Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

diloş

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.633
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

diloş tarafından postalanan herşey

  1. Çıkmaz sokakta yol bulamadım Gözlerim yandı,ağlayamadım Bir kara sevda vurdu başıma Nerdesin sen,kimdesin sen Ben soramadım.. Sevgiden yana şansım olmadı Kötüden başka dostum olmadı Sende yoksun.. Bilmiyorsun.. Halim kalmadı..
  2. Tek başına bir odada kalıyordun. Odanın duvarları baştan başa camdı. Baştan başa sımsıcak ruhtu... Odanda tek başınaydın, ama o büyüsünü, o derinliğini yaşamayı çok arzulasam da, yine de nerede olduğunu bilmediğim dünyaya senden gidiliyordu... Senin gözlerinden görülüyordu... Senin gözlerinden görülüyordu benim sonsuz düşüm... Sonsuz kayıplığım... Varlığımın bir parçası sana gitmiş, bir parçası bende kalmıştı. Varlığımın sende olan parçası seninle gerçek dünyaya, başka ruhlara, öteki hayatlara gidiyordu... Beni içeri, odana, yanına almamıştın. Varlığımın en sahici, en cesur, en erdemli yanı içerde, seninle kalmıştı, seninle gitmişti öteki hayatlara, başka ruhlara... Böyle başlamıştı o büyük dışlanmam. Ömrüm odanın kapısında, beni içeri çağırmanı beklemekle geçmişti... Yaşamadım diyemem, yaşadım. Sevgilerim oldu. Başarılar kazandım. Misafirler geldi evlerime... Çılgın, başıboş, şımarık, ihtiras dolu yaz akşamlarım oldu... Sevgi dolu mektupları aldım. Telgraflar, çağrılar... Yolculuklara çıktım. Beni karşılayanlara el salladım sevinçle, içim kamaşarak... İştahlıydım. Arzularım hiç dinmeyecek gibiydi... Doğum günlerimde pastamı keserken herkese ve kendime hak ettiğimizden daha çok şans diledim hep... Ama yine de unutamazdım senin kapında bekletildiğimi, beni içeri almadığını, varlığımın en anlamlı, en sahici parçasının sende kaldığını, o ikiye bölünmüşlüğümün derin sızısını unutamazdım, bunun yıllarca süreceğini ve de hiç dinmeyeceğini... Bazı geceler penceremi açar derin nefesler alırdım. Nefes alırken gücümü daha da artırsın, acılarımı bana unuttursun diye Tanrı’ya yaranmak geçerdi aklımdan. Yaşadığım şehirlerde en umutsuz durumlardan büyük vaatler, büyük sürprizler çıkarıyorlardı karşıma insanlar... Sanki insanlar o büyük kayboluşlarını unutturmak için bir arada yaşıyorlardı... Ben de o insanlardan biriydim ve bir gün kapını açıp beni içeri alacağını, bir gün beni gerçekten seveceğini sanıyordum... Bu yüzden dünyadaki hiçbir şey üzerinde dikkatimi yoğunlaştıramıyordum. Bu hayatta hiçbir şeyi tam yapamıyordum. Görenler kendimden intikam alıyorum sanıyorlardı... Sonsuz bir ertelemeydi hayatım. Aslında bu bir gecikmişlik değildi. Hayattan istifa etmek de değildi. Hem sen olmadan nereye gidebilirdim ki? Ben senden uzaklaştığımda gecikmiş olurdum her şeye, seni sevmekten vazgeçtiğimde intikam almış olurdum her şeyden, seni sevmekten vazgeçtiğimde intikam almış olurdum kendimden... Uzağa, istediğim uzaklara gitme şansım ancak yanında olursam mümkündü. Çünkü ne zaman içime baksam yüzünden geçen bütün zamanları, bütün özleyişleri, yüzünden gerçek dünyaya açılan yolları, başka ve öteki hayatları görüyordum... Yüzünde varlığımın sende kalan parçasını görüyordum. Böyle zamanlarda yüzünde, acıyla gölgelense de bağışlayan bir gülümseme olurdu. Ve bu gülümseme senin beni bir gün içindeki varlığımla buluşturacağını hissettirirdi... İşte o zaman bu sürgün bitecekti... İşte o zaman yaşadığım bütün endişeler, bu suçluluk, değersizlik duyguları, bu korkular, bu günaşırı intiharlar bitecekti... Bunu bile bile yaşamak nedir bilir misin?... Geri döneceğini bile bile tanımadığın, sana hep yabancı yollara düşmek... Karşına çıkan herkeste seni aramak... Seni hatırlattığı için birine âşık olduğunu sanmak... Sen olmadığını bile bile, bütün hayatını bu ilişkiye adamak için çırpınıp durmak... Bunu bile bile yaşamak nedir bilir misin?... Düşünsene, ben seninle düşlerimi, heyecanlarımı, çocukluğumu, acılarımı aldattım... Seni unuturum diye yaşamaya başladığım her aşkı, ben yine seninle aldattım... Sen beni içine almadığından beri yıllardır ben seninle kendimi aldattım... Bir tek seni sevdiğim doğruydu... Ve bu doğru yüzünden hayatım yalana battı... Sen beni dışladığından beri beni sevenlere bir hayalet hediye ettin... Tepeden tırnağa aşka, tepeden tırnağa özleme batmış bir hayalet... Bu hayaletin içinde beni değil seni gördüler hep. Çoğu bu hayalete dayanamayıp çekip gitti... Kimisi senin beni beklettiğin kapıda, beni bekledi. Seni beklemekten yorulur, onunla birlikte çekip giderim diye buralardan... Ve ben en çok onların sevgisine inandım. En çok onlara derinden üzüldüm. Ve hep merak ettim, karşılıksız ve onca yıl bir hayaleti nasıl böylesine sevebildiler diye... Dünyanın iyi bir yer olduğuna ve yaşamak için çok sebep bulunduğuna bu insanların bir hayalete duydukları o akılalmaz, o sonsuz sevgileri yüzünden bir kez daha inandım... Seni unutmak için başladığı her aşkı yine seninle aldatan bir hayalete... Seninle kendini, bütün hayatını, düşlerini, çocukluğunu, yaşadığı bütün acıları aldatan bir hayalete... Bir tek sana duyduğu sevgisi doğru olan, bu yüzden bütün hayatı büyük bir yalan olan hayalete...
  3. Bazen tek bir melodi nasıl da sürüklüyor ruhlarımızı ardı sıra..içinden kimilir ne duygularla geçtiğimiz taç yapraklı bahçelere.. bahardan çalınmış günlere..sıcak yaz akşamlarına.. Yüreğimizin ucuna takılmış balon havalandırınca içimizi,mutluluktan kesilmişken nefesimiz, bir melodi eşlik etmedi mi.. kabarınca öfkemiz isyan şarkıları söylemedik mi.. tel tel çözülüp darmadağın olunca hayallerimiz, arabesk bir ezgi yerleşip oturmadı mı dudaklarımıza..kırılınca gururumuz aldırmazlık türküleri tutmadı mı ellerimizden sıcacık..aşık olunca biz..hele bir de imkansız olunca..yağmur olup akmadılar mı gözlerimizden.. Ben her hatıramı bir melodiyle hatırlarım bu yüzden..ruh iklimimi değiştirme gücüne sahiptir bazıları..şimdi birtanesi..öyle birtanesi..elimden tutup dansa kaldırdı beni..zaman mekan silindi.. kollarındayım şimdi..
  4. Jön sen ne işler karışıtırıyosun oralarda.. askersin sen unutma dersini kıran öğrenci diil.. şimdi komutanın yakalarsa bilgisayar başında, dağıtım iznini askeriyenin bahçesindeki ağaca selam vererek geçirirsin ona göre.. Mutlu ve iyisindir umarım..güzel haberlerini bekliyoruz Jöncüm..
  5. ne didin.. 140 kilo mu.. düşündümde uşağum sen 140 kg çikolata yaptır ben çiçek işini hallederim.. mecnununu beklemekle isabet etmiş..zira siz birbiriniz için yaratılmışsınız..da..sen çöl yolundan 140 kilo çikolatayla ne vaziyette buraya ulaşıceksin merak içindeyim..
  6. Uşağum yine harika bir şiirle defterimi süslemişsin.. Sarmaşığım Cemal Safi'den benim için seçtiğin dizelere çok çok teşekkür ederim..
  7. kullandığım her kelime aleyhime kullanılır oldu :( ne yapsam hiç ağzımı açmasammı?:P tabiki bende seni özledim seni ve kelimelerini :)

  8. Sardunyam..bir dalga alıp götürecek beni..
  9. evet canım..ne düşünüyorsun..? daha ne kadar tahammül ediciiz buraya..
  10. zenaatkarı..
  11. Ciddimisin uşağum.. sen yokmusun senn.. tabi buldun böyle tatlı kızı..kaçırırmısın hiç.. ben hemen çikolata hazırlatıyım en görkemlisinden..sende çiçek yaptır..tiz gidelim..kızı kapmasınlar..
  12. diloş

    Efe'nin Doğumgünü..:))

    Biliyormusun bir oğlum olsaydı eğer adı büyük ihtimal EFE olacaktı..o kadar severim ki bu ismi.. annem küçüklüğünde kardeşimi "Küçük Efem" diye severdi.. belkide bilinçaltıma ordan yerleşti.. EFE'miz adına yakışır bi şekilde efeler gibi yaşar inşallah..adı gibi mert,yürekli ve yakışıklı.. Sarmaşığım Efe'nin yaşı kaçtı.. bundan yirmi yıl sonrası için hoş düşüncelerim var.. Efe'cim sana sağlıklı,mutlu,uzun ve güzel bir ömür diliyorum..bütün güzellikler yanında olsun..o gülen yüzün hiç solmasın-Anneciğin bir resmini göstermişti..o kadar tatlı tebessüm etmişsin ki.. Gitmesin gözlerinden Pırıl pırıl arzular Eksilmesin yüzünden O tebessüm o bahar Tuttuğun altın olsun Gönlün neş'eyle dolsun Kader hep gülsün sana Mutluluk gölgen olsun Bak bunları senin için hazırladım.. şekerlerin.. kurabiyelerin.. şu pörtlek pörtlek bakan sincap senin canım.. şu annesinin üstünde uyuyan köpek yavrusu da senin..
  13. canım iğdem özledim mis kokulu kelimelerini

  14. Herşey an be an değişiyor..değişmezmi insan..?
  15. Bu yazının anlattığı şeyler çok önemli ve benimde çok hoşuma gitti..
  16. Senin gül hatrın için bi güzellik düşüniciiz artık Minecim..
  17. Anlamaz olurmuyum Minecim..istemem, yan cebime koy gülüşü o.. e birazda sınavdan ve heyet-i umumiye'den tırstı tabii..
  18. Ne de güzel demiş Andre..o halde beraberce kopardık Sevgili Taurusmutis..benim içinde çok keyifliydi..
  19. diloş

    takılarr

    Yeşilsu verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim canım.. derhal malzemeleri toplayıp bende birşeyler deniyciim..sağol arkadaşım..
  20. Korkarım bu konuda benden öğreneceğin çok şey var Leylacım.. Begonyalara gelince..hiç sorma içim yanıyor..nankör keçi bana hiç bırakmamış..
  21. Bu şiirin seni böylesine yakalayacağını tahmin etmiştim..demek ki hakkında yanılmamışım.. Ayrıca senin armağanında çok güzeldi..teşekkür ederim canım..
  22. Sen işi çözmüşsün Mirim..
  23. M ve Ç ile başlayanlar sakın Marul ve Çörekotu olmasın gökkuşağım.. otlar hususundaki engin bilgim nasılda kendini ele veriyor.. Seni de gerektiğinde araziye uyum sağlıyan ,vahşi ve prensip sahibi gördüm Kız Kurum..
  24. Tatlım gönderdiğin kargo dün elime ulaştı..tavuğu önerin üzerine hemencik halıya saldım..sabah olup uyandığımızda halıda istenmeyen hiçbir çer çöp kalmamıştı ancak halı tanınmaz hale gelmişti.. yer yer tiftiklenmiş..çıkarılabilen kısımlar yenmeye çalışılmış hazmedilemeyince öylece bırakılmıştı..tavuk evde gıdaklamaya devam ediyor.. Keçiye gelince burada salacak bayır bulamadığımdan onuda bizim balkona saldım..sabah uyandığımda balkondaki üç saksımın içindeki çiçeklerin hepsinin yokolduğunu görmek bana Atatürk çiçeği menekşe ve begonyaları da yiyebileceğimizi gösterdi..-hani keçinin yediği herşeyi yeriz sloganından hareketle -hoş ben Begonya'yı küçüklüğümden beri yerim.. bilenler bilir.. ..keçi yediklerinin meyvesi olarak balkonumuza ip gibi zeytin diziyor.. Sağol..varol..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.