Garip bir dünyadayız...Kendi mensubiyetlerimizi hiç sorgulamadan, bize sunulan "global kültür"e uygun düşünme ve değerlendirme alışkanlığı giderek yerleşiyor. Türkiye'de insanların ortak ölçütlerinin ortadan kalktığını gösteren belki de en iyi örneklerden küçük bir demet var bu sitede. Global kültür, yani; bireyin kendini aidiyetlerinden soyutlayarak, egemen yaşama biçimi olarak sunulan değerleri benimsemesi. Bir bakıma yeni kölelik...Türk'ün duruşunda, kendine özgülüğünde İslamlık elbette önemli bir belirleyicidir. Bunun dinsel devrimle falan ne alakası var. Yani Amerikan vatandaşları Hıristiyanlığa karşı nasıl bir tavır içinde ? Üstelik Hıristiyanlık İslamlıkla karşılaştırıldığında, "kör inancı" daha çok öne alan bir din. Yani tartışmadan iman etmeyi öne çıkaran bir din. Fakat nedendir bilinmez, İslamlığa bakışta oldukça önyargılı bir yaklaşımı alışkanlık haline getirmişiz. Bir başka sorun daha var ! Birisi, içinde bulunduğu kültürü benimsemese bile, davranış kodları bu kültür tarafından şifreleniyor. Acaba biz, kendi kültürel kodlarımıza ilişkin bir endişe taşıyormuyuz? Yoksa, "global patronların", ulus devletle ve ulusal kültürle olan bireysel bağları koparmak üzerine oturtulmuş "yeni kültürü"nü tartışmasız benimsiyormuyuz? KEndi aidiyet kodlarımıza yönelttiğimiz tenkitleri, "tek tip insan" (büyük ölçüde salt tüketici olarak değerlendirilen bir Homo-Economicus") yönlendirmesine karşı da yapabiliyormuyuz? Biz, Türk'üz...Ve elbette Müslümanlık Türkler için çok önemli bir değer yaratıcısıdır. Tıpkı Hıristiyanlığın kendi dünyasında üstlendiği fonksiyondur bu. Ne eksik, ne fazla... Akıllı olmalıyız...Düşünmeyi ve sorgulamayı asla ihmal etmemeliyiz. Tartışmayı sürdürmekte fayda var bence...