gloria tarafından postalanan herşey
-
2013-2014 sezon şampiyonu FENERBAHÇE
Şampiyonluk klibi için tıklayınız.
-
2013-2014 sezon şampiyonu FENERBAHÇE
Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda konuk ettiği Çaykur Rizespor ile 0-0 berabere kalarak, bitime 3 hafta kala 19. şampiyonluğunu ilan etti. Türkiye'de bir ilk yaşandı Rizespor beraberliğiyle 68 puana ulaşan Fenerbahçe, bitime 3 hafta kala ezeli rakiplerinden Galatasaray 'a 12, Beşiktaş 'a ise 13 puan fark atarak şampiyonluğunu ilan etti. Stadın içi kadınlarla dışı erkeklerle dolu Sözde küfür yüzünden ama aslen hükümeti rahatsız eden sloganlar atıldığından Fenerbahçe'nin stadı erkek taraftarlara kapatılmıştı. Dolayısıyla Fenerbahçe'nin sampiyonluğunu ilan ettiği bu maçta kadınlar ve çocuklar tribünleri doldurdu. Puan durumu 1 - Fenerbahçe - 68 2 - Galatasaray - 56 3 - Beşiktaş - 55 Fenerbahçe'nin kalan maçları Akhisar BLD.(D), Karabükspor, Kayserispor(D)
-
Lisbon'a Gece Treni - Night Train to Lisbon (2013)
Listeye koydum hatta şu an yükleniyor, gece izlerim artık
-
Mystery Train - Gizem Treni (Yönetmen: Jim Jarmusch)
Burada Jim Jarmusch'un izlediğim bazı filmleri hakkında yaptığım tanıtım yazıları var, merak edersiniz belki diye: Down by Law (Roberto Benigni, Tom Waits, John Lurie ile hapisten kaçıyoruz) Dead Man : Ölü Adam (Başrolünde Johnny Depp oynuyor) Coffee and Cigarettes (11 adet kısa filmden oluşmuş uzun metrajlı bu filmde birçok ünlü Kahve ve sigara hakkında konuşuyor) Only Lovers Left Alive: Yalnızca Aşıklar Hayatta Kalır (Adem ile Havva meğer vampirmiş) Stranger Than Paradise: Cennetten de Garip
-
Mystery Train - Gizem Treni (Yönetmen: Jim Jarmusch)
GİZEM TRENİ - Mystery Train (1989) Jim Jarmusch'un şahane filmlerinden birisi daha Gizem Treni, izlemeye doyamadım. Film, aynı gece, paralel bir zamanda Memphis'te geçen üç farklı hikayeyi anlatıyor. Başrollerinde her ne kadar ismi görünmese de aslında Elvis Presley var. Radyoda program yapan DJ, Tom Waits Filmin orjinal müzikleri John Lurie'ye ait. Konunun işlenişi ve karakterlerin seçimiyle film, tipik bir Jarmusch filmi ve henüz hiçbir filmini izlemediyseniz başlangıç için ideal bir seçim. Yönetmen: Jim Jarmusch Yapımcı: Jim Stark Senarist: Jim Jarmusch Oyuncular: Youki Kudoh, Masatoshi Nagase, Screamin' Jay Hawkins, Cinque Lee, Nicoletta Braschi, Elizabeth Bracco, Rick Aviles, Joe Strummer, Steve Buscemi, Tom Noonan Müzik: John Lurie Görüntü Yönetmeni: Roby Müller Tür: Kara komedi, dram, suç, kült, bağımsız Yapım: 1989 - ABD, Japonya Filmin diğer adları: Gizem Treni (Türkiye), Mystery train - martedì notte a Memphis (İtalya), One Night in Memphis (ABD, senaryo adı) A Japanese couple obsessed with 1950s America goes to Memphis because the male half of the couple emulates Carl Perkins. Chance encounters link three different stories in the city, with the common thread being the seedy hotel where they are all staying.
-
Hayalet Şehir Pripiat
- Atatürk ve Çocuk kitabı
ATATÜRK VE ÇOCUK Anıtkabir Komutanlığı Atatürk ve Çocuk isimli bir kitap hazırladı. Kitabı 23 Nisan'da Anıtkabir'i ve 81 ildeki garnizon komutanlıklarını ziyaret edecek çocuklara armağan edecek. Kitabın ilk bölümü “Atatürk de bir çocuktu” ismini almış. Bu bölümde Mustafa Kemal'in soy kütüğünden ve çocukluk anılarından bahsediliyor. Bölüm şu şekilde başlıyor: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1881’de Selanik’te Kocakasım Mahallesi, Islahhane Caddesi’ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Atatürk'ün soy kütüğü hakkında yazılanlar şöyle: "Babası Ali Rıza Efendi, Annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi 14. ve 15. yüzyıllarda Karaman’dan Makedonya’ya, Kocacık’a yerleşmiş Kızıl Oğuz (Kocacık) Yörükleri’ndendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selanik yakınlarındaki Lazgana kasabında yerleşmiş köklü bir Türk ailesinin kızıdır. Annesinin dedesi de Karaman’dan gelen ve Rumeli’ de ‘Konyarlar’ diye bilinen Türkmenlerdendir” Çocukların Atatürk'e yazdığı mektupların da olduğu kitapta Atatürk'ün “Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini eğer kitaplara vermeseydim, bugün yapabildiğim işlerin hiçbirini yapamazdım” sözlerine yer vererek okuduğu kitapların 3 bin 123 adedinin Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Müzesi’nde sergilendiği ifade ediliyor. Kitaptaki dikkat çekici ayrıntılardan birisi İstanbullu çocukların 23 Nisan 1929 yılında, TBMM’ye iletilmek üzere bildirdikleri istekleri: “Büyük Türk milletinin muhterem vekilleri, biz Çocuk Bayramı’nı kutlayan 4 bin çocuk, aşağıdaki ihtiyaçlarımızı kabul için milletin büyük vekillerine müracaat ediyoruz. - Her çocuğa eşit gıda, sağlık ve hayat isteriz. - Çocukların dilenmesini yasaklayan kanunların şiddetle tatbik edilmesini isteriz. - Çocukları evlerde, okullarda, sokaklarda, her yerde dövenlere karşı tarafsız davranmanızı, çocuklara işkenceyi yasaklayacak ve cezalandıracak bir kanun çıkarmanızı isteriz. - Küçük çocukların hamallığına, yük taşımasına mani olmanızı isteriz. - Çocuk sinemaları isteriz. - Fakir, zengin her çocuk için izci teşkilatı isteriz. - Her çocuğa okul isteriz - Fakir çocukları koruma için Çocuk Esirgeme Kurumu’nun her tarafa yayılmasını ve kuvvetlenmesini isteriz. Türk çocuklarının bu isteklerinin TBMM’ye yaptığımız bu ilk müracaatımızın geri çevrilmemesini rica eder, hepinize hürmetlerimizi bildiririz."- Parti Yemekleri ve Kanepeler
Eğer yemekte rakı varsa tabii ki peynir tabağı da olması lazım.. İşte peynir tabağı alternatifleri- Parti Yemekleri ve Kanepeler
Karper peynir, çubuk kraker ve dere otu mucizesi : ))) Krepler krepler krepler, buraya çok çeşit krep koyabilirdim ama krep bir de biraz sizin yaratıcılığınıza kalmış aperatiflerden birisi... Ben gıda boyası kullanarak renk renk tatlılarını da yapıyorum, aklınızda olun hamuruna bir tutam gıda boyası ve size muhteşem renklerde tatlılar- Parti Yemekleri ve Kanepeler
Tabii ki mercimek köfte, burada değişik mercimek köfte tarifleri var, benim en beğendiğim tarif bu ve yine bulgurla yapılan kısır da parti masalarımızda olabilecek alternatiflerden birisi- Parti Yemekleri ve Kanepeler
Diyelim ki özel bir gününüz var ve evde bir yemek vereceksiniz, Bu alttaki fotolar şöyle bir bakınca bile nasıl yapılacağını çıkaracağınız, yaratıcılığınızla daha da geliştireceğiniz işte o parti zamanı yemeklerinden, Masalarınız güzel ve şık olsun. Bunlar çeri domates, peynir ile yapabileceğiniz bazı alternatifler... Çok güzeller değil mi- Maskulen mi, Maskülen mi?
Maskulen mi, Maskülen mi? Doğru: Maskulen Yanlış: Maskülen maskulen sıfat Fransızca masculin sıfat Erkeksi- Kolektif mi, Kollektif mi?
Kolektif mi, Kollektif mi? Doğru: Kolektif Yanlış: Kollektif kolektif sıfat Fransızca collectif 1. sıfat Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan "Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır." - A. H. Çelebi 2. zarf Ortaklaşa- Gabriel Garcia Marquez’in Veda Mektubu:
Evet ben de fark ettim, şaşırdım da- Manisa Tarzanı Kimdir? Mutlaka okuyun.
- Manisa Tarzanı Kimdir? Mutlaka okuyun.
- Manisa Tarzanı Kimdir? Mutlaka okuyun.
Onun doğaya duyduğu aşk hep benim için önemli olmuştur ama kaç kişi biliyor acaba Manisa Tarzanı kimdir? Günümüzde saçı sakalı birbirne karışmış insanlara manisa Tarzanı derler ama o hiç de öyle saçı sakalı birbirine karışık dolaşmazdı. Aksine saçını sakalını özenle tarayan ve davranışlarıyla örnek, ince düşünceli bir adamdı. O çok güzel bir doğa insanıydı. İşte hayatı: Manisa’da efsaneye dönüşen gerçek bir yaşam öyküsü…Aile büyüklerimiz anlatırdı, masal gibi dinlerdik. 1940’lar, 50’ler, 60’lardan bahsediyoruz… “Manisa Tarzanı” adıyla yaygın bir üne kavuşan Ahmeddin Carlak 1899 yılında Bağdat’a yaklaşık 100 km. uzaklıktaki Samara kentinde (Irak) doğdu. 1.Dünya Savaşına, ardından da Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşı’na bir nefer olarak katıldı. Bu savaşta gösterdiği yararlılıktan dolayı kırmızı şeritli istiklal madalyası ile onurlandırıldı. Cumhuriyet dönemi başlarında Manisa’ya geldi; kimsesiz ve yoksuldu. Manisa belediyesine girdi; ne iş verildiyse yaptı. 1 Haziran 1933 tarihinde 30 lira aylıkla bahçıvan yardımcısı oldu. Hep bu görevde kaldı. Manisa’yı yeniden yeşillendirmek için var gücüyle çalıştı. Ağaç dikip yetiştirmeyi kutsal bir görev olarak algıladı. Dürüstlüğü, çalışkan olmayı her şeyin üstünde tuttu. Yaz kış sadece siyah bir şortla ve ayağında lastik bir pabuçla kentin sokaklarında, görkemli Sipil dağında dolaştı. Saç ve sakalını da uzatarak kişiliğine yaraşır bir görünümle Manisalıların biricik sevgilisi oldu. Her öğle vaktinde Topkale’deki topu ateşleyerek, günün o saatini duyurmayı bir görev saydı. Bundan dolayı kendisine “topçu hacı” diyenler bile oldu. Manisalı kızlara, kente gelen sanatçılara çiçek sunan ilk oydu. Sipil dağına çadır kuran yörüklerin kızlarına boncuk armağan etmeyi; çocuklara akide şekeri dağıtmayı; kimi yoksullara gizlice para yardımında bulunmayı da hiç ihmal etmedi. Bir spor adamıydı; yaşamıyla gençlere örnek olmuştu. Manisa dağcılık kulübü üyesi genç arkadaşlarıyla Ağrı, Cilo, Demirkazık dağlarına tırmandı. gittiği her yerde büyük ilgi gördü. Manisa dışında başka bir yerde yaşamayı hiç düşünmedi. Sinema tutkunuydu. Yeniliklere açıktı; okumayı severdi, elinden gazete dergi düşmezdi. Sipil dağında, Topkale’deki kulübesinde yalnız yaşadı; ne yatağı, ne yorganı vardı. Üzerine gazete serdiği tahta divanda yatıp kalktı. Yaz kış soğuk suyla yıkanırdı; saç ve sakalını özenle tarar, kendi eliyle çiçeklerden yaptığı güzel kokular sürer, ulusal bayramlara göğsüne bağladığı palmiye yaprağı üzerine istiklal madalyasını takarak katılırdı. Bundan büyük bir gurur ve sevinç duyardı. Dede Niyazi’nin lokantasının bir köşesinde yemeğini yer, bunun karşılığında lokantaya tenekeyle su taşırdı. Hiç kimseye borçlu kalmak istemezdi. Kendisine güvenen bir insandı. “Bulaşıcı bir duygu” olan kaygıya hiçbir zaman katılmadı. Güçlü bir insanda aranan özellikleri taşıyordu; efsanevi yaşamıyla hep ilgi odağı oldu. Özgür bir yurttaş olarak yaşamayı temel ilke saydı. Yaşama etkin bir biçimde katıldı. Mal, mülk, servet ve makam sahibi olmak aklının ucundan bile geçmedi. Kent sevgisiyle, kent adına çalıştı. Adı Manisa ile özdeşleşti. Manisa tarzanı 31 mayıs 1963 tarihinde gözlerini yaşama yumdu. Görkemli bir cenaze töreniyle çok sevdiği Manisa’da toprağa verildi. Manisa tarzanı doğa ve ağaç sevgisinin simgesi, çevreciliğin önderi iz bıraktı. Birçok gazeteci yazar ondan söz etti. Anısına kitaplar, makaleler, şiirler yazıldı; Manisa’ya anıtları dikildi; filmi çevrildi. Manisa onu unutmadı, unutmayacak.- Game of Thrones = Taht Oyunları
Ama olanı biteni duyarsın, herkes her yerde bunu konuşuyor. Yok ben bekletemeyeceğim, çok heyecanlı zaten ben bekleyemem 1 hafta beklerim ama 10 hafta bekleyemem- İnanılmaz Şeyler Yapan Adam
- Yıkılmış Köprüden arabayla geçmeye çalışan arkadaşlar
- Karşı Olduğunun Reklamını Vermek, Etik Midir?
Ayrıca konuyla ilgili önemli bir haber daha: Karşı gazetesi çalışanları hiçbir tebligatta bulunulmadan ve ödeme yapılmadan gazete kapatıldığı için şu an binayı işgal etme kararı aldı. Başta genel yayın yönetmeni Kutlu Esendemir olmak üzere kırk kadar gazete çalışanı ödeme yapılana kadar gazeteyi terk etmeyecek.- Karşı Olduğunun Reklamını Vermek, Etik Midir?
Gazete ne zaman ki o reklamı yayınladı bence o zaman güvenilirliğini kaybetti. Önce kendisine inanmayan çalışanları ardından da okuyucuları onu terk etti. Haketti. Öyle ağzın ayrı gözün ayrı oynamamalı, bir olmalısın. Neyse sonuçta bugün gazete son kez çıktı ve bu manşetle vedasını etti.- Game of Thrones = Taht Oyunları
Ben de hep aynı ikilemi yaşıyorum, geçen sene öyle yapmıştım ama bu sene başladım bilmiyorum hala bırakabilirim- EN KOMİK ROMANTİK KOMEDİ FİLMLERİ
Çok tatlı bir film izledim, önce aslında Supernatural dizisindeki Dean Winchester karakterini canlandıran Jensen Ackles bu filmde diye bir bakayım istedim çok da umudum yoktu, ama izleyince şeker gibi geldi. Hemen buraya ekleyeyim dedim, sonra bir ara sinemalar bölümünde tanıtımını da yaparım. Filmin adı TEN INCH HERO, film 2007 yapımı. Türkçe ismi KÜÇÜK KAHRAMAN Online kanallarda bulmanız mümkün, böyle şeker gibi eğlendirici bir film izlemek istiyorsanız buyrun işte. Gloria iyi seyirler diler- Idioms (deyimler) - Birds of a Feather
Çeviri yaparken sıklıkla karşılaştığım deyimlerden buraya da ekleyeyim, bana lazım olduysa başkalarına da olur Birds of a feather: "Kafadarlar" anlamına geliyor. Huyu suyu bir olanlar ya da aynı olanlar anlamında da kullanılıyor. Bir örnek vereyim: You are like two birds of a feather (İki kafadarlar gibisiniz.) - Atatürk ve Çocuk kitabı
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.