KesKiNkAleM tarafından postalanan herşey
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Dalgalanmışım! Dalgalanmışım! Köpürüyor ağzım dalga dalga, Belki dalgasına. Zor geliyor, gitmemişin gittiğini düşünmek. Zaman salak bir oyuncak olmuş, oyalanmak için. De gelde kudurma, Divane seyreylerken zaman, mantık dışı. Gitmiyor ki gelmemiş olan. Gitmiyor ki zaten gelmemiş aşk. Sor şimdi bana, Matematiğin en zorlayıcı denklemini. Sen derim. Çok basit cevabı değil mi? Sen.. Gel şimdi puanla, bu kadar karmaşık olan başkasına; Bana, (yanlış anlama zekamdan ötürü değil, saplantıdan dolayı) Kolay gelen bu başarımı. On üzerinden kaç edermiş aşk? Sor hadi matematik hocana: Sen, Benden çıkınca, Ne kalır bende? Dur ben cevaplayım.. Kırk kilo et, Yirmibeş kilo kemik...
-
.....::Radya::.....
Dağ Gibi Bir Kadındın Sen Dağ gibi bir kadındın sen o zamanlar Bahar ağlardı yeşil gözlerinde Her dem taze çiçeklerin vardı bahçende Dağ gibi bir kadındın sen o zamanlar Herkes seni severdi Ben seni severdim Severdim kadınlığını, imkânsızlığını, Ulaşılmazlığını, çiçeklerini, bahçelerini Severdim seni Ama sevmedim hiç bir zaman Ümitsizliği sen de Sevmedim dağ gibi oluşunu Sevemedim... Öyle ya Dağ gibi kadındın sen Ve seni sevmeye Dağ gibi bir yürek gerekirdi...
-
...::KeSkİnKaLeM::..
Senin seçtiğin şiirlerde ayrı bir güzellik var Diloş teşekkürler
-
...::KeSkİnKaLeM::..
Çok güzel bir şiir teşekkürler.
-
...::KeSkİnKaLeM::..
İyi yürekli radya, İzmir sizlerle güzeldi, İzmir bizi çok güzel ağırladı.
-
Sonunda Sol da Birlikte !
hoşgelmişsin dinazor evet arkadaşım süpürülecekler çünkü onlar bunu hak ediyorlar solda ve sağda sağlanan birliktelik halkın iradesi sonucu oluştu ve bu halk bunun arkasında duracaktır. vatana ve millete hayırlı olsun Allah'ın izniyle.
-
Nedir Bu Olup Bitenler?
Cumhurbaşkanı dindar olursa ne değişecek, dindar olmazsa ne değişecek? Ne kadar absürt bir yaklaşım. Hiç kimse dindar bir Cumhurbaşkanından rahatsız olmaz eğer o Cumhurbaşkanı bunu reklam amaçlı kullanmıyorsa. Ve itirazlar Cumhurbaşkanının dindar olmaması için değil insanların inançlarının sembol haline getirmemesi için. Ahmetin, Mehmetin, Tayyipin dini kendilerini alakadar eder ne yapıyoruz bir takım kuruyorda ona oyuncumu arıyoruz. Cumhurbaşkanı dindar olursa milletin bundan bir çıkarımı olacak? Dindar olmazsa bir kaybı olacakmı? O mevki bir inanç mevkisi değil ki seçilecek Cumhurbaşkanının yetkileri içinde görevini layıkıyla yerine getirmesi esastır.
-
yabancılara toprak satışı
Figgaro çok doğru söylemişsin. Yabancılara tanınan kolaylık ve haklar eşit şartlarda ülkemiz insanına tanınmıyor. Bir yabancı bizimle aynı vergiyi ödemiyor. Her alanda vergi indiriminden yararlanıyor bazı yerlerde sıfır vergi ile mülk sahibi oluyor. Kapitalizmde özelleştirme gerekiyorsa devletin o özelleştirmeden sürekli anlamda gelir elde etmesi gerekir. Ama durum öyle işlemiyor satılandan alınan para dış borca faiz olarak ödeniyor. Kendi kaynaklarını bu kadar hoyratça harcayan bir ülke üretmediği için sürekli tüketecektir. Geçmiş dönemlerdede yabancılara mülk satılıyordu ancak son yıllarda bu konuda çok hevesli olan bir hükümet tarafından resmen hibe edilircesine gözden çıkartılıyor.
-
AKP'NİN YARATTIĞI TÜRKİYE İMAJI... (Yabancı turizm acentalari ülkemize gelen bayanlara uygun gördükleri kıyafet...)
Türkiye'nin imajı hakkında diğer ülkelerin yanlış düşünceleri beni alakadar etmiyor. Sonuçta bende o ülkeler hakkında bazı düşüncelere sahibim yani olumlu ve olumsuz anlamda. Türkler ve Türkiye hakkında önyargılı sözler söylemeleri çok umursayacağım mesele değil. Ama kendi ülkemin kendim ve yakınlarım için gelişmesini arzu ederim. Kadını erkeği ile birlikte. Hem beynen hemde ahlaken gelişmek için bazı ülkelerden talimat almamız gerekmez hatta bu ayıptır komşuya şık görüneceğim diye değil kendimiz için gelişmeli. Bilboardlarda mayo reklamına belediyelerin onay verip vermemeside bence sorun değil. Aslına bakarsanız kadın vücudunun bu şekilde teşhir edilmesinden taraf değilim. Ama bu başka bir açı. Mayo almak isteyen insanların panolara bakıp karar vereceğini düşünmüyorum ama reklam sektörü böyle dönüyor. Aslında panolarda amaç isim duyurmak markayı tanıtmaktır öyle ise afişlerede kadınları neden kullanırlar? Ben belediyenin açıklamasında olduğu gibi kazalara sebebiyet vereceğini düşünmüyorum insan bedeninin teşhirini yanlış buluyorum o kadar.
-
DEHAP Yöneticisi AKEPE den aday oldu!
Dtp ve Akp seçime birlikte girmeli birbirine bu kadar uygun başka bir birliktelik yok. Söylemler aynı, terörist başının bütün fesat sözlerini bizzat akp dile getiriyor. Akp sayesinde pkk meslise bile girdi. Yani dedikleri gibi dağda terör yapmıyorlar artık ovada siyaset yapıyorlar. Tayyibin Kürtçülük hakkında söylediklerine bakın o sözlerin aynısını öcalan söylemiştir. Kavga aynı kavga, niyet aynı niyet. ülkenin başındaki şahıs milleti 46 farklı etnik kökene ayırarak alt kimlik üst kimlik dönemini başlatmıştır. Kürtler yıllarca uğraşsalar tayyibin hakkını ödeyemezler.
-
...::KeSkİnKaLeM::..
İzmir güzel İzmir, İzmirin güzel insanları ile dün bir başka güzeldi.
-
Cehapa halktan kaçıyor...
Ben değiştim demek hiçbir şeyin kanıtı olamaz. Mantıkta, akılda, gerçekçilikte, doğru değerlendirmede bunu reddeder. Herkes değişebilir bu ayrı bir mevzu ama bu değişimi ancak yaşam tarzında ve hayatına o değişimi ne kadar yansıttığında gözlemlenebilir. Aslında herkes değişmelidir yalnız değişim nedir nasıl olmalıdır bunu iyi bilmek gerekir. olmaz, bir insan kendisine rehber edindiği fikirde ve yol aldığı istikamette bir anda aksi uygulamaya geçemez. Geçmez. Hele siyasilerde imkansızdır. Çünkü varlıklarını geçmişlerine borçludurlar. Geçmişin söylemleri ve özellikle üzerinde durdukları niyetleridir onlara iktidar sağlayan. Değiştim demeleri kandırmacadır, kaldıki bir insan bu kadar köklü ve çabuk bir değişim gösteriyorsa ona güvenmemek en akıllıcasıdır, çünkü heran yeniden ve daha hızlı bir başka şekle dönüşebilir. Endişe vericidir. Tayyip efendinin değişmediği ise bizzat kendisi tarafından onaylanmıştır. Bu yıl içerisinde beyan ettiği gibi "dün ne isem bugünde oyum, geliştim ama değişmedim" bu sözler Tayyibe ait. Yani dün antidemokrattı, antilaikti, antikemalistti, bu konularda gelişti, ama değişmedi. Yani takiyede uzmanlaştı, dereyi geçene kadar kandırmacada yeteneklerini geliştirdi. Birileri buna değişim desede özde buna saptırmaca denir. Meselenin özü budur, kandırmada sınır yok, her yol mübah.
-
Eurovision'a ve Kenan Doğulu ..
Diloş, Biz ülke olarak ve millet olarak idda ettikleri gibi fanatik ve ırkçı değiliz. Hiç olmadık, hep aynı oldu, biz kucak açtık onlar yumruk salladı, biz gene kucak açtık. Olsun ne yapalım. Kenanında söylediği gibi politik bir şarkı yarışması, şarkımız çok iyi değildi ama oradaki pek çok şarkıdan iyiydi. Puan aldığımız ülkeler genelde Türklerin çoğunlukla yaşadığı yerler. Biz Ermenistan, Yunanistan gibi ülkelere yüksek puan verdik ama onlar bize 0 puan vererek iyi bişey yaptılar. Halt ettiler desek dahamı iyi olurdu acaba?
-
akp nin yalan rüzgarı erzurumda
Hükümetin kendisi laik, demokratik Cumhuriyet rejimine karşı olduğunu ifade ediyor. Bununla mücadele etmek için yeminler ediyor, o anlayıştan yana olanlar ne diyor, hükümetin laik anlayışa aykırı bir tutum içinde olduğunu sanmıyorum. Gibi yapıyorlar herhalde.
-
hayatı en iyi ne anlatır?
Hayat, dostlarla ve onlarla paylaştığımız duygu ve düşüncelerlede anlam kazanır. Onlarsız bir hayat nasıl bir şey olur hiç düşündünüzmü? İnsanların ayrıcalıksız hepsinin en büyük korkusu yalnızlık ve anlaşılamama korkusudur. Dostlar bizi anlar ve onlarla yalnızlığımız giderilir, hayat onlarla anlam kazanır. Paylaşılan üzüntüler, geçirilen hoş ya da acılı vakitler, bu zor hayatı biraz olsun kolaylaştırıyor. Dostlarınıza sıkı sarılın, aşkınız varsa ona sıkı sarılın, aşkınızlada dost olun, hatta en iyi dostu olun, hayatı daha kolay taşıyacaksınız o zaman. Aşkla taşıdığınız her duyguya sıkı sarılın. Hayat bir mücadele, hem kendinizle hem hayatın içindekilerle mücadele edeceksiniz, edeceğiz. Bu mücadelede size mutluluk veren, yalnızlığınızı gideren, sizi anlayan, sizi sımsıcak saran, kalbinden kalbinizle konuşan sevgililerinizi, dostlarınızı, arkadaşlarınızı ihmal etmeyin. Aşkı bulmuşsanız onu ıskalamayın, ondan kaçmayın, ona ihanet etmeyin çok kırılgandır, hassastır, bir kere giderse bir daha gelmeyecektir. Hayatınızın geri kalanında aşkı aramakla ömür tüketebilirsiniz. Ve sırf bu yüzden çok yalnızlık çekersiniz. Hiç bir şeyi yerine koyamazsınız, hayatınızı aramakla geçirmeyin. Ona anlam katan ne varsa sıkı sarılın.
-
akp nin yalan rüzgarı erzurumda
Akp yalan üzerine kurulmuş ve yalanla ayakta kalan bir parti. Bu ülkede hiçmi iyi bir şey yapmadılar diyenlere verilecek cevap şudur; güven kazanmanın yolu bir iki kez ufak tefek ama göz boyayıcı işler yapmaktan geçer. Evinize giren hırsızın niyeti sizi soymaktır, dolandırıcının işi dolandırmaktır bunu yapmadan önce sizin güveninizi kazanır ve açıklarınızı değerlendirirler. Kastelli gibi bir örnek var önümüzde ve saadet zincirleri. Bu adamlar iyi şeyler yapmayı vadetmişlerdi binlerce insanın güvenini kazanmak için önce şirin yüzlerini gösterdiler ama sonuçta dolandırılan güvenen insanlar oldu. Ampul partisi hırsızdır, dolandırıcıdır, taktiği aynıdır. Güven kazanmak. Bu güveni kazanmak için dini kullandılar. Çünkü insanımız dindardan sahtekar olacağı ihtimalini hiç bir zaman düşünmedi. Akp'nin vatan toprağını ve kamu mallarını satmasına karşı çıktığımızda bize komunist diyorlar. Devletçiliği savunduğumuzda sosyalist ve içine kapalı bir devlet anlayışını savunuyorsunuz ithamını yönlendiriyorlar. Vatanı eviniz gibi gördüğünüzde her karış toprağı sizin için aynı değerde olur. Evinizi ve içinde bulunanları kimsenin pazarlamasına izin vermediğiniz gibi vatanı ve içindekileri satmayada aynı tepkiyi vermelisiniz. Çünkü birincisi bu bir ayıptır. Ülke ayıbıdır, satılacak en son şey bile değildir vatan toprağı. SATILAMAZ. Kaldı ki akp sattığı ile övünüyor, sattığının yerine hiç bir şey koymadığı gibi ülke geleceğini tehlikeye sokuyor. Bir ülkede satılacak şey ancak ürettiğin maldır, ürünündür, sanayindir. Toprak satmak, kamu mallarını özelleştirmek ve özellikle yabancıya satmak bir ihanettir. Savunulacak hiç bir tarafı yoktur. Savunan buna hoş bakan evinin tapusunu akp ye versin ve hiç gam etmeden evini pazarlamasına izin versin. Vermez değilmi, çünkü evi namahremidir, kutsalıdır, peki vatanın, evi kadar kıymeti yokmudur bu .......... larda. Akp nin sadece ama sadece bu yaptığı bile ihanet partisi olduğunu kanıtlamaya yeter ve artar bile. Ama bu kadar değil elbette yaptıkları, bölücülerle aynı siyasi söylemlerin altına imza atmaları ve insanlarımızı millet olmaktan ayrıştırmaya çaba göstermeleri, dini suistimal ederek, onların söylemlerine karşı çıkanları dinsizlikle suçlamaları bir taktikdir.
-
MUSTAFA KEMAL'İ ANLAMAK...
Mustafa Kemal'i anlamak. Özellikle bugünlerde daha iyi anlamak şart. Figgaro çok güzel bir topic açmış ve çok güzel bir kelam etmiş. Kurtarıcı beklemek ve sonra o kurtarıcıdan kurtulmayı beklemek. Ne kadar güzel. Ve ne kadar gerçek. Atatürk bir kurtarıcı değildi o bir devrim adamıydı, liderdi, zekası üstün ve ileri görüşlü bir aydındı. Gerçek bir aydındı. Dipnotları, tespitleri çok doğru ve yerindeydi ileri görüşlülüğünün sınırsızlığını günün şartlarında çok iyi değerlendirme fırsatı buluyoruz. Onun mücadele ettiği günlerdede içeride muhalifleri vardı o muhaliflerin hemen hepsi saltanatçı ve hilafetçilerdi. Bugün ki muhalifleride aynı zümreden. Atatürk bağımsız ve egemen bir millet var etmekten sözediyordu, dediğini yaptı. Onun aramızdan ayrılışından sonra geldiğimiz noktada egemenlik ve bağımsızlık duvarlarımız yıkılmak üzere. İşte bu yüzden Atatürk'ü anlamak ve anlatmak çok önemli. Çünkü bu şansı her millete nasip etmiyor Allah. Türk milleti özel bir millet bu milletin tarihi, yapıtları, kurduğu devletler ve onların yıkılışları kayıtları ile önümüzde. Ne nasıl ve neden oluşmuş, nasıl sonuçlanmış, tarih bilmek bu yüzden önemli. Aynı hataları tekrar etmekten ve hep aynı sebeplerden yıkılmış Türk Devletleri. Yani içeriden. Çünkü temelleri ne kadar sağlam atarsanız atın binanızın içeriden çürümesine göz yumarsanız mutlaka yıkılacaktır. Ve yıkılacak binalarda dinamitler hep içeri yerleştirilmektedir. Türkiye'nin şuanki sorunları içeridedir. Hastalığı yayan ve yaratanlar dinamitleri içeriden patlatmak istiyorlar. Bölücü ve irticacı hastalıklar Cumhuriyet binamızı içeriden çökermek için özellikle planlanmış uzun vadeli hastalıklar. Bu hastalık malesef bulaşıcı. Bir kısım insanımız bu virüsün farkında olmadan taşıyıcısı olarak ülke bedenini hasta etmeye çalışıyor. Bindiği dalı kesiyor ve gerçekten farkında değil. Farkına vardırabilmek çok önemli, Atatürk bu hastalığın tek çaresi. Emperyalizm hastalığına karşı, bağımsızlık ve egemenlik mücadelesi vermiş olan büyük önder bu hastalığın zayıf noktalarını iyi biliyor ve muayenenin formüllerini önümüze sermiş bulunuyor. Emperyalizmin uşakları hastalığı yok sayıyor bununla yetinmeyip hastalığın tek ilacını ortadan kaldırmanın yollarını arıyor. Atatürk'ü yeniden anlamak ve doğru anlamak her Türk'ün vazifesi. Tehlikeyi yok sayanlar o hastalığın bedene iyiden iyiye yayılmasını arzu edenler. Onları iyi tanımak ve önlemleri iyi almak hayati önem taşıyor. Selametle
-
Fortis Türkiye Kupası
- bunu daha önce görmediniz!
heyecanmı dediniz işte heyecan- süper otomobiller
baba budur.- İçindeki nakaratı yaz...
aşk aşk diye yollara düştüm gitme seninle gelemem artık acısı tarifsiz hallere düştüm her yolun sonunu bilemem artık aşkın beni parça parça ayırsın feryadımı yıldızlara duyursun ecel gelmiş kapım açık buyursun fakat sen yokken ölemem artık topaldır yürümez bahtımın atı kimi sevsem yüreği kayadan katı beni bir hiç eden sensiz şu hayatı sevmek istesemde sevemem artık aşkın beni parça parça ayırsın feryadımı yıldızlara duyursun ecel gelmiş kapım açık buyursun fakat sen yokken ölemem artık- AKLA YATKIN KADINMI?, EYECAN KATAN KADINMI?... (Bir ERKEK GÖZÜYLE... Erkekler “akla yatan kadınlarla evlenmek isterler, ama hayatları “heyecan katan.)
Akla yatkın kadınmı, heyecan veren kadınmı? Bu daha çok bizim toplumumuza özgü bir durum sanıyorum. Gelişmiş ülkelerde yaşayan erkek ve kadınlar evliliğe bizim gözümüzle bakmıyorlar. Bizim için aile kutsal bir kavram ve eş bu kutsaliyete uymalı diye düşünüyoruz. O kutsaliyetide belirleyici yine bizleriz. Belli kalıplarımız var bunlar çoğunlukla geleneksel. Özellikle kadına biçilen rolde gelenek çok belirleyici. Yeni yetişen neslin evlilikten beklentileri daha farklı, onlar evliliklerinde heyecan ve eğlence arıyorlar. Bunlar bilinçlenmeden ve gelenekçiliğin yavaş yavaş kendisini yenilenmeye terk etmesinden kaynaklanıyor. Her erkek eşinde anne şefkati, ilgisi, sıcaklığı bulmayı düşünüyor. Heyecan veren kadından korkuyor. Hakimiyet kuramamaktan, kontrol altında tutamamaktan. Ama heyecan elbette herkes için çok cazip. Akla yatkın kadınları bize genelde annelerimiz seçer. Nasıl tarif eder annelerimiz bize uygun gördükleri kızları, hanımhanımcık, hamarat, tutumlu, ev kızı. Bizim aradığımızda bu mudur diye sormazlar. Genelleme yapıyorum elbette çünkü toplumumuzda hala bu çok yaygın. Birikimli, eğitimli, seviyeli ve heyecan veren kadın hiç bir erkeğin hayır diyemeyeceği kadındır diye düşünüyorum. Heyecan vermesi için onun sürekli kendisini yeniliyor olması ve sürekli şaşırtması şart. Kadınlar sürprizleri seviyor, inceliği seviyor bunu hayatınızda alışkanlığa dönüştürürsek heyecan verecekleri garanti.- Cehapa halktan kaçıyor...
CHP bugüne kadar tek başına iktidar olmadı, ülkenin kaderini belirlemede tam yetkili olmadığı halde nedir bu öfke nedir bu CHP korkusu. Bu aslında Atatürk korkusu olmasın. CHP iktidar olursa birileri kabus görmeye başlayacak herhalde. Ak parti mecliste büyük çoğunluğa sahip olduğu halde ve almış olduğu tüm kararlarda ülkeyi karanlığa, kaosa, kargaşaya sürükleyenler onlar olduğu halde ve hatta R.T.E başbakanlığını Baykal'a borçlu olduğunu bile bile bu kadar onlara yakışır anlayışla çamur at izi kalsın. R.T.E, Deniz Baykal'ın kendisine ve partisine tam bir demokrasi adamına yakışır şekilde anlayış göstermiş olduğunu neden inkar ediyor, neden Baykal'dan bu kadar korkuyor, işbirliği yapmıyor. Barzani ile Talabani ile bile görüşüyor Baykal ile görüşmüyor. Acaba Tayyip Baykalın yerinde olsa onun yaptığını yaparmıydı demokrasi adına. Kendine müslüman diye ben onlara derim.- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Kaç Mevsim Aştı ilk yağmurla dönecektin... nice yağmurlar yağdı üstüme; kaç mevsim aştı, sayamadım. ne oldu sana? sahra'ya mı düştün yoksa? hiç mi yağmur düşmez gittiğin yere?...- Frozen......
Paramparça Ağaç bütün Meyva bütün Işık bütün Benim dünyam paramparça Bir büyük ayna kırılmış Kırılıp yere dökülmüş Kainat içine düşmüş Düşmüş ama paramparça Yaprak yaprak yapıştırdım Diyar diyar dolaştırdım Bir alevdir tutuşturdum Yandım ama paramparça - bunu daha önce görmediniz!
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.