak izini bile mükemmel olmayışı ile değerlendirip,falanca hayvan örneğiyle beni bilgilendirmişler ama o arkadaşlar, gördüğü rüya sonucu ,sabah kalkar kalkmaz, ısrarla "ablamı ara,bak şöyle rüya gördüm hemen ablamı ara" diye annesine yalvaran bir kızın,arama sonucunda gerçektende ablasının başına kötü bişey gelmiş olmasının cevabını neyle açıklarlar.. hemde kendisinden km lerce uzakta falanca şehirde yaşayan ablasının... evet ,hemen açıklayalım.. Tesadüf(!).. ya da dalga boyu çok uzun olacak tabii.. Evet,etrafımdaki yaratılmış bir cam parçasının bile doğaya mı yoksa bizlere mi hizmet ediyor oluşu bile beni çok farklı noktalara götürüyor... kısacası etrafımdaki her olayda ,her bir kavramda o var.. iyi ya da kötü,merhametli ya da cani.. hangi kalıba sokulursa sokulsun,ben her olayda onun gücünü,kendi acizliğimi hissediyorum.. onun daha hayatımıza neler katacağını bekliyorum.. belki daha iyi biri olacağım belki daha kötü biri.. ama bildiğim tek şey ,O nasıl olmamı dilerse öyle olacağım.. ne olacaksa ,O izin verdiği için olacak.. peki bunun adına nasıl sınav deniliyor.. sistemin bütün mükemmelliği bu noktada başlıyor zaten.. sistem bunun adına gerçekten sınav denilecek türden yaratılmış o kadar.. yani şu an yazıyorum, kendimce anlatıyorum,ben fft olarak yazıyorum,başkası yazdı diyemiyorum ama bunun ondan olduğunu da biliyorum.. ama sen yazdırdın ben yazmak istemedim diyemiyorum.. çünkü sistem bana kendi isteğimle yazdırıyor.. Her neyse... kısaca bana göre O,aynı anda herşeye müdahale eden ve gücüne asla aklımın yetmeyeceği kadar ,anlamlandırılamayacak kadar müthiş bir güç,ilmine,yollarına asla aklımın ermediği,yılların anlamlandırmalarda yetersiz kaldığı ya da sn lik bir olayın sizi şok ettiği bir birikim... ve kim ne derse desin,düzenlerin ya da sistemlerin işleyiş tarzındaki incelikler ,onun karşısında gerçekten de korkmaya değer... bazı arkadaşlar korku der demez hop kalkıp hop otursada,insanız işte korkuda şart sevgide.. bu da sistemin parçası.. ying yang hesabı.. -
Allah'tan rahmet diliyorum bende .. Değerli bir insandı... İnşallah milli konularda dikkatimizi çekmeye çalıştığı noktalarda , hepimizin daha derin düşünmesi ve düşündürtmesi dileğiyle..
-
Mollalar,tıp okuyan müslümanlar derken,aktarımda bulunduğunuz konular açısından şüphesiz Laik sistemin gerekliliği kaçınılmaz... aktarılan olayların çirkinliği ,yalnız sizler için değil biz inananlar için de tartışmasız ortada.. işte bu yüzden laik sistemin insanları okullardan ,kurumlardan,sosyallik kazandıracak her ortamdan uzaklaştırılması yönünde ki her adıma tepkiliyiz ya da şahsım adına tepkiliyim aslında... insanlar asla ve asla dinini her hangi bir tarikat ya da benzeri bir kurumdan öğrenmemeli, insanlar hocaların elinde kukla da olmamalı... bugün,etrafımızda algıladığım bazı durumlar,malesef benim açımdan tehlike sinyali... yani laik geçinenlerin ya da inançsız geçinenlerin ,türbanlılara olan kınamasını geçtim , bir de orta da türbanlı ve inançlı geçinenlerin aynı şekilcilikle ,inançlı olup kot giyen ya da bileği görünen ya da falanca nedenle kendileri gibi olmayan kapalılara karşı kınayan tutumları gerçekten de düşünmemiz gereken tehlikeler... kısacası olayın özü inançlı olup olmamakta değil, insanların birbirine tahammülsüzlüğünde ve karışma hakkını kendilerinde görüşlerinde.....
-
Sadece şehit olayları mı? medya ile bize hangi değerlerin,pardon değersizliklerin aşılandığı ortada ... ne yapılmaya çalışıldığı da gün gibi ortada... Başımız sağolsun kelimesi hep garip gelmiştir bana ,ama Vatan sağolsun... Allah inşallah ailelerine sabır lütfetsin... buna sebep olanlara da hidayet... Saygılarımla...
-
Sayın yamyam.. verdiğiniz link i okumaya çalışıyorum ama biraz zaman gerek... sadece merak ettiğim bir konu var... ateistlerin bakış açısını biraz anlamaya çalışmak adına.. şimdi konu,parmak izi mevzusu ile başlıyor... mesela bu konu,benim inandığım Kur'an-ı Kerim de ,her hangi bir ayette daha önce dikkatimi çekmemesine karşın,üzerinde çok düşündüğüm ve gerçektenden de inandığım kitaptan dolayı değil,inandığım yaradandan ötürü ,onun yaratmadaki çeşitliliği ve sistematiği ve tabiki o eşşiz gücü açısından değerlendirdiğim bir mevzu.. yani söz konusu inanan bir kalp olunca,bir parmak izi,bir camın yapısı bile bizlere mucize... sizde merak ettiğim,doğadaki bu tarz olgulara karşı bakış açınız.. gerçekten olan herşeyin sistematiğine doğanın mükemmelliğini oturtuş tarzınız,bu tarz bir konuya yeterli cevabı veriyor mu? Bu arada fırsat bulmuşken bloğunuz için sizi tebrik etmek isterim.. İnandığım dinin inandığım her bir değeriyle,dine olan bakış açınızı asla onaylamayacağım ama bilimsel olarak foruma aktarımlarınız açısından gerçekten teşekkür etmek istedim.. yazılarınızı zevkle okuyorum... Allah selamet versin...
-
.. ... evet Abraham kardeş, cennette seni de diğerlerini de yanımda görmek istiyorum kendi adıma ... ora sıkıcı olmaz ama fazla soydaş göz çıkarmaz.. zaten orasıda dört gözle beni bekliyor ya... neyse. bu da işin başka boyutu...
-
eğer bilim hayvanların kulağını kesmekten ibaretse,yaratılmış olan doğal yapılardan farklı doğal olmayan yapılar hemde bozuk yapılar elde etmekse,ben bilim karşıtıyım denilebilir... deney adı altında hayvanlar işkence görecekse, ya da bilimsel olarak farklı türler elde edilirken ortaya garip,kısır yaratıklar çıkacaksa ,ya da sözgelimi ben artık o canım hormonsuz domatese muhtaç bırakılacaksam(belki fazla basit gelebilir ama çok çok genişletiledebilir bir örnek),evet ben bilim düşmanı olabilirim...kısacası bilim gerekli şeyler için olması gerekendir,gereksiz farklılıklar peşinde gereksiz zararlar dizgesi değil.. yani kısaca hayır arkadaşım,bilim insan faydası için olması gereken bişeydir.. zararı faydasından büyük olan bir durum gelişirse,bir yerde hata yapılıyor demektir ve daha iyi bilimsel çalışmalara gidilmelidir...doğallıkların bozulmasından,dünya insanları taşıyamaz hale geldi... oysa bilim en çokta sağlık adına ,fayda adına kullanılan bir terim olmalıydı.. gerçektende faydalı olanlar gibi.. kısacası bu ayette bilime karşı bir tutum yoktur ve ancak ve ancak bilimin taşıması gereken kurallar açısından dikkat edilmesi gereken bir uyarı vardır... saygılarımla...
-
ama iddia ediyoruz,Kur'an tüm zamanlara,tüm insanlara hitap eden ve evrensel ,asla ve asla değişmeyecek doğrular bütünüdür ve tüm insanlığın ortak doğrularıyla örtüşür... bu yüzden araştırıp inanmış olan bizler açısından mucizenin tamda kendisidir.. ...haklısın bu iddiamız hep olacak.. ama bu demek değil ki,biz sizi işinize bakmaktan alı koyalım...size durduk yere müdahale edelim.. işte asıl laiklik kavramı bu noktada devreye girmeli ama siz bizi işimize bakmaktan alı koyarken bu malesef sağlanamıyor...kısaca etki tepki meselesi... birşeyler gereksiz yere durmadan kurcalanıyor ,özellikle de medya aracılığıyla ve olmadık yerden olmadık siyasi amaçlara hizmet eden olmadık şahsiyetler yüzünden,hepimiz bölük pörçük olduk.. herkes herkesten nem kapmaya başladı... ve işin en acı tarafı, bunun kökeni yine bizleri bu siyasi oyunlara alet eden aynı guruptan sanılan insanların siyasi düşüncesizliği... yani dinin ya da dindarın bu kadar korkulabilir hale gelişinde yine bir gurup dindar baş rolu oynadı.. ve siyasi amaç uğruna ,bir tutamdan koca bir bütün nasibini aldı.. ama siz yine de bu kadar dine saldırmayın,çünkü saldırınızın özü bu iddia değil... bu iddia size bir zarar vermez.. ama bu iddiadan dolayı,zorla sizi buna uydurmaya çalışırsak,evet saldırabilirsiniz demektir.. ne yani şimdi.. örnek verecek olursak.. çevremizdeki onca insan gerçekten dindar mı ya da dinsiz mi?şimdi onca arkadaşımız,ailemizden onca fert namaz kılmıyor, içki içiyor ya da yarı çıplak dolaşıyor , ya da dövmesi var, ya da saçı uzun ,ya da küpeli ,ya da falanca diye gırtlak mı kesiyoruz...en ufak bir dışlamada mı bulunuyoruz... varsa yapan kusura bakmasın ama dışlamayla dayatmayla dine hizmet edilmez.. biz öğüdümüzü veririz, öğüdümüzü alırız ama karşıdaki uyar uymaz ki inanın birinin uyması bazen mucize gibi bizlere(bu tabiki inanan ama tembel kardeşlerimiz için bir uğraş kendi açımızdan)... ha inanmayanlara da bize göre farklı algıladıkları ayetleri kendi algılarımızla açıklamaya çalışarak ,onların öyle olmadığını savunmamız ne kadar doğalsa,inanmayan arkadaşların da bizim algıladığımız ayetleri,kendi algılayışları boyutunda bizimle tartışmaları ve onun öyle olmadığını kendi çaplarında bize anlatmaya çalışmaları gayet doğal... ama bunu yaparken inandığımız esasları,kendi inanmayışlıklarından kaynaklanan bir aşağılama politikasıyla ,çok çok önem verdiğimiz değerlere ,yaklaşım olarak önemsiz buluşlarından kaynaklanan dalgacı tutumlarla bu tartışmaları yapmaları,kabul edilemez.. "O da tartışma alanına getirilip çekiştirilip yıpratılmayacak, insanların gönüllerinde vicdani bir biçimde yaşayacak. " demişsiniz... işte en büyük yanılgılarınızdan biri ,almadan edemedim...gönüllerde vijdani bir biçimde yaşaması demek,inanılan kuralların yerine getirilmesiyle,vijdanın rahat olması demek.. ama siz inananın namazından,başının örtüsünden,ezanından huy kapıp,sanki bunlar sizinle yaşamıyormuş ya da bulunduğunuz ülkenin önemli bir oranında yaşayan kişiler değilmiş gibi,laiklik adı altında onları kurumlarınızdan dışlamaya ve uzaklaştırmaya başlarsanız,elbet ortalık tehlikeli bir boyutta,vijdanı ve nefsi arasında sıkışan insanların çokluğunda karışacaktır.. kısacası vijdanlarımızdan da elinizi çekin mümkünse...illa inandığımız esasların inanılmaz oluşunu diretmeyin size uymamız ve inançsızlaşmamız için...okula gideceksen açıl diyen zihniyet ile dövmen yüzünden namaz kılamazsın diyen zihniyet arasında fark görmüyorum kısacası.. Gelelim konu başlığına,din ahlak için şart değildir.. çünkü insan kalbi ,bazı ahlaki değerlere her zaman şahit olacak biçimde yaratılmıştır ki,hesabın görüşülüşünde,kalp dediğimiz,vijdan dediğimiz olgular devreye girsin..yani aslında kalbin kendisi evrensellik taşır... ona aykırı her bir tutum,insan nefsini yani vijdanını zorlamaya ve kişinin kendi kendine zülmune gider... birçok psikolojik bozukluğun altında bu zülum vardır ... din ,insanların toplu yaşayışında gerekli olan bir nevi yasalar gibidir.. Kitap gönderilir,kurallar bilinsin ve uygulansın diye... Hani yahudilerde olduğu gibi,Musa nın dağa çekilmesinde ve ona emirlerin gelişinde,"çünkü şeriatları yoktu" gibi bir kavramın geçişi gibi... en azından inandığımız Kur'an ı Kerim açısından düşünürsek,bir çok peygambere inançlarından ve ahlaki değerlerinin yüksekliğinden sonra kitap verilişi açıktır..ya da onlara peygamberliğin verilişinde ahlaki olarak bir temizlenme evresinden geçiş bile söz konusudur..kısacası önce ahlak sonra din daha ağır basan bir tutumdur.. yani kısaca ahlak için din şart değildir ama din için ahlak şarttır... saygılarımla
-
aktardığınız alıntıya diğer arkadaşlardan bilimsel açıklamalar gelmediğini görüyorum.. açıkcası sadece merakımdan bu konunun kapanmaması ve diğer arkadaşlar tarafından cevaplandırılması kanısındayım.. en azından onların,biz inananlardan daha fazla bilime değer veren kişiler olduğunu düşünmemizi istediklerinden,bu noktalarda cevapları önemli olacak sanırım...
-
çevrenin etkisinde kalmadan masalları terkeden tercihleriniz,çevrenizi de olduğu gibi terketmenize yaramaktan öteye geçemiyor ancak... o kadar şartsız şurtsuz,kuralsız ,başıboş ki,yalnız ve yalnız ben merkezli yaşamaya başlayan ve etrafında ki herkesi masallarla uyuyan iki bacaklı yaşayanlar,kendinizi ise düşünen iki bacaklı insanlar gibi algılamaktaki kibirlilik bile olağanlığından dikkatinizi çekmiyor... her şakanın altında bir ciddiyet hesabı,her masalın altında da vardır gerçek payı.. en azından o kadarını kavrasanız,bütün hayatınız değişir... Selametle...
-
Allah incinirmi ? Eziyet çekermi?
ftoyd şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
incinme ayrı mevzudur,eziyet ayrı mevzudur... o halde çeviriyi yapanların türkçe bilgisine bir bakmak gerekir... bunun dışında Allah ın merhametli oluşu çoklarının işine geldiği gibi, incinme gibi bir söz de çok kulak tırmalamamalı olsa gerek.. bir sözünden dolayı insanların yaşadığı bunca olay ve düşmanca,yaratılmış en güzel varlıklardan olabilecek insanın,yaratılmış en aşağı varlık haline gelmesi,etrafına en yararlı olabilecek yaratılmış iken etrafına en çok zarar veren yaratılmış haline geçişi,ve buna Allah ın belli bir vakte kadar izin verişi,yine ondaki sabrın mükemmelliğine en güzel kanıt... ha bak ne güzel ortaya çıktı ,bir de sabır kavramı var Allah için... neyse...iyisimi siz Allah ın isimlerine bi bakın... olmazsa hepsini buraya taşırsınız,bizde elden geldiğince hepsine az düşünen şu halimizle,sevgimiz oranında cevap vermeye çalışırız... -
evet ,cidden " müslümanlar cımcızlak ortada kalakaldılar".. benim karnımıda siz doyuruyorsunuz ya da din doyuruyor zaten.. ya da yalnızca müslüman olmayanlar bilim öğreniyor,ilim öğreniyor,üniversite okuyor, o kurs senin bu kurs benim dolaşıp kendini yetiştiriyor,yalnızca müslüman olmayanlar sanatla uğraşıyor,teknolojiyle uğraşıyor... sizinle internette yazışanlar bile müslüman değil aslında,öyle ya ne anlar onlar bilgisayardan,teknolojiden... evet,yeni oluşan şartlara bakalım tabii,neymiş ayak uydurulamayanlar.. ya bakalım diyorum ama bakamadığım için haber bile izleyemez oldum... size şartlarınızda bol bencilli hayatlar... biz biraz paylaşımcıyız,kafamız günün şartlarının çirkinliğine basmadığı için üzgünüz.. iyisi mi siz size bakın,bizi de mümkünse asıl laiklik kavramını ciddi ciddi iyi anlayıp rahat bırakın...kısacası yakamızdan elinizi çekin de vatan haini gibi ordan burdan men edilmemizin nelere yol açtığını bari düşünün biraz..kısacası siz bize dokunmayın ki bizde size dokunmayalım.. sizin kafanıza kutsalımıza tapın diye silah dayayan yok,siz niye bu kadar kutsalımızdan vazgeçmemizi basite indirgeyip,kendi hakkınızmış gibi zanlara kapılmışsınız..size bunu zorla bizlere istetme hakkını kim veriyor.. hadi selametle ...
-
Hangi birini yazalım,anladığımız kadarını bile yazmaya kalkmak sayfalar alır.. Herşeyi yaratan Allah ı ,herşeyden çok sevmekten ötürü,onun yarattığı herşeyi ,ona olan sevgiden sevmek.. Bu sevginin sonucunda ve onun büyüklüğünün ve gücünün sonucunda,en çokta bizlere karşı onun merhameti,bizimse az düşünürlüğümüz ve nankörlüğümüzden ötürü,onun karşısında mahcubiyetimizden ötürü,onun emirlerini sıradan emirler gibi algılamayıp,mümkün derece emirlerini önemseyen ve uygulamaya çalışan bizler açısından neler mi var? -Asla eşini aldatma,her ne pahasına olursa olsun helalin olmayana farklı gözle bakma(erkek-bayan eşit hüküm) -Her ne pahasına olursa olsun,rızkın Allah tandır madem,hırsızlık yapma,asla ve asla başkasının malına el uzatma(savaş hali başka,bunuda düşünürseniz çokta kötü olmasa gerek ama sizin okuduğunuz ya da anladığınız anlamda değil elbet) -Verdiğin sözü ne pahasına olursa olsun tut,yerine getir... sakın çıkar uğrana verdiğin sözden vazgeçme... -Fakire,yolcuya,akrabana,yetime vs. yardım et.. öyle ya ,o müminler ki,kıtlığın en sert yaşandığı bir evrede bile ellerindeki nimeti komşularıyla paylaşanlardır...ha bi de o müminler ki,ihtiyaçlarından fazla olanı dağıtanlardır...öyle ya ,şeytan onları fakirlikle korkutamaz,onlar devir kötü de diyemezler ayetten ötürü..hatta ve hatta o müminlerler ki,namazlarını ancak ve ancak kapıya gelen bir fakir olduğunda bozarlar,savaş halinde bile bozmadıkları o namazı... -her ne pahasına olursa olsun dedikodu yapma, şahidi olmadığın ve duyduğun sözü tutup yayma... -İçip içip sarhoş olma,olduysan huzura kafan açılınca yani kendine gelince çık mümkünse... -yeryüzünde bozgunculuk yapma, mümkünse bu konuda bütün yaratılmışları düşün,hatta geçtiğin yoldaki karıncaya bile dikkat edip,hakkın olmadan onun canını bilerek alma,alacağın tek can bilmeden kazara alacağındır... -Eh dünya hali malum,her türlü durum iste ya da isteme yaşayacaksın...E hepsi de Allah tan olduğuna göre, iyisi mi aranızda en müstesna Rahmet ümit edecekler,elbet sabrı ve hakkı tavsiye edenlerdir.. ve asla ümidini yitirmeden sabredenlerdir.. -İnsanları arkadan çekiştirmeyi,onunla yüzüne karşı alay etmeyi huy edinenler,vay halinize...ne kadın ne erkek kimse kimseyle alay etmesin,öyle ya ne biliyorsunuz belki alay edilen alay edenden daha hayırlı bir yoldadır.. -Tamam,mümin deyince merhamet ,şefkat,sabır... ama varsa hakkını yiyen,zulmeden,mümkünse elinden geleni yaptığına inanıyorsan,son çare hakkını savun..sadece inandığın Allah tan kork,onun bunun korkusunu,Allah korkusundan üstün tutmaya kalkma tıpkı sevgisini tutamayacağın gibi.. -Sakın yalan söyleme,ne olursa olsun doğruyu söyle.. -Onlar öyle müminler ki anlatılan,öfkelerine kapılmamaya çalışırlar,öfkelerini yenmek için uğraşırlar ve seslerini yükseltmezler,çünkü inandıkları Allah ın en sevmediği sesin merkep sesi olduğunu bilirler...yani kimlerin bağıra bağıra konuştuğu öyle güzel anlatılır ki,gelde bağıra bağıra konuş... -Annem-baban kafir bile olsa,onlara sözün en güzellerini seç,onları kırma,ha baktın olmuyor,onlardan ayrılmak zorunda kalırsan güzellikle ayrıl,ola ki seni dinine ters düşen birşeye zorluyorlarsa... -Kısasa kısas vardır arkadaşım,öyle ha deyince öfkene kapılıp birine vurma,onunda sana vurmak zorunda kalabileceğini yani bunun artık hakkı olduğunu bi düşün,bir diş kırmayı göze aldığında bir dişinin kırılmasını da göze almışsın demektir,ya da bir cana kıyarsan artık kendi canından ümidi kes,boşa kaçmaya da kalkışma bu dünyada olmazsa öteki taraf daha kötü olabilir,iyisimi sen kurallara uy,bunlara tasalanmak zorunda kalma... -ha mümkünse boşa yaratılmadınız,bu yüzden bir işten bir işe koşturup çalışın,boşa oyalanmayın yoksa oyalandığınız şeylerden de sorulacaksınız... ha çalışırken etrafınızıda iyi gözlemleyin... öyle ya çevrenizdeki herşeyde ayet var.. Ha şu sivrisinek ve üstününden bile bilim adamlarının neler yaptığına falan bakın.. hala ,yani üstünden yaklaşık 1400 sene geçti ama bilim adamları örnek model aldıkları bu yaratılmışlarla ulaşmaya çalıştıkları sonuca bi türlü ulaşamadı,kısacası bi türlü onlar kadar mükemmel bir dizaynı gerçekleştiremedi.. hem de evrimsiz bir anda ortaya çıkan bu güzel yaratılmışlar... -Ya durun siz bi de demir üzerine düşünün,bilim adamlarını madem seviyorsunuz bu kadar,onların siz gibi olanları(sanki hepsi öyle ya) bakalım bu konuda ne diyorlar.. peki ulaşacağınız sonuçlar 1400 sene önsesinde mi keşfedilmiş,çünkü Muhteşem bir kitapta ,bu konu bile var... bunlar bitmiyor arkadaşlar,iyisi mi ikinci soruya gelelim... İyi anlaşılmamasının nedeni temiz olmayan kalplerdir,kalp ne kadar temiz olursa anlama o kadar güzel olur... öyle ya,gün gelecek kendi hesabımızı kendi defterimizle kendimiz göreceğiz...bu durumda yaptığımız ve algıladığımız her bir durumun yine kendi kalbimizden ötürü şekillenmesi ne mükemmel bir sistemin kanıtıdır... hani bir söz vardır,"insanın kendine yaptığı düşmanlığı kimse yapamaz" diye,işte aynen öyle...dikkat edin iyi kalp,iyi insan terimi kullanmıyorum,yaşamışlıklarımızla şekillenen temiz kalp kirli kalp terimini kullanıyorum..bunu yazarken de kendi kirliliğimi kabul ederek yazıyorum... olaki kendimi bişey sandığımı sanmayın.. acizane fikirlerim... Selametle...
-
kibir,insanın kendini zamanla farkına bile varmadan birçok şeyden üstün görmeye başlaması ,kendi mantığını sanki herşeye yetermiş gibi mükemmel algılayışı ve bunun sonucunda Kuran ın kalplere göre şekillenen ayetlerine kendi kalplerindeki oranında mana verişleri...karşıt bir faydanın asla düşünülememesi ve aceleci bir reddetme...ya da işe gelmeme...