suheda

Bu,bugüne kadar gerçekleşmemişse bugünden sonra uğraşmanın bir anlamı yok.. Sahi kalbinizi kazanmamız için daha ne gibi fedakarlıklar istiyorsunuz bu ülkeden?

Kürdlerin haklarıymış,bu söylemlerin ciddi anlamda **** ******* farkında değilmisiniz? Ne hakkı kardeşim,bana verilipte sana verilmeyen nedir? Neyden mahrumsunuz?Hangi haklarınız bu ülke tarafından gasp edildi?Allah aşkına yahu elinizi vicdanınıza koyup değerlendirme yapın... Dil'den bahsedersiniz güneydoğuda kürdçe Türkçeden daha fazla konuşulan dil. Bölücü olmadığınızı söylersiniz ama pkk ve onun siyasi uzantısı dtp ye toz kondurmazsınız bu dolaylı yoldan bölücülük değilmidir? Feodal yapının kölesi olup devlete kafa tutmakla sorunlar çözülmez.. Siz varsa bir sorununuz önce bunu kendi içinizde çözmeyi deneyin.. kürdlerin haklarıymış!!!!ülkede yaşayan diğer etnik gurupların neden böyle bir hak talebi yok bunu hiç kendinize sordunuzmu?

Bugünkü toplumların norm kurallarındaki dinin yaptırım gücünü göz ardı etmiyormusun bunları söylerken? Neredeyse tüm medeniyetler hukuksal kurallarını kendi dini kurallarına göre tayin etmişlerdir,zamanında dinin yasak ve caiz kıldığı bir çok şey toplumun geleneğini oluşturduğu gibi etik davranışlarınıda yönlendirmiştir,sonrasında birçoğu hukuk içerisinde yerini almıştır.

Haklısın evet,kasti bir davranış söz konusu değil.H.Nihal Atsızın yazdığını düşündüğüm şiir ona ithafen yazılan bir şiir sanırım burda yanıldım.. Ayrıca kimseyi aklama derdindede değilim,ben ilk iletimde açıklama yaptım zaten..

Töredir; konan göçer, doğan gün batar elbet Tanrı zeval vermesin devlet, din ve KUR'AN var Dayanılmaz olsa da Atsız'lığın acısı Ulu Tanrı'ya şükür yine soy var. Turan var H.Nihal ATSIZ

Amerikan askerlerinin tecavüz edip sonra ailelerine öldürttüğü kadınlar-kızlar olmasın bunlar makyaj yüzünden öldürülmüşler peehhh.. Minareyi çalan kılıfını hazırlar...

Yanlış ülkücüler fikirlerinin babası olarak Hoca Ahmed Yesevi'yi kabul ederler... Hüseyin Nihal Atsız Türkçülüğün ifadesidir,galiba önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırıyorsun Ülkücü görüş Türk İslam sentezini savunur,Turancılarsa Türkçülüğü,ortak payda Türkçülük olduğu için Turancılarla Ülkücüler görüş bazında pek birbirinden ayrılmazlar.Bknz Kızıl Elma ülküsü.. Birde Fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir diye Atatürk'tü...

Teşekkür ederim Leylacığım,amin Sevgili MASAL PERİSİ ne diyebilirim ki Allah size sabır versin çok zor anlayabiliyorum kıyısından döndüğümüz bu olayın bir aile için nasıl yıkım olduğunu iyi bilirim nitekim yakın akrabam içerisinde çok genç ölümlere şahit olmuş biriyim.. Ben şuan o anı hatırlarken nefesim daralıyor ama orda olayın içerisinde öyle güçlüydüm ki şimdi düşününce kendime şaşırıyorum hiç panik olmadım hep olumlu düşündüm etrafımdakilere destek oldum annemler "sen olmasaydın biz orda ne yapardık"diyorlar aynını yapardınız diyorum..Dedimya çaresizlikmidir acaba insanı güçlü kılan.. Sonrasında yol boyu Hataya gidene kadar ağladım arabada,bırakıp gitmek çok zordu ama yüce rabbim bana pişmanlık yaşatmadı şükürler olsun.. İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim tekrar sabır diliyorum size.. sevgilerimle

Daha on yaşındayken babasını kaybetmiş biri olarak bana bakıp teselli olabilirsin,sen benden daha şanslısın çünkü sen babanla benim babamla gerçidiğimden çok daha fazla vakit geçirdin..En azından içinde hayatın boyunca taşıyacağın bir yarım kalmışlık duygusu olmayacak.. Sevgili İlyada ölüm hak,ama insanı tarumar ediyor biliyorum,biliyorum ve sana ve tüm ailene sabırlar diliyorum.. Babanın mekanı cennet olsun,başın sağolsun..

Çok teşekkür ederim canım sağolasın..

Koşarak acil servis kapısında içeri girdim hiç tanımadığım bir şehirde hayatımda ilk kez gördüğüm yüzler meraklı bir şekilde bana baktı "acil bir hasta geliyor"dedim gencecik bir delikanlı ayağa kalktı "nesi var"...Diye sordu doktormuş.. Bilmiyorum kalple ilgili bir sorun galiba ..dedim Herkeste bir telaş sedye uzatılan ve sedyeden daha uzun boyu olan kişi,ağabeyim.. Tetkikler,tahliller ekg çırpınıp duran genç doktor.. Sizi Erzincana göndermek zorundayız ekg de bulgu görüldü,kardiyolojinin mutlaka görmesi lazım bu şekilde yola devam edemezsiniz... Ne gerekiyorsa yapılsın,dedik Sonra ambulans,ambulansın arkasında biz arabayla 140 km süratle ıpıssız yollar ve sanki rabbim bize aydınlık versin diye elimi uzatsam dokunabileceğim yakınlıkta her yeri aydınlatan kocaman bir lamba gibi dolunayı göndermiş.. Yine acil servis yine bir telaş,yabancı bir şehirde kimseyi tanımadığım bir hastenede yabancı ve yolcu olduğumuzu öğrenen insanların acıyan yüz ifadeleri.... Hanımefendi eşinizin yatış işlemlerini yaptırın... Eşim değil ağabeyim ama açıklama gereği duymadım o anda bunu düşünecek halim yoktu.. Koşturuyorum benden başka güçlü yok üzülünce migren krizine giren ablam eli ayağına dolanmış teyzemkızı ve yüksek tansiyon hastası aynı gün annesini kaybetmiş annem... Yoğun bakım...kardiyolog açıklama yapıyor bize hastanızın durumu ciddi ağır bir kalp krizi geçiriyor..Hepimiz donduk sanki.. Verin hastamızı bize sevk edin ambulansla Trabzon tıp fakültesine götürelim.. Şuan mümkün değil 48 saat kırpırdatamayız ölebilir... Ölebilir gencecik bir insan daha 20 dakika öncesi hiç birşeyi yoktu nasıl olur,nasıl olur? Ölebilir dilde ne kolay söyleniyor oysaki ne kadar ağır ve kabullenmesi ne kadar zor bir kelime.. Yanına giremiyoruz koroner yoğun bakım servisinin kapısı önünde bekliyoruz aynı aileden dört bayan yanımızda bulunan tek erkek şuan içerde hayatta kalma savaşı veriyor.. Hepimize yabancı bu şehirde birbirimizden destek alıyoruz...Haber vermek lazım hem gideceğimiz yere (hatay)çünkü bekleniyoruz hemde memleketimize Trabzona.. ...Ve telefon trafiği başlıyor bir kaç kişiye biz haber veriyoruz ve sonra hiç susmamacasına çalan cep telefonlarımız duyan bir diğerine haber veriyor bir kez daha kalabalık ve birbirine bağlı bir aileye mensup olduğum için şükrediyorum duyar duymaz yola çıkanlar bir telefonla yanımıza insanlar gönderenler bizi alıp evlerine götürmek isteyen yabancı şehrin hiç tanımadığımız sımsıcak insanları.. Bizim dört saatte kat ettiğimiz yolu iki saatte kat edip gelen akrabalar.. Hastane kantininde toplanıyoruz ne yapalım bir gurup burda kalsın diğer bir gurup Hataya cenaze evine doğru yola çıksın.. Beni yola çıkanlar yanlarında istiyor çünkü annem gidiyor annesinin cenazesine... Arabaya biniyorum gözüm hastanede ya kötü birşey olursa..başım arabanın camına dayalı sürekli dua ediyorum. O beni evde yalnız bırakmayıp yanına almıştı yola çıkarken,üstelik istemediğim halde "bana arkadaş olursun" demişti,şimdi ben onu burda bırakıp onunla çıktığım yola onsuz devam ediyorum... Ertesi sabah erkenden varıyoruz hataya yol boyunca kimse gözünü kırpmamış cenaze defnediliyor ve ertesi gün yine yoldayız iki günde 2500 km yol dile kolay, Aynı gün Erzincan'dan bir ambulans Trabzona doğru yola çıkıyor gece yine hastane kantininde bu sefer çok daha kalabalık buluşuyoruz herşeyini tanıdığımız evimiz şehrimizdeyiz daha bir güçlüyüz... Hepsi birbirinde harika doktorlar tüm sorularımıza sabırla cevap verip yarım saate bir bilgi almak isteyişimizi hoş görü ile karşılayıp sürekli moralimizi yüksek tutmaya çalışmaları gerçekten takdir edilecek bir durumdu.. Taburcu ev,halen devam eden ziyaretci akını,ne çok dostumuz ne çok sevenimiz varmış hepsinden Allah razı olsun.. Ne kadar güçlü olursam olayım yaşadığım stres ve yorgunluğa bedenim ilk tepkiyi verdi tüm vucudum ateşli bir şekilde kabardı her yerim yüzüm gözüm şişti kocaman kıpkırmızı kabarcıklar,kurdeşen dökmüşüm dedi doktor şuana kadar ne olduğunu hiç bilmediğim ama bizzat yaşayarak öğrendiğim bir hastalık neyseki geçiciymiş... Şimdi evden arıyorlar beni "nasılsın"diye gülüyorum geçer,geçer diyorum biz neler geçirmedikki... Bir şeyi bir kez daha idrak ettim kardeş hiç bir şeye benzemiyor ne kadar kızarsak kızalım onun sevgisini Allah yüreğimizin içine yerleştirmiş insanın yüreğinin tam ortasına bir kor düşüyor anlatılmaz bir şey bu,yaklaşık on beş gündür psikolojik olarak benimde kalbim ağrıyor yani onun ağrısını hissediyorum... Şükürler olsun sana rabbim verdiğin ve vermediğin her şey için binlerce kez şükürler olsun..

Bu yazıyı sen bana yazmıştın ilk,sonra ben buraya taşımıştım şimdi tekrar okudum... Boğazımda kocaman bir düğüm gözlerim nemli.. Ben senin herşeyine razıyım yeterki sen iyi ol.. Öyleki bütün kızdırmalarına beni sinir edip sonra karşıma geçip gülmene bile razıyım,hatta en çok huylandığım şu usulca sokulup karın boşluğuma parmak dayamana bile,söz bir daha sıçrayıp ağzıma geleni saymayacağım tiklerimi bile senin uğruna yeneceğim... Gecenin bir vakti gelip en sevdiğim diziyi izlerken maçı sende izlemek istiyorum deyip tv kumandasını elimden almanada razıyım yeterki sen iyi ol... Belki yüzüne karşı hiç söylemedim ama seni ne çok sevdiğimi bilirsin,her zaman hep beraberdik yine aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz inşallah... Yıllardır vazgeçilmezim olan sigarayı sırf sen bırakmak zorunda kaldığın için bende bırakacağım söz.. Yorgun bitkin kalbindeki en geniş yerin bana ait olduğunu biliyorum,o yüzden kalbine senden daha iyi bakacağım söz.. Yeterki sen iyi ol... Ve lütfen çabuk iyileş çünkü iş yerinde birçok iş bana kaldı yetiştiremiyorum ve umarım bu yazıyı ilerde bana karşı kullanmaya kalkmazsın... Seni seviyorum şayet bu kadar güçlü ayakta kalabildiysem emin ol sana olan sevgimdendir... Biran önce iyileşki birazda ben hasta olup yatayım sen bana hizmet et...

İlk iletiyi okudunmu? Ona istinaden yazdım ben yazımı bak orda kimler kast ediliyor ve kimlere kardeş deniliyor...

Ben ne dedim sanki insanların içini okuyorum.. Ne ilgisi var arkadaşım sadece birinin evine et getirmekle yardım bitiyor bu yalnızca biri belkide en önemlisi çünkü açlık başka birşey.."Komşusu açken tok yatan bizden değildir"diye bir sosyal mesajı var Peygamberimizin artık gerisini siz anlayın. Siz sadece İslamın emrettiği yardımları yapsanız bile yeterlidir.. Zekatlarınızı düzenli olarak verin,fitrenizi aksatmayın,kurbanlarınızı kesin,sadakayı ihmal etmeyin.Bunların hepsini yerine getiren biriyseniz ne mutlu size.. Cömertlik güzel ahlaktır.

Önemli olan herşeye rağmen yola devam etmektir,yılmadan yıkılmadan ilerlemektir.. Dönmek herşeye yeniden başlamak,tüm yaşadıklarını yeniden yaşamak değilmidir.. O yüzden ardına bakmadan yürümeye devam et..

Düşmanımın düşmanı benim dostumdur mantığı yani Brain..

Bu sayfa hep önlerde olmalı çünkü önceki akşam hiç üşenmeden tekrar izledim.. Kendiniz mutsuzmu hissediyorsunuz alın size mutlu olmanın sırrı Buz Devri,atın DVD ye yanınıza bir iki ufaklık alınki onların o tatlı kahkahaları size hayat versin..(gerçekten çocukların gülmesi müthiş bir terapi) Tadını çıkarın..

Ben bu filmi yeni izledim ve çok sevdim... Baba ile çocuğun diyaloğu çok güzeldi yaşadığı tüm sıkıntıları çocuğuna hissettirmemeye çalışan bir baba gidecek yerleri olmayan ama bunu çocuğuna söyleyemeyen küçük bir oyunla metorunun tuvaletinde sabahladıkları sahne insanın içini acıtıyor. Kendi babasını 28 yaşında tanıdığı için kendi kendine iyi bir baba olacağına dair söz veren bir babanın mücadelesi. Tüm olumsuzluklara rağmen umudunu hiç kaybetmeyip çalışmaya devam etmek ve tüm bunları yaşarken çocuğunu ihmal etmemek ve ondan "sen iyi bir babasın"sözünü duyup mutlu olmak ve bu sözle kaybetmeye başladığı umudunu tekrar kazanmak.. Bence izleyin..

Güzel düşünmüşsünüz,yalnız yayla gezinizi kamp şeklinde düşünüyorsanız şuan mevsimi değil.. Fakat yayla tesislerinde konaklamak isterseniz tavsiye edebilceğimiz çok güzel yayla tatil köyleri var Benim size tavsiyem turları pahalı buluyorsanız görmek istediğiniz kente gelip bir kent rehberi edinin ve kendiniz dolaşın,mutlaka bilgi edinin ama çünkü görmek istediğiniz yerler aynı güzergahta olabilir yani bir kaç yeri aynı gün gezip görebilme imkanınız var.Eğer bu mevsimde gelmeyi düşünüyorsanız konaklama sıkıntısı çekmezsiniz fakat yaza düşünüyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Geziniz içerisinde Trabzon varsa bilgi babında yardımcı olurum mesela görmeniz gereken yerler,yemeğini tavsiye edebileceğim yerler v.s ama bana sorarsanız turlar kendi başınıza gezmekten daha ekonomik hem rehber eşliğinde gezdiğiniz için sıkıntıda yaşamazsınız. Ben bir kaç yıldır turla geziyorum sadece parayı yatırıyorsunuz geri kalan herşey firmanın kontrolunda nereye gideceksiniz zamanı en iyi nasıl değerlendirebiliriz nerde yemek yiyeceksiniz,araç,konaklama uçak biletleri hepsi onların işi,siz sadece tadını çıkartıyorsunuz..Birde turlara özel indirip yapılıyor tabi hepsinden önemlisi rehber gidip gördüğünüz yerlerin detaylı bilgisini almak nerde öylece seyredip dönmek nerde..

Kim bu kardeş? Dağdakimi? Meclistekimi? Elinde taşlar sopalarla polise askere saldıran sokaktakimi? Terörist cenazelerinde canhıraş çığlıklarla zılgıt çekenlermi? Yada her etkinlikde bebek katilinin posterleri ile sokaklara düşenlermi? Verdikleri oylarla her biri ayrı terörist ve yaltakcısı olanları meclise sokanlarmı? Kim bu kardeş? İnternet sayfalarında bölücü terör örgütünün savunuculuğunu yapanlarmı? "Bu örgütü kına"denildiği zaman "hiç bir kürd kendisine hakaret etmez"cevabını verip pkk nın tüm kürdlerin temsilcisi olduğunu söyleyenlermi? Diyarbakır'a ısrarla Diyarbekir deyip burası kaledir düşmez diyenlermi? Vücuduna bağladığı bombalarla sayısız insanı öldürme çabasında olanlarmı? Dağdarla ellerinde kendilerini peşkeş çektilerinin verdikleri silahlarla Mehmetciğe kurşun sıkanlarmı? Kim bu kardeş? Ülkenin bölünmez bütünlüğüne ihanet etmiş beşikteki bebekten vatan isteyenlermi? Sözüm ona ezilen,hakları elinden alınan oldukları hikayeleri ile kendi ülkesine nefret besleyenlermi? Atasını red edip üç kuruşluk çıkarları için kendisini kullandıranlarmı? Yıllarca aynı tastan yemek yediği insanları sırtından vuranlarmı? Kim bu kardeş?? Bizim ödediğimiz vergilerle maaş alıp kocası kardeşi dağda olanlarmı? Ülkenin elektiriğini,suyunu bedava kullanıp her doğuruduğu çocuğa devletten para alıp üstüne üstlük eğitim masrafları için yine devletin sırtına yapışıp sonrada "yetmeeezz daha çok şey istiyoruz"diyenlermi? Aynı dili konuşmaktan rahatsız aynı Bayrak altında olmaktan rahatsızlık duyanlarmı? Sahi kim bu kardeş?

Uluyanlara karşı havlamayı öneriyorsun yani...

Her kurban bayramı yaklaştığında birileri insanların aklını bulandırmayı görev edinmiş gibi ortaya tuhaf garip iddialar atmaktadır.. Oysaki kurban bayramı kutlanınlan tüm dini bayramlar içerisindeki (buna diğer dinlerde dahil) en anlamlı bayramdır,çünkü kurban bayramının asıl özelliği paylaşmaktır.maddi durumu el veren kişilerin yapmış olduğu bu ibadetle maddi durumu iyi olmayan insanlara ikramıdır. Düşünsenize kendi paranızla kestiğiniz kurbanın ancak ve ancak 1/3 size ait gerisi fakir fukaranındır.. Belkide yalnızca et yiyebilmek için bu bayramı bekleyen nice insanlar var,olaya hayvan katliamı gözüyle bakmak tamamen kasti bir o kadarda dine muhaliften başka birşey değildir.. Hadi o zaman tüm mezbahaları,çiflikleri kapatıp et yemeği yasaklıyalım,kurban bayramına muhalif olanlar yılın diğer günleri et yemiyorlarmı? Sorsan fakiri fukarayı çok düşünen bu sözüm ona hümanistlerin,hadi sen birşey yapmıyorsun bari yapana engel olmaya çalışmanın anlamı ne diye sorsan bir sürü kılıf uydururlar "şunu yapsak olmazmı başka türlü yardım etsen olmazmı"tabiki olur ama ben bunu yaparken hem dini bir görevi yerine getiriyorum hemde başka insanları mutlu ediyorum... Maddi durumunuz el veriyorsa kesin kardeşim usulune göre kurbanlarınızı ve bildiğiniz,tanıdığınız tüm fakirlere dağıtın etlerini kendinizi ne kadar iyi hissedeceğinizi tahmin bile edemezsiniz... Özellikle çocuklu evlere öncelik tanıyınki bir kaç günde olsa sizin sayenizde o çocuklarda beslenmiş olsun.. Birde Kurbanın çam ağacı ile kıyaslanmasına ne demeli Tengeriin bari sen yapma!! Kesilen ağacın kime ne faydası var ama kesilen kurbanlara öyle çok ihtiyacı olanlar var ki... Bu arada kurbanla ilgi ayetleri merak edenlere... Hac suresi.Diyanet meali. 34. Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele! 36. Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin.

Bugünün bir de yarını var Mutluyduk belki bugüne kadar Ya sonra Ne yaparım senden sonra Acımadan geçer yıllar Zamanla yalnızlık başlar Yola çıkar pişmanlıklar Kal sevgini de al Gidiyorum ben sen hoşçakal Bugünlerin yarınları var Gidiyorum ben sen hoşçakal

Post-kutup ayısı

Sevgili Güzelyaz doğum günün kutlu olsun ve bundan sonraki tüm yaşantın adın gibi güzelliklerle geçsin.. Nice yıllara..