figgaro

yeter artık ben anlamam..bir masa..masanın üstünde bir tabak..ve tabağın içinde yicek bişeler görmek istiyorum..yoksam bak sölüyom..haniballığım soldan soldan gelecek haaa..hadi yicek bişeler mevsim salata falan birinizde ayran yapsın.. --ben sufrayı tuplarım..

--- değer vermek değersizleştirirde..vayy anam vayyy... senden sonra bir iguana beslemeyi düşündüm biliyomusun..duvardaki sineklere dilinin hangi açılardan açılacağını..girdiği ortamlarda renksel şekilliliği..hatta kreşe bile göndermeyi düşündüm..çatlarcasına göbeğim gülmekten..belki ağlardımda patlarcasına kafam..göz göze gelme sevdasına hamağımın ipinde hareketsiz dururken iguanam..ve bakarken gözleri farklı istikametlere..acaba göz gözede gelebilirmiydik olasılıklığı..mukadderat.. demek bir "deli" olduğumu düşünüyorsun..buna sevindim...ama üzüldümde "deli" olduğumu şimdi mi anladın..bir hayale tapınanı gördün mü sen öncesinde..malesef sonrasında da göremiceksin..ama bir delinin hayali..o nu görünceye kadardır..göründüğünde bitersin..kaçmak saklamaktır kusuru..gerçek çıktığında ortaya tüm çıplaklığıyla şunu haykırır.."kraliçe çıplakk" soluksuz sevişgenliğiyle ateş yılı doğmuşluğum..yüzü maskeli yeryüzü tanrıçalarınca bir kargaşa ve ellerinde mum ışığıyla aranırken karartılar arasında, şu çığırtıları.." bizi ver et..bizi var et..bizi var et..".....kaliteli tanrıça, kaliteli adaklarla var olur..sunak kanalında akıltılan kan..cilalamıştır bir Artemis in egolarını ve kahkahaları yankılanırken boşlukta, sallanır her adanmaya tanık olmuş o kaygan sütünlar..görevim tamamlanmışmıdır..olabilmişmiyimdir bir posa, tanrıça eliyle..öyle ise gün benim günümdür..şimdi çıkmalıyım şehrimin en yüksek tepesine..ulumalıyım..hemde beklemeden dolunay.. sevdim sende kaçışı "hayalet"..dayanamazdım gerçekliğine..acı gelirdin..

topicçik selam..rahatsız olma..hatta ben yokmuşum gibi davran..bir şeyler zırvalayıp çıkıcam... --- değer vermek değersizleştirirde..vayy anam vayyy... senden sonra bir iguana beslemeyi düşündüm biliyomusun..duvardaki sineklere dilinin hangi açılardan açılacağını..girdiği ortamlarda renksel şekilliliği..hatta kreşe bile göndermeyi düşündüm..çatlarcasına göbeğim gülmekten..belki ağlardımda patlarcasına kafam..göz göze gelme sevdasına hamağımın ipinde hareketsiz dururken iguanam..ve bakarken gözleri farklı istikametlere..acaba göz gözede gelebilirmiydik olasılıklığı..mukadderat.. demek bir "deli" olduğumu düşünüyorsun..buna sevindim...ama üzüldümde "deli" olduğumu şimdi anlamış olmana..bir hayale tapınanı gördün mü sen öncesinde..malesef sonrasında da göremiceksin..ama bir delinin hayali..o nu görünceye kadardır..göründüğünde bitersin..kaçmak saklamaktır kusuru..gerçek çıktığında ortaya tüm çıplaklığıyla şunu haykırır.."kraliçe çıplakk" soluksuz sevişgenliğiyle ateş yılı doğmuşluğum..yüzü maskeli yeryüzü tanrıçalarınca bir kargaşa ve ellerinde mum ışığıyla karartılar arasında şu çığırtıları.." bizi ver et..bizi var et..bizi var et..".....kaliteli tanrıça, kaliteli adaklarla var olur..sunak kanalında akıltılan kan..cilalamıştır bir Artemis in egolarını ve kahkahaları yankılanırken boşlukta, sallanır her adanmaya tanık olmuş o kaygan sütünlar..görevim tamamlanmışmıdır..olabilmişmiyimdir bir posa, tanrıça eliyle..öyle ise gün benim günümdür..şimdi çıkmalıyım şehrimin en yüksek tepesine..ulumalıyım..hemde beklemeden dolunay.. sevdim sende kaçışı "hayalet"..dayanamazdım gerçekliğine..acı gelirdin..

-öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu zannederler.

diğer yazılara pek bakamadım..biraz bende değinmek isityorum..sorun nedir..? --kısacası jeopolitik konumu diyorum...bu siyasi-etnik-dini-ekonomik olarak bir çok sorunun yapı taşı..aslında jeopolitik farklılığımız çok daha yararlı bir hal sergileyebilirdi ama..ama malesef..dünya literatüründeki coğrafi konumumuz..nereye çekersen oraya gider nitelikte..ülkeler ve diğer toplumlar arası stratejik çıkarlara-kaygılara gözlerin kitlendiği bir coğrafya..içinde yaşayanların ne yaşadığı yada nasıl yaşatılacağı göz ardı edilen..

BİR GÜNAHKARIN SERZENİŞİ.....ağıtı da.... evet..ağızımda tadı alkolün..baktığımı beş görüyor olmamın..kalbimde acısı sevdanın..keşke yuvarlak bir masa etrafında..bakaraktan gözler içre..sesin titremsi halini duyarak..yoksa duymayarakmı..değil bana göre..ekran kumkumaları..aldatmacası olmamalı..insan ağlarda..yaşayamadıklarına mı..ah..ahhh...çeker sanki toprak beni..sanki giderecektir bin yıllık hasretini... özür diliyorum..anlatmaktan kendimi..tanıtmaktan..sevdalarımdan..ve biricik aşkımdan..göremediğim..ve dokunamadığım..et beni bir hiç..döndür beni nihilizm çarkında..nolur...dayanamıyorum...artık bakamıyorum bile ..bir dişiye..işte...ama..ama..işte.. sanki bir haham..vaaz verir içimde..döndürmek ister gibi doğru yola..sanki İsa yı öldüren üçüncü hamle..mızrağın acısı sızılar yüreğimde..bir zerdüşt yatar gibi içimde..çöreklenmiş ve bin yıl geçmiş..kıpkırmızı gözlerim.. hipatya ya ağladım bu gün..monte kristo ya..ve sana ..ve kardeşine..ama ağlayamadım kendime.. yazıklar olsun..yaşadıklarımın bende uyandırdıklarına..şu yaşamdaki duruşuma..iş yerindeki başarıma..annemin beni sevişine..dostlarımın yad edişine..eski sevgililerime..hala beni arıyor oluşlarına..yolda görünce selam veriyor oluşları..artılar eksiler..sanat ve edebiyat..ve varoluşun iştahlı çarkı..acılarım..mutluluklarım..paylaşımım..ekmeği bölüşmüşlüğüm....kardeşlerime titreyişim..şehrim.. sığmaz dünya bana..bense dünya ya..birbiri içredir sanki..et yumağı yaşamlar..ah şu zihnim..belleğim..yazıklar olsun sana..en ulaşılamaza koşuşuna..durulamayışına.. ahh..ne yapmalı şimdi..ataletsiz..gülüşsüz..oturmuş ta bir uçurum kenarına çekirdek çitler gibi..görünemeyen dip..sanki kırpar gibi göz karanlıkta..ahh..şu figgaro..yazıklar olsun sana... ---- alıntı..12 ocak 2007.. Allahım..neler yazmışım..

birşeylerin zararlarından kurtulmak istiyorsan önce faydalarından kurtulmalısın..... etrafında birilerinin hep fazla olduğunu düşünürmüş yalnız kişi...kim değilki yalnız...ölüm ve doğum yalnızdır...çift ruhlu kim vardır ki..yada çift bedenli...çoğalmak paylaşmakla olur...kendince düşünen kendi kadardır...yüklenilen replik baş oyuncu yapar kişiyi...yüklenilmeden replik iyi düşünülmeli.. ***insan değerlidir ama bir o kadarda önemsiz...insan değerlidir..çünkü bir ölümlüdür ve bir daha varolmayacaktır...bir o kadarda önemsizdir ki kendisi gibi yüzbinlercesi vardır...yok kendini farklılaştırma çabası...çabanın farklılaştırılma hali bile...insansılıktır.. ... gülün..gülün..kalkın oynayın..bir şeker verin çocuğa..bir yaşlıya seviyorum deyin ,seni..çıkın..çıkın..dışarı..alın bir nefes..bir ağaca yaslayın sırtınızı..okşayın bir kaplumbağanın kabuğunu...kopartmadan koklayın bir çiçeği...barışın tüm yaşanmışlığınızla...dönüp bide kendinize sırıtın...yalnızlığınıza...sevgi seline atılasıcalar sizi.... --alıntı..vahh vahh(2006)

self control..Laura Branigan

akıl fıs mıntıfıs halleri görmekteyim..ardından da gülen gözler ve güçlü eller..şimdilik gördüklerim bu kadar...

...yine yakaladın..şahin bakışlı seni.. kandırılan insanlar genelde saflardır..saflık aptallık değildir..kurnaz olanlar aptaldır bence..(tanrının kurnaz ama aptal çocukları) kimsenin kimseye güvenmediği bir dünya..yıkımdır..kim herşeyine her daim tek başına sahip olabilir..zorr.. ve saflar azaldıkça kurnazlar artmıştır..dahada artmaktadır..ama her daim bi daha kurnazı vardır..ee sonraa.. aslında seninde yer yer belirttiğin gibi..ekonomi çoğu şeyle ilişkilidir..ahlak lada öyle..bir ülkenin ekonomik gidişatı direk ahlakı etkiler.. kimse ahlaksız..kurnaz..yada aptal doğmamıştır...ama herkez doğduğunda saftı..

evet..mevzuyu tam okumadım ama..güven suistimal edenlere söylüyorum..bilinki.. --Güven: hiç kimsenin birbirine güvenmediği bir yerde..gerçekten çok önemli.. --kimse aptal değil..

döner iken dervan sen aynı.. bülbülün güle sevdası aynı.. koşarım koşarım, soluksuzum.. dizde sızı.. kalpte sızı.. göz yaşı.. hep aynı.. --fgr..

bir an olur..belki göz göze bir bakış..belki bir tek sözü..ömrünü verirsin.. anlar ki dizilidir tespih taneleri gibi..on yıl flörtle geçer..sadece dumana tırmanmışsındır..

anıcığım topicçiğim..ben geldim vefasızın.. --dün ailemin oturduğu o bahçeli evin damına çıkmıştım..yıldızlı gökyüzü..gülümseyen bir ay..rüzgarda hışıltılı yaprak sesleri..sonra yere baktım..iki çekimselliğin ayartıcılığı..sema-nın coşkun ayyuka çıkartıcılığı..kulağa bir yıldız oldurulma fısıltısı..yerinse dipsel çekiciliği..dip olmanın gücü, düşememek.. döner iken dervan sen aynı.. bülbülün güle sevdası aynı.. koşarım koşarım, soluksuzum.. dizde sızı.. kalpte sızı.. göz yaşı.. hep aynı..

itiraf ediyorum...aşık olduğum hiç bir kadını sevmedim..

Güzeli çirkin masumu suçlu cezbeder..

varsın böyle geçsin yalancı günler.. varsın canımı yaksın yine yalnızlık.. kokunu verirken vazomda güller.. bozarmı sandın beni bu yalancı ayrılık..

Agaammm..bana bir yüz sene daha verin..içimden geldii..

gören, anlayan ve katlanandır..

istanbulda köprü olurdum ..üstümden geçerlerdi..ramazanda geldi hepten tıkanır şimdii..

kaplumbağama tasmasını geçirip sahile dolaştırmaya çıkacam..

güzel kardeşim taunus a... --itin kuyruğunu kırk gün kalıba koymuşlar..yine eyriii...yine eyriii..

tamam..tamam..bende itiraf ediyom.. Aşk; çarpık bacakları düzgün görme sanatıdır..

Güzeli çirkinlik , masumu suçlu cezbeder... (figgaro)

güzel kardeşim..rahat ol..yanındaki katerina da olsa..kasma..herşey olacana varır..