Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

katakuta

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

katakuta tarafından postalanan herşey

  1. Benim huzursuz olduğumu nerden çıkardın? Akıllı demeyeyim çünkü tersi akılsız anlamına geleceği için hakaret sayılır. Bazı insanlar masallar olmadan da kendine huzur verecek aktiviteler bulur.
  2. Alışsanız iyi olur kanaatindeyim. Çünkü ahirette sonsuza kadar bundan kat kat beterini izlemek zorundasınız. Araf 50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin." diye seslenirler. Cennettekiler de: "Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı." derler. Tabi bu durumda,yani diğer tarafta cehennemdekilerin cayır cayır yanmasını izlerken cennette nasıl zevk alırsınız,nasıl eğlenirsiniz orasını bilemem. İyi eğlenceler.
  3. Asıl soruya hiç değinmemişsin sedat bey. Asıl soru bu
  4. Bana göre bu hadis uydurma,nedenine gelince.Hadis inkarcılığı denen olgu peygamberin hayatından yıllar sonra ortaya çıkmıştır. Peygamber hayatta iken hiç bir müslümanın böyle bir şeye kalkıştığı görülmemiştir,en azından ben ne siyerde, nede hadislerde böyle bir şeye rastlamadım. Ama eğer böyle bir olay olmuşsa ve arkadaşlar kaynağını gösterirlerse o zaman durum değişir. Bu hadiste peygamber sanki, hadis inkarcılarını azarlıyor. Olmayan hadis inkarcılarını azarlamak mümkün olmadığına göre bu hadisin aslı olmadığı kendiliğinden anlaşılıyor. Kısacası birileri kıraldan daha çok kıralcı geçinerek hadis inkarcılarına karşı peygamberi konuşturmuş. Ama yinede ben şaşmıyorum. Zaten islamın temeli,sürekli birilerine sözler atfederek oluşturulan masallar değilmi? Eğer bir toplumda ben böyle düşünüyorum dersen seni pek kaale almazlar,ama o toplumun değer verdiği bir takım kutsallar adına konuşunca iş değişiyor. Bu binlerce yıl öncede böyleydi günümüzde de böyledir.Mesela müslümanlar islamın hak din olduğunu savunmak için toplumun en çok değer verdiği Atatürk,ün islam hakkkındaki sözlerini sık sık kullanırlar. 1400 yıl öncede en çok değerli olan Allah inancı idi.Muhammed de bu inancı kullanarak kendi düşüncelerini allaha atfederek bir kitap oluşturdu ve başarılıda oldu.Elbetteki ondan sonra gelen insanlarda bu yöntemi kullanıp,müslümanların en çok değer verdiği peygamberi konuşturup hadis inkarcılarını susturmaya çalışacak.Gayet mantıklı. Zira hadis inkarcılığı sorgulamanın ilk adımıdır.Mesela örnek olarak benimde dinden çıkmam pat diye olmadı.Önce hadisleri sorguladım ve red etttim.Sonrada kuran.
  5. Özgür iradeleri ile uyuşturucu kullananlarda kendilerini huzurlu hissediyorlar,dünya onlara toz pembe görünüyor.Zira ancak bu şekilde içinden çıkamadıkları sorunları bastırabiliyorlar.Masal dinleyen çocuklarda kendini çok huzurlu hisseder ve mışıl mışıl uyur.
  6. İslamda savaş kesinlikle savunma amaçlı değildir.Biz öyle düşünmüyoruz sedat bey,sizin gibi vaazda vermiyoruz.Sizin kitabınızın yazdıklarını ortaya koyuyoruz. Savunma barış için yapılır,oysaki islam ezebilecek güçte isen asla barıştan yana değildir. Muhammed 35 Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir
  7. Fussilet 12 Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semayı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, aziz, alim Allah'ın takdiridir Bu ayet bilimle nasıl uyuşuyor açıklarmısın sedat bey ?
  8. Sevgili xshadowx Allahın bu hatasını halife ömer avl yöntemii ile düzeltmiş, bakıver. http://www.turkish-media.com/forum/index.p...11795&st=75
  9. Bu ne biçim imtihan böyle? imtihan dediğin şeyde herkese aynı sorular sorulur.Eğer öğretmen bazı talebelere torpil yaparsa bu adil bir imtihanmıdır? Masallara göre birilerine gökten sofra indirecek,kudret helvası bıldırcınla besleyecek,yerden pınarlar fışkırtacak,diğer tarafta binlerce kişi açlıktan ölecek,niye böyle oluyor bu diye sorgulandığında kesin sesinizi bakalım karşmayın işime ben sizi imtihan ediyorum. Peki bu dünyada açlıktan ölenler ahirette bolluğamı kavuşacak ki imtihanın bir anlamı olsun ? Yoo hayır öyle bir şeyde yok çünkü o insanların çoğu müslüman değil. Hem bu dünyada açlıktan sürüm sürüm sürünüp açlıktan ölecekler hemde ölünce yallah cehenneme. İmtihan imtihan deyip kaçamak yapmayın,bu imtihanın sonucu ne açlar için, zülmedilenler için, onuda söyleyinde bilelim.Yani kafir müslüman ayırımı olmadan cennetemi gidecek bu insanlar ?
  10. Yani nasıl oluyorda kelimelere bu kadar farklı anlamlar yükleyebiliyorsun pes doğrusu. teslimiyetin olduğu yerde özgür iradeden,sorgulamadan,bilinçten bahsedemezsin. Mahkumlar adalete teslim olmuş insanlardır,artık onların özgürlüğü yoktur velevki o kişi istediği kadar ben hayatımdan memnunum desin.Savaş esirleri karşı tarafa teslim olmuş insanlardır,onlarında özgürlüğü yoktur,velevki istedikleri kadar bize insani muamele yapıyorlar desinler. Masallara teslim olmuş bir insanda,sorgulama özgürlüğü yoktur velevki istediği kadar taklidi iman,bilinçli iman ayırımı yaparak kendini kandırmaya çalışsın
  11. Bu gayet normal sedat bey,çünkü sen inanıyorsun.İnanmak= sorgusuz sualsiz teslim olmak.
  12. Lucas arkadaş örnek olarak hayvanları vermiş ama canlılar sadece onlardan ibaret değil.Gözle görülmeyen ve insanları ölümcül hasta eden mikro organizmalar var.Viruslar,bakteriler v.s. Bilim adamları ne kötü yapmışlar boyundan büyük işlere kalkmışlar değilmi. Ne gerek vardı incelemeye araştırmaya,aaaaa bu doğanın dengesi ne güzel deyip hayranlıklarından ağızları açık sadece seyretmemişler. İnsanların sağlığı,hayatı için kafa patlatmışlar ve tıp bilimi bugünkü duruma gelmiş.Ne mendebur insanlar bunlar değiilmi,doğanın mükemmelliğni beğenmemişler,adeta kafa tutarcasına doğanın düzenini insanların menfaatine uygun hale getirmeye çalışmışlar..Daha geçeenlerde kan guruplarının tamamını sıfır kan gurubuna dönüştürecek bir ilke daha imza attı bilim adamları. Acaba en yakın akrabanız hastanede acil kan bekler durumda iken, ne gerek vardı tüm kan guruplarını sıfır kan gurubuna dönüştürmeye ben doğanın dengesini değiştiren insanların buluşlarından istifade etmem, kendi kan gurubu yoksa varsın akrabam ölsün diyebilecekmi idiniz? Yine aynı şeklide Chemo terapi ile kanserden kurtulan bir çok insan var.Kısaca tüm bu bilimsel buluşlar doğanın mükemmelliğini beğenmeyen kötü insanların marifeti.Sizin mantığınıza göre virusların ve bakterilerinde yaşama hakkı var,onları yok etmek doğanın mükemmelliğine müdahele etmek anlamına gelir deyip insanları ölüme mi terketsinler ?
  13. Onları yapan inkar etmediği müddetçe ben müslümanım diyorsa bal gibi müslümandır.Bir insan müslümanım diyorsa bitmiştir,siz kimseyi islam dışı ilan edemezsiniz..İnsanları islamdan afaroz etme yetkisi sizemi verildi? Bu uygulaama hıristiyanlıkta vardır.
  14. Çok felsefik yazılar okudum ama bu kadarı insana pes dedirtiyor.Yani nasıl oluyorda insanlar kelimelere böyle takla attırma sanatı,nı öğreniyorlar nerden öğreniyorlar bilmek isterdim. Arkadaşımız diyorki; Tercümesi Peygamber aslında köleliği kaldırmak istemiş ama ne kendisi nede sahabe hayatta iken bunu beceremiş,ama nasıl olmuşsa olmuş sonradan dinine pek bağlı bir takım müslümanlar bu kölelik işini halletmişler.Nasıl halletmişler onuda açıklıyor arkadaşımız Önce ictihad nedir onun tanımına bakmak lazım. İctihad, hakkında kati nas (ayet veya hadis) bulunmayan konularda müctehid imamların zamanın ihtiyaçlarına göre verdiği fetvalara denir.İyi ama kölelikle ilgili onlarca ayet ve hadis varken ictihaddan bahsetmek zaten mümkün değildir. Yani kölelik konusu ictihad ile halledilecek bir mesele değil. Konun anlaşılması için zamanın şartlarına göre verilen bir ictihad,dan örnek verelim. Mesela kutuplarda namaz vakitleri. Bu konuda ne kuranda nede hadislerde bir hüküm yoktur.Alimler orada yaşayanlar namaz vakitleri giren en yakın belde esas alınarak namazlarını eda eder şeklinde ictihadda bulunmuşlardır. Peki nasıl oluyorda muhammedin ve sahabenin bir türlü doğru okuyamadığı ve çözemediği bu köleliği sonradan gelen bir takım alimler çözüyor? Buna kıraldan çok kıralcı geçinmek denmezmi?
  15. Bu ne böyle ?.Biz sürekli islam hakkında konuşurken ayet ve hadislerden kaynak vererek konuşuyoruz,müslümanlar ise habire maşallah vaaz vermekten başka yaptıkları yok. Tabi tabi ne demek ayetlerde çelişki olurmu? İsra 23- Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara "öf" bile deme ve onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle. Tevbe 23- Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir. 24- Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez. Bir tarafta anne babaya öf bile demeyin ama allah için cihad söz konusu oldumu onları sakın onları dost edinmeyin hatta savaşta karşınıza çıkarlarsa kıtır kıtır kesin. Söz konusu bu insanların hepsi müslüman olduğu halde neden onların yaptıklarını inanmayanlara yüklüyorsunuz? Eğer bir kişi inanmıyorsa müslümanlara göre= her türlü kötülüğü yapan insan.Bu iiftirayı ne zamana kadar sürdüreeceksiniz? Kadınları dövün diyen sizin kitabınız olduğunu unuttunuz galiba? Nisa 34- Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür. Ben müslüman değilim ama eşim müslüman. Hayatımda ne eşime nede başka bir insana bir fiske bile vurmuş değilim. İçki alemi diye bir alışkanlığım yoktur.Nadieen eş ve dostların bazı kutlamalarında bir iki kadeh atarım o kadar.Kumar alışkanlığımda yoktur. Bu kadar çelişkili konuşmayı kitabınızdan öğreniyorsunuz galiba? Hani dışlamıyordunuz.Hem aile yuvasının yıkılmasını öner, hemde dışlamıyoruz de.Kimi kandırıyorsunuz?
  16. Sedat bey,ne zamana kadar dininizi biz öğreteceğiz size.İnsan böyle bir yorum yapmadan önce bu konuda kuran ne diyor diye bakar değilmi? Araf 50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin." diye seslenirler. Cennettekiler de: "Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı." derler. Bilgi edinmek şöyle dursun, cennettekiler ile cehennemdekiler birbiri ile konuşuyorlar bile baksana. Ne üzülmesi,üzülmek merhamet duygusunun bir tezahürüdür.Onlarda merhametmi kaldıki üzülsünler? Allah cenneteki insanlarda vicdan, merhamet,acıma denen şeyden eser bırakmadığı için kendilerinden su isteyen insanları kovuyorlar bunlar size haram diye.Sıkıysa kovmasınlar çünkü allahın emrine isyan ettikleri için kendileride cehenneme girebilir.
  17. Vereceğiniz cevap bu kadarmıydı ?Nasıl akla zarar onuda açıklasa idiniz.Madem akla zarar ise kullanmayın efendim uçak,araba,gibi insanın kendisinden daha hızlı giden teknolojik araçları.
  18. Aciz bünyeli diye küçümsediğin insanlar senin allahından daha güçlü ama bunu biliyormuydun? Mesela,insanlar kendisinden daha kuvvetli,kendi kaldırabileceğinden daha çok ağır yükleri kaldıran makinalar yapabiliyor. Kendisinden daha hızlı giden cihazlar yapabiliyor,kendisinden daha iyi gören, duyan aletler yapabiliyor. Senin allahın kendisinden daha iyi gören,duyan,kendisinden daha güçlü bir varlık yaratabilirmi?
  19. Ezberlemene gerek yok. Sanki benim ezberimde.Bilgisayar ve internet senin ne işine yarıyor anlatırmısın? Hadis ve ayet arama motorları var. Herhangi bir konu ile iligili kelime yaz,anında sana gerekli tüm ayet ve hadisleri çıkartıyor.Yani bu kadar basit bir şeyide bizmi öğretelim.
  20. Eee si meee si yok. ilgili topicte olduğu gibi sözlerinin arkasında isen, ahiret şart dediğine göre allaha cennetten korktuğun, cenneti arzu ettğin için kulluk ediyorsun demektir.
  21. Niyet okuma filan değil söylediklerinizden yola çıkarak bunlar iddia ediliyor. Sen herne kadar unutsanda biz unutmayız Konu başlığı,Kuranda ahiret olmasa inanırmıydınız? İlkönce böyle Sonrada böyle http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=83888
  22. Hiç biri asılsız değil,tek tek kaynakları verilmiş.Tabi işine gelmediği için o kadar kaynağı bir çırpıda asılsız ilan edeceksin,başka bir seçeneğin yok. Senin daha kendi kaynaklarından haberin yokken hangi cesaretle kalkmış kuran değiştirilmedi diye ****** *******.Ayrıca bir hadisin sahih olup olmadığına sen değil,ulema karar verir.Sahih olmasa idi kitabına almazdı değilmi?
  23. Muhammed'in en yakın arkadaşlarından (Halife) Ömer, bir gün, Hâkim Oğlu Hişam'ı, Furken Suresi'ni okurken dinler. Hişam'ın bu sureyi kendisine öğretilenlenden tümüyle farlı sözlerle okuduğunu görür, öfkelenir ve yakapaça onu Muhammed'e götürür. Olayı Muhammed'e anlatır. Muhammed, Sure'yi her ikisine de okutur. Başka başka sözlerle okudukları halde, ikisini de onaylar. "Kuran böyle indirilmiştir" der ve ekler, ""Kuran yedi harf üzerine indirilmiştir". İlginç olan odur ki; bugün ıslam dünyasında bilinen Kuran'da sözü edilen yedi harfin sadece bir adedi, evet, bir adedi bulunmaktadır. "harf"ler ile amaçlanan ne olursa olsun, yedi adet harften altı adedi eksiktir. Demek ki, bugün, "indirilmiş" olduğu iddia edilenin sadece yedide biri bulunuyor. Yedide altısı ise yok. Ne denli ilginç, değil mi? Bu "yedi harf", bir yutturmacayı tezgahlamak ve "değişik Kuran"lar bulunduğunu örtbas etmek için uydurulmuştur ama, farkında olmadan bir başka yönde açık verilmiştir. Kuran'dan-Muhammed dönemindeki- çoğunun bugün eksik olduğu ortaya çıkmıştır. (Buhari, Kitabu Fezaili'l Kur'an). Bü çizelgedeki farklardan kimi "hareke", kimi de "harf" farkıdır ve bu farklar da bu yerlerde, "farklı anlamlar" meydana getirmekte. (Bu değişiklileri görmek için bkz. Ebu Zer'a Abdurrahman, Huccetü'l-Kıraat, Beyrut, 1984, 77-270, sure ve ayet sırasına göre. Bu sayfalardan kiminin fotokopisi için buraya bakınız). Yine aynı açıklamalara göre, "Libya Kuran"ında, "ayet sonu" olarak gösterilen kesim, diğer müslümanların Kuran'ında ayet sonu değildir. Ya da birincisinde ayet sonu gösterilmemişken, ikincisinde ayet sonudur. Örnekler için bakınız
  24. Sen zaten o kadar çok şey iddia ediyorsun ama iddialarına getirdiğin tek bir kanıt yok. Milattan 1500-2000 yıl önce, bir başka deyişle, Muhammed'den 1900-2400 yıl önce yaşamış olan eski Mısırlılar, yapmış oldukları piramitlerin duvarlarına ve papirüs adı verilen ve kağıt yerine kullanılan yapraklar üzerine kazıdıkları resim ve yazıları (hiyeroglif) ile kendi çağlarına bugün bile ışık tutuyorlar. Bunlardan üç örnek aşağıda görülüyor: Ve, Topkapı Müzesi'nde Kutsal Emanetler bölümünde Muhammed'e ait olduğu belirtilen mektuplar bulunuyor. Bu mektuplar Muhammed zamanından günümüze kadar muhafaza edilmiş ama Allah'tan-varsa eğer- geldiği iddia edilen Kur'an'ın ilk orijinal nüshası Dünya'nın hiçbir yerinde yok.. Evet, ne gariptir ki; Muhammed'in Allah'tan-varsa eğer- indiğini iddia ettiği Kuran'ın yazıya ilk dökülen kopyası yeryüzünde bulunmamaktadır. Muhammed'den asırlarca önce yaşamış olan eski Mısırlılar düşüncelerini ve tarihlerini bugüne kadar getiren yazılarını taşlar üzerine yazmayı akıl etmişken, Allah'ın-varsa eğer- ve onun peygamberi olduğunu iddia eden Muhammed'in bunu düşünememiş olması size garip gelmiyor mu? Muhammed, Kuran'ın yazıya ilk dökülen halini bu şekilde yazarak ölümsüzleştirmeyi niye düşünemedi? Eğer bu hatayı yapmamış olsa idi, bugünkü Kuran ile Muhammed'in Kuran'ı karşılaştırılarak kontrol edilebilirdi. Kuran'ın değişmesi de önlenebilirdi. Doğru sözdür; "Söz uçar, yazı kalır". Tüm bu eksiklikler, Kuran'ın Allah'tan-varsa eğer- inmediğinin, insan sözü olduğunun, bir başka deyişle Muhammed ve arkadaşlarının sözü olduğunun bir diğer göstergesidir. Libya Kuran'ı ile Arap Kuran'ı arasındaki farklar Bugün, Libya'da birçok yönden farklı bir Kuran basılmış ve "Cemahiriye Mushafı" olarak adlandırılmıştır. Bunun üzerine "Devrimci Kurtuluş Murtaza Hareketi" adlı Arap kuruluşu buna karşı çıkıyor ve şu ilkeleri sıralıyor: 1- Osman yazı biçimi (e'r-Resmü'l-Osmani), hiç yorum yapılmadan örnek alınması gereken bir Kuran yazı biçimidir. Kuran yazısı bir de ünlü kıraatlere uygun olmalıdır. 2- Hiçbir ayetin ayetliği tartışılamaz. Bir küçük tartışma var yalnızca: O da"besmelenin ayet olup olmadığı"dır. 3- Eklemiş olan "vakıf" (durma) ve uzatma işaretleri koymak zorunludur. 4- "Tevatür" (çok kimsenin aktarması) yoluyla gelen ve "Hind rakkamları" adıyla anılan Arap rakkamlarını koymak da zorunludur. Sözkonusu İslamcı örgüt, "Cemahiriye Mushafı" adlı Kur'an'ın bu ilkelere uymadığını belirtiyor. Ayrıca, adına da itiraz ediyor: "Büyük, küçük, her ülke kendine bir Mushaf (Kuran) belirleyip "bu ülkenin Mushafı'dır" derse durum ne olur?" diyor ve bunun içinden çıkılamaz korkunç bir şey olacağını savunuyor. Bir başka deyişle, "şu ülkenin Kuran'ı, bu ülkenin Kuran'ı" denemez demek istiyor. İyi de, "Dünya'da yalnız bir tür Kuran vardır. Kuran her çağda, her yerde aynı olmuştur, çünkü Kuran'da değişiklik olmamıştır" kandırmacasının tersine, gerçekte değişik Kuran'lar ile karşılaşılıyorsa ve bir ülke bunlardan birini "resmi Kuran" diye kendisi için seçme yoluna gidiyorsa ne olacaktır? Nitekim, Libya'nın yaptığı da budur. Libya Mushafı'nın ortaya çıkması ile, Arap Mushafı ile karşılaştırmak için bir çalışma yapılmış ve doğru-yanlış çizelgelerini hazırlamış Murtaza Kuruluş'u.. Murtaza'nın "doğru" saydığı, genellikle herkesin bildği Kuran'ın biçimidir, "yanlış" saydığı ise, "Libya Mushafı'nda yer alan şeklidir. Çizelgeyi görmek için bakınız. Halbuki, bu çalışmada "yanlış", "tahrif" diye nitelenen örneklerin çoğu, eski ünlü "kıraet üstadları"nın "kıraet"lerinde de yer almıştır. Bie başka deyişle, Libya Mushafı "yanlış" ise, "tahrif" ise, bu yanlış ve tahrifler yüzyıllardır süregeliyordu, çünkü, çizelgede adları verilen "kıraet sahipleri", Libya Mushafı ile uyuşuyorlar. Bu kişiler ise, rastgele kişiler değillerdir. Örneğin, Medineli Nafi (H.70-169/M.689-785), "7 kıraet" sahibinden birisi ve Islam dünyasının en önemli ve güvenilir uzmanlarından birisidir. İbn Kesir (H.45-120/M.665-737) de "7 kıraet" sahibinden birisidir ve bu alanda Mekke'nin en tanınan kişisi olmuştur. Ebu Amr (H.68-154/M.687-770) ve ötekiler de "kıraet üstadları"dırlar. Evet, görülüyor ki, "Libya Mushafı"nda bulunan ve "tahrif", ""yanlış" olarak nitelendirilen değişiklikler, Libya Mushafı ile ortaya çıkmamışlardır. Bunlar, İslam'ın en güvenilir Kuran uzmanlarınca da bu şekilde benimsenmişti. Dahası, Kuran'daki yalnızca "hareke"ler "harf"ler değil, "kelime"ler, "cumle"ler, "ayetler" de, değişik "metin"lerde "mushaf"larda, değişik olarak yer almışlardır. Ama, bunları gözden kaçırmak ve saklamak için, elden gelen yapılmış, bunun için yüzyıllar boyu akla gelmedik yollara başvurulmuştur. İslam âlemini sarsacak iddia Almanya'nın Saarland Üniversitesi'nin İslam araştırmacısı Puin, Kuran'ın 14 yüzyıldan beri değişmediği inancını sorgulamaya cesaret etti. 6. yüzyıldan kalma elyazması bir Kuran'ı inceleyen Puin, kutsal kitabın zaman içinde değiştirildiğini savunuyor BERLİN - Kuran'ın 14 yüzyıldır değişmeyen Allah kelamı olduğu inancını sorgulayarak İslam dünyasında fırtınalar koparan, hakkında ölüm fetvası verilen Şeytan Ayetleri'nin yazarı Salman Rüşdi'nin benzeri Almanya'da ortaya çıktı. Saarland Üniversitesi'nde İslam üzerine çalışan Dr. Gerd Puin, Kuran'ın 14 yüzyıldır değişmediği inancını bilimsel bulgularla sorgulamaya cesaret etti. Rüşdi gibi büyük bir tehditle karşılaşmaktan korkan Puin, Yemen'de 6. yüzyıldan kalma el yazması Kuran üzerindeki çalışmalarının sonucunda, son semavi dinin kutsal kitabının yüzyıllar içinde değişimden geçtiğini iddia etti. Puin, Kuran'ın Hz. Muhammed daha ortaya çıkmadan yazılmaya başlandığı ve zaman içinde yenilendiği tezini ortaya koyuyor. Bu Allah kelamının 14 yüzyıldır değişmediğini ve bu özelliğiyle diğer iki semavi dinden daha üstün olduğunu savunan İslam dünyasını çileden çıkaracak bir tez. Bilinenlerin en eskisi Puin'in çalışmalarının odağındaki el yazması Kuran 1972'de Sana'daki Ulu Cami'nin onarımı sırasında bulunmuş. O dönemde Yemen Antik Eserler Müdürlüğü'nün başkanı olan Kadı İsmail El Akva, yoğun yağışların ardından onarıma alınan caminin tavan arasında bir yığın kâğıt ve parşömenin arasında bulmuş el yazmalarını. Sonra da bunların tarihi bir hazine olduğuna karar verip, incelenmesi için harekete geçmiş. 1979'da bazı araştırmalar için Yemen'e giden Puin'in ilgisini çekmiş bu parşömenler. Puin'in restorasyon çalışmalarından sonra da bazılarının İslam'ın en kritik dönemleri olan 7. ve 8. yüzyıllara ait olduğu anlaşılmış. Puin'in çalışmaları ilerledikçe parşömenlerin tarihte bulunmuş en eski el yazması Kuran olduğu ortaya çıkmış. Bilinen üç tane el yazması antik Kuran var. Bunlardan 8. yüzyıldan kalma iki tanesi Özbekistan'da Taşkent Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı'nda saklanıyor. Yazının devamı için tıklayınız. http://www.radikal.com.tr/2000/08/16/dis/01isl.shtml
  25. Tıbbı cihazların olmadığı bir devirde bu üç evreyi bilen allah, asırlar sonra kısa bir sürede gebelik testi yapılacağını bilememiş mi ? İşinize geldiği o zaman olmadık mucizeler uydurursunuz,işinize gelmediği zaman o devirde tıbbı cihazlarmı var dersiniz.Yani bizlerden çok müslümanlar kuranın insan ürünü olduğun ortaya koyuyor.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.