iLyAdA tarafından postalanan herşey
-
PUZZLE SEVER MİSİNİZ?
bicycle
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
taurus dostum, ben kırmızı laleyi alayım izninle çokkk teşekkürler güzel çiçeğin için...
-
GÜNAYDIN
günaydın, günaydınn, günaydınnn
-
Suheda...
Bu Bir Külün Hikayesidir... Yanmayı başarmış bir gönlün hikâyesi Yanan her gönül bir gün geri döner Yandığı gözlerin tam ortasına Bu bir külün hikâyesi Bazen bir sigaranın dumanında Bazen sevgiliye giden bir mektubun kenarında Yüreğin anlıyor beni, hissediyorum Şarkı öyle söylüyordu değil mi? Biraz kül biraz duman o benim işte Kerem misali yanan o benim işte Bir gecenin ucunda Gemilerin, sahile vardığı o ışık benim Bir korum, yanıyorum Artık bir külüm işte Yanmayı başaran her odun hikâyesidir, Her gönlün Bir külün hikâyesi Gece büyür hayatın yorgunluğu çöker insanın üstüne Bazı geceler sanki daha da uzar Varmaz sabaha Hep bir ateş yanar, hep bir yürek Hep yarım kalmış bir sevda vardır Sevdanın yarısı hep diğer yarısına ağlar Yaşanmamışlara yanar Azalıyorsam sebepsiz değil Bir külün hikâyesidir bu Yanmayı başarmış Mutlu bir gönlün hikâyesi Ahmet Selim Misafir kabul ediyorsun değil mi suhedacığım Tüm güzellikler seninle olsun..
-
ॐ๑ Murti San ๑ॐ
HAYAT GÜL KOKULU BİR SAĞANAK gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı ne varsa uçurumlar eşiğinde hüzünlerle yalpalayan ne varsa gözlerimin önünde ve hayat gül kokulu bir sağanak yine birşeyler anlatmak istiyor hayat ve alıp götürmek bir şeyleri kurt sofralarına gün batıyor gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım unutuyorum sevgilim suretini durgunluğun "niçin" di unutuyorum gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma umurumda değil ne yağmur ne ayaz ne de kerpiç kokusu havada unutuyorum/sabaha/kadar/ gün batıyor sonra bir akasyayı okşuyor gözlerim geciken sabahlara koşuyor kuşlar gözlerimin önünde ve hayat gül kokulu bir sağanak yine Nezaketi, düşüncesi ve güzel yüreği ile kendini farkettiren dosta selam olsun
-
>>>İLYADA<<<
Hep birlikte sardunyam, Allah hepimizin gönlündekini versin
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Sardunyam, çok teşekkürler canım....Benim çiçeğim de Sardunyam ve kabul eden tüm arkadaşlarım için
-
>>>İLYADA<<<
çiçekler süper , hayal de ama gerçekleşmeyecek birşey değil sürprizlere hazırlıklı olmak lazımmmmm
-
Merhaba arkadaslar..
iLyAdA şurada cevap verdi: TaTLiB3L4-- başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHoşgeldin aramıza, bende epeydir buralara uğramamışım
-
>>>İLYADA<<<
canım sağol , ellerine sağlık bu güzel şiir için... bu aralar çok görüşemiyoruz sanki?
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
radya dan önce teşekkürlerimle ben alsam
-
şehitler için anma
Bir kaç gün önce eski bir TSK mensubunun önerisiyle yankı bulan HER MEHMETÇİĞE BİR BAYRAK, BİR MEKTUP kampanyası toplumun her kesiminden çığ gibi destek geliyor. Çağrıya duyarsız kalmayan Türk Gençleri de bir web sitesi açtılar. www.iletiname.com adresinden yayın yapan web sitesi aracılığı ile ziyaretçiler, Mehmetçiklere düşüncelerini, duygularını yazabiliyorlar. Bu konuyu başlık olarak açmıştım ama burası da yeridir....
-
///Egzorsist Anı Defteri///
Uzak da.. Yalnızlıklar, Nasıl yaşanabiliyorsa Kalabalıklar ortasın da... Sevgin de öyle yaşar, Sevilmelerden uzakda... Kor ateşler üzerinde Sonsuzluğa yürümek bu, Kül olsan da, yansan da... İLyAdA Minicik bir karalama, ilk senin defterine yazmak kısmet oldu....
-
PUZZLE SEVER MİSİNİZ?
derinlikler
-
Aşk Üzerine...
Aşkı konuşmak için dudaklarımı kutsanmış ateşle temizledim, ama hiçbir sözcük bulamadım. Aşktan haberdar olduğumda sözler cılız bir hıçkırığa dönüştü, yüreğimdeki şarkı derin bir sessizliğe gömüldü. Ey bana gizlerinin ve mucizelerinin varlığına inandığım Aşk'ı soran sizler, Aşk peçesiyle beni kuşattığından beri ben size aşkın gidişini ve değerini sormaya geliyorum. Sorularımı kim yanıtlayabilir? Sorularım kendi içimdeki için; kendi kendime cevaplamak istiyorum. İçinizden kim içimdeki benliği bana ve ruhumu ruhuma açıklayabilir ? Aşk adına söyleyin, yüreğimde yanan, gücümü tüketen ve isteklerimi yok eden bu ateş nedir ? Ruhumu kavrayan bu yumuşak ve kaba gizli eller nedir; yüreğimi kaplayan bu acı sevinç ve tatlı keder şarabı nedir ? Baktığım bu görünmeyen, merak ettiğim açıklanamayan, hissettiğim hissedilemeyen şey nedir ? Hıçkırıklarımda kahkahanın yankısından daha güzel, sevinçten daha mutluluk verici bir keder var. Neden kendimi beni öldüren ve sonra şafak sökene kadar tekrar dirilten, hücremi ışığa boğan bu bilinmeyen güce veriyorum? Uyanıklık hayaletleri kurumuş gözkapaklarımın üstünde titreşiyor ve taştan yatağımın etrafında düş gölgeleri uçuşuyor. Aşk diye seslendiğimiz şey nedir? Söyleyin bana, bütün anlayışlara sızan ve çağlarda gizli olan o sır nedir ? Başlangıçta olan ve herşeyle sonuçlanan bu anlayış nedir ? Yaşam'dan ve Ölüm'den, Yaşam'dan daha acayip, Ölüm'den daha derin bir düş oluşturan bu uyanıklık nedir ? Söyleyin bana dostlar, içinizde Yaşam'ın parmakları ruhuna dokunduğunda Yaşam uykusundan uyanmayan biri var mı ? Yüreğinin sevdiğinin çağrısıyla babasından ve annesinden vazgeçmeyecek kimse var mı? İçinizden kim ruhunun seçtiği kişiyi bulmak için uzak denizlere açılmaz, çölleri aşmaz, dağların doruğuna tırmanmaz? Hangi gencin yüreği tatlı nefesli, güzel sesi ve büyülü dokunuşlu elleriyle ruhunu kendinden geçiren kızın peşinden dünyanın sonuna gitmez? Hangi varlık dualarını bir yakarış ve bağış olarak dinleyen bir Tanrı 'nın önünde yüreğini tütsü diye yakmaz? Dün kapısından geçenlere Aşk'ın sırları ve değeri sorulan tapınağın girişinde durmuştum. Ve önümden çok zayıflamış, yüzü hüzünlü yaşlı bir adam iç çekerek geçti ve şöyle dedi : "Aşk bize ilk insandan beri bağışlanmış bir güçsüzlüktür." Yiğit bir genç karşılık verdi: "Aşk bugünümüzü geçmişe ve geleceğe bağlar." Ardından kederli yüzlü bir kadın hıçkırarak şöyle dedi: "Aşk cehennem mağaralarında sürünen kara engereklerin ölümcül zehiridir. Zehir çiy gibi taze görünür, susuz ruhlar aceleyle içer onu ; ama bir kere zehirlenince hastalanır ve yavaş yavaş ölürler." Sonra gül yanaklı bir kız gülümseyerek dedi ki: "Aşk Şafak 'ın kızları tarafından sunulan ve güçlü ruhlara güç katıp onları yıldızlara çıkaran bir şaraptır." Ardından çatık kaşlı, kara giysili, sakallı bir adam geldi: "Aşk gençlikte başlayıp biten kör cahilliktir." Bir başkası gülümseyerek açıkladı: "Aşk insanın tanrıları mümkün olduğunca fazla görmesini sağlayan kutsal bir bilgidir." Sonra yolunu asasıyla bulan kör bir adam konuştu: "Aşk ruhlardan varlığın sırlarını gizleyen kör edici bir sistir;yürek tepeler arasında sadece titreşen arzu hayaletlerini görür ve sessiz vadilerin çığlıklarının yankılarını duyar." Çalgısını çalan genç bir adam şarkı söyledi: "Aşk ruhun çekirdeğindeki yangından saçılan ve dünyayı aydınlatan bir ışıktır. Yaşam 'ı bir uyanışla diğeri arasındaki güzel bir düş olarak görmemizi sağlar." Ve paçavraya dönmüş ayaklarının üzerinde sürüklenen güçsüz düşmüş çok yaşlı bir adam titrek bir sesle şunları söyledi : "Aşk mezarın sessizliğinde bedenin dinlenmesi, Sonsuzluk 'un derinliklerinde ruhun huzura ermesidir." Ve onun ardından gelen beş yaşındaki bir çocuk gülerek dedi ki: "Aşk annemle babamdır, onlardan başka kimse bilmez aşkı." Ve böylece Aşk'ı tarif eden herkes kendi umutlarını ve korkularını bıraktı önüme sır olarak. O anda tapınağın içinden gelen bir ses duydum: "Yaşam iki yarıya ayrılmıştır: biri donar, biri yanar; yanan yarı, Aşk'tır." Bunun üzerine tapınağa girdim, sevinçle diz çökerek dua ettim: "Tanrım, beni yanan alevin besleyicisi yap... Tanrım beni kutsal ateşine at..." halil cibran
-
oğlum***Kaan Aktaş ****doğdu
Sevgi dolu babacık... 17, 15 ve 11 yaşında üç değerli varlığın annesi olarak yüreğinde ki sevgiyi çok iyi anlayabiliyorum.... Mutlu yaşayın, sağlıklı yaşayın hep birlikte inşallah....
-
Mehmetçiklere yüreğimizden dökülecek kelimeler için....
Bir kaç gün önce eski bir TSK mensubunun önerisiyle yankı bulan HER MEHMETÇİĞE BİR BAYRAK, BİR MEKTUP kampanyası toplumun her kesiminden çığ gibi destek geliyor. Çağrıya duyarsız kalmayan Türk Gençleri de bir web sitesi açtılar. www.iletiname.com adresinden yayın yapan web sitesi aracılığı ile ziyaretçiler, Mehmetçiklere düşüncelerini, duygularını yazabiliyorlar. söz konusu kampanyanın içeriği ise şu şekilde idi.. www.iletiname.com
-
şehitler için anma
Aziz Sehidim , hakkini helal et !!! aslinda sizlere cok borclu kaldik ... Ve bu borcu odemenin mumkunu yoktur... Sizler hakkinizi helal etseniz bile , omuzlarimizdaki agirlik her gecen gun daha da artiyor... Bizler , size olan gorevlerimizi yapamadik... Bu gun Manisa ve Ankara'da,sizleri de , sehadet katina , daha onceden gitmis olan silah arkadaslarinizin yanina ugurladik.. Mekaniniz cennet , yattiginiz yer nur dolsun... Ates , kendi icini yakar , sevenlerinizin yangini, bizleri de yakiyor... Yuce yaradan , sevdiklerinize ve sevenlerinize sabir versin.. Aziz sehidim , bizlere hakkini helal et... Omuzlarimizda , sizlere odenemeyecek bir borcun agirligi var... not ; Bu mektup eger murekkepli kalem ile bir kagida yazilmis olsa idi , bugun evimizde sizler icin dokulen gozyaslarinin islaklarini gorebilirdiniz... kaptan'dan alıntı...
-
Güzel İnsan iLyAdA (Sevgiyi Çoğaltan ve Küçük Ellerin Anası)
iLyAdA şurada cevap verdi: Admin başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım Kuruluşlarıçok teşekkür ederim muki, çok naziksin....
-
EGE'nin doğumgünü
Egeciğiim, nice mutlu yıllara..Bizi de davet ettiğin için teşekkürler...İstemesen de öptüm...
-
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü
Küçük omuzlardaki büyük yük 15 yaşın altındaki insanların çalıştırılmasının yasak olduğu Türkiye’de, yaşları 6-17 arasında değişen 1 milyon 600 bin çocuk büyükleri tarafından çalıştırılıyor. Çalışma mekanları bazen bir tarla, bazen bir tamirhane, bazen de sokaklar... Ama kaderleri değişmiyor. Oyun oynamaları, okula gitmeleri gereken yıllarını "ekmek parası" derdiyle geçiriyorlar. Deataylı bilgi için tıklayınız: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=96579
-
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü
RAKAMLARLA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ Dünyada; * UNICEF tarafından hazırlanan raporlara göre dünya genelinde 5-17 yaşları arasında yaklaşık 283 milyon çocuk çalıştırılıyor, * Bu 283 milyon çocuğun 171 milyona maden ve taş ocakları gibi çok ağır ve kötü koşullarda çalışmaya zorlanıyor, * Dünya genelindeki çocuk işçilerin 120 milyonu "tam gün" çalışıyor, * Çocuk işçilerin yüzde 61 Asya, yüzde 32 Afrika ve yüzde 7’si ise Latin Amerika ülkelerinde, * Çocukların oransal olarak en fazla çalıştığı kıta Afrika. Bu kıtada çocukların yaklaşık yüzde 41’i çalışıyor, * Asya’da yaşları 5-14 arasında değişen 127.3 milyon çocuk işçi çalıştırılıyor, * Afrika’da 4.8 milyon çocuk işçilerin üçünden biri 15’inin altında, * Latin Amerika, Afrika ve Pasifik ülkelerinde yaklaşık 17.4 milyon çocuk işçi var, * Dünya genelinde çalışan çocukların yüzde 15’i Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da bulunuyor, * Dünyadaki çocuk işçilerin yüzde 70’i tarım sektöründe çalıştırılıyor, * ILO’ya göre 12-17 yaş grubu 283 milyon çocuk çalıştığı için okula devam edemiyor, * Gelişmiş ülkeler nispeten iyi durumda olsa da halen bu sorunu çözebilmiş değil. Örneğin AB üyesi İtalya’da resmi rakamlara göre 14 yaşından küçük çalışan çocuk sayısı 300-500 bin arasında değişiyor, * Yapılan araştırmalar özellikle sokakta çalıştırılan çocukların önündeki en büyük tehlikenin "sokak çocuğu olmak" olduğunu gösteriyor, * ILO’nun raporlarına göre dünya genelinde 60 milyon çocuk, fuhuş, uyuşturucu kaçakçılığı, kölelik gibi "kabul edilemez" alanlarda zorla çalıştırılıyor. Dünya genelinde 10 milyon kız çocuğunun fuhuş sektöründe çalıştığı tahmin ediliyor, * Dünya genelinde çocuk işçilerin yüzde 80-90’ının kayıtdışı olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de; * Türkiye’deki 6-17 yaşları arasında 16 milyon çocuğun 1 milyon 635 bini (yüzde 10.2) çalışıyor, * Ekonomik bir faaliyette bulunan çocukların yüzde 61.8’ini erkekler, yüzde 38.2’sini ise kızlar oluşturuyor, * 6-17 yaş grubu çalışan çocukların büyük kısmı eğitimine devam edemiyor, * Çalışan çocukların yüzde 31.3’ü günde ortalama 10 sigara içiyor. Sigara içenlerin yüzde 91.1’i erkek, * Çocuk işçilerin yüzde 59’u ücretsiz aile işçisi olarak görünüyor, * Çocuk işçilerin en yoğun kullanıldığı sektör ise tarım. Dünya genelinde yüzde 70 olan oran Türkiye’de yüzde 58. Çocukların yüzde 22’si sanayide, yüzde 10’u ticarette ve yüzde 10’u ise hizmet sektöründe çalışıyor, * Çocukların çalışma nedenleri arasında ilk sırayı yüzde 38.4 ile "aile gelirine katkıda bulunma", ikinci sırayı yüzde 19.8 ile "ailenin ekonomik faaliyetlerine yardımcı olma", üçünü sırayı ise yüzde 15.9 ile "ailenin istemesi" alıyor. * Yapılmış bir araştırmaya göre sokakta çalışan çocukların (mendilci, simitçi vs) yüzde 60’ı büyüyünce savcı, hakim, asker, doktor, mühendis olmak istiyor, * Güneydoğu’da ise 12-14 yaş arası yaklaşık 90 bin çocuk çalışıyor. Bunların yaklaşık 80 bini tarım sektöründe, * Güneydoğu’da çalışan çocuk sayısının en yüksek olduğu il Şanlıurfa (27 bin). Onu 21 bin 287 çocukla Diyarbakır takip ediyor. kaynak:www.forumgazetesi.com Bugün bir öğretmenimizle görüşmem oldu ; okulda öğrenci olmadığını, hepsinin tarım işçisi olarak görürüldüğünü ve kendisinin de 15 haziranı beklediğini söyledi..
-
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü
15 yaşın altındaki insanların çalıştırılmasının yasak olduğu Türkiye’de, yaşları 6-17 arasında değişen 1 milyon 600 bin çocuk büyükleri tarafından çalıştırılıyor. Çalışma mekanları bazen bir tarla, bazen bir tamirhane, bazen de sokaklar... Ama kaderleri değişmiyor. Oyun oynamaları, okula gitmeleri gereken yıllarını "ekmek parası" derdiyle geçiriyorlar. Kırmızı ışıkta beklerken ısrarla arabanızın camını silmeye çalışan minik eller, kar kış demeden sokaklarda mendil satmaya çalışan çocuklar, oto tamirhanelerinde karşılaştığınız, kir ve yağdan yüzü belli olmayan ama gözlerine dikkatle baktığınızda yaşının en fazla 12-13 olduğunu rahatlıkla tahmin edebileceğiniz küçük bedenler... Bir de Anadolu’daki akranları var onların. Yaşları da kaderleri de aynı. Okula gitmeleri, oyun oynamaları, iyi beslenmeleri gereken bu yaşlarda tarlalarda mahsul topluyorlar, madenlerde çalışıyorlar... Bu acı tablo Türkiye’nin en büyük yaralarından biri olan çocuk işçilere ait. Resmi rakamlara göre Türkiye’de 6-17 yaş arası çocuk nüfusu 16 milyon civarında. (Son rakamlar 1999’a ait) Bu 16 milyon çocuğun yüzde 10’u büyükleri tarafından çalıştırılıyor. Kimileri aile bütçesine katkı olsun diye mendil satıyor, kimileri küçük bedenleri bir yetişkine göre daha çabuk doyduğu için özellikle tercih ediliyor işverenler tarafından. Birçoğu aile baskısı ile okulundan alınıp sadece büyüklerin dünyasına özgü olması gereken "ekmek derdine" düşüyor. Ama tam sayıları hakkında fikir yürütmek çok zor. Çünkü istatistiklerde bile görünmüyorlar. Çünkü ekonominin "kayıtdışı" tarafında devam ediyor onların hayatları... Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan çocuk işçiliğiyle ilgili geniş kapsamlı bir veri bulunmuyor. Konuyla ilgili son araştırma 1999 yılında Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından yapılmış. Aradan geçen bunca yıla rağmen sorunun rakamsal boyutunu ortaya koyabilecek bir araştırma bulunmuyor. Kaynaklar, ağırlıklı olarak anket veya yüzyüze görüşme ile şekillendirilmiş akademik çalışmalarla sınırlı. 10 ÇOCUKTAN BİRİ ÇALIŞIYOR Çocuk işçiliği sorunu gelişmekte olan her ülke için olduğu gibi, Türkiye için de önem taşıyan bir konu. Uzmanlara göre sorunun kökeninde hızlı nüfus artışı, dengesiz sanayileşme, sosyo-ekonomik farklılıklar, eğitim düzeyi ve hızlı göç geliyor. Bugün dünyada her 6 çocuktan biri çalıştırılırken, dünya genelindeki toplam çocuk nüfusunun yüzde 19’u çocuk işçi statüsünde. Türkiye’deki rakamlar da farklı değil. ILO katkısıyla DİE tarafından gerçekleştirilen "Ekim 1999 Çocuk İşgücü Anketi" temel göstergelerine göre, Türkiye’deki 6-17 yaşları arasında 16 milyon çocuğun 1 milyon 635 bini (yüzde 10.2) çalışıyor. Diğer bir deyişle Türkiye’de 6-17 yaş arasındaki 10 çocuktan biri "geçim derdinde"... Ekonomik bir faaliyette bulunan çocukların yüzde 61.8’ini erkekler, yüzde 38.2’sini ise kızlar oluşturuyor. Araştırma kapsamındaki 6-17 yaş grubu çocukların yüzde 78.8’lik kısmı okuluna devam ediyor. ÇOCUKLAR EN FAZLA TARLALARDA ÇALIŞTIRILIYOR Çocuk işçilerin çalıştırıldığı alanlar ve profillerine bakıldığında Türkiye’deki veriler dünya geneli ile paralellik gösteriyor. 1999 verilerine göre Türkiye’de çalışan çocukların yüzde 59’u ücretsiz aile işçisi olarak görünüyor. Çocuk işçilerin en yoğun kullanıldığı sektör ise tarım. Bu durum dünya genelinde de böyle. Dünya ortalamasında toplam çocuk işçi nüfusunun yüzde 70’i tarım sektöründe çalıştırılıyor. Türkiye’deki 6-17 yaş arası çalışan çocukların ise yüzde 58’i tarımda, yüzde 22’si sanayide, yüzde 10’u ticarette ve yüzde 10’u ise hizmet sektöründe çalışıyor. Tarım sektöründe işçi kullanımı en fazla Güneydoğu Anadolu bölgesinde uygulanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre Güneydoğu’da 12-14 yaş arası yaklaşık 90 bin çocuk çalışıyor. Bunların yaklaşık 80 bini tarım sektöründe. Çalışan çocuk sayısının en yüksek olduğu il ise Şanlıurfa. Resmi kayıtlara göre, ilde 15 bin 206 kız çocuğunun hemen hepsi tarım sektöründe istihdam ediliyor. Bölgede çalışan erkek çocuğu sayısı ise 11 bin 886. Çocuk işçi sıralamasında Diyarbakır 21 bin 287 çocukla ikinci sırayı alırken, en az çocuk işçi Kilis’te bulunuyor (bin 551). Uzmanlara göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın resmi sitesindeki kayıtlı rakamlar dışında, gayri resmi çalıştırılan çocuklar da hesaba katıldığında çalışan çocuk sayısı çok daha fazla. Genel olarak çocukların çalışma nedenleri arasında ilk sırayı yüzde 38.4 ile "aile gelirine katkıda bulunma", ikinci sırayı yüzde 19.8 ile "ailenin ekonomik faaliyetlerine yardımcı olma", üçünü sırayı ise yüzde 15.9 ile "ailenin istemesi" alıyor. Bu nedenleri yüzde 10.4 ile iş öğrenme ve meslek sahibi olma gerekçesi izliyor. kaynak: forumgazetesi.com
-
.....::Radya::.....
- şehitler için anma
birkaç oy kimden kötü ki taurus.....giden gitmiş nasılsa...ölen öldüğü ile kalıyor sadece ve ateş düştüğü yeri yakıyor... - şehitler için anma
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.