Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

delifırtına

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    694
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    9

delifırtına tarafından postalanan herşey

  1. hayırlısı olsun..
  2. Güzel şey şu yaşamak..
  3. Yalnızlık korkutucudur, fakat asıl korkutucu olan yalnızlığını sevmeye başlamaktır..

  4. delifırtına

    Çağrışım

    ajda pekkan
  5. delifırtına

    Çağrışım

    elektro gitar
  6. delifırtına

    Çağrışım

    musiki
  7. Teşekkür ederim, orada böyle bi konfora epey ihtiyacım olacak..
  8. nasıl olcak o? profil resmimi çıkartamıyorum yapışmış..
  9. şişşt adminimiz ağzımıza biber sürer.. ben ondan çok korkuyorum..
  10. daha fazla acıtan bir acı, (onun gibi) öldürebilen bir acı yoktur, açığa çık(a)mayan gizli sevda (aşk) gibi acıktığımı düşünüyor(d)um, ama ben susamışım, ama susamamışım, uykum gelmiş, ama uykum gelmemiş uykusuz kalıyorum senin için ve iç çekiyorum esmer yüzüm (senin o yüzün), frenk manastırı (gibi) ne kapıda gözüküyorsun ne de pencerede şafak vaktine yetiş ve dünyanın eksikliğine (kıyamet gününe) almış olduğun o aklımı ve mantığımı geri ver
  11. Kwoon - I Lived On The Moon (Acoustic Version)
  12. sen şarkı söylediğin zaman, mevsimler değişir gibi kımıldardı içim, dudaklarında doğardı şafaklar ve güneşler geçerdi gözlerimden öyle kızlar ki, fecirden kadehlerle nâme içmişler sen şarkı söylediğin zaman ne kadar gençti dünya ve ne güzeldi bahar sabahlarının rahatlığı içimizde bir ses ki sükûn ve sonsuzluk bir ses ki hayat olmuştu bize sen şarkı söylediğin zaman bahar içinde alem bahtiyardı can bir firkat sabahı ki, her şey beyazdı bir vazgeçiş senden, senden gayri her şeyden öyle bir an ki hayata doyulmazdı sen şarkı söylediğin zaman öyle bir an ki hayata doyulmazdı sen şarkı söylediğin zaman
  13. " Toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak; fakat o gün yağmur yağmayacak !.." - Nicanor Parra Sandoval -
  14. http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-2405-ozledin-mi-oyleyse-kalk-gel-sezen-aksu/ bencede..katılıyorum..
  15. Efendim eski bi rüyadır bu, kendi aklımca yorumlamıştım zamanında, ama bir de siz yorumlarsınız belki benim için.. Rüyamda tertemiz boş bir sokakta yürüyorum.Birden karşımda ak sakallı bir dede beliriyor. Dedenin elinde uzunca baston gibi bir sopa var. O sopa ile bana yeri işaret ediyor. Ben bunun ne demek olduğunu hemen anlıyorum. Bilmiyorum unuttum diyorum üzüntüyle Dedenin yanında kocaman bir köpek beliriyor. Dede köpeğe dönerek "Âhad" diyor. Köpek o saniye yere kapanıyor.. Uyandım sonra..
  16. Bazen kendimi gerçekten zor tutuyorum!

    1. İNTERLOCK

      İNTERLOCK

      salıver girsin.. kime hesap verdiğine bak:))

  17. delifırtına

    Nasıl Unutabilirim

    Unutmayacaksın. Daha doğrusu, unutmaya çalışıp, bunun için çabalamayacaksın. Gerekirse, yüreğine taş basacaksın. Gecen gündüzüne karışacak, hayatın alt üst olacak belki. Gözünü kırpmadığın geceler olacak. Gündüzün bir anlamı kalmayacak. Gam ve keder yüreğini mesken tutacak. Acının ta içinden geçeceksin. Bu hayata, “hayat” demeyeceksin. Yaşamayacaksın, ölüp ölüp dirileceksin. Ölümün içinden geçeceksin, ölmeden evvel. Öyle ki; acıdan müteşekkil olacaksın. Sen acının bizatihi kendisi olacaksın. Aşka inanıyorsan eğer (ben şefkate inanıyorum), aşkın kederine de inanacaksın. Aşkın sadece kaymağına talip olmayacaksın. Aşkın sonuçlarına da razı olacaksın. Baksana, aşka gerçekten inanan şair Sezai Karakoç ne diyor, nasıl da yürekli diyor: “Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı/ Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum/ Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın/ Ben yaşamıyor gibi, yaşamıyor gibi yaşıyorum/ Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum” Hiçbir sızlanma var mı bu dizelerde? “Onu nasıl unutabilirim, aşkın acısından nasıl kurtulabilirim?” diye en ufak bir serzeniş var mı? En önemlisi, “Zavallıyım” sözünü yüreğine sokmayacaksın. Beni bıraktı ya da sevgime karşılık vermedi; “sevilmeye layık değilim ki” diyerek kendine ihanet etmeyeceksin. Göğsünde bir kurşun gibi taşıyacaksın aşkı; göğsüne çiçek gibi takıp, ne zaman kuruyacak diye beklemeyeceksin. Kalbine karışmayacaksın. Âşık olurken kalbin sana bir şey sormadıysa, maşukundan soğurken de sana sormayacak inan. Kalbin kararını kendi verecek. Kalbini rahat bırakacaksın. Ayrıca, onu çok seviyordun hani? İnsan sevdiğini unutmak ister mi? Sevdikleri ölen insanlar, en çok neden korkarlar biliyor musun? Onları unutmaktan. Hem de, unutmadıkça yürekleri daha bir kederle dolmasına rağmen. Hem çok sevdiğini söyleyip hem de onu nasıl unutabilirim diyorsan, bir sorun yok mu bu işte, diye düşüneceksin. Hem, aşkını değil, kederini, kalbindeki sızısını unutmak istiyorsun belki de. Karşılık bekledin, bulamadın. Bulamamanın narsisistik incinmesini yaşıyorsun. Aşk eğer sırf sevmekse, neden sevilmekle meşgulsün? Olmuyor değil mi? Karşılıksız olmuyor. Aşk mukabele talep ediyor. O zaman, aşkı bir kere daha düşüneceksin. O zaman çektiğin acıya “aşk acısı” demesen; “karşılık bulamamanın acısı” desen? Reddedilmenin acısı. Ayrılığın acısı. Zevalin acısı. Sevilmediğini düşünmenin acısı. “Bunu hak etmedim, güzel ve iyi bir insandım. İyi bir aşkı hak ediyordum” derken bile, aşka düşmekle yetinmiyorsun. Aşkına mukabele bulamamanın derdiyle meşgulsün. Keşke düşünsen; hiçbir acı, hiçbir üzüntü, hiçbir keder, bir gün sona erecek hayattan daha uzun süreli değildir. Nasıl ki dünyada misafirsek; sevinçler de kederler de bizde öyle misafir. Nasıl ki dünya bizi ağırlıyorsa, biz de sevinç ve kederleri, üzüntüleri öyle ağırlayabiliriz. Belki bu söylediğime kızacaksın; duygular nankördür. Bugün var olur. Gün gelir, zevale mahkûm hayat gibi zeval bulur. Bir sabaha kalkarsın. Kalbin sevgilisine küsmüştür. Tamam, bu her insanda olmayabilir. Ama inan çoğu insanda vuku bulur. Bir kere daha söylemek isterim ki; bu dünya hayatı ezelî ve ebedî değilse; duygular da ebedî değildir. Ebedî olan sadece O’dur. “Bir daha başkasını sevemem” de bir yanılgıdır. Seversin. Sevebilirsin. Yeter ki kalbini rahat bırak. Ona karışıp durma. Onu kalbinden söküp çıkarmaya çalıştıkça, çiviye çekiçle bir kere daha vuruyorsun. Belki de ölüm geçirecek aşk acını. Dünyadaki hayatının bitiş çizgisi, aşkını da bitirecek. Aşkının ipini ölüm çekecek. Şöyle ya da böyle, şu ya da bu; bir gün bitecek. Bir gün unutacaksın. Ve bir gün de unutulacaksın. Ha, bir de; hani dua ediyordun, “hayırlısı olsun Rabbim” diye. “Hayırlısı değilse olmasın” diye geceleri kalkıp yalvarıyordun O’na. Bak, olmadı işte. Niye teslim olmuyorsun. Yaratıcın duanı kabul etti işte. Hayırlısı değilmiş ki, olmadı. Fuzuli şekilde neden O’nun işine karışıyorsun. Kalbini rahat bırak.. Mustafa Ulusoy ‎"Uykunun dindiremediği acı yoktur." demiş Balzac ben de diyorum ki; "tabi uyuyabilirsen"
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.