iLyAdA tarafından postalanan herşey
-
Soslu makarnalar
Cacıklı Makarna Tarifi 1 PAKET FİYONK MAKARNA 2 ADET SALATALIK 250 GR.YOĞURT 2-3 DİŞ SARIMSAK 3-4 KAŞIK MAYONEZ PUL BİBER Makarnayı haşlayıp süzelim. Salatalığı cacık yapar gibi rendeleyelim veya ufak ufak doğrayalım. Haşladığımız makarnaya ilave edelim. Yoğurdumuza da mayonezi ve rendelediğimiz sarımsakları ilave edelim. Sonra tüm i karıştırıp harmanlayalım. Servis tabaklar ına alıp üzerine arzuya göre pul biber serpelim.
-
Soslu makarnalar
Bezelyeli Makarna Kubbesi Tarifi Yarım paket fırın makarna 1 çay bardağı rendelenmiş kaşarpeyniri 100 gr konserve bezelye 6 çorba kaşığı ılık su 1 soğan 1 dilim dana jambon 45 gr margarin 3 çorba kaşığı galeta unu 1 yumurta 2 çorba kaşığı su Beşamel sos için: 1.5 çay bardağı süt 1 çorba kaşığı un 15 gr margarin Soğanı soyup kıyın. Jambonu küp küp doğrayın. Margarini oda ısısında yumuşatın. Bir kaşık margarini tencerede eritip soğanı pembeleştirin. Jambonu ekleyip kavurun. Bezelye ve 4 kaşık su ilave edip tuz ve karabiber serpin. Tencerenin kapağını kapatıp 5 dakika pişirin. Makarnayı tuzlu kaynar suda diri kıvamda haşlayın. Süzgece alıp soğuk sudan geçirin ve iyice süzün. Yirmi cm çapında tas şeklindeki bir kalıbı kalan margarinle yağlayıp yağlı kâğıtla kaplayın. Kâğıdın içini de yağlayıp kalıbın dibini ve duvarlarını kaplayacak şekilde galeta unu serpin. Yumurta, kalan 2 kaşık su ve 1 tutam tuzu bir kâsede çırpın. 7-8 tane makarnayı ayırıp kalan makarnalardan birini yumurtalı karışıma bulayıp kalıbın dibine spiral şeklinde yerleştirin. Kalıbın dibi ve kenarları tamamen kapanana kadar işleme devam edin. Ayırdığınız makarnaları üçe dörde bölüp bezelyeye ilave edin. Beşamel sos için; margarini tavada eritip unu ekleyin. Sütü azar azar yedirerek sos kıvamında pişirin. Beşamel sos, kaşarpeynir, bezelye, tuz ve karabiberi bir kapta karıştırıp kalıba dökün. Önceden ısıtılmış 190 dereceye ayarlı fırında 20 dakika pişirin. 10 dakika dinlendirip servis tabağına ters çevirerek alın. Frenk soğanları ile süsleyip servis yapın
-
Soslu makarnalar
Beyaz Soslu Makarna Tarifi 1 paket makarna 1 kahve fincanı çekilmiş badem 2 dilim bayat ekmek içi 3 çorba kaşığı labne peyniri 1 su bardağı süt 30 gr.margarin Tuz Badem, ekmek içi, labne peyniri ve sütü çukur bir kaba alın. Bir tutam tuzu ekleyip blenderle ezerek püre haline getirin. Makarnayı tuzlu suda haşlayıp süzün. Margarini ve hazırladığınız beyaz sosu ekleyip harmanlayın. Sıcak servis yapın.
-
Soslu makarnalar
Biberli Karidesli Makarna Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=198
-
Soslu makarnalar
Brokoli soslu makarna Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=198
-
Soslu makarnalar
Beşamel soslu fırın makarna Tarifi Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=192
-
Soslu makarnalar
Bakan Makarnası Tarifi Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=198
-
Soslu makarnalar
Avokado Soslu Makarna Tarifi Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=192
-
Soslu makarnalar
Akdeniz usulü fırında makarna Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=192
-
Soslu makarnalar
Alfredo Usulü Fettucini Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...id&asc=DESC
-
Soslu makarnalar
Akdeniz Soslu Makarna Tarif için linki takip edin: http://www.turkish-media.com/yemektarifler...amp;entries=191
-
Soslu makarnalar
Yukarda bekarlar dedim ama evli beyler sizde eşinize sürpriz yapabilirsiniz yani çok da makbule geçer eminim.Ama benden uyarması, mutfağı fazla dağıtmayın ekstra iş çıkarmayın hanımlara
-
Beni güzel hatırla!...
Beni güzel hatırla! Bunlar son satırlar... Farzet ki, bir rüzgârdım, Esip geçtim hayatından. Ya da bir yağmur. sel oldum sokağında.. Sonra toprak çekti suyu, kaybolup gittim. Belki de bir rüya idim senin için. Uyandın ve ben bittim.. Beni güzel hatırla! Çünkü; sevdim seni ben.. Her şeyini! Sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda ağladın. Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini. Beni üzdün, kınamadım. Alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım... Beni güzel hatırla! Sayfalarca mektup bıraktım sana. Şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım. Sakladım günahını, sevabını içimde. Sessizce gittim... Senden öncekiler gibi sen de anlamadın. Beni güzel hatırla! Sana unutulmaz geceler bıraktım. Sana en yorgun sabahlarda gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım. En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka Söylenmemiş "merhaba"lar sakladım her köşeye. Vedalar bıraktım duraklarda. Ne ararsan bir sevdanın içinde fazlasıyla bıraktım ardımda. Beni güzel hatırla! Dizlerimde uyuduğunu düşün. Saçını okşadığımı. Üşüyen ellerini ısıttığımı. Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne. Alnından öptüğüm dakikaları... Birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün. Şaşırtmayı severim biliyorsun. Bu da sana son sürprizim olsun. Şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum. Beni güzel hatırla ALINTI
-
PUZZLE SEVER MİSİNİZ?
Puzzle kartpostal
-
BIR YILIN SON GUNLERI
Bir yil daha bitiyor, duslerim, tasalarim, yarim kalmis onca sey, Her yil biraz daha kisaliyor bir oncekinden Bana mi oyle geliyor Yoksa daha mi hizli ilerliyor zaman insan yaslanirken Kirdim mi, incittim mi birilerini Kimleri kazandim, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yasadiklarimda? Yeniden dusunmeliyim, dostluklarimi, iliskilerimi Cogalttim mi eksIklerimi? Gozlerim cocukluk fotograflarimda mi kaldi Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borclarimi odedim mi, Dogru sectim mi sorularin fiillerini? Odunc aldigim kitaplari geri verdim mi? Geri verdim mi aldiklarimi; Asklari, dostluklari, sevgileri, guvenleri, baglari Kitaplara, sayfalara, satirlara borcumu odedim mi? Yokladim mi duygularimi hala sevebiliyor muyum insanlari? Ovmali gumuslerimi, bakirlarimi, cila gecmeli ahsaplarima Ovmali umutlari Sakli tutmali gelecek inancini, yarinlari eksIk etmemeli agzimdan Hancer kivamindaki o kara mizrak tadini Simdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmaliyim Sonra kose basindan bir demet cicek alip oyle baslamaliyim aksama Yeni bir yila Ama nedense her seyin tadi dagiliyor agzimda Bir sap cicek mi tasisam yoksa agzimin kiyisinda Aydinlik rengi vursun diye gozlerimdeki buluta BIR YILIN SON GUNLERI (Murathan Mungan) __________________________________________________
-
YUREK HARITANIZDA SEVDIKLERINIZLE ILGILI ADALAR OLUSTURUN
YUREK HARITANIZDA SEVDIKLERINIZLE ILGILI ADALAR OLUSTURUN "Eski Ispanyol haritacilarin sevgilileri, harita cizilirken, "Benim icin de bir ada ciz." derlermis. Ispanyol haritacisi da sevgilisi icin gercekte olmayan bir ada cizermis. Eski Ispanyol haritalarinda boyle "Sevgiliye armagan adaciklar" olurmus. Kristof Kolomb bir deniz seferinde, haritadan anlayan bir Ispanyol'a, gemide sularin azaldigini, haritada gorulen su adacikta icme suyu bulunup bulunmadigini sorunca, Ispanyol gulumsemis, "Efendim, o adanin varoldugunu sanmiyorum. Onu cizen haritaci sevgilisine cizmistir." demis ve daha sonra durumun boyle oldugu ortaya cikmis." (Butun Dunya Dergisi, Nisan 1999, s.126) Belki simdilerde harita cizenler yok ama.. Siz de sevdikleriniz icin yurek haritanizda sevgi adaciklari olusturanlardanmisiniz? Sayet olusturanlardansaniz, bunu yapabilmeniz icin yureginizdeki adaciklari temiz tutmaniz gerek. Kirliligi ve samimiyetsizligi ve riyakârligi, daha baska cirkinlikleri buralara sokmayarak. Yureginizdeki, sevdiklerinizle ilgili sevgi adaciklarini bunlardan uzak tutun... Maskesiz olsun sevgi adaciklariniz. Sevdiginiz yaninda nasilsaniz, sevdiginizin yanindan ayrildiginizda da ayni kisi olun...Durusunuz ayni olsun o varken de yokken de... Neyi, nasil tercih ederseniz edin ama, dunyayi daha yasanir kilmak icin Ispanyol haritacilarin sevgilileri icin haritada yaptiklarini, siz de yureginizde yapmayi dusunun. YAZARI BILINMIYOR
-
GAZİANTEP'İN KURTULUŞUNUN 85. YILI
Teşekkür ederim by_x_man
-
GAZİANTEP'İN KURTULUŞUNUN 85. YILI
Nezaketin için teşekkürler arkadaşım, doğru diyorsun Antep'te Fransızlar konuşlanmıştı..Kahramanlık türkülerimiz der ki; sürerim sürerim, gitmez kadana Fransız kurşunu ,değmez adama.... Geçmişten kinleri var, inmezler tabi ki yakamızdan
- GAZİANTEP
-
GAZİANTEP'İN KURTULUŞUNUN 85. YILI
BU GÜN 25 ARALIK, UĞRUNA DEDELERİMİZİN NİNELERİMİZİN CAN VERDİĞİ GAZİ ŞEHRİMİZİN 85. KURTULUŞ YILDÖNÜMÜ.. VATAN SİZE MİNNETTARDIR; YATTIKLARI YERLER NUR İLE DOLU OLAN ŞEHİTLERİMİZ, ONLARDAN BİRİSİNİN TORUNU OLMAKTAN GURUR DUYDUĞUM GAZİLERİMİZ..VATAN SİZE MİNNETTAR... Gaziantep Savunması’nda; Tankı topu tüfeği, uçağı ve ordusuyla işgalci Fransa’ya karşı; döküntü müzelik silahlar ve ramazan topu ile acı, zehirli zerdali çekirdeğinden ekmek yiyerek kafa tutup, 6317 şehit verip 8000 yapının yerle bir olduğu şehri inatla savunarak bir kasabanın bir ülkeye karşı onurlu direnişinin destanı yazılmıştır. 25 Aralık tarihi, destansı Antep direnişinin ve “Gazi”lik ünvanının sembolü, Antep’in düşman işgalinden kurtuluşun yıldönümüdür. Bu vatan için can veren tüm şehitlerimizi ve Milli Şef İsmet İnönü’yü de saygı ile anarken; Gaziantep’in 25 Aralık Kurtuluş Bayramını da kutluyorum. NAZIM 'DAN... KARAYILAN HİKAYESİ Ateşi ve ihaneti gördük. Dayandık, dayandık her yanda, dayandık İzmir'de, Aydın'da, Adana'da dayandık, dayandık, Urfa'da, Maraş'ta, Antep'te. Antepliler silâhşor olur, uçan turnayı gözünden kaçan tavşanı ard ayağından vururlar ve arap kısrağının üstünde taze yeşil selvi gibi ince uzun dururlar. Antep sıcak, Antep çetin yerdir. Antepliler silâhşor olur. Antepliler yiğit kişilerdir. Karayılan Karayılan olmazdan önce Antep köylüklerinde ırgattı. Belki rahatsızdı, belki rahattı, bunu düşünmeğe vakit bırakmıyordular, yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar. Yiğitlik atla, silâhla, toprakla olur, onun atı, silâhı, toprağı yoktu. Boynu yine böyle çöp gibi ince ve böyle kocaman kafalıydı Karayılan Karayılan olmazdan önce. Düşman Antep'e girince Antepliler onu korkusunu saklayan bir fıstık ağacından alıp indirdiler. Altına bir at çekip eline bir mavzer verdiler. Antep çetin yerdir. Kırmızı kayalarda yeşil kertenkeleler. Sıcak bulutlar dolaşır havada ileri geri... Düşman tutmuştu tepeleri, düşmanın topu vardı. Antepliler düz ovada sıkışmışlardı. Düşman şarapnel döküyordu, toprağı kökünden söküyordu. Düşman tutmuştu tepeleri. Akan : Antep'in kanıydı. Düz ovada bir gül fidanıydı Karayılan'ın Karayılan olmazdan önceki siperi. Bu fidan öyle küçük, korkusu ve kafası öyle büyüktü ki onun, namlıya tek fişek sürmeden yatıyordu yüzükoyun. Antep sıcak, Antep çetin yerdir. Antepliler silâhşor olur. Antepliler yiğit kişilerdir. Fakat düşmanın topu vardı. Ve ne çare, kader, düz ovayı Antepliler düşmana bırakacaklardı. «Karayılan» olmazdan önce umurunda değildi Karayılan'ın kıyamete dek düşmana verseler Antep'i. Çünkü onu düşünmeğe alıştırmadılar. Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi, korkaktı da bir tarla sıçanı kadar. Siperi bir gül fidanıydı onun, gül fidanı dibinde yatıyordu ki yüzükoyun ak bir taşın ardından kara bir yılan çıkardı kafasını. Derisi ışıl ışıl, gözleri ateşten al, dili çataldı. Birden bir kurşun gelip kafasını aldı. Hayvan devrildi kaldı. Karayılan Karayılan olmazdan önce kara yılanın encâmını görünce haykırdı avaz avaz ömrünün ilk düşüncesini . «İbret al, deli gönlüm, demir sandıkta saklansan bulur seni, ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.» Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp bir tarla sıçanı kadar korkak olan, fırlayıp atlayınca ileri bir dehşet aldı Anteplileri, seğirttiler peşince. Düşmanı tepelerde yediler. Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp bir tarla sıçanı kadar korkak olana : KARAYILAN dediler. «Karayılan der ki : Harbe oturak, Kilis yollarından kelle getirek, nerde düşman varsa orda bitirek, vurun ha yiğitler namus günüdür...» Ve biz de bunu böylece duyduk ve çetesinin başında yıllarca nâmı yürüyen Karayılan'ı ve Anteplileri ve Antep'i aynen duyup işittiğimiz gibi destânımızın birinci bâbına koyduk. Nazim Hikmet Ran NOT: Kurtuluş destanı ile ilgili detaylar İLİNİZİ TANITIN bölümündedir...
-
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ..
Aziz Şehitlerimiz hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz.Siz ve sizin gibiler olmasaydı eğer bu bir avuç vatan toprağından bile mahrum kalacaktık. Ruhunuz şad olsun...
-
'' Aşk Yarası ''
Can arkadaşımdır , bu yazı ve buna benzer bir çok yazısı genç yaşta kaybettiği eşine yazılmıştır.Hem de Can'ın doğumgününde
-
Dünyanın en küçük Türk bayrağı
Şöyle bir gözümün önüne getireyim diyorum ama olmuyor, gelmiyor....
-
Ay Parçalıyor
ay parçalıyor derin kafiyeyi ve çocuk gözleri , evet çocuk gözlerinde görüyorum ateşte bir çeliğin dövülmesini içine yayılan sis içtiğin olmayan içki seni en meşhur yalnız adam yapıyor şekilsiz, kimsiz, gecesiz bir gün telaşında , odanın örümcek tavanında bulunmuş bir tek taş şeytan, bir antik çağ bilmecesi, bir yük yerleşiyor sırtına sırtında çoğalıp dünyanın bütün odalarında buluyorlar insanolmuşları el değiştirdi bütün bu hayallerin iklimleri .. kelepçenin klik sesi ve hayvanların şimdiye eremediği orman ben sizden birini alacakaranlıkta sizden bir çokları vurulmuşken sevmiştim, diyen kadının alnındaki turuncu güneşte el değiştirdi bütün şiirler ve bağlılıklar sadece keder olduğu anlaşılan kaderler ay parçalıyor derin kafiyeyi bir hastalık gibi yayılıyor içimde bağırtı etrafımdaki tüm bu nesneler, bu sürekli yemin verme eğilimi topyekûn bir iç istila başlatıyor , kiminin yarası zaten merhemken kiminin bıçağı zaten eksik kalıyor 2. iyileşmiş bir şehre eğik bir köprü zamansız bir ölüme yazılabilecek birkaç kitap herkese emanet edilebilecek bir kuşku kondururken ellerimizle senin ve benim ellerimle uzakta çok uzakta unuttuğumuz kıvılcım şimdi bütün yangınların çıkmış geleceğinden sorumlu tutuyor bizi biz dediğim bizim gibi değil ihanetin başını bekleyen başka bir ihanettir ışıklar bir daha hiç yanmamacasına döner , sönüp geceyi başlatırlar sanki içimizin sözlüğünde kelimeler karşılıklarından daha da uzundur dumanlıdır, evet çocuk gözleridir evet kaçan kadınlar, kalan her şeydir ay parçalıyor derin kafiyeyi ve çocuk gözleri evet çocuk gözlerinde görüyorum bu kadar sözün asla göremeyeceği meseleyi . …?
-
Eurovision'a ve Kenan Doğulu ..
Evet Kenan Doğulu, biz eski kafalıyız biraz! Eurovision'da Türkiye'yi temsil edecek olan Kenan Doğulu hazırlayacağı şarkıyı şöyle tarif ediyor: "Türkçe olması eski kafaların düşüncesi... İngilizce daha çok insana hitap etmesi açısından önemli. İçinde yabancıların da kolayca anlayıp söyleyebileceği birkaç söz de olsun. Yıllardır ABD'de kendimi geliştirdim. Buna yetecek kadar İngilizcem var." * * * İtiraf edeyim ki ben Doğulu'nun söz ettiği "eski kafalılar"danım. Kendimi ABD'de geliştirmediysem de "yabancıların da kolayca anlayabileceği birkaç söz" söyleyecek kadar İngilizcem var. Yine de Türkçeyi severim. Çok ekmeğini yedim. Böyle uluorta küçümsenmesine gönlüm razı olmaz. Aynı zamanda, gençliğini Eurovision jürilerinden iyi bir puan alma gayesinde çarçur etmiş bir nesilden geliyorum. Şimdi daha iyi anlıyorum ki, oldum olası hak etmediği bir mana atfettiğimiz Eurovision'un amacı, Batı'nın değişik müziklerini, dillerini bir mecrada sergileyip yarıştırmaktır. Yarışmada 1977'den beri ulusal dil koşulu vardı. 1999'da dil seçimi serbest bırakıldı. Yine de bence Türkçe şarkı, yarışmanın kültürel alışveriş ruhuna daha uygundur. Herkesin Amerikan esintili pop şarkılara İngilizce söz yazdığı bir yarışma Avrupa'ya ne katabilir ki? * * * Buna rağmen Doğulu "Son yıllarda çoğu ülke İngilizce yarışıyor. Türkiye de İngilizce şarkı ile kazandı" diyebilir. TRT de milli duyarlılığı pek yüksekmiş gibi yaptığı bir dönemde onu destekleyebilir. Lakin laf orada kalmıyor; "Türkçeyi savunmak eski kafalılıktır" diye damarımıza basılıyor. Oysa tersine, bu İngilizce sevdası, günümüz dünyasında sömürgeci çağları hatırlatan bir eski kafalılık örneği kabul ediliyor. Avrupa, Amerikan kültürel taarruzu karşısında sinemasını, müziğini, mutfağını, dilini korumaya aldı. Alman Dilini Koruma Derneği, İngilizce sloganlarda ısrar edenlere, Almancayı "bir şempanze dili"ne dönüştürdükleri gerekçesiyle her yıl "Dili Bozma Ödülleri" veriyor. "İngilizce istilası"nı "soykırıma eşdeğer bir suç" olarak tanımlayan Fransız dilbilimci Paul Guth, Paris sokaklarındaki İngilizce yazıların, Nazi işgali dönemindeki Almanca yazılardan bile fazla olduğu kanısında... Fransa'da çıkarılan bir yasayla medyada, tabelalarda, şirket anlaşmalarında, faturalarda, iş ilanlarında Fransızca kullanma zorunluluğu getirildi. Geçen hafta Fransa'daydım. İngilizce özentisine tepkinin nasıl uç noktalara vardığını gördüm: Çoğu lokantada İngilizce yemek listesi yok. Garsonlar İngilizce bilse bile konuşmuyor. DVD'lere İngilizce altyazı konmuyor. * * * Bu durumda "500 milyon insanın önüne Türkçeyle çıkın. Dil bayrağını dalgalandırın" diyenler niye "eski kafalı" oluyor? Orhan Pamuk "kendini ABD'de geliştirmediğinden" mi Türkçe yaptı Nobel konuşmasını?.. Ödülü almaya Türkçe sözlerle davet ettiğinde niye göğsümüz kabardı? İngilizce yarışabilir ve kazanabilirsiniz de... Lakin Avrupa'da yükselen duyarlıktan bihaber, el diliyle yarışa koşarken kendi diline sahip çıkanları "eski kafalılık"la suçlarsanız, gün gelir, "şempanze dili" ödülünü hak edersiniz. [email protected]