DİPNOT tarafından postalanan herşey
-
Bugün seçim olsa ne olur?
Ülkemizde iki tehlike gündemdedir: 1- Terör.. 2- İrtica.. Oysa Türkiye'nin kalkınması için iç düzen "huzur ve güven" sağlayıcı bir "istikrar" a kavuşmalıdır... İki kırmızı çizgimiz var: 1- Bölünmezlik.. 2- Laiklik.. Bölünmezliğe saldırı sınır ötesi kaynaklardan ve coğrafyadan güç alıyor; laikliğe saldırı bugünkü iktidarın, daha somut deyişle AKP'nin temel siyasetini oluşturuyor... Ülkede gün geçtikçe yoğunlaşan huzursuzluk ortamında güven duygusu gün geçtikçe yitirilmektedir... Bu bilinç doğru dürüst benliğimizle özdeşlezmezse / özdeşleştirleemezse seçim olsa ne olur, olmasa ne olur...
-
En cok sevdiginiz uye kimdir?
- BENİ DUYUYOR MUSUN? Leyla Navaro
Katkıların için yürekten teşekkürler sevgili la_bohéme.. Sevgili Gecekuşu dostumun değdiği gibi yol gösteriyorsun... Önemli olan onu sorumluluğu anlayabilmek ve bu bilinç ve anlamla sadık kalmak.. Biz sana sadık kalanlardanız... Sevgi ve umut seni hiç bırakmısın güzel dostum...- AYYAŞ ATATÜRKÇÜLER
Bence böyle başlığa muhatap olup yazı yazmayı doğru ve uygun bulmuyorum... Yazılmasının da kaçınılmaz olduğunu görüyorum... Çünkü tektürk vb bilmem kimlerin **** ****** bir yapıda kendilerine uydurulan ve gardoroplarındaki Atatürkçülük kıyafetin kullananları muhatap almak bize uygun değil.. Birde; başlıktaki zihniyet ile örtüştükleri Türklük algılamaları ne bize uyar, ne bu foruma ve ne de Aydın, ilerici ve çağadaş Atatürk Türkiyesine... Öncelikle bu bilinmeli ve bu oluşuma saygı duyulmalı.. Unutmadan Mustafa Kemal'de içerdi, ve öyle doğmaların içinde bulunduğu durumu çok ta iyi biliyordu ki o nedenle inanılmaz bir Türkiye Cumhuyireti denen dehasa bir oluşuma altın arflerle ismini kazıdı... Önce siz bunu böyle bileceksiniz.. Sonra biz de sizin Türkçülüğünüzü ne olduğunu bileceğiz..- ATATÜRK SUÇLU... (Neden mi?... Çünküüüü...........................................)
ATATÜRK SUÇLU... Atatürk suçlu... Çünkü dünya görüşünde, evrene bakış felsefesinde, ideolojik içeriğinde 'Aydınlanma' yı yeğlemiş Atatürk, 'Akıl inançtan, bilim dinden bağımsızdır' demiş. A benim canım Mustafa Kemal'im, uygarlığın ışığına neden yüzünü dönersin? İran'a bak, Suudi Arabistan'a bak!.. Bırakaydın, bağnazlığın dipsiz kuyusunun bostan dolabında dönenseydik. En büyük suçunu 'Gerçek yol gösterici bilimdir' diyerek işledin. Atatürk suçlu... "Vatanın bağrına düşman dayamışsa hançerini" Gazi Paşa görmezlikten geleydi; "İngiliz muhibbi" olaydı, "Amerikan mandacılığı" na sarılaydı; "Ya istiklal ya ölüm" deyip ortalığa atılarak pişmiş aşa neden soğuk su kattı? Atatürk suçlu... Osmanlı, Sevr Antlaşması'nı kuzu kuzu imzalamışken bizlere Konya Ovası yetmez miydi? Denizi zaten sevmeyiz, dağların gerisine çekilip bozkırda otururduk. Eloğlu vatanın minarelerine çan takar, bizim cami yaptırma dernekleri de Haymana bölgesinde çalışmalarını yoğunlaştırırdı. Nemize gerek İstiklal Savaşı? Nemize gerek İzmir, Aydın, Edirne, Çanakkale, İstanbul? Nemize gerek Lozan, a Mustafa Kemal Paşa? Atatürk suçlu... Sevgili Mustafa Kemal, kadın hakları senin neyine? Bak, şimdilerde genç kızımız başına türban dolarken sana da verip veriştiriyor. Yurttaşlık Yasası çıkardın, erkek karısını iki sözcükle boşayamıyor; ama kadın kara çarşafa girip sana beddua ediyor. Hukuk devrimini neden yaptın Kemal'im? Atatürk suçlu... Çünkü cumhuriyeti ilan etti. Haydi padişah efendimize kıydı, hilafete neden dokundu? Laik devletten daha büyük günah olur mu şu dar-ı dünyada Gazi Kemal'im?.. Atatürk suçlu... Osmanlı'nın cengâverliğinden bizi soyutladı; 1923'ten bu güne "Yurtta barış, dünyada barış" diye yaşamak erkekliğimizi öldürmedi mi? Biz korkak mıyız a Gazi Paşa? Savaşçılıktan nasıl vazgeçeriz? Senin en büyük suçun barışçılık değil mi? Atatürk suçlu... Çünkü 1923'te kurulan cumhuriyete 1925'te başkaldıran Şeyh Sait 'e el sürmeyecekti; hilafetçi Said-i Nursi 'yi başkente buyur edip devletin başına oturtacaktı. On bir yıl süren savaşlardan sonra temelini attığı devleti, İngiliz işbirlikçisi şeyhlere, aşiret reislerine, seyyitlere lokma lokma sunarak, parça parça edecekti. A benim Mustafa Kemal Paşam, ayaklanmalara karşı neden beyaz teslim bayrağını çekmedin de üstlerine yürüdün? Atatürk suçlu... Öyle bir cumhuriyet kurmuş ki, bir türlü yıkılmıyor. 21'inci yüzyıla yaklaşıyoruz, devleti Amerika'ya teslim edemedik, parçalayamadık; bu yüzden Gazi'ye çok kızıyoruz, cumhuriyetin harcını sağlam karmış diye öfkeleniyoruz. Atatürk suçlu... Yetmiş yıl önce bağımsız bir cumhuriyet kurmuş, bize bırakmış; yarım yüzyıldan beri laik cumhuriyeti çağdaş demokrasiye yakışır bir düzeye getiremedik; bu yüzden öfkelendikçe yarım yüzyıl öncesine dönerek Atatürk'e veriştiriyoruz. Atatürk suçlu... Çünkü canım Mustafa Kemal, bizim adam olacağımızı sandı, biz cüdam olduk; başımızı dik tutacağımıza, Ortadoğu'da "süper yabancı devlet" in taşeronluğuna soyunduk; içimizdeki aşağılık duygusunu Atatürk'ü eleştirerek gidermeye çabalıyoruz. ________________________________________________ Kaynak: 12 Nisan 1991 taril İ.S... Cumh.- En cok sevdiginiz uye kimdir?
Çok teşekkürler sevgili taurusmutis... Siz güzel insanlarlar birlikte olmakla beraber; Dostlarla fransa / Paris'te komşu evlerde yanyana olmak ve ikinci bir devrimin planları yapıyor olmak inan çok güzel... Dost sevgiler...- Iste Müslümanlik Budur
Cevap hakkımı kullanıyorum... Siz ilk canlı olurken gördünüz mü ki bu kadar emin konuşabiliyor ve beni halt etmeye çalışıyorsunuz sevgili ipek... Eğer bu oluşum ile yeterli ve destekleyici kanıtlarınız varsa; lütfen bizimle paylaşın... Ama yok ise sonsuza kadar susmanızı ve bu dostlarımızın söylediklerine kulak vermelisiniz diye düşünüyorum... Dost sevgilerimle..- ELIF SAFAK'A ITALYA'DAN ÖDÜL
- Iste Müslümanlik Budur
Biz çok iyi anlıyoruz sevgili ipek inan... Yer değiştirebiliriz!...- BÜLENT ECEVİT: Mavi gömlek, siyah kasket, ilkeli siyaset ve zarafet
Hadi o şu veya bu... Peki ama... Sen... Sen ne yaptın... hıı... Lütfen söyleyebilirmisin... ?- hadi birşeyleri değiştirelim...
DİPNOT şurada cevap verdi: gloria başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım KuruluşlarıBöyle duyarlı yüreklere sahip olmak gerçekten güç ve onur verici.. Böyle bir kampanyaya imza atmak (hangi düşüncedene olursa olsun)bu forumda düşünce ve yorumlarıyla katkısını bizlerden esirgemeyen arkadaşlarımızın hayatın içinde de var olduklarının bir göstergesi olacaktur bana göre... Sevgil Gloria arkadaşamızın bu anlamlı dayanaşmacı örneğine sessiz kalınmayacağı ortada. Eminim bende varım diyebilen dostlarımız da mutlaka olacaktır yakın zamanda buna inancımız tam... Yanınızdayız sevgil gloria lütfen devam.. Bu kampanyanın öncülüğünü sürdüren başta glaria arkadaşlarımız olmak üzere, katkılarını sunacaklarını belirten ve en azından moral olarak ta desteğini esirgemeyen arkadaşlarımıza, dostlarımıza sevgi ve saygılarımı iletiyorum... Gelin gönüllü bir seferberliği sonuçsuz bırakmayalım ve aydınlık bir glecek için gelin eğitime bir imza da buradan biz atalım ...- BÜLENT ECEVİT: Mavi gömlek, siyah kasket, ilkeli siyaset ve zarafet
Ülke yolsuzluk sıralamasında, dünyada başta gelen devletler arasında yer alıyor! Yıllar yılları kovalıyor değişen hiçbir şey yok! Yolsuzluk batağı; hayali “damar edebiyatı”yla kurutulamıyor! Namazlı niyazlı, oruçlu Haç’lı görüntülere girerek, ülkeyi soymak moda haline geldi! Ecevit gitti çığlıklarıyla onun dünyaya vedasına ağlarken, ardıllarına sesleniyor; “Siz neden Ecevit denli büyük adam olamıyorsunuz?” “Neden dürüstlüğün erdem olduğunun bilincine, Ecevit ölçeğinde ulaşamıyorsunuz?” “Niçin dünyada ki gerçek servetin, nasıl ve nereden edinildiği birçok kuşku taşıyan; yatlar, katlar, villalar, lüks arabalar olmadığı gerçeğini bir türlü kavrayamıyorsunuz?” “Siz de bir gün ölmeyecek misiniz?” “Günü geldiğinde cihana veda edip gitmeyecek misiniz?” “Öbür tarafa neyi götüreceksiniz sonsuzluk yolcuğuna çıktığınızda?” “Arkanızda yürekleri yakan, gözleri yaşlara boğan ne bırakacak sınız?” “Kimler sizler için “ne dürüst” adamdı diye yanıp yıkılacak?” “Dürüstlüğünüz, namusunuz, şerefiniz, insanlığınız için kaç kişi içten dualar ederek sizleri şükran duygularıyla sonsuzluğa uğurlayacak?” Halk yığınlarının gönlünde ki, namusun, şerefin, dürüstlüğün, vatanseverliğin bayrağı “Soylu Ecevit”! Ülkemizin ve Cumhuriyet’ in kurucusu, Ulu Önder Büyük Atatürk’ün 68 inci ölüm yıldönümünün bir gün sonrasında, manevi varlığını sevgiyle ve saygıyla kucaklayarak seni ebediyete uğurluyoruz! “Karaoğlan” seni çok sevmiştik! Hatıranla yaşacağız!- Forum Bir ay içinde güncellenecektir.
İlk bakışta Modern, açık, hızlı ve sürükleyici bir yüz gibi geliyor... Hayırlısı olsun diyorum... Kolaylıklar...- Fotoğraflarla İSTANBUL
- Zulüm 25 Yaşında
Sevgil syahx... Bahsettiğiniz bir partinin (Atatürk'ün partisi herneyse bugün bütün partiler temelden hareket ediyor) tabiki bende şiddetle kınıyor ve hoş bulmuyorum... Tabiki rezalet olarak değerlendirdiğiniz olayı aynı tabirle bende dillendiriyorum.. Fakat bu ülkede son yıllarda Genel Kurmayından, Cumhurbaşkanlığına, Parti liderlerinden yurt dışında görülen manzara bile bu tehlikeli gidişi görürken siz kalkın laik bir rejimin üzerinde ve kılık kıyafet devrimi yapmış bir ülkenun kurumlarında dini semboller yüklenmiş bir kıyafeti kullanın olurmu böyle birşey.. Üstelik diğer ülkelerin papazları falan geliyor ve Cumhuriyet balolarında dini elbiselerini giyiyorlar ve kutlamalara katılıyoru demişsini.. Bakın o olkenin rejimi bu ülkeyi bağlamaz.. Ve bunu bize özgü laiklik ile örtüştürürseniz sizi laiklik ve rejimler konusundaki bilginizi ve sistem içindeki yerini yeterince bilmediğinizi anlarım.. O ülkelerin temsilcileri o ülkeleri bağlar ki kendi dinsel elbiseleri ile törene katılmalarında bir sakınca olmaz / olamaz... Konu devletlerarası bir konudur... Ülkesel iç sorunu değil... Fakat ülkemizin iki ölümcül çizgisi vardır... Biri bölünmezlik, Diğeri de laiklik.. Bunların birinden birinden bir ödün verdiğiniz zaman hakimiyeti ve elinizdeki mevcut birlikteliği kapbetmişsiniz demektir... Çünkü bölünürlülüğün ve dinin dibi yoktur.. En ufak bir taviz verirsiniz o arkasındakini de ister... İşt bu nedenle TÜRKİYE CUMHURİYETİ'inin dini yoktur ve bütün dinleri koruyucu ve şemsiye ile korumak zorundadır ve her dine aynı oranda eşit davranır... Bu bizim olmazsa olmazlarımzdandır... Gelelim tesettür konusuna Arkadaşım... Kimse burada tesettüre hakaret etmiyor.. Bence hakereti güzelim dine tesettürleri ile, cübbeleri ile, çarşafları ile, takkeleri ile yapıyorlar... Biliyoruz ki dinde böyle şekilcilik yoktur... Ama amaç... Amaç çok basiz... Önce Cumhuriyete kılık ve kıyafetleri ile karşı geliyorlar... Daha sonra da sinsi emelleri ile.. Amaç Cumhuriyet.. Bu nedenle bunların farkında olanlara ve gelebilecek tehlikeyi önceden görenleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum... Sevgiler...- ÇOCUKLARDA FELSEFE OKUR... (Hayal bu ya, ister çocuk olsun ister yetişkin, bu güzel kitapları okuyanlar birbirlerini ve hayvanları incitmezler, haksı)
ÇOCUKLAR da felsefe okur(*)... Piyasada o kadar güzel çocuk kitapları var ki, tüm çocuklar bu kitapları okusa sanki bambaşka kişiliklere dönüşecekler gibi geliyor bana! Hayal bu ya, ister çocuk olsun ister yetişkin, bu güzel kitapları okuyanlar birbirlerini ve hayvanları incitmezler, haksızlık, kötülük yapmazlar, şiddet göstermezler, kısacası 'düzgün' insanlar olurlar diye düşünüyorum. Bu haftasonu Tüyap Kitap Fuarı'nın son günleri. Fuara gitmek, çocuklara kitap okumayı sevdirmek ve zaten kitap kurdu olanlara da zevkli saatler yaşatmak için iyi bir fırsat olabilir. Kitap tanıtımı benim işim değil, üstelik zor da. Ama çocuk kitaplarının o kadar içindeyim, öyle çok çocuk kitabı okuyorum ki bazılarını yazmadan edemedim. Bu arada, anne-babalara, aldıkları/alacakları kitapları çocuklarına vermeden önce okumalarını şiddetle öneririm. Tabii bu aslında, çocuk filmleri, çocuk oyunları için de geçerli. Hele de çocuk tiyatroları bizim için büyük hayal kırıklığıdır. Eminim çok iyi çocuk oyunları da vardır ama biz hiç rastlamadık, sonra da tiyatroya gitmekten hepten vazgeçtik. Konumuza dönecek olursak, önce Günışı Kitaplığı'ndan çıkan, bizim de Kitap Fuarı'ndan aldığımız ' Çıtır Çıtır Felsefe, Hayatı Anlatan Kitaplar' dizisinden söz etmek istiyorum. Bu dizideki kitapların adları, ' İyi ve Kötü', 'Adalet ve Haksızlık', Gerçekten ve Yalancıktan', 'Oğlanlar ve Kızlar', 'Güzellik ve Çirkinlik', 'Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz', 'Savaş ve Barış', 'İş ve Para', 'Özgür Olan ve Olmayan', 'Doğa ve Kirlilik'. Çocukların sık karşılaştıkları olaylardan çıkarak çeşitli kavramları ele alan bu kitaplardan birkaç alıntı vereyim: İyi ve Kötü: İyi nedir? Kötü nedir? Kötü bir şeyi, kötü olduğunu bal gibi bilsek de yapabilir miyiz? Ya da biri için iyi olan, diğer herkes için iyi midir? Peki, kafede bulduğumuz bir parayı cebimize atmak mı iyidir, kafenin sahibine vermek mi, yoksa ortaya çıkıp 'Kim para kaybetti' diye bağırmak mı? Adalet ve Haksızlık: İnsanın kendi doğum günü pastasından herkesin yediğinden daha büyük bir parça alması adil midir? Ya da en iyi arkadaşına pastadan daha büyük bir dilim verince, diğerlerine haksızlık yapmış olur musun? Belki de büyükler iri dilimler, küçükler minik dilimler almalı! Off, bölüşmek gerçekten çok karmaşık! Yaptığımız doğru mu, yanlış mı, nereden bileceğiz? Gerçekten ve Yalancıktan: Birileri bize sürekli olarak 'doğru söylemelisin', ya da 'yalan söylemek çok kötüdür'. der. Yalan söylediğimizde cezalandırılırız. Oysa, her şey bu kadar basit midir? Yalancıktan olduğunu bile bile bir filmi seyrederken ağlayabiliriz. Bazen de, çok sevdiğimiz birini üzmemek için yalan söyleyebiliriz. Gerçek ve yalan arasında seçim yapmak her zaman kolay değildir. Yalan söylemeyip gerçeği açıklamakla, en iyi arkadaşımızı üzmek arasında kalırsak ne olacak? Tübitak kitapları: Tübitak, hem okulöncesi hem de sonrası için gayet makul fiyatlarla son derece kaliteli kitaplar hazırlıyor. Zeynep için yine Kitap Fuarı'ndan aldığımız Tübitak kitaplarında, bilimsel araştırmalara ve dedektifliğe meraklı Fenton 'un maceralarını anlatıyor. Dört dizilik bu kitaplar, Ayak İzlerinin Esrarı, Kaybolan İpucu, Küllerin Altındaki Sır ve Geçmişin Anahtarları adlarını taşıyor. ____________________________________________ (*)Hafta Sonu 04.11.2006 / FİGEN ATALAY- Zulüm 25 Yaşında
Demekki sizinde ciddi konular ile ilgili olarak birtakım düşünceleriniz mevcut.... Açıkçası merak ettim... Sizi birçok yerde görebiliyoruz sevgili siyahx ama nedense burada birşey söylemişsiniz ve biz diğer yazdıklarınızdan alışık olmadığımız ve çok farklı bir anlatım, düşünce ve yaklaşım ile karşı karşıyayız... Rica etsem şu yukarıda bahsetmek istediğinizi ya da bahsetmeye çalıştığınızi biraz daha açarmısınız... Kimmiş bu Atatürkçü gözüken bölücüler?... Konu bu forum olduğuna göre burda var bunlardan... Haydi diyelim ben... Demokratik bi ülke diyorsunuz, ibadetinizi rahatlıkla yaptığnızı, orucunuzu tuttuğunuzu, namazınızı kıldığınızı söylüyorsunuz... E iyi güzel... Peki bu ülkenin laik olduğunun ve hiçbir dine ve dinin giysilerine müsaade edilmeyeceğini de farkındamısınız?... (üstelik kılık ve kıyafet kanunu hala geçerli iken) Ya da bu laik anlayış çerçevesinde bu ülkede hiçbir etnik grubun, cemaatin ve dinen giyilebilecek kılık ve kıyafetlerinin devlet kurumlarında kabul edilemeyeceğini bilmiyormusunuz?... Hadi bilmiyorsunuz diyelim.. Peki o zaman kimliğinizde islam yazıyormuş neden... Sana sordularmı yazarken?... Benim kinde de yazıyor... Ya bana.. Hayır... Önemlimi?.. Bana göre hiç değil... Ben bu ülkenin %20'siyim ve aleviyim desem ne olacak peki?... devlet eliyle yapılan camileri ile orantılı olarak Cem evi de yapılması gerekmiyormu?... Bana göre gerekiyor... Peki kim veriyor bunların parasını.. Sen, Ben ve o vergilerimizle veriyoruz... Fakat bu verilen vergilerin nereye arcanacağını ben belirliyormuyum?... Hayır.. O zaman türban denen bez parçasının da dinen yeri olmadığı gibi okullarda da yeri olmamalı diye düşünüyorum... Yaşam bu gerçeklerle dolu... Öyle bahse konu olan ve zaman öldürülen curcuna değil yani... ... Unutmadan hakiketen kim bu Atatürkçü bölücüler... Gerçekten merak ettim...- ******** HIRSIZLAR... (Bu memleketin yüzde 99’ı Müslüman ama yüzde 60’ı hırsız. Böyle şey olur mu? Müslümanız diyoruz ama yalancılık, üçkağıtçılık bi)
Sanıyorum polemik aşağıdaki forum adresinden kaynaklanıyor sevgili Shatin.. Sevgiler... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=414485- ******** HIRSIZLAR... (Bu memleketin yüzde 99’ı Müslüman ama yüzde 60’ı hırsız. Böyle şey olur mu? Müslümanız diyoruz ama yalancılık, üçkağıtçılık bi)
Sen ben o'dan bahsediyor sevgili shatin... Bence siz kelime oyununu bırakın da bahsedilen konuyu açın ve bizlerinde beklediğini unutmayın lütfen...- 10 Kasım................
Atatürk 68 yıl önce öldü. Diğerleri de öldüler. Mussolini, Stalin, Hitler, Franko falan filan hepsi öldüler. Basit bir soru: Bunlardan hangisinin adı bugün övgüyle anılıyor? Sadece nefret... Bin yıl sürecek diye ortaya atıp uğruna soykırımlar yaptıkları rejimlerin yerinde bugün yeller esiyor. Ama Atatürk, Atatürk'ün rejimi hâlâ yaşıyor, hâlâ ayakta... Ve bugün Türkiye'de ve dünyada kimi hazımsızlar bu tarihsel gerçeği gölgelemek için akıl almaz oyunlar, inanılmaz tezgâhlar sergiliyorlar. 1930'ların Avrupası'ndaki çağdışılığı, geriliği, ırkçılığı, onursuzluğu Türkiye Cumhuriyeti'ne pompalıyorlar. Amaçlarına ulaşabilmek için de durup dinlenmeden Atatürk'e saldırıyorlar. İşte Atatürk bu yüzden giderek büyüyor. İçeride ve dışarıda saldırıya uğradıkça devleşiyor. Bu gerçeği göremeyenler, gözlerini bugün Anıtkabir'e çevirebilirler. Görecekler. Görmek istemeyenler hâlâ başka tarafa bakabilirler... ... Su üstüne yazı yazmak... Ve hayaya sabun köpükleri göndermek... Siz başka tarafta bakmaktasınız ve yönünüzü ve kıblenizi çok iyi biliyoruz... Tam da emperyalistlerin Türk gencinden istediği gibi düşünüyorsunuz... Başka başka yollarıda kullanıyorlar ama en önemlisi ise tam sizin düşüncelerinizde gizli ve hedef MUSTAFA KEMAL ATATÜRK... Lütfean siz suüstüneyazıyazmaya devam edin... Ama kimliğinde Türk yazan bu ülkenin insanları yazı yazacak yerleri çok iyi biliyorlar sevgili dostum...- 10 Kasım................
ATAM RAHAT UYU... EMANETİNİ KORUMAYA AND İÇTİK...- Zulüm 25 Yaşında
Ne güzel... Hintli hint giyisisiyle girsin... Arap arap giyisisiyle... Bizler baş örtüsü veya çarşaf ile (ya da sıkmabaş) bize özgü oldu yeryüzünde ve başa bağlanan bir bez parçası... Cezairli kendi kıyafeti ile... Faslı kendi kıyafeti ile... Tunuslu kendi kıyafeti ile.. Afgan kendi giyisisi ile... Evet girdi.. eee n olacak... Hiç birşey olmayacak tabiki... Peki ne olacak... Şu olacak... Dinin dibi yok... Bunlar önce kılık kıyafet özgürlüğü der... Ardından istekleri hiiiiiiiç bitmez... Biiiiiiir bir gelir... Artık ele geçirmişlerdir... Taviz verilmiştir bir kez... Eeeeeeeeee o zaman Üniversitenin (bilim yuvaları) misyonu ne olacak... Peki misyon nerde kaldı.... Bilmem kayboldu gitti diyeceksiniz... Peki ya ilim irfan vb... Bilmem.... Oraya bilim yuvası denilebilirmi... Hayıııııııır... Ne denir... Bilmem.. Bilen varsa lütfen söylesin...- MÜSLÜMAN ÜLKELERDE YOLSUZLUK NİÇİN YAYGIN... (Çok ibadet ediyor olmak adeta birtakım şeyleri yapmayı mubah hale getirmiş...] (YORUMSUZ]
Teşekkürler sevgili gelincik... Kalemine ve yüreğine sağlık... Umarım geleceğin bu gerçekleri gören insanların sayısının çoğalmasına imza atar... Dost sevgilerimle...- ******** HIRSIZLAR... (Bu memleketin yüzde 99’ı Müslüman ama yüzde 60’ı hırsız. Böyle şey olur mu? Müslümanız diyoruz ama yalancılık, üçkağıtçılık bi)
Lütfen kasıt görmeyin efendim.. Gerçekler konuşuldukça, açığa çıkarıldıkça kasıt mı oluyor bütün bunlar... Yapmapın lütfen... Hırsızlığın dini imanı, devleti ve milliyeti olmaz... Hırsız heryerde hırsızdır.. Müslüman da hırsız olabilir, hırıstiyanda, papaz da, hacı da hoca da, milti milyarderde... Kimse bütün müslümanları suçlamıyor.. Yaşamsal gerçekler oranlanmış.. Tabi birde gerçek müslümanların oranı var... Bunu da görmezden gelemeyiz.. Neden çünkü tarafsızlığı ortaya koymuş yazar... Bu bir kasıt olmamalı diye düşünüyorum... O nedenle sevgili dostum.. Bu ülkede bundan böyle yolsuzluğun, hırsızlığın, zümrenin, cemiyetin, dinin ve imanın şekli ve duruşuna göre sınıflandırılmamasına bakılmadan ortaya çıkartılmalı ve deşifre edilmelidir... Kaldıkı buğün insanlar gerçekten birçok şeye hakim ve birçok şeyi çok iyi biliyor... Yani bilgiyi, öğrenmeyi istiyorlar... Bu nedenle bu halk asıl bunlara duyarsız, sessiz ve tepkisiz kalması bir kasıt oluşturur... Sevgiyle kalın..- hadi birşeyleri değiştirelim...
DİPNOT şurada cevap verdi: gloria başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım KuruluşlarıSevgili gloria... Yapmış olduğunuz onurlu ve anlamlı görevinizde sizlere başarılar diliyorum.. Açıkçası bulunduğunuz derneğe birtakım yardımlarım oluyor tabiki ama.. Madem buradayız.. Çünkü birşeylere imza atmak.. Toplumsal anlamda bir birşeyleri değiştirmek... Ve bu gezegende hayatın her alanında olduğu gibi... Burada da var olduğumuzu ispat etmek için.. Madem ki burada herşeyi çok iyi biliyoruz... Madem ki her türlü problemleri öyle veya böyle iyi analiz edebiliyoruz.. Madem ki dostluklara ve beyinsel akrabalıklara imza atıyoru.. O zaman Neden sizlerin ucundan tutmuş olduğunuz böyle kutsal ve anlamlı bir görevde bizlerde kıyısından köşesinden tutmayalım... Bence en kısa zamanda bu topic'te bu düşüncelere olumlu bakan ve değerini anlayabilen insanlar bunu bir kampanyaya dönüştürebililer ve bunu sizin öncülüğünüzde yapabileceğimizi düşünüyorum... Bence artık bu ülkede konuşmaktan çok eyleme geçme zamanıdır.. Bu çok ufak ta olabilir büyükte farketmez.. Çünkü hepimiz bu ülkenin bir parçasıyız ve bir bütünü oluşturuyoruz.. Gelin o zaman o bütüne burada varlığımızı kanıtlayan imzalar atalım.. Gelin bir çocuğa bir kalem alalım Birine silgi... Birine defter... Ne kaybederiz.. Her gün Cola'ya, sigaraya vb şeylere katkı sunarken... Neden kendi ülkemiz için ufak birer anlamlı katkı sunmayalım... Ve ben diyorum ki... Sevgili gloria arkadaşım bir görev almış.. Gelin onun öncülüğünde... Burada forum bünyesinde bu anlamlı oluşuma katkılarımızı ortaya koyabileceğimiz bir kampanya başlatalım.. Ben hazırım.. Ve benimle birlikte birkaç dostum ve arkadaşımın bu oluşuma yürekten katkı sunacağına inanıyorum.. Ki dostluk bir yürek işidir bililirim.. Ve o yürekli insanların sayısının burada çok fazla olduğundan hiç kuşkum yok... Gelin yürek olalım... Dost sevgilerimle... - BENİ DUYUYOR MUSUN? Leyla Navaro
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Configure browser push notifications
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.