Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

kaplan-200

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kaplan-200 tarafından postalanan herşey

  1. Zaten pkk terörü kurulduğu yıllarda sözde bayrağı örs ve çekiçten oluşuyordu, Marksizm-Leninizm(komünist) ideolojisine sahipti. Militanları ise ırak, Suriye ve sol örgütlerin(dhkpc-tikko) gibi militanlarından oluşuyordu. Bölge halkından bu ideolijden dolayı destek alamayınca, sözde bayrağını ve ideolojisini değiştirdi. Asker kıyafetleri ile köylere baskınlar düzenleyip, asker ile bölge halkını karşı karşıya getirdi. Arkasındaki (açıkladığı) devletlerin gücüyle propaganda sonuçlarında sempatisini artırarak kendini masum, Kürt halkının kurtuluş mücadelesi diye yutturdu. Çoğunluk bu oyunu yutmuş olmasa da yutanlar az denecek kadar değil. Umarım bu geçeği bir an öce öğrenirler.
  2. Yazılanları tekrar okuyun bence gerektğinde tsk yıda kendimide sorgularım. Mayın olayında bu tür kazaların istemedende olsa olabileceğini askerlik mesleğinin riskleri olduğunu söyledim.Bunun yanında sorumlularında hesap vermesi gerektiğini söyledim. Muğla ünv olayda ise pkk yandaşlarının ortlığı karıştırdığını insanları tahrik ettiğini söyledim. Polisin silahından çıkan kurşun sıradan bir kürt kökenli vatandaşımıza değil pkk propagandası yapan birine isabet etti. Ya arkadaşım hangi aklı başında biri sırtından vurulan birine intihar etti diye bilir geçin bu propagandaları. Yani mantıkı birşler söyleseniz kınarız,lanetleriz. yarın bizim yakınımızada aynı şey yapılabilir diye üşne biliriz. Ve son üst düzey komutanın haberi hakkında ilk defa yorum yapıyorum. Bunların olabieceğinede inanıyorum elbette laniyorum.Bunlar eğer gerçekse içimizdeki hainlerdir veben doğru olduğunada inanıyorum. Bunun gibi üst düzeydeki rütbeliler ile sözde ilhyatçı bu zihniyettek hocalar.,
  3. kaplan-200 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
    Sevgili demirefe söz konusu sabit bina değil, sizin söylediğiniz takdikler 90 lı yıllarda kaldı şimdi teknoloji zamanı, terörle mücadele için bu günün imkanlarında en önemlisi taarruz helikopterleridir. Elbette asker arazide olacak ama asker arazide bir pkk terörsiti gibi saklamaz. Teröristler 2-3 kişilik gruplarla sınırdan giriyor(son girişleri öyle olmasa da)eylemlerini 2-3 militan ile yapıyor. Köylerden destek alıyor vs. Asker ne yaparsa yapsın arazide görüntü verecektir köylüler ve çobanlardan pkk ya yardım yapanlar var zaten pkk ya bular askerin var olduğunu bildiriyor . Bu gün tanıdığınızı söylediğiniz Albay Erdal Sarı zeybek in tespiti doğrudur. Ne diyor Sayın sarızeybek pkk değil, devlet gücünü bölgede gösterecek. 1)Teknoloji pkk ya karşı kullanılacak 2)K.ırak’a girilerek TSK kandilde konuşlanacak. 3)K.ırak bölgesine ambargo uygulanacak. K.ıraktan ve içeriden Lojistik destek kesilecek 4)Pkk ya dolaylı yoldan yardım eden ülkeler ile ilişkiler gözden geçirilecek. 5)Kritik geçiş noktaları ve pkk nın karargâhı olarak bilinen(yuvalarının) uygun yerlerin baraj yapılarak su ile doldurulacak. Pkk zayıf kalacak ve halk devlete güvenecek. Ayrıca Osman Pamukoğlunun terörle mücadelesi 2 yıldır o mücadeleyi de tugay komutanı iken yapmıştır. O dönemde yalnız pamukoğlu değil o bölgede görev yapan bütün subay astsubaylar o belgeleri almıştır. Motivasyon için bu tür belgeler her komutanlığa her yıl standart olarak verilir. 2 yıl hakkaride görev yapmakla efsane olunmaz. Kitaplarda anlatılan süslü kelimelere asklikten alamayanlar inana bilir bizim karnımız tok bu süslü kelimelere. Efsane, kuzey ırak bölgesinde görevli adı duyulmamış subaylarımız askerlerimizdir. Bu gün hepimiz biliyoruz bir tugay komutanının masa başında harita üzerinde nasıl mücadele ettiğini!
  4. kaplan-200 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
    Öyle olsun...sevgili demirefe. Aslında Pamukoğlu hakkında yorum yaparak birilerini sevindirmek istemiyorum. Fakat; Bildiğim doğrulara sessiz kalarak, kendimi kandırmak istemiyorum.
  5. Sorunda burda zaten pkk teröristlerinin yaptıklarını bilmemeniz,Oysa başka bir yazımda yine söylemiştim. ferhat tuç'a gelince boş verin kininle nerede tanıştığını,bende kadir inanır ile tanıştım,sinema üzerine bilgiler aldım! Mainz Üniversitesinde kısa bir eğitim alması onun üniversite tahsili var anlamınamı geliyor. ferhat Tunç ne mezunu biliyormusunuz? Mainz Üniversitesinde her kısa eğitim alan aydınmı oluyor?
  6. Bu bilmek için kahin olmaya gerek varmı?Su testisi su yolunda kırılır. Terörist bir gün asker kurşunuyla,kaçakçı mayınla ölür. Siz bu çocukları kullananları kınayın, kınaya bilirseniz.Ölü çocukların üzerinden politika ve fakir edebiyatı yapmayı değil.
  7. Ne demek istediğimi çok iyi anladığınızı biliyorum unutmayınki kendi zihniyetinizden başkası bu hikayelere inanmaz.
  8. Öcalan'ın jandarma sorgusundaki ilk ifadesini açıklıyoruz. Öcalan, ABD'nin PKK'ya en uzak ülke olduğunu söyledi. Apo, Washington Anlaşması'yla ‘‘Barzani-Talabani devleti’’nin temelinin atıldığını ve kendisinin bertaraf edildiğini ileri sürdü. AMERİKA bizi ve Türkmenleri ezdi. Barzani ve Talabani'yi devlet yapmaya çalışıyordu. Amerika 40 yıldır Kürtler üzerinde Barzani'yi yüceltmeye destek çıkıyor. Barzani ve Talabani beni kesinlikle istemiyorlardı. Bu konuda Suriye de destekledi. Irak'ta Başbakan Yardımcısı kanuna göre Kürt olur. Amerika yardımcıyı destekler ve öne çıkarır. Irak'ta bir Kürt devletinin kurulması bütün çevre ülkeleri etkiler Amerika'nın Irak'ta Saddam'ı devirmesi için Kuveyt destek veriyor. Benim buraya gelmemde Amerika çaba gösterdi ve Yunanistan'ın da bariz desteği vardır. Bu da Amerika ve Yunanistan'a Türkiye ile 50 yıl daha bunun politikasını yapma imkánı sağlayacaktır. PKK olarak Amerika ile ilişkilerimizi geliştirmek için Akın (K) Kani Bulan tarafından teklifler götürüldü. Amerika bizim tekliflerimize ılımlı yaklaşmadı. EN MESAFELİ ÜLKE Amerika'dan Şam'a senatör eşi Bayan Portır 1996 yılı içerisinde geldi. Bizimle görüştü. Mesajlarımı kendisine ilettim ve Amerika'ya mesaj yolladım. İlişkileri geliştirmek istiyordum. Bu ikisinden mesaj gelmedi. Daha sonra bunlar K.Irak'a gittiler. PKK'dan en uzak duran, mesafeli olan ülkedir. Ama üst düzeyde bir politik olay olarak değerlendirip bir politika çizgisi belirlemektedir. Eski bir büyükelçi olarak Irak'ta çalışmış bir diplomat son günlerde benim yanıma geldi. Mesajlarımı anında ABD ve İngiltere'ye bildireceğini belirtti. ANLAŞMA ÇOK CİDDİ ABD'de Akın Derneği iyi işliyor. Ayrıca Kani'nin eformasyon bürosu var. ABD'deki kuruluşlar Kürt politikasında raporlar düzenlemek için çalışıyor. Ermeni lobilerini çalıştırın diye çok uğraştık. Ancak olmadı. Yunanistan'la da bu konuda çok tartıştık. Washington Anlaşması bu sefer çok ciddidir. 1992'deki uygulanmamış olabilir. Ancak bu sefer çok ciddidir. Anlaşma temelinde benim bertaraf edilmemdi. Çünkü PKK mirası ile boşluğu doldurma, böylelikle Türkiye'nin kızıp savaş açmasını önlemiş oluruz şeklinde bir politika izlenmiştir. ABD bununla aynı zamanda Türkiye'nin dayatmalarını gözönüne almıştır. Buna Türkiye'nin çıkarları ile ABD'nin stratejik çıkarları temelinde yaklaşılmıştır. ABD politikalarını Kürtlere yönelik olarak anlaşmayı kalıcı, köklü bir oluşum ile işler hale getirmek için kullanacaktır. Bizim konuya en akıllı yaklaşan İngiltere İngiltere'nin esas ilgi alanı Celal Talabani'dir. MED TV'ye yayın hakkı verdi. Mayıs 1999 ayına kadar yayın süresi olacak. Tekrar izin verip vermeyeceği belli değil. Benim tasfiye kararımı sanırım İngiltere vermiştir. Politikaları İngiltere oluşturur. ABD'ye uygulattırır. Bizim konuya en akıllı yaklaşan ülkedir. İrlanda'da IRA örgütü ile görüşmelerimiz ve temaslarımız zaman zaman olmaktadır. ANA POLİTİKAYI İNGİLİZLER OLUŞTURUYOR İngiltere bence ana politikayı oluşturmaktadır. Avrupa ve Ortadoğu'daki işbirlikçilerine bunu uygulattırmaktadır. Ama genelde politikalarını ABD'ye uygulattırmaktadır. Ortada bu konularla ilgili bir belge yok. Olması da mümkün değildir. Ancak gelişmelerde dikkat edilmesi gereken konu, Avrupa'nın İngiltere'de düğümlenmesidir. Konulara çok derin yaklaşıyor. Güney Afrika yolunu bence İngiltere kesmiştir. BİZİMLE İLİŞKİ KURMAYA ÇEKİNİYOR AMA Bizimle siyasi ilişki kurmaktan çekinen İngiltere, ABD'ye Kürt meselesinden bir anlaşma imzalattırdı. Bundan yansıyan sonuçlar Türkiye ve PKK'yı derinden etkileyebilir. Anlaşmanın ilk kurbanı benim. İlk bertaraf edilmesi gereken siyasi misyon bendim. Washington'un PKK politikası budur. İngiltere'de bazı lordlarla görüşmeler yaptım. PKK'nın tabanı, HADEP Öcalan, ilk ifadesinde Türkiye'de çok sayıda gizli sempatizanının olduğunu anlattı. Apo, HADEP'i destekleyenlerin, PKK'nın kitle potansiyelinin yalnızca dörtte biri olduğunu ileri sürdü. PKK'ya Türkiye içerisinde destek olanlar bellidir. Çoğu HADEP çatısı altında toplanmıştır. En büyük destek tabanımız üzerinde siyaset yapan HADEP'tir. Mardin'de başında Piling'in bulunduğu aşiretin ve Türk ailesinin destekleri vardı. Karşılıklarını alıyorlardı. Botan'da Babatlar, Osman Demir (Önceleri adam verme, erzak ikmali gibi yardımları var) gibi aşiretlerin yardımları çok olmuştur. Ben ilk çıktığımda bölgede çok etkili bir kişilik olan Yüksekovalı Cihangir Ağa'nın destekleri olmuştur. Bucak aşiretinden dostlarımız vardır. Suruç'ta Kılıç'ların dostlukları vardır. Nusaybin'de 1994 yılı öncesi belediye başkanı bize dosttu. Daha sonra korkup Mersin'e kaçtı. Belediyede kadro verme yardımları olmuştur. Adıyaman'da Kavi'ler dosttur. Siirt'te Mamkuran aşireti dosttur. Bitlis'te bulunan Şeyh Muhyettin Mutlu 1992 yılında Mahsun Korkmaz akademisinde yanıma geldi. Yanımda bulunan oğluna karşılık bana yardım teklifinde bulundu. Ben de oğlunu verdim ve yardımlarını gördüm. Batman'da Raman aşireti ile dostluğumuz son zamanlarda gelişti. Diyarbakır Silvan'da Azizoğulları ile dostluğumuz çok iyidir. Ergani Hazro hattında Ensariler ve Aksu'ların zaman zaman yardımlarını gördük. Bingöl'de Binginler (Şeyh Sait'in akrabalarıdır) ailesinin çok yardımlarını gördük. Elazığ Karakoçan'da Okçiyen aşireti bolca yardımlarda bulundu. Palu'da Septioğulları'nın zaman zaman olumlu yardımlarını gördük, zaman zaman da ters düştük. Tunceli bölgesinde tüm ilçeleri ile her zaman yardımlar görmekteyiz. Erzurum'da Melik ailesinin yardımlarını hálá görmekteyiz. Ağrı'da Öztürk ailesinin, Ağrı Dağı eteklerinde Öztürk ailesinin yardımlarını görmekteyiz. Van'da Kartal'lardan Remzi Kartal başta olmak üzere yardımlarını gördük. Hakkari Yüksekova'da Cananlar, Buldan'lar, Herki'ler ile dostluklarımız iyidir. Malatya'da Alevi kesimden söz etmek gerekir. Alevi kesimle genelde aramız iyidir. Kürecik ve Doğanşehir bölgelerinde yardım fazladır. Koçgiri'de Koçgiri aşireti ile görüşmelerimiz iyidir. Bizim kitle potansiyelimizin HADEP'e yansıyan bölümü 1/4'tür. Gerisi gizli sempatizandır. 4-5 milyon civarında duygular civarında da olsa HADEP'in oy potansiyeli vardır. DERNEKLER Mezopotamya Kültür Derneği'nin desteği büyüktür. Kültürümüzü yansıtmaktadır. İstanbul Kürt Endüstrisi (İsmail Beşikçi)'nin desteği olmuştur. BELEDİYE BAŞKANLARI Diyarbakır eski belediye başkanı Fuat Atalay bize yakındı. 1994 öncesi Lice Belediye Başkanı iyiydi. 1994 öncesi Dersim'in belediye başkanı aktif olmamakla birlikte yardımcı oluyordu. 1994 öncesi Siirt Belediye Başkanı Ekrem Bilek ile de dostluğumuz iyiydi. Avrupa'da en büyük desteğimiz Hollanda ÜSLENME ve eğitim alanımız bizi Alman belasından kurtardı. En fazla destek ve para aldığımız yer, asıl rolü Almanya'nın kuşatmasında oynadı. Bu Almanya'ya bir tepkinin ifadesidir. İlişkiler herhangi bir ülke ile olduğu gibidir. UYUŞTURUCU PARASI Baybaşin'in ilişkisini bize dayanarak kurmak istiyordu. Kardeşi bizdeydi. Ayrıca uyuşturucu ticaretinden elde edilen paraların bir miktarını da bize aktarıyordu. Hollandalı avukatları bize Kani ve Şahin getirdi. Zaten bunlar MED TV'nin avukatlarıdır. Bunların arkasındaki güç kim bilmiyorum. Zengin kişiliklerdir. Ün peşindedirler. Kendilerinin gizli olarak korunduklarını bilyorum. Bu avukatların ben Kenya'da iken Apo Türkiye'ye dönebilir demeç verdiklerini gazetelerden okudum. BASK Modeli'ni düşündük BASK, İspana'ya karşı karar gücüm var diyebilmek için bizimle ilişkidedir. BASK'la ilgilenmemin nedeni, aynı modelin Türkiye'de de olabilir diye araştırma yapıldığı için bu örgüt ile ilgilendim. Avrupa sorumlumuz tarafından sürekli temasta bulunmalarını istedim. O bölgelerdeki adamım Ali Yiğit'tir. Kapasitesi zayıftır. -http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-89500- hürrüiet arşiv.05.07.1999
  9. kaplan-200 şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
    1453 yılında fatih İstanbul’u 21 yaşında fetih etmiş,1915–40 yıllarında ilkokulu bitiren öğretmen oluyordu. O dönerde o yaşlarda general olması çok doğal, aradan neredeyse bir asır geçmiş ve bununla beraber eğitim artmış tecrübe aranmış vs. NTV programını bende izledim inanın yine güldürdü beni. 1 yılda terörü bitireceğini söylüyordu, tv yapımcısı nasıl yapacaksınız diye sorduğunda ise 6 aylık eğitimli askerler ile aylarca arazide saklanıp ansızın teröristin karşısına çıkacağını söyledi. Silah teçhizat yemek ve su ihtiyacını nasıl karşılayacaksınız diye sorulduğunda 3-5 saniye bekledikten sonra araziye gömeceğini daha sora çıkaracağını söyledi. Sanırım paşam 2010 yılında olduğumuzu unuttu. Yani bu sözleri sıradan biri söylemiş olsaydı bu kadar esprili olmazdı. Arkadaşım eğer gerçekten mantıklı yorum ve gerçek olayları bilmek istiyorsan biraz abartılı olsa da en azından mantıklı Erdal Sarı zeybek’i tavsiye ederim. Birde son günlerde tv lere çıkan güzel bir yorum yapan bir paşa var adını hatırlayamadım.
  10. Öcalan yakalandığında verdiği ifadesinde Ermeniler Balkan ve Avrupa ülkelerinin ilişkilerini bakın nasıl anlatıyor. Şimdi sizin zihniyetinize göre, bir minderde hangisi ile güreşelim...(savaşalım)! Ermenistan:Bu örgütün çekirdek kadrosu bırakılmış ve partimize sempati ile bakmaktadır. Bizden ziyade Kurtuluş Örgütü ile temaslıdır. Yunanistan :Yunanistan'da Türkiye'de eylemler yapmak üzere bomba eğitimi başta olmak üzere bir çok alanda eğitim görülüyor. Kamplar mevcuttur. Türkiye'den giden ve Türkiye'ye düşman olan her türlü örgütü barındırır. Bulgaristan:Bulgaristan’da Sofya'nın merkezinde bir büromuz mevcuttur. Romanya: Romanya'dan daha çok teknik malzeme (Telsiz, dürbün, gece görüş vb.) gelmektedir. Almanya: Suriye'de iken Almanya Gizli Servisi'nden Lummer benimle görüştü. İtalya :Buradaki örgütlenme genelde Avrupa sorumlusu tarafından yürütülmektedir. İspanya: (Bask) Bask, İspanya'ya karşı karar gücüm var diyebilmek için bizimle ilişkidedir. İngiltere: İRA İlişkileri Bizim konuya en akılı yaklaşan ülkedir. İngiltere'nin esas ilgi alanı Celal Talabani'dir. MED TV'ye yayın hakkı verdi. Belçika :MED TV stüdyo ve binalarının bulunduğu yerdir. Avrupa ne derse bize karşı onu uygular. Hollanda :Üslenme ve eğitim alanımız. Bizi Alman belasından kurtardı. En fazla destek ve para aldığımız yer. KAYNAKLAR. -http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-89500- E.Tümgeneral Alaettin Parmaksız'ın ''Komutanım Ben Şehit Miyim?'' adlı kitabından.
  11. Bu sizin gördüğünüz taraf. Göremediğiniz taraf ise kaybolan sonra şehit haberi gelen iki askerin durumu internetten şehit nurullah oymak yazın görürsünüz. Bahsetmiş olğunuz 8 asker bilinçli propaganda amaçlı yapılmış bir eylemdir. O manzaradan sonra sizin gibi zihniyelerin 'bakın pkk askerlere nasıl davarndı'diye propaganda yapması ve sözde sıfır eğitim seviyesi olan ferhat tunç gibi sözde eğitimsiz aydınların ve dtp gibi pkk sözcüsü partilerin reklamını yapmaktır.
  12. ‘’İkisi de gerçekse’’ ifadesini özellikle alıntı yaptım. Yazımı yukarıdaki yazına karşılık yazmadım, senin düşüncelerini az çok biliyorum o nedene anlayacağını düşündüm ve yazında ne demek istediğini de anladım. Biliyorsunuz ki, burada bırakın her ikisini de gerçeklikle kabul etmeyi, akıllarının ucundan bile geçirmeyerek ‘’Bakın, esir askerlere bir fiske vurmadılar’’ deniyor. Şimdi bu zihniyete karşı her ikisini de gerçek olarak kabul edelim dedim ve açıklamasını yaptım. Açıklama yaparak ta beyni uyuşturulmuş öldürmekten ölmekten başka bir şey düşünmeyen hayvanların bile yapmayacağı işkenceleri yapan canilere insan denilemez… Tekrar söylüyorum insan olmanın özellikleri vardır bu özellikleri taşımayanlar insana benzese de insan olamaz. Bunlar bir birine yabancılaştırılarak değil, beyinleri uyuşturularak insanlıktan çıkartılmıştır. Bir cesedi barça parça parçalara ayırmış, gözlerini oymuş ve cinsel organını kesmiş insan kılığına bürünmüş bu canilere insan denilmez ve bunlara insan diyeninde insanlığından şüphe ederim. Üstelik kendi yaptıkları caniliği, askerin yaptığını söyleyecek kadar yüzsüzleşerek. Ve yine söylüyorum Yeşil’i arıyorum, çünkü bu günkü şartlar yine onları gerektiriyor. Her gün şehit haberleri, karakol baskınları, insanları tahrik etmeleri, yağmalamalar bir tarafta araç yakmalar. AB yoluymuş, İnsan haklarıymış, özgürlükmüş bunların ardına sığınıp her türlü terörü yapmaları meşru göstermeleri maalesef Yeşilleri aratıyor. Aratıyor çünkü, terörle bu şekilde ab diyerek sözde insan hakkı diyerek, teröriste af diyerek mücadele edilmez. Yeşiller terörle mücadelenin beyinleridir, terörün beyinlerini yok eder terörün bitmesini sağlamasa da büyümesini engeller. Bu tür insanlar yalnız Türkiye de değil dünyanın her ülkesinde vardır. Şimdi birilerine hoş gözükmek için ‘’yok canım biz başka ülke değiliz biz insan haklarına saygılıyız, teröristte olsa, bizi her gün öldürse de kan’a kan ile karşılık vermemeliyiz diyemeyiz. Terörün bu kadar büyüdüğü bir zaman olmuşmudur? Olmamıştır elbette, dağdan inen teröristleri kahramanlaştırarak bütün bölgede mitingler düzenleyerek her yerde konuşturup güçlenmesini sağlarsan geleceği nokta burası olacak elbet.
  13. Yahu arkadaşım AB/D derken, Avrupa birliği devletleri ve Amerika birleşik devletlerinden söz ediyoruz. Teslim olan teröristler defalarca AB/D nin deteğini itiraf etti,katil öcalanın ifadesinde de bu gerçek var. Şimdi siz destek vermiyormu diyorsun ?? Yoksa AB/D diye bir devlet yok. Şimdi AB/D pkk terörüne destek veriyor diye koca Avrupa birliğine uye devletler ile amarika ile savaşmı ilan edilecek. Savaşı siz minder güreşi sanıyorsunuz sanırım.
  14. İkisini de gerçek kabul edelim. Bir tarafta vatanın bütünlüğünü korumak için görevini yapan asker,diğer tarafta bebekleri bile katleden,vatanı bölmeye çalışan,bütünlğümümüzü bozan,karakol basan,askere,sivile pusu kuran mayın tuzaklayan ve ele geçirdiği insanları canlı yada sağ demeden kollarını bacaklarını cinsel organını parçalayan gözlerini oyan, üstelik kendi yaralı arkadaşını bile öldürmekten kaçınmayan, beyinleri yıkanmış ve uyuşturucu bağımlılarının yaptıkları. Diğer bir tarafta ise yanındaki suçsuz günahsız arkadaşının parçalanmış vücudunun verdiği psikoloji ile teröriste yapılanmı? Terörist insan değildir, insan olan insan değerlerine sahip olur. Terörist, beyni yıkanmış, uyuşturucu etkisi ile insanlıktan çıkmış ve insan kılığına bürünmüş canavardır. O nedenle bu cani teröristleri insan gibi göstermeye çalışan zihniyetleri kınıyor Allaha havale ediyorum.
  15. Sevgili demirefe biliyorsunuzki, sinek birşey değil fakat mide bulandırıyor. Bunların amacıda mide bulandırmak,akıllarınca dağa çıkışlara kılıf uydurmak,eğitimsiz insanlara karşı sempati yaratmak.
  16. PKK’lı çocuk daha yeni bir gerilla, örgüte katılalı bir yıl olmuş, öldürmeye gittiği askerler gibi o da acemi. Ankara’da öğrencilik yaptığı sırada bir soruşturmaya uğramış, eve döndüğünde eşyalarının ev sahibi tarafından kapının önüne atıldığını görmüş. Gösterilere katılan Kürt bir kiracı istememiş ev sahibi. Ankara’dan Van’a gitmiş, orada okumaya çalışmış, yeniden bir soruşturmaya uğramış, tekrar Ankara’ya dönmüş, tutunamamış, sonunda dağa çıkmak zorunda kalmış.Okuyanlarda Altan’ı ne objektif baksanıza pkk terör ögütünü bile acemi bir teröristi kullanmakla suçluyor diyecek ! Bu nasıl bir zihniyettir anlamıyorum’’Ankara’da öğrencilik yaptığı sırada bir soruşturmaya uğramış’’ Polisin işi gücü yok ,babasının hayrına suçsuz günahsız birini alsın soruştursun!Nasıl bir mantıktır,zihniyettir bu ya. Birde öyle bir nifak sokuyorki ‘’Gösterilere katılan Kürt bir kiracı istememiş ev sahibi’’diyor efendi. Gösterilere katılan bir pkk lı kiracı istememiştir demiyor.Bizde anlamıyoruz zaten. Tekrar Ankaraya dönmüş tutunamamış...dağa çıkmış sebebi ise Ankarada tutunamamış ,dışlanmış vs.pkk terörüne destek veren ve çanak tutanlar ankara değil ahirette bile tutunamayacklardır. Bu tür hikayeleri ve nifakları kendi zihniyetlerinden başkası inanmaz bunu kendileride biliyor. Amaç suyu bulandırmak ortlığı karıştırmak , eğitimsiz insanlarda sempati yaratmak. Oysa Ankarada yüzlerce kürt kökenli vatandaş var onları neden alıp sorgulamıyorlar ?hiç sormazlar. Teröristleri meşru gösteren ve çanak tutanları Allaha havale ediyorum. İnanıyorumki O yüce adalet bunlardan hesap soracak. Ve yine YEŞİLİ arıyorum...Türkiyenin yeşillere ihtiyacı var, Allah yeni bir yeşil bize nasip etsin. Bu nifakçılardan hesap sorsun.
  17. Yazıklar olsun diyorum başka birşey değil yalnız bu hükümet değil geçmişteki 12 içinde gelimiş geçmiş bütün hükümetlere diyorum. 12 sene öncede teslim olan pkk teröristlerine iş vardı bugünde var, gazilerimiz açlıktan yokluktan viranelerde ölürken bu duyarsızlığı Allaha havale ediyorum.
  18. Aşağıdaki maddeleri cevaplarsanız ne demek istediğinizi daha iyi anlayacağım. 1)Sizce pkk terörünün ideolijisi nedir? 2)İlk eylemlerini kimlerle yaptı ve militanları kimlerdi?şimdiki militanları ile neden farklı? 3)pkk kurulduğunda kendisini simgeleyen flaması(sözde bayrağı) nasıldı?neden değişti. 4)pkk terörünün Eruh katliamınıdaki (bebekleri katletmesindeki) yeri nedir ? Bunlara gerçekten samimi cevap verebilecek birinin bu katil örgüte çanak tutacağını düşünmüyorum. O nednle bir çok kürt kökenli vatandaşımızdan özellikle bu maddeler saklanmakta, görmezden gelinmektedir pkk terörünün yaptıklarını asker yaptı diye propaganda yaparak ve son yıllarda taviz üstüne taviz verilerek pkk terörüne sempati artırılmış,kürtlük ile alakası olmayan zazalar gibi birçok kürt genci kandırılmıştır.
  19. Yalnız ben değil bu forumda hiç kimsenin recm'i savunduğunu görmedim..O nedenle yazmak zorunda kaldım, yoksa üstüme alındığımdan falan değil.
  20. Hani öcalanda ergenekocuydu? Öcalanın piyon olduğunu hala anlayamadınızmı?Öcalan değil kim olursa olsun AB/D haricinde bu terörü bitirecek kimse yok. Öcalanda bunların kuklası,gem AB/D nin elinde nereye çevirse oraya gider katil öcalan gider,karayılan gelir karayılan gider kertenkele gelir!!!.
  21. Sevgili politikanın yazısını birdaha okuyun belki anlarsınız,anlamak için okuyun,okurken ön yargılarını kaldır o zaman anlarsın. Nuro yalnız adı geçen nuro değil,askere polise karşı kışkırtılan,eline taşlar moltıoflar veriler nurolardan söz ediliyor.işinize geldiği gibi anlıyorsunuz. Ayrıca sevgili politikanın yazısını tekrar okuyun ne diyor bakın. ''Cocuk peki cocuk niye tas atar,cocuk mayinli arazide ne arar,cocuk neden polise karsi gönderilir?Kim gönderir.'' Kırmızı yazı ile yazılan ''cocuk mayinli arazide ne arar''cümlesi noro için geçerlidir,nuro eğer sınırda askerin kurşunuyla ölmesydi birgün diğer kaçakçılar gibi mayınlı arazide mayından ölecek yada sakat kalacaktı, bunun sorumlusuda asker değil o çocukları kullanan,sırtından kaçakçılıkla para kazanan ve onları kalkan yapan bu çocukların üzerinden fakir edebiyatı yapan zihniyetlerdir.
  22. Öncelikle Filistini tanıyın, isaril ile tarihi geçmişine bakın birde Diyarbakır’ın arasındaki farkı öğrenin. Hükümetin acizliğinden faydalanıp şov yapan pkk terörünün askerleri esir alıp teslim etmesinin asıl amacı işte budur! Bu tür zihniyetlere, bakın pkk nasıl güçlü, aslında terör yapmak istemiyor, insancıl barışçıl bir bir örgüttür dedirtmek. Tabii ki bunu her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum, bunu ancak kendi zihniyetindeki ya da aklından ve eğitiminden sorunlu olanlar böyle anlar. Oysa aynı dönemde, Aktütün karakolunda kaybolan iki askeri pkk teröristleri parçalara ayırmıştı. Şimdi de teröristler askerlere bir fiske bile vurmadı diyorsunuz.. Tabii ki siz bunu bilmesiniz, bilseniz de söylemesiniz. Elbette size verilen görev bu ya da kendinize çıkardığınız görev bu, pkk nın yaptıklarını yeri ve zamanı geldi mi propagandasını yapmak. Pkk kimsenin özgürlük mücadelesini vermiyor, dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgüttür. Eğer geçekten Kürtleri temsil etmiş olsaydı aldıkları en büyük darbeyi yine Kürtlerden almazdı. Devletten yemediği darbeyi vatansever Kürtlerden yediler biliyorsunuz… Ayrıca dünyanın kabul ettiği resmi Kürdistan diye bir devlet yoktur.. Kürdistan dediğin yer Erzurum ili kadar bir araziye sahip ve ABD nin kucağında aşiret reisi tarafından yönetilen bir bölge. ABD nin kucağında olmayan bir devletin adından bir biz değil dünya rahatsız oluyor. Ayrıca terörün sözlük anlamına bakın: terör Fr. terreur yıldırı Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma. terörist Fr. terroriste yıldırıcı Bir siyasi davayı zorla kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak, cana ve mala kıyacak davranışlarda bulunan kimse.(bugünkü pkk terörü ile nasıl ilikili değilmi)
  23. Adnan mederes ile deniz gezmişlerin ne alakası var? Yorum yapıyorsanız bildikleriniz uzerine yapın,idam tarihlerine ve olaylara bakın ,kulakdan dolma sözlerle yorum yapmayın. 12 Eylül döneminde 40 kadar idam kararı veren eski Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan, anılarını SABAH'a anlattı. Hâkimi Ali Fahir Kayacan anlatıyor.. ..... ............ Adalı, sehpaya çıktı. Cellat ipi boynuna geçirdi. O vaziyette, slogan attı. Cellat sandalyeyi çekince önce ipin ucunda döndü. Boyu uzundu. Ayağı sandalyeden sonra masaya değer gibi oldu. Daha çok acı çekmesin diye masayı da çektiler. 15 dakika beklendi. Doktor saate baktı ve 'Tamam,' dedi.' Kayacan, yasalar uygulansa da katıldığı idam görüntülerinden çok etkilenmiş: "Ne olursa olsun gözünüzün önünde biri ölüyor. Etkilenmemek mümkün değil. İdam kararı vermekle uygulamayı görmek çok farklı. " Solcu gençlerden Adalı'nın infazından sonra denge sağlanmak için idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu'nun ipe gidiş anını da şöyle anlatıyor: "Odadayken, Mustafa Pehlivanoğlu'nu çağırdılar. Onun da son arzusu ailesine mektup yazmak oldu. Dini telkini kabul etti. Ondan sonra ben hükmü okudum. Pehlivanoğlu, savcılıkta itiraflarda bulunmuştu. Ben hükmü okuduktan sonra bana 'Efendim ben o kadar yardımcı da oldum,' dedi. Ona infaz hükmünün değiştirilmesinin mümkün olmadığını anlattım. Pehlivanoğlu da sehpada slogan attı." Sibel HÜRTAŞ/ ANKARA Yani anlayacağın , önce solcu Adalıyı astıktan sonra denge olsun diye Mustafa PEHLİVANOĞLU nu asıyor. Abilerin anlattıkları kör ideoloji ile kalmayalım, lülfen gerçekleri görelim. Sağ sol fark etmez her iki tarafında kullanıldığını gün gibi ortada,o dönemin orta yolcuları bugün başımızda!
  24. DAHA ÖNCE BU KONUYU YAZMIŞTIK TEKRAR HATIRLATMAKTA FAYDA VAR. DENİZ GEZMİŞ NEDİR NE DEĞİLDİR? Dikkatinizi çekmiştir sayın okurlar, son günlerde neredeyse kahraman ilan edilen idam edilmiş bir şahıs hakkında konuşmayan kalmadı. Deniz gezmiş. Bir dönem sol hareketlerin Türkiye’de yarattığı bir gençlik önderimi? Bir kahraman mı? Yoksa asılarak ölümü sonuna kadar hak etmiş birimi? Hassas bir konuya girmek üzere olduğumun farkında olarak , bu ismi tabulaştırıp çocuklarına bu ismi veren ciddi sayıda bir kitle olduğunun bilincinde olarak konuyu ‘tamamiyle kişisel’ düşüncelerimle açmaya çalışacağım. Nasılsa yeterince övüldü, farklı bir açı da gerekli. Bu konuya girmek zorunda olduğumu hissettiren en önemli olgu, bir dizi ile başlayan tamamen yanlı ve mutlak kabullerle doğruluğu yada yanlışlığı tartışılamayan bir ortama sürüklenmiş olmamızdır. Çünkü idam edilerek cezalandırılan şahıs kimi çevrelerce bilinçli olarak yüceltildikçe , dönemin bu şahıs ve onun içinde bulunduğu siyasi ideolojik alana karşıt duran siyasal düşünceleri de alabildiğince aşağılanmaya çalışılmaktadır. Deniz gezmiş için yaratılmaya çalışılan mağduriyet denizinde o dönem ülkücü hareketi de boğdurulmaya çalışılmaktadır. Bu ülke kendi Başbakanı’nı bile idam sehpasına götürmüştür. Bu idam sehbaları yanlız bu 3 kişiden ibaret değildir. Sanki Sağ hareketin hiçbir ferdi darağacına gönderilmemiş gibi!!!! İşkencede ölenler haricinde AHMET KERSE, ALİ BÜLENT ORKAN, CENGİZ BAKTEMUR, CEVDET KARAKAŞ, FİKRİ ARIKAN, HALİL ESENDAĞ, İSMET ŞAHİN, MUSTAFA PEHLİVANOĞLU, SELÇUK DURACIK, ŞEHABETTİN OVALI da idam edilenler içerisindedir. İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesi yıllarında (1968) okuduğu okulu işgal etmiştir.İşgal edilen okulun içi orak çekiçli kızıl bayraklarla donatılmış işgal günlerce sürdürülmüştür. Bu gün neredeyse anti emperyalist vatansever bir kahraman muamelesi gören Deniz Gezmiş’in işgal ettiği okulun hiçbir koridorunda nedense Orak çekiçli rus bayrağı varken, Türk bayrağı hiç yoktu. 6. Filo gösterilerinde ABD yi protesto edenler ne hikmetse dönemin Sovyetler Birliğine laf söyletmemekte idiler. Atatürk’ün yolundan gittiklerini söyleyenler çok önemli bir ayrıntıyı hala bu gün bile anlayamamaktalar. Atatürk Marksist veya Leninist değildi. Bu fikirlerede olabildiğince karşı idi. Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." Demiştir.(Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926). Ancak en büyük Atatürkçü dedikleri Deniz’in son sözleri ‘yaşasın Marksizm ,Leninizm olmuştur’. Onun inandığı Marksist ve Leninist ideoloji Atatürk’ün kurduğu üniter Türkiye Cumhuriyetini bir devrimle yıkıp yerine sosyalist Rus uydusu çok etnikli bir devleti hedefliyordu. Yada birileri Denizleri fena halde kandırmışlardı!!!!! Okul işgali sonrasında üniversitenin kapatılıp polise teslim edilmesi sırasında çıkan olaylarda yaralanıp tedavi için getirildiği hastaneden kaçan Gezmiş soluğu nerede aldı biliyormusunuz? Filistinde…. Filistinde kim tarafından , hangi amaçlarla eğitildiğine burada değinmeyeceğim. Ama şu bir gerçektir ki Filistin dönüşü Deniz Gezmiş asla eskisi gibi değildi. Filistindeki kamplarda ideolojik ve askeri eğitimini tamamlayan şahıs ,artık ,önceleri gibi tamamıyle romantik bir sosyalizm özlemi ile yanıp tutuşan üniversiteli şahıs değildi. Artık banka soyan , adam kaçıran biri idi ,yani tamamı ile militarize olmuştu. Uyduruk bir ABD li askerlerin kaçırılması olayı ve bir müddet sonra serbest bırakılmaları??? Eminim zaman bu soruları cevaplayacaktır. Neden bu askerler kaçırılmış, ve neden bir müddet sonra kendilerine çok iyi bakıldıktan sonra tek bir fiske bile vurmadan serbest bırakılmışlardı. Bunun Filistindeki kamplarda tanıştıkları başkaca gizli servislerle bir alakası varmıydı? Kendi kaynaklarına bakarsanız Deniz Gezmiş hayatını anlatırken jandarma ile girdiği silahlı çatışmayı anlatıyor: Yalnızsın. Gemerek’in dışında bir benzin istasyonunun arkası. Yerler ıslak. Çamur. Zifiri bir karanlık. Bir yamaçtasın orada. Yalnızca jandarmaların attıkları mermilerin alevlerini görüyorsun. Ateş etsen yerin belli olacak; ateş edemiyorsun. O anda bombayı atmak aklıma geldi. Kafan çalışıyor. Mantığın tıkır tıkır işliyor. Soğukkanlısın. Pimini çekip bombayı elinde tutuyorsun bir iki saniye. Pimi çektikten dört saniye sonra bombanın patlaması gerek. Vakit geçirmemek gerek. Bomba elinde patlayabilir; bunun korkusu var içinde; elinde patlarsa diye. Fırlatıyorsun bombayı. Sinip bekliyorsun. O andaki bekleme müthiş işte. Müthiş uzun geliyor o süre; zaman bir türlü geçmiyor; saniyeler dolmuyor bir türlü. Bomba, savunma bombası. Patlayınca bayağı etkili patlar. Havada birtakım kollar bacaklar göreceğini sanıp bekliyorsun.Diyor ve devam ediyor . Vukuatları yalnız bunlarla sınırlıda değil. — üniversitede yapılan bir aramada dürbünlü tüfekle (suikast tüfeği, bu tüfek türü kesinlikle savunma amaçlı kullanılamaz.) yakalandı. -31 ağustos 1966'da İstanbul - taksim'de, çorum'dan İstanbul'a kadar yürüyen adamlarıyla birlikte ayaklanma başlattı ve ortalığı birbirine kattı. bu kargaşada çok vatandaş yaralandı. - 19 ocak 1967'de o zamanki bir öğrenci yurdunun devir edilmesi sırasında adamlarıyla birlikte ayaklanma yaptı ve yine çok sayıda vatandaş yaralandı. - 12 haziran 1968'de İstanbul üniversitesini adamlarıyla birlikte işgal edip pek çok öğrenciyi öldürdü. - 7 mart 1968'de İstanbul üniversitesi'nde yapılan aiesec genel kurul toplantısında adamlarıyla birlikte salonu savaş alanına çevirdi. - 16 mart 1969'da karşıt görüşlü bir öğrenci hareketinin İstanbul'da bir miting yapması üzerine adamlarıyla birlikte bu miting yapan öğrencilere saldırdı... - 31 mayıs 1969'da İstanbul üniversitesi'ni adamlarıyla birlikte işgal etti. bu işgal sırasında polisle girdikleri çatışmada yaralandı. - 11 ocak 1971'de adamlarıyla birlikte İş bankası, Ankara - emek şubesini soydu. Sivas’ta yakalanıp tutuklandıktan sonra mahkeme süreci ve idam. İdama giderken Deniz Gezmiş imam istemediğini ifade etmiştir. Çünkü onun uğruna ömrünü adadığı ideolojisinde Allah’a yer yoktu.Onun imamına ise hiç gerek yoktu. Ancak darağacında söylediği son sözler bir gencin hangi noktalara geldiğinin bir özeti idi.Yitik bir hayatın özeti. ‘Yaşasın Marksizm-Leninizmin ‘yüce’ ideolojisi, yaşasın Kürt ve Türk halklarının Bağımsızlığıi, kahrolsun emperyalizm.’(Şimdilerde ise bu sözleri yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği ‘’ diğe yumuşatıp yutturulmaya çalışılıyor. Ona göre Marksizm uğruna kolayca hayatın feda edilebileceği yüce bir ideoloji idi. Bu ideolojiyi bir Türk gencinin gözünde bu kadar yüce kılan ne idi? Karl Marks isimli bir yahudiyi Atatürk’ten Türk devletinden ve onun ilkelerinden daha yüce kılan her ne idiyse kahrolsun diyorum. Elbette şahsen tek bir Türk gencinin bile öldürülmesinden yana olabilmem mümkün değildir. Ancak Deniz Gezmiş’in kurduğu THKO terör örgütünün uzantısı bu günkü TİKKO - DHKPC dir,bu terör örgütlerinin ne kadar kan akıttığını da kimsenin unutmaması gerekmektedir. Bu gün hala Tokat yaylalarında, yada Tunceli kırsalında kimi zaman askerle kimi zaman polisle çatışan ve kimi zamanda devlet yanlısı olmakla suçladıkları vatandaşları öldürmekten çekinmeyen bu örgütlerin temelleri ne yazık ki bu şahısın zamanında atılmıştır. Deniz PKK için de ,TİKKO için de,DHKPC için de bir kahramandır. Çünkü Deniz son sözlerinde de ifade ettiği gibi tüm yaşamı boyunca tek milletli bir ulus devlete inanmamıştır. Bunu etkin bir dille Kürt ve Türk halklarının kardeşliği olarak ifade ederken aslında geliştirdiği retorik Türk milletini ayrıştıran ilk çalışmaları oluşturmuştur. Nitekim PKK da ilk kuruluş yıllarında Marksist ve Leninist bir parti olduğunu deklare etmiştir.Deniz de bu ülkenin belkide ilk Marksist-Leninist idolu olmuştur. Emperyalizme karşı duruş salt ABD emperyalizmi mi olmalıydı?Yoksa SSCB iyi emperyalist, ABD kötü emperyalist mi idi? Yoksa Türk Milliyetçilerinin o zamanlar da ve bu günde dediği gibi tamamen ve tam bağımsız Türkiye olması gerekenmidir? Gerçek anti emperyalist duruş bu değilmidir.? O gün Deniz Gezmiş’in arkadaşı ve yoldaşı olanlar bu gün her türlü emperyalizme çanak tutabilmektedir. O yılların Yoldaşı YAŞAR KAYA(bu günün pkk basını GÜNDEM GAZETESİ’NİN sahibi,Anılarında Seniz gezmişi anlatıyor zaten)Hasan Cemal, Ertuğrul Özkök,Ali Kırca, M.A.Birand vb. SSCB nin çöküşü ile sallayacak bayrağı kalmayanların bu gün AB ve ABD ci olmaları ne kadar manidardır değilmi? Türk milliyetçilerinden hiç idam edilen olmamışmıdır? İmamı reddedip Marksizmin uğruna ölmeye hazırım diyenler, ellerine Rusun orak çekiçli bayrağını alanlarmı mübarektir, yoksa ipe salavat getirerek giden son anlarını abdestli geçirip ‘Bu ezan dinmeyecek, bu bayrak inmeyecek’ diyenlermi???? İpte 52 dakika can veremeyenler mi(Deniz Gezmiş’in idamı tam 52 dakika sürmüştür), yoksa bir gül bahçesine girer gibi şehadete gidenlermi??? Halil Esendal mı Selçuk Duracık mı??? militan Necdet Adalı asıldıktan sonra sırf denge olsun diye asılan Mustafa Pehlivanlıoğlu mu????
  25. 12 Eylülde asılan ülkücülerin son mektupları. MUSTAFA PEHLİVANOGLUNUN İDAM ANINDA ANASINA VE BABASINA YAZDIĞI SON MEKTUP Sevgili anneciğim ve babacığım! ... Sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı işlemiş olduğum hataları ve suçları affedin... Hakkınızı helal edin... Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakkın ve O'nun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez. milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkım varsa, hepinize helal olsun, sizde helal edin. Son olarak, abime, yengeme, yeğenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim. Oğlunuz Mustafa 7 Ekim 1980 HALİL ESENDAĞ IN MEKTUBU Bismillahirrahmanirrahim Ol deyince bütün alemleri olduran, herşeyin sahibi ve mutlak hakimi Cenab-ı Rabbül alemine sonsuz hamd ve sena olsun. Selatü selam, alemlere rahmet olarak gönderilen Cenab-ı Allah'ın en sevdiği kulu ve Resul u ümmeti olarak şereflendirdiğimiz 'O' en güzele Hz. Muhammed (S.A.V.) efendimize, sevgili ailen, sahasına, Saadet-i Kiram ve gönüller sultanı Seyda (K.S.) Hazretlerine cümle Evliyaya ve mü'minlere olsun inşallah. Esselamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve berakatühü. Pek muhterem abi ve dünya ukba kardeşlerimiz, gönüller dolusu sevgi, hürmet ve hasretle kucaklaşır, muhabbetle büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden öper, aciz şahsımız ve ehl-i islam hayır dualarınızı Cenab-ı Rabbül Alemin'den niyaz ederim. SELÇUK DURACIK'IN MEKTUBU Muhterem abilerimiz ve gardaşlarımız... Bu aciz satırları yazmamızın gayesi, sizle gönüllerde helalleşmek içindir. Cümleniz hakkınızı helal edin, hayır ve dualarınızı eksik etmeyin. Bizlerin varsa, cümlenize hakkımız helal olsun. Rabbül Alemin takdiri böyleymiş. Elhamdülillah biz acizlere takdir-i ilahisine rıza göstermeyi nasip etsin, Rabb ül Alemin inşallah. Bir hadiste şöyle buyuruluyor: Ölüler için yapılan dualar, nurdan tabakalarla onlara takdim olunur (Hadis-i Şerif) Ölüye, kendisinin üzerine yas tutulması sebebiyle, kabirde azap olunur. (Hadis-i Şerif) iman sahibi, Mevlamıza kavuşuncaya kadar rahata eremez. Esselamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü. Haziran 1983 AHMET KERSE (İdam Tarihi: 30.1.1983) AHMET KERSE'NİN KENDİ AĞZINDAN 'Hakime küfrettim. Hakim put! Vicdanı, adaletin görkemli sarayından, sarayın mücerret bekçisinden, görünmez koruyucularından azade.. Kişiliği silik... Benim böylesi muğlak bir kişilikten ne alıp veremediğim var? Baktı önündeki yazılı müeyyidelere, kırdı kalemi. Küçük dilinin dönmesi ile çıkardığı kahkahayı duydum. Onun haline güldüm. Güya sinsi gülüyor. O kim, bilmem ne maddesi kim? Her şeyin vasıta olduğu bu dünyada, oluşlara basamaklık edenlere kızmaya hiç gerek yok. Doğru olan, gücün ve tedbirin kar etmediği yerde durup tevekkül etmek, her daim ona sığınmaktır. Karanlığı aydınlık bilmek, mutlu olmasını öğrenmektir. Her zaman ve mekanda Yüce Allah'a dayanmak biricik yol. Tabii yol bilene! Allah'a iyi bir kul olmalıyım. Bütün uğraşım, çabam bu yönde olmalı. Şayet nasipse şahadet şerbeti içmek, beni bu mertebeye getiren mazimle övünmeliyim. Şehid olmak her er kişiye nasip değil! Bil kıymetini! Bu büyük mertebeye ulaşmak için, Allah'ın sevgilisinden, Bedir harbine katılmak için izin isteyen sahabenin çırpınışları unutulur mu? Cennet müjdelenmiş. 'Ağaçları altında ırmaklar akan' güzide köşeler... Hakikat bu! Geçici zevklerin süslediği ve hayal olarak hafızalarda silikleşen, anlık dürtülerin ürünü, anlık süprüntülerin ne ehemmiyeti, ne kıymeti vardır! Mutlak mutluluğa gark olmak varken, izafi saadetin çeşnisine kapılıp, kanmak, kandırılmak ne ayıp bir şey! Çok kötü bir hal. Hayır! kanmadım, kanmayacağım! .. O gün yeniden dirilişimdir, pak ve saf halimle. O an ölmek değil, yaşamaktır. 'Allah yolunda ölenleri ölü demeyiniz... Onlar diridirler! '... Onlara cennet müjdelenmiştir.' Virajı dönmek ve has bahçesinin güllerini derlemek... Derleyeceğim renk renk gülleri sonra da koklayacağım doyasıya.. Ben ilk değilim. Uzayan zincirin bir halkası olacağım. Ardım sıra bu zincirin bir halkası olabilmek için didinenler, çalışanlar çok. Heyecanlı bekleşen kalabalık var. Allah'ın eli bu davanın üzerinde. Tökezlemek, sürünmek, yakalanmak yok. Sinemiz demir, yüreğimiz çelik, kötülükleri boğmak, iyilikleri yaşatmak için hep mücadele, uykusunda kalmak yok. Gafleti sevmek, şeytanın çelmelerine kanmak ölümdür. Gerçek Ölüm! Doğruyu insanlara duyurmak için savaşmak lazımdır... Anam köyde. Son günler sık sık rüyama girer oldu. Ağlamaz anam, hep güler, Bir şehit anası olacak, keyfi bu yüzden. Heyecanı, gönlündeki hazılıklığı bu sebepten.. Titrer anam, elleri ile bazı kereler yüzünü örter. Ben idam sehpasına yürürken, anam karalar bağlamaz. Bilir, inanır ki; oğul ölmedi, yaşıyor. Bu dünya hancıların konakladığı bir misafirhane. Buradan göç eden bir başka alemde, ebedi yurt evinde yaşar. Anam yeşil yemenisini hiç başından eksik etmez. Allah örtünün dediği için örtünür. Anam, ülkü sahibi yiğitleri över. Babam da öyle. Babam süslü hayat yaşamak uğruna zillet, illete boyun eğen, bel kıvıran, yılanlaşan insanları sevmez. Kötülerin baş düşmanıdır. İnsan Allah'a inanmadıkça, yüce ülküleri yakalamak için cehd ve gayret sarf etmedikçe, o adama insan denmez. Hele halife hiç denmez. Her adam insan değil, her insan da halife değil! Bu biline! Sabırsızım, içimde sevinç coşkusu, kulaklarımda Kur'an kıratı... Ben uçmak istiyorum, uzaklara, pak mekanlara, gül ekenlere, çiçek dikenlere uçmak... Bükülmeyeceğim, kırılmayacağım. Bu emanet olan 'ben'i yüce yaradanıma helali ile teslim edeceğim. Ölsem bile ölmeyeceğim. Varın siz anlayın! Ben insanlara dayanmadım ki, yıkılayım, insancıklardan medet ummadım ki, zarara ziyana gireyim. Ezel ve ebed olan Yüce Mevla'ya gönül verdik. Onun içindir ki, bu dava sözmez, bitmez, çapulcuların çökmesinden, kaçmasından etkilenmez... İlah-ı kelimetullah! diyen diller lal olmaz. 'Allah' diye inleyen güller solmaz. Tekbir getiren, teşbih eden güller solmaz. Susmayacak Hakk'ın dili! ' Ahmet KERSE

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.