Admin

Şahane Suç - The Perfect Crime (2004) El Crimen Perfecto Çok enteresan bir İspanyol filmi. Biraz komedi biraz biraz drama ama kesinlikle çok iyi bir kurgu. Alex Iglesia'asın başka bir şaheseri diyebiliriz. Kapitalizmin bize öğrettikleri ile güzel ve çirkin kavramlarımızın nasıl değiştiğini ve bizi nasıl yönlendirdiğini anlatan bir şaheser. Ayrıca alışveriş kavramı üzerine düşüncenizi tekrar sorgulayacağınız bir başyapıt. Moniva Cervera dikkatle izleyin çok güzel oynamış... Bir alışveriş merkezinde satıcı olan Guillermo Toledo bir süre sonra menejer olmayı beklerken bu görev başka bir kişiye verilince olayların akışı değişiyor... Oyuncular: Guillermo Toledo, Monica Cervera, Luis Varela, Enrique Villen Yönetmen: Alex De La Iglesia Alex de la Iglesia's hilarious crime caper stars Guillermo Toledo as Rafael, a typical Don Juan who enjoys his cushy job as a department store salesman and usually has his pick of the comely female staff. But when his bitter rivalry with co-worker Antonio ends in murder, Rafael must find an alibi -- fast. Lourdes, the one salesgirl Rafael has hitherto spurned, comes to his aid, but at a price; before long, prison seems distinctly appealing. ... Cast: Guillermo Toledo, Monica Cervera, Luis Varela, Enrique Villen Director: Alex De La Iglesia

Uzun süredir bu konu hakkında düşünüyorum: Hoşgörü Nedir? Nasıl Olmalıdır? Nasıl Algılanmalıdır? Neye, Nasıl, Neden Hoşgörü Gösterilmelidir? Bazan hoşgörünün herkesin kendine göre algıladığı değişen ve kişiye özel bir kavram olduğunu düşünürüm, bazan da hoşgörü genel bir kavrammışta herkes onu işine geldiği gibi kullanıyormuş sanırım. Her ikiside bana hoşgörünün nereye kadar ve nasıl kullanılacağını tam olarak anlatmıyor... Bir insan ne kadar hoşgörülü olmalı veya nereye kadar hoşgörülü olmaya çalışmalı... Hitler'e hoşgörülü olabilirmisiniz? İsrail'e öldürdüğü filistinliler için hoşgörülü olabilirmisiniz? Sivas'ta yakılan insanlar için hoşgörülü olabilirmisiniz? Stalin'in öldürdüğü insanlar için hoşgörülü olabilirmisiniz? bu liste uzayarak gider.... Bildiğim bir şey var yaşadığınız yerdeki renkliliğe hoş görülü değilseniz hiç bir şeye hoş görü ile yaklaşamazsınız... İnsanları dinleme konusunda hoş görü en önemlisidir. Bunu biraz açalım. Bizim insanımızda bilgiyi edinme yolu çok önemli değildir. Bunu çevrenize bakarak hemen bana başınızı sallayarak doğru dediğiniz görür gibiyim. Neden böyle söyledim? Çevrenize bakın insanlar bilgi dediğimiz yaşamanın ana temeli olan kavramları nereden öğreniyorlar. Bu öğrendikleri kavramları size gerçek doğrularmış gibi nasıl sunuyorlar. Nereden alındığını bile doğru dürüst bilmediği veya kaynağını çok iyi araştırmadığı bu bilgileri size savunmak ve kendi doğrularını o bilgiler üzrinde ispatlamaya çalışmakla görevli hissediyorlar. Hoşgörülü olmayan toplumlar hep aynı noktada kalmaya devam edeceklerdir. Farklılıklarınızı Kabul etmeden bir metre bile ileri gitmek mümkün değildir. Çünkü bu farklılıklar sizi oyalayacaktır Oyalayan farklılıklar hep engel olacaktır. Şimdilik bu kadar….

Merhaba, Öneriler için teşekkür ederiz.... Birinci önerideki konu forumda bulunmaktadır... Felsefe bölümünde Kemalizm adı altında: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showforum=130 İkincisi bir nedeni yok demekki düşünememişiz... E-Kitap bölümünü açıyoruz... Öneriler için teşekkürler...

Bayan Brown - Mrs. Brown (1997) Kocasının ölümüne yas tutan Kraliçe Victoria (Judi Dench), Kişisel hizmetçisi John Brown (Billy Connolly) gelişi ile başka bir yön almaya başlayacaktır. Yas tutmaktan vazgeçen kraliçe yaşama daha sıkı sarılmaya ve zevk almaya başlamıştır. Doğruları söylemekten vazgeçmeyen John Brown ile kraliçe arasından duygusal ve arkadaşlığa dayalı sıkı bir ilişki başlamıştır. Kraliyet düzeni ile ilgili olan bu film size farkına varmadığınız bazı duygular tattıracaktır. Ayrıca mutlaka seyredin derim Judi Dench harikalar yaratmış... Bir o kadarda Billy Connolly. Oyuncular: Judi Dench, Billy Connolly, Geoffrey Palmer, Antony Sher, Gerard Butler, Richard Pasco, David Westhead Yönetmen: John Madden Grieving widow Queen Victoria (played imperiously by Judi Dench) withdraws into sadness for years, until plainspoken manservant John Brown (Billy Connolly) disrupts her mourning. Their friendship grows, resulting in personal and political ramifications for both. Funny, exquisitely shot and featuring sparkling performances, Mrs. Brown brilliantly portrays the woman behind an empire and the man who helped her live again. Cast: Judi Dench, Billy Connolly, Geoffrey Palmer, Antony Sher, Gerard Butler, Richard Pasco, David Westhead Director: John Madden

Balina Sırtında (2003) - Balina Sürücüsü - Whale Rider Yeni Zellandada küçük bir yerleşim birimindeki bir grubunun Balina sürücüsü soyundan Paikea geldiğini belirten bu film. Hiç bir filmle karşılaştırılamayacak bir özelliği var. Ağlayacaksınız, sevineceksiniz, bazı şeylerin sizin için hiç önemli olmadığını fakat dünyada bir yerlerde onun birileri için önemli olduğunu anlayacaksınız. Küçük bir kızın erkek olarak doğmama sancısını izleyeceksiniz. Ezilecek ama kendini kanıtlaması gerektiğini hiç unutmayacak. Dikkat: Küçük yıldız Keisha Castle-Hughes sakın gözünüzü ayırmayın ondan, zaten ayıramayacaksınız ama genede uyarayım dedim. İnanılmaz bir oyunculuk inanılmaz bir senaryo ve inanılmaz yöresel insanların katkıları ile bir şahaser... Mutlaka ama mutlaka İzleyin... Oyuncular: Keisha Castle-Hughes, Rawiri Paratene, Vicky Haughton, Cliff Curtis, Grant Roa, Mana Taumaunu, Rachel House, Taungaroa Emile Yönetmen: Niki Caro Dört ayrı ülkede gösterim posterlerini yukarıda görebilirsiniz... In a small New Zealand coastal village, Maori claim descent from Paikea, the Whale Rider. In every generation for more than 1000 years, a male heir born to the Chief succeeds to the title. The time is now. The Chief's eldest son, Porourangi, fathers twins - a boy and a girl. But the boy and his mother die in childbirth. The surviving girl is named Pai. Grief-stricken, her father leaves her to be raised by her grandparents. Koro, her grandfather who is the Chief, refuses to acknowledge Pai as the inheritor of the tradition and claims she is of no use to him. But her grandmother, Flowers, sees more than a broken line, she sees a child in desperate need of love. And Koro learns to love the child. When Pai's father, Porourangi, now a feted international artist, returns home after twelve years, Koro hopes everything is resolved and Porourangi will to accept destiny and become his successor. But Porourangi has no intention of becoming Chief. He has moved away from his people both physically and emotionally. After a bitter argument with Koro he leaves, suggesting to Pai that she come with him. She starts the journey but quickly returns, claiming her grandfather needs her. Koro is blinded by prejudice and even Flowers cannot convince him that Pai is the natural heir. The old Chief is convinced that the tribe's misfortunes began at Pai's birth and calls for his people to bring their 12-year-old boys to him for training. He is certain that through a gruelling process of teaching the ancient chants, tribal lore and warrior techniques, the future leader of their tribe will be revealed to him. Meanwhile, deep within the ocean, a massive herd of whales is responding, drawn towards Pai and their twin destinies. When the whales become stranded on the beach, Koro is sure this signals an apocalyptic end to his tribe. Until one person prepares to make the ultimate sacrifice to save the people. The Whale Rider. Cast: Keisha Castle-Hughes, Rawiri Paratene, Vicky Haughton, Cliff Curtis, Grant Roa, Mana Taumaunu, Rachel House, Taungaroa Emile Director: Niki Caro

Ağrı Dağı - Ararat (2002) Daha önce söylediğim gibi 'Her zaman karşı olduğum veya karşı olmak zorunda bırakıldığım şeyleri kendi gözlerimle görme ve onlara neden karşı olduğumu bilme gerekliliğini hissetmişimdir. Bu filmde onlardan birisi.' Film Ermenilerin iddiaları üzerine kurulmuş... Kendi deyimleri ile Ermeni Soykırımını anlatan bir film. Tabiki tamamen tek taraflı bir senaryo ve bu tek taraflılık karşı tarafı tecavüz edilen kadınlar, ve öldürülen çocuklarla kötü gösterme platformu üzerine kurulmuş... Olaylar zamanında çocuk olan ve daha sonra New Yorka yerleşen bir ressam üzerine kurulu. Film içinde film diyebileceğimiz bu film Atom Egoyana özgü bir anlatış şekli. Filmde ayrıca Türk diplomatın katili bir teröristin oğlu da oynuyor... Film Tarih açısından pek bir şey ifade etmiyor fakat Filmcilik açısından bazı güzel tarafları vaar... Zamanınız yoksa değmez. Ama diğer tarafın bakış açısını yakından görmek istiyorsanız kaçırmayın derim... Oyuncular: Christopher Plummer, Charles Aznavour, Elias Koteas, Arsinee Khanjian, Bruce Greenwood Yönetmen: Atom Egoyan

Sekreter - Secretary (2002) Akıl hastenesinden yeni çıkan genç bir kadın (Maggie Gyllenhaal) sekreter olarak başarılı bir avukatın (James Spader) yanında iş bulur. Bu iş ilişkisi zamanla sadomazoşist bir ilişkiye döner ve tutku ikisinide esir alır. Değişik bir film izlemek istiyorsanız mutlaka görün derim... Oyuncular: James Spader, Maggie Gyllenhaal, Jeremy Davies, Lesley Ann Warren, Stephen McHattie, Patrick Bauchau, Amy Locane, Oz Perkins, Jessica Tuck Yönetmen: Steven Shainberg Recently released from a mental hospital after treatment for self-mutilating tendencies, a young woman (Maggie Gyllenhaal) gets a job as a secretary for a successful attorney (James Spader) with a tendency toward angry disapproval. The mix of self-loathing (her) and egomania (him) leads them into a unique relationship charged with sadomasochism. This twisted, humorous tale of repressed passion marks Gyllenhaal's first starring role. Cast: James Spader, Maggie Gyllenhaal, Jeremy Davies, Lesley Ann Warren, Stephen McHattie, Patrick Bauchau, Amy Locane, Oz Perkins, Jessica Tuck Director: Steven Shainberg

Gece Yarısı Ekspresi (1978) Midnight Express Her zaman karşı olduğum veya karşı olmak zorunda bırakıldığım şeyleri kendi gözlerimle görme ve onlara neden karşı olduğumu bilme gerekliliğini hissetmişimdir. Bu filmde onlardan birisi. Her zaman ismini duyduğum ama bir türlü seyretmek için elime fırsat geçmeyen bir filmdi. Gelelim filmi çok önyargılı, bir ülkenin insanlarına (Turkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına) saldırmak için çifte starndartlarla yapılmış bir film olarak gördüm. Filmde geçen olaylara gelince bunların çoğu olan olaylar ama bunlar sadece Türk insanına özgü değil. Hele hele sanık sandalyesinde siz domuzsunuz diye bağırmasıda çok enteresan... Alan Parkerın ve Oliver Stonunun hemen hemen bütün filmlerini izlemişimdir. Bu filmi Amerikadaki Türk karşıtı kesimler için ısmarlama yaptıkları kesin. Esrar kaçırmak isteyen Amerikalı bir genç ve onu yakalayan Türk polisi. 4.5 yıla mahkum olan mahkumun başından geçen işkence olayları. Bence herkes seyretmeli bu filmi çünkü neye karşı olduğunuzu ve dışarıdan nasıl göründüğünü bilmeniz gerekmektedir. Türkiyede işkence yokmu? var! Dünyada işkence yokmu? Var! Neden bu nefret diye düşünüyorsunuz? Film tam bir nefret aşılama makinası gibi yapılmış... Ayrıca filmde kullanılan Türkçe sanki Türkiyede değilde fizanda çekilmiş... Oyuncular: Brad Davis, Irene Miracle, Bo Hopkins, Paolo Bonacelli, Paul L. Smith, Randy Quaid, Norbert Weisser, John Hurt, Mike Kellin, Franco Diogene, Michael Ensign, Gigi Ballista Yönetmen: Alan Parker Ayrıca bu filmle ilgili filme konu olan kişi ile yapılmış röportajı YouTube'dan izlemek için aşağıdaki linklere tıklayınız: The story of Billy Hayes (Brad Davis) is brought to life by Oliver Stone's Academy Award-winning screenplay recounting the young American's experience in a Turkish prison. When Hayes is caught attempting to smuggle drugs out of Turkey, the courts decide to make an example out of him and sentence him to 20 years in prison. With little hope of ever getting out, Hayes decides to attempt a daring escape. Co-stars Randy Quaid and John Hurt. If you really think this is a true story, I reccomend you to think again. The only true thing about this movie is that Hayes was put in jail because he commited a crime which can happen in any country. Everything else is either untrue or exaggerated. The movie shows Hayes as an innocent person while blaming Turkey for applying it's laws. This movie is pure propaganda against Turks and Turkey. The escape scene is very unrealistic. No one can escape from a prison like that. I really can't understand how this movie got an Academy Award. I think Hayes, Stone and Parker were expecting Turkish prisons as five star hotels. Cast: Brad Davis, Irene Miracle, Bo Hopkins, Paolo Bonacelli, Paul L. Smith, Randy Quaid, Norbert Weisser, John Hurt, Mike Kellin, Franco Diogene, Michael Ensign, Gigi Ballista Director: Alan Parker Also if you would like to see an interview with Billy Hayes about what happened in Istanbul, Please click below links: The Truth About Midnight Express Part One The Truth About Midnight Express Part Two

Bir şeyi ölçtüyseniz onu bana anlatmanız ve detayları vermeniz gerekiyor... Yoksa benim size onunla ilgili bilgi vermem çok zor... özellikle neyi kaşılaştırıyorsunuz, yeri, zamanı, karşılaştırma aralığı, değerler, nerede gibi bir çok bilgi

Forum istatistikleri her gün forumun kendi (24 saat) gün aşımında yenilenir.... Ne demek bu kendi forumun 24 saatlik zaman dilimi... Sunucular başka ülkede olduğu için Türkiye saati ile değil sunucu saati ile olur...

Bazan yönetmekle kullanıcı olmak arasındaki farkı çok zor anlatabiliyoruz... Neden mi? Diyelimki bir spamci geldi ve bir saat içinde 1000 tane ileti postaladı... Bu seferde kalkacaksınız aaaa bu forum iyi idare edilemiyor diyeceksiniz... Bu bir tane örnek.... İnternet çok güvenli değil bunun gibi bir çok nedenden genelde bu kurallar var... Katılım için teşekkürler

Hayatın İçinden (2003) İstasyon Bekçisi (Tren) - The Station Agent Sadece bir tane arkadaşı olan ve oda ölen, genç bir cüce olan Finbar McBridge (Peter Dinklage) New Jersey de terkedilmiş bir Tren ambarına yerleşir. Etrafı bir anda renkli insanlarla dolmuştur. Sessizlikten hoşlan Fin bu renklere çabuk alışamayacaktır. Özellikle oğlunu kaybetmiş bir sanatçıyı oynayan Olivia ve Finin ilişkisi sürükleyici bir izlenim verecek... İzleyin derim özellikle Fin çok iyi bir rol oynamış.. Ayrıca Küba kökenli sosis satıcısınıda gözden kaçırmayın.... Oyuncular: Peter Dinklage, Patricia Clarkson, Bobby Cannavale, Raven Goodwin, Paul Benjamin Yönetmen: Thomas McCarthy When his only friend dies, a young dwarf named Finbar McBride (Peter Dinklage) relocates to an abandoned train station in rural New Jersey, intent on living the life of a hermit. But his solitude is soon interrupted by his colorful neighbors, which include a struggling artist (Patricia Clarkson) coping with the recent death of her young son and a talkative Cuban hot dog vendor (Bobby Cannavale). Cast: Peter Dinklage, Patricia Clarkson, Bobby Cannavale, Raven Goodwin, Paul Benjamin Director:Thomas McCarthy

Amerikan İhtişamı - American Splendor (2003) Harvey Pekar bilmediğim için can sıkıcı olacağınız düşündüğüm bir filmdi. Sadece tanıdığım baş rolde oynayan ve sideways dede oynayan Paul Giamattiydi. Seyrettikten sonra çok sevdim diyebileceğim bir film. Sıradışı bir komik kitap yazarı Harvey Pekarın yaşam öyküsünü anlatan bu etneteresan filmi seyredin derim... Sıradan bir insanın sıradan yaşamından kesitler veren film kendinizdende bir şey bulacağınız bir filme dönüşecek... Yönetmen: Shari Springer Bergman and Robert Pulcini Oyuncular: Paul Giamatti, Harvey Pekar, Hope Davis, James Urbariak, Judah Friedlander Harvey Pekar is file clerk at the local VA hospital. His interactions with his co-workers offer some relief from the monotony, and their discussions encompass everything from music to the decline of American culture to new flavors of jellybeans and life itself. At home, Harvey fills his days with reading, writing and listening to jazz. His apartment is filled with thousands of books and LPs, and he... Directed by: Shari Springer Bergman and Robert Pulcini Cast: Paul Giamatti, Harvey Pekar, Hope Davis, James Urbariak, Judah Friedlander

Penguenlerin Yürüyüşü (Göçü) - March of the Penguins (2005) Her kış Antartikada yaşayan penguenler kıştan kaçmak ve yavrulama dönemleri için okyanusdan uzak yerlere giderler. Bu göçü anlatan bu inanılmaz güzellikteki belgeseli herkese, küçük büyük herkese tavsiye ediyorum. Yaşamın sizin çevrenizde dönmediğiniz size hatırlatacak ve yaşamın bir başkası içinde ne kadar zor olduğunu size öğretecek bir film... Tür: Belgesel Anlatan: Morgan Freeman Each winter, alone in the pitiless ice deserts of Antarctica, deep in the most inhospitable terrain on Earth, a truly remarkable journey takes place as it has done for millennia. Emperor penguins in their thousands abandon the deep blue security of their ocean home and clamber onto the frozen ice to begin their long journey into a region so bleak, so extreme, it supports no other wildlife at this time... Genres: Documentary

Kişisel Günlüğünüzü (Blog) Açtınızmı? Ayrıca açtığınız bloga arkadaşlarınızı yazar olarak atayabilirsiniz. Bu ne demek arkadaşınıza yetki vererek aynı sizin gibi başlık açabilme özelliği veriyorsunuz bu bir arkadaş kitlesi olarak yazı yazma özgürlüğü sağlıyor size unutmayın...

Paramparça Aşklar ve Köpekler - Aşk Bir Fahişedir (2000) Love's a Bitch - Amores Perros Meksikada geçen ve üç ayrı ailenin yaşam öyküsünü işleyen bu Meksika filmi görülmeye değer bir film. Sakın kaçırmayın diyorum... Meksika da başkentte sokaktaki yaşamı anlatan bu film Köpek döğüşleri ile başlıyor. İnsanın içini sızlatan bu sahneler insanlarla devam ediyor... Farklı insanların nasıl birbirinin yaşamının içinde olduğunu ve nasıl etkilendiklerini anlatıyor. Ayrıca Emilio Exhevarria dikkatle izleyin derim ve köpek kavga sahnelerinde de gözlerinizi kapayın derim çünkü insanın içini burkuyor... Sakın kaçırmayın... Oyuncular: Emilio Echevarria, Gael Garcia Bernal Yönetmen: Alejandro Gonzalez Inarritu Director Alejandro González Iñarritu's internationally acclaimed debut film recounts three tales that unfold and intertwine on the brutal streets of Mexico City. Streetwise loser Octavio (Gael García Bernal) has an obsessive crush on his sister-in-law; Daniel (Álvaro Guerrero) dumps his family for a disturbed supermodel; and ex-guerilla El Chivo (Emilio Echevarría) cares for a wounded dog while planning an assassination. Starring: Emilio Echevarria, Gael Garcia Bernal Director: Alejandro Gonzalez Inarritu

Oscar sarstı: En İyi Film ‘Crash’ - Oscar 2006 Türkiye'de Medya ne kadar sürpriz desede ben Crash'in Oscarı alacağını tahmin etmiştim. Çünkü kurgu bakımından çok güzel ve iyi kurulmuş bir film... Buraya tıklayarak geniş bilgi alabilirsiniz... Ayrıca Capote'deki Rolü ile Philip Seymour Hoffman en iyi erkek oyuncuyu aldı... Oscar tarihinde ilk defa çok önemli filmler satansal ve oyunculuk içerikleri ile yarıştılar.... Capote hakkında geniş bilgi için buraya tıklayınız... Oscar sarstı: En İyi Film ‘Crash’ 78. Oscar Ödülleri’nde, Paul Haggis’in yazıp yönettiği ‘Crash’ adlı film, büyük sürpriz yaparak En İyi Film seçildi. Favori gösterilen ‘Brokeback Mountain’ ise 3 Oscar’la yetindi. Oscar’lar görkemli bir törenle sahiplerini buldu. En başta ‘Brokeback Mountain’ olmak üzere, ‘Capote’, ‘Good Night, and Good Luck.’ ve ‘Munich’ filmlerini geride bırakan ‘Crash’ En İyi Film seçildi. Film, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Kurgu dalındaki ödüllerin de sahibi oldu. 3’er ödüllü diğer yapımlar ise ‘Brokeback Mountain, ‘Memoirs of a Geisha’ ve ‘King Kong’ oldu. Ödül Töreni, Türkiye’de NTV’den canlı yayınlandı. En İyi Yönetmen dalındaki Oscar ‘Brokeback Mountain’ın yönetmeni Ang Lee’ye verildi. Böylece ‘Capote’ ile Bennett Miller’ın, ‘Crash’ ile Paul Haggis’in, ‘Good Night, and Good Luck.’ ile George Clooney’nin ve ‘Munich’ ile Steven Spielberg’in arasından sıyrılan Lee -beklendiği gibi- Oscar’a ulaştı. TÖREN MUHTEŞEM OLDU Akademi ödülleri olarak da bilinen Oscar Ödülleri'nin 78'incisi Los Angeles'ta düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu. Amerikan Sinema Bilimleri ve Sanatları Akademisi tarafından ünlü Kodak Tiyatrosu'nda düzenlenen ve ABC televizyondan canlı olarak yayınlanan ödül töreninde altı dalda aday gösterilen 'Crash', 'En İyi Film' ödülünü aldı. 'En İyi Orjinal Senaryo ve En İyi Kurgu' ödüllerini de alan 'Crash' gecenin yıldızı olurken, 'Brokeback Dağı' filminin yönetmeni Ang Lee de 'En İyi Yönetmen' ödülüne layık görüldü. Philip Seymour Hoffman 'Capote' filminde canlandırdığı eşcinsel yazar Truman Capote tiplemesiyle 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüne layık görülürken, Reese Witherspoon da 'Walk the Line' filminde canlandırdığı country şarkıcısı June Carter karakteri ile 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünün sahibi oldu. 'Syriana' filmindeki rolüyle 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ödülünü alan George Clooney Oscar ödülleri tarihinde birinde oyuncu, birinde yazar ve yönetmen olmak üzere iki ayrı filmde üç dalda aday gösterilen ilk isim olmuştu. Gecede 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' dalında Oscar heykelciğini ise 'Constant Gardener' filmindeki rolüyle Rachel Weisz aldı. 78. Oscar ödül töreninde, 'En İyi Orjinal Senaryo' ödülünü 'Crash' filminin senaryosunu kaleme alan Paul Haggis & Bobby Moresco kazanırken, 'En İyi Uyarlama Senaryo' ödülünü de 'Brokeback Dağı' filminin senaryosunu uyarlayan Larry McMurtry ve Diana Ossana aldı. 'En İyi Kurgu' ödülünü 'Crash' filmindeki başarısıyla Hughes Winborne alırken, 'King Kong' filmi de 'En İyi Ses Düzeni', 'En İyi Ses Kurgusu' ve 'En İyi Görsel Efekt' ödüllerini alarak geceden üç ödülle ayrıldı. Japon filmi 'Memoirs of a Geisha' da gecede üç ödül alan filmler arasında yer aldı. 'En İyi Sanat Yönetmeni' ödülünü John Myhre ve filmin set dekorasyonunu yapan Gretchen Rau paylaşırken, 'En İyi Görüntü Yönetmeni' ödülünü Dion Beebe, 'En İyi Kostüm Tasarımı' ödülü de Colleen Atwood aldı. 'En İyi Belgesel Film' ödülüne, 'March of the Penguins', 'En İyi Kısa Belgesel Film' ödülüne ise 'A Note of Triumph: The Golden Age of Norman Corwin' layık görüldü. 'En İyi Animasyon Filmi' dalındaki ödül 'Wallace & Gromit: The Curse of the Were-Rabbit'e giderken, 'En İyi Kısa Animasyon Filmi' ödülü de 'The Moon and the Son: An Imagined Conversation' adlı filme verildi. 'En İyi Makyaj' ödülünü fantastik epik 'The Chronicles of Narnia: The Lion, the Witch and the Wardrobe' filmiyle Howard Berger ve Tami Lane'in paylaştığı gecede, Gustavo Santaolalla 'Brokeback Mountain' filmi için yaptığı müzikle 'En İyi Müzik', Jordon Houston, Cedric Coleman ve Paul Beauregard da 'Hustle&Flow' filmi için besteledikleri 'Hard Out Here For a Pimp' adlı şarkıyla 'En İyi Şarkı' ödülünü aldı. Gecede 'En İyi Yabancı Film' ödülü 'Tsotsi' adlı film ile Güney Afrika Cumhuriyeti'ne giderken, 'Oscar Onur' ödülüne de Robert Altman layık görüldü

Seks ve Lucia - Sex and Lucia (2002) Lucia y el Sexo Bu ispanyol yönetmene dikkat etmeniz gerekiyor. İspanyol sinemasından çok güzel bir örnek daha. Yazar olan erkek arkadaşının içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak isteyen Lucia'nın başından geçen ve bir Akdeniz adası üzerine kurulmuş ilişkiler yumağını anlatan enteresan bir film. Ben kesinlikle kaçırmayın derim... Oyuncular: Paz Vega, Tristan Ulloa Yönetmen: Julio Medem In an attempt to get over losing her novelist boyfriend (Tristan Ulloa), Lucía (Paz Vega) retreats to a quiet Mediterranean island. It's there, in the sun-soaked refuge, that the erstwhile waitress begins to examine both the passionate beginning and the darker details of their relationship. Fact blends with fiction and time bends in unexpected ways as her memories unfold. Starring: Paz Vega, Tristan Ulloa Director: Julio Medem

Sorun yok artik... Ozel mesaj gonderebilirsiniz...

Kayıp Nişanlı - A Very Long Engagement (2004) Un long dimanche de fiancailles Amelia da oynayan Audrey Tautou'nun başrolünü oynadığı bu güzel film Fransızlarla Almanlar arasındaki savaş yıllarında, savaştan kaçmak için kendi kendini vuran askerlerin öyküsünü anlatıyor. Audrey'nin sevgiliside bunların içindedir. Daha sonra idama mahkum edilen bu suçlular bir şekilde savaşta kaybolurlar. Audrey sevgilisini bulmak için çok çaba sarfetmektedir. Enteresan bir Fransız filmi bulursanız seyredin derim... Oyuncular: Audrey Tautou, Gaspard Ulliel Yönetmen: Jean-Pierre Jeunet Amelie's Audrey Tautou stars as Mathilde, a young Frenchwoman who vows to find out what happened to her missing fiance (Gaspard Ulliel) during World War I. He appears to have died after a court-martial, but she needs to know for sure. As she looks for the truth, she discovers unexpected things about herself and the people she meets along the way. Jean-Pierre Jeunet directs this adaptation of Sebastien Japrisot's novel. Starring: Audrey Tautou, Gaspard Ulliel Director: Jean-Pierre Jeunet

Bir Köpek Olarak Hayatım - My Life as a Dog (1985) Mitt Liv Som Hund Oscar'a aday gösterilen bu film bir çocuğun çocukluk dönemini konu alıyor. Annesi hasta, kardeşi bir yaramaz olan bu çocuk annesinin hastalığı nedeni ile gönderildiği daysının yanında yaşamala mücadeleyi ve yaşamın ne kadar renkli olduğunun farkına varacaktır. Daha sonra evine dönen çocuk beklenmedik gelişmelerle karşılaşacaktır. Mutlaka izleyin derim... Oyuncular: Anton Glanzelius, Anki Liden Yönetmen: Lasse Hallström This Oscar-nominated gem offers an honest depiction of the often-confusing nature of childhood. Shipped off to live with his uncle for the summer, 12-year-old Ingmar finds unexpected adventures with the help of the town's warmhearted eccentrics. These experiences give him the strength to accept his life and eventually enjoy childhood. Starring: Anton Glanzelius, Anki Liden Director: Lasse Hallström

Patch Adams (1998) // Kendini bir akıl hastanesine adayan Patch Adams (Robin Williams) bir gün eğlencenin hastalarına yaradığını fark eder. Onları iyileştirdiğini gözlemler. Bir gün hastaneyi terkederek doktor olmaya ve hastalarını eğlence ile iyileştirmeye karar verir. Bu farklı tedavi yöntemi tabiki geleceğini tehlikeye atar... Çok güzel bir film seyredin derim... Oyuncular: Robin Williams, Monica Potter Yönetmen: Tom Shadyac After committing himself to a mental institution, Hunter "Patch" Adams (Robin Williams) realizes that introducing his fellow patients to humor significantly improves their quality of life. Upon leaving the institution, he decides to become a doctor who cures people using laughter rather than cold, analytical processes. Although jeopardizing his future in medicine, Patch continues his unconventional yet promising healing methods. Starring: Robin Williams, Monica Potter Director: Tom Shadyac

D'nin Evi - House of D (2004) Birden çok yerde geçen üzücü bir drama. David Duchovny New York yaşayan bir çocuktur. Babasını küçük yaşta kaybetmesi ve annesinin ruh sağlığının bozulması ile zor anlar yaşar. Buna ek olarak en iyi arkadaşı da akıl hastası olan Robin Williamsla olan ilişkisi ona çok şeyler kazandırmaktadır. Bir süre sonra bu güzel resim yerini zorluklara ve ayrılıklara bırakır... Boş zamanınız varsa izleyin derim yoksa bir şey kaybetmezsiniz... Oyuncular: David Duchovny, Anton Yelchin, Robin Williams Yönetmen: David Duchovny Set in New York, House of D is the multilayered story of a man (David Duchovny) coming to terms with his past and present and resolving his relationships with the people who helped make him the man he's become. Along the way, he recalls the special bond he shared with a retarded janitor (Robin Williams) who worked at the elementary school he attended. Co-stars Tea Leoni and Anton Yelchin. Duchovny also directed and wrote the screenplay. Starring: David Duchovny, Anton Yelchin, Robin Williams Director: David Duchovny

Kahraman - Hero (2002) Çinde geçen bir epik öykü. Qin kralının hiç bitmeyen Çine sahip olma öyküsü ve ilk imparator olma hevesine bir bakış. Film çok sıkıcı bir praltfoma kurulmuş. King bütün ünlü silahşörleri öldüren kişiye kendisi ile özel bir görüşme ve bir sürü para öneriri. Bunu kabul eden Jet Li'in öyküsü başlar... Oyuncular: Jet Li, Tony Leung Chiu Wai Yönetmen: Yimou Zhang The Qin King has long been obsessed with conquering all of China and becoming her first Emperor -- which makes him the target of three legendary assassins. To anyone who defeats the assassins, the King promises great power, mountains of gold and a private audience with the King himself. Jet Li heads the stellar cast of Hero as Nameless, the enigmatic county sheriff who earns his audience with the mighty King. Zhang Yimou directs. Starring: Jet Li, Tony Leung Chiu Wai Director: Yimou Zhang