gloria

Filmde o kadar çok yaşlı insan oynuyordu ki ben yönetmen olsaydım herhalde sürekli paniğe kapılırım ya birisine bir şey olursa diye... Çok sıcak, bir o kadar esprili ve aynı zamanda hüzünlü bir film. Son zamanlarda izlediklerimin en iyisi diyebilirim.

NEBRASKA Yönetmen: Alexander Payne Oyuncular: Bruce Dern, Will Forte, June Squibb Woody oldukça yaşlı, üstelik alzheimer hastası ve hayatı boyunca alkol sorunu (kendisine göre öyle öyle değil ama) yaşamış bir adamdır. Mailine gelen "Piyangodan 1 milyon dolar kazandınız" yazısını görür ve Montano'dan Nebraska Lincoln'e ödülünü almak için yayan olarak yola koyulur. Bu arada yazı aslında şu bildiğimiz, her yerden zart zurt karşımıza çıkan "tebrikler siz kazandınız" yok efendim "sayfamızı ziyaret eden 1390 küsürüncü ziyaretçimizsiniz ve kazandınız" tarzı kandırmacalı pazarlama tekniklerinden birisidir. Bunu Woody'e anlatırlar ama Woody'i ikna etmek zordur, en sonunda evden çıkıp çıkıp gitmelerinin önü kesilemez hale gelir ve oğlu, Woody'i Lincoln'e götürmeye karar verir. Filmin genel olarak konusu bu ve başlangıcı da böyle sonrasında hikaye gelişiyor. Eee yaşlı bir adamla hele de uzun bir yola çıkmak kolay değil ne de olsa. Bence bu filmi mutlaka izleyin asla pişman olmayacaksınız. "NEBRASKA" is a father and son road trip, from Billings, Montana to Lincoln, Nebraska that gets waylaid at a small town in central Nebraska, where the father grew up and has scores to settle. Told with deadpan humor and a unique visual style, it's ultimately the story of a son trying to get through to a father he doesn't understand.

Hımmm aklıma gelenleri ben de sıralayayım: Ayakkabı Kültabağı Yatak Gözlük

Ben dün Nebraska'yı izlemeye başladım ama çok yoğun uykulu olduğum bir ana denk geldi ve 15. dakikasında uyuyakalıverdim. Uyandığımda film 55. dakikasına gelmişti. Baştan izlemem gerekecek. Ama izlediğim kadarıyla June Squibb gerçekten de iyiydi. Hele bir yerde kocası için diyor ya "bunun bu kadar milyon meraklısı olduğunu bilmiyordum" gibi bir şey işte orada bayıldım ona... Aslında bak haklısın, bence çok iyi oynamıştı. Tamam bunu onayladım.

Ne bileyim millet beğeniyor bu Sandra Bullock'u. Bana çok çirkin geliyor. Gravity filmiyle diğer en iyi kadın oyuncu ödülü adaylarından birisi de oydu da... Ondan dedim.

Aaaaa dün akşam ben de izledim. Hem de bunu görmeden. Fakatttt hiiiç ama hiç beğenmedim, ne kötü bir filmdi deeeeerrrmişim şaka şaka gerçekten çok beğendim ben bu filmi, çok hoştu. Yönetmenin Take Shelter filmini izlemiştim ilk, o film de çok güzeldi, bir çok post apokaliptik filmler arasından benim için kendini sıyırıp öne geçen filmlerden birisiydi.

Sandra Bullock mu alsaydı yani ıyyyy çirkin kadın.

İşte size güzel bir sonunu tahmin etmece filmi... Herkes suçlu olabilir, herkesten şüphelebilirsiniz.

Prisoners - TUTSAK (2013) Yönetmen: Denis Villeneuve Oyuncular: Hugh Jackman, Jake Gyllenhaal, Viola Davis, Maria Bello, Terrence Howard, Paul Dano Öncelikle söyleyeyim film tam 2.5 saat sürüyor yani vaktiniz yoksa seyretmeyin ama vaktiniz olduğunda hele bir de polisiye, gerilim türü seviyorsanız filmi sakın kaçırmayın derim. Süre uzun ama zamanı akıp götüren filmlerden yani nasıl geçiyor anlamıyorsunuz, filmin başından kalkamıyorsunuz. Film, Şükran Günü'nde birlikte yemek yiyen Dovers ve Birches ailelerin mutlu aile görüntüleriyle normal bir şekilde seyrederken; her iki ailenin de küçük kızlarının bir anda ortalıktan kaybolmasıyla polisiye başlıyor. Çocukların kaybolmasından hemen önce evin önünde bulunan bir karavandan bahsedilmesi üzerine polisler karavanın sahibi Alex Jones'u tutuklayıp sorguya çekiyorlar ama Alex delil yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Böylece çocukları kaçırılan babalar sahneye giriyor ve filmin gidişatı da artık bir gerilime dönüşüyor. Hadi bakalım siz olsanız ne yapardınız? İşte filmi izlerken başbaşa kalmanız gereken soru. Filmin yönetmeni aynı zamanda 2010 yılında en iyi yabancı film ödülünü alan Incendies (İçimdeki Yabancı) isimli filmin de yönetmeni. When Keller Dover's daughter and her friend go missing, he takes matters into his own hands as the police pursue multiple leads and the pressure mounts. But just how far will this desperate father go to protect his family?

Bu da Jim Jarmusch ve Tom Hiddleston, Tilda Swinton fotoğrafı

SADECE AŞIKLAR HAYATTA KALIR - Only Lovers Left Alive Yönetmen: Jim Jarmusch Oyuncular: Tom Hiddleston, Tilda Swinton, Mia Wasikowska, John Hurt, Slimane Dazi, Anton Yelchin Yapım: 2013 Jim Jarmusch'a olan aşkımı bilmeyen var mı? Varsa bir kez daha buradan haykırıyorum, aşığıııııııııııımmmmmmmm sana, aşığıııııııııııııımmmmmmmmmmm. Jarmusch'un son filmini pazartesi günü Başka Sinema'da izledim, geldiğinden beri bir türlü fırsat yaratamamış gidememiştim. Çok şey söylüyor insanlar, tabii ağızları torba değil ki büzesin hıhhhhhh Kimsenin ne dediği umrumda olmadı, bazılarının özellikle; son dönem Jim Jarmusch filmleri çok kötü, gidilmez demesine rağmen.. Herneyse sonuç itibariyle 2 saat (aralıksız) boyunca sinemada geçirdiğim zamanın sonunda, normal girdiğim filmden büyülenerek çıktım ve Jarmusch aşkım bir kat daha arttı. Haaa film güzel mi, bence şahaneee ama bazılarına göre berbat. Zevk meselesi tabii kişiden kişiye değişir, ama Jarmusch filmleri için olay biraz daha farklı. Jim Jarmusch'un bir filmini izlersin ya çok sever ve bütün filmlerini izlersin ya da nefret eder ve hiçbirini izlemezsin derler, gerçekten de bunun böyle olduğundan eminim. Sevmeyen sevmiyor işte. Adam (Adem) ve Eve (Havva) insanlık tarihine ilk andan beri tanıklık eden iki vampir. Evet, film bir vampir filmi ama Amerikan sinemasının sulandırılmış vampir konulu sinemasından farklı olarak, bağımsız sinemanın gururu Jarmusch'un gözünden yaratılmış vampirler... Onlardan birisi de ünlü İngiliz şair ve yazarı Christopher Marlove... Ayrıca isimlere yapılan düzinelerce gönderme: Dr. Watson, Stephen Dedalus, Edgar Allen Poe, yani diyebilir miyim ki acaba; Jim Jarmusch bu zamana kadar kimden ve neden beslendiyse hepsi bu filmdeydi diye.. Bence kesin öyle Ha bir de filmin başında görünen tabanca mutlaka patlamıyormuş (ehehehehe spoiler verdim).

Woody Allen'in Blue Jasmine'i bir Park Avenue kadını... kendisine acımakla ondan nefret etmek arasında gidip geliyor insan. Nevrotik.

BLUE JASMINE - MAVİ YASEMİN Woody Allen'in yönettiği ve 2014 Oscar ödüllerinde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan film, bence bu ödülü sonuna kadar hak etmiş. Cate Blanchett müthiş ama gerçekten müthiş bir oyuncu. Duruşu, ses tonu, hal ve edaları, giyimi ile bu filmde Blanchett dışında başka kim oynar deseniz, bence kimse oynayamaz, sanki o rol ona yazılmış gibi. Aynı zamanda kız kardeşini oynayan Sally Hawkins de benim son dönem favorilerimden. Woody Allen kim hangi role en iyi gider, bunu çok iyi bilen bir yönetmen. Gerçi eskiden beri hep böyle düşünmüşümdür ama bu filmle iyice emin oldum. Fimin konusuna gelince çok ama çoooook zenginken birden beş kuruşsuz kalan bir kadının hayatını yeniden eski standardına getirme çabası diyelim. Yönetmen: Woody Allen Yapımcı: Stephen Tenenbaum Oyuncular: Cate Blanchett, Alec Baldwin, Sally Hawkins, Bobby Cannavale Yapım: ABD, 2013 Jasmine French used to be on the top of the heap as a New York socialite, but now is returning to her estranged sister in San Francisco utterly ruined. As Jasmine struggles with her haunting memories of a privileged past bearing dark realities she ignored, she tries to recover in her present. Unfortunately, it all proves a losing battle as Jasmine's narcissistic hangups and their consequences begin to overwhelm her. In doing so, her old pretensions and new deceits begin to foul up everyone's lives, especially her own.

Bugün bir çok gazete Berkin ile ilgili haberi manşetten verirken Yeni Akit bu konuyu gazetenin en alt sayfalarına atmış, kullandıkları metin ile de insaniyetten nasiplerini almadıklarını bir kez daha göstermişlerdir. Haberi yaparken amaçlarının ne olduğu ise gayet ortada...

Uludağ Üniversitesi'nde "ekmek fabrikası" açılışına gelen AKP belediye başkanı Recep Altepe "Berkin'e ekmek almaya geldik!" diyen üniversiteliler tarafından protesto edildi. Özel güvenlik öğrencilere saldırdı.

Şu an ODTÜ, Ankara, Hacettepe, Akdeniz üniversiteleri ve başka bir çok üniversite dersleri boykot kararı aldılar. ODTÜ Kızılay'a kadar yürüyüşe geçti.

Bugün sürekli bir ağlama hali var içimde, öyle ki tutamıyorum hiç kendimi, dolup dolup boşalıyor gözlerim, aklıma Aziz Nesin'in bir şiiri geliyor: Öyle bir ağlasam Öyle bir ağlasam çocuklar Size hiç gözyaşı kalmasa. Öyle bir aç kalsam Öyle bir aç kalsam çocuklar Size hiç açlık kalmasa. Öyle bir ölsem Öyle bir ölsem çocuklar Size hiç ölüm kalmasa.

Radikal- Berkin Elvan'ın yaşamını yitirdiği Okmeydanı SSK önünde kitle beklediği sırada hastane önündeki yoldan 2 zırhlı polis aracının geçtiği fark edildi. Polis otobüslerinin kendileri için gönderildiğini düşünen vatandaşlar polisi yuhalamaya başladı ve yolu kapatarak protesto etti. ‘Katil polis hesap verecek’ şeklinde slogan atan vatandaşlardan bazıları polis aracına taş attı. Polisler de kitlenin etrafına gaz atarak çemberi yardı ve hastaneden ayrıldı. Atılan gazlardan bazıları hastane avlusuna düştü. Aralarında hasta ve hasta yakınlarının da bulunduğu kalabalık ve Berkin Elvan için de toplananlar gazdan etkilendi. Okmeydanı SSK hastanesine Berkin Elvan için gelenlere Metrobüs duraklarında kimlik kontrolü yapılmak istendiği ileri sürüldü. Bu yüzden polis ve vatandaşlar arasında arbede çıktığı belirtildi. PERPA Ticaret Merkezi ’nin önü adeta açık hava karakoluna döndü. Geniş alanda onlarca polis otobüsü, panzerler ve akrep denilen zırhlı araç bekletiliyor. Yaklaşık yüzü aşkın polis de buraya getirildi. Polislerin PERPA önündeki olağanüstü bekleyişi sürüyor.

Evrensel Gazetesi: ERDOĞAN: EMRİ BEN VERDİM, POLİS DESTAN YAZDI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi direnişi sırasındaki polis saldırılarına ilişkin "Polise talimatı ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik" demiş, "Polisimiz demokrasi testinden başarıyla geçmiştir. Adeta bir kahramanlık destanı yazmıştır" iddiasında bulunmuştu. BERKİN İÇİN... Ferhat Encü: Rahat uyu güzel çocuk Roboski çocuklar seni bekliyor... maderşahi: İşe gitmeyin, okula gitmeyin. Okmeydanına gelin Sebahat Tuncel: Söz anlamsız kalır bazen Efkan Bolaç: Kimse katilin eşgalini sormasın. Katili devlettir. Evrim Güvenç: Uyandığım, #BerkinElvan'ın ölümüne uyandırıldığım güne lanet olsun. Bunun hesabını soramayacak olan bu adalet bu sistem yerin dibine batsın! Gani Müjde: Düşlerinde özgür dünya... Ayla Akat: Güle güle çocuk!Enes oldun bu gün yüreğimizde;Mehmet gibi kundakta kaldın,Uğur gibi 13 kurşunla,Ceylan gibi yüzüstü yatarken... Yekta Kopan: Elinizdeki kanı silemeyeceksiniz. Katilsiniz. Süleyman Noyan: Çocuk ta olsa gereğini yaptı kahraman polisimiz! Bir ikramiye de bunun için dağıtılmalı. Kaan Akyüz: Ne gemiciği ne motoru vardı.Bir canı vardı onu da aldınız. Hangi kitapta yazıyor yaptığınız ? Hangi vicdana sığıyor?

Nihat Doğan, RedHack'a savaş aşmış... Bak seeeennnn! RedHack'in ise cevabı gecikmedi. İşte o cevap: Sevgili Nihat, Bize dün akşam sunduğun kimi eleştirilerinle elbette haklısın. Her şeye yetişemediğimiz, her olaya zamanında müdahale edemediğimiz açıktır. Fakat bizi koşullarımızla değerlendirmek için vicdan sahibi olmak da bir o kadar önemlidir. Son dönemde yaşadığımız operasyonlar, bizleri ve mücadelemizi bitirme çabaları ve gündemin baş döndürücü saniyelik değişimi bizleri belirli konularda zamanında müdahale etme nokrasında zora sokuyor. Üstüne bir de hazırlıklarımız ve adımızı dahi koymadığımız eylemler bugün deği fakat bir gün öğrenileceltir. Durum böyle olmasına rağmen bizlere sanki birşey yapmıyoruz gibi saldırı şeklinde 'alakasız bir tweet'in altında' konuyu saptırman, eleştiri sınırlarını aşmış ve samimiyetsizlik ölçüsünü zorlamıştır. Bizlerin ülkemizde yaşanan ve halkları birbirne kırdırma temelinde yürüyen faşizan pratiklere bugüne kadar verdiğimiz cevaplaro, 'RedHack Roboski' gibi anahtarlarla google'da arayabilir, fikir sahibi olduktan sonra zikir pratiğine geçebilirdin. Ki bu bizi üzdü açıkçası. Bizler bu ülkede sen ve biat ettiğin patronların 'Kürd yoktur, Kart Kurt vardır' derken, inkarcılı faili meçhullerle sürdürürken bu mücadeleyi yürüten insanlarız ki bu da o mücadeleyi yürüten dostlar tarafından bilinir. Ve elbette bu bugün değil 98-99-2000 eylem pratiklerimizi yine google üzerinden araştırırsan mücadelemizin tarihini de anlarsın. Devlet üzerimize, binlerce sayfayı hackelemek, bu belgeleri halka açmak, devletin güvenliğini sarsmak ve benzeri konulardan geliyor, sadece bu devlet değil Dışişleri Bakanlığı hack olayı ve yabancı ajanların bilgileri yayınlandıktan sonra ve uluslararası çapta kimi eylemlerden sonra diğer devletlerin de böyle bir saldırı pratiği var. Bunu da yine google kullanarak detaylı şekilde öğrenebilirsin. Yani son tahlil de rahat değiliz. Yani tahmin edersin ki, otel odalarında 'seks işçilerine' tecavüz ettiğimiz, dayak attığımız için suçlanmıyoruz. Kürt halkına saldırı varken 'Tayyip'e oy vermeyen dinsizdir' diyerek televizyonlarda fink attığımız, kardeşlerimiz öldürülürken sabah programlarının kaşarlarıyla tostçuluk oynadığımız, sırasıyla bir cemaatin bir AKP 'nin kucağında oturduğumuz için suçlanmıyoruz. Sen iyi bilirsin. Takım elbiseler onursuzluğu kapatmaz! Son olarak hazır google'a girmişken 'haddini bilmek', 'omurgalı olmak', 'vicdan' gibi terimleri de araştırırsan seviniriz. İnsan gelişimi her dönem ciddiye alınmalıdır. Kahrolsun faşizm ve onun satılmış piyonları! Yaşasın Türk ve Kürd halkların mücadele birliği ve faşizme karşı dayanışması! Sevgiyle RedHack Ailesi

Berkin Elvan'ı kaybettik. Başımız sağ olsun. Şu an söylenecek söz bitti derler ya gerçekten de bitti.. Sadece... Ben hiç kıyamadım ona

Bugün sabah Okmeydanı SSK önünde Berkin için bekleyen insanlara polis gazlı müdahalede bulundu. Bu ne saçmalıktır ve bu sacmalıkta kimin payı vardır bilmiyorum ama o kişinin insanlıktan nasibini almadığı kesin olsa gerek. Herneyse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bugün Berkin'in babasını aramış, Gazeteler haberi şu şekilde geçmişler: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı gösterileri sırasında başından biber gazı fişeğiyle vurulan ve 267 gündür yoğun bakımda tedavi gören Berkin Elvan'ın babasını aradı.Cumhurbaşkanı Gül'ün kendisini aradığını söyleyen Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, "9 aydır hastanedeyiz. Bugüne kadar burada hiçbir olay yaşanmadı. Ama bu sabah destek için bekleyenlere polis müdahale etmiş ve gözaltına almış. Biz burada aile olarak bütün hassasiyetimizi bildirdik. Kimsenin burnunun kanamasını istemiyoruz. Ne hikmetse bu sabah polisler gözaltı yapmış. Bu insanlar buraya Berkin için gelmişler ve onun için buradalar. Cumhurbaşkanımız geçmiş olsun dileklerini iletti. Bizde ona taleplerimizi ilettik. O da taleplerimizi yerine getireceğini söyledi. Ayrıntı vermek istemiyorum. Kendileriyle yarım saat önce konuştum. Bugün yaşananların bir daha yaşanmayacağını söyledi" diye konuştu.