Admin

Küçük Manhattan - Little Manhattan (2005) New York Manhattanda iki küçük çocuğun çocukluk aşkını anlatıyor ve sizde o çocukluk aşkının içinde kendinizden bir şeyler buluyorsunuz. Abartısız ve sıradanların yaşamı nasıl algıladığını gösteriyor. Sıradan bir çocuk olan Gabe (Josh Hutcherson) ve ailesinin durumu iyi olan Rosemary (Charlie Ray) çocukluk aktiviteleri ile ilginen ve karşı cinsi keşfetmeye çalışan iki çocuk. Film size daha büyüğün her zaman daha iyi olmadığını kanıtlayacaktır. Seyredin derim güzel bir komedi... Oyuncular: Josh Hutcherson, Bradley Whitford, Charlie Ray, Cynthia Nixon, Talia Balsam, Tonye Patano Yönetmen: Mark Levin Director Mark Levin's (Wimbledon) quirky tale of first love puts the spotlight on pint-sized passion. Against the backdrop of the Big Apple, young urbanites Gabe (Josh Hutcherson) and Rosemary (Charlie Ray) explore their budding emotions. And there's one thing that makes them perfect for each other: They're both in the fifth grade. Cynthia Nixon and Bradley Whitford co-star in this winning comedy that proves bigger isn't necessarily better. Cast: Josh Hutcherson, Bradley Whitford, Charlie Ray, Cynthia Nixon, Talia Balsam, Tonye Patano Director: Mark Levin

Merhaba arkadaşlar, Forumda bir kaç yerde bize sorulan sorular nedeni ile bu yazıyı yazma gereği duyduk... Genel olarak yanıt vermek istiyoruz.... Turkish-Media.Com forumu olarak biz herkesin sesini duymak istiyoruz, slogan atılarak değil, bilgilendirerek duyuracağınız sesinizi... Slogan şeklinde veya başka amaçlarla postalanan iletileri silme hakkını elimizde tuttuğumuzu hatırlatarak, bilgilendirme açısından kimin sesi olursa olsun bu forumda o sesi duymak ve duyurmak tek hedefimiz Kim olursanız olun düşüncelerinizi açıklamak hakkınızdır... Bu düşünceler eğer küfür veya birilerini veya kurumları küçük düşürücü unsurlar içeriyorsa bunlar bizim kontrolümüzde iletiden çıkarılır veya yıldızlarla (*********) değiştirilir ve size bir uyarı gönderilir... Unutmayın biz de insanız, hatalar yaparız ve o hataları bertaraf etmesini de biliriz. Gözümüzden kaçan şeyler eninde sonunda bulunur ve yolu ve yordamı ile halledilir. Neden herkesin sesini duymak? Biz bu sesleri başkalarından duyarak yorum yapmak istemiyoruz. Duyduğumuz seslerin ne olduğunu, nereden geldiğini, neler istediğini bilmek istiyoruz. Onu oluşturan nedenleri, sesi getirenin sizinle tartışmasını istiyoruz... Açıkçası ülkemizi seviyoruz, onun sorunlarını, sizlerin yani gerçek sahiplerinin açıkça tartışmasını istiyoruz... Kabuğumuza çekilmek yerine, bir gün oldubitti ile karşılaşmak yerine, her şeyin her şekilde gözümüzün önünde tartışılmasını istiyoruz... Siz, bu kadar değişik düşünce yapısında olan insanların nasıl bir arada tutulabileceğini daha iyi biliyorsanız lütfen bize önerilerinizi yazınız... Unutmayın tartışmak insana verilen en değerli meziyetlerden biridir. Tartışırken kişiliklerinizi değil, düşüncelerinizi öne çıkarın. Böylece birbirimizi anlamak daha da kolaylaşacaktır... Biz Turkish-Media.Com olarak, hiç bir düşüncenin veya siyasi yelpazenin yanında değiliz. Bu nedenle bu forumda, dikkatlice izleyecek olursanız, herkes açıkça düşüncelerini ifade etmektedir. Bu böyle geldi, böyle de gidecektir... Unutmayın ki bunu değiştirmek isteyenler mutlaka olacaktır, olmuştur da? Bize yardımcı olmak sizinde sorumluluğunuzdadır. Bu nedenle burada, bu büyük ve değişik düşünsel yapıdaki ailenin yaşamasını sağlamaya çalışın. Bunu yaparken anlamaya, sevmeye, yaşatmaya ve en önemlisi özverili olmaya çalışın... İnanıyoruz ki çok yakında duymadığımız ses kalmayacak, bu da bize ülkemizin sorunlarını tartışma ve onlara çözüm bulma veya alışma yolunda çok büyük bir yardımda bulunmuş olacaktır... ---------------------------------------------- Forum yönetmek kolay bir iş değil, en azından biz böyle düşünüyoruz? Dünyada 6.5 milyar insan yaşıyor ve 6.5 milyar karakter olduğu söyleniyor, bu nedenle size biraz bilgi verelim dedik... Sizin görmediğiniz tarafta neler oluyor... Öncelikle biz burada düşüncelerin ifadesi için tarafsız bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz... Her şeyi konuşabilirsiniz ama hiçbir şekilde kötü söz söyleyemez ve küfür edemezsiniz. Tekrar ediyorum her şey hakkında konuşabilirsiniz ama küfür edemezsiniz. Ama bakın, bir kaç örnekle size geri planda neler oluyor biraz olsun gösterelim... "Ben PKK'ya küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi PKK'lı olmakla suçluyor... "Ben Atatürk'e Küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi taraf tutmakla suçluyor... "Ben dine küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi dinci yapıyor... "Ben şeriatçılara küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi şeriatçı yapıyor... "Ben ateistlere küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi din düşmanı ilan ediyor... "Ben Ermenilere küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi Ermeni yapıyor... "Ben komünistlere küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi komünist yapıyor... "Ben teröristlere küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi terörist yapıyor... "Ben ulusalcılara küfür ederim." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi ulusalcı yapıyor... "Ben bu fikre karşıyım, onu HİTLER'le veya PKK'yla özdeşleştiririm." diyor. Biz, "Burada bunu yapamazsınız." diyoruz; bizi taraf tutmakla suçluyor. "Ben bu adama küfür ederim, bana hakaret etti." diyor. Biz, "Burada kimse küfür edemez." diyoruz; bizi o adamın tarafını tutmakla suçluyor. "Ben istediğimi söylerim, hakaret ederim, kötü söz söylerim." diyor. Biz, "Burada, bu yaptıklarınızın hiç birini yaptırmayız." diyoruz; bizi siteden ayrılmakla tehdit ediyor ve taraf tutmakla suçluyor. Bir de hep ben, ben, ben diyen kişilerden bahsedeceğim. Her şey kendine karşı yapılıyor hissi taşıyanlar... Kim olursa olsun yazısında, imzasında, profilinde kuraldışı bir şey varsa uyarı alır. Ama bu şahıslar, sadece kendileri uyarı alıyormuş gibi davranırlar. Uyarı aldıklarında ise hemen yönetime, "Siz taraf tutuyorsunuz" suçlaması getirirler. Açık ve net söylüyoruz; çevrenize dikkatle bakın, bizim böyle bir şey yapmadığımızı açık ve net bir şekilde göreceksiniz. Birde şu var; Bu site hep komünist, ateist, bu site PKK'lı, bu site hep dinci, bu site Akp'li, CHP'li veya bu site faşist dolu diye birbirleri ile grup oluşturmaya çalışanlar var. Biz bunlara sadece tek bir şekilde cevap veriyoruz. Bu forum düşüncelerin belirlenen kurallar altında özgürce ortaya konulduğu bir forumdur ve öylede kalacaktır. Diğer bir konu ise "Bu siteyi biz oluşturduk, biz olmazsak bu site biter, biz yazmazsak bu site çöker." düşüncesi; Yok öyle bir şey, isteyen istediği yere gidebilir. Bu site onbinlerin eseri ve bir kişiye endekslenecek bir yanımız yok. İsteyen istediği şekilde ayrılabilir. Bu konuda sonuna kadar özgürsünüz. Kimse size üye olun demedi, çünkü bu sitede üyelik gerekmiyor. Her şeye üye olmadan da bakabilirsiniz, kimse size gidin de demiyor, tamamen özgürsünüz. İsteyen, istediği zaman, istediği şekilde gelebilir veya gidebilir. Ayrıldıktan sonra geri de dönebilir. Anlayacağınız, kurallar gereği bizim kişiler veya gruplarla kural pazarlığı yapmak gibi bir durumumuz yok ve kesinlikle olamaz. Kurallara uymayan kişiler, uyarılarını kesinlikle alırlar. (Bu yanlışları, hataları, anında, birkaç gün sonra veya her ne zaman görürsek uyarınızı alırsınız.) Son zamanlarda karşımıza başka bir konu daha çıkmaya başladı: Uyarı gönderiyoruz, uyarı alan üyemiz forumu tarıyor ve bize 'bak bu üyeye bunu yapmamışsınız', 'bu üye böyle yazmış', 'bu üye şöyle demiş' alıntıları gönderiyor ve kendi uyarısını anladığı halde başkalarına verilmeyen uyarılarla bizi suçlu göstermeye çalışıyor. Şimdi en başa dönerek tekrar anlatalım: Biz burada herşeyi göremiyoruz, sadece gördüklerimizi kurallar gereği işleme alıyoruz, görmediklerimiz içinde 'RAPOR ET' butonu koymuşuz. Eğer uygunsuz veya kural dışı bir ileti, başlık gördüyseniz, o belirtilen butona bir tıklama ile onu bize rapor edebilirsiniz ve bizde seve seve onu inceler ve gerekeni yaparız. Size verilen uyarıya neden olan kelime veya cümleyi grubunu ararsanız bulma ihtimaliniz var çünkü forumda hergün 400 ileti postalanıyor ve bunların hepsini gözden geçiremiyoruz, daha çok ateşli tartışmaların olduğu başlıklara yoğunlaşıyoruz. Ayrıca kurallar değişkendir her gün, hafta, ay, yıl yenileri ekleniyor ve daha önceki bir çok ileti o kurallara göre değerlendirilmedikleri için yeni eklenen kuralları ihlal edebiliyor. Unutmayın bu forum düşüncenin özgürce ve belirtilen kurallar dahilinde paylaşıldığı bir forumdur. Kurallara uyacaksınız bunun başka yolu yok... Bunlara ek olarak yaptığı yanlışları biraz bekleyerek başka şeylerle örtmek isteyenlere de çokça rastlıyoruz. Önce kurallara uymamakla ve yanlış şeylerle başlıyorlar, daha sonra o hataları örtbas etmek için yönetimle devamlı didişme içine giriyorlar... Bir ek daha yapalım; "Valla kafam çok bozuk bunlara, baksana neler yazıyorlar. Bunlara ağzının payını vermek gerekir. Beni ister atın, ister yasaklayın, ben bunlara ağızlarının payını vereceğim" diyenler var. Tartıştığı insanlara uygar şekilde karşılık veremeyen ve bunun sonucu olarak olayı bizim üstümüze yıkanlar. Bunlar şunu direkt olarak söyleyemiyorlar; "Ben artık tartışmak istemiyorum ve forumdan ayrılmak istiyorum." bunun yerine; "Ben istediğimi yaparım, ister atın, ister banlayın." diyorlar, yani atıldıktan sonra bizi sorumlu tutacak garip davranışlar içine giriyorlar. Açık ve net söylüyoruz; her ne sebeple olursa olsun kurallara uymayanlar, hiçbir şekilde uyarı almaktan kurtulamazlar. Bunlar gibi yüzlerce örnek verebiliriz size, her düşünceyi savunanlar arasında kötü düşüncelilerin çıkabileceği gibi, her düşünceyi savunanlar arasından iyilerin de çıkacağı kesindir. Bir ek daha: Biz uyarı gönderiyoruz, uyarıya karşılık "Hesabımı silin." veya "Ne yaparsanız yapın." ya da "Çok üstüme geliyorsunuz." karşılığı alıyoruz. Unutmayın, kurallar gereği ne yapılacağı bellidir. Eğer hesabınızın silinmesi gerekiyorsa, bunu size sormadan, gerektiğinde zaten yaparız. Eğer siz hesabınızın silinmesini istiyorsanız, kurallarda belirtilen şekilde bize bir ÖM gönderirsiniz ve bizde gereğini yaparız. Kural hatırlatmalarını - uyarıları ciddiye almanız ve gerekli değişiklikleri yapmanız gerekmektedir. Ayrıca forumda kurallara uymadan hiç bir şekilde yazı yazamazsınız. Bu forumda kurallara uymak birinci ve en önemli şarttır. Kendiniz kurallara uymayarak aldığınız uyarıları, sanki forum yönetimi size karşı bir şey yapıyormuş gibi lanse etmekten uzak durunuz. Bunları neden yazdık çünkü bu dünyada düşüncelerin tarafsız olarak ortaya konulmasını sağlamak insana yüklenen en zor görev gibi geliyor... Bazen karar vermeden iki veya üç defa düşünmeyi öğrendik öyle ki aynı yazıyı beş defa okuduğumuzu hatırlıyoruz. Çünkü kendi düşüncelerimizin kararlarımıza etki etmemesini istiyoruz. Özel mesajlara karışmıyoruz ama bu izlemiyoruz anlamına gelmez... Unutmayın size özel mesajla küfür edildiyse ve sizde o mesajı foruma taşıdıysanız, direkt devre dışı kalırsınız. Ne yapacaksınız, kısaca açıklayayım; o mesajı admine veya yönetime yönlendireceksiniz, bunu yapmak için özel mesajın altındaki RAPOR ET butonuna tıklamanız yeterlidir. Bir tartışma anında, grup halinde kötü söz ve küfür sarf edenler tek tek uyarılırlar. Unutmayın uyarılar özeldir. Bu sadece siz ve site yönetimi arasındadır. Uyarılarınızı sadece siz görebilirsiniz. Mod kontrolünüzü sadece siz görebilirsiniz. Yasaklı iseniz sadece siz biliyorsunuzdur. Bu, sizinle birlikte kötü söz söyleyen herkes uyarılmıştır anlamına gelir ama siz göremiyorsunuz. Diğerleri de sizin uyarılarınızı göremiyor. Bu nedenle bize, "Onları niye uyarmıyorsunuz"? demeyin. Eğer düşünce belirtenlere alaycı bir yaklaşımla yaklaşıldığını sezinlersek bu da uyarı olarak size geri dönecektir. Herhangi bir şeye kızdıysanız veya anlamadığınız bir olay olduysa, öncelikle yapmanız gereken şey sakin olmanız ve aşağıda vereceğimiz sırayı izlemeniz: Olayı tam olarak açıklayınız. Açıklama isteyiniz. Açıklama gelmesini bekleyiniz. Açıklamadan memnun değilseniz tekrar daha geniş olarak nedenlerinizi sıralayınız. İletişimin en iyi çözüm yolu olduğunu unutmayınız. En son olarak anlayışı elden bırakmayınız. Unutmayın kavga veya tehdit hiçbir şeye çözüm değildir... Her şeyin yazılabildiği bir forum, bir düşüncenin tartışıldığı forumlardan ve bir düşüncenin ürünü olan forumlardan daha paylaşımcı ve daha aktif olacaktır... Not 1: En çok sorun olan konu, başlık taşınması: Başlıklar neden taşınır; iki aynı başlık varsa konu daha önce açılmıştır ve sizin açtığını başlık, daha önce açılmış aynı başlık altına taşınmıştır. Eğer konu buysa önce başlığınızı arayınız, bulamazsanız bize başvurunuz. Başlığınızı bulmanın en kolay yolu; PROFİL sayfanıza giderek "Başlıklar" veya "İletiler" bölümüne göz atınız. İletileriniz ve başlıklarınız orada görüntülenecektir. Not 2: Biz içinde bulunduğumuz toplumdan soyutlanamayız. O toplumun kötü ve iyi yanlarını anlayarak ve ona göre çözümler üretmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken bize göre uygulanması zor olan şeyleri deneyerek uygulamaya sokuyor ve böylece uygulanabilirliğini görmüş oluyoruz. Uygun olmadıklarında maalesef devre dışı bırakıyoruz. 8 yıldır bu böyle, birçok şey denedik birçok şey gördük... Not 3: Hesap silinmesi tamamen özel bir olaydır ve yönetim ve üye arasındadır. Eğer hesabını sildirmek için başvuran kişi, tercih ederse kendisi gitmeden önce size, gittiğini haber verebilir. Eğer bunu yapmamışsa, bizim giden kişinin özel olarak gitme isteğini, kimse ile paylaşma durumumuz söz konusu olamaz. Eğer yasaklanan veya özel nedenlerden site ile ilişkisi kesilen birisi ise bu durumda site hiç bir şekilde bilgi vermek ve açıklama yapmak zorunda değildir. Bu tamamen giden veya yasaklanan kişiye saygı ve gizlilik ilkesi ile ilgilidir. Bir kişinin hesabının kapatıldığını şuradan anlayabilirsiniz, rumuz bölümünde bunu Misafir_RUMUZ_* görüyorsanız hesabı silinmiş demektir. Hesap silme olayları genelde üyelerimizin isteği ile olduğu gibi, bizim tarafımızdan da yapılanlar olmaktadır. Not 4: Forumda yönetimle olan sorunlarınızı yönetimle halletmek zorundasınız. Bu sorunları foruma taşımak (İmza, profil, blog v.b ) kesinlikle devre dışı bırakılmanıza yol açar. Böyle bir şey gördüğümüz anda devre dışı bırakılırsınız. Ben bu kuralı bilmiyordum veya görmemiştim diye bir şey kabul etmiyoruz... Not 5: Eğer bir üye devre dışı bırakılmış veya üyeliği silinmişse, bu o üyenin forum kurallarına uymadığındandır. Kuralların dışında hiç bir şekilde üyelik silinmez veya -kendi isteği ile silinenler dışında- devre dışı bırakılmaz. Lütfen bize bu üye neden silindi veya devre dışı bırakıldı diye bilgi isteminde bulunmayın çünkü (Kendi isteğiyle üyeliğini sildiren kişiler eğer isteseydi size haber verir veya bir yerlere not bırakırdı, demek ki bırakmamış bizde bu gizliliğe saygı göstermek zorundayız). Devre dışı bırakılan üyelerin anı defteri ve profil sayfası kapatılır ve caza işlemi yürürlüğe girer. (Artık forum olarak bu şahsa, şahıslara hizmet vermek zorunda değiliz. ) Not 6: Birden çok hesap hesabı olanların dikkatine: birden çok hesap açmak serbesttir ama aynı hesapla aynı başlık altında ileti gönderme veya tartışma yapılmamalıdır. Bu tespit edildiğinde hesaplarınız kilitlenir (bu yönetim tarafından haftada bir çalıştırılan bir program sayesinde ortaya çıkarılır ve program iki hesabı da kilitler ve yönetime haber verir) daha sonra yönetim tarafından yapılan inceleme sonucunda hesaplar askıya alınır ve askıya alınma süresi üyeye bildirilir ve askı süresi dolunca hesaplar askından indirilir. Olay tekrarında iki hesapta süresiz olarak devre dışı bırakılır. Not 7: Bizi aptal yerine koymaya çalışanlar. Örneğin birilerine veya bize küfür ederek forumu terk ediyorlar daha sonra başka bir rumuzla gelerek şeker insan tipi oynayanlar. Aklınızda bulunsun biz sizin kim olduğunuzu rumuzunuza bir dokunuşta buluyoruz. İster 50 rumuz alın ister 1 tane, bizim anlamamız için rumuzunuza bir defa tıklamamız yeterli oluyor. Bu şahıslar daha sonra yeni rumuzlarıyla bize yazı yazarak hiç bir şey olmamış gibi davranabiliyorlar... Biz yeni bir başlangıç olayına inandığımız için bir şey demiyoruz ama aklınızda bulunsun: Bu davranışla sadece ve sadece kendinizi kandırırsınız, başkalarını değil... Not 8: Forumlar herkese açıktır ve herkes istediği yere yazacak şekilde ayarlanmıştır. Halka açık forumlarda hiç kimse diğer bir üyeye benim açtığım başlıkların altına yazma veya ben seninle tartışmak istemiyorum diyemez. Eğer böyle bir şey yapmak istiyorsanız kendinize ait bir web sitesi açınız ve orada yazınız. Forumda açılan başlıklara veya iletilere isteyen herkes cevap verebilir ve devamında cevap hakkını kullanabilir. Bu forumda hiç kimse kendini forum kurallarının üstünde göremez. Not 9: Bir üye size merhaba demek istemiyor veya sizinle iletişime geçmek istemiyor diye, o üye hakkında yanlış şeyler yazamaz ve o üyeyi hedef haline getiremezsiniz. Öncelikle forum her üyenin kendi istediği şahıs veya üye ile iletişim kurması üzerine kurulmuştur. Size merhaba demek veya sizinle iletişime geçmek istemeyen üyelere iletilerle baskı kurmak yâda devamlı aynı üyeyi izlemek ve aynı üyeye rahatsızlık vermek uyarı almanıza ve hesabınızın kapatılmasına neden olacaktır. Önemli Not: Kurallar her gün yenileniyor. Bilmediğimiz veya önlemini almadığımız her şey bir anda kurallara dahil edilebiliyor, bu nedenle kurallar bölümünde yazdığımız gibi, kuralları sık sık okumak zorundasınız. Bugün bilmediğimiz bir şeyi kurallara kattığımızda eski iletilerinizden sorumlu değilsiniz, yeni iletilileriniz için sorumlu duruma geçeceksiniz. Bunu aklınızdan çıkarmayın lütfen. Önemli Not: Bu forum gruplaşma ve grup halinde başkalarına saldırıda bulunma yeri değildir. Buna kesinlikle göz yummuyoruz. Görüldüğü anda gerekli cezalar verilir. Önemli Not: Karşıdakinin siyasi düşüncesi sizin için anlaşılmaz ve kabul edilemez olabilir. Bu onun size hakaret ettiği anlamına gelmez, sadece kendi düşüncesini ortaya koyduğu anlamına gelir. Tartıştığınız insanın düşünceleri size ters geliyor diye onları hakaret kabul edemeyiz ve bu yönde o yazılara 'bana hakaret etme' tarzı yazılan cevaplar kesinlikle silinir. Önemli Not: Aşağıdaki üç forumda tamamen alıntı ile cevap verme kapalıdır. Eğer aşağıdaki üç forumda: 1. Güncel Konular 2. Politika Bilimi 3. Dini Konular alıntı göndereceksiniz alıntının altına veya üstüne bir paragraftan az olmamak kaydı ile kendi düşüncelerinizi eklemek zorundasınız. Eklenen yazının veya alıntının altına veya üstüne kendinize ait paragrafı eklemediğiniz sürece alıntılar silinecek, yayınlanmayacak veya Gazete başlıkları dizinine taşınacaktır. (Bu kural devamlı alıntı ile konuşan üyelere yöneliktir). Ve çokça yapılan bir eleştiriyi cevaplayarak bitirelim diyoruz. Bir şeyin, düşüncenin, dinin, akımın veya yazının yanlışlarını göstermek veya eleştirmek hakaret değildir. Sizin için kutsal olsa bile insanların herşeyi tartışma ve tartışmanın bağlamında kendi düşüncelerini yazma hakkı vardır ve olmalıdır diyoruz... Paylaşılan düşünceler için - Bu forum, kendini bu foruma ait hisseden herkesin yeridir.

Değiştirmek için bir öm atmanız gerekiyor eski isminiz ve yeni isminiz tam yazılış olarak...

Neymiş O?

Syriana (2005) George Clooney (bu film için 15kg almıştır) CIA ajanı olarak oynadığı bu filmde Amerika ve Araplar arasındaki Ortadoğu paylaşımını çok güzel anlatıyor. George gene oyunculuğunu konuşturmuş ve çok güzel bir kurgu üzerine kurulmuş film size çarkın nasıl işlediğini ve şu anda anlayamadığınız şeylerin nasıl tezgahlandığını gösteriyor. Film biraz ağır işlesede sabırlı olduğunuz için ne kadar bilgilendiğinizi anlıyor ve seviniyorsunuz. Filmi izlerken yapmanız gereken filmin bölümleri arasındaki ilişkilere dikkat etmenizden geçiyor... Mutlaka izleyin diyorum kaçırmayınz Oyuncular: George Clooney, Michelle Monaghan, Susan Allenback, Nicholas Art, Luke Barnett, Matt Damon, Gina Gershon Yönetmen: Stephen Gaghan George Clooney (who gained 30 lbs. for the role) plays CIA operative Robert Baer in this first-person account of the agency's false confidence regarding what they considered to be the bright future of Middle East after the end of the Cold War. Based on the best-selling book See No Evil: The True Story of a Ground Soldier in the CIA's War on Terrorism, the movie also stars Matt Damon, Amanda Peet and Greta Scacchi. Stephen Gaghan directs. Cast: George Clooney, Michelle Monaghan, Susan Allenback, Nicholas Art, Luke Barnett, Matt Damon, Gina Gershon Director: Stephen Gaghan

Dadı McPhee - Nanny McPhee (2006) Dul kalan Mr. Brown (Colin Firth) ve teyzesi (Angela Lansbury) Mr. Brown'nın haylaz çocuklarını kontrol edemiyorlar. Bir yıl içinde 17 dadı gelip geçiyor ve hala çocuklar haylazmı haylaz... En sonunda Mr.Brown Nany McPhee işe alır ve herşey değişir. Klasik bir dadı filmi olmak beraber Emma Thompson ın oyunculuğu filme ayrı bir değer katmış. Çocuk filmi olmasına rağmen zevkle izledim... Filmde verilmek isetenen mesaj olumlu ve net bir şekilde verilmiş... İzleyin veya izlettirin derim.. Oyuncular: Emma Thompson, Colin Firth, Kelly Macdonald, Celia Imrie, Derek Jacobi, Patrick Barlow Yönetmen: Kirk Jones The recently widowed Mr. Brown (Colin Firth) and his domineering aunt (Angela Lansbury) can't seem to control the numerous and naughty Brown children -- until Nanny McPhee (Emma Thompson) comes to stay. Now, with the help of some magic and a little old-fashioned discipline, their household runs like clockwork. This film's plot and title character are based on the popular Nurse Matilda books by British author Christianna Brand. Cast: Emma Thompson, Colin Firth, Kelly Macdonald, Celia Imrie, Derek Jacobi, Patrick Barlow Director: Kirk Jones

Dokuz Yaşam (2005) Nine Lives Birbiri ile bağıntılı (Onlar bilmiyor ama siz fark ediyorsunuz) 9 Kadının özel yaşamının kısa metrajlı filmi. Yanyana getirilmiş ve bağlantıların detaylarda gizlendiği film. Son zamanlarda bu tür filmler çok moda oldu örneğin Crash gibi. Çok sevmesemde film kendi içinde dinamikleri olan bir film ve bir çok bilinen sanatçıyı biraraya getirmişler... Boş zamanınız varsa seyredin derim... Oyuncular: Dakota Fanning,Kathy Baker, Amy Brenneman, Glenn Close, Lisa Gay Hamilton, Holly Hunter, William Fichtner, Mary Kay Place, Sissy Spacek, Robin Wright Penn, Jason Isaacs, Joe Mantegna, Aidan Quinn Yönetmen: Rodrigo Garcia This series of intimate vignettes from writer-director Rodrigo Garcia (Things You Can Tell Just by Looking at Her) peers into the private lives of nine women, each with a different destiny. A star-studded ensemble cast includes Kathy Baker, Amy Brenneman, Glenn Close, Dakota Fanning, Lisa Gay Hamilton, Holly Hunter, Mary Kay Place, Sissy Spacek and Robin Wright Penn -- with Joe Mantegna and Aidan Quinn providing the testosterone. Cast: Dakota Fanning,Kathy Baker, Amy Brenneman, Glenn Close, Lisa Gay Hamilton, Holly Hunter, William Fichtner, Mary Kay Place, Sissy Spacek, Robin Wright Penn, Jason Isaacs, Joe Mantegna, Aidan Quinn Director: Rodrigo Garcia

Melquiades Estrada'yı Üç Defa Gömmek (2005) The Three Burials of Melquiades Estrada Oldum olası Tommy Lee Filmlerini severim özellikle bunu kendiside yönetmiş diye biraz daha çok ilgi duydum. Konu biraz değişik ama biraz abartılı olmuş ama adına kara mizah diyorlar dayanacaksınız. Konu Meksika ile Amerika arasındaki sınırda geçiyor. Sınır koruyucusu Mike'ın (Barry Pepper) bir adam öldürmesi üzerine kurulu. Yetkililerin adamı otopsi yapmadan gömmeleri ve bunun ardından ölen adamın arkadaşı olan Tomm Lee'nin devreye girmesi ile devam ediyor. Bu tür filmlere kara komedi deniliyor. Tommy, Barry Pepper'ı kaçırarak, arkadaşının cesedini de alarak Meksikaya doğru uzun bir yolculuğa çıkıyor. Arkadaşını kendi kasabasında gömmek istiyor ama kasaba nerede onu tahmin etmek mümkün değil kara komedi de burada başlıyor... İzleyin değişik bir film... Ayrıca Barry Pepper da fena oynamammış... Oyuncular: Tommy Lee Jones, Barry Pepper, Julio Cesar Cedillo, Dwight Yoakam Yönetmen: Tommy Lee Jones Tommy Lee Jones stars in and directs this dark comedy set on the Texas-Mexico border. After accidentally killing a man, heartless border patrol officer Mike (Barry Pepper) quickly buries the body in an unmarked grave. But ranch foreman Pete Perkins (Jones) learns of his friend's death, kidnaps Mike and drags him on a harrowing journey to Mexico to bury the man in his hometown. Julio Cesar Cedillo, January Jones and Dwight Yoakam co-star. Cast: Tommy Lee Jones, Barry Pepper, Julio Cesar Cedillo, Dwight Yoakam Director: Tommy Lee Jones

Son İstek - One Last Thing (2005) Kanser teşhisi konulan genç bir öğrenci olan Dylan Jamieson (Michael Angarano) kendine son isteğinin ne olduğu sorulduğunda, hiç beklenmedik bir son istekte bulunur: Bi süpermodel olan Nikki Slater (Sunny Mabrey) ile çıkmak istediğini söyler. Tabiki gerçeklerle istekler biribirine uymadığı için süpermodelin öteki yüzü kompleksli yüzü ortaya çıkar ve film değişik bir yöne kayar. Çok iyi olmasada konu açısından değişik bir film. Boş zamanınız varsa seyredin derim ama yoksa geçin. Yanlız Michael Angarano ya dikkat edin bu çocuk çok yetenekli... Oyuncular: Michael Angarano, Gina Gershon, Sunny Mabrey, Cynthia Nixon Yöenetmen: Alex Steyermark Diagnosed with terminal cancer, otherwise typical teen Dylan Jamieson (Michael Angarano) makes an unusual last request: a date with hot supermodel Nikki Slater (Sunny Mabrey). But this may be a case of be careful what you wish for: Dylan's dream babe turns out to be a self-absorbed shrew who'll do anything to crush her competition. Gina Gershon and Cynthia Nixon lend solid support in director Alex Steyermark's bittersweet comedy. Cast: Michael Angarano, Gina Gershon, Sunny Mabrey, Cynthia Nixon Director: Alex Steyermark

Seninkiler, Benimkiler ve Bizimkiler - Yours, Mine and Ours (2005) Kötü bir komedi filmi. Abartılı ve anlamsız sahnelerle dolu gülünç olması gereken sahneler yönetmenin gözden kaçırdığı küçük ayrıntılar yüzünden yüzünüzde patlayan bir bombaya dönüyor... Boş zamanınızda bile seyretmeye değmez diyorum... Birazda başka bir filmin kopyası gibi bir durum var.... İki çok çocuklu kişinin evlenmesi ve çocukların bu durumdan rahatsız olması üzerine kurulmuş bir film... Oyuncular: Amber Tamblyn, Dennis Quaid, Sean Faris, Jerry O'Connell, Danielle Panabaker, Rene Russo Yönetmen: Raja Gosnell Dennis Quaid and Rene Russo take on the roles made famous by Henry Fonda and Lucille Ball in this remake of the 1968 comedy about two single parents who plan to marry and merge their broods into one "happy" family. But when the Coast Guard admiral and father of eight (Quaid) and the handbag designer with 10 tykes (Russo) prepare to wed, their collective progeny attempt to sabotage the union. George Lopez, Jerry O'Connell and Rip Torn co-star. Cast: Amber Tamblyn, Dennis Quaid, Sean Faris, Jerry O'Connell, Danielle Panabaker, Rene Russo Director: Raja Gosnell

O her zamanki gecelerden birinde gene yanlız başıma sokakta yürüyordum başımı kaldırdım ve: O her zamanki dolunay oradaydı... Düşündüm, İlk insanda aynı aya bakıyordu... Arşimette aynı aya bakıyordu... İsada aynı aya bakıyordu... Mudahmmette aynı aya bakıyordu... Churcillde aynı aya bakıyordu... Leninde aynı aya bakıyordu... Atatürkte aynı aya bakıyordu... ve bende aynı aya bakıyordum... Çok tuhaf hissettim kendimi....

Ağlayan Devenin Öyküsü - The Story of the Weeping Camel (2004) Moğolistanda geçen ve bir Moğol devesinin doğum yapması ve çocuğunu reddetmesi üzerine kurulmuş bir belgesel... Belgesel ama film havasında çekildiği için sürükleyici ve bilgilendirici. Gobi çölünde yaşamın içine sokuyor sizi. Öyle bir yaşam ki insan gözlerine inanamıyor.. Mutlaka seyredin derim.. Oyuncular: Janchiv Ayurzana, Chimed Ohin, Amgaabazar Gonson, Zeveljamz Nyam, Ikhbayar Amgaabazar, Odgerel Ayusch Yönetmen: Byambasuren Davaa, Luigi Falorni This unique documentary follows a Mongolian camel that's rejected her newborn white colt. Throughout her difficult delivery, the camel is aided by a family of shepherds, who instantly notice the mother's rejection and make valiant efforts to warm the mother to her child. Now, all hope lies with the family's two young boys, who must travel across the Gobi desert to find a healing musician. Will the violinist's ritual do the trick? Cast: Janchiv Ayurzana, Chimed Ohin, Amgaabazar Gonson, Zeveljamz Nyam, Ikhbayar Amgaabazar, Odgerel Ayusch Director: Byambasuren Davaa, Luigi Falorni

Söz hakkı doğduğundan yazayım dedim ama konunun başlığına öncelikle uyalım ve en güzel çiçek olan sözcük grubunu yazalım... TURKISH-MEDIA.COM'a emek veren herkesi çok seviyoruz... Çok ama çok emeğinizle büyüdük emeğinizle gelişiyoruz emeğinizle yürüyoruz... Gelelim ortada dolaşan bir ihbar lafına... Arkadaşlar başka siteleri veya forumları önermenin iki yolu vardır. Bu yolları takip ederek istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz... 1. Web sitesi tanıtımları bölümünde o siteyi tanıtabilirsiniz... 2. Özel mesajla arkadaşlarınıza tanıtabilirsiniz...Eğer kişi size bir daha böyle e-posta gönderme demediği sürece... Gerisi hikaye ve isteyen istediği yere gidebilir ve gelebilir... Bizim başka sitelerde reklam yapma gibi bir durumumuz yok... Biz duruşumuzla büyümeyi beceren bir siteyiz... Özgür düşünceden daha değerli bir şeyin olduğunu düşünemeyen bir yapımız var ve onu savunuyoruz... Bu nedenle kendiniz olduğunuz için teşekkür ediyoruz ve paylaşımlara devam diyoruz... Teşekkürler...

Efsane Adam - (2005) The World's Fastest Indian (Indian bir motorsiklet Markası) Ne zaman bir Anthony Hopkins filmi seyretsem hep hayretle bitiririm. Bu da onlaradan birisi. O kadar iyi oynamışki sanki karşınızda film oynamıyor siz filmin içindesiniz ve sürükleniyorsunuz. 1967'de Yeni Zellandalı Burt Munro (Anthony Hopkins) kendisi yenilediği Indian Scout motorsikleti ile hız rekoru denemesini anlatan ve uzun bir yolculuğun öyküsü olan bu film size yaratıcılığın kolay elde edilmediğini bir kez daha kanıtlayacak nitelikte... Mutlaka ama mutlaka seyredin derim... Tek başına film yapan Hopkins gene harikalar yaratmış.. Oyuncular: Anthony Hopkins, Bruce Greenwood, Diane Ladd, Jessica Cauffiel Yönetmen: Roger Donaldson In 1967, New Zealander Burt Munro (Anthony Hopkins) set records with his customized Indian Scout motorcycle at the Bonneville Salt Flats in Utah. But perhaps more amazing than his jaw-dropping land speed of 183.586 mph was the fact that he was a 67-year-old grandfather. Based on a true story, this drama is the second pairing for Hopkins and writer-director Roger Donaldson (Cocktail, Thirteen Days), who also worked together on The Bounty (1984). Cast: Anthony Hopkins, Bruce Greenwood, Diane Ladd, Jessica Cauffiel Director: Roger Donaldson

1972 Münih olimpiyatlarında Filistinlilerin İsrailli Sporcuları rehin almasını anlatan bir film... Olaya tasarlayanların aranıp bulunduğu ve İsrail gizli servisinin nasıl çalıştığı ile ilgili bu film. Bu tür filmlerin ne kadar yönlendirici olduğunu bilirsiniz. Yani hangi açıdan çekerseniz o açıyı anlatmış olursunuz. Bu nedenle gördükten sonra siz değerlendirin.... Oyuncular: Eric Bana, Geoffrey Rush Yönetmen: Steven Spielberg

Yeşil Sokak Holiganları - Green Street Hooligans (2005) Harward'da okurken bir uyuşturucu skandalına karışan (Elijah Wood) okuldan atılır. Atıldıktan sonra kendini boşlukta hisseden uzun zamandır görmediği kız kardeşini görmek için İngiltereye gider. Bu seyahat hayatını değiştirecek ögeler taşımaktadır. Öncellikle Kız kardeşinin futbol holiganı olan kayınçosu ile tanışması ona yeni ve anlamadığı bir dünyanın kapılarını açacaktır. Ben çok sevdim kaçırmayın diyorum... Biraz şiddet olsada bu tür insanların neden holigan oldukları ile ilgili size ipuçları verecek güzel bir film...Özellikle Charlie Hunnam dikkat edin (Kayınço) çok iyi oynamış... Elijah ın herzamanki oyunu.. Oyuncular: Elijah Wood, Charlie Hunnam, Claire Forlani, Marc Warren, Leo Gregory, Henry Goodman Yönetmen: Lexi Alexander Drawn into the center of a bogus drug scandal by his wealthy roommate, a high-achieving Harvard newspaper editor (Elijah Wood) is kicked out of school just a few months shy of getting his degree. With nowhere else to go, he flies to the United Kingdom to live with his sister (Claire Forlani) and her family. But his subsequent involvement with the local Green Street Elite -- a gang of violent soccer fans -- could change his life forever. Cast: Elijah Wood, Charlie Hunnam, Claire Forlani, Marc Warren, Leo Gregory, Henry Goodman Director: Lexi Alexander

Aslında olayı 'ti' ye alman çok hoşuma gitti... Anlatmak istediğin anlaşılmıştır ve not edilmiştir... Ama biraz katılım alarak yapmak daha sağlıklı olduğundan diğerleri ne diyor bir görelim... Diğer başlıkta dikkat ediyorsan tartışalım dedim ve sadece 10 kişi fikir belirti... Anlatmak istediğimde burada düğümleniyor... Biz yapıcı tartışmalardan kaçıyoruz... Kavga etmek istiyoruz... Didişmek istiyoruz... Biraz ağır oldu ama bakalım bundan sonra ne kadar tartışacağız öteki konuyu... Linkinide koyalım aşağı hangi başlık olduğu anlaşılsın diye.. http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=32631 Düşünce paylaşımına devam...

Çok mutluyum bugün... İnsanların bazı şeylerin doğru veya yanlış olmasını tartışması beni çok mutlu eder nedense... Bu konuya iki yönden yaklaşmak istiyorum... 1. Ben bu dizin bana önerildiğinde hiç sevmedim... Ama sevmesemde başlık açılmış ve fikirler yazılıyordu ( http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=28503 ) ve çoğunlukla istiyorlardı... Burada bu başlığa karşı çıkan arkadaşlar hiç bir şey yazmamışlardı... Diyeceksinizki ne tür bir şey olduğunu görmeden nasıl karşı olalım o da doğru onu aldım ve not ettim... 2. Yön insana doğru yönden yaklaşmak... Bunun kötü bir şey olduğunu biliyoruz... Ama bunun yapıldığınıda biliyoruz... Çözüm ne sizce o bölümü kapatmakmı yoksa o bölümü biraz daha bakılabilir yapmakmı... Biraz daha tartışalım ve sonuca hep birlikte karar verelim bakalım ne yapacağız görelim... Tamam mı?

Telgraf Tepesinin Vahşi Papağanları - The Wild Parrots of Telegraph Hill (2005) Bu belgesel San Fransisco'daki bir evsiz adamın (Mark Bittner) Papağanlarla kurduğu inanılmaz ilişikiyi anlatıyor... Yavaş başlayan belgesel yavaş yavaş kendini buluyor ve papağanların şehrin içindeki vahşi yaşamlarını ve bir insanla paylaştıkları ortamın değerini anlıyorsunuz. Mark önce vahşi papağanların kendisi için gerekli olan şeyleri getirdiğinin farkına varmaz ama sonradan fark ederki kendinin getirdiği kadar onlarında kendi yaşamında değişiklik yaptığı gerçeği ortaya çıkar... Mutlak izleyin derim... Oyuncular: Mark Bittner Yönetmen: Judy Irving This documentary tells the true story of a Bohemian St. Francis of Assisi and his amazing relationship with a flock of wild parrots. Mark Bittner, a homeless street musician in San Francisco, adopts the flock as he searches for meaning in his life. The weird thing is, he's unaware that the wild parrots will bring him everything he needs. The film celebrates urban wildness (human and avian) and links the parrots' antics to human … antics. Cast: Mark Bittner Director: Judy Irving

Aslında Sorularınızın Yanıtlarını Forumda Bulursunuz ama genede ben sizin için aradım ve buraya yapıştırıyorum: Eğer hala tatmin olmadıysan bana bir ÖM le ulaşabilirsin....

Korkarak Kaçmak - Running Scared (2006) Bir çete üyesi olan Joey Gazelle (Paul Walker) evinde çetenin kirli silahlarını saklamaktadır. Bu silahlardan biri ile oğlunun arkadaşının babasını vurması ile başlayan bu çete filmi çok kanlı bir film. İzlerken kan yüzünüze sıçrayacak kadar kanlı ama kurgusu çok değişik. Kendinizi zor alacaksınız kanı sevmediğiniz halde bu böyle olacak... Bütün film silahın geri bulunması tezi üzerine kurulmuş. Çok fazla sinema efekti kullandıkları için bazan sıkıcı oluyor. Boş zamanınız varsa izleyin derim geresi boş... Oyuncular: Paul Walker, Cameron Bright, Vera Farmiga, Chazz Palminteri, Johnny Messner Yönetmen: Wayne Kramer Mob flunky Joey Gazelle (Paul Walker) races to find a gun before it falls into the wrong hands in director Wayne Kramer's hyperkinetic crime thriller. Tasked with disposing of the Mafia's murder weapons, the two-bit hood instead hides them in his cellar. But when a snub-nosed .38 is stolen from his cache and used to kill a Russian gangster, the stage is set for a night of mayhem through a netherworld of crackheads, pimps, hookers and dirty cops. Cast: Paul Walker, Cameron Bright, Vera Farmiga, Chazz Palminteri, Johnny Messner Director: Wayne Kramer

Transamerica (2005) Bree (Felicity Huffman) cinsiyet değişimine bir hafta kala şok bir haber alarak hiç bilmediği bir oğlunun olduğunu öğrenecektir. Kefaletini ödeyerek hapisten çıkardıktan sonra onunla ülkeyi baştan başa geçecekleri bir araba turuna çıkarlar. Huffman bu rolü için Oscar'a aday gösterilmiş ve ayrıca bir çok ödül almıştır. Bir erkeğin kadın rolü oynaması çok zor ama çok başarılı oynamış. Mutlaka izleyin derim... Özellikle oğlunu yakın takibe alın gelecekte ismini çok duyacaksınız.. Oyuncular: Felicity Huffman, Kevin Zegers, Fionnula Flanagan, Graham Greene Yönetmen: Duncan Tucker Bree (Felicity Huffman) gets the shock of her life when a week before her final sex change surgery she discovers a son she didn't know she had. After bailing him out of jail the two set out on a cross-country journey riddled with road bumps. Huffman won numerous awards (and an Oscar nomination) for her role as a man longing to be a woman. Elizabeth Pena, Burt Young, Kevin Zegers and Graham Greene co-star. Cast: Felicity Huffman, Kevin Zegers, Fionnula Flanagan, Graham Greene Director: Duncan Tucker

Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek – Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim. Bilmezdi ki oturduğumuz semti, Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! – Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. Atlastan bakardım nereye gitti, Öyle öyle ezber ettim gurbeti. Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a, Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu. En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim. Hayatta ben en çok babamı sevdim. Can Yücel

Merhaba, Biz biraz farklıyız... Biraz demeyeyim çokça farklıyız... Bizde modların tartışmalara katılmaları söz konusu değildir. Modlar sadece forumun işleyişi ile ilgili konularda kontrol görevleri vardır... Neden Modların Aktif Tartışmalara Katılmasını İstemiyoruz... -Forumda yönetimin sadece yönetme olayı için bulunmasını istiyoruz... -Konularda fikir belirtmelerini istemiyoruz... -Kimsenin forumda yöneticiden etkilenmesini istemiyoruz... Biz modlarımızı kendimiz seçiyoruz... Nasıl mı? Forumumuzda bulunan ve modluğa yatkın kişilere admin olarak modluk teklif ediyoruz ve böylece başlıyorlar (Teklif etmeden önce izliyoruz, Yazılarından tutun yönetim ve karşıdaki insanlarla diyaloglarına bakıyoruz).... Bizim için başka sitelerde modluk yapmaları veya başka sitelerde admin olmaları çok önemli değil...

Biraz geniş bir açıklama yazarsan ne istediğini veya sorduğunu anlayabiliriz...???