Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sedelina

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    7.011
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sedelina tarafından postalanan herşey

  1. Sen İstanbul gibisin İstanbul gibi uzak Ve yaşamaya tuzak gibisin… Sen İstanbul gibisin Ellerin soğuk mu soğuk Marmara’dan çıkmış gibi Bakınca gözlerine anlıyor insan Gözlerin hüzün mavisi…. Sen İstanbul gibisin, Korkak ve ürkek duruşum ondan; Sana karşı. Ve yakınlaştıkça bana Uzaklaştığını düşünmem de bundan; Bana karşı…. Sen İstanbul gibisin Yedi tepeden bakıyorsun aşka Hem yüreğin sevda dolu Hem de hüküm yemiş mahkûm gibi Ondan uzak Düşündüğün yok aslında Kendinden başka… Sen İstanbul gibisin, Bazen toprağı kadar fedakar Bazen insanı gibi bencilsin. Sen İstanbul gibisin Onun gibi uzak Onun gibi karışıksın, Bir o kadar güzel Bir o kadar albenili Ve bir o kadar da şıksın…
  2. sedelina

    AVRUPA YAKASI

    BU aralar diziler kalktı sankı..hep tekrar var.krızden mı acaba
  3. Derinden sesler geliyor Durduramaz beni aşkın Bekle geçinceye kadar Yayı daha germe Kıracaksın. Karanlıkta kımıldayan düşünceyi Göremez sendeki göz Örtülere büründüğüm şu anda Düşmüş senden kumaşlar Çıplaksın. Eser serin bir rüzgâr Sen çok sıcaksın Koptu senden ellerim, köprü yıkıldı Seni benim tarafa nasıl alabilirim Uzaksın.
  4. sedelina

    GÜNAYDIN

    günaydın forum günaydın hayat,günaydın dünya. .günaydın 57 öğrenci bırden yaşam enerjım mı söndü ne
  5. bıkaç kez ilgimi çekdı ızledım şimdi baydı izlemıyorum
  6. sedelina

    Maço Erkek

  7. sedelina

    REKLAMLAR

    songünlerde çıkan bilmem 14 .99 a ilkokul arkadaşını bul reklamı beni çok sinirlendırıyor..ilkokul arkadaşı da seksı bır şekılde elınde hortumla ilkokul şiiri okuyor... berbat ve herşeyi para olarak gören zıhnıyetın urunu dıyorum
  8. sınıfa çalışma kağıdı hazırlarken başlarına bu karakterlerı koyuyordum..bazen bulmak zor oluyordu..bu sayfayı yenı gördum çok işime yarıyacak sağol
  9. bunu ilk ne zaman farkettınız
  10. Yoklamaya Geldim Toplamaya geldim; lacivert gözlerine düşürdüğüm yıldızlarımı! Toplamaya geldim... Ve göz yaşlarım gibi onları biriktirip avuçlarımda; Koklamaya geldim! .. Geldim... Geldim işte; Lacivert gözlerine düşürdüğüm yıldızlarımı toplamaya geldim... Geldim! .. Gözünün bebeği gibi kalıp kalmadığımı... Ve yani; Enginliğinin ortasında beni sarıp sarmadığını hâlâ, bir küçük karacık gibi; Yoklamaya geldim! .. Fırtınalar koptukça içinde; tutulmaz... Ve sen çıldırmış gibi döndükçe etrafımda, başımı döndürerek... Ve sen, çırpındıkça ayaklarımın, dizlerimin dibinde... Ve sanki yutmak istercesine beni, ve içine almak istercesine üzerime abanıp; savrulan ıslak saçlarını kaçırdıkça omuzlarıma... ...Oklamaya geldim; zamanı gözlerinden!.. İşte o an; Bütüüün,,, sesler,,, vuruldu,,, canevinden!.. İşte o an; Karaya kesen âlemden bir tek yıldız damladı bitmeyen bir düşüşle... Bir tek yıldız damladı; Masmavi!.. Aslında ben ağlamayı bilmiyordum, biliyor musun; Sen, öğretinceye kadar! Aslında ben; yıldızlarımın ışığından çekeceksin sanıyordum kendini, tırmanacaksın sanıyordum göğsüme doğru... Sen, tencerenin kapağında sanıp her ışıltıyı, üstelik gördüğün parıltıları da içindekilerin buharından bildin... Kaynadın sonra bu yüzden; Üstünde ve altımda ateşten bulutlar uçuştu, yakıcı!.. Seni değil, senden gelenleri zaptedemedim! Biliyorsun... Sonunda döküldüm üstüne pırıl pırıl; Ama ben “kara”ya kestim!.. Biliyorsun; Geldim işte yine sana... Geldim, ama; Lacivert gözlerine düşürdüğüm yıldızlarımı toplamaya geldim... Sadece yolumu görecek kadar; Gözlerine dökülen yıldızlarımdan toplamaya geldim...
  11. Ne zaman seni görsem, O günün gecesinde bir keder... Bakışlarında ki dünün kokusu var, Artık benim bu günüme gel!
  12. borç demişken aklıma doğalgaz ve diğer bılımum fatura geldı..al sana hayat
  13. hayatın bana değil benim hayata borcum var
  14. neden ben bişey anlamıyorum..bıde dısko kralı ne demek
  15. ................
  16. ...........aynen
  17. sedelina

    BACA KENARINA KEDİ OTURTTUM

    insan haber muzıkde var dıyed,anam ben dalmışım derınlere bı başladı muzık hopladım valla
  18. sedelina

    20 Soru

    cevapladım gör gariii
  19. YATICAM
  20. sedelina

    4 KADIN!

    herşeyı de Çinli bilgeler dıyor,pek bi çapkın bilgeymış
  21. kendımı öldürecem bu kötülük yapamayan benliğimi
  22. Sus pus olmus, puslu bir Istanbul'muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi tasinmisti yüzüne Dolmabahçe da çay tadinda.... Divit ucuyla yazilmis bir askin sureti vardi avuçlarinda, tarih bir baska iklimin kivamini gösteriyordu. Ben rehnedilmis yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama yüregi takvim yokuslarinda...Sinemada elinin elimde terleyisinin bir anlami olmali, sesinin sesimde yankilanmasinin... sanki perdedekine üzülmüs ya da sevinmissin de tesadüfen akmis yüzün içime... Yalan! Sen perdeye bakiyorsun, fikrin benim seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi kürtçe seyrediyorum... Kadin Beyoglu'nun bir kis aksaminda, üstündeki deri montun sahibine küs, soguklugundan muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir seyi çözmüyordu, bazi Aralik aksamlarinda... Parmaginda yarali bir öyküyü tasiyordu adam... Kadinin yüzünde bir hüzün... Hüzünlü aralik aksaminda bir yüzük... Yüzügün yüzünde dünya güzeli bir kadinin kehaneti... ... Sogugun ve karanligin vehameti! Hayati, bir baskasinin pantolonu gibi, küçültülmüs, daraltilmis... Ilk sahibinin o pantalonla yasadigi seyler, yani pantalonu pantalon yapan anilar, bazi ilkbahar bereleri yüzünden yapilan yamalar, ter tüketen yazlar... Hepsi daraltilmis... Yasananlara bir beden büyük geliyor artik hayat! Bir aski paylasmak için çok geç, bir paylasima asik olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine zaman... Simdi sana söylenecek tek cümle: Bende sana yetecek kadar ben kalmadi...
  23. Hani "Zamanı yok" demişlerdi bize "sevmenin..." Ondandır, her daim Güler yüzümüz, Ölürken bile... "Yıkılmaz"ı yok sevdaların, Düşlerden uzak yaşamasını bilene. Kaç kez kovaladıysam baharı, Takvimler kışı erken yazdı... Ölümsüz aşkı ararken, Bir ömür "yok"a yazdı. Varsın olsun... Üç günlüğüne de olsa, Seni bana yazdı ya...
  24. Şimdi aşk kaçmiş bir ilmektir gövdenin örgüsünde, Uykusuz bir gecenin çitlerine takilan. Sokulur durmadan uzayan ipligiyle, Sarilir mekigine sabahin Ürkek bir güvercin halinde. Ve sen eksildikçe o güvercin tamlanir, Kanatlanir böylece köpüren özlemiyle. Uçar gider geçmiş bir günün ardindan, Bir tüy kalir geriye senin bittigin yerde.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.