suheda tarafından postalanan herşey
-
****ÇANAKKALE****
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!" Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında, Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ! Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam, Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak, Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm. Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi; "O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi. Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek. Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar... Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. "Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına; Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy
-
Suheda...
Teşekkür ederim arkadaşım,forumun acımazsız çarkları abim için döndü bu sefer,pek takılmıyor artık eee bilirsin doğruyu söyleyen hikayesini....... Herşey yolunda kendine iyi bak
-
Siyahx aramızdan ayrıldı......
Frozen açarım bak sanada bir topic görürsün sordunmu kankana suheda senle neden uğraşıyor diye gitte bak bana avatar olarak uygun gördüğü resme bakalım ondan sonra gene böyle savunurmusun onu hani kadın dayanışması diloşcuğum sen yanımdasın değilmi
-
gecenin karanlığı size neyi anlatır
hüzün
-
Siyahx aramızdan ayrıldı......
Nasıl ya resmi görmüyormusun? ama asıl önemli olan resimdi işin espirisi orda,bir şekilde sana göstermem lazım bu resmi
-
Kuranda münafık kavramı
İki yüzlü riyakar diye bir tabir vardır bilirsin bunu kimler için neden kullanırlar???
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Teşekkür ederim gönül dostu arkadaşım,bende müsadenizle bu çiçeği yalnızca gönüldaşım(geceyağmuru)ve krala vermek istiyorum.
-
Siyahx aramızdan ayrıldı......
İşte götürüldüğü an
-
Buyrun bunlarda çiçek burçları
Yarım ay hıımmm dikkate alıcam......
-
Reha Yeprem'li bir akşam
Dün akşam Fethullah Gülen cemaatine bağlı bir dershanenin gecesine gittim özel konuk Reha Yeprem'di,hani şu meşhur sırlar dünyasının sunucusu. İşten eve gittim gece saat 18:00 de başlıycak "hep öyle derler geç başlar dedim" o yüzden rahat,rahat yemeğimi yedim oyalandım süslendim gittik,gittik ki ne göreyim iğne atılsa yere düşmez nasıl kalabalık,ayakta oturacak yer bakınırken bir bey geldi yer ayarladı oturduk neyse sahneye yakınız... Program başladı ve Reha Yeprem sahneye müthiş bir slayt gösterisi ve fon müziği eşliğinde bir şiirle çıktı M.Akif şiiri yer yerinden oynadı liseli kızlar yıktı çığlıktan ortalığı sanki sahneye konuşmacı değilde Tarkan çıkmış,gerçi çığlık atılmayacak gibide değil adam bir yakışıklı bir yakışıklı hani derler ya Allah özenipte yaratmış. Şiirler okudu kısa anektodlar anlattı Çanakkale mektupları okudu bazen kahkahadan koptuk bazen gözyaşına boğulduk,gerçi adamı izlemekten anlattığı şeylerede kendimi çok fazla veremedim ama çok güzel bir geceydi. Çıkışta bundan "bir tanede ben istiyorum"dedim "neyden?" dediler Reha Yepremden dedim Kim ne derse desin ben bu nurcuları çok seviyorum mükemmel bir hitabetleri var bunun için özel dersmi alıyorlar nedir bilmem tanıdıklarımın hepsi böyle konuşurken ruhunuza hitap ediyorlar. Bu yüzden turla gezi söz konusu oldumu onların organizasyonlarını tercih ediyorum artık rehberleri yüzünden rehberin ne kadar önemli olduğunu onlarla katıldığım gezilerde anladım,mesela alıyor rehber götürüyor sizi bir yere tarihinden bahsediyor kim yapmış kimin zamanında yapılmış falan,onlar öyle değil,işin özüne manevi duyguları ekleyip anlatıyorlar öyle ince detayları anlatıyorlar ki şaşkınlığa uğruyorsunuz daha önce gittiğiniz yerleri sanki yeniden keşfediyorsunuz ve ilk kez görmüş gibi oluyorsunuz. Saat 21:30 gibi evdeydim hemen mutfak tabi çayı koydum bir-iki arkadaşı aradım çaya davet ettim hem sohbet ettik hemde çayımızı içtik bir tanesi bu nurcuların adını bile duymaya tahammul edemiyor ne misyonerlikleri kaldı ne Fethullah Gülen'in CIA elemanı olduğu sessizce dinledim sözünü bitirince"peki bunlara kanıtın nedir"dedim"herkes yazıp çiziyor bizde okuyoruz "dedi."Yazıp çizme ile olmaz o iddiaları ortaya atanlar bu ülkenin mahkemelerinin üstünde ki adamlarmı bak adam tüm suçlarından beraat etti" sessizlik...... Ortamı yumuşatmak için "yaa şu adamdan bir tane klonlanmazmı acaba?"diye sordum koptu herkes gülmekten....
-
Flaş,flaş,şok,şok işte üyelerin küçüklük resimleri
Soldan sağa frozen,yamyam,mineu,gloria,natalia,erbay,egzorsist,gülsüm,sedelina,ve koltuğun tepesinde ki taurus...
-
Günün Sözü
Üç nevi insana merhamet edin: Bir kavmin fakir düşmüş zenginine, zelîl olmuş azîzine ve bir de ahmakların ve câhillerin oyuncağı olmuş âlime!Hadisi şerif
-
NASIL BİR EVDE VE NEREDE YAŞAMAK İSTERDİNİZ?
Bacım bu konaktan ziyade kiliseye benziyor hem bu şekilde temizliğide düşünmez leyla zangoçlar halleder nasılsa
-
KAN GRUBU 0 RH +
Bu kısım çok ilgimi çekti sevgili arkadaşım benimde kronik rinit (alerjik sünizt)sorunum var acaba bendede kan alınmazmı?
-
ERKEK DEDİĞİN .....
Bütün ümitlerimi gene yıktın gittin tam birşeye hevesleniyorum bir tokat gibi gerçekleri suratıma çarpıyorsun bırak bari hayellerle avutayım kendimi Dışı Brad Pitt içi şu yukarda ki özelliklerle dolu bir model hayali kurmuştum dünden beri ama her zaman ki gibi gene yıkıldım ağlamak istiyorum
-
Çok Yazık ve Kırıcı
Bin kere dedik cımbızlama usulu kuran yorumlamayın diye bahsettiğin surelerin öncesini ve sonrasını hatta tamamını aktarman lazım çünkü her ayet bir bütünün parçası. Ve siz hala tüm yazdıklarımdan sonra müthiş bir ısrarla iddianızı ıspatlayama çalışıyorsunuz üstelik eksik ve ayrım bilgilerle Bu nasıl iş erdoğan ben o ayetlerde kast edilen kişileri yazmışım siz hem onlardan olduğunuzu söyleyecek hemde kendinizi öve,öve bitiremeyeceksiniz bu ne yaman çelişki... Herşey insan olmakla bitmez insanı insan yapan değerler vardır,içerisinde bu değerlerden zerresini taşımayan birini ben kutsal kabul edemem kalkıp bir katili sırf insan olduğu için kutsal saymamı bekleyemezsiniz değilmi?Bu iş o kadar basit değil arkadaşım. Ayrıca siz insanı yaradana değişmiyor olabilirsiniz ama ben.....Ona uymayan ölçü hayat olsa teperim.
-
Allah'ın tahtı...
Üç-beş satırı alıntı yaparak kimse birşey anlamaz her ayet bir bütünün parçasıdır tamamını yaz ki okuyan birşey anlasın,bu seferlik ben senin yerine yapayım. 1- Ey bürünüp örtünen, 2- Kalk (ve) bundan böyle uyar. 3- Rabbini tekbir et (yücelt) 4- Elbiseni temizle. 5- Pislikten kaçınıp-uzaklaş. 6- Daha çok istekte bulunmak (başa kakmak) için iyilik yapma. 7- Rabbin için sabret. 8- Çünkü o boruya (sur'a) üfürüldüğü zaman, 9- İşte o gün, zorlu bir gündür; 10- Kafirler içinse hiç kolay değildir. 11- Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı Bana bırak; 12- Ki Ben ona, 'alabildiğine çok mal’ (servet) verdim. 13- Göz önünde-hazır çocuklar (verdim). 14- Ve sayısız imkan ve fırsatları önüne serdim. 15- Sonra, daha arttırmam için tamah eder (doyumsuz istekte bulunur). 16- Hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı 'kesin bir inatçıdır.' 17- Onu alabildiğine sarp-çetin bir yokuşa süreceğim. 18- Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti. 19- Kahrolası, nasıl bir ölçü koydu? 20- Yine kahrolası, nasıl bir ölçü koydu? 21- Sonra bir baktı. 22- Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti. 23- Sonra da sırt çevirdi ve büyüklük tasladı (istikbar). 24- Böylece: 'Bu, yalnızca 'aktarılarak öğrenilen' bir büyüdür' dedi. 25- 'Bu, bir beşer sözünden başkası değildir.' 26- Onu Ben, cehenneme sürükleyip-atacağım. 27- Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin? 28- Ne alıkoyar, ne bırakır. 29- Beşere delicesine susamıştır. 30- Üzerinde ondokuz vardır. 31- Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkâr edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin: 'Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?' İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür. 32- Hayır; aya andolsun, 33- Dönüp gittiği zaman geceye, 34- Ağardığı zaman sabaha, 35- Gerçekten o, büyük (musibet)lerden biridir. 36- Beşer (insan) için bir uyarıdır. 37- Sizden öne geçmek veya geride kalmak isteyenler için. 38- Her nefis, kazandıklarına karşılık bir rehinedir. 39- Ancak Ashab-ı Yemin (sağ ehli) hariç. 40- Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar. 41- Suçlu-günahkarları; 42- 'Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?' 43- Onlar: 'Biz namaz kılanlardan değildik' dediler. 44- 'Yoksula yedirmezdik.' 45- '(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik.' 46- 'Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıyorduk.' 47- 'Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı.' 48- Artık, şefaat edenlerin şefaati onlara bir yarar sağlamaz. 49- Buna rağmen, bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çevirip duruyorlar? 50- Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler; 51- Arslandan korkup-kaçmışlar. 52- Hayır; her biri, kendisine açılmış sahifelerin verilmesini ister. 53- Hayır; onlar şüphesiz ahiretten korkmuyorlar. 54- Gerçek (şu ki), o (Kur'an,) elbette bir öğüttür. 55- Artık kim dilerse, öğüt alıp-düşünür. 56- Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar; takvanın sahibi (onu kabul etmeye ehil olan) O'dur, mağfiretin sahibi (bağışlamaya ehil olan da) O'dur.
-
ERKEK DEDİĞİN .....
Çok güzel yalnııızzzzz Bundan bir tanede ben istiyorum kaldımı acaba?yada piyasaya çıktımı,çıkmadıysa iki tane ayırtmak istiyorum bir bana bir Diloş'a
-
Ben sokak çocuğuyum...
herkes kadar insanım da galiba herkes kadar ben de bazen ağlarım kafam da var, kalbim de severim de, düşünürüm de yalnız ben sokak çocuğuyum sokaklarda yaşamak tek suçum bir gün ben de gideceğim buralardan herkes gibi yalnız biraz sessizce kimseler anlamadan cenazem omuzlar üzerinde gitmeyecek belki belediye kaldıracak gürültüsüzce ağlayanlar olmayacak başucumda bir hayırsever uğramazsa geçerken mezarım da çorak kalacak sonunda benim gibi Çok güzeldi çok duygulandım okurken
-
Edepsiz türküler
Haklısın canım aslında bu atışmalar,maniler,doğaçlamalar bizim kültürümüzde var ve bence iyikide var
-
Edepsiz türküler
Bilmem ben çok eğleniyorum dinlerken
-
Edepsiz türküler
Habu akan dereler denizlere dolacak söylesena güzelum sonumuz ne olacak Ah duman kara duman sardı dört yanumuzi ander kalsun sevdaluk alacak canımuzi Dere akar taş ile gözüm doldu yaş ile Nerelere gideyim bu sevdalı baş ile Oy gidi karadeniz sardı dört yanımuzi bu kaybana sevdaluk alacak canumuzi. Yukarda ki türkü sözleri Kanal D de yayınlanan fırtına dizisinin film müziği,konumuz o değil gerçi konumuz karadeniz türkülerinde ki müstehcenlik Dikkat ederseniz karadeniz türkülerinde oldukça yoğun bir müstehcenlik söz konusudur,artık karadeniz insanının yapısındanmı kaynaklanır yoksa Türk insanının doğasındanmı bilemiyorum ama dinlerkende eğlenmiyor değilim. Oyyy yaylanun soğuk suyu deldi bağrumu deldi Üç günlük gelin iken bana selamun geldi Seni domuzun kızı,hayırsızın gelini Alsam seni elime da sarsam ince belunu..... Dikkat edin üç günlük gelin eski sevdiğine haber göndermiş onunda canına minnet bu davetten son derece memnun şarkıyı yazmış devamında şöyle demiş. Oyyy dereler dereler da neler bilirum neler Güzelun yanağını iki yerden öperler Haburandan oyani nazaradur nazara İkimuzi koysunler bir daracuk mezara Bakın bir daracık mezara girmekten bahsediyor neden artık gerisini siz düşünün küçük bir tiyo burda birlikte ölmek söz konusu değil. Fuat Sakanın bir türküsü vardı bilen bilir ordada şöyle diyordu. Yayladan gelen atlar yol kenarında otlar Yatma göğsün üstüne kız memelerin patlar. Yada Ak göğsünün üstünde kılsam sabah namazı Yada Bahçelerde gül varmı dalinda bülbül varmı Akşam gelsem yanuna yatağunda yer varmı senin e rumun kızı diyecekmusun beni Öpsem yanaklarundan yiyecekmusun beni Karadeniz türkülerinde duygusal olanların dışında hemen hepsi bu tarz ne diyeyim acayip bir milletiz vesselam.
-
Çok Yazık ve Kırıcı
Benim sorumun cevabı olan kısmı aldım iletinizin gerisini okumaya gerek görmedim bu kadarı yeterli. Demek sizde o kişilerdensiniz ve bundan gurur duyuyorsunuz? Şimdi burda iki şık var; 1.Bilmeden konuşuluyor ki bu çok tehlikeli,çünkü bir insan tartışığı şeyin ne anlama geldiğini bilmeden yorum yaparsa büyük bir yanılgıya düşüp kendini rencide eder yukarda ki gibi. 2.Bilerek konuşuluyor ki bu ötekisinden daha tehlikeli bir durum,öyleki kuranda bahsi geçen o ayetler(hani şu yukarda arkadaşımızın alıntı yapıp kendi üstüne aldığı ayetler)bakın kimler için inmiştir. Peygamberimizin nübüvvetini tebliğinden önce ve sonraki devirlerde, devletlerde, hatta kabilelerin iç bünyesinde ve kabileler arasında bile kavga, savaş eksik olmuyordu. Mekke döneminde Müslümanlar ve hatta bizzat Peygamber efendimiz de bu şiddete maruz kalmışlardır. Mekke'de gücü elinde bulunduran müşrikler, İslâmın yayılışını önlemek için Müslümanlara sosyal ve ekonomik boykot, baskı, keyfi tutuklama, göçe mecbur bırakma, bağlama, zincire vurma, kızgın kumlar üzerine yatırıp üzerlerine taş yığma gibi çeşitli işkence türleri ve hatta öldürme gibi yöntemler uygulamışlardır. Müşriklerin Müslümanlara karşı şiddet uygulaması, İslâmın Mekke döneminin son gününe kadar sürmüştür. Nitekim hicretten önce Darünnedve'de toplanan müşriklerin, Resulullah efendimize uygulamak üzere aralarında tartıştıkları üçhusustan (bağlamak, sürgün etmek ve öldürmek) herbiri birer şiddet yöntemidir. Mekkeliler fırsat düştükçe Medine döneminde de ele geçirdikleri Müslümanlara şiddet uygulamaktan geri durmamışlardır. Nitekim hicretin dördüncü yılında Zeyd bin Desinne ve Hubeyb bin Adiy'i işkence ile öldürmüşlerdir. Şunu hiç bir zaman unutmayın Peygamberler her zaman küfrün batağına saplanmış kavimlere gelmiştir. Cahiliye dönemini bilirmisiniz? Putlara Taparlardi,Icki Icerlerdi,Kumar Oynarlardi,Tefecilik Yaparlardi,Fuhus Cok Büyük Orandaydi,Kizlari Diri Diri Topraga Gömerlerdi.Kölelere türlü işkenceler yapıyorlardı. Kuranda bahsi geçen kafirlere yönelik ayetler bu insanlara inmiştir,sürekli uyarıldıkları halde yaptıklarından vazgeçemeyenler için bu sefer müslümanlar uyarılmıştır "onları dost edinmeyin" Şimdi siz kalkıp evet ben onlardanım ve bundan gurur duyuyorum demişsiniz bunun gurur duyulacak yanı neresi diye sorasım geliyor ama ben yinede iyimser olup bilmezliğinize veriyorum. Kuranı anlamak için düz mealden yorum yapmaya kalkmanın en büyük hatası bu olmalı,oysa ki tüm ayetler bir olay neticesinde indirilmiştir. Bütün bunlardan sonra arkadaşımız bana bir soru yönetmiş ve demiş ki; Bizlere karalar çalanmı?.. Yoksa karaları gören ve doğru yolu gösteren biz bugünün aydın, çağdaş, modern ve akılcı insanlarımı?.. Üzgünüm ama ben o ayetlerde kast edilen kişileri uyaran sizin tabirinizle kara çalanın yanındayım,şayet siz o ayetlerde ki kast edilen kişilerdenseniz.....
-
Apaçık
Bak hala tevratta okuduklarının doğruluğunu savunuyorsun sırf onda öyle yazıyor diye bunlar doğrudur diyorsun,bende sana diyorum ki hayır doğru olan benim kitabımdır. Slapper yazdıkların zoruma gitmedi zerre etkilemedi bile beni. Bütün peygamberler neredeyse yahudi kavimlere gelmiştir nedenini kendine hiç sordunmu?Yada kaç peygamberi öldürdüklerini biliyormusun?Yada öldürmediklerine yaptıkları işkenceleri yada attıkları iftiraları.........................................
-
Apaçık
Slapper,ne komik değilmi?bir kitabı yalanlamak için başka bir kitaptan yararlanıyorsun,bir dini yalanlamak için başka bir dinden yararlanıyorsun?Birinin doğruluğunu savunup diğerini kabul etmiyorsun ve sen ateistsin öylemi Sonuçta yine benim dediğime geldik bu forumda yazıp ateist olduğunu söyleyenlerin çoğunluğu ateist değildir,başka bir misyona hizmet e-di-yor-lar