Efendi Türkler tarafından postalanan herşey
-
Temiz dayak yedim!
Temiz dayak yedim! CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, kimden, neden dayak yedi? Kanal D'de ekrana gelen Güneri Civaoğlu'nun sunduğu 'Şeffaf Oda' programının konukları Şevval Sam ile, CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu oldu. 1960'lı yılların sonlarında öğrenci olaylarına katıldığını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, o zaman sağ görüşteki bir grup gencin kendisini kıstırdığını ve fena bir şekilde dayak yediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, hastanelik olduğu o olayı şöyle aktardı: "Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi'nin önünde bir öğrenci eylemi vardı. Ben, eylem bittikten sonra Ulus'a doğru yürüyordum. 3-4 kişi koluma girdi. O dönem Yüksek Ticaret Okulu vardı, hemen şimdi Kültür Bakanlığı'nın arkasında... Beni oraya götürdüler, ceplerimi boşalttılar. 'Baban ne iş yapıyor?' dediler. 'Tapu memuru' dediğim zaman, 'Yani topraksız köylüye toprak mı dağıtıyor senin baban?' dediler. Arkasından dernek kartı çıktı, 'Toplumsal ve Kültürel Eylemler Derneği'... İyice büsbütün pirelendiler. Sonra dışarı çıkardılar ve dışarıda temiz bir dayak yedim. 5-6 kişi etrafımı sardı. Ben herhalde beni bırakacaklar diyordum, ama ilk yumruğu yeyince tabii yıldızları saymaya başladım. Oradan Hacettepe Üniversitesi'ne gittim. Acil serviste uzun süre yatırdılar, acaba beyinde bir sorun var mı diye. Zaten ilk yurmuğu yedikten sonra elimi kaşıma götürdüğümde avucum kan dolmuştu. Sonra bizim okulda yine onlara yakın arkadaşlar geldiler, hüvviyetimi onlardan alıp getirdiler. O dönem çok acıydı, ama tatlı bir anı olarak kaldı. Gözüm uzun süre kapalı kaldı. Öldürme kastı yoktu zaten. Öldürme kastı olsa onu da yaparlardı. O yıllarda öğrenci öldürülmesi olayı çok enderdi. Silah başlamamıştı."
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
AVUKAT CEYHAN MUMCU'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR Çarşamba, 17 Aralık 2008 İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatlarından Ceyhan Mumcu, Ergenekon davasının dünkü duruşmasında Müdahil Şebnem Korur Fincancı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fincancı'nın Ergenekon tertipcileriyle kolkola olduğunu belirten Mumcu, "Umut Operasyonu" davasına ait bazı belgeleri mahkemeye sundu ve ekledi: "Fincancı sanıkları görmeden, muayene etmeden rapor hazırladı. Davayı çözümsüzlüğe sürükledi. " İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer İşçi Partili yöneticilerin avukatı, öldürülen gazeteci Uğur Mumcu'nun ağabeyi ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ceyhan Mumcu, Ergenekon davasının dünkü duruşmasında önemli açıklamalanda bulundu. Mumcu, Ergenekon davasının müdahili Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın Ergenekon tertipcileriyle nasıl kolkola olduğunu ortaya koydu. Avukat Mumcu; Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin görüldüğü Umut Operasyonu davasına ait bazı belgeleri mahkemeye sundu. Davanın sanıklarının emniyette suçlarını kabul ettiğini ve işkenceye uğramadıklarını söylediğini hatırlatan Mumcu yaşananları şöyle anlattı: "sanıklar yakalanmalarından 5 ay sonra baskı gördüklerine dair beyanları Şebnem Korur Fincancı'ya iletirler. Fincancı sanıkları görmeden, muayene etmeden böyle bir sanık var mı, yok mu diye araştırmadan rapor hazırlar." Fincancı'nın hazırladığı raporun bilimsel niteliklerden uzak olduğunu belirten Mumcu, "Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerini kimin işlediği konusunda toplum elde ettiği bir fırsatı kaçırdı. Dava çözümsüzlüğe sürüklendi" dedi. Fincancı'nın marifetleri sadece bununla sınırlı değil. Avukat Mumcu; Fincancı'nın, Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu Kongresi'ne davet edildiğini belirterek, kongrenin sonuç bildirgesinde Türkiye'nin faşist bir devlet olarak tanımlandığını ve ülkemize hakaretler edildiğini belirtti. Ergenekon savcılarını da eleştiren Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne "faşist, paronayak" diyenlerin vatanseverleri yargılayamayacağını söyledi. "Mumcu-Aksoy-Üçok cinayetleri davasında müdahil olmaya gerek duymayan Cumhuriyet Gazetesi, Ergenekon davasına müdahil olmalarının nedenini açıklasın" diyen Mumcu, “Kardeşimin katili İlhan Selçuk mudur? Cumhuriyet gazetesini Selçuk, Balbay ve Çapan mı bombalatmıştır?” diye sordu. Mahkeme, Mumcu'nun talepleri hakkında, sunduğu dosyalar ve emsal Yargıtay kararlarını inceledikten sonra önümüzdeki oturumda karar vereceğini açıkladı.
-
Gazze'de katliam
Amerikada olurmu kim dedi Amerikada diye Amerika zaten babalarinin ülkesi Bolivya, Küba, Venezüella gibi ülkeler .
-
Gazze'de katliam
Bak arkadasim birak kendini tanitmayi yahudilerin yogun oturdugu yerlerde 24.saat polis bekler mi beklemez mi.. Belki diyeceksin benim bildigim yerlerde beklemiyor... Olabilir tek oturuyordur cevrede kendini tanitmamistir belkide taniyan tek sizsinizdir.
-
Gazze'de katliam
Hayir arkadasim istersen arzuladigin güzel yazilari cikaririm yeterli bilgimde var birikimimde var anliyabileceginiz dilde yazdim.. Unutma ben hayatin icinde yasiyarak yaziyorum Google ye tuslayarak degil ****************
-
Gazze'de katliam
Senin o bati medeniyeti dedigin ülkelerde hangi yahudi özgürce ben yahudiyim diye bir masada oturabilir? yasadigimiz dünyanin farkindamiyiz arkadasim hic bir yahudi bati ülkelerinde kimligini ön plana cikaramaz.. hayati tehlike vede cikardigi takdirde insan gözüyle bakilmaz bunlarida biliyormusun bunun altinda ne ariyorsan vardir en baslica neden Din dir unutma! Hadi bakalim Avrupada bir yahudi dini söylemlerini yerine getirsin hadi bakalim bir siyasi söylemini hayata gecirsin progandasini yapsinda görelim..kalkmissiniz batinin aldığı Nobellerle övünüyorsunuz birde kalkip bütün nobelleri israile bagliyorsunuz.. unutmayin bütün gelisimlerin altinda göc vardir! amac bu göclerden pay cikarmak degil fakat biraksaniz afrikanin en geri kalmis kabilesi bile günü geldiginde raketin üzerinde uzaya seyahat eder.
-
24 bin kişiyi sorguladım Güney gibisini görmedim
24 bin kişiyi sorguladım Güney gibisini görmedim Tuncay Güney’i emniyette ilk sorgulayan ekibin başı, Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu ilginç bir talepte bulundu. Güney’in sorgusunu anlatmak için Ergenekon soruşturması yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na üç ay önce dilekçeyle başvurduğunu söyleyen İhtiyaroğlu, "Ancak, beni çağıran olmadı" dedi. İhtiyaroğlu, Güney’le ilgili de şöyle konuştu: "Sorguladığım 24 bin kişi arasında, her konuyu bilen tek kişi oydu. Nasıl eğittiler bilmiyorum." ERGENEKON soruşturmasının esrarengiz ismi Tuncay Güney’i Emniyet’te ilk sorgulayan grubun başı olan, dönemin Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu, "Savcı Bey çağırırsa, Tuncay Güney’in sorgusunu A’dan Z’ye yapan birisi olarak neler yaşadığımızı anlatırım. Ancak, 3 ay önce dilekçe vermeme rağmen beni çağıran olmadı" dedi. Sorgu sırasında Güney’in anlattıklarına iki meslektaşının başta inandığını, kendisinin inanmadığını kaydeden Ahmet İhtiyaroğlu’nun, ifadesine başvurulması için verdiği dilekçenin de mahkeme dosyasında bulunmadığı anlaşıldı. ’Her şeyi bilen’ tek kişi İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz’in başvurusu üzerine, İhtiyaroğlu’nun dilekçesi mahkeme dosyasına girdi. Meslek hayatında yaklaşık 24 bin kişiyi sorgulamasına rağmen, hemen her konuyu bilen bir kişinin sadece Tuncay Güney olduğunu kaydeden Ahmet İhtiylaroğlu, istenirse Savcıya da, mahkemeye de ifade vermeye hazır olduğunu tekrarladı. Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği dilekçenin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen henüz ifadesi alınmayan Ahmet İhtiyaroğlu’nun dinlenmesi için sanık avukatlarından bazılarının da mahkemeye başvuracakları öğrenildi. Kendi yaşadığı, sorgularını yaptığı olayları bile Tuncay Güney’in farklı bir biçimde anlattığını ifade eden İhtiyaroğlu, "Güney’in bunları söylemesi için nasıl eğitildiğini bilmiyorum. Yaşı ve olayların oluş biçimiyle ilgili olarak bilmesi mümkün olmayan olayları bile anlatıyor. Tabi bu anlatımları bizleri de şaşırtmıştı. Şimdi, tüm Türkiye şaşırıyor" dedi. ’Saçan sorguda yoktu’ Mahkemenin, Tuncay Güney ile ilgili ifadesinin alınması için dilekçe veren sorgucu Ahmet İhtiyaroğlu’nu dinlemeye karar vermesi halinde, aynı sorguda bulunan emniyet mensupları Hakan Ünsal Yalçın, Kemal Karademir’in de bilgisine başvuracak. Tuncay Güney’in, sorgusunun dönemin Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından yapıldığını öne sürmesine rağmen, Ahmet İhtiyaroğlu ise dilekçesinde sorguda Saçan’ın bulunmadığını belirtti. ’Sanki bir anlaşma üzerine bu bilgileri veriyordu’ TUNCAY Güney’in sorgusunda bulunan bir Emniyet mensubu da izlenimlerini Hürriyet’e şöyle anlattı: "Yaşı itibariyle anlattığı olayları bilmesi mümkün değil. Birileri bunu almış, aylarca-yıllarca kurmuş kanaati oluştu. Zaten bize getirilişi de hayli şüpheli. Bildiğimiz, operasyonuna, sorgusuna katıldığımız olayları bile bize farklı anlatıyordu. Sanki bu adam bizi sorguluyordu. Yaşadıklarımızdan bile bu anlatımlarından sonra şüphelenmeye başladık. Söylemek istediklerini ’Şimdi aklıma geldi’ deyip biz sormadan anlatıyordu. Bu hali normal suçlu psikolojisine uymuyor. Fazlasını veriyor, üstelik rahat veriyor. Ses tonu son derece yumuşak. En küçük tedirginlik yok. Hali-tavrı ’Bunları veriyorum ama bana bir şey olmayacak’ gibiydi. Sanki bir anlaşma üzerine bunları söylüyordu."
-
Gazze'de katliam
Benim gördügüm kadar Türkiye´de Türk medyasi, dünya medyasindan pek farkli davranmiyor.. farkli olan bakis acisi degil fark haberin verilis sekli biri aciktan birileride üstü kapalida olsa orda dünyada benzeri olmayan bir soykirim islendigini vurgulamakda.. kendimizi aldatmiyalim. her dönem israil bir bahane bulup bu cografyada saldirilarini sürdürmüstür en son israil,2 kacirilan askerini bahane edip,lübnani yerle bir ettiginide unutmayalim! dogru tespit Bu gün sen nasil takip ediyorsan yani basinda gelisen olaylara bizlerinde takip etmesinde bir sakinca yok herhalde? Sonra zannediyormusun yeterli duyarlılıklara sahip Türk halkinin Filistin'de olup bitenleri sadece Islami bir perspektifle degerlendirdigini?
-
Sevdiklerin
Sahara Hotnights - In Private
-
Radio.da Kulaklarda yer eden güzel parcalar
SEETHER - BREAKDOWN http://www.youtube.com/watch?v=A6N445-QG_c T-Pain "Freeze" featuring Chris Brown http://www.youtube.com/watch?v=aAXWpAkYwGQ Oh Laura - Release me
-
Sevdiklerin
MANDO DIAO - DANCE WITH SOMEBODY
-
Beyaz altın
Beyaz altın Beyaz altın Ne Gazze, ne ekonomik kriz. İşte dünyanın tek beyaz altın Mercedesi. Üstelik Abu Dabi'de... Servet gibi araba Mercedes Benz fabrikasından çıktı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de sergilendi. Şimdi Abu Dabi'de trafiğe kayıtlı. Kime satıldığı sır gibi saklanıyor. Ama görenler bir daha dönüp bakıyor. Tamamı beyaz altın kaplama spor Mercedes'in dünyada bir eşi benzeri yok. Fiyatı da açıklanmadı. En pahalı Mercedes'e sahip olmakla Arap dünyası bu konuda Batı'yı yaya bıraktı.
-
koca tipleri
Eşini, ‘erotik filmdeki kadın’ şüphesiyle öldürmüş 18 Ocak 2009 Daha önce izlediği erotik filmdeki kadın oyuncuyu eşine benzeten koca, eşini öldürdü. Bursa’da boşandıktan sonra tekrar birlikte yaşadığı eşi 34 yaşındaki Arzu Civil’i 22 yerinden bıçaklayarak öldüren tekstil işçisi 41 yaşındaki Yavuz Özcan’ın yargılanmasına başlandı. Katil zanlısı verdiği ifadede, “Daha önceden izlediğim bir erotik filmdeki kadınının giydiği elbise ve taktığı başörtüsü eşiminkine benziyordu. Bu yüzden daha önce kavga etmiştik. O gece aynı konuda tekrar tartışınca elimi kana buladım” dedi. Merkez Osmangazi ilçesi Ovaaakça Beldesi’nde geçen Ağustos ayında meydana gelen olayda, dokuma atölyesinde işçi olarak çalışan Yavuz Özcan, boşandıktan sonra birlikte yaşadığı 2 çocuğunun annesi Arzu Civil’i evlerinin önünde ekmek bıçağıyla 22 yerinden bıçakladı. Kaçan Yavuz Özcan jandarmaya teslim olurken, Muradiye Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Arzu Civil doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Verdiği ifadede olay gecesi alkollü olduğunu söyleyen zanlı, eşini bir başka kişiyle ilişkisi olduğu için öldürdüğünü iddia etti ve çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. EROTIK FİLMDEKİ KADINA BENZETTİM Hakkında Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten adam öldürmek’ suçundan ‘Ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası’ istemiyle dava açılan Yavuz Özcan’ın yargılanmasına başlandı. Geçen cuma günü çıktığı ilk duruşmada cinayeti işlediğini kabul eden zanlı şunları söyledi: “Arkadaşımın işyerinde internette sörf yapıyordum. Bir pur erotik görüntüsünde kadının üzerinde eşimin giyidiği uçuk renk kazak ve taktığı başörtüsü vardı. Kadının yüzünün görülmediği filmde, sesi ise eşim Arzu’nunkine benziyordu. Bu görüntüleri cep telefonuma aldım. Evde kendisine gösterdim. Tartıştık, kavga ettik. Mahkemelik olduk. Arzu hamile olduğu halde boşandık. Daha sonra çocuğum babasız dünyaya gelmemesi için birlikte yaşadık. Olay günü yine o görüntü yüzünden tartıştık. Beni tahrik edici sözler söyleyince çılgına döndüm. Elimi kana buladım.” ANNENİN GÖZYAŞLARI Mahkemede hazır bulunan ve Yavuz Özcan’ndan şikayetci olan öldürülen arzu Civil’in annesi Fatma Civil (52), “O kızımı parası için sürekli dövüyordu. erotik görüntüsü davasını gündeme getirdi. Olay mahkemeye intikal etti. Daha sonra görüntüdeki kadının kızım olmadığı araştırıldı. Ardından barıştılar. Şimdi yok yere yavrumu öldürdü. Ondan davacıyım. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Duruşma eksik evrakların beklenmesi, çiftin küçük kızlarının tanık olarak dinlenmesi için Şubat ayına ertelenirken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. (DHA)
-
Gazze'de katliam
Sayin BrainSlapper' hepsi teferruat Ayni sekilde üc tane ölen israil askeri icin saygi durusunda bulunan Avrupa basinina ne demeli? iste bu tehlike Ilimli islamdir bize bicilen tek tarafli düsün diye dayatilan bu dayatilan düsünce ABD Israil ve Onun ücgeninden gelmektedir yani ücüncü kösesi bati DINIDIR..Dinden gelen dine dönüyor.. Sen yasasin Üzmez diye bir pankart acilacagi ihtimali verebilirmisin? O kadar Üzmez taraftari varken... Bati hükümetleri birak egitim bakanligini bilakis hükümetin kendisi israilin katliamlarini dünyanin gözü önünde cocuklarin telef olmus halini göstermeden cekinmeyerek onlarin savas sucu silahlarla telef olmus halini kendi cocuklarina göstermiyorlar mi vede israilin katliamlarini meşrulaştırmiyorlar mi zannediyorsunuz.. çifte standarda Bati bugün sadece israilin yanlislikla kendi üc askerini vurdugunda yas tutmustur.. bundan basit aciklama olmaz Nerden biliyorsun üzülmedigimizi hatda o dönem sirbistanda cetni´lerin varligina kim fark etmisti? bilmem siz onlarin varligindan haberiniz var mi.. bizler o dönem bile Slovenya ve Hırvatistan icin o tepkimizi ortaya koymustuk dünyaya duyurmaya calistik fakat ne yazikki yugoslavyayi parcalamaya kalkanlari ne kadar sesimizi duyurabilirdik! bizler ne kadar gecde olsa anladik o savasta. ihaneti..Kosova ve Bosna'dan cok önce.. Arkadasim Afrika´da okadar müslüman katliamindan Türk halkin birakin üzülmesinden haberi bile var mi.. Cok üzüldük hatda bu üzüntümüzü hindistanli ögrencilerle birlikte paylastik.. onlar bile isin farkinda emperyal oyunlar.. Israil kadar güvenli ülke yoktur.. istese güvenine güven katar.. kisaca birileri israili yok etse ortadoguyu tümünden israil yaparlar okadar güvenli.. Saldirmadigi müddetce degildir..
-
Gazze'de katliam
Bakin Sayin BrainSlapper daha önce yazdiklarimda sorduklarinizin cevabi var madem radikal yazmak gerekiyor yazalim.. filistin´i bugün terör örgütü yönetiyorsa.. israil var oldugundan beri bir terör örgütü bunun baska izahi olamaz.. Bu örgütün elindede dünyayi tehdit edecek kadar her türlü pis silah var.. Bunu diyen Arap alemidir fakat Hamas i desteklemezler ne garip degil mi.. onun icin her söylenen icin katliam gerekmez.
-
Gazze'de katliam
Sayin BrainSlapper öyle bir yazmissin ki yani bu kadarda olmaz bu yazi kafalari dahi bulandirmaz.. yazilarini herzaman severek okudum okumayada devam edecegim ama gazze konusunda kesinlikle mutakabat olamayacagiz.. O zaman Hamas´i neden yarattilar ve neden saldiriyorlar.. Din Din diyorsunuz ozaman Adama sorarlar kardesim Filistin deyince düne kadar akliniza ne gelirdi? sag mi gelirdi sol mu.. Seriat mi gelirdi kominizm mi gelirdi.. Hamas teör örgütü mü gelirdi yoksa... Ülkesini isgalden kurtarmaya calisan özgürlük savaşçısi mi gelirdi.. soralim o dini kim yaratti orda? soralim düne kadar Din gelirmiydi? Aklliniza filistinde.
-
Gazze'de katliam
Sayin BrainSlapper yasal olarak iktidara gelipde tepinmeyen mi var? biz en medeni ülkede bile insanlarin nasil tepindigini görüyoruz..degisik yollarda. Bunu Romanya Diktatoru Cavusesko dan alirsin polonyadan gürcüstandan ukraynaya ordan Almanyanin basina gelen Merkel´e kadar uzana bilirsin nasil tepindiklerine! PKK Zaten DTP nin uzantisidir? herhalde farkli davranis beklemiyordunuz! Gelelim önceki iletinizde ki agir suclamalara.. Fosfor bombasini bilirmisin? kullanilmasi insanlik sucu olan? bunuda israil kullanmak zorundamiydi sokakdaki sivil halka karsi.. ve dagildigi yerlerde yüzlerce cocugu gelecekde de tehlikeli olacak bu insanlik sucu bombasini bilirmisin? bu bombayida mi Hamas zorladi?
-
Savaş en çok çocukları ‘vuruyor’
Bence cocuklari dünyayi vermekden vaz gecin hep cocuk kalmayi deneyin, hep cocuksu kalin. Gerci Ana rahminde yazilir insanlarin gelecegi sekli semasi bütün yetenegi.. yazilmayan sadece hep onun cocuksu mu kalacak yoksa hayvansal yönlerini gelistiremeyip hayvansal agirlikli mi kalacak.. iste bicilen bu kilifa zamaninda sekil sema olarak ceki düzen vermekten gecer? yoksa o surati degistiremezsin..
-
Gazze'de katliam
Bugün Hamas neden terör örgütleri gibi mücadele versin neden böyle birseye ihtiyac duysun bugün ülkenin basinda degil mi ülke yöneti mi onlardan sorulmuyormu..filistin´i yönetenler onlar dünyanin bir cok bölgesinde ülkesini yönetenlerle cokmu fark var aralarinda.. yönetimler cokmu farkli basa gelmisler.. dönem dönem bunlari rastlamiyormuyuz bugünde rastliyoruz yarinda rastlayacagiz öyle mi?..bugün filistin konumunda dünün teröristleri bugün yönetenleri bir cok ülke var Batida onlari bugün terörizmle hitap eden var mi? Herseyden önce filistin isgal altindadir bu isgale karsi savasi bitmemistirki ayni sekilde israil yayilmacilik anlayisiini son vermemistir..isgal altindaki bir ülkenin isgale karsi savasan bir yönetimi gitmis savasan bir yönetimi gelmis arasindaki fark nasil terörizim olur? Sonra diyorsunki Hamas elinden geleni yapiyor? Hamas ülkenin heryerine yayilmis bir terör örgütümü ki buna ihtiyac duysun.. isgal altindaki ülkeyi zaten kendisi yönetiyor amaci ülkeyi tamemen israile devretmek olabilir mi hem isgal altindasin birde ülkeyi yönetiyorsun hemde terörcilik oyna buna kargalar güler.. Bölgeye Obama gelecek diye Ateskes ilan ediyor israil vede tek tarafli. ve bu arada ateskese saatler kala fosfor bombasıyla vurmaya devam ediyor. Bu neyin ateskesi? Hamas okadar etkili olsa ateskes ilan edebilir mi tek tarafli? Hamas, ölü sayısının artması için elinden geleni yapıyor. Diyorsun ozaman soruyorum fosfor bombasıyla vurmasi icin israile hangi taktigi uyguluyor? öyle ya diyorsun hastane terör yuvasi? Sonra isgal altindaki minnacik ülkenin hangi kanati direnmez o saatden sonra hastada direnir! vurun kardesim vurun hastasina kadar vurun yakinda mezara doldurdugunuz filistinlileri ordada vurmaya devam edin..Nede olsa dünyada Devrimciligin adi kirlenmis.
-
Kürt olup PKK'ya karşı durabilmek
Merak ettim hangi hakmis bu? yol, su, ev, aş mi Türkiye´de bölücülükle ayricalikli olarak hangi hak ki elde ettiniz?
-
Genç Olsaydım Dağa Çıkardım
Dağa cikacagina git Adam gibi caliş ipini koparan dagdan bahsediyor benim bildigim daga tirmanmak icin cikilir ipini koparmak icin degil..
-
Emperyalizme kul köle olanlar
Emperyalizme kul köle olanlar Emperyalizme Yardımcı Olmalıyız Nihat GENÇ Tarih: 23 Haziran 2005 Perşembe “Ve Gazeteci Hüsnü Mahalli birkaç ay önce anti-Amerikancı yazıları yüzünden Yeni Şafak gazetesinden kovuldu… Amerika’ya emperyalist, işgalci demek bütün dünyada yasaklandı… Hatta, ülkemizde sosyalist denen dergiler dahi bir kez olsun Amerika’ya ‘emperyalist’ diyemiyor demedi… Kürtçü dostları üzülmesin diye 90 yıldır iman ettikleri Lenin’in emperyalizm kapitalizmin son aşamasıdır lafını büyük sosyalist dergilerinde yazmadılar. Ya da zariflik gösterip işgalci, emperyalist gibi laflar söyleyip medyadaki işlerinden olmak istemiyorlar. Ama Amerikalı siyasetçiler bütün konuşma, yazı ve vakıflarında bütün dünyaya ‘emparyalist’ olduklarını göğüslerini gere gere bağıra çağıra anlatıyor, yazıyor, tartışıyorlar…” “Anti-Amerikancı olmak, özelleştirmeye karşı çıkmak, Amerikalılar aleyhinde tek cümle söylemek, artık, insanlık dışı ilan edildi, hepimiz vahşiler olarak damgalanıyoruz…” “Allahım, Allahım, insan denen şey, onurunu, şerefini, insan olmanın gururunu, gücünü, kudretini nasıl kaybedebilir? **** ” *** Felluce’de iki saat içinde yetmiş bin insan öldürüldü. Bunu söylemenin anlamı kalmadı. Şimdi Felluce önünde Amerikan askeri çadırları stadyumdan büyük. Ki, içlerinde onbinlerce insan yiyor, içiyor, oynuyor, uyuyor. Çadırların yanında apartman büyüklüğünde gökdelenler gibi yığılmış yemek kolileri. Her askerin damak tadı düşünülmüş, zenci, Meksikalı, memleket hasretine uygun tabldotlar. Hepsi para hepsi şirket. Yeni Zelanda’dan özel bir kabileden seçilmiş öncü, hazır manga, zenci kelleciler. Nerden ateş edilse o mıntıkayı anında tarihten siliyor. Amerikan askerine yanlışlıkla elli metre yaklaşan anında öldürülüyor. Amerikalılar kahvenin önünden geçerken elindeki çay bardağı yanlışlıkla yere düşse kahve uçuruluyor. Canlı bomba korkusundan kimse kahveye dahi çıkmıyor. Bizim İncirlik Üssü etrafındaki halıcılar, hediyelik eşyacılar. Amerikan askeri nerede, peşlerinde. Telefar’da, Felluce’de Amerikan askerlerine mal satıyor. Yüzlerce Adanalı hizmetçi işçi. Tuvalet temizliyor. Tuvaletler portatif, poşet gibi bir şey. Binbeşyüz, ikibin dolar alıyorlar. Ama Amerika’ya maliyetleri onbin-onbeşbin dolar. Askerlerin sırtlarında pis suları arıtıp temizleyen, artık, uzaylı matarası mı desek. Amerika’nın şimdiki yönetimi Amerika’yı soyuyormuş gibi. Hepsinin şirketi orada iş yapıyor. Amerika’nın şarkıcıları, siyasileri, dizi sanatçıları Felluce önündeki çadırlara gelip moral veriyor. Amerika çöle yüzmilyarlarca dolar döküyor, belki kapitalizm böyle çalışıyor. Ne kadar çok yağmur yağsa çölün kumu suyu emmiyor, taşıp sel olup gidiyor. Amerikan askerleri içinde elli yaşında dahi olanlar var, muhtemel ki, sokaktaki şarapçıları dahi toplayıp getirmişler. Hemen sınırımızda Zaho’da, Barzani lokantasında, İngiliz, Hollandalı, Yahudi, Çinli, Japon, Amerikalı kadın subaylar ve Kürtler akşama kadar iç içe, yan yana oturuyor. Nerde bir Kürt kahvesi, sokağı, mutlaka birkaç Yahudi orada. Kimi yardım için geldim diyor, kimi misyoner, dinine leş arıyor, kimi gazeteci. Manzara karmakarışık, neler oluyor bilen yok. Anadolu’da bir laf vardır, ‘Okuyamadığın yazıyı kör kadı gibi süzme’ diye. Yine de anlamak istiyor insan dünyamızda neler oluyor? Felluce’de evinden çıkamayan Arap, öldürülmüş yetmişbin hemşerisinden çok, bu Amerikalılar ne zaman fabrika açacak, bulvarlar ne zaman döşenecek, o Batılı kafelerimiz ne zaman olacak diye hayallerle ütopyalı bekleyiş içinde. Süleymaniye’de Kürt gençler Yahudilerle kol kola. Bu İsrailliler ne zaman dolarları dökecek, ne zaman İsviçre olacağız, ne zaman bizim çamurlu sokaklarımız Tel-Aviv’e benzeyecek, diye, iş, dolar, dükkan, fabrika, kadın, kafe bekliyor… Ölen, öldürülen, canlı bombalar, nükleer bombalar, petrol, katledilenler, hatta vatan, hatta din, her şey hızla unutuluyor. Herkes doların, işin, Yahudi’nin, Amerikalı kadın askerlerin peşinde. Filistin’de cezaevinden yeni çıkmış Hamaslı, dahi. İsrailli ne zaman fabrika açacak, ne zaman işe gireceğiz telaşında. İsrail, zırnık toprak vermem, yine tilkilikle, sizin toprağınız Ürdün, oraya gidin diyor… Düşmüşler Ürdün’ün peşine. Batı’nın çocuğu Hasan’ın Filistinlilerle yine savaşı mı başlıyor, yine Arap iç savaşı mı tezgahlıyor İsrail… Bu kadar dolar, bu kadar asker, bu kadar tank, tüfek, helikopter, Kürtler, Yahudiler, tonlarca yemek taşıyan nakliye uçakları. Azerbaycan’da Türkçü lider Soros’la görüştü, öteden beri Amerika’ncıydı zaten, açın dergilerini okuyun, onlar da Amerika İran’a girsin, otuz milyon Türk’ü alalım, diyorlar… Amerika’nın bir kolunda Türkçüler, diğer kolunda Kürtçüler… Önde İsrailliler. Arkada inşaat şirketleri. Daha arkada Adana’dan toplanmış poşet helalarını temizleyen işçiler… Neşeyle, marşlarla, şarkılarla yepyeni bir dünya kuruyorlar… Bütün medya arkalarında… Türk işadamlarına gün doğdu, onlarca firma yediği önünde, yemediği arkasında… Bir harita alt üst olmuş… Her şey karışmış… Yapma, kurma devletler olur mu? Uluslar topyekün imha edilip yeniden sadece inşaat şirketleriyle kurulur mu? Yahudiler Araplarla evlenmedi, Kürtlerle evlenir mi? Çoluk çocukları Ortadoğu halklarına nihayet karışır mı? Yahudi, karışmaz… Yüzyıl önce Afrika’da eli kırbaçlı koloni subayları vardı. Tarlalarda, madenlerde zencileri ayda bir dolara çalıştırıyordu. Tabii ki, İsrail İngiliz emperyalizminden dersler çıkardı… Komşu devletleri de ‘taşeron’ diye düşünüyor. Hepimiz pastadan pay alıyoruz… Hangi şirket milyon dolarlar kazanmaya başlıyorsa, o da artık Amerikalı İsrailli gibi düşünüyor. Parayı kazananlar artık dünyanın her yerinde aynı haberler, aynı gazeteciler aynı gazetelerle ortak, aynı düşünüyor… Sonra Afrika’da zencilerin birkaçı Avrupa’ya okumaya gitti, geri döndüler tam ikiyüzyıl şehirlerini kuramadılar. Beyaz adamın şirketlerinde çavuş oldu, kahya oldu, şirket pazarlamacısı oldu… Fabrikalar, dolarlar, bulvarlar, sular gibi dökülüyor ama, Ortadoğu toprağı bu suyu emmiyor, sular, dolarlar taşıp taşıp başka şirketlere gidecek… Dönüşte tek bir Amerikalı, tek bir Yahudi Ortadoğulu bir aileyle evlenmeyecek… Bugün Amerika’da zenci kızların beyaz Amerikalılarla evlilik oranları dahi 0.5, dünyanın en az karışan oranı… Oysa Kürtler, Araplar, Türkler binikiyüzyıl ve daha çok, birbirlerinden kızlar aldılar, aynı anne, aynı baba oldular, karmakarışık oldular. Artık karışma bitti, şimdi düşman oluyorlar, Araplar, Kürtler, Türkler birbirini yiyecek, İsrail rahat edecek. Artık herkes dolar, kafe, bulvar peşinde… Kulüpler kafeler açılacakmış… Modern şehirler kurulacakmış. Genç kızlar daracık ve tril tril giyip özgürlük olacak… Hepimiz sonunda yataktan kalkıp yaşasın özgürlük diye bağırıp kurtulacağız… Yoksa, bir Amerikalı kadın subayla kafede şimdi yan yana oturmak için, dinimizi, komşumuzu, vatanımızı mı satıyoruz… Yoksa, yıldırımdan hızlı Amerikan bomba ve uçaklarından hepimiz korkup susuyor muyuz? Sanatın en mükemmeli artık dolar mı? Dolarlarımız karışsın, şirketlerimiz kayınbaba, kaynana, gelin olsun, özgürlük dolar uçaklarıyla gelsin… Önce ajanlarını soktular, sonra, gazetecilerimizi ayarladılar, sonra içimize girdiler, sonra, silahlarımızı aldılar, sonra küreselleşmeye, holdinglere, dolarlara hepimizi borçlandırdılar, sonra vatanımıza askerleriyle geldiler… Şimdi ruhumuzu… Yoksa karışmış gibi görünen bu topraklar yeni bir cennete mi gebe… Bir öğüt verici bir nasihat edici Amerikalı yazarımız olsa… Yoksul Kürtlerle İsrailliler şu özgürlükler ve dolarlarla yan yana ne yapıyorlar bir anlatsalar bize tane tane… Hangisi uşak, hangisi efendi, yoksa hepsi leş peşinde mi? Ortadoğu’nun en dindar halkı Kürtler, artık, bulvar, kafe, iş, dolar, fabrika diye delirdiler mi? Ve Gazeteci Hüsnü Mahalli birkaç ay önce anti-Amerikancı yazıları yüzünden Yeni Şafak gazetesinden kovuldu… Amerika’ya emperyalist, işgalci demek bütün dünyada yasaklandı… Hatta, ülkemizde sosyalist denen dergiler dahi bir kez olsun Amerika’ya ‘emperyalist’ diyemiyor demedi… Kürtçü dostları üzülmesin diye 90 yıldır iman ettikleri Lenin’in emperyalizm kapitalizmin son aşamasıdır lafını büyük sosyalist dergilerinde yazmadılar. Ya da zariflik gösterip işgalci, emperyalist gibi laflar söyleyip medyadaki işlerinden olmak istemiyorlar. Ama Amerikalı siyasetçiler bütün konuşma, yazı ve vakıflarında bütün dünyaya ‘emparyalist’ olduklarını göğüslerini gere gere bağıra çağıra anlatıyor, yazıyor, tartışıyorlar… Dünyanın jandarmasıyız, ülkeler yıkar, ülkeler kurarız, her şey biziz, her şey dolar, her şey holdinglerimiz, bizler alicenap hakimleriz, diyorlar. Desinler, biz de onlara yardımcı olalım… Nasıl bir itirazımız olabilir… Sadece anlayalım. İçimizden tek kişi çıksın ve bu karmakarışık haritada neler oluyor bir söylesin… Neler oluyor? Tek yazı yok, tek yazar yok… Konuşan yok… Gazeteler, medya, yazarlar iptal edildi… Artık tek gazeteci türü, Washington’dan bildiriyor… Herkes Washington ne bildiriyor diye sabah açıp okuyor, talimatları, buyruklarını alıyor… Anti-Amerikancı olmak, özelleştirmeye karşı çıkmak, Amerikalılar aleyhinde tek cümle söylemek, artık, insanlık dışı ilan edildi, hepimiz vahşiler olarak damgalanıyoruz… Bütün bu yazarların kendi hür iradeleriyle ‘Amerikancılık’ yaptığına inansam sesimi çıkartmayacağım… Kiralanıyorlar… Gün geçtikçe, kiralık, lobi, tezgah, tutulmuş, laflarını daha çok söylüyoruz… Gazetelerden kovuluyoruz… Murdoch denen basın devinin ikiyüz gazetesi varmış, içinde acaba kaç yüz yazarı, gazeteci var… Hepsine alışıyoruz. Önce Amerika’nın dünya çapındaki yüzlerce üssüne alıştık. Sonra uluslar ötesi holdingleri kabullendik. Sonra Amerika’nın zırt pırt her yere nükleer bomba atmasını seyrettik. Şimdi, Amerikan ve İsrail şirketlerinin lobi ağlarıyla dünyanın her gazetesi, her ülkesi her köşesinde istediğini yaptırması karşısında, sessiz kalmayı, seyirci kalmayı öğrendik!.. Bu güçlü, bu korkunç, bu sonsuzluğa sürüklenen karmaşa kaos içinde, artık ne yazacaksın… Bizi, gazetecilerimiz şeytani bir uçurumun kenarına getirip bıraktılar… Bizler, ahlakımız, kültürümüz, halkımız, kubbelerimiz, bizim insanlarımız, bizim toprağımız dedikçe, bizi bombalarıyla, adamlarıyla, ajanlarıyla paramparça ettiler… Ediyorlar… Ediyorlar… Ediyorlar… Ediyorlar… Allahım, Allahım, insan denen şey, onurunu, şerefini, insan olmanın gururunu, gücünü, kudretini nasıl kaybedebilir? Bu kadar ***** tarih yazdı mı? Neler oluyor, bir anlasam, biri kalkıp anlatsa, biz de emperyalizme yardımcı olsak. Yani kardeşlerim ne siz bize öfkelenip, ‘ulusalcı’ diye bağırsanız ne de biz size öfkeyle ‘Amerikancı’ diye kızsak. Ama kardeşlerim sizinle aile olmamış, olmayacak insanların şirketlerine, dolarlarına inanmayın! Başka da söyleyecek laf bulamıyorum. Akşam 23-06-2005
-
FOTO! FOTOĞRAFLAR
- Radio.da Kulaklarda yer eden güzel parcalar
Agnes - Release Me Dusty Springfield - In private- Gazze'de katliam
Iyiki gördün bak buna sevindim ben daha Anitkabiri görmek nasip olmadi issallah görecegiz benim gibi bir cok arkadas ve cevrem var.. Simdi alintiladiginiz bu yazinizla cok etkilendim düsünce mi gözden gecirecegim.. Sevgiylekal - Radio.da Kulaklarda yer eden güzel parcalar
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.