Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

politika

Φ Süper Üye -
  • Katılım

  • Son Ziyaret

politika tarafından postalanan herşey

  1. Sayin Can Taylan,Türkiyede artik birseylerin diregi kopmustur,demokrasi ve din kisvesine bürünenler ülkemizi etik disi olaylarin ve devlet karsiti isyanlarin ortami haline getirmislerdir.IKtidar iktidarligini kaybetmistir.Düsünebiliyormususnuz,insanlar bir ahlaksizi protesto etmeye gidiyorlar onun hamisi olan bir gazetenin önüne.Bu gazete hem devlet düsmanligi hem Atatürk düsmanligi hemde Laiklik düsmanligi yapan bir gazetedir,arkasinda siyonistler vardir daha dogrusu siyonist seyhlerin kontrolundeki tarikat gazetesidir.Türkiyede bugün itibariyle 6-7 gazete varki ben bunlari Türkiye Cumhuriyeti devletinin bas düsmanlari olarak görmekteyim.Vakit denilen gazete hem bi ahlaksizi bünyesinde barindirmakla kalmiyor hemde 10.yil marsina karsilik mehterle cevap veriyor,bilmiyorum bununla ne demeye calistilar ama 10.yil marsini söyleyen o kitle zamani geldiginde mehterin davulunu onu dinletenlerin kafasinda patlatmasinida bilir. Bu arada düzeltme icin tesekkürler. saygilarla
  2. Vakit gazetesinde calisanlara göre dinimiz 14 yasindaki kizlara tacizi hos görüyormus bunun nedeni olarakta 14 yasindaki kizin regle olmasi yani kendini bilecek yasta olmasini göstermektedirler. Vakit gazetesi önünde yapilan protesto gösterisinde Istiklal marsi söylenmesine karsilik gazete binasinin icinden Istiklal marsina mehterle karsilik verilmistir. Bütün bunlar birtek seyi ispat etmektedir ki dinci kesim hertürlü etik disi davranisi din kisvesi altina sokacaktir.Yüzleri kizarmayanlardan insanlik beklemek insanin kendini aldatmasindan öte birsey degildir. Diger yanda Sivas katliami saniklari maalesef zaman asimindan kendilerini kurtarma ümitleri icine girdiler,buda Türkiyede yarginin nasil isledigini göstermesi bakimindan ibret verici bir durumdur.Bunun anlami Madimakda 37 kisiyi yakanlarin ödüllendirilmesi demektir.Ergenekoncu sahinlerin kulaklari cinlasin. saygilarla
  3. Kanal 7 televizyonu,Deniz Feneri yolsuzlugundaki ana odaklardan birisi,aksam ana haber bülteni veriliyor bu kanalda;ilk haber Mersin'den neymis efendim CHP li belediye baskaninin yolsuzlugu anlatiliyor vakit gazetesinden bir haber;Kilicdaroglu'nun oglu bilmem kac yilinda sahtecilikle sigortali olmusmus. Tabiiki medyanin görevleri arasinda böyle yolsuzluklarinda kamuoyuna duyurulmasi vardir,buna kimse karsi olamaz, olmamalidirda.Ama girtlagina kadar yolsuzluk suclamasinin icinde olan bir kanalin ve yazarinin 14 yasindaki bir kiza tacizi ile ülkenin calkalandigi bir ortamda bilmem neyin yolsuzluk iddialarini, sahtecilik iddialarini ana haberin ilk haberi olarak vermek ve gazete manseti yapmak bu kanalin ve o tip gazetelerin hazimsizligini, nasil caresizlik icersinde kivrandiklarini ve bu caresizlikle saga sola camur attiklarini göstermesi bakimindan ibret vericidir.Sah damari patlayanlarin utanma duygularida olmazmis. Bunlar bütün gücleriyle AKP ye yamalanmis Allahin adinida kendilerine bir kalkan olarak kullanip hala insanlari aldatmanin savasini vermektedirler. saygilarla
  4. Atatürk birtanedir ama herkesin gördügü Atatürk farklidir,belgeseller benim görüsüme göre objektif olmak durumundadirlar yani bunun anlami,Atatürk neydiyse onun verilmesi gerekir,hal böyle iken herkes kendi Atatürk'ünü belgesellestiriyor.Can Dündar,bence yazar olarak belki bi deger olabilir ama milli degerlere yaklasis tarzi tartisilabilecek bir isimdir. Ben dogrusu bu *Mustafa*belgeselini görmedim,duyduklarim kadariyla pekte Atatürkcü degilmis.Degilmis derken yani Dündarca bir MUSTAFA resmi cizilmis. Can Dündar'in bu belgesel adi altinda kendi MUSTAFA'sini resimlendirmis olmasinda onun kimlerden kaynak aldigini bilmektede bence yargar vardir.Bildigim kadariyla Ingiliz yazar Armstong'un BOZKURT adli kitabindada (ki bu kitap yasaklanmis fakat Atatürk'ün emriyle serbest birakilmistir.)Atatürk'ün hem yalnizligi hemde o yalnizliktaki yasam tarzi abartilida olsa rahatca anlatilmistir,O kitaptada Atatürk'ün asker olarak cephedeki basarilari eksiksiz olarak anlatilmaktadir.Armstong bir Ingilizdir ve Atatürk karsiti bir yazardir,ve Atatürk'ü, kendi siyasi görüslerine göre canlandirmistir kitabinda.Yani Atatürk'ün yalnizligini ve kendi düsünceleri ile onun bu yalnizliktaki yasamini anlatarak ona olan antipatisini tatmin etmistir. Bence Can Dündar'in MUSTAFA'sinida bu anlamda degerlendirmekte fayda vardir. saygilarla
  5. politika şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Hangi üc sene önce acilmis bir konu,neden bahsediyorsunuz,o zaman bütün stratejilerimiz bir kenara birakip bütün degerlerimizi ayaklar altina alarak sizlerin dogru bildiginiz yola gidelim,nedir o yol? Ücbucuk Ermeni icin koca bir Türk milleti hice sayilsin,bari gidip anitada celenk koysunlarda bahsettiginiz katliam nedeniyle af dilensin,bumudur istediginiz yol? saygilarla
  6. Türkiyedeki azinliklarin okullarida var,dilleride var gazeteleri var,ibadet etme özgürlükleri var. Türkiyede azinlik olanlarin yasalar cercevesinde her türlü haklari mevcuttur.Azinlik olmayanlar ise tüm Türk vatandaslarina taninmis olan haklarla mücehhezdirler.Bunlarin icersindeki etniklerde kendi dillerini konusur kültürlerini yasarlar,azinlik olmayip Türk vatandasi olmak istemeyenlerin kavgasi vardir Türkiyede.Bunlarda bazi odaklardan aldiklari talimatlar dogrultusunda ülkede bi kaos ortami yaratip terörüde arkalarina alarak Türk devletinden kendileri icin taviz koparmaya calisirlar.Fransada Fransiz vatandasi olupta ülkede kaos yaratanlara karsi güvenluk gücleri acimasizdir.Onlarin en büyük avantaji vatandasi olduklari ülkenin irkci bir yönetime sahip olmamasidir,ayni sey Almanya icinde gecerlidir,ne varki Almanyada Alman vatandasi olan etnikler Alman yasalarina harfi harfine uyarak sorun olma durumuna düsmezler.Alman vatandasi olan hicbir etnik Alman devletinden kendi dilini kültürünü yasama hakki talebinde bulunamaz,bu konuda Almanlarin bir sözü vardir;Ya Almansin yada degil eger degilsen Alman kimligini iade et ve basinin caresine bak.Bu söylem Almanyada dogmus büyümüs olanlar icin yani yurt olarak dogup büyüdügü topraklari bilenler icinde gecerlidir. saygilarla
  7. Ne büyük tezad!Bakan Cubukcu,Bn.Ferguson'u gizli yapilan cekimleri basinin dis haberler servisine aktarildigini ifade ederek hem Bn.Ferguson'u hemde bu haberleri yayimlayan basini sucluyor.Halbuki ayni basin Genel Kurmay'a ait bilgileri gizlice elde edip onlari TSK ya karsi kullanirken hicbir AKP li bakan tepki koymamisti basina ve hatta basin özgülügünden bahsetmistilerr hatirladigim kadariyla,simdi ucu kendilerine dokununca elestiri oklarini atmaya basladilar. Düsünün ki cani isteyen yabanci bir milletvekili gelir bölücüleri ziyarete Diyarbakir'a gider gösterilere katilir,Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde Türkiye Cumhuriyeti sinirlari icersinde konusmalar yapar sonrada ya basbakan tarafindan ya bazi basin mensuplari tarafindan kabul görür Türkiyenin ic siyasetini elestirir kimseden ses cikmaz.Bir Ingiliz milletvekili gelir;Atatürk'ün resimlerini indirin der kimseden ses cikmaz,yabanci devlet temsilcileri basbakana yol haritasi cizerler,kimseden ses cikmaz,DTP resmen devlete karsi isyan baslatir bir ic savasi körükler kimseden ses cikmaz ama Bn.Ferguson bakima muhtac cocuklari videoya aldirip medyaya veya dünyaya servis yapinca sayin Bakan agzini acip konusmaya baslar.O zaman denetleme görevini tam olarak yerine getirmelisiniz sayin bakan.Nasilki Bn.Ferguson'a tepki koyuyorsunuz Türkiye'ye gelen yabanci milletvekillerinin, babalarinin ciftligi gibi davranmalarinada tepki koymalisiniz,politikaniza uygun olani kucaklayip eksiklerinizi desifre edenlere tepki koymaniz cifte standarttir. saygilarla
  8. Kürtleri ayaklandiran güclerin arkasinda AB var.Avrupa birligi Türkiyeyi hazmedecek gücte degildir,Türkiye sinirlari ve konumu itibariyle AB nin stratejileine uygun degildir,önce Kürtlerin Türkiyeden koparilmasi gerekir,cünkü Türkiye o zaman ufalacak ve ortadogu ile siniri kalmayacaktir.Bugün Kürtleri kullanan gücler yarin Kürtleri hice sayacak olan güclerdir.Kürtleri kullanan diger bi güc ise Israildir.Israil kendi güvenligini saglayabilmek icin bölgedeki güclü devletleri saf disi biakacak siyasetler izlemektedir.Iran ve Türkiye güclü ülkelerdir ve Israil icin bir güvenlik sorunu olusturmaktadilar.Irak bölücü Kürtlerin oyunlariyla bölünmüs ve Iraki yönetenler Israil yandasi isimlerdir.Tükiye ve Iranin bölünmesi Israilin stratejik cikarlarina uygundur. DTP nin telasi yaklasan yerel secimlerde AKP ye parsayi kaptimamaktir.Bu nedenle cok tehlikeli oyunlara basvurmaktadir,eger DTP aklini nbasina toplamazsa olacak olan olaylarin sorumlulugundan kendini kurtaramiyacak ve ilk hesap verecek olanlar kendileri olacaktir. Sirtlarina *artik yeter*yazili gömlek giyerek devlete isyan edenler Tük halkinin birgün öyle bir gömlek giyme geregini duymadan gercekten *YETER ARTIK*diyebileceginide hesaplamak zorundadirlar.Bu ülkeyi kimse hediye etmedi Türk milletine,bu ülke kanla kuruldu gerekirse yine o kana ihtiyac duyulur. saygilarla
  9. Kürtce bagimsiz bir dil degildir,ama konu bu degil.Alpnoyan arkadas Kürtce alfabe olmadigini yazmis,var veya yok ama ilk Kürtce sözlük 8.000 kelimelik ve Ruslar tarafindan hazirlanmisti.Bü sözlüge göre 8.000 Kürtce denilen sözcügün 3000 adeti Türkce,3000 adeti Farscanin degisik versiyonlari,geri kalan 2000 sözcükte Arapca ve Ermenice dahil degisik dil gruplarindan alintilanmis sözcüklerdir. Türkcenin icindeki yabanci kelimeleri secip daha binlercesi var diyerek Türkceyle Kürtceyi kiyaslamak ise tamamen bilimden yoksun bir girisimdir.Ölü ve yasayan 7 degisik Türkce vardir bunun anlamida Türkcenin dünya dilleri arasinda en ön siralarda olmasidir.Bilim bunu böyle kabul etmektedir.Tabiiki her dil gibi Türkcede yozlastirilma ile karsi karsiyadir buda bir gercektir. DTP demokratik olmadigi icin demokratik sistem icindede yeri olan bir parti degildir.DTP nin TBMM ne girebilmis olmasini ben Türkiyeye yapilmis bir ihanet olarak görüyorum,daha bugüne kadar ne DTP li bakanlardan ne DTP li Belediye baskanlarindan nede DTP ilgililerinden Türkiye Cumhuriyeti devletinin cikarlarini gözeten bir girisim olmadi tam aksine bölünmeye dogru kürek cekmeye devam etmektedirler.Basbakana yapilan tehdit aslinda üzerinde durulmasi gereken bir olaydir,bu böyle basitce gecistirilecek bisey degildir,normal sartlarda Cumhuriyet savcilarinin derhal harekete gecmeleri gerekirdi. bölücüler isbasinda savcilar ise uykudadir veya öyle talimat almislardir. DTP yi savunmak terörü savunmak anlamini tasir.DTP bi terör partisidir,terör nasil demokratik degilse DTP de demokratik degildir.Kendini terörle özlestiren bir parti demokratik olamaz. saygilarla
  10. 14 yasindaki bir kiz evlilige hazirdir diyen bir zihniyetten hangi sevgiyi beklemekteyiz. Bizi yönetenlerin birbirleri ile olan kisir cekismeleri,insan kavramini cözememis olmalari,insana insan penceresinden yaklasmak yerine ideolojik amaclarla yaklasan ve onu kendi amaclari ugruna sömürenlerin yönettigi ülkelerde maalesef böyle trajediler mevcuttur.Cavusesku'nun Romanyasini hatirlayanlar bilir,gizli cocuk yuvalarinda insan olduklarina inanilmayacak görüntülerde bulunan o masum cocuklari hatirlayanlar kisisel ihtiraslarin bir toplumu nasil felakete sürükledigini daha iyi anlayabilirler.Türkiye sosyal bir devlet olamamistir ve bu gidisle olacagada benzemez. saygilarla
  11. 1919 yilinda Ulus gazetesi bu haberi baslik olarak verip millete duyurunca Ingilizler tarafindan yasaklanmistir.Atatürk Konya'ya bir haber ileterek olayin protesto edilmesini istemis bunun üzerine onbinlerce Konyali ellerinde Türk bayraklari ile bu olayi siddetle protesto etmislerdir. Harpten sonra Türk hükümeti bu vahseti aastirmak icin komisyon olusturmus bu komisyon arastirmalarini sürdürmeye devam ederken ülke yönetimine gelen DP tarafindan komisyonun calismalari iptal edilmistir.Doktorlarin Ermeni oldugu ise Hem Misir hemde Ingiliz arsivlerinde belgelenmistir. saygilarla
  12. Sayin Mavi...ben sizi objektif olarak görmeye basladigim her defasinda maalesef beni sasirtiyorsunuz.Sizde bi Ergenekon takintisi olusmus,ve sizin gibi düsünen her yazi sizce Ergenekon icin bir belge olmaktadir ama o yazilardan farkli olanlarda var,bunlar sizi hic ilgilendirmiyor cünkü sizin dogrulariniza karsi yazilardir onlar.Halbuki bugün asker karsiti ikinci cumhuriyetci ve dinci olmayan cok ciddi arastirmacilar var.Onlara göre Ergenekon sadece bir senaryodur ve belirli bazi cevreler tarafindan kotarilmaktadir. Objektif olmanin tarifi olaylara sagdan soldan bakarak degil direk bakarak degerlendirmektir.Yani Fatih Ürek'i bile Ergenekon zanlisi yapan bir iddianin sizce gercekten senaryodan farkli bir konumumu var yoksa kendinizi gercekten buna inandirmismisiniz.Ülkenin birlik ve bütünlügüne kastetmis olanlar sizce Ergenekondan dahami az tehlikelidir yoksa onlarin Kürt olmasi yaptiklarini hakli göstermeyemi yetiyor.Tutuklu olanlarin hicbirisi bir terör eylemine bulasmamis bircogu emekli ve bircoguda vatanperver insanlardir,bu insanlarin yapmis olduklari konusmalar kimleri ahatsiz ederki,bende teröre karsiyim ve inanin bugün olanlari gördükten sonra elime silah alip o meydanlara gitmeyi düsündüm yoksa sizce bendemi Ergenekoncu oldum böyle düsünmekle.Bölücülüge karsi olmak ne zamandan beri cetecilik olmustur sayin Mavi... saygilarla
  13. Irkciliga karsi olmakla benim dedigimiz milleti alasagi edip biz böyleyiz baskalarina laf etme hakkimiz yoktur demek baskadir.Avrupalilarla ilgili yazilan her iletiye sahin gibi atlamak bence irkciliga karsi olmak anlamina gelmiyor,o yaziya atlamanin kendi milletine karsi duyulan antipatinin bir disa vurusu oldugunu anlamak icin kahin olmayada gerek yoktur.Haksizliga karsi olmak tabiiki insan olmanin bir yönüdür,insan olacagim diye kendi milletine olmadik yakistirmalari yapipta baskalarinin kusurlarini bizdede var onlara söyleme hakkimiz yok diye örtbas etmeye calismak veya onlara avukat olmak bence cok derinden incelenmesi gereken bir durumdur.Sadece derin devlet yoktur derin insanda vardir bence. saygilarla
  14. Her sabah Türk'üm demek rahatsiz ediyormus asimilasyonmus,ne demek gerekiyormus?cocuklar sabahlari siraya dizilecek Lazlar bir yana Kürtler bir yana Gürcüler bir yana ve hepsi ayri ayri ne mutlu Lazim diyene ne mutlu Kürtüm diyene ne mutlu Gürcüyüm diyene,diyecekler.Ama nüfus kagidindada Türk vatandasi yazili olacak.Her sabah ne mutlu Türküm diyeneyi asimilasyon olarak görenlerin söylemek istedikleri bizi ayirin biz ne dersek diyelim,biz Türk vatandasida olmak istemiyoruz,ama Türkiyede yasamaya devam edecegiz,Türkiyede para kazanacagiz ev alacagiz istedigimiz yere girip cikacagiz ama Türk olmadan.BÖyle olunca asimilasyon olmuyormus halklarin özgürlügü oluyormus peki bu halklarin özgürlügünü icad edenler kimlerdir?***** saygilarla
  15. Iktidara gelebilmek icin Amerikada bazi kesimlere tavizler vermek onlarin arzularina 'he'demek bir gelenektir,bizdede son dönemlerde bol keseden(halkin kesesinden)dagitilan 'kömür,yiyecek ve parasal yardimlar'Amerikada yapilanin farkli bir versiyonudur. Obama bir siyahidir,bu onun sucu degilse bile Irkciligin zirvelerinde olan Avrupa ve Amerikada görev alabilmesi yönünden bir problem teskil eder.Bu nedenle Obama'nin baskan olabilmeside onun her baskan adayi gibi bazi cevrelere vercegi sözlerle daha mümkün olabilmektedir.Ama bir farkli durum daha varki oda Obama'nin rakibi sertlik yanlisi oldugundan Amerikan halkininda kahramanlik filimlerine cok merakli oldugundan secimde tamamen beklentilerin aksi yönünde bir sonuc cikabilir.Türk hükümeti herzaman yaptigi gibi bir ön uyarida bulunmus ve *ermeni iddialari*konusunda Obama'ya gerekli uyariyi yapmistir.Bu Obama'yi ne kadar baglar bilinmez,ama bildigimiz kadari ile herseye ragmen Amerika Türkiye karsiti bir siyaset takip etmektedir.Bunu PKK ve Barzani konusunda biliyoruz. Ermeni iddialari karsisinda Türkiye hem Avrupa hem Amerika ve hemde kendi icinden kiskaca alinmis bir pozisyondadir.Bu Cumhuriyet hükümetlerinin kayitsiz ve bana ne siyasetleri ile AB ve ABD dayatmasi olan ve demokrasiden cok Türkiyenin altini oyacak tarzda yasalari cikartmis olmalari sonucu olusmus olan bir durumdur.Türkiye icin degilde baskalari icin yasa cikartilirsa sonucuda böyle olur. Obama'nin baskan olmasi tabiiki kölenin efendi olmasi anlamini tasir,Dünyaya hükmeden bir devlette hala köle efendi zihniyetinin mevcut olmasi Obama'nin köle oldugu halde baskanliga getirebilir olmasi bu secimlerin bir oyun oldugu izlenimini vermektedir bana,Obama baskan olsa bile bence buda bu oyunun sadece bir perdesi olarak tarihe gececektir.Amerikanin bu oyunla neyi amacladigi ise benim zihnimi kurcalamaktadir. saygilarla
  16. politika şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    Sayin Yakisikli,Ermenistan herseye soykirim acisindan bakmakta buda cözümü zorlastirmaktadir. Igdir Artvin ve Karstan 29 isadaminin Ermenistan'i ziyaretinde Ermeni isadamlari dernegi baskani Hovsep Safaryan'in söylediklerine baktigimizda problemin hangi cepheden kaynaklandiginida görürüz.Söyle diyor Safaryan:..*Bizim gecmisimiz ve tarihimizle ilgili hicbir taviz vermeden fakat zamanin dayattigi kosullarda komsuluk yapmanin da zorunlulugu bulunmaktadir.Atatürk zamaninda soykirimi kabul etmis ve onu organize edenleri yargilamisti.(Atatürk'ün Ermeni soykirimi iddialarini tanidigi savi Ermeni yazarlarca cok kullanilmaktadir,ancak bu yazarlar ciddi ve güvenilir hicbir kaynak verememektedirler bu iddialara,aksine bunu iddia edenler sadece birbirlerini tanik olarak göstermektedirler.Mustafa Kemal'in hicbir konusmasinda Ermeni soykirim iddialarini kabuul eden bir yaklasim yoktur.)Bugünkü yöneticiler icersinde o cesareti gösterebilecek tarihi dogru degerlendirebilecek yöneticiler cikacaktir.(Acaba Erdogan veya Gül bu yöneticilerden birimidir?)Iste o zaman bizim komsulugumuz dogru yolda olacaktir.* Safaryan bir yanda komsuluk iliskilerinin geregi olarak gecmisten taviz vermeden de iliski kurulabilecegini söylerken diger taaftan ekonomik iliskilerde referans noktasini sözde soykirim iddialrina dayandirabiliyor. Ermenistan sinir kapisinin bölgeye yapacagi yararlarin abrtildig ve bu konuda manüpülasyonun yürütüldüg aciktir.Nasil Iran ve Gürcistan sinir kapilari Dogu Anadolu bölgesini kalkindiramadiyasa Ermenistan sinir kapisida kalkindiramaz.Bunun bircok nedeni olmasina ragmen asil en büyük neden ERMENISTAN'IN COK KÜCÜK VE FAKIR BIR PAZA OLMASIDIR.Ikincisi Ermenistan bölgeden ihtiyac duydugu malzemeleri dolayli yollardan (Iran ve Gürcistan üzerinden)almaktadir.Mus elmasi ve kebap yemekle Dogu anadolu kalkinamaz. TÜRK -ERMENI ILISKILERI;SEDAT LACINER Sayin Yakisikli samimi olarak olaylara bakarsak Dogu Anadolunun kalkinmasi ididalari tamamen abartidir,bu iddialari öne sürenlerin kimlwerle iliski icersinde oldugunuda bilmemizde yarar vardir.Özellikle Ermeni sinir kapisinin acilmasi icin iktidara baski yapan cevrelerin sadece AB ABD degil onlarin Türkiye icersindeki medya uzantilarininda kimlerle iliskili olduklarini bilmemizde yara vardir. Son olarak baskentinin meydaninda Soykirim aniti olan Türkiyeye karsi dünyanin her kösesinde soykirim suclamasi ve calismasi yaparak Türkiye karsiti siyaset yürüten bu siyasetin amacinin ne oldugu bilindigi halde Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaskaniyim diyen adamin o ülkeye sirf AB -ABD ve ülke icindeki Ermeni soykirim iddiacilarinin baskilariyla gitmis olmasi bence haysiyetsizligin en doruk noktasidir,kendi acisindan degil Türk ulusu acisindan buna hakki yoktu.Cumhurbaskani Türk milletinin haysiyetini cigneme hakkina sahip degildir.Özel bir kisi olarak gidebilirdi Ermeni dostlarinin yanina. saygilarla
  17. Cocuk sevgisini ögrenemedigimiz sürece hicbir cözüm sonuc getirmez. Bakimevlerindeki cocuklar saniyormusunuz ki cocukluklarini yasayabilmektedirler. Bakin cocuk sevgisi ve cocuklari anlayabilmekle ilgili yasanmis bir ibret olayindan bahsedeyim;Ellerinde cikolata yiyerek yiyemeyen cocuklarin arasinda gezinenleri gören ögretmen,sinifindaki ögrencilerin velilerine birer mektup yazip cocuklarina cikolata vererek okula göndermemelerini rica etmistir.Bu kadar hassas olabilmek cocuk psikolojisini cok iyi etüd yapabilmis olmakla mümkündür,hangi gazetemizde hangi televizyon kanalimizda velilere ve yetiskinlere dönük cocuklarla ilgili konular islenmektedir.Alfabenin bir sahifesinde hep bacasindan dumanlar tüten kisin ortasinda refah ve huzur icersinde bir yuva resimlenmistir,camindan bakip lapa lapa yagan kari seyreden cocuklar vardir bu resimde,o alfabede gösterilen refah ve huzur seviyesini cocuklarimizin yüzde kacina verebildik ki. Cocuklarimiz icin yapabilecegimiz cok seyler vardir ama önce sevgi gelir,sonra o ögretmen gibi olabilmek gelir ve alfabedeki sartlari tüm cocuklara saglayabilmekten gecer cocuklarimizin gelecegini kurtarmak. saygilarla
  18. Ayni durum Türkiye'yede de mevcuttur.Gidin camilere her namazdan önce özellikle Cuma namazlarindan önce ilk defa yardim talep edilir tabiiki bu talep hep 'Allah rizasi icin'denilerek yapilir zorlama yoktur ama 'cemaatin imaniyla oynanarak yapilir.Yani Imaniniz varsa yardim edersiniz gibi.Bu yardim talepleri sadece Cami icin yapilmaz ayni zamanda 'Kuran kurslari yani yatili okullar icin de yapilir.'bu okullardan bir tanesi Konyada bum olmus ve onca cocuk hayatini kaybetmisti.' Almanya'da okuldan cok cami olmasindaki neden birazda insanlarin inanclarina sarilmis olmalarinin bazi cevrelerce utanmadan sömürülmesindendir.Benim bu konuda cok önceleri yazmis oldugum bir iletimde,Avrupadaki insanlarimizin ibadet ettiklerri yerlerin cami oldugunu ancak icine girildiginde anlarsiniz diye yazmistim.Cünkü Avrupada maalesefIslam dini bir Yahudilik gibi önem arzetmiyor,dis görünüs ibadet icin önemli sayilmadigindan ibadet edilen yere asilan birkac dini yazi birde minberle olay hallledilmis olmaktadir.Toplanan paralar hic bitmeyen borclara gider,kredi ve faiz borclarina ama mevcut olan camilerle yetinelim diye kimse düsünmez,sadece Cuma ve bayram namazlarinda dolsa bile illede her semtte bir cami gereklidir anlayisi hakimdir.Ne varki bu camilerin yapilmasi icin yönetim olusturanlar Türkiyede yapilan ibadet yerleri icin Türkiye hiristiyanlasti derler hep.Bunlarin icinde öyle radikalleri vardirki Türkiye insaninin büyük bir cogunlugunu yahudilesmis olarak kabul ederler.Diger yanda bir egitim seviyesi sorunu vardir yurt disindaki insanlarimizin.Bicogu Anadolunun köylerinden gelmis geleneklerine bagli bu insanlar icin okul degil cami önemlidir.Ne diyordu Naksi seyhi Kibrisi,"Dinimizde mektep yoktur,sakin haa zinhar kafir olursunuz"Bu insanlari dinleyenlerin neden okul degilde cami yaptiginida artik anlamamiz gerekir. saygilarla
  19. politika şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Bir gazeteci gözüyle DENIZ FENERI: *DENIZ FENERI DAVASI*Bir Alman oyunu mu? Aslinda bu yaziyi Deniz feneri yolsuzlugunu örtbas etmek ve bunu yüzleri bile kizarmadan bir Alman komplosu olarak yorumlayan AKP isbirlikcisi gazeteci ve TV kanallarina ithaf etmek gerekir. *Deniz Feneri Davasinin Türkiye'deki siyaset arenasi ve medyasindaki yankisi bayagi gürültülü oldu.Bu gürültünün uzun bi müddet daha sürecegini söylemek icin kahin olmaya gerek yok. Ne yazik ki konu 'Almanya'daki insanlarimizin her 5-6 yilda bir yasamaya adeta mahkum olduklari bir dolandiricilik'hadisesi seklinde ele alinmadi.Hemencecik kamplasmaya gidildi.Duruslar somut verilere degil,konumlara ve menfaatlere göre sergilendi.Iktidar ve muhalefet bu isten ne kadar zararli veya ne kadar karli cikariz hesabina girdi.Medyada onlari takip etti.Iktidar-Muhalefet,Dogan medyasi-Biatci medya ikilemindeki halk ise,düsünce yapisina göre ve inanmak istedigine inanmak suretiyle ikiye bölündü.Böyle olunca mahkeme,gercegin ortaya cikarak hakkin teslim edilmesi ve varsa suclularin cezalandirilmasi islevi ötesinde #kimin isine yarayacak karari verecegi beklenen'bir organ haline geldi.Soguk savas uzantisi mahiyetinde karsilikli psikolojik hareketler sergilendi,sergileniyor. Alman medyasi ise ancak kara safhasina gelindiginde dahil oldu.Baska bazi davalarda gördügümüz abartili haberlere yer verilmedi.Müslümanlarla ilgili bircok konuyu dogrudan terörle,fundamentalizmle ve karanlik iliskilerle irtibatlandiran tavri bu kez(en azindan simdiye kadar)görmedik. Alman siyasileri,her konuya baliklama atlayan tavirlarini bir kenaa biraktilar.hadiseleri daha sükunetle takip ettiler.Birkac kökenli siyasinin gerek federal mecliste ki gerekse kamuoyu önündeki cikislarini'görün,suskun kalmiyoruz'seklinde anlamak gerekli. Almanyadaki Türk sivil toplum kuruluslarindan da ciddi seslerin yükseldigini söyleyebilmemiz mümkün degil.Tabii burada 'Holdingler konusunda,Merkez bankasindaki hesaplar konusunda ses cikardikta ne oldu?'düsüncesi yaninda,Türkiye'deki siyasi kavganin tarafi olma korkusunun da önemli bir caydirici etken oldugunu söylemek mümkün. Almanya'daki Türk medyasinin 'Deniz Feneri Davasinda iyi bir imtihan verdigini söylemek ise,ne yazik ki mümkün degil.(Isimleri lazim degil)kimi akadaslar,dogrudan taraf olmak zorunda kaldilar,kimi arkadaslar ise habercilikte gecer not alamadilar.Tabii bunda 'biz kirk kisiyiz birbirimizi taniriz'misali hakkinda haber yapilmasi gereken kisilerin hemen hepimizin uzaktan tanidigimiz kisiler olmasi yaninda,konunun dogrudan siyaset malzemesi yapilmasininda rolü oldu.Hürriyet ve Milliyet gazeteleri birdenbire Dogan-Erdogan kavgasinin instrumenti haline gelince,Zaman,Sabah ve Türkiye gazeteleri otomatikman bir ret cephesi teskil ettiler.Gazetelerin Istanbul merkezleri,Almanya'daki muhabirlerini "yetersiz"veya Türkiye'de sürdürülen kavga acisindan "faydasiz"bulunca,Frankfurt'a Türkiye'den gönderilen ve mahkeme haberini savas haberi gibi vermeyi marifet sayan hizli gazeteciler ve televizyoncular üsüstü.Görevleri gönderildikleri merkezlere uygun haber yakalamak olan hizli gazetecilerin gectikleri haberlerin temel özelligi,vatandasi gelismelerden haberdar etmekten ziyade birbirini nakzeden yalan -yanlis ve eksik haberler üretmekti.Bu haberler gündemi görülen davanin esasini teskil eden "Almanya'daki vatandaslarimizdan yardim maksadiyle toplanan paalarin ,aksat disi kullanimi'yerine kisir siyasi polemiklerin kaplamasina yol acti. Ben sahsen Almanya'daki gazeteci arkadaslarimizin yazilan cizilen ve gösterilenlerin en az on kati kullanilabilir bilgiye sahip olduklarina inaniyorum.Kendilerini kimseye yarar saglamayacagi belli veya kimlere yarar saglayacagi tahmin edilebilir bir cümbüsün orkestra üyesi konumuna düsürmemek icin cekingen kaldiklarini biliyorum.Ama yinede etkin bir gazetecilik yapabilirdik diye düsünüyorum. Almanyadaki9 gazeteciler olarak daha etkin performans göstermemiz,hadisenin iktidar-muhalefet,Dogan -Erdogan ,Dogan medyasi-Erdogan medyasi ekseninden cikmasina yardimci yardimci olabilirdi.'olurdu 'demiyorum 'olablirdi'diyorum.cünkü Avrupa#daki medyamizin iplerinin de Istanbul ve Ankara#dakilerin elinde oldugunu biliyorum. Alman komplosu Türkiye#deki komplo teorilei cangili icersinde 'Almanya komplosu'tezinin de önemli bir yer isgal ettigini gördük.Almanya#nin son yillarda gerek Türkiye-AB iliskileri sürecindeki uzlasmaz menfi tutumunu,gerekse ülkede yasayan Türklere karsi tutumunu göz önünde bulundurdugumuzda 'Deniz Feneri meselesinde de'bir 'derin devlet'parmagi aramak normal görülebilir. ..... Bunlari neden anlatiyoruz?Eger Almanya Devleti Türk'lere Türkiye'ye ve hükümetine,yöneticilerimize karsi bir komplo düzenlemek isterlerse daha az girift ve kolay at oynatmakta olduklari ve oynatabilecekleri bir hayli alan var. Diger yandan Deniz Feneri operasyonunda Almanya'nin elde ettigi ve gerrektigi zaman kullanmak icin bir kenaa koydugu bir hayli'ise yarar'belgenin olduguna inaniyorum.Gerek mahkeme gerek se diger Alman kurum ve cevrelerinin sorusturma ve mahkeme safahati süresince mümkün oldugunca dolandiricilik konusu disindaki hususlara mesafe koyduklarini dahi söyleyebiliriz.Mahkeme cevresinde gürültüyü yalan,yanli,abartili,bagciyi dövmeye yönelik haberlerle bizler kendi kendimizi kopardik.Bu nedenle Deniz Feneri hadisesi bu baglamda,ancak kendi ayagimiza sıktığımız kursundur.Esas Alman kursunu muhtemelen daha sonra gelecektir.KOMPLO TEORISYENLERINE YARDIM BABINDA söylemis OLALIM. SEFIK KANTAR-TÜRKSES GAZ,ALMANYA
  20. Ergenekon senaryosu ile tutuklanip bir yildan fazla suclarinin ne oldugunu bile bilmeden icerde yatanlar ipe sapa gelmez ve ispat edilmemis belgelere dayanmayan terörist taniklarin anlattiklari ile hazirlanmis bir senaryonun kurbani olmuslardir.Bu dava nasil sonuclanirsa sonuclansin bu davanin sonunda cok büyük tazminat rakamlari ile AIHM ne akin baslayacaktir ve Türk devleti daha dogrusu Türk insani, F savcilarinin ve hakimlerinin ceremesini cekerek bu insanlara milyarlar tutarinda tazminatlar ödemek zorunda kalacaktir.Bunlar saka degil ciddi konulardir. Suclari bile sabit olmamis sadece iddialara dayanilarak insan haklari elinden alinmis olanlar icerde yatarken,asil devleti bölmeye calisanlar asil icerde olmasi gerekenler mecliste ve belediyelerde yerlerini almis,resmen Orduya devlete saldiriyor insanlari devlete karsi ayaklandiiyorlar ve hicbir savci veya yetkili bunlara ne oluyoruz ya bile demiyor.Dünyanin baska bir ülkesinde DTP gibi bir parti meclise giremez girmisse tekme tokat disari atilir.Hicbir medya mensubu devlete küfredip teröristi savunamaz savunursa haddinide bildirirler.Bu dünyanin en demokratik ülkesindede böyledir demokratik olmayan ülkesindede böyledir.Bizim bu konuda üzerimize maalesef ölü topragi serpilmistir.Cobansiz köy bulanlar hesabi Türkiye rayindan cikarilmistir.Türk milleti bu olanlari sükunetle seyretmektedir,ne zamana kadarc seyredeceklerdir bilmiyoruz ama gidis hicte iyi bir gidis degildir. saygilarla
  21. Sayin Mavi... yazinizin son paragrafina kadar olan bölümü ben teferruat daha ziyade savunma refleksi olarak kabul ediyorum,ve sadece son paragrafinizida alkisliyorum,dogru olan son paragraftir.Tarafsiz ve Türkiyedeki tüm sokak cocuklarini kucaklayan. saygilarla
  22. Sayin Mavi... sizde tarihi belgelere karsi bir direnis var;Said-i Nursinin din egitimi neydiki Islami birlik istesin.Said-i Nursi kendini peygamber ilan etmis bircok ayetin kendisinden bahsettigini iddia edecek kadar bilimden yoksun birisiydi.Onun Kürtcü oldugunu birakin baskalarinin yazmasini söylemesini bunu bizzat kendisi söylemistir.Yani gercekler bu kadar carpitilmaz ki. Kürdistan Teali Cemiyetinin kurucularindan biriside Said-i Nursidir.Kürt Teali cemiyetinin tüzügünün amac maddesinde acik ve yalnizca *BAGIMSIZ KÜRDISTAN*hedefinden söz edilmistir.Cemiyetin mühründe Türkce olarak (Kürt Teali Cemiyeti)Fransizca olarak ( Autonomie du Kurdistan)yaziliydi.Cemal Dursunoglu,Milli Mücadelede Erzurum,Ankara,1946 s 18 Kurtulus mücadelesi döneminde, Ankara'daki meclisin etkisini yok etmek icin;Marmara,Ege Konya ve Yozgat'ta örgütlenen kalkismalar,Karadeniz'de Rum Pontus saldirilari,Sivas'in dogusundada Kürt Teali Cemiyetinin destegiyle Alevi Kürt Kockiri ayaklanmasi baslatilir.Meczup yaratmak,Mustafa Yildirim,s 86 Sayin Mavi..bugünlerde DTP nin organize ettigi ayaklanma ve baskaldirilar tarihteki Kürt ayaklanmalarina esittir.Ve amac federasyondur,bunun amac oldugu mecliste dagittiklari kitapciklada zaten resmilestirdiler,dolayisiyla bu durum Türk devletine kendini koruma hakkini vermektedir.Ilerde olabileceklerden Türk devleti degil DTP sorumludur.Eminim ki 80 yil sonra torunlariniz DTP icin bugün Saidi Nursi icin dediklerinizin aynisini diyeceklerdir.Yani gercekleri carpitarak. saygilarla
  23. Yasasin,YASAMA,YÜRÜTME ve YARGI. Demokrasinin olmazsa olmazlaridir bunlar,dikta isteyenler demokrat olamazlar.Cikarim varsa yargi iyidir yoksa yargi meclisin üstündemi görüsü demokrasiyle bagdasmayan bir görüstür.Her istenen hak verilecek diye bir yasami mevcuttur.Devlet kendini korumak icin mekanizmalara sahiptir.Haklar ancak yeri ve sirasi geldiginde verilir.Bu kaide dünyanin hertaafinda gecerlidir,kimse bedava hikaye yazmasin.Demokrasilerde kuvvetler ayriligi ilkesi kesinlikle uygulanmadikca gercek demokrasiden bahsedilemez.Bugün Anayasa mahkemesine karsi olanlar siyasi iktidarin kayitsiz sartsiz egemen olmasinida savunuyorlar demektir ki bunun adina demokrasi degil olsa olsa dikta denir.Kuvvetler ayriligi siyasi iktidarin paylasilmasi demektir.Sayisal cogunluga güvenip anayasanin temel ilkelerini yikmaya calismakla demokrasinin uzaktan yakindan bir ilgisi olamaz. *Ünlü Fransiz düsünürü Tocqueville demokrasi ile ilgili olarak söyle yaziyor:'En büyük karmasa demokrasi ve demokrat hükümet sözcüklerini kullanma biciminden dogmaktadir.Bu sözcükler tanimlanip tanimlar üzerinde bir anlasmaya varilmadikca halk,icinden cikilmaz bir fikir karmasasi yasayacaktir.****** saygilarla
  24. Mahkemede savcilara,bunlar C SAVCISI DEGIL F SAVCISI diyen cesur insanlara karsi hangi komplolar basarili olabilir ki? Bizi hapsedebilirler ama *Ne mutlu Türk'üm...*dememizi önleyebilirlermi.Hepimiz Ermeniyiz diyenlere karsi heralde biz Türk'üz diyenler muhakkaki cikacaktir.Türk olmaktan gocunanlarin kurduklari mahkemeler ne kadar kaderimizle oynayabilir ki?? Malta'ya sürgüne gönderilenleri susturabildilermi,Anadolunun sahlanisini onlar gerceklestirmedilermi. Ingiliziyle Fransizi ile Anzaki Avusturalyalisi ile Ermenisiyle Rumuyla Yahudisiyle Kürtcüsüyle bu ,milletin kanina susamis olanlar nerede kaldi acaba,yoksa 85 yil sonra intikam savasinami kalkistilar? NE YAZAR KI! saygilarla
  25. politika şurada cevap verdi: suheda_ başlık Güncel Konular
    Sayin Suheda,en azindan ben yazdiklarima bir aciklik getireyim,özellikle yazdimki müslümanlar alinabilir ama müslüman vurgulamasi yerindedir diye.Bu neden böyledir;Yatip kalkip Laiklere saldiranlarin müslüman gecinenler olduklarini biliyormuyuz,ben biliyorum.Baslari acik Bati tarzi giyinenlere etik disi yakistirmalari yapanlar dinci kesimi degilmidir.14 yasinda bir kizla evlenilmez o daha cocuktur dendiginde,hayir efendim serren nikah düser diyenler dinci tayfasi degilmidir,Laik kesimde bir olay oldugunda Yilbasi neonu gibi puntolarla baslik atan gazeteler dincilerin yani Üzülmez'lerin,BIYIKSIZ FEHMI'lerin gazeteleri degilmidir ve bunlar zikreder gibi sabah aksam Allahin adiyla saldirmazlarmi. Opera sanatcisi hadi Laiktide yapti o insanlik disi tecavüzleri peki müslüman nasil yapti bunu,korkmadimi Allahtan.Iste bunu dile getirmeye calistim,herne kadar bana hitaben yazmadiniz isede ben yinede size yazma geregi duydum. saygilarla

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.