TARAFSIZ

"ahiret hayali" demek doğru bir tanımlamadır. -cek -cak larla ahiret gerçek olmaz ! insan ölünce başka kimyasallara dönüşür, insanlıktan eser kalmaz, gerçek budur ! ölen insanlar bunu kanıtlıyorlar hep ! dinin içi boş varsayımları herzamanki gibi bize yine bir gerçek sağlayamadı ! saygılar

bunun ispatı yok ! ispatı Kur'an derseniz, onunda Allah tarafından vahiy olunduğuna dair ispat yok ! ispatı Allah derseniz, onun zaten ispatı yok Herşey tesadüfen meydana gelmiş olamaz derseniz, Allah'ın yarattığına dairde bir ispat yok ! Hayallerden, inançlardan ispat olmaz, ve siz hep öyleymiş gibi düşünmektesiniz ! Ama biz hep gerçeği ve doğruyu bulmak için tartışıyoruz buralarda Yani sizin "Hz. Muhammed Allah'tan aldığı vahyi insanlara duyurdu" demeniz hiçbir gerçeği yansıtmıyor ! saygılar

evet Evet buda bir olasılıktır ama kesinlikle gerçek değildir ! Gerçek olana herşey duyu organlarımızla algılanabilir, yani bilimsel olarak ispat edilebilir ! Sizin "Allah'ın resulü Hz. Muhammettir" demenizle, benim "Kur'an, Hz. Muhammedin eseridir" demem arasında hiçbir fark yoktur ! Biz birşeyler diyoruz diye, o şey gerçek değildir. saygılar

Korkular ancak kaynağı çözümlenince kesin olarak bilinince yok olur. Hayal görmek, inanmak korkuları yoketmez, dehşet duymanın nedeni bu dur ! insanı dinginleyecek sistemli bir felsefe (ama masal şeklinde) gerekiyordu ve bu durumda dinlerin ortaya çıktığını düşünüyorum, işte sizin ve benzerlerinizin bu sözleride bu düşünceme destek veriyor ! bundan mutluluk duyarım, geçmişimi gözden geçirmiş olurum, hatalarım yüzüme vurulur, yaptığım iyiliklerden gurur duyarım, neden hata yaptığımı Allah herşeyiyle bilir ve çok merhametli ve bağışlayıcı olan varlık benim için en uygun kararı verir, ne de olsa herşeyin sahibi bütün moleküllerimin DNA mın hücrelerimin sahibi, beni dilediği gibi kullanabilir. Bundan herhangi bir rahatsızlık duymam o ortamda bulunursam. Tabi bu masallar alemindeyken düşüncem böyle olur. Kimse beni masallara inanmadığım için suçlayamaz, eğer suçlarsa ben yanayım daha iyi ! Japonlar bu dünyada en üstün teknolojiyle yaşıyor ve herşeyden haberdarlar, eğer onlar sorumlu değilse bu haksızlık olur. saygılar

tekrar tekrar okudum Aksini savunuyorsunuz ama Hz. Muhammed, kendi sözlerini Allah'ın sözüymüş gibi bize yansıtabilir, bu büyük bir olasılıktır. Örnek verdiğiniz ayet ise bu olasılığı destekliyor. Yani direkt Allah'ı savunmuyorda (bu şüphe çeker) onun emrettiği şekilde konuşmuş gibi yapıyor ! olasılıktır tabi bu ! saygılar

saygılar

Allah bizi cezalandırmak için mi kendisine tapmamızı istiyor diyorsunuz ? Bizi yanlışlar değil, doğrular ilgilendiriyor, sebebide bizi doğru yola götüren "doğrulardır" İnsanı yanlış yola "doğrular" götürmez İnsanın nasıl oluştuğu doğru olarak bilinmiyor ! saygılar

selodayının kopyasını kimse çekmeyeceğine göre, yanlış yoldasınız. kendi içinizdeki problemler bizim tartışmamıza ışık tutmuyor ! siz bir problemi çözmüş olabilirsiniz ama bunu bize "ben bu problemi çözdüm, tamamdır o iş" diyerek herhangi bir katkı sağlayamazsınız, ki hep bunu yapıyorsunuz. dediğim gibi kimse sizin düşüncenizi iç dinamiklerinizi kopya çekmeyeceğine göre şu ana kadar bize herhangi bir konuda yardımcı olamadınız ! saygılar

6 milyar insan olduğuna göre 6 milyar sebep sayılabilir saygılar

Örneğini kendin vermişsin işte o ayetle ! saygılar

Ama kadınların hiçbiri Peygamber olamamıştır ! saygılar

E yine taraf oldun ! Bir şeyi araştırmak için, tek bir kaynak yetmez, bütün bilgileri kalıntıları değerlendirmek gerekiyor, bunu anlatmaya çalışıyorum. Bilimsel yöntem budur. Hakkında hiçbir somut bilgi olmayan bir varlığın, taraf tutup tutmayacağınıda bilemeyiz. Ama Kur'ana göre düşünürsek, Allah en taraflı varlıktır, kendi yarattığı insanları birbirine kırdıran, onları sahip oldukları iradeye rağmen kendisine inanmamaları karşılığında ateşlerde yakan, İslam'ı seçmek zorunluluğu getiren aksi halde vahşete sürükleyen bir varlık ki daha bir çok neden sayabiliriz (6666 ayet kadar) hiç bir şekilde tarafsız olamaz. Bunun başında peygamberin kendisi geliyor zaten saygılar

ne alakası var ? saygılar

evet saygılar

Böyle hayali tespitleri algılamak mümkün değil !

saygılar

Türban kişinin özgür ve samimi inancından doğan bir kıyafetse, üniversiteye girmelerinin bir sakıncası yoktur, kişinin inancından dolayı eğitim hakkı elinden alınamaz. Demokrasiye aykırı Ama eğer türban birilerine hizmet ediyorsa, inançlarla değil ideoloji ve çıkarlarla gelşitiriliyorsa, işte en büyük tehlike buradadır. Bizim sorununumuz ise bu iki kavram arasında gerçeğin ne olduğunu ayıklayamamak ! Kişi, inancından ötürümü örtünüyor, birinin çıkarları için mi örtünüyor ? Ama çok önemli bir gerçek varki ki ben buna çok üzülüyorum Kendi özgür iradesi ve inancından ötürü, üniversitelerde eğitim alamayan bayanlar !!! Sırf bu bayanlar yüzünden türban üniversitelerde serbest bırakılmalı devlete ve halka düşen ise, iyiyle kötüyü elinden geldiği kadar ayıklamaya çalışıp hukuki işlemleri başlatmak (kişisel görüşümdür) saygılar

cahillik = bilgi yetersizliği demekki cahilliğin ölçütü, bilgi kapasitesidir iyi bir insan olmakla, cahil olmak farklı kavramlardır. Karıştırmaktasınız George W. Bush ABD başkanı, Hasan dayı okuma yazma bilmeyen bir çiftçi Ve siz corç buşun cahil olduğunu belirtiyorsunuz ! saygılar

Peygamberi karşılaştımalı olarak incelemek isteyenler, heme tarih kitaplarından (yabancı araştırmalarda dahil) hemd dini kaynaklardan takip etmeliler. Sadece Kur'anı takip etmek yanlış olabilir çünkü taraflıdır, sadece İslam dinine hizmet etmek için vardır. !!! saygılar

katılıyorum saygılar

Okumak için emir mi bekliyorsunuz ? Biz emir olmadanda okuyoruz, okumak için birinin dürtmesi gerekmiyor, her mantıklı insan bunu idrak eder ! saygılar

Çok ama çok ince ayrıntılar bir olayın aydınlamasında çok önemlidir, o yüzdendir bu kadar tefferruata girmemiz ! Polisiye olaylarda böyledir, bu da onunla aynı şey sayılır, bir suçlunun yakalanmasında tefferruat çok önemlidir, mutlaka bir yerlerde bir eksiklik yanlışlık yapmış olabilir. saygılar

Aalında ne anlatmak istediğiniz tam olarak anlayamıyorum ama Japonlara bir kitap gönderilmemiş, dolayısıyla japonların yaşantısı nasıl kitap halinde sunulacak, akıbetleri ne olacak tartışılır. Ama konuyla ilgisi yok, takılmayalım buraya bence bu başlık altında. Asıl onlar yalan söyleyebilirler, çünkü sürekli yalan söyleyen birine zaten kimse inanmaz ! Yalan söyleyecek kişi kendini belli etmeyecek, mantık budur ! Ayrıca birinin yalan söyleyip söylemediğini, ona inanarak değil deneyleyip kanıtlayarak bulabiliriz, başka türlüsü doğru olmaz. Örneğin, sizin söylediğiniz şuna benziyor Ahmet, Noel babayla ormanda piknik yapmış, Ahmet kesinlikle doğru söylüyor, çünkü Ahmet çok güvenilir ve bugüne kadar hiç yalan söylememiş biridir. saygılar saygılar

Herşey Allah'ın kudretiyle bilgisiyle hareket eder ! Onsuz bir yaprak dahi kımıldamaz. Demekki din nasihat değil, sadece Allah tarafından bir uygulamadır. saygılar

4,5 milyar insanda Kur'ana inanmıyor, Kur'an yalan mı o zaman ? Larsie, ruh ve ölümden sonra hayat tamamen bir inanıştır, hakkında bir bakteri, bir mikrop, bir ultraviole ışığı, bir atom elektronu kadar bile bilimsel bir delil yoktur. Bunun üzerine söyleyeceğiniz hiçbir şey gerçek ve doğru değildir. Şu ana kadar hiçbir açıklamanız gerçeği yansıtmadı, bilimden örnekler veriyorsunuz ama hiçbiri düşündüğünüzü desteklemiyor, çünkü bilimsel olarak anlattığınız şeyler hep düşündüğünüzden farklı tespitleri açıklıyor ! örneğin Bilimsel olarak Ruh (kısaca ve basitçe), beynin bütün işlevlerinin toplamda oluşturduğu davranış biçimleridir. Demekki Ruh ve Sinir hastalıkları dalı, beyinin bütün işlevlerinin sonucunu inceler araştırır ve tedavi etmeye çalışır ! yani inceledikleri soyut değil somut bir şeydir. Hiçbiri gidip ölen bir insandan ayrılan ruhu (!) incelemez ya da ortalıkta dolaşan ruhları (!) cinleri vs. incelemez. saygılar