Zıplanacak içerik

Admin

™ Admin
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Admin tarafından postalanan herşey

  1. I'm Yours(ukulele) http://www.youtube.com/watch?v=ErMWX--UJZ4
  2. Bu yıl geçen yıl dilediğim şeyin aynısını diliyorum. Dilerim bu yıl gerçekleşir.... http://www.turkish-media.com/forum/blog/1/entry-5410-hersey-hazir-hayallerim-ve-gercekler/ Saygılar
  3. Admin şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Yabancı Sinema
    Sonunda seyrettim belgesel tarzına yakın olarak çekilmiş bu film çok akıcı ve korkunç bir yaşam sistematiğini gözlerinizin önüne seriyor. Kısa olarak film sanki üçüncü dünya ülklerinde çekilmiş gibi görünsede İtalya'da Napoli mafyasını konu alıyor. Filmin çok özel çekilmesi veya direktörünün çok ünlü olması beni etkilemedi desem yalan olmaz ama beni en çok etkileyen bu sinema setinin gerçek yaşam seti olması ve insanların doğal yaşamlarından kesitlerin belgesel gibi aktarılması filmin can alıcı noktası olarak görüyorum. Dikkat ederseniz en büyük mafya katı atıkların yönlendirilmesi ile ilgili. Sokaktaki herkes, aileler veya herhangi bir yapancı bir anda karşıtınız olabilir. Neyin nasıl nereden geleceği veya kuvvet dengelerinin ne kadar kaygan olduğunu gösteriyor. Kısaca mutlaka izlenmesi gereken bir film diyorum... Kaçırmayın...
  4. Admin şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Ne güzel değil mi? Forumun birde Kiraz'ı var ve 14 yaşına girmiş... Dilerim güzel günler hep seninle olur...
  5. Kim bu Zebercet (daha önceki rumuzu ile asiyenasılkurtulur)? Aslında birçok insanın önce bir 'ah yinemi o' diye içinden hafif bir 'üffffffff' dediği bir şahsiyet. Kafasındakini patır kütür önünüze seren, bunu yaparken kendine özgü az gelişmiş pardon çok gelişmiş 'GırGır' kültüründen etkilendiği anlaşılan ve cici mi cici, neşeli mi neşeli, bıcır bıcır bir forum üyesi. Aşağıda forumda bize yansımasının dışında kendinden özel düşüncelerini bulacaksınız. Unutmayın aşağıdaki olaylar tamamen eğlence amaçlı oluşturulmuş bir olaydır ciddiye almamanızı ve ZEBERCET'e özel mesaj göndermemenizi tavsiye ediyoruz.... Zebercet Hakkında: Blog - 'Ne ölü ne sağ bir yaşamın' anti-kahramanı Profil: http://www.turkish-m.../1914-zebercet/ Avatar: İyi Eğlenceler Blogunda “Haftanın Erkeği” olarak seçtiğin kişilerle 1’er hafta geçirme fırsatın olsaydı neler yapardın? Bu arada sorunun cevabını verirken blogdaki sırayı takip eder ve ayrıntılarıyla anlatırsan seviniriz. Orlando Bloom : Kesinlikle Onunla Truva filmini bi daha çekerdim…. Alem Helen görsün… Efendime söliim; akademi oyunculuk görsün… Di mi ya? Johnny Depp : Onunla da bi yerlerime dövme yaptırırdım. Ama hani o böle yanımda dursun filan, elimi tutsun, evet evet tutsun o elimi… J Sean Connery : valla o ne isterse onu yapardım… hatta şimdi arasın, Zebercet topla çantayı gel desin; yerim hazır TeHaYe nokta kom’dan… ****Hopdedix (Obelix) : Onla böle köyde oturup kuzu çevirme filan yerdim heralde, soona o böle sırtında filan taşırdı beni, şaraptır filan böle bi yeriz içeriz,meyveler, sıcak su banyoları, yelpaze sallayan zenci abiler, eheuheueh….nöbetçilerrr….ehueheuheu… *****Haluk Bilginer : Ben tesadüfen bi programda görmüştüm, boşandıktan sonra Zuhal Olcay ile ilk defa karşılaştılar ve onun gözünün içine baka baka Söylemişti ‘yalnızlığım’ şarkısını… içim titrediydi… ben öle oturayım o 1 hafta bana şarkı söylesin… ‘çökertme’ filan da olur , ‘tombul tombul memeler’ de olur… olur yani…. İngilizce’de “guilty pleasure” diye bir deyim vardır. Bu deyim, yaptığının kötü bir şey olduğunu bile bile yapmaktan kendini alamadığın ve yaptıktan sonra da kendini çok kötü hissettiğin durumlar için kullanılır. Şimdi sen de bize yaşadığın 3 tane “guilty pleasure” deneyiminden bahseder misin? - Çikolata yiyorum ben deli gibi; suçluyum evet… - Özcan Deniz dinledikten sonra oluyo bi de bana öyle şeyler… - Bi de akşamları karşı evin penceresini dikizliyorum. Bazen ama yani nadiren ama çok eğlenceli… evet evet… - Nerde bi cam ayna filan görsem kendime bakıyorum bi de, saçıma popoma filan Eğer aşkın gözü kör ise, o halde seksi bir kadın iç çamaşırı markası olan “Lingerie” neden bu kadar popülerdir? Bize açıklar mısın? Yeteri kadar kör diil demek ki… Eğer 5 kişiden 4'ü ishalden muzdaripse, bu durumda 5. kişi sence ishalden zevk mi alıyordur? Soruyu tam anlayamadım, vak’a tecavuz mü, ishal mi? En sevdiğin 5 koku hangisidir? · ben lisedeyken (sene 1928) daha fotokopi makinası icat edilmemişti. Sınav kağıtlarını saman kağıda basarlardı ispirto ile. Böle Facit benzeri bi düzenek vardı, silindire bağlı bi kol, onu çevirirdin... Koyarlardı öyle önümüze ispirto ile çoğaltılmış kağıtları… oh mis gibi de kokar, böle acaip de bi kafası olur onun… yaw neden lisede hep bütünlemeye kalıyorum diyodum ben de be L · yağmurdan sonraki toprak kokusunu severim bi de (ee.. nassı diyo fransızlar;klişee…) · Annemin kokusunu seviyorum bi de… · D&G layt bulu… (tü allah beni kapitalist etsin işallah…) · Taze pişmiş Zeytinyağlı Kurufasülye kokusu… (seviyorum… evet…) En sevdiğin 5 dokunuş hangisidir? (Sana karşı) · Bileğimin içi · Hani bi de bebek alırsın kucağına da uykusu gelince başını yerleştirir böle boynunla omzun arasına, orda öyle nefesi dokunur boynuna; onu seviyorum bi de… · Kadifenin bana dokunuşu, böle yumuşak, sıcak, battaniye mesela, züper… · Hani babam saçımı tararken bi de böle tarağın arkasından sol eli takip eder… yumşacık böle…kadifeden daha yumuşak... (özledim evet) L · Yemek yerken saçım ağzıma girer; böle nazlı yarim o perçemi tutar yanağımdan kulağımın arkasına takar…piyuvvv…içim gıcıklandı bak şimdi… En sevdiğin 5 dokunuş hangisidir? (Karşındakine karşı) · Böle flörte yeni başlamışsın misal : aa? saatine bakayım derken yannışlıkla (olmuş gibi) bileğine dokunmak…(ulan bilek fetişizmi diye bişey icat ediyo olmayayım ben?) · Böyle bi şeyden emin olmadığımda,kafam karıştığında filan sırtımı nazlı yare dayamak… · Taze yakalanmış balığa dokunmayı seviyorum bi de,böle pıtı pıtı elinin içinde, ıslak kaygan, sonra hoop suya… (şarkısı var bunun ‘elimden sanki minik bir balık kayıp gitti….’) · Küçük Kardeşimi öpmeyi seviyorum bi de böle sulu sulu nefret ediyo benden… · Gözüne dokunmak gözümle… kimse bilmezken… anlamazken… En sevdiğin 5 yer ismi neresidir? - Galicia – İspanyanın Kuzeyinde bi bölge, bizim karadeniz gibi acaip böle sabah 8.de hava daha sisli,puslu, şaane… - Cunda – Açıklama gerekmiyor sanırım. - Gökçeköy – Babamın köyü, manisaya bağlı,yörüklüğümü damarlarımda hissettiriyor. - Eski Foça – Gençliğim geçti peh… - İstiklal Caddesi – Nazlı yarimi hatırlatıyor… En sevdiğin 5 ses hangisidir? · Cama vuran yağmur sesi ( biri yanımda oturan iclal aydın’ı alabilir mi burdan?) · Böle hararetli bişeyler yazarken kalavyeden çıkan çıtı pıtı sesi… bayılıyorum…. · Yasmin Levy sesi · Topuklu pabuçların parkede çıkardığı ses · Bi de ateşte yanan çıra sesi… Mouchette sorusu: "Seninle gurur duyuyorum" cümlesini sana en son söyleyen kişi kimdi? Neden söylemişti? * kaybetmeden tam 1 ay önce işimle ilgili bi gelişme olmuştu, böle beceremem dediğim bi işin altından kalkmıştım. Babam söylemişti... Şu vakitten sonra BM barış elçisi olsam farketmez gerçi; daha da kimseler söylemez heralde... L ve radyanın sorusu? İdeal erkeği tanımlar mısın? yok şekerim öle bişiy… Hollywood kurmacası halüsinasyon o… ama mesela bi enrico macias filan var olabilir yani hani prototip hesabı ya da enrico macias’ın az biraz genç olanı, illaki kafası çalışanı… evet evet, ideal erkeği ben yoğururum yeter ki azcık kafası çalışsın… Radya'dan bır soru daha... "Keşke" kelimesi sana ne ifade eder? Pek bişi ifade etmiyo aslında genelde ; tüh be… te allaamm… alla beni kahretmesin,kafama tüküreyim ve bilimum argoyu içinde barındıran şeyler kullanıyorum. Sevmem bi de böyle ; ben hiç keşke demem, hiç pişman olmadım diyenleri de, yeri gelmişken söyliim. Ben hep çok keşke dedim, çok pişman oldum… sertab erenerin de dediği gibi : ‘aslolan aşktır…’ Bu da Figgaro'dan Ona sorun bakalım, heyecanını yitirmesine sebep neler olabilir? - Heyecanım? Hiç yitmez… (şarkısı var bunun ‘Bu su hiç durmaz…’)bazen bi komşuya ya da bi arkadaşına uğrar,geç kalır… genelde o sıralar ben de yatakta olurum, onu beklerim çıkmak için, valla billa, sırf bu yüzden bu hafta 3 gün saat 12:00’de gittim işe İsimsiz bir üyemizden sana: İzmirli gazeteci Nedim Atilla da, Nokta Dergisi’nde kendisi ile yapılan röportajda, Sen de bir İzmirli olarak Nedim Atilla'nın söylediği bu sözlere katılıyor musun? Tabii ki, hem de nasıl…J Yine de Aslına bakarsanız bu izmir mevzusu bu kadar göz önündeyken ve insanlara artık bu mevzudan fenalık gelmişken öyle uzun uzun yorum yapmaya gerek yok, zaten bi aralar bişeyler yazmıştım izmirli kadınlarla ilgili. Aradım bulamadım belki admin yardım eder. Neyse diyeceğim bence İzmirliler herkes kadar demokrat,herkes kadar faşist,herkes kadar müslüman, herkes kadar ateist vs. olabilirler. İzmirli kadınlar da diğer kadınlar kadar güzel,çirkin,alımlı,cilveli olabilirler. Ama unutulmaması gerekir ki : NE YAPSAN ÇIKMAZ DENİZİN LEKESİ… J Mucizelere inanır mısın? İnanmam mı?Hem de nasıl_? Hali hazırda kendim bi mucizeyken… İnsanlara güvenir misiniz size güvenmelerini nasıl sağlarsınız? Güvenirim tabi, neden güvenmiyeyim… İnsan esastır,şarttır,herkes kendince doğrudur, dürüsttür,adildir,her insan kendinin nirengi noktasıdır. Kendime de güvenirim ben mesela… Paranoyak olmam bu konuda… Bana güvenmelerini sağlamaya çalışmak yerine güvenenlerin benimle kalmasını sağlamaya çalışıyorum… Yoksa ikisi aynı şey mi? Yaşama sevincinizi nereden alıyorsun? Seni motive eden şey nedir? Bişi diim mi? pek bi içten cevap vericem ben bu soruya, bu TM/forum ahalisi de daha da beni böyle kalkansız göremez. Çoğu yerde bahsederim ben, bi tarafımın yörük olmasıyla iftihar ettim hep. Böyle yaz aylarında özellikle , açık havada otururken kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda bi acaip olurum ben. Gece gündüz farketmez, başımın üstünde dam olmasından hiç hoşlanmadım; hiç bi yaşımda…Sırf bu yüzden, balkonda yatmak istedim hep ya da yazlığın terasında… Görmediğim bişey yerine Kuşa,ağaca, toprağa,yağmura inandım bu yaşıma kadar… gökyüzüne,aya,yıldızlara…. Her sabah yüzümü güneşe dönmeye çalıştım,işte o zaman kanım yürüdü damarlarıma, ancak o zaman anladım nefes aldığımı;belki de iflah olmaz bi yörük olduğumdan kimbilir.? KENDİ KENDİME SORDUĞUM SOULAR VEYA SORULARIM : Böle kendi kendime soru sormam gerekiyormuş bu bölümde yarenler, lakin şey oldu hani soru-cevap şeklinde yapmayayım dedim çünkü deli gibi hissettim kendimi ama hani düz yazınca daha güzel olur dedim hem. Misalen bence tüm zamanların en şahane PC oyunu DIABLO’dur. Hani eğer bilmek isterseniz diye söylüyorum gerçekten keman çalıyorum ben, aslına bakarsanız keman tutuyorum demek daha gerçekçi olabilir şu sıralar, vakit bulamıyorum pek ayıp oluyor çünkü güzelim enstrümana. Ayrıca yemek yapmaktan hiç hoşlanmıyorum, sevgimi filan da katamıyorum ben anlamıyorum da o mevzudan ;ne zaman yemek yapsam evde bir bayram havası… Bu sıralar işim hayatıma çok yön vermeye başladı ona sinirleniyorum bi de. Aldığım terfinin getirdiği iş yükü yüzünden Bebek sahibi olma şeysini bi kaç ay daha ertelemek zorunda kaldım mesela, kendime uyuz oluyorum bu yüzden. En sevdiğim dizi karakteri Bar ney. Hani şu annenizle nası tanıştım dizisindeki. Bi de şaşı felek çıkmazı vardı bi aralar orda bi Aysel (derya alabora) vardı. Şahane. Film bi ton var sevdiğim;nostalgia var,Kustarica filmleri var,Torres filmleri var,bi kaç tane Woddy Allen filmi var(hayır yazıyorum,zengin ve entellektüel görünsün diye),Türkan Şoray filmi var 2 tane,bütün ertem eğilmez filmleri var neredeyse…68-79 arası tüm türk fimleri var genelde…Scarface bi de; evet… unutuyodum az daha… Kızım olursa adını ESME koyacağım,Yılanı öldürseler filmindeki esme,hani şu köyün delisini oynayan Erol Demiröz bağır ır ya meydanda ‘ Esmeeeee… dünyalar güzeli esmeeee….’ Işte öyle güzel bi kız istiyorum,şüphesi olan ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun… J Oğlum olursa AYVAZ olacak. Ketum,saygılı,bilgili,yaratıcı,sır tutan,dost olan bi oğlan. Güzel kara gözleri olacak… J Ölürsem kabrime gelebilecekler listesi yaptım bi de; listede ismi olmayıp da gelenler için bizzat kendim hortlayıp, uçuklatmak istiyorum kendilerini… Yaşamındaki en korkunç anı bize tanımlayabilirmisin. bütün vücuduma minik iğneler batmıştı sanki. bi de dünya ile birlikte korkunç bi hızla dönerken birden bir tek ben duruvermiştim sanki, benden başka her şey dönmeye devam ederken... Diyelim ki çok seksi görünmen gereken bir günündesin. O halde nasıl giyinir, nasıl bir makyaj vs. tercih edersin? seksi? hiç düşünmemiştim... bilmem? çok giyinirdim heralde... Tanıdığın insanların seni benzettikleri ünlü birisi var mı? Varsa bu kimdir? Monica Belluci ben öyle olmasını istiyorum en azından... Bu zamana kadar yediğin en garip şeyi bize söyler misin? çinli bi çalışan vardı otelde,memleketinden kıpkırmızı renkte bi şey getirmişti. biraz jöle kıvamında ama değil gibi, sanki kurutulmulmuş et gibi ama jöleli gibi,acı gibi ama ekşi gibi,uyf... Okuduğun kitaplardaki karakterlerden 1 tanesini hayata getirme şansın olsaydı hangisini seçerdin? Neden? Gabriel Garcia Marquez'in yüz yıllık yalnızlığındaki Ursula. kesinlikle. En sevdiğin sebze hangisidir? enginar.... Asansörde mahsur kalsan en çok kimin yanında olmasını isterdin? Peki yanında olmasını tercih etmeyeceğin kişi kimdir? olmasını istediğim : javier bardem ///olmasın sakın : okan bayülgen En sevdiğin karikatür veya çizgi film karakteri hangisidir? kesinlikle fırat Eğer öleceğin yeri ve ölüm şeklini seçme hakkın olsaydı, nereyi ve nasıl bir ölüm şeklini seçerdin? ilkbaharda bi deniz kenarında, ama datça filan ya da kaş ya da eski foça, böyle ahşap bi sandalye,bambu ya da çiçekli minderleri var,oturmuş denize bakarken ölmek isterim. Tanıdığın 5 kişinin ismini alt alta sıralayıp, onları 5’er kelimeyle ifade eder misin? Forum şahsiyetlerini sorduğunuzu var sayarak : -Radya : iyi,anne,güzel(gördüm ben valla çok güzel)makul,dost -Taylanabi : iyi,kocaman,jöntürk,sahici,keşke -Mouchette : sıcak,akıllı,garip bi şekilde tanıdık,kahve içilesi. vallahi başka da kimseyi tanımıyorum Tarihi bir karakteri geri getirme ve ona 1 adet soru sorma şansın olsaydı bu kim olurdu ve ona hangi soruyu sorardın? Hayır atam sağol varol da neden bu çaba? neden bırakmadın bi ingiliz bi amerikan mandası filan olsaydık? Eğer bir sirke katılsaydın, görevin ne olurdu ve nasıl bir gösteri yapardın? hani şu aslanların kaplanların ağzına kafalarını sokan tipler vardır ya onların adı neyse ondan olmak isterdim işte... Bu kadar, arz-I hörmet ederim. Allah hepinizin müst-e hakkını versin. Zebercet
  6. Admin şurada cevap verdi: Admin başlık Yabancı Sinema
    http://www.youtube.com/watch?v=0ucXWZ13W-0
  7. Admin şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    Paraiso Travel (2007) Kolombiyalı genç bir çiftin göçmen mafyası yolu ile Amerikaya gidiş öykülerini konu alan bu film sizede sanki çok işlenen bir konuymuş gibi gelecek, bana öyle gelmişti. Marlon (ALdemar Correa) durumu iyi olduğu halde kız arkadaşının zorlaması ile Kolombiya'dan New York şehrine doğru olacak bu kaçak göçmenlik macerasına evet diyecek ve başına olmadık veya beklenmedik olaylar gelecektir. Biraz saçma gelsede göçmen olmayı isteyen insanların neden böyle bir Amerikan rüyasına kapıldıklarını ve bu rüyanın ne kadar boş olduğunu anlatan bu film, aşk, zorluk ve anlamsızlık üzerine kurulmuş diyebiliriz. Filmin çok özelliği olmasada izlenebilir diyorum. Oh oh unuttum. Son zamanlarda seyretmekten büyük zevk aldığım oyunculardan biriside geri planda rol almaktadır. Özellikle latino rollerinin vazgeçilmez adamı olmayı başaran John Leguizamo bahsediyorum tabiki... Yönetmen: Simon Brand Oyuncular: John Leguizamo, Aldemar Correa, Angelica Blandon, Ana de la Reguera, Margarita Rosa de Francisco, Vicky Rueda, Luis Fernando Munera, Ana María Sánchez, Raúl Castillo, Germán Jaramillo After a long journey from Colombia to a new life in New York City, Marlon (Aldemar Correa) is separated from his beloved, Reina (Angelica Blandon), and must fend for his own in the dangerous streets of Queens, where he gets a menial job in a restaurant. While flashbacks reveal details of the couple's trek to America, Marlon starts to fall for an aspiring singer (Margarita Rosa de Francisco) in this gripping drama that also stars John Leguizamo. Director: Simon Brand Cast: John Leguizamo, Aldemar Correa, Angelica Blandon, Ana de la Reguera, Margarita Rosa de Francisco, Vicky Rueda, Luis Fernando Munera, Ana María Sánchez, Raúl Castillo, Germán Jaramillo
  8. 1 ay daha diyelim o zaman. (Mutlaka tarih görmek istiyorsun demekki ) Saygılar
  9. Bekliyoruz söylenecekler söylensin ve ardından bir karar verilecek. Ayrıca bence katılım çok düşük bu tür konuda düşünce (görüş) belirtmek gerekiyor... Biraz daha zaman veriyoruz... Saygılar
  10. Kar yağışı sistemi hakkında kısa bilgi: 1. Kar tanelerini görmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir. 2. Kar taneleri tamame üye olarak sizin kontrolünüzdedir. 3. Kontrol paneli forumun en üstündeki bardadır. 4. Kar teneleri farenizin yönünün tersine gidecek şekilde ayarlanmıştır. iyi eğnceler ve sevgiler.
  11. Admin şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Okuldan her dönüşümde annemi Sandığını eşelerken bulurdum. Ara sırada ben oradayım diye bir şeyleri dışarı çıkarmadığını fark ettim. Sonra tabiki çocuk aklı kaçarmı, öğrenmem gerekir diye kendime iş edindim ve buldum... Ne olabilir? tabiki seksi bir gecelik (ha ha ha) benden niye saklar diye düşünmüştüm. hala beni küçük bir çocuk gibi görüyor demiştim. sonra anladım ki çocuklar hiç büyümüyorlar onların gözünde.... yazı çok güzeldi... Saygılar
  12. Admin şurada yorum gönderdi Mouchette'nın blog başlığı içinde Tabula Rasa
    Çok güzeldi.... Duyar gibi oldum; "Moje pile, moje pile " Saygılar
  13. <IFRAME src="http://www.uzoj.com/en/emoticons-smilies/" Frameborder=0 width="100%" height=1000></IFRAME>
  14. Admin şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    Aşkın Kıyısında (2008) - The Edge of Love Çok değişik bir aşk filmi. Filmin Türkçe ismi filmi tam yansıtmıyor, aslında şöyle olsaydı daha anlaşılır olurdu: Aşkın sınırları. "Aşkın Kıyısında - The Edge of Love" çok değişik bir aşk öyküsü. Film tam olmasada gerçek bir olayın üstüne kurulmuş ve 1940'lardaki 2. Dünya Savaşı yıllarındaki İngiltereyi anlatıyor. Vera Phillips (Keira Knightley) ilk aşkı olan Dylan'la karşılacak ve eski olaylar yeniden gözünün önünde canlanacaktır. Dylan evli olması pek bir şeyi değiştirmesede Vera'nın William'la tanışması herşeyi altüst edecektir ve William'ın cepheye gönderilmesi ile başlayan bu öykü sizide çok şaşırtacak bir tutkunun öyküsüne dönüşecektir. Filmin senaryosu çok güzel ama oyuncuların çok iyi oynadığını söyleyemem. Aslında Dylan'a haksızlık etmek istemem onun bu yorumun dışında bırakıyorum. İzleyin derim. Yönetmen: John Maybury Oyuncular: Keira Knightley, Sienna Miller, Cillian Murphy, Matthew Rhys, Simon Armstrong, Ben Batt, Geoffrey Beevers, Rachel Bell Welsh poet Dylan Thomas (Matthew Rhys) is torn between his free-spirited childhood sweetheart, Vera Phillips (Keira Knightley), and his fiery wife, Caitlin MacNamara (Sienna Miller), in this lush, fact-based period drama. Despite their rivalry over Dylan, Vera and Caitlin develop an unlikely friendship, but jealousy enters the picture when Vera marries William Killick (Cillian Murphy) and the threesome becomes a quartet. Director: John Maybury Cast: Keira Knightley, Sienna Miller, Cillian Murphy, Matthew Rhys, Simon Armstrong, Ben Batt, Geoffrey Beevers, Rachel Bell
  15. Admin şurada cevap verdi: Admin başlık Yabancı Sinema
    http://www.youtube.com/watch?v=sKiwx1XghhY
  16. Admin şurada cevap verdi: Admin başlık Yabancı Sinema
    http://www.youtube.c...h?v=U1ACTahRSF4
  17. Admin şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Havadan Sudan Konular
    Tebrikler..
  18. Admin şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    Adamım Benim (2009) I Love You, Man Bir emlakçı olan Paul Rudd, yaşamındaki en üst noktaya evlenerek ulaşmak üzeredirki nişanlısının hiç arkadaşı olmadığı hatta Amerikada sağdıç denilen ne iyi erkek arkadaşının bile olmadığını belirtmesi üzerine bir dizi arkadaş arama (en iyi arkadaş) girişiminde bulunacaktır. Oldukça komik bir film olmakla birlikte bu konuda düşünmenizi sağlayan enteresan bir film. Çok çok iyi bir film değil ama eğlenceli bir film. Özellikle en iyi arkadaş arama girişimlerinden birinde hiç umulmadık bir şekilde Paul'u çok düşündürecek bir karekter filme renk katacaktır.. İzleyin diyorum.... Yönetmen: John Hamburg Oyuncular: Paul Rudd, Jason Segel, Rashida Jones, Jaime Pressly, Andy Samberg, Jon Favreau In this bromance, the cinematic equivalent of a rom-com buddy flick, Paul Rudd plays a recently engaged guy who's got the bride-to-be of his dreams but lacks an all-important significant other when it comes to their pending nuptials: a best man. On a determined hunt for a stranger who will stand up for him, he eventually meets a candidate (Jason Segel) with wedding-party potential. Jaime Pressly, Rashida Jones and Jon Favreau co-star. Director: John Hamburg Cast: Paul Rudd, Jason Segel, Rashida Jones, Jaime Pressly, Andy Samberg, Jon Favreau
  19. Admin şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    Fil Kral (2006) - The Elephant King Fil kral iki kardeşin karekterleri ve yaşam stillerini karşılaştıran bir film. Oldukça değişik buldum. Özellikle Amerikalı bazı gençlerin bir kaçış şekli olarak buldukları uzak doğunun ve paranın satın aldığı uzak doğulu kadınların dramını anlatıyor. Jake üniversite aracılığıyla Tayland'a gitmiş ve orada değişik bir yaşamın içinde kendini araya dururken kendini kaybeden kardeşinin Tayland'a gelmesi ile yeni bir arayış içine girmiş ve kardeşini bu anlamsız yaşamın içinde paranın satın aldığı bir ortama yöneltmiştir. Filmin özelliği bu tür olaylara değişik bir açıdan bakıyor olması ve kardeşlerin çok iyi oynamış olmalı diyorum. Genede zaman bulursanız izleyin diyorum ama ben çok sevdim diyebilirim.... Yönetmen: Seth Grossman Oyuncular: Ellen Burstyn, Tate Ellington, Florence Faivre, Jonno Roberts, Josef Sommer, Debra Azar, Joe Cummings, Georgia Hatzis, Pawalit Mongkolpisit, Michael Pand Upon learning that her libertine son Jake (Jonno Roberts) has fled to Thailand to avoid pending fraud charges, overprotective mom Diana (Academy Award winner Ellen Burstyn) sends his introverted younger brother, Oliver (Tate Ellington), to retrieve him. But once he arrives, Oliver is drawn in by the charms of the dangerous, exotic land, and before long, he's forced to decide between familial obligations and his own quest of self-discovery. Director: Seth Grossman Cast: Ellen Burstyn, Tate Ellington, Florence Faivre, Jonno Roberts, Josef Sommer, Debra Azar, Joe Cummings, Georgia Hatzis, Pawalit Mongkolpisit, Michael Pand
  20. Admin şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    Uzağa Gidelim - Away We Go (2009) Enteresan olduğu kadar düşündüren de bir film. Çocuk bekleyen Buoyed ailesi birden bire Burt'ün anne ve babasının Belçika'ya taşınacaklarını duydukları anda kendi gelecekleri ve çocuklarını büyütebilecekleri o müthiş yere aramaya koyulurlar. Önce aile bireylerinin olduğu eyaletleri ve daha sonra arkadaşlarının bulunduğu yerleri ziyaret ederek deneyim kazanmaya çalışırlar tabi bu esnada çok değişik olaylar ve insanların değişik aile yapılarına yakından bakma fırsatı bulurlar. Çok komik ve düşündüren bir film diyebilirim. Özellikle Office (Büro) filminden tanıdığımız John Krasinski ve Saturday Night Live - Canlı Cumartesi Gecelerinde gördüğümüz komedyen Maya Rudoplh çok iyi bir çift olmuşlar bu filmde.... Sakın kaçırmayın mutlaka izleyin... Yönetmen: Sam Mendes Oyuncular: John Krasinski, Maya Rudolph, Jeff Daniels, Carmen Ejogo, Jim Gaffigan, Maggie Gyllenhaal, Josh Hamilton, Cheryl Hines Buoyed by the news that they are expecting their first baby, Burt (John Krasinski) and Verona (Maya Rudolph) embark on a journey to locate the perfect place on the planet to raise their child. But their quest inevitably yields many unexpected surprises. Sam Mendes directs this quirky comedy while Allison Janney, Catherine O'Hara, Josh Hamilton, Jim Gaffigan, Maggie Gyllenhaal and Jeff Daniels co-star. Director: Sam Mendes Cast: John Krasinski, Maya Rudolph, Jeff Daniels, Carmen Ejogo, Jim Gaffigan, Maggie Gyllenhaal, Josh Hamilton, Cheryl Hines
  21. Admin şurada cevap verdi: Admin başlık Sinema ve Tiyatro
    Dünyanın Durduğu Gün - The Day the Earth Stood Still (2008) Çok saçma sapan ve kötü çekilmiş bir bilim-kurgu filmi...
  22. Admin şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    Devlet Oyunları (2009) - State of Play Oldukça para harcanmış ama sonucu alınamamış bir film diyebilirim. Bana göre kurguda hata yapılmış filmin gidişi ile sonucu arasındaki denge kurulmadığından sonu çok saçma bir şekilde bitirilmiş diyebilirim. Aslında Rusell Crowe fena oynamamış ama film bir bütün olarak iyi çekilmemiş diyebilirim. Boş zamanınız varsa seyredin. Amerikda bir milletvekilinin metresinin ölümü ile başlayan ve derin ilişkilerin ortaya çıkması ve bu milletvekilinin bir gazeteci arkadaşının işe bulaşması ve arkadışa yardım etmesi ile devam eden bu film beklenmedik bir şekilde son bulacaktır. Ben Affleck hiç güzel oynamamış aslında bana göre bu adam geriye doğru gidiyor rol yapma yeteneği iyice zayıflıyor gibime geldi.... Yönetmen: Kevin MacDonald Oyuncular: Russell Crowe, Ben Affleck, Rachel McAdams, Robin Wright Penn, Jason Bateman, Helen Mirren, Jeff Daniels, Harry J. Lennix, Wendy Makkena, Rob Benedict, Katy Mixon When his mistress is found dead, Congressman Stephen Collins (Ben Affleck) tries desperately to protect his name and career. As journalists Cal (Russell Crowe) and Della (Rachel McAdams) investigate further, they uncover an intricate web of lies that stretches to the highest levels of power. Based on the critically acclaimed BBC miniseries, this intriguing political thriller co-stars Helen Mirren, Robin Wright Penn and Jason Bateman. Director: Kevin MacDonald Cast: Russell Crowe, Ben Affleck, Rachel McAdams, Robin Wright Penn, Jason Bateman, Helen Mirren, Jeff Daniels, Harry J. Lennix, Wendy Makkena, Rob Benedict, Katy Mixon
  23. Konya İmam Hasan Çınar'ın Domuz Gribi Yorumu İmamdan domuz gribine alternatif isim: "Muz gribi"

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.