gloria

buralarda bir yerde dermişimmm şimdi burada enteresan bi iki bişi var ben sayayım tek tek madem... Birincisi butun harfler büyük karakterlerle yazılmış. L harfi de büyük, I harfi de bir yerde büyük.. ama başka bir açıdan bakarsak I harfi L'nin aynı zamanda küçük yazılmış halidir de III yani enteresan... WWW mevzusuna göz atarsak, bütün karakterler 3 defa yazılmış normalde VVV de 3 defa yazılmış ama WWW yu da V gibi düşünürsek V harfi 3 + 6 : 9 defa yazılmış diyebiliriz. bi de şu var tabi "Burada enteresan olan ne" burada enteresan olan; enteresan kelimesinin kendisidir, diyeceğim ama lütfen bu doğru cevap olmasın... cunku guzelim soruyu boyle enteresan bir cevap için harcamış olursun III aynı zamanda bir roma rakamıyla 3 falan demek ya bu alfabetik sorunun içine niye karışmış diye de sorabilirim mesela Niye karışmış ki, ayyyyy çok enteresannnnnnn daha inceliyorum hele şunları bi gondereyim de

Sağlıkla ilgili bir problemin oldugunu bilmiyordum ama uzun zamandır seni merak ediyordum... Çok çok geçmiş olsun... Bir an önce iyileş ve aramıza dön lütfen Bekliyoruz...

Bunları uydurmadım, buldum... cevaplar bana ait degildir paylaşayım dedim... * hem evinizde hem işyerinizde iki ayrı silah bulundurmanızın hiçbir sakıncası yoktur * silahınızın birkaç gün bir başkasında kalması; bakımını birbaşkası yapması, söküp takması, yıkayıp yağlaması vs sizi şüphe ve kıskançlık krizine sokmaz! * bir arkadaşınızın silahını beğendiğinizi rahatlıkla söyleyebilirsiniz, Hatta onu isteyebilir , emanet alabilir ve kullandıktan sonra geri verebilirsiniz! * evde ikinci bir silah problem çıkarmaz.ilk silahınız ikinci bir silah almanıza aldırış etmez! * kurşununuz bitse bile silahınız sizinle kalır "son kuruşuda... Pardon ,son kurşunuda bitti Artık bu beni dolduramaz " diyip asla terk etmez * silah dolap işgal etmez,gardropta çok yer kaplamaz. * silahın fonksiyonları ayın her günü aynıdır * silah onu kullandıktan hemen sonra sırtınızı dönüp uyumanıza aldırmaz demişler... buna karşılık gelen sorumu hazırlıyorum bekleyin...

Bu haberin kaynağı ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sizlerle paylaşmak istedim; Korkunç uçak kazasında cep telefonları neden açıktı? Cesetleri torbalara koyan sağlık ekipleri, zaman zaman duydukları cep telefonu sesleri ile şok oldu. AK Parti Isparta Milletvekili Haydar Kemal Kurt, ceset torbalarından cep telefonu sesi geldiğini enkaz çalışmalarına katılanlardan duyduğunu belirterek, "Eğer uçak hareket halindeyken cep telefonları açıksa gerçekten büyük bir ihmaldir" diye konuştu. Haberin devamı için tıklayınız.

öyle de o zaman

iyi de biz ne yapıyoruz ki anlamıyorum şimdi yavvv... hangisini iki kere kullandım ki hepsi bir kere kullanıldı benim verdiğim rakamların... yani sen 100 deki biri de mi sadece 100 rakamının içinde kullanın diyorsun... 1(bir kere)5(bir kere) + 3(bir kere)6(bir kere) + 4(bir kere)7(bir kere) = 9(bir kere)8(bir kere)+ 2(bir kere) = 10(bir kere)0(bir kere) hangisi 2 kere kullanıldı ki

Daha önce izlemeyen arkadaşlar için, Digiturk Moviemax kanallarında V for Vendetta Aralık Ayı filmlerinden birisi olarak gösterime girecektir... izlemeyenlere duyurulur Gösterim tarihleri ve saatleri: 01.12.2007-22:30 06.12.2007-07:15 06.12.2007-09:15 06.12.2007-18:00 06.12.2007-20:00 10.12.2007-13:50 10.12.2007-15:50 14.12.2007-22:30 15.12.2007-00:30 19.12.2007-11:40 19.12.2007-13:40 23.12.2007-16:45 23.12.2007-18:45 24.12.2007-02:35 24.12.2007-04:35

Niye ki halbuki ben mumkun olduugunca gizli saklı yazmaya çalışmıştım olmamış mı

15 + 36 + 47 = 98 + 2 = 100

Sevgili İlyada'm Boyle zamanlarda ne dense boş, acını anlıyorum desem, bilirim ki ateş düştüğü yeri yakar, "nasıl anlayabilirsin ki" dersin... Acını anlamaya çalışıyorum arkadaşım, anlamaya çalışıyor ve çok üzülüyorum. Allah sana ve babanın tüm sevenlerine sabırlar versin... Babana Allah'tan rahmet diliyorum

Sevgili Bezgin, öncelikle bu sayfayı aldın götürdün ve hiç habersiz bırakmadın emeğine sağlık arkadaşım, teşekkürler Aslında "yorgan gitti kavga bitti" demek isterdim ama Sevgili Odris'in yazdıklarıyla, sanırım olayın boyutu değişti, artık tartışılması gereken "Telekom grevi" değil, Telekom grevinin uyandırmış olduğu, yaratmış olduğu soru işaretleri... Telekom grevi bence bir çok insanın aklına, fikrine yeni sorular getirdi... Buna ben de dahilim... Nedir peki benim sorularım? Öncelikle başından beri be hep şunu savunuyorum; bir grev yapılıyor ve bu ciddi büyük bir grev... Bir hak arayışı... Ama sağduyulu bazı insanlar dışında hiç kimse bunu önemsemiyor, medya da dahil olmak üzere, herkes çıkarlarının düşkünü... Medya grevi savunursa, haber yaparsa, Telekom da medyaya küser, reklam vermez vs. vs. yani bunların oyunu küçülmüş de büyümüş bir çocuk oyunu Bugun ve dün gazetelerin hepsi boy boy TÜRK TELEKOMDA MUTLU SON, MÜJDELİ HABER vs türünden başlıklar altında yaptıkları ilginç yorumlarıyla Telekom grevinin bittiğini duyurdular. Odris'in söylediklerinin haricinde bir tane daha var ki o da TOPLU sözleşme görüşmelerinde anlaşmayla varılmasının ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Türkiye Haber-İş Sendikası Başkanı Ali Akcan, Türk Telekom Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Paul Doany ile görüşmeye katılanların, Beykoz Paça ve İşkembe salonunda işkembe içtikleri ve bu işkembenin ücretini kimin ödeyeceği tartışması... Ha bir de o haberlerin altında halkımız tarafından yapılan yorumlar var ki onlar hepten Allahlık... Mesela, örneklemek gerekirse; "Bolcana kablo kestiler isleri cok yapsinlar bakalimda vatandas hizmet görsun" "Telekom işçisi kendisiyle ve ülkeye verdiği zararla gurur duyuyordur memleketin kablosunu parçalayarak yaptığı rezillik ödüllendirilsin. Haramdır bu zam, haram... ülkeye zarar vererek ekmek yemeye kalkanın boğazında kalır o lokmalar." "...Bazı insanlarda arkasına devleti alıp grev yapıyorlar insanlara verdikleri cezalara bakın bu Türkiyede böyle kişiler olduğu sürece düzlüğe çıkamayız" vayyyy diyorum bu abilere ablalara... Tühhhh ki ne tühhhhh... Yazıkkkkk... Gitmiş güzelim telekomun kabloları, ne zararlı yaratıklar ayol bu telekom işçileri... Bunlar yaşadıkça düzlüğe müzlüğe çıkamayız... Vah memleketimizin haline vahhhh... Bir Grev bitti, tartışılan mevzulara bakın... Tam magazin dünyası olmuşuz... Herşeyimiz magazin... Utanmasalardı da Hülya Avşar'a falan da konuyla ilgili bir iki yorum yaptırsalardı... Zaten de bu Paul Doany denilen Türk Telekom Ceo'su da pek yakışıklıymış, çok begendim kendisini şahsen!!!! (Bu benim yorumum bu arada, Hülya'nınki daha farklı bişey olurdu sanırım, kendisiyle pek zevklerimiz uyuşmuyor da ondan dedimdi ) "Nedir benim sorularım?" diye sordum baştan, sonra da koptum taaaa buralara kadar geldim, aslında sorularım bu yazdıklarımın içinde gizli... Eğer bilmeceler bulmacalar forumuna girip çıkıyorsanız arada bilirsiniz ben bilmece bulmaca severim? Gizledim işte sorularımı yazının sağına soluna... Formatı soru formatı olmayabilir belki ama buraya kadar okuyanların içinden anlayan anladı zaten neler demek istediğimi... Farkında mısınız? Hala susturuluyoruz, hala hakkını arayanın hakkı "görmezden gelinmek"... Konusmak, hak aramak, haram... hala haklının degil, parası olanın yanında herkes... Haklı olan suçlu, parası olan ise haklı... Off neyse ben allak bullak oldum, ne istiyorum anlamadım, herkes hakkını aldı dimi... Hayır almadı işte mevzu artık itibar meselesi aslında... Hani vardır ya "itibarını geri verme meselesi" iade-i itibar yani... Örneğin Cadılıkla suçlanan Eunice Cole'u biliyorsunuzdur çoğunuz... Kendisi bir ebedir ve Salem mahkemeleri tarafından 17. yüzyılda cadılıkla suçlanarak ölüme mahkum edilmiştir. Bundan tam 300 yıl sonra Hampton Kent Meclisi, cadılıkla suçlanıp, öldürülen Cole'un itibarını geri verme kararı almıştır; "Biz Hampton'lu yurttaşlar, Eunice (Goody) Cole'un 17. yüzyılda şeytanla işbirliği ve cadılıkla suçlanmasının tümüyle haksız olduğuna ve dolayısıyla sözü geçen Eunice (Goody) Cole'un Hampton'un onurlu bir yurttaşı olarak hakkı olan yeri geri almasına karar verdiğimizi ilan ederiz" şeklinde yatığı açıklamasıyla... ve bu karar oybirliğiyle kabul edildikten sonra Cole'un kemikleri bir bronz küp içinde kent meclisi salonundaki yerini de almış. İşte Telekom işçileri için de yapılan bundan öte birşey degil bence aslında... Herşey söylendi haklarında, haketmedikleri herşeyi yüklediler onlara... Onurlu mücadelelerinde, onursuz olanlar onlar oldular... Yani aslında bir yerde 17. yüzyıl cadıları ile aynı konumdalar şu anda... Bakalım onların itibarları ne zaman geri verilecek

Özellikle bu film için Türk sineması bölümüne girdim, tanıtımını ben yapayım dedim ama tam tahmin ettiğim üzere Admin benden önce davranmış... "Eve Dönüş" filmi, darbenin bu döneme kadar anlatılmış en farklı yüzlerinden birisi.. darbeye sinema tarihinde sanırım daha once hiç bu bakış açısıyla bakılmamıştı, çok etkileyici...

ooo ben bunu görmemişim teşekkürler :D :D

ya bu çilek ne zaman doğacak, meraktayım sanki mineu bana 2 yıldır hamileymiş gibi geliyor artık, çok uzadı dimiii

yazıyorum araştırdığ bulduklarımın hepsini 1. Fani dünya. 2. Evcilleşmek şampanya bardağı. 3. Kişiliksiz, başıboş, serseri, baldırı çıplak 4. İktidarsız 5. Ne idüğü belirsiz 6. İçi boş kimse 7. Sapı silinmiş olan (ne bilim mesela kazmanın sapı silinmiştir, anne sorar; "oğlum kazmanın sapı silindi mi?" oğlu da cevap verir; ama anne zaten kazmanın sapı silik bence cok mantıklı ) 8. Engin Ardıç da şöyle diyo bak; Ben bunları çok gördüğüm için, "Sapı Silik" kavramının ne olduğunu da çok iyi biliyorum. Bunlar mağarada yaşayan, dünyayı ve değişimi izlemek yerine, kendi küçük dünyalarına kendilerini hapseden "Statüko Rantiyeleri"dir. 9. ya yeter bu kadar, bu soru benim terbiyemi bozar daha da yazmıyorum

tamam cevaplıyorum... 141. maddenin 7. fıkrasına gülüyorlarmış ben 141 dedim ama sen 312. maddenin 1. fıkrası dersen de anlayışla karşılarım tabii yani sen de karşıla işte beee aaaaaaa

(9x8)+7+(10x1x2x0)+3(6+5-4)=100 sıkıyosa yanlış deeee vallahi de 100 ediyor... ayrıca mehmet aurelio yu da tanımadığımı düşünmüyon dimi Taurussss espri yaptın sanırım, benim onu tanımadığımı düşünerek... marco aurelio işte biliyorum marco aurelio

Taurus soruyu sorarken kendince 8,9 cevap belirliyor bodrumlucum. Burda da aynısı oluyor bence saymadım ama büyük ihtimalle cevapların 7 tanesini ben vermişim, 1 ini de sen vermişsin, hala bilemediğimiz bir tane daha var onu bekliyo şimdi taurus bizden bence boyle

vayy bildim yani ama sorudaki hata gözden kaçmayacak kadar çok belli ediyordu yerini tauruscuğum, yanii, sabaha kadar bekleyemedim, okumayla carptı gozume hatta zaten ben bilemesem spices kesin bilcekmiş, baksana o da yazmış dogru cevabı hemen... aslında ben cevabı yazdıktan sonra hemen kalktım pcnin başından sonra aklıma geldi düşündüm de enginarın taze veya konserve olup olmayacağı ile ilgili yazıda bir bilgi olup olmayacağını... sadece bir kere okudum hikayeyi, gözümden kaçmış ayrıntı gerçekten de evet... herneyse güzel soruydu ben de seni tebrik ederim arkadaşım spices kız roadrunner çok hoşuma gitti yaw acayip güldüm ben buna lüpçü bodrumlu..... lüpçüüüü

hani diycem ki kar yağıyor diyorsun, kar yağıyorsa mevsim kıştır ve taze enginar ancak kış bitiminde nisan-mayıs gibi ortaya çıkar... yani enginarın en lezzetli olduğu mevsim kış degildir... ama tabii günümüzde artık bu da mümkünnn... bunların konservesi falan var yawww

şimdi ben bu soruya bi ton cevap verebilirim Atta kimdir? Atta, Anadolu'nun ana tanrıçası Kybele'nin aşık olduğu genç ve güzel delikanlının ismi Atta'dır (Attis, Attys) aynı zamanda kendisi Yunanlılar'uın Adonis'ine denktir... Yani atta zamanı bu zamanlar olabilir... Bu olayların geçtiği zamanlar yani BU arada ilgisi oldugunda degil sadece bilgi olsun diye syluyorum; Atta kelimesi; Elfçe: iki Hititçe: Baba (bak bak, Hititçe baba demekse, atta zamanı Hititlerin zamanı da olabilir) Hintililerin de esmer ununun adıymış bi de mesela "ikinci rek'atta" derken atta zamanının namazla ilgili bir zaman olduguna da karar verebiliriz mantık istersen; atta zamanı, çocukluk zamanıdır... Çünkü attaya ancak ve ancak çocukken gidebiliriz ha tabii bir de insanlar yaşlanınca cocuklaşırlar, yaşlanınca da atta belki öteki dünya olabilir ölme zamanı yanii Ayrıcaaaa gece gece ne atta zamanı yaaaa şimdi eeeee ee pişi pişi zamanı hadi yat bakimmmm aaaaaaaa.. böcüler gelirse sonra seni ham yaarlarrrr

neeeeee konuşurum bakk heeeee söylim mi cevabııı

kız spices ben sana sus demedim mi? yine gitmiş konusmussun, sen başına gelecekleri bilmiyon herhal... ben konusmam, kimse beni konusturamaz... dedim işte... var bi hinlik, savaş mavaş ne iş... siz kesin bişiler karıştırıyorsunuz, ben savaşmam, ben asker kaçağıyım, ben vicdani redciyim, savaşmammm savaşamammmmm ters bana ters leylaaaa sakın bunların gazına gelme enteresan!!!!!! bu da sanırım sizin savaşta kullandığınız parolanız hani "ayşe tatile çıktı" vs. gibi bişi olsa gerek

Çekilinn bakimmmm tebrikleri almaya geldim digital, otomatik ne farkeder yahuu, illa bi kulp uydurcan neyseeee benden kaçmaz, hala yaşıyorum, hala yaşlanmamışım... thankssssssss, bilmişim işte, biliyordum emindim bu cevabın dogru oldugundan heheyytttt sayın adminim, siz de fena degilmişsiniz yanii ben de siiz tebrik ediyorum evet hatalı, zaten hatayı arıyorduk, anlaşılmadık bir durum yok tebrik ettin sayıyorum... teşekkür ederim evet doğru söylüyorsun, tekrar teşekkürler

yanlış yok... cevap bunlardan birisi... ben eminim.. eger degilse zaten bu soru beni aşar, uğraşmam