
figgaro
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
2.350 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
figgaro tarafından postalanan herşey
-
Su an Seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz
figgaro şurada cevap verdi: kursad18 başlık Politika Bilimi
neden yukarıdaki şıklarda Türkiye İşçi Partisi yok...yıllarca, kendimce; aman oy araya gitmesin diye..kötünün iyisine vermekten bıktım..sonrasında kendime duyduğum saygıda sendeledi..bu sefer tek oyda benden çıkcak olsa..değişmez..oyum işçi partisine..- 87 cevap
-
- Seçim
- hangi parti
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kaybetmeyeceğiniz kesin olsa ne yapardınız?
figgaro şurada cevap verdi: L_U_C_İ_F_E_R başlık Havadan Sudan Konular
kesinlikten kasıta bağlı..belkide isteyerek kaybederdim.. -
içelim..güselleşelim.. jön cüm kalmasın taslarımız boş..hadii..sensin sakii..dolduuurr..
-
Bu Siteyi İlk Nasıl Keşfettiniz? :)
figgaro şurada cevap verdi: L_U_C_İ_F_E_R başlık Havadan Sudan Konular
rüyamda ak sakallı bir dede söledi..ama bide dediki dıkkat et..bir giren pişman birde girmeyen.. -
Kadınlar Ne İster?
figgaro şurada cevap verdi: Tengeriin boşig başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
boşiggg..amman ha..dıkkatım dıkkat.. ...girer gibisin tehlikeli ve karanlık sulara..acıtırlar beynini ona göree.. --not: bir dost.. -
Nietzsche’den Öğrenilecek Şeyler Kendi döneminde yeterince anlaşılmamış bir düşünür olan Nietzsche’nin geleceğe (20 yüzyıla) ilişkin pekçok öngörüsü gerçekleşmiştir. Yaklaşan çağın savaşlara, milliyetçi aşırılıklara ve tehlikeli gelişmelere gebe olduğunu düşünen Nietzsche’nin insan ve değerler problemi üzerinde önemle durmasının nedensiz olmadığı anlaşılmaktadır. Evet, onun ölümünden bu yana yüz yıllık bir zaman geçti. Şimdilerde yeni bir çağın başlangıçlarında bulunuyoruz. Ama geçmişte olduğu gibi bugün de gelecek, yani insanın/insanlığın geleceği problemi aklımzdan hiç çıkmayan önemli bir problem. Bu probleme yanıtlar bulmada ve bulunan/verilen yanıtları değerlendirmede Nietzsche’den öğrenilecek şeylerin olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kendi kültürel ve tarihsel gerçekliğimizi değerlendirme konusunda da onun felsefesinde yol gösterici unsurların fazlasıyla bulunduğunu da söylemek yanlış olmasa gerek. Kaynak: Dr. Mustafa Gunay Cukurova Universitesi ... Yelkovan kimildadi, hayat saatim soluk aldi, - ömrümde duymadigim bir sessizlik vardi çevremde; yüregim yilgiya kapildi. Yalniz gezerdim; o yanlis yollarda gönlüm neye acikirdi geceleyin? Daglara tirmanirdim; kimdi sen degilsen, aradigim dagbaslarinda? ---Gürültüler ve gök gürlemeleri ve firtina saganaklari, bundan, bu sakingan, kuskulu kedi dinlenmesinden yegdir gözümde; kisiler arasinda da usul basanlara, yarim yamalak kisilere hinç baglarim en çok, kuskulanan, durumsayan, geçen bulutlara. Yüreklilik en iyi öldürendir: yüreklilik, acimayi dahi öldürür. Oysa acima, en derin uçurumdur: kisi, hayati nice derinligine görürse, onca derinligine görür aci çekmeyi de. Ama yüreklilik en iyi öldürendir, saldirgan yüreklilik: ölümü dahi öldürür o; çünkü der: "Bu muydu hayat? Peki öyleyse! Bir daha!" Aksamlari atesin basina oturduklarinda hep beni konusurlar, ama hiç biri beni düsünmez.Onlar, gerçekte en çok bir seyi isterler: kimsenin kendilerine zarar vermemesini. Böylece herkesin hosuna gitmek, herkesi hos tutmak isterler. Ama "erdem" deseler de, ödlekliktir bu. Ah bu iyiler! Iyi kisiler gerçegi hiç söylemezler. Bu türlü iyi olmak, ruh için sayriliktir. Bas eger bu iyiler, teslim olurlar; yürekleri öykünür, canlari söz dinler; oysa söz dinleyen, kendini dinlemez! Her bilgi, tedirgin vicdanin dibinde yesermistir simdiye dek! Parçalayin ey gören kisiler, parçalayin eski levhalari! Ah, bütün yarim istemleri biraksaniz da, eylemde oldugu gibi, tembellikte de tam kararli olsaniz! Kimine göre yalnizlik, sayri kisinin kaçisidir; kimine göre de, sayri kisilerden kaçistir. Ve kötüler ne kadar zarar verirlerse versinler, iyilerin verdigi zarar en zararli zarardir. Iyilerin aptalliginda dipsiz bir kurnazlik vardir. Iyiler, kendi erdemlerini bulani çarmiha germek zorundadirlar! Yaraticidan nefret ederler en çok, levhalari ve eski degerleri altüst edenden, bozandan, - yasabozan derler ona. Çünkü iyiler, yaratamazlar; onlar hep sonun baslangicidirlar. Iyiler yalanci kiyilar, yalanci güvenlikler ögrettiler size; iyilerin yalanlari içinde dogup büyüdünüz siz. Her sey iyiler eliyle bastan asagi burulmus, çarpitilmistir. Birçok seyi yarim yamalak bilmektense, hiç bilmemek daha iyidir! Baskalarinin düsünceleriyle bilgelik etmektense, kendi hesabina delilik etmek daha iyidir! Ben büyük horgörenleri severim. Insan altedilmesi gereken bir seydir. Boyun egmektense umutsuzluga düsün daha iyi. Friedrich Nietzsche "böyle buyurdu zerdüşt" ---ilginç...
-
Dünyada en çok gitmek istediğiniz yer?
figgaro şurada cevap verdi: L_U_C_İ_F_E_R başlık Havadan Sudan Konular
Tibet..ve Himalaya dağlarını görmek istiyorum.. -
anıcığım..topicçiğim..nasısın..güzel olacak güzel.. --az önce girdiğimde markete ayy ne güzeldir ölee ..buyuruun..ne istemiştiniz...çukuluta dedim..yaa..dedi..neli olsun..karamelli dedim..bana güldü..alay eder gibi..sen çucukmusun dedi..niyeki dedim..büyümemişmiyim.. --sonna açtım çıukulatayı orda yemeye başladım..baktı..baktıı..ne o dedim..çekti gibi canın.. yabancılığın çekimselliği..yok..yok..çukulatanın çekimselliği..yok..yok..çucukluğun çekimselliği..yok..yok..iki delinin çekimselliği.. --ay bu nedir be anıcım topicçiğim..kıvırcık bir kılının düzelmezliği gibi.... --dimi..tanımıyo daha şizoidliği.. yakında yine olacaktır..bahis mevzu..baştan çıkarıcılığın dişi haykırışı... --yarın yine canım çeker dimi..çukulata..karamelli.. --ayyy..topicçiğim sen varyaa..çok fenasın..
-
selam boşig..internette herşeyi detaylı anlatamıyorum boşig..fazla detaya giremiyorum..jest ve mimiklerden de yoksunuz.. --bu arada ..bu bir tartışma değil..fikir alış-verişi.. --değişime zaten kapatma kendini.. --ben değişime kapalı biri değilim..heraklitosa kadar uzanan..değişmeyen tek şey değişimdir..gerçeğini bilirim..geçmişine kitlenmiş biride değilim..ki geçmişinde kalan bu günü yaşayamayandır..sadece sevgili olma hali değilki kişiliğe yada kötü değişime kasıt olan..hayatta başka şeylerde var yaşanan...bak yine söylüyorum..atalarımızın söylediği (tilkinin kuyruğunu kırk gün kalıba koymuşlar yine eyrii..yine eyrii...----can çıkar huy çıkmaz---katranı kaynatırsan olurmu şeker cinsini öptüğüm cinsine çeker---insan yedisinde neyse yetmişinde de odur---falan..falan..) şu sözleride bir kenara bırakıp diyorumki..değişim olabilir..ama yavaştır..özde değişimse zordur..imkansız değil..boşiğ şöyle düşün hani birşeylere girmek kadar bir o kadarda çıkmak zordur..evlenme kararı...boşanma kararı gibi..bir işyeri kurmak..sonra onu kapatmak gibi..bu evreler zordur ama imkansız değil... --mesela futbolu çok seven bir adam..evlenmek üzeredir..çok seviyordur..ama evleneceği kişi futbolu sevmiyor diye..futbolu hayatından söküp atacakmıdır.. --yada adam çevresine vicdanlıdır..karısı ise herkez hakettiğini yaşıyordur mantığını gütmektedir..ve kocasının bi takım durumu kötü olan insanlara yardımda bulunmasını istememktedir..bu adam nereye kadar dayanacaktır..belki az vicdanlı olma yoluna gidecektir..ama her kez hakketiğini yaşıyordur diye düşünmeyecektir bence.. --ben etli yemek severim..karımsa vejeteryan..ee nolucak..kim kimi nasıl ve neye göre değiştiricek..örnekleri arttırabilirim.. --bence herkezi olduğu gibi kabul etmek lazım..herkezin kendini..kendince mutlu ettiği yönleri vardır..karşındakinde gördüğün olumsuz yönler mutlaka ki olacaktır..sevmişsindirde..mücadeleni edersin..ama bir yere kadar..ya bazı şeyleri kabulleneceksin..yada sana ters gelen bazı yönleri değiştiremediysen ilişkiyi keseceksin..tam anlamıyla tanımadanda ciddi bir ilişkiye girmeyeceksin..derim.. --yapımdan kaynaklanıyor demişsin..belkide öyledir..demekki değişimin olumlaştırıcı yanı sende hep var..o zaman senin ilk sevdiğin insanla birlikte olman gerekirdi..olumsuzlukları sevgiyle olumlu hallere dönüştürebiliyorsan eğer..şimdiye senin çocuklarında olması lazımdı boşiğ.. --ayrıntıcı olduğunu söylemişsin..bu hem iyi..hemde kötü boşiğ..bazı eylemler hoşuna gidecekken..bazı eylemlerde sana batacaktır..karşındakinin bakışlarından ne istediğini hem bilecek..sırf sen istedin diye birşeylere evet demenin de burukluğunu yine gözlerinde okuyacaksın..ve yine hoşgörü ardından da bazı şeyleri kabullenme gelecek..yoksa ilişkiniz düşmanınız olur.. --oyun ve kuralları..bu bir teşbihtir..şöyle düşün..evlilik.. erkek; kurallar, karısını seviyor olmalıdır..çalışıyor olmalıdır, karısının istek ve arzularına saygılı olmalıdır falan..falan.. kadın; kurallar, evi evirip çevirmelidir..çocuğuna bakabilmelidir..kocasını seviyor olmalıdır..falan falan.. şu yukarıdaki kurallar uygulanmıyacaksa yani birileri faul yapacaksa o evliliğe girilmemelidir..yani evlilik oyununa girilmemelidir..girilirse sancılı olacaktır..sonrasında sevgide pek birşeyleri kurtaramıyor olacaktır..yani yürümez..oyun ve kurallardan kasıt bu..dostluk ..arkadaşlık..iş..okul..hepside bir oyun gibidir ve kuralları vardır.. boşiğ..hayatın oyun ve kuralları oluşu hadisesi..yaratıcı dırama çalışmalarında vardır..çok ta zevklidir.. boşiğ..ben kurnazlığa kızarım..yani kurallara uymayacak birinin oyuna girmesine kızarım..çünkü bizim takım arkadaşlarımızda vardır(evlilikte dünürler..çocuk varsa o..işyerinde diğer iş arkadaşları..okulda sınıf arkadaşları..müdür..öğretmenler..falan.sınıftaysan ders dinleyeceksin..dinlemeyeceksen o sınıfa gelmeyeceksin..bu kadar basit..)..onlarda etkileneceğinden..oyunun tadı kaçacaktır..kendi kalene bile bile gol atarsan..bunu kimse kabullenmez.. değişimdeyse verdiğin örnek...kısas kısas yapma diyosun.. birileri sana tokat attığında diğer yanağınıda dön...(Hz. İSA)...boşiğ bu senin tercihin..ben bu günlerde bunu yapmamayı tercih ediyorum..çünkü üçüncü tokatı da atıyorlar.. konuyuda biraz kişiselleştirdik.. ..nerden nerelere geldik..iyi birilerine benziyosun boşig..umarım hayatın düşündüğün gibi olur.. --bide olasılık ve varsayımları sevmem boşig..bişe ya vardır..ya yoktur..ya seviyorumdur..yada sevmiyor..bazen bi yere kadar strateji yapıyorum..karşımdaki anlarda bazı şeyleri ona göre davranırmı diye ama..çoğu zaman nafile.. --ben çok iyi bir insanım demiyorum.. --beni değiştirecek şeyin tercihinide ben yapmak isterim..hiç bişeyin kölesi olmam.. --sonuçta boşig karşındaki sende ne görüyorsa ona göre sen o'sundur..önüne geçemezsin..şaşı beş bakanda var..kazı koz anlayanda..kendine yontanda ..falanda..filanda.. ---görüşürüz boşiğ..geç oldu..internetçi kötü kötü bakıyor..
-
selam..gözlerimi yaşarttın boşiğ...umarım dediklerin senin ilişkilerinde olur.... benzeştirme terörü..akademik bir çalışmadır..bilim ve gelecek dergisinde çıkmıştı..hangi sayı hatırlamıyorum .. Kişilik nedir? İnsanları birbirlerinden farklı kılan , kendisi ve çevresindekilere bakış acıları ,onlarla kurabildiği ilişki düzeyleri ve tepkilerini kapsayan çeşitli ortamlarda kendini gösteren bedensel, düşünsel ve ruhsal özelliklerdir. --insanların olmazsa olmazları vardır boşiğ..belki bir gün değişecektir o olmazı ama..sana denk gelmeyebilir.. --birde damara göre şerbet olayı vardır..karşındakinin istek ve arzularına göre hareket etme..belirli bir amaç için..asıl kötü olan budur..biçok arkadaşım evlendikten yada sevgili edindikten sonra partnerinin farklı yönlerinin ortaya çıktığını söylemiştir..sonrasında ya kabullenmesi gerekmiştir..yada ayrılık.. tam anlamıyla bir değiştirmekten bahsetmek ..bana biraz uzak geliyor..herkezin doğumsal ve belirli yaşanmışlıklarından sonra bir takım değişmez özellikleri oluyor..insanlar iyi yönlerde değişebildiği gibi ..kötü yönlerde de değişebiliyor..değiştirmede sevgi de bir etkendir..nefrette..ama tam anlamıyla bir değişim zordur..bilgisayar değildir ki insanoğlu format atalım.. tam anlamıyla özde değişim zordur..imkansız mıdır desem..bilemiyorum.. bide olaya biraz felsefik bakalım..aslında beşeri tüm ilişkiler bir oyundur..arkadaşlıık...dostluk..evlilik..aile fertliği..çalıştığın işyeri..sevgi..aşk..vs..dünyada kuralsız hiç bir oyun yoktur(basketbol,voleybol,çelik çomak vs.)..bir oyuna gireceksen eğer kuralına göre oynayacaksın..kuralına göre oynamayacaksan eğer o oyuna hiç girmeyeceksin.. --eğer oyunun adı benzeştirmek yada değiştirmek se eğer..eminim ki onunda kuralları vardır.. --güzel bir yorumun vardı boşiğ..ama biraz sinirli gibi.. --
-
kucağında bir sokak kemancısının notalarıyla yürüyen.. uzun ve nefessiz bir yolda olan akıl..
-
ÇATIDAKİ KUZGUN... bir seyire dalmıştır.. ahh..tüyleri parıl..parıl.. sivri gagalı kuzgun.. çakmak gözlerinde tam matine bir film oynamaktadır.. keskin bir ses işitilir..çatıda zümrüt kanatlı gelmiştir.. kuzgun hiddetli.. ne geçmiştekileri kurtarmak.. nede gelecektekileri haklı çıkarmak.. soluksuz yüzlerde bir sevişgenlik... sevmesi..sevmişliği kendini.. övgüsü..kendindeki yüceliği.. çırptı kanatlarını.. uçtu bilinmez tanrısına.. dilenecekti yine bedenini.. bir günlük müritliğin provasını.. yapmıştı dünden... ---fgr
-
bu gurur olmasın..gerçi ben şu durumda aşkı da pek göremedim..yada farklı aşk anlayışları..bide aranızdaki sevgi mi..aşk mı... --aranızdaki ne bilmiyorum ama..ilişkilerdeki en tehlikeli yan..benzeştirme terörüdür..dikkat edin..kimse kimseye benzemez..benzetilemez..benzeşmek zorunda da değil..yoksa kendini nasıl var edecektir.. dimi..
-
hotel california...(EAGLES)
-
aşk affeder..etmesinede..ya kişi..kişi kendini nasıl affedecektir..
-
açıkçası..temiz yüreklilikle yazılmış bir yazı ise yukarıdaki..hak vermedim değil..umarım..adaletli ve fırsatların eşit olduğu bir düzen içine gireriz.. gerçi umarım umarım diyoruzda bişeylerin olduğu yok..değiştirilemediği sürecede bir düzensizlik, anlamanın da bir faydası yok.. ---açıkçası arkadaşlar..seçimlerden sonrada daha iyiye gideceğimizi sanmıyorum..bu sözüme kızacak arkadaşlarımada şimdiden..üzgünüm diyorum...ben öyle düşünüyorum..perşembenin gelişinin çarçambadan sırıtışı...
-
kimin öldüğü yada kimlerin öldürdüğü kadar önemli olan bir hadise ise..öldüren kadar seyirci olanlarda suçludur..tüm insanlık suçludur..insanı öldüren..aslında kendini öldürendir....yapılan tüm savaşlarda en büyük zafer..savaşın kendisinin olmuştur..
-
Filistinliler yalnızlığa mahkûm;İnsan şehitlerin sayısını rakamlara dökemiyor. Zira bu sayı her an artıyor. İsrail katliamları birbirine benziyor ve tekrarlanıyor; her gün yeni bir katliam yaşanıyor. Kurbanlar, aç çocuklar ve kadınlar.(radikal) ---gittikçe ütopyalaşan halkların kardeşliği..ve öldüren kadar suçlu olanda, izleyenlerdir gerçeği...tüm insanlar dünyanın diğer ucunda haksızca öldürülenlere karşı sorumludur..öldürülen hangi halktan olursa olsun.. ---yine güncel geyikler içre...boynuz parlatmaca hadiseleri..hani bir söz vardı..gerçi son zamanlarda aforizmalara da kızgınım..anlamlı tümceliği kendi sınırları içinde..hani kendince düşünen kendi kadardır gerçeği..neyse söz; çin deki bir kelebeğin kanat çırpışı teksas ta da kasırga yaratabilir..mi..miş..ali yemeği yemiş.. --anlarız bir gün yaaa..yakın..bir kasırga içine girecekliğimiz.. ***yok hani sonrasında da dedim miydi..insanın en büyük günahı doğmuş olmasıdır..şu masum benzetmem..hani masum olma durumunun iki hali..yada tamamlanamamış psikolojik evrim..(özel mesajlarlada kafamı şişirmeyin diye şey ettiriyom)gerçi bazılarını iki milyon cilt psikoloji kitabı okusanda anlayamazsın yaa..neysee.. ben gidiyom mezarlığa..huzura ihtiyacım var..sessizce bir dolaşam..iyiki kahvehane alışkanlığım yok...
-
ÇATIDAKİ KUZGUN... bir seyire dalmıştır.. ahh..tüyleri parıl..parıl.. sivri gagalı kuzgun.. çakmak gözlerinde tam matine bir film oynamaktadır.. keskin bir ses işitilir..çatıda zümrüt kanatlı gelmiştir.. kuzgun hiddetli.. ne geçmiştekileri kurtarmak.. nede gelecektekileri haklı çıkarmak.. soluksuz yüzlerde bir sevişgenlik... sevmesi..sevmişliği kendini.. övgüsü..kendindeki yüceliği.. çırptı kanatlarını.. uçtu bilinmez tanrısına.. dilenecekti yine bedenini.. bir günlük müritliğin provasını.. yapmıştı dünden... ---fgr
-
içimdeki cellat bir çocukla oynamakta şu an..seni gidi mavi gözlü çocuk..uslandıracaksın demek..yiğitsin.. ÇATIDAKİ KUZGUN... bir seyire dalmıştır.. ahh..tüyleri parıl..parıl.. sivri gagalı kuzgun.. çakmak gözlerinde tam matine bir film oynamaktadır.. keskin bir ses işitilir..çatıda zümrüt kanatlı gelmiştir.. kuzgun hiddetli.. ne geçmiştekileri kurtarmak.. nede gelecektekileri haklı çıkarmak.. soluksuz yüzlerde bir sevişgenlik... sevmesi..sevmişliği kendini.. övgüsü..kendindeki yüceliği.. çırptı kanatlarını.. uçtu bilinmez tanrısına.. dilenecekti yine bedenini.. bir günlük müritliğin provasını.. yapmıştı dünden... ---fgr
-
ciddi..ama çook ciddii..kuzeeen kendine gel..gıcırdatma dişlerini..kırılır..bak sana olmuş bi espiri anlatam.. ---ropörtaj meraklısı cem yılmaz'a yaklaşır.. *cem bey, hep gülüyorsun..her anın espiri..senin hiç ciddi olduğun bi an yokmudur.. --cem yılmaz ise; bi an durur..geri döner..yüzüde hafifçe asaraktan.."aslında ben senden daha ciddi biriyim..çünkü hayatı ciddiye almıyorum.." der.. ---röportajcı ---şakacı şey.. *** aaa..bi mevzu daha var..yine meraklı bir röportajcı..alpaçino ya yaklaşır.. --sayın alpaçino..boyunun kısalığı seni rahatsız etmiyor mu..hani yumurta topuk falan.. alpaçino...scar face filminde ki o restorantta canlandırdığı repliği yüzüne takaraktan...şöle der.. tamam ama...girdiğim her yerde en güzel kızı ben götürürüm... ----- aaaa kuzeeenn..tepki mi verdin ne..yüzünde küçük bir tebessüm oldu gibi..yoksa bir sinir mi attı.. kuzen sen ne yap biliyon mu.. ağlaa... töbe..töbee..
-
yukarıda karşılıklı yazılanlardan alıntılar yapıp..işte şudur budur demek..bana göre değil..yapmayacağım..sadece alındım bazı yazılarına..ahmakça bir alınganlık olabilir..seni üzmek değildi niyetim figgaro...benimde seni üzmek değildi sardunyam....ama ben üzgünüm şu an..eminim ki sende öylesin.. seni bir abla gibi sevdim..sanal manal..sevdim.. kendi topiclerimde yazdım..her konuda..bazen saçmaladım..bazen diplere vurdum..bazen coştum..insanız..yeri geldi kuyuruğuda dik tuttuk tabi.. haklı yada haksız..ne önemi var..evet..açtığın başlığı okudum..içi kurtlu ve ayakta ölmüş bir ağaç ..öyle olsun.. birazda benim yazı usluplarımda ki teşbih lere benzettim..birbirimizden çok şey öğrendik aslında..vede açtığın topicte edebi yazılar gördüm..sevindirici..yazarlarımız artıyor..ben kirliyim sardunyam.. ---ilişkilerinde karşındaki kirli olabilir..ilişkinizide kirletebilir..ama seni kirletmesine müsade etme..vede etmiyosun... ---ben beceremedim..kirlendim.. ---ben yaşadıklarımı anlattım..doğrudur yanlıştır bişe diyemiyorum..yazıyorum iştee..benim yazılarımıda okumak zorunda da değil kimse..kirlenebilir.. topiclerim belli es geçin.. ---biliyorum..bazı şeylerin dönüşü yoktur..bazı kırılmalar..kırılışlar.. ---üzüntün; dibi bende bir aysberg inan... ---benim gibi bir içi kurtlunun özrünü kabul edermisin bilmiyorum ama.. ---içtenliğimle özür diliyorum... ---ve banada koyacak inan..birdaha topiclerime şiir göndermeyecek oluşun... ---eksildiğimi hissettim... ---
-
* Say Ki...* Benim yalnızlığım sende hep kalabalık kalacak... Ben “yok”luk kararını çok oldu verdim bir “şeyler” in… Kızıl akşamlara kalemimi kıralı uzun oldu… İçimde birikenin ne olduğunu görmen çok zor… Hiç bir “şey” bekleme benden… Gelmedim… Gülümsemedim say… Yazmadım… Dökmedim ruhumdaki uzaklar hevesimi dizeler yoluyla ruhuna… Üflemedim en bilinmedik iklimleri tenine… Çiçekler toplamadım ayak basılmamış topraklardan avuçlarına… Dalıp dalıp gitmedim hiç bir su birikintisine… An’lık şiirler dokumadım sayfalara… Hala sorsan uzun,nefessiz bir yoldadır aklım… Ki, bir uzansam,en uzak istasyonlara dokunabilecekken… Çekilmedim… Çekinmedim… Buradayım… En olunması gereken yerde… Yağmurun denizle dans ettiği… Salkım saçak söğütlerin gövdelerine yaslanıp kitaplar okuduğum yerde… Yanıldığım,yaralandığım,belki de yenilendiğim… Bir sokak kemancısının notaları altındayım… Bazen öyle kırılmalar iliklenir ki dudaklarıma, Meyve suları bile içilmez olur,tortulanır… Dibine çöker… İçinde kalır… “İçimde kalır…” “Bulanır…” “Mavi” karışmış karlı o uzak yollardan geliyorum ben… Tepkiliyim ruhumu bunca yalnızlığa sürükleyen gördüklerime,biriktirdiklerime karşı… Hep tuhaf,bilinmez bir yalnızlık gizliymiş bütün kalplerde meğer… Yalnızlık var olduğundan bu yana, “bunca ve onca kalabalıkmış” yeryüzünde meğer… “Sen anlarsın” diyorlar… Verecek ne cevabım,ne de cevapsızlığım yok!... Suskunum… Anlayışsızım… Arada en olmaz yerde kulaklarıma çalınınca o şarkı, içimde tarifi mümkün olmayan kompozisyonlar birikiyor… Girişi var, gelişimi yarım... Sonucu ise çoğu kez ben de bulamıyorum… Aramıyorum da… Islak,yağmurlu karışımlarda çöl iklimine dönüşüyor aklım… Ellerimde,gözlerimde birikmiş, bütün kalabalık ortamlardan toplanmış eşsiz bir yalnızlık senfonisi şimdilerdeki… Yokluk gibi bişey… ----- ---ahh..ajda pekkan..hep sen oldun sebep bu hale gelmemde ..yaktın beni..petrollll....sarışınım balım..niye öle yaparsın..eylen güzelim gününü gün et..ben vazgeçmişken eyleenn..karaları ben bağlarım..sende vakit çok erken.. hem sen niye bakarsın öle...endamı orjinalinde cilveli..hadi ajda başla...palavraa..palavraa..palavraaaa..palavraa... hepsi palavraaaaa...inanmıyorum sanaaa... ....ettin içimi kımıl..kımıl.. a.aaaaaa... niye inanmazsın bana..ajda..men seviyom seni...deme sen; kimler geldiii hayatımdan kimler geçti...hiç birisi senin kadar sevilmedi..en güzeli hasretini gidermedi..kimler geldiii..kimler.geçtiii...darıldım ben sanaaa..demek hep geçtii..alicin olsun ajdaa...sen sorumlusun ama bu kel kafamdan..annıyon dimi..aldın aklımı..sonnada... ---kapı açık..arkanı dön ve çııkk.. istenmiyorsun artııkk.. bir zamanlar sende bana acımadın.. yalnız kaldım.. yıkılmadım ayaktayım.. ooovvvv yaşadım.. yaşıyoruumm.. meydannn okuyorum.. hayata ve sana.. kalbim doluyor aşkla.. barıştım bak zamanla... başladııımmm...yaşamayaaa.... hey..heyyy... ---annıyon dimi ajda... sen yüzünden gönnüm şimdi yasta..gördüğüm ilk gün seni olmuştum hasta..şimdi canım çeker pasta...niye beni böle ettin ajdaa...olurmu hiç ütüp..ütüp..kaçmak...
-
anıcığım topicçiğim ben geldim...vefasızın.. nasılsın bu gün..seyyar bir seyyah kıvamındadır bakışların..eyleme beni..vurmada yüzüme..bir akılcık lolipopu olduğumu..ve döndürüldükçe de ağızda eridiğimi..tamam..tamam..gösterme topacını..hem kalmışmıdır ki kafamda şişirilmemiş yer ..haydin uğurlar ola.. eylenmem..giderim.. İNSAN VE AFORİZMALARI.... kıyıya geldiğimde havada balık kokusu vardı..gün kararmak üzere..ismi söylenilmiş tekneyi aradım.."mavi istiridye"..gördüm..tekneye doğru yaklaştım..teknenin dalgalarla sallanışına..dansına baktım..güzeldi..tekneye atladım..davetliydim..biri hariç diğerlerini tanımıyordum..merhabalar..yerimi gösterdiler..rakı balık muhabbeti vardı..tekneye göz gezdiriyordum..gülüşler samimiydi..güzel bir masa..közde pişmiş balıklar..salata..ve usta bir saki.. --tahta bir iskemlede oturuyordum..diğerleri gibi..etrafa göz gezdirmeye başladım..yelken direği..pupa..iplerdeki düğümler..kamara..dümen..derken yudumlanan rakılar..denizci abilerin anlattığı yaşamsal kesitler..ve gülüşler..ve o yazı..Hiç bir iyilik cezasız kalmaz..öylece kaldım..gemi dönmeye başladı..ben dönmeye başladım..düşünceler..yaratılışta barınan anlam..dünya gibi..dümen gibi..dönmeye başladı..şeytanlar raks etmeye başladı gecemde..rutubetli tenhalık kumkumaları..ve zehirli bıçak ucu gibi fısıltılar..gittikçe yer etmeye çalışan beynime.. --biri kel..diğeri göbekli..saki ise uzun boylu, atletik..bense apoletleri sökülmüş bir amiral gibi..teknenin tepesinde yanan ışığın altında..o yazı..fısıltılar..ve sorgulanan suskunluğum..gülümsedim..yaşça hepsi benden büyüktü..hatta kimisi babamdan bile büyüktü..ve dedim..hasret çeken denizcilerin tuzlu gözyaşlarımıdır denizi tuzlu kılan..sahi sizin her limanda bir sevgiliniz varmı..orkinos nasıl avlanır..ya attığınız düğümler..her denizci seferinde mi ölmek ister..denizden babanızda çıksa yermisiniz..nedir sizi çeken arşınlarken ummanı..dokunulası bir dişi mi..hangi kutsal ayartıcı..yoksa güzel sesli şarkı söyleyen deniz kızlarımı..yaklaştıkça ses..dahada uzaklaşılan.. --nedir ki..yanılgıların en tehlikelisi..ve sonunda can alan..sen benim kanımsın deyip..unutmuş olsamda bazen yanımda oluşunu..terketmenle beni..ölümüm..ruhun bedeni defnettiği o görkemli merasim.. ---devam eden gece..bardakta mayışan rakı..espirisiz gülüşlerdeki burukluk..ve her bir yüzde barınan onlarca yaşanmışlık..ve o yazı..ve gözlerim..bakmakta..sihirli bir parmakmıdır onu yazan..kaptanın seyir defterindeki yaşamsal parola mı..hangi pozitif eylemin negatif seleksiyonu..sormadım..ve rakı bitti..gece bitti..kalktım giderim..tokalaşmak için uzanan eller..ve kemiksiz dillerden çıkan "iyi geceler"...teknede yürür iken o yazının yanından geçiyordum..son bi kez baktım ..göz kırptım.. ------