kaplan-200 tarafından postalanan herşey
-
Kılıçdaroğlu'nu Terletecek Belgeler!
AKP başımızda kalmasın elbet ama akp gidince akp yi aratacak zihniyetlerin geleceğini bilerek kucak açmakta ne kadar doğru sizce? Arkadaşım mhp nin sorumluluğu var yada yok diye birşey söyledimmi ben ?ne diyorum yok bir birinden farkı diyorum. Bunların hepsi bir merkezden yönetiliyor, bakmayın öyle bir birlerini asıp kesmelerine 2 saat sonra en iyi kanka onlar...! bu gün chp mhp nin konumunda mhp chp nin konumuna geçmiş sizce düşündürücü değilmi bunlar ? Şimdi ne yapacağız kime güvenip oy vereceğiz diyebilrsin fakat her insanın düşüncesi farklı görüldüğü gibi örneğin ben Hulki CEVİZOĞLU'nun siyasete girmesini istiyorum...Siyaseti en iyi yapacak kişide odur diye düşünüyorum.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Ya Allah aşkına bu yazdığınızla konu başlığının ne alakası var şimdi ? Konu başlığına bakın ,türk ile kürt ile ne alakası var ben anlamadım! Sevgili dominik bide bu konu başlığının chp ile ne alakası onuda anlamadım!
-
Kılıçdaroğlu'nu Terletecek Belgeler!
Sevgili yılmaz kürt açılımı konusu yoğunluğunu yaşadığı günlerde kılıçtaroğlunun bir çok açıklama yapasına rağmen kürt açılımı ile ilgili bir yorumunu duymadım ve dikkatimide çekmişti. Şimdi chp yi akp nin karşında göreceğim diye olaya kör bakmam. Ne tesadüf ise alınan bütün pkk miliitanları onun döneminde ve hangi kaynak olursa olsun adamlar belgelemiş. akp, chp,mhp,bdp yok birbirinden farkı.. Kim olursa olsun,hangi parti olursa olsun pkk terörü ile ilişkisi,sempatisi var ise onun karşısında olurum. Şimdi habervakti haber yapmış diye bunu kabul etmemek gibi birşey olamaz ki bu durum meclis tutanaklarında bile var. Diğer taraftan Chp baykalı kaybetmekle çok şey kaybetti bu kaybettiğinin yanında sarıgül tehlikesinin yerine Kılıçtaroğlunu kazandı.
-
NURO HAT KUŞTİN! NURİ ÖLDÜRÜLDÜ
Kimse çocuk için iyi olmuş demedi . Elbette kimsenin ölmesini istemiyoruz bu çocuğu kendilerine kalkan yapanları kınayın diyorum askeri değil. 14 Yaşında bir genç...... alnında mı yazıyor '14 yaşında daha çocuk vurmayın diye !
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Sevgili Zehir Hafiye' ne alakası var şimdi Solcuların dinsizliği ile ilgi düşündüğümü nasıl anladın? Şaka yapıyorsunuz sanırım. Bu tür şaklarda en azından bir simge koyun bizde anlayalım Bu forumda bu konuları daha önce başka başlıklar halinde çok yazmıştık ve özellikle dini konular bölümünde adamlar fırsat arıyor İslami karalamak için. Bu tür zihniyetler yalnız İsalım için değil Türklük içinde geçerli. Adamlar anlar anlamaz bakın Türkiye de şu oldu,tecavüz oldu,Asker bunu yaptı Polis bunu yaptı diye yaygara yaparlar. Örneğin Şemdinli de ki uzman çavuşun olayı gibi, Askerin sözde köyleri yakması gibi! Yalan, uydurma propagandaları gerçekmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Söylediklerinde olağan üstü bir durum olsa tamam diyeceğim. Yeter ki en ufak bir açık yakalasın,duysun hemen yaygara ve zamanında,bize diye başlarlar !! İşin özeti; Kişilerin hatalarını fırsat bilip kurumlara ve İslam a mal etmeleridir.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Arkadaşlar, Akp yi gösterip İslama vuruyorlar dediğimde bu foruma yazılanları genel olarak düşündüm. Yalnız bu konu ile değerlendirmedim. Daha önceki yazılara bakarsanız (Özellikle dini konular da)ne demek istediğimi anlarsınız.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Sevgili yılmaz işin aslı birileri akp yi göstererek islama vurmaya çalışıyor. Bu gibi zihniyetlerin derdi akp falan değil aslında, bakmayın siz onların akp ye karşı olduklarına ,onların derdi asıl islam, onlar alttan destekler sağ gösterip sol vururlar !
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Ben siz o sunuz bu sunuz demiyorum sevgili dominik sevgili yılmazın benim akp yi destekleyen bir yazımı göster dediniz bende gösterdim ! Bu göstermek sen akp lisin demek değildir. Türkiye aleyhine varsa nerede yalan yanlış haber propaganda varsa siz oradasınız işin gerçeği bunu size söylüyorum. o zamnan kendini nereye nereye koyarsan koy ister akp yanına koy ister bölücü,ister vatan sever...İsterseniz insan hakları ve halkaların kardeşliğine koyun !!!!!!!! Siz görmediğiniz bilmediğiniz yalan haberleri, propagandaları gerçekmiş gibi gösteriyorsuz her seferinde bunu size söylüyorum...Türkiye aleyhine nerede yalan varsa çanak tutanlar hep aynı !!Arkasında demokrasi,barış !! Nasıl demokrasi barış ise yalnız teröristler için geçerli oluyor,bunu gündemde tutmaya çalışanlarda hep aynı barişçı?zihniyet !
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
ŞİMDİ ALEVİLİĞİ KARIŞTIRIP KONUYU BAŞKA YÖNLERE ÇEKMEYİN. Ben size kürt açılımını soruyorum ve diyorumki dtp de sizin gibi düşünüyordu önce açılıma destek verdi işine gelmeyinc de sizin yaptığınız gibi göz boyaması dedi. Yani bu partinin adı akp iyi politika yapar iyi adam kullanır...Sizde önce demokratik açılım dediniz istediğiniz demokrasi açılımı olmaıncada dtp gibi göz boyaması diye kabul etmesiniz. Demekki akp yi savunmuşsunuz ! benimkide aynı !şimdi benim ne demek istediğimi anladın ?
-
Kılıçdaroğlu'nu Terletecek Belgeler!
İlle de tutanaklarda chp yazacak değil,biz sayın Kılıçtaroğlu'nu yazıyoruz chp yi değil. Arkadaşım memurluğa alınan pkk militanlarına bakın ve 1990–1994 yılları arsında önce Bağ-Kur, ardından SSK Genel Müdürü olan Kılıçtaroğlu nun tarihine bakın. Üstelik ismi zikredilen militanlarda Kılıçtaroğlu nun yakın arkadaşları hemşerileri olduğu gözüküyor.. Örneğin; 28 Haziran 1998 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan inceleme raporunda, SSK'ya alınan 22 personelin PKK, Dev-Yol ve TİKB gibi terör örgütleriyle olan ilişkilerini ortaya koyan isimlerden bazıları yukarıda verdiğim TBMM adresinde kayıtlrda mevcuttur. Yukarıda adı geçen A. Osman Pehlivan ve diğer isimleri -http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/Tutanak_B_SD.birlesim_baslangic?P4=403&P5=B&page1=85&page2=85-adresinden ve 88-95 sayfalarda görebilirsiniz.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
sevgili dominik 1)siz akp nin kürt açılımını destekliyormusunuz? 2)Desteklemeyenlerin neden desteklemediklerine katılıyormusun ? Bunlara vereceğin cevabi eski yorumlarınla değerlendirip verdiğin cevapta akp yi sanduğun tarafı görürsün.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Estağfurullah sevgili yılmaz. Dünya hali işte bizde gömlek değiştirdik,yada akp nin zorlaması diyelim ! Amirlere *** konusunda birşey söyleyemem ama bunu yalnız bu konuda değerlendirmek yanlış olur.Bu her yer kurumda olabiliyor ve her zihniyette de mevcut. Örneğin bir chp yada en doğrusu bdp gibi demokratik çağdaş bir belediyenin personeli böyle bir seminere gitmiş olsaydı onlarda tanga ilemi gezecekti sizce..? Hani çağdaşlığın göstergesiya mayo ve tanga ile gezmek ! Ben olaya **** olabilir olabilir ihtimali ile bakmıyorum.O durumda ben olmuş olsadım mayo ile gezmezdim çevremdekiinsanlarda öyle diye düşünüyorum ve oradaki insalarıdao şekilde düşünüyorum. Tabiki böyle bir durumdada belkide birileri sizin gibi yalakalık olsundiye düşünebilir, birileride sevgili dominik gibi çağdaşık yoksunu gibi görebilir. O nedenle bu tür durumların amacının farklı olduğunu düşünüyorum. Saygılar.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Şimdi akp zihniyeti olmamak için sizin zihniyetinize mi sahip olalıyım. Şimdi mayo ve tanga giymeyenler akp zihniyetlimi oluyor nasıl mantık bu? Bu zihniyetin size yabancı olmadığından eminim çünkü o insanların ne düşündüğünü onlardan daha iyi biliyorsunuz !
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Yahu arkadaşım kaç kişi gitti bu seminere haberin varmı?
-
Kılıçdaroğlu'nu Terletecek Belgeler!
Habervaktimi kaynak olarak göstermem doğru değil fakat bu haber bir çok yerde var ve belgeleri ile birlikte yayınlamışlar. Ayrıca sayın Kılıçtaroğlu'nun aldığı adı geçen pkk lı memurların TBMM Tutanaklarında -http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd.birlesim_baslangic?P4=403&P5=B&page1=88&page2=88- Görebilirsiniz. Baykalı çok arayacaksınız demiştim !!
-
Kılıçdaroğlu'nu Terletecek Belgeler!
Kılıçdaroğlu'nu Terletecek Belgeler! Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü döneminde PKK'lıları başhekim yaptı mı? Habervaktim Gandi'yi belgelerle vurdu. İşte skandal belgeler..26 Mayıs 2010 Genel Başkan seçildiği 33. CHP Kurultayı'nda yaptığı konuşmada “Yakınlarım zenginleşmeyecek” diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun, geçmişte bu ilkeye uymadığı ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu'nun Genel Müdür olduğu dönemde yapılan SSK ihalelerinde, usulsüzlük yapıldığı tespit edildi. SSK Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalelerin çoğunun, yolsuzluğa davetiye çıkaran ve kamuoyuna ilan edilmeden yapılan 'davetiye usulü'yle gerçekleştirildiği ortaya çıktı. İhalelerden pay alanlar arasında Kılıçdaroğlu'nun yakınları da var. KILIÇDAROĞLU YAKINLARINI UNUTMADI! Vatan gazetesinin başlattığı yazı dizisinde, Kılıçdaroğlu'nun kendi yaptığı ihaleyi yakınları kazandı diye iptal ettiği yazılıyor. Oysa İstanbul Göztepe Hastanesi genel onarım inşaatı, 1992-1998 yılları arasında davetiye usulüyle Eski CHP İstanbul İl Başkanı Ali Özcan'ın sahibi olduğu Yapı Üretim A.Ş.'ye verilmiş. Tunceli Sağlık Meslek Lisesi inşaatı, 1993-1997 yılları arasında davetiye usulüyle Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'den yakın arkadaşı Ali Rıza Olcay'a verilmiş. İstanbul Merdivenköy Dispanser inşaatı, 1993-1996 yılları arasında davetiye usulüyle Kılıçdaroğlu'nun yakın arkadaşı Adil Özçırpıcı'ya verilmiş. OYAK'A 'İHALESİZ' KIYAK Mehmet Moğultay tarafından SSK'nın başına getirilen Kılıçdaroğlu döneminde, OYAK İNŞ. A.Ş.'ye verilen işlerde ihaleye bile gerek görülmemiş. Denizli 200 yataklı hastane inşaatı, Yalova 200 yataklı hastane inşaatı, Kütahya Hastanesi tevsii inşaatı ve Bingöl Devlet Hastanesi genel onarımı yönetim kurulu kararı ile ihalesiz olarak OYAK İNŞ. A.Ş.'ye verilmiş. YOK BÖYLE UYGULAMA Dürüstlüğe büyük önem verdiğini savunan ve yolsuzluklara karşı mücadele ettiğini iddia eden Kılıçdaroğlu döneminde verilen bir ihale oldukça dikkat çekici. 1998 yılında ilanen verilen Ankara Etlik Doğumevi Tıbbı Atık Deposu yapımı için FA-AL İNŞ. LTD. ŞTİ.'ye, aynı yıl içerisinde yüzde 133 oranında fiyat farkı verilmiş. Devletin resmi raporları, CHP'nin çiçeği burnunda Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel müdürlüğü döneminde Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) PKK ve diğer yasa dışı sol terör örgütleri mensuplarının nasıl doldurulduğunu gözler önüne seriyor. MÜFETTİŞ RAPORLARINDA ŞOK İFADELER VAR 28 Haziran 1998 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan inceleme raporunda, SSK'ya alınan 22 personelin PKK, Dev-Yol ve TİKB gibi terör örgütleriyle olan ilişkileri ortaya konuluyor. Bu 22 personel içerisinde güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya giren bile var. Dönemin Bakanlık Müfettişi Yusuf Aydın tarafından düzenlenen inceleme raporunda söz konusu 22 personelin, Dr. Kemal Subaşı, Dr. Muzaffer Irmak, Dr. Seyfettin Kızılkan, Dr. Sinan Olcan, Mustafa Gürler, Hayri Duman, Ş. İsmail Metin, Nazife Kaya, Ahmet Turan, Mehmet İpekçi, A. Osman Pehlivan, Ayhan Bülüm, Medet Kalkan, Erdal Camcı, İzzettin Endakçı, Şemsettin Kaya, Behlül Karadaş, Habip Güzel, Mehmet Ardıç, Hasan Ertürk, Hüsnü Ertürk ve Ali Uludağ olduğu belirtiliyor. Raporda ilgili mercilerin, atanacak personelin örgüt bağlantılarını yazılı olarak bildirmesine ve SSK Genel Müdürlüğü'nü uyarmasına rağmen, bu gereklere aykırı hareket edilerek bazı PKK'lıların etkili görevlere getirildiğine dikkat çekiliyor. KILIÇDAROĞLU'NUN ISRARLI TUTUMU ANLAŞILAMAMIŞ Teftiş Kurulu'nun raporunda, SSK'ya atanan ve terör örgütleriyle bağlantıları ortaya çıkan 22 personelin karıştığı olaylar bir bir sıralanırken; konuyla ilgili daha önce Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından düzenlenen iki rapora yer veriliyor. Bu raporlarda, “Kılıçdaroğlu'nun bu atamalarla ilgili ısrarlı tutumunun nedeninin anlaşılamadığı” belirtiliyor. Raporlarda Kemal Kılıçdaroğlu'nun yazılı olarak dikkatinin çekilmesi ve uyarma cezası verilmesi teklif ediliyor. VALİYE RAĞMEN PKK'LIYI BAŞHEKİM YAPTI Raporun bir diğer dikkat çekici bölümü ise, PKK'ya para yardımı ve yataklık yaptığı tespit edilen ve hastalar arasında bile ayrımcılık yapan Dr. Muzaffer Irmak'ın bizzat Kılıçdaroğlu tarafından başhekim yapılması. Hazırlanan rapora göre SSK'ya naklen geçişi sağlanan Dr. Muzaffer Irmak, Kılıçdaroğlu'nun teklifi ve imzası ile Van SSK Hastanesi'ne, Van Valiliği'nin 2 Aralık 1994 ve 4 Ocak 1995 tarihli itirazlarına rağmen başhekim olarak atandı. Irmak daha sonra yine Kemal Kılıçdaroğlu'nun teklifi ve imzası ile Kars Hastanesi'ne başhekim yapıldı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de Kılıçdaroğlu'nun, PKK'ya yardım yaptığı, teröristleri evinde barındırdığı raporlarla tescilli olan Dr. Muzaffer Irmak'ın başhekimliği konusunda yıllarca direnç gösterdiğini gündeme getirmişti. Rapora göre Kılıçdaroğlu tarafından etkin göreve getirilen ikinci örnek ise, Diyarbakır DGM tarafından PKK'lılarla irtibatlı olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan, 1996 yılında PKK'lı teröristleri tedavi etmekten ve PKK'ya örgütsel destek sağlamaktan gözaltına alınan Dr. Seyfettin Kızılkan. Dr. Kızılkan'ın da Diyarbakır Devlet Hastanesi uzmanı iken yine Kılıçdaroğlu'nun teklifi ve imzası ile Diyarbakır SSK'ya başhekim olarak ataması yapıldı. Raporda, bazı PKK'lı görevlilerin ise memurluktan müdürlüğe yükseltildiği belirtiliyor. (Örneğin: Hayri Duman, Ş. İsmail Metin) SSK TELSİZLERİNİ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA VERDİ İnceleme raporunda SSK Genel Müdürlüğü'nde PKK'lıların korunup kollanması sonucunda, Dışkapı Hastanesi'ne alınan telsiz cihazlarının ve bazı sağlık malzemelerinin PKK'lıların eline geçmesinin de Kılıçdaroğlu döneminde olduğuna dikkat çekiliyor. Ali Osman Pehlivan, ayniyat memuru olarak görev yaparken hastaneye ait 10 adet el telsizi ve ekipmanlar ile bazı malzemeleri PKK'ya verdi. Terör örgütüne yönelik operasyonlarda örgüt mensuplarında ele geçirilen el telsizleri ve ekipmanlarının Aselsan tarafından SSK Ankara Eğitim Hastanesi'ne verilen telsizlerden olduğunun tespit edilmesi üzerine hastanede ayniyat memuru olarak görev yapan Pehlivan 19 Haziran 1997 tarihinde yakalanarak gözaltına alındı. Pehlivan 25 Haziran 1997 tarihinde sevk edildiği Ankara 2 nolu DGM Başkanlığınca tutuklandı. RAPORDA DİKKAT ÇEKİCİ DEĞERLENDİRME Bakanlık Müfettişi Yusuf Aydın tarafından hazırlanan raporun sonuç bölümünde şöyle deniliyor: “Sonuç olarak SSK eski Genel Müdürü Kemal KILIÇDAROĞLU'nun Genel Müdürlük yaptığı dönemde SSK'ya PKK'lı veya diğer bölücü örgüt üyelerinin açıktan veya naklen geçişinin sağlandığı, terörle mücadelenin yoğun olarak devam ettiği Diyarbakır, Van ve Kars İllerine bu kişilerin Baştabip yapıldığı, bu kişilerin PKK'lılara her türlü desteği verdiğinin yargı makamlarınca tespit edildiği, bu kişileri koruyup kolladığı, ayrıca sakat ve mahkum kadrolarına da PKK'lıların ve diğer örgüt mensuplarının alındığı, bu kişilerin atamalarında ısrarlı davrandığı ve devlet kurumlarırıın uyarılarının dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.” BÇG'YE GÖRE KILIÇDAROĞLU SSK'YA TERÖRİSTLERİ DOLDURMUŞ 28 Şubat döneminde Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) Kılıçdaroğlu hakkında hazırladığı bir raporda, Kılıçdaroğlu'nun SSK genel müdürlüğü yaptığı sırada 'Kürtçü-bölücü' faaliyetler içinde olduğu ileri sürülüyor. Rapora göre, genel müdürlüğü döneminde SSK'ya aldığı 10 bine yakın kişinin tamamı Alevi veya Kürt kökenliydi. İşe aldığı 100'den fazla kişi PKK ve TKLP terör örgütleri üyeliği yapıyordu. POLİS KATİLİ PKK'LILARLA GENELEVE GİTTİ Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP PM üyesi Ali Kılıç'ın, Deniz Feneri e.V. davasını takip için gittiği Almanya'da polis katili ve uyuşturucu kaçakçısı 2 PKK'lıyla geneleve gittiği iddia edilmişti. Bir dönem Alman istihbaratında görev yapan gurbetçi Talip Doğan Karlıbel'in iddiasına göre Kılıçdaroğlu ve Kılıç, 2 PKK'lının içinde bulunduğu HH DP 934 plakalı bir araçla genelev tarzı bir saunadan çıkmıştı. 2 CHP'li ile 2 PKK'lının içinde bulunduğu aracı arka lambası yanmadığı gerekçesiyle durduran Alman polisi, düzenlenen ceza tutanağına 4 kişinin ismini yazmıştı. Araştırmacı-Yazar Karlıbel bu iddiasına ilişkin belgeleri Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı'na vererek Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. kaynak: habervaktim
-
Ermeni vahşetine şok belge
Mahkeme kararı Kafkas Ordu Karargahı’na bağlı askeri mahkemede bir dosya: Ermeni gönüllüler, Türk kadın ve kızlarına tecavüz ve işkenceden suçlu bulunmuştur. Generalin çektiği telgraf Kafkas Orduları Komutanı Odişelidze, merkeze gönderdiği telgrafta, “Ermeni birlikleri kadın çocuk tüm silahsız Türklere karşı kitlesel vahşete girişti” diyor. Gün ışığına çıkan Rus arşivlerindeki belgeler, 1. Dünya Savaşı sırasında Türklerin katledilişini ortaya koydu İÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü araştırma görevlisi M. Bora Perinçek, Sovyet arşivlerinde 1915-1923 yıllarını kapsayan araştırmasında, Ermeni soykırımı iddialarını çürütecek ve Ermenilerin Türklere uyguladığı vahşeti ispatlayacak belgelere ulaştı. İlk kez yayımlanan bu belgeler, üst düzey Sovyet yetkililerinin itiraf ve tespitlerini kapsıyor. Mezalimin belgeleri Rusya’da İÜ araştırma görevlisi Perinçek’e göre; sözde Ermeni soykırımı iddialarını çürütecek kanıtlar ile 1. Dünya Savaşı sırasında Ermeni çetelerinin silahsız Türklere karşı giriştiği vahşi kırımların belgeleri Rus arşivlerinde Haber: Fatih ERBOZ Son dönemde Türkiye ve dünya kamuoyunu zaman zaman fazlasıyla meşgul eden konuların başında gelen sözde Ermeni soykırımı iddialarına karşı en kapsamlı belgelerin Rusya devlet arşivlerinde olduğu belirtildi. İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü araştırma görevlisi Mehmet Bora Perinçek, “Çarlık generallerinin ve subaylarının yazdığı yüzlerce rapor ve Çarlık askeri mahkemelerinin yüzlerce tutanağı ve kararlarının, Birinci Dünya Savaşı sırasında işgal edilen bölgelerde Ermeni gönüllü birliklerinin Müslüman halka karşı vahşi kırımlara giriştiğini, mallarını yağmaladığını açıkça gözler önüne serdiğini” ifade etti. Ermeniler kapattı Perinçek, “Sovyet Arşiv Belgeleri Işığında Türk-Ermeni İlişkileri 1915-1923” konulu yüksek lisans tezinde Rusya’nın, Osmanlı Devleti’ni paylaşma savaşı yürüten büyük devletlerden biri olarak, 1915 tehcirinin öncesi ve sonrasını ayrıntılarıyla kayda geçirdiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Çarlık Rusyası, 19. yüzyıl ortalarından 1917 yılında yıkılana kadar Ermeni meselesinin taraf olarak içindedir. Bu döneme ait Sovyet arşivlerinde birçok Sovyet Ermenistanı belgesini bulmak mümkündür. Ermeni devlet arşivlerindeki çok sayıda önemli belge bugün araştırmacılara kapalıdır. Ancak o belgelere Rus devlet arşivleri üzerinden ulaşılabilmekteyiz. Bunlara bir de Ermeni ve diğer Transkafkasya cumhuriyetlerinin kaynaklarını eklediğimiz zaman, Rus devlet arşivlerinin Ermeni meselesinde en önemli belgeleri barındırdığını söylememiz abartı olmayacaktır.” İtiraflar içeriyor Rus arşivlerinde, Çarlık Rusyası’nın, Sovyet devletinin, Taşnak ve Sovyet Ermenistanı’nın en üst düzeydeki yetkilileri tarafından imzalanmış çok gizli raporlar ve yazışmalar bulunduğunu vurgulayan Perinçek, “Bu belgeler, Ermeni soykırımı iddiasında bulunanların itiraflarını içermekte, Ermeni meselesini Türkiye’ye karşı kullanan güçlerin saptamalarını ortaya koymaktadır. Ayrıca Çarlık Rusyası ve Sovyet Rusya gibi üçüncü bir gücün saptamalarını yansıtması nedeniyle de, uluslararası alanda etkili ve geçerli kanıt değeri taşımaktadır. Özellikle raporlar ve iç yazışmalar, devlet yetkililerinin gerçeği belirlemeye yönelik samimi değerlendirmelerini içermektedir” dedi. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Taşnaksütyun tarafından örgütlendirilen ve Anadolu’nun dört bir yanında kadın-çocuk demeden masum insanları katleden Ermeni çetecilerinden bir grup. Rus komutana vahşet mektubu Türk Orduları Kafkas Cephesi Kumandanı Vehbi Paşa’nın Rus Orduları Kafkas Cephesi Kumandanı General Prjevalski’ye yazdığı 22 Ocak 1918 tarihli mektup adeta Ermeni vahşetinin kanıtı niteliğinde. Mektup özetle şöyle: “Erzincan’dan Rus kolordusunun ayrılmasının ardından Ermeni zulmü, hanelere saldırı ve kuytu köşelerde adam öldürme boyutunu aşarak daha da yayılmış ve köylere açık saldırılara, kadınlara tecavüze, erkek nüfusun katledilmesine, köylerin ateşe verilmesine dönüşmüştür. Bu arada Erzincan’a 18 kilometre uzaklıktaki Zekkih köyü bu tür talihsiz olaylara maruz kalmıştır. Bir hafta öncesinde Ardası’dan 3 kilometre uzaklıktaki Müslüman köyü Koska, 30 kişilik bir Ermeni çetesinin saldırısına uğramış, köyün yakılmasının ardından insanlığa kan ağlatacak bir dram yaşanmıştır.” Türkleri yok etme metodu Mehmet Bora Perinçek’in çalışmasında, Erivan’ın Türklerden kurtulmak ve “Büyük Ermenistan” ı kurmak için Çarlık ordusunun kumandası altında savaşa soktuğu gönüllü birliklerinin, Rus Çarlığı’na hem “ajan” görevi yaptıkları, hem de Anadolu’da büyük katliamlara giriştikleri ifade ediliyor. Perinçek şöyle devam ediyor: “Gönüllü birliklerin faaliyetleri, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni olaylarının anlaşılması bakımından belirleyici önemdedir. Gürcü devlet adamı Karinyan, ’Ermeni gönüllüler, işgal edilmiş bölgelerde bütün gücünü göstererek, Ermeni olmayan nüfusun fiziksel olarak yok edilmesi metoduna başvuruyordu’ diyor.” İşte katliamın kanıtları Batılı ülkelerin Türkiye topraklarına sahip olma emellerinin ortaya çıktığı döneme ait ibret belgeleri Ermeni mezalimini de bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. İşte Rus Kafkas Orduları Komutanı Odişelidze’nin telgrafı: “Ermeni birlikleri, kadınlar ve çocuklar dahil, silahsız Türk halkına yönelik kitlesel vahşiliklere girişiyorlar.” (en üstte solda). Stalin’in Çiçerin’e 3 Kasım 1920 tarihinde gönderdiği telgraf: “Türklerin Ermenilere saldırılarının boyutlarıyla ilgili söylentiler, itilaf ajanları tarafından abartılmaktadır. Van, Muş ve Bitlis’in Ermenilere verilmesi emperyalist, aptalca ve provokatörce bir taleptir.” (solda ortada) Kafkas Ordu karargahına bağlı askeri mahkemeden bir dosyadan alıntı: “Ermeni gönüllüler, Kürt kadın ve kızlara tecavüz, 26 kadın ile çocuğa kasıtlı işkence etmekten ve öldürmekten suçlu bulundu.” (solda altta). “Türkler ve Bolşevikler Ermenistan’ı nasıl hakladılar?” başlığıyla yayınlanan ve uluslararası kamuoyunu soykırım yalanına inandırma gayreti içerisindeki Ermeni milliyetçisi Pro Armenia dergisinin kapağı (üstte). ‘Kürtlere saldırmayın köyleri yağmalamayın’ Mehmet Bora Perinçek, incelediği çok sayıda belgede Ermeni katliamının açık bir şekilde gözler önüne serildiğine işaret ediyor ve Rus askerlerinin çekilmesinin ardından Ermenilerin büyük bir yağma hareketine giriştiklerini savunuyor. Perinçek, “Ermeni birliklerinin Müslümanlara yönelik giriştikleri yağmalar da mahkeme raporlarıyla sabittir. Van’ın işgalinin ardından şehrin valisi olan Aram’a Rus ordularının Van birliği komutanı Nikolayev tarafından gönderilen 34 sayılı 22 Haziran 1915 tarihli talimatta Ermenilerin bölgedeki Kürt nüfusa saldırmamaları ve köylerini yağmalamamaları bildirilmektedir. Aram, talimata verdiği protesto cevabında, emirlerin yerine getirilmeyeceğini, hala işgal edilmemiş bölgelerdeki Müslümanlara uyarı olması amacıyla suçluların en ağır şekilde cezalandırılacağını belirtmektedir” diyor. Araştırma görevlisi Perinçek’in, Ermeni katliamıyla ilgili mercek altına aldığı ve önemli bilgilere ulaştığı belgelerden biri. Esirleri bile katlettiler Ermeni gönüllü birliklerinin “tehcir” öncesinden itibaren Türklerin ve Kürtlerin yaşadıkları köyleri kılıçtan geçirdiğine yer veren Mehmet Bora Perinçek, incelediği belgelerde, “Ermeniler savaş esirlerini dahi öldürdü. Taşnakların yaptığı katliamlar ve yağmalar, onları Osmanlı’ya karşı kullanan Rus komutanlarını bile dehşete düşürmüştür. Müslüman kadınların, çocukların ve yaşlıların Ermeni çeteleri tarafından katledildiklerine dair birçok rapor, bizzat Çarlık yetkilileri tarafından kaleme alınmış, bunun önüne geçilmesi için Ermeni gönüllü birliklerine yüzlerce yazılı talimat verilmiştir. Hatta oluşturulan askeri mahkemelerde azımsanmayacak sayıda Ermeni subayı ve askeri yargılanmış ve ağır cezalara çarptırılmıştır” bilgilerine ulaştı. YENİÇAĞ
-
NURO HAT KUŞTİN! NURİ ÖLDÜRÜLDÜ
Türkiyenin doğusu yanlız terörün beslendiği bölgeler değil sayın Ahmet Ay terörün olmadığı barınamadığı yerlerde var aynı sorun batıda da karadanizdede var kime özel şart getireceksin.İşinize geldiğinde özel şart. Buna rağmen bilinen bir kaçakçılık hadisesinde 14 yaşında bir çocuk sırtından vurulup öldürülüyor. Çok öfkeliyim, çok kızgın. Aslında neye kime kızdığımı da netleştiremedim. Vuranlara mı? Sessiz kalan devlete mi? Görmeyen iktidara yakın-uzak medyaya mı? Duyarsız halka mı? Öncelikle o çocukları kendilerine kalkan yapanlara öfkeli olman gerekir. O çocukları hırsızlığa ve kaçakçılığa alıştırıp sınır bölgesinde kendisine kalkan yapanlara öfkeli olman gerekmiyor mu? Artık bırakın şu fakir edebiyatını fakirlikten gidiyormuş yoksulluktan gidiyormuş!memleketin fakiri yalnız mazot kaçakçılarımı? İki ülke arasında kaçakçılık kadar tehlikeli bir iş var mı sizce? Bazı köylü mazot kaçakçılığı yaparken birçoğu da silah kaçakçılığı yapıyor teröristlere silah ve diğer yardımları götürüyor. Teröristler sınırdan yine bu çocukları kullanarak giriş çıkış yapıyor. Bu çocuğu götüren zihniyetler yaptıkları işin tehlikesinin farında değiller mi, yoksa kalkan olsun diye mi götürüyorlar? Sonra nasıl bir cesarettir ki iki ülke arasında kaçakçılık yapılıyor. Türk askeri vurmasa İran askeri vuracak bilmiyor mu? Askerin görevi oradaki kaçakçılığı önlemektir, eğer vurulma gibi durum varsa da gereğini yapacaktır kimsede bu kürttür,lazdır diye de düşünmez sırf Kürt olduğu için vurulduğunu söyleyenlerde zihniyetinde art niyetten başka bir şey yoktur. Hırsızlığı, kaçakçılılğı ve çocukları kullananları kınayacağınıza fakir edebiyatı yaparak Askeri kınıyorsunuz.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
''interprete'' ne demek daha tanga çağdaşığına ve ''interprete'' kadar çağ atlayamadık !kusura bakmayın.
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Konu başlığı ''Türkiyeden çağdaşlık görüntüleri'' Konu metninde ise ''Sağlık Bakanlığı personeli seminerde !!''diye başlıyor. Bende diyorumki O seminere gidenlerin kendi özgür düşünceleridir ben olsaydım mayo ile gezmezdim şort ile gezerdim,yanımda eşim ,sevgilim olsa o da ne mayoy ile nede tanga ile gezerdi.Biz ne akp liyiz nede sizin gibi çağdaşız. Çünkü biz medeniyeti, çağdaşlığı tanga ile şort ile ölçmüyoruz. Daha basit bir dil ile (bunuda nlamasanız pes artık)ben o sağlık bakanlığnda görevli olmuş olsaydım mayo ile tanga ile gezmezdim akpli de olmazdım. Anldın şimdi !
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
ya arkadaşım ne alakası var şimdi akp ile ilişkim yok ama akp ile ne alakası var.Sen tanga ile gezdinde akp sana gezemesinmi dedi?siz Türkiyede yaşamıyorsunuz türkiyeye gelirseniz görürsünüz o zaman ister mayo ile gezin ister tanga ile kimse size karışmaz korkmayın her köşede akp bekçileri yok ! Erkekler dışında mayo ile kimse denize giremiyor güneşlenemiyor ha! Ya ben başka ülkedemi yaşıyorum acaba isteyen istediği yerde geziyorda güneşleniyorda siz bakmayın bötle tarafların haberlerine. İnsanların kendi düşüncelerine göre yer tercih ederler her insanın ahlakı yapsı inancı düşüncesi başkadır. örneğin ben denize girerken mayo ile girmem rahatsız olurum, şort'un daha uygun olduğunu ve bana yakıştığını düşünürüm şimdi ben akp limi oldum ? yada akp mi beni zorluyor.Bu zihniyetler yüzünden akp daha çok güç kazanıyor haberiniz olsun !
-
TÜRKIYE'DEN CAGDASLIK GÖRÜNTÜLERI
Şimdi oradan mayo ile tanga ile dolaşmış olsalardı çadaşmı olacaktı ? Radikal o zamanda bakın çağdaşlığın görüntüsü ! mü diyecekti ? Başkalarının özel hayatı haber olmamalı ve çağdaşlık gericilik tanga ile şort ile ölçülemez bu mantıktır,bunun duygusallık ile alkasaı yoktur.
-
PKK KAMPINDA TOPLU TECAVÜZ
Terör örgütünün çirkin yüzü Türkiye, İran ve Suriye'nin aralıksız devam eden operasyonları nedeniyle ağır kayıplar veren terör örgütü PKK'da yolsuzluk, zimmete para geçirme, tecavüz ve kaçışların önüne geçilemiyor. Terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde bulunan kampında bir kadın 12 teröristin tecavüzüne uğradı. Terör örgütünün aralarında Kelareş Kampı'nda bulunan ''Selma'' kod adlı S.A. (27), kampın sorumlusu ''Cudi'' kod adlı Seyithan Yılmaz ve ''Çektar'' kod adlı Aziz Çelikbilek'in de bulunduğu 12 örgüt mensubunun tecavüzüne uğradığı ortaya çıktı. Terör örgütüne 19 yaşında katılan ve Irak'ın kuzeyinde çeşitli örgüt kamplarında kadın yapılanmalarının eğitim sorumluluğunu üslenen ''Selma'' kod adlı S.A.'nın, yaşadığı tecavüz olaylarını önce yazılı daha sonra bizzat Kandil'e giderek terör örgütünün üst yönetimine ilettiği bildirildi. Ancak, PKK yönetiminin, S.A.'yı ''sessiz kalması, olanları büyütmemesi, tecavüz olaylarının duyulması durumunda infaz edilebileceği'' yönünde tehditlerde bulunarak, durumu örtbas etmeye çalıştığı kaydedildi. Tecavüz olaylarıyla ilgili şikayetlerinde ısrar eden S.A, Kelareş Kampı'nda bir hücreye kapatıldı. Hücrede kamp sorumlusu ''Cudi'' kod adlı Seyithan Yılmaz'ın defalarca tecavüzüne uğrayan S.A, uğradığı son tecavüzün ardından Seyithan Yılmaz'ı bıçaklayarak yaraladı. Kamptan kaçmayı başaran S.A'nın Irak'taki yerel güvenlik güçlerine sığındığı öne sürüldü. PKK yönetiminin, toplu tecavüz olayını kadrolarından gizleyerek, S.A'yı ''ajan-işbirlikçi'' ilan ederek, infaz edilmesi yönünde talimat verdiği kaydedildi. AA MYNET
-
3 Fidan Düştü Toprağa
Sevgili dostum diğer komutanlar kötüdür demedin benim Osman Pamukoğluna kötüdür demediğim gibi...Bu konulara benim kadar hassas olduğunuda biliyorum. yalnız benim söylediğim diğer komutanlardan hiç bir farkı yoktu olmadığı gibi daha iyi komutanlar vardı diyorum. Bu kanıya da ne Osaman Pamukoğlunun nede başkasının kitabını okuyarak vardım. Birde ben hiç bir yerde duymadım Osman Pamukoğlu şu partiye girsin diye.El üstünde tutulduğunuda sizden duydum. Çıkardığı bir kitap ve yoğun şehitlerin olduğu dönemde tv lere çıkıp yorum yaparken insanlar tanıdı... Parti kurdu bakalım kaç oy alacak ,siz gerçekten inanıyormusunuz buna ?
-
3 Fidan Düştü Toprağa
Kahraman ilan edilecekse Osman Pamukoğlundan Önceki ve sonraki komutanlarda kahramandı diyorum. Osman Pamukoğlu kötü bir komutandı demiyorum fakat diğerlerinden önde değildi demek istediğim. Özellikle 1992 yılında kurulan B timleri 1 subay haricinde diğerleri Astsubaylardan ve Uzman çavuşlardan oluşuyordu Hakkari ve kuzey ırakta bu timler destan yazmıştır. 1997 yılına kadar ele geçirilemeyen pkk nın yanlış hatırlamıyorsam zap kamplarını 1997 yılındaB timleri ve Tugayın komando birlikleri ele geçirmiştir. Eğer bir kahramanlık varsa 1997 yılında pkk nın kuzey ıraktaki kamplarını ele geçiren komutanlardır. Bunlara ister mafya deyin ister çete deyin. Bu konu üzerinde fazla yazmak istemiyorum ama lütfen asıl görmemiz gerekenleri görelim.