gloria tarafından postalanan herşey
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
ooo mırraaaaaa içim ekşidi birden bunu duyunca... İşte damak farkı, ben hayatta içemem.. Ama ne edeceğiz, sana yapcez artık kuzummm isteyen de alsın
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Bunu da aldım
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Şu uzakta görünen muffin falan mı çözemedim
- GÜNAYDIN
-
KİRACI, Roman Polanski filmi...
KİRACI Polanski’nin “Apartman Üçlemesi”nin Repulsion ve Rosemary'nin Bebeği'nden sonraki üçüncü ve son filmi olan Kiracı belki içlerinde en az bilineni ama en güzel olanıdır diyebilirim. Polanski filmin başkahramanı olan Mösyö Trelkovsky’yi kendisi canlandırmış ama aslında o Trekovsky’yi değil de Trekovsky, Polanski’yi canlandırmış gibi... Film bende böyle bir hava uyandırdı. Ayrıca Polanski’nin filmi, Paris’e geldiği ilk yıllarda yaşadığı mahallede çektiği de söylentiler arasındadır. Bilmeyen arkadaşlar için arada da hemen kısaca bir Roman Polanski’nin hayatından bahsetmek istiyorum. Polanski Yahudi bir ailenin çocuğudur. 1940 yılında yaşadığı şehrin Almanlar tarafından işgali üzerine ailesiyle birlikte toplama kampına gönderilmiş, babasının yardımıyla kaçmayı başarmış, Katolik bir aile ile büyümüş, annesi kampta ölmüş, babası ise yıllar sonra bu kamptan sağ salim kurtulup geri dönmüştür. 1968 yılında Sharon Marie Tate ile evlenmiştir. Bundan 1 yıl kadar sonra Tate, 8.5 aylık hamileyken Charles Manson’ın 4 müridi tarafından evde öldürülmüştür. Polanski ise bu cinayetten evde olmadığı için kıl payı kurtulmuştur. 1977 yılında Polanski’nin adı 13 yaşında bir kıza tecavüz suçuna karışmış, bunun üzerine Hollywood’dan Fransa’ya gelmiştir. Evet Polanski’nin hayatı da bir tuhaf, tıpkı filmi gibi… Filmdeki karakter kişilik bölünmesi yaşayan, paranoyak, şüpheci, komşuları tarafından öldürüleceğini düşünen, halüsinasyonlar gören bir adam… Hepsi gerçek miydi, yoksa hayal miydi, yaşananlar kimin yaşantısıydı tartışılır… Bilmiyorum belki de tartışılmaz da sen nasıl istiyorsan öyle olur… Bazı filmler bittikten sonra bile beni kendi dünyalarında alıkoymaya devam ediyorlar. Film bitmiş olmasına rağmen ben sanki hala o dünyada yaşamaya devam ediyormuş gibi hissediyorum. İşte bu film de öyle bir film. Ayrıca biraz tuhaf hissettiriyor insana kendisini.. İzleyin derim, izleyin ve anlayın ne demek istediğimi… Özgün adı: Locataire, Le / The Tenant IMDB: 7.7/10 Yapım: 1976, Fransa Tür: Gerilim, psikolojik, Korku Süre: 126 dak. Yönetmen: Roman Polanski Oyuncular: Roman Polanski, Isabella Adjani, Melvyn Douglas, Lila Kedrova Senaryo: Roman Polanski, Roland Topor, Gerard Brach Yapımcı: Andrew Braunsberg In Paris, the shy bureaucrat Trelkovsky rents an old apartment without bathroom where the previous tenant, the Egyptologist Simone Choule, committed suicide. The unfriendly concierge (Shelley Winters) and the tough landlord Mr. Zy establish stringent rules of behavior and Trekovsky feels ridden by his neighbors. Meanwhile he visits Simone in the hospital and befriends her girlfriend Stella. After the death of Simone, Trekovsky feels obsessed for her and believes his landlord and neighbors are plotting a scheme to force him to also commit suicide.
-
Bayat Ekmekten Yapılan 30 Çeşit Yemek
Evde bayatlamaya yüz tutmuş ekmekler vardı dün akşam onlara güzel pratik bir yöntem uyguladım. Bildiğiniz yumurtalı ekmek mevzusu ama pratik olsun tek tek ugrasmayayım diye ben ekmekleri küçük parçalar halinde doğradım. Bir kapta 200 ml süt ve iki yumurtayı karıştırdım. Karışıma nane, karabiber, tuz vs ekledim ve çok az sıvı yağ döktüğüm tavada iki tarafını birden börek kızartır gibi kızarttım. Tabii bunu yaparken her zaman olduğu gibi benim hamsi tavasından da destek aldım. Bu tava acayip pratik birşey, bence her mutfakta olmalı...
-
SUFLE YAPMASINI BİLEN VAR MI ?
Hımmmm var ya bir sufle ne güzel olurdu bu akşam... Offff nasıl canım çekti ama zor geliyor yapmak... iyi yapan bir yer olsa da oradan alsam sanki
-
BALIK YANINA EN İYİ NE GİDER?
Geldi yine balık günüm... Bugün somon almayı düşünüyorum var mı şöyle güzel, lezzetli bir somon önerisi...
-
GÜNAYDIN
Ben de yedim şimdi pek lezzetli tatlımmmmm, gerçeğini yapabilir misin yapsana
-
GÜNAYDIN
Uyandınız mı? O zaman herkese günaydın... Sokaktaki dostlarımızı beslemeyi unutmayın bugün olur mu? Havalar çoook soğudu..
-
KISMETTE NE VARSA
Sokaktaki dostlarımızı beslemeyi unutmayın bugün olur mu? Havalar çoook soğudu..
-
Pepsi Kilo Kaybettiren Yeni Bir Kolayı Piyasaya Sürmeye Hazırlanıyor!
Yaw hadi ne zaman sürecek bu kolayı piyasaya...
-
Pucca Günlük
Allah Beni Böyle Yaratmış - Pucca Günlük 3. Kitap Tanıtım arka kapaktan alıntıdır. Sanal âlemin en bilinen isimlerinden PuCCa, hikâyelerine kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası" ile bol bol güldüren, ikinci kitabı "Ve Geri Kalan Her Şey" ile yer yer hüzünlendiren PuCCa, serinin üçüncü kitabı "Allah Beni Böyle Yaratmış"ta "Ayaklarına kadar uzanan simsiyah montu ile Kenan İmirzalıoğlunun içerisine bisiklet pompasıyla hava basmışlar gibi duruyordu" diye tanımladığı, şimdiye kadar hiç yazmadığı Ankaralıyla ilişkisini ve üniversite hayatını anlatıyor... "Yediğini, içtiğini, gezdiğini gördüğünü değil, bize başına neler geldiğini söyle" dedirten tek yazar olma özelliğini kimselere kaptırmayan PuCCa, bu kez de ilk paragraftan itibaren onu neden bu kadar sevip merak ettiğimizi bize yeniden kanıtlıyor. Bu arada, bizden duymuş olmayın ama, yine çok güleceğiz!
-
Pucca Günlük
Ve Geri Kalan Her Şey - Pucca Günlük 2. Kitap Tanıtım arka kapaktan alıntıdır. Türkiyede blog denince akla ilk onun ismi geldi. Birçok insanın blog açma nedeni olurken, onu okuyan herkesin bazen dert ortağı, bazen de en çok güldüğü arkadaşı oldu. Kendine bestseller yazarların arasında sağlam bir yer edinen Pucca, maceralarına devam ediyor. İlk kitabı "Küçük Aptalın Büyük Dünyası", "blog" nedir bilen bilmeyen herkesin tatil çantasındaki yerini aldı. Pucca, ünlü - ünsüz, onu okuyan herkesi kendisine hayran bıraktı. Yazdıklarını okuyan onunla birlikte öfkelendi, onunla birlikte ağladı, onun şapşallıklarına karnı ağrıyana kadar güldü. Okurlar, aylarca hikayenin devamını bekledi, Pucca ise hep bir mutlu sonu... Şimdi zamanı geldi, Pucca, merakla beklenen ikinci kitabı "Pucca Günlük ve Geri Kalan Her Şey" le aramızda!
-
Pucca Günlük
Küçük Aptalın Büyük Dünyası - Pucca Günlük 1. Kitap Tanıtım arka kapaktan alıntıdır. “Tek istediğim, battaniyenin altında film çekeceğim değil, film izleyeceğim bir adamdı.” Sanal dünyanın merak edilen ünlüleri raflarda yerini alıyor. Dizüstü Edebiyat Dizisi başlıyor. İlk kitap çılgınlar gibi takip edilen, Türkiyede en fazla izleyicisi olan kişisel blogun yazarı Pucca. Herkes onu ve yazacağı kitabı merak ediyordu. “Aynaya son kez baktım, ‘Kızım PuCCa, Allah kahretsin seni, çok harikasın lan sen! dedim.” PuCCa çok ayıp! PuCCa çok komik! PuCCa âşık! PuCCa beter bişi! Ve sonunda, paparazziler peşinde koşmadığı halde her şeyi anlattı… “PuCCa, aferin, iyi b*k yedin!”
-
Pucca Günlük
Şimdi efenim son günlerde twitter alemi PuCCa isimli üyenin çıkardığı üçlümenin üçüncü kitabı olan" Allah Beni Böyle Yaratmış" hakkında konuşuyor, kitap henüz çıkmasına rağmen listeleri alt üst edip en çok okunan kitap sıralamasında birinci sıraya oturdu bile... Ben okur muyum bilmiyorum, belki hani bir gün diyip kitapların okumak isteyenler için tanıtımını yapmak istedim. Az biraz Twiter takipçisiyseniz PuCCa hanımefendinin Twitter fenomenlerinden birisi olduğunu an itibariyle 500.000 küsur takipçisi olduğunu da bilirsiniz. Bu tabii kitaplarının tanıtımı ve çok satılmasında iyi bir avantaj O da bu avantajı iyi değerlendiriyor.
-
Limit Yok - Limitless 2011
Hahahhah izle tekrar adımı da goria diye yazmış Sonra da iyi ki de beynimizin hepiciğini kullanmıyoruz diye dua et.. Yoksa çok gerekli bir takım şeylerin yanı sıra çok gereksiz bir takım şeyler de o beyni meşgul edecekti falan filan
-
CENNETİN ÇOCUKLARI = BACHEHA-YE ASEMAN = CHILDREN OF HEAVEN
Bu akşam tekrar izleyeceğim Cennetin Çocuklarını
-
ÇÖL ÇİÇEĞİ-Desert Flower
izlediğim kadarını ben de sevdim ama hatırlamıyorum hangi sebepten yarım kaldı işte... Haftaya çarşamba izleyeceğim. Bununla birlikte yarım bıraktığım bir film daha vardı onu da izleyeceğim.
-
Limit Yok - Limitless 2011
Hep aklımdaydı izleyeyim izleyeyim diyip duruyordum, bir türlü fırsat olmuyordu nihayet geçenlerde izledim ve çok beğendim. Film boyunca hep düşündüm insanın beyninin tamamını kullanması çok acı verici birşey olmaz mı yaa? Tüm ayrıntılar beyinde!
-
BAB'AZİZ = THE PRINCE WHO CONTEMPLATED HIS SOUL
dün akşam uzun aradan sonra tekrar izledim ve bu filmin her izlediğimde üzerimde tuhaf bir etkisi kalıyor. Öyle bir huzur doluyor içime, yatağa bir huzurla giriyor, uykuya aynı huzurla dalıyorum. Huzura ihtiyacınız olduğunda izleyin, izlemelisiniz. Ayrıca sufi hikayelerini seviyorsanız, İran filmi ilginizi çekiyorsa o zaman huzura ihtiyacınız yoksa da seyredin.
-
Looper (Tetikçiler) 2012
Bruce Willis'i pek sevmediğimden başta biraz huysuzlandım ama sonra izledikçe keyfim yerine geldi, sonuç seyri çok güzel bir distopik filmdi Ben beğendim.
-
Bulut Atlası-Cloud Atlas (2012)
Geçen hafta sinemada izledim. Çok beğendim aslında ama DVD si çıkınca 2 kez daha izlemek gerekir. Çok fazla metafor var, sinemada izlemek yeterli değil. İnsan bu filmin her sırrını çözmek istiyor. Vardır ya öyle filmler işte birkaç kez seyredince daha da iyi açıklarsın filmi, tam da öyle Seyri çok güzeldi bu arada
-
ÇÖL ÇİÇEĞİ-Desert Flower
Ben filmi izliyordum ama yarım kaldı, evde de misafir var o yüzden devam edemedim. Pazartesi gününden itibaren özgürlük yeniden O zaman izleyeceğim hemen de fikrimi yazacağım.
-
Biri buyuyor...
Cihan'ın gelişimini facebook üzerinden sürekli olarak takipteyim Kendisinin hayranlarından birisiyim Öp benim için kuzucuğu