Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

iLyAdA

» Mavi Uçurtma Grubu
  • İçerik Sayısı

    1.168
  • Katılım

  • Son Ziyaret

iLyAdA tarafından postalanan herşey

  1. iLyAdA

    figgaro...

    Benden sana gelsin bu şarkı da... Emma Shapplin- Spente le stelle
  2. iLyAdA

    Güldüren Unutkanlıklarınız

    Ama ben ne dedim sana? Bu yazının altına arabasını parkeden kişi ,zaten açık unutmaz arabasının kapısını diye yaklaşmazdı hırsız
  3. var olmaz mı ikisi de mevcut uykusuzluktan olmasın o başağrısı?
  4. Herşey bir yana benim dikkatimi çeken de, yeni üyelerin bu başlıkta yoğunlaşmaları...Çekişmeli bir seçim olacak belli, propaganda için her yol mübah....
  5. Admini olduğum benim diyebileceğim başka bir forumum var..Biz iki yıldır İstanbul da toplanıyoruz ve sanki gelenek oldu aynı kafede çaylarımızı yudumluyor, daha önceki yıl yemek yediğimiz kafede yemeğe geçiyoruz... Neden aynı yer derseniz; ilk buluşmanın ardından anlattıklarımız , çekilip siteye eklenen resimler arkadaşlarımızı öyle imrendiriyor ki yine aynı mekanları istiyorlar Önce bir tarih belirleyip sitede ilan ediyoruz, açılan topice zaten gelebilecekler yazıyor ve biz aşağı yukarı kimlerin olacağını biliyoruz.. Çok çekinerek gelenlerin ve gelip ben ******* nasıl derim , telefon açayım sen ben kapıdan karşıla diyen arkadaşlarımın bile topluluğa nasıl uyum sağladığını bizzat gördüm Hatta o günün bitmesini bile istemiyor kimse... Demem o ki, bu toplantılar insanda çok hoş anılar bırakarak sona eriyor , bir sonraki toplantı da buluşmak temennisiyle zor da olsa arkadaşlardan, dostlardan ayrılıyorsunuz...
  6. teşekkürler ederim arkadaşım;)evime hoşgeldin...
  7. iLyAdA

    figgaro...

    GITMEK Bugunlerde herkes gitmek istiyor. Kucuk bir sahil kasabasına, bir baska ulkeye, daglara, uzaklara... Hayatından memnun olan yok. Kiminle konussam aynı sey... Herseyi, herkesi bırakıp gitme istegi. Öyle ''yanina almak istedigi üc sey'' falan yok. Bir kendisi. Bu yeter zaten. Herseyi, herkesi goturdun demektir. Keske kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. Hadi kendimize razıyız diyelim, oteki de olmuyor. Yani herseyi yuzustu bırakmak goze alınamıyor. Boyle gidiyor iste. Bir yanımız ''kalk gidelim'', obur yanımız "otur'' diyor. ''Otur'' diyen kazanıyor. O yan kalabalik zira. Is, guc, sorumluluk, coluk cocuk, aile, guvende olma duygusu... En kotusu alıskanlık. Alıskanlıgın verdigi rahatlık, monotonlugun dogurdugu bıkkınlıgı yeniyor. Kalıyoruz. Kus olup ucmak isterken agac olup kok salıyoruz. Evlenmeler... Bir cocuk daha dogurmalar... Borclara girmeler... Isi buyutmeler... Bir kopek bile bizi ucmaktan alıkoyabiliyor. Misal, ben... Kapidaki Rex'i bırakıp gidemiyorum. Degil bu sehirden gitmek, iki sokak oteye tasınamıyorum. Alıp gotursem gelmez ki.. . Butun sokagin kopegi oldugunun farkinda. Herkes onu, o herkesi seviyor. Hangi birimizle gitsin? ''Sırtında yumurta kufesi olmak'' diye bir deyim vardir ; evet, sirtimizda yumurta kufesi var hepimizin. Kendi imalatımız kufeler. Ama egreti de yasanmaz ki bu dunyada. Olum var zira. Olume inat tutunmak lazım. Inadina kok salmak lazım. Bari ufak kacıslar yapabilsek. Var tabii yapanlar. Ama az. Sadece kaymak tabakası. Hepimiz kacabilsek... Butce, zaman, keyif... Denk olsa. Gun icinde mesela... Kucucuk gitmeler yapabilsek. Ne mumkun. Sabah 09.00, aksam 18.00. Sonra baska mecburiyetler. Sıkısıp kaldık. Sirf yeme, icme, barınmanın bedeli bu kadar agir olmamali. Hayatta kalabilmek icin bir omur veriyoruz. Bir omur karsılıgı bir omur yani. Ne sacma. Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba. Ben her bahar asık olmam ama her bahar gitmek isterim. Gittigim olmadi hic. Ama olsun... Istemek de guzel. Can Yucel figgaro'ya sevgilerimle...
  8. merhaba; telefonda konuştuğunuz ben değildim diğer arkadaşlardan birisiydi ama önemli olan ihtiyaçlarınızın gücümüzün yettiğince karşılanması
  9. iLyAdA

    ॐ๑ Murti San ๑ॐ

  10. iLyAdA

    redblack

  11. iLyAdA

    Erbay

    İLyAdA
  12. iLyAdA

    Gloria

    Şekerciğime...
  13. TİTREK BİR DAMLADIR Titrek bir damladır aksi sevincin Yüzünün sararmış yapraklarında Ne zaman kederden taşarsa için Şarkılar taşırsın dudaklarında. İşlerken hülyama sesten örgüler Bir çini vazodan dökülen güller Gibi hülyada fecirler güler Buruşmuş bir çiçek parmaklarında. Gözlerin kararan yollarda üzgün Ve bir zambak kadar beyazdı yüzün Süzülüp akasya dallarından gün Erir damla damla ayaklarında. Sesin perde perde genişledikçe Solan gözlerinden yağarken gece Sürür eteğini silik ve ince Bir gölge bahçenin uzaklarında. Sen böyle kederden taştığın akşam Derim dudağında şarkı ben olsam Gözlerinde damla, içinde gam Eriyen renk olsam ayaklarında. AHMET MUHİP DIRANAS Sevgiyle kal....
  14. iLyAdA

    >>>İLYADA<<<

    Kendi yüreciği güzel olmayan kimse, karşıdaki güzellikleri de farkedemez diye biliyorum.. Suheda inceliğin için teşekkür ederim, dilerim herşey istediğin gibi olur hayatta...
  15. iLyAdA

    >>>İLYADA<<<

    İlyada, redblack ve radya üçlüsünün tatili bitti ama geride her zaman konuşulacak çok şeyler bıraktı.... sizinle olmak çokk güzeldi ve seni daha yakından tanımak da daha ayrı bir güzellik.... bende seni çok seviyorum ve öpüyorum..
  16. sevgılı ılyada sızı uuzn zamandır goremedım umarım bı aksılılk yoktur hersey gonlnuzce olsun.mutlu kalın:)

  17. iLyAdA

    ankara

    özlem....
  18. Türkçe TDK'nın kuruluş yıldönümünde Osman Şahin, Türkçesi hemen dilimizin ucunda olduğu halde ısrarla kullanılan yabancı sözcüklerden bir demet sunuyor... Bakınız Türkçesi dururken neye ne diyoruz: Duyuruya "anons", yıldıza "star", cankurtarana "ambulans", gösterime girdi yerine "vizyona girdi", yaşama "life", yüksek verimli çalışma yerine "performans", tanıtıma "demo", sunucuya "spiker", gösteriye "show", gösteri yapana "showmen", radyo sunucusuna "diskjokey", hanımefendiye "fırstlady", bakkala "market", torbaya "poşet", mağazaya "süper, gros market", ucuzluğa "damping", duyuru tahtasına "bilbord", sayı tablosuna "skorbord", bilgilendirmeye "brifing", bildiri sunmaya "deklarasyon", uğraşa "hoby", korumaya "bodygard", sanat ve meslek ustalarına "duayen", saygın kişiye "prestij sahibi", alanlara "platform", merkezlere "center", büyüğe "mega", küçüğe "mikro", sonuca "final", özleme "nostalji", iş anlarına "plaza", sergiye "galeri, show room", ana kentlere "mega kent", yolüstü aşevlerine "fast food", yemek çeşitlerine "mönü", ödemeye "adisyon" diyorlar. Ne diyelim? Dilinizi eşek arısı... [email protected]
  19. Türk Dil Kurumunun 75. Yıl Dönümü 12 Temmuz 2007 Türk Dil Kurumunun kuruluşunun 75. yılı. 12 Temmuz 1932 tarihinde ulu önder Atatürk’ün isteği ile kurulan Türk Dil Kurumu, 75. kuruluş yıl dönümünü çeşitli etkinliklerle kutlayacak. 12 Temmuz 2007 Perşembe günü saat 09.00’da Anıtkabir ziyareti ile başlayacak olan etkinlikler 10.30’da Kurum binasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Doç. Dr. Abdüllatif ŞENER’in katılacağı ve açılış konuşmalarını yapacakları törenle devam edecek. Törende ayrıca yeni kabul edilen Türk İşaret Dili Parmak Alfabesi tanıtılacak, Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü ile Türkçedeki Yabancı Kaynaklı Kelimeler Sözlüğü sanal ortamda kullanıma açılacak. PTT tarafından da 12 Temmuz 2007 sabahı “Türk Dil Kurumunun 75. Yılı” posta pulu ve ilk gün zarfı çıkarılacak. TDK’nin kuruluş yıl dönümünü konu alan ve kamuoyunu Türkçenin kullanımı konusunda duyarlılığa çağıran bir yazı da ilk gün zarfıyla birlikte 12 Temmuz 2007 sabahı aralarında şair, yazar, gazeteci, sanatçıların da bulunduğu yaklaşık 4.000 kişiye gönderilecek. Etkinliklere tüm halkımız davetlidir. Etkinlikler Türk Dil Kurumu genel ağ sayfasından da canlı olarak yayımlanacaktır. Kaynak:TDK web sitesi
  20. Türk Dil Kurumunun 75. Yıl Dönümü 12 Temmuz 2007 Türk Dil Kurumunun kuruluşunun 75. yılı. 12 Temmuz 1932 tarihinde ulu önder Atatürk’ün isteği ile kurulan Türk Dil Kurumu, 75. kuruluş yıl dönümünü çeşitli etkinliklerle kutlayacak. 12 Temmuz 2007 Perşembe günü saat 09.00’da Anıtkabir ziyareti ile başlayacak olan etkinlikler 10.30’da Kurum binasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Doç. Dr. Abdüllatif ŞENER’in katılacağı ve açılış konuşmalarını yapacakları törenle devam edecek. Törende ayrıca yeni kabul edilen Türk İşaret Dili Parmak Alfabesi tanıtılacak, Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü ile Türkçedeki Yabancı Kaynaklı Kelimeler Sözlüğü sanal ortamda kullanıma açılacak. PTT tarafından da 12 Temmuz 2007 sabahı “Türk Dil Kurumunun 75. Yılı” posta pulu ve ilk gün zarfı çıkarılacak. TDK’nin kuruluş yıl dönümünü konu alan ve kamuoyunu Türkçenin kullanımı konusunda duyarlılığa çağıran bir yazı da ilk gün zarfıyla birlikte 12 Temmuz 2007 sabahı aralarında şair, yazar, gazeteci, sanatçıların da bulunduğu yaklaşık 4.000 kişiye gönderilecek. Etkinliklere tüm halkımız davetlidir. Etkinlikler Türk Dil Kurumu genel ağ sayfasından da canlı olarak yayımlanacaktır.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.