sardunyam tarafından postalanan herşey
-
Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
işte o kaset ve Tayyip Erdoğan'ın kendi sesiyle "sayın" ve "kelle" sözleri... üstelik başka neler Türkiye'de sadece Türkler yaşamıyor, ve Kürtler Türk değildir... Daha kaç yıl öncesinden etnik ayrımcılık mesajları ile iktidara yürümüş...
-
BAYAN ve ERKEK dost olabılırler mi?
- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
yirim seni, orda bir ev var uzakta o ev benim evimdir gitmesemde kalmasamda o evvv benim dibimdir :lol:- Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
:clover: bravo... başka sözüm yok...- Din Nedir
uygar evrensel ahlak diye bir şey söz konusu bile olamaz... neden derseniz: toplumların geleneksel ve inanca dayalı ahlakları var... ve hemen her toplum kendi ahlaki değerini belirliyor... bütün bunların üzerinde bir ahlak kavramını kabul edenler sanırım inançsız olanlar... o yüzden bu çelişkili bulduğunuz durumun bir yanıtı yok... yumurtamı tavuktan, tavuk mu yumurtadan gibi...- Doğa Kanunları ve Sistem
ENTROPİ NEDİR? Ele aldığımız belli bir sistemde ancak, enerji yoğunluğunda bir düzgünsüzlük varsa, enerji işe dönüştürebilir. Böyle bir sistemde enerji, yoğunluğunun daha düşük olduğu noktaya doğru, her şey denkleşinceye kadar akma eğilimi gösterir. Bu akıştan yararlanarak enerjiden iş elde edebilirsiniz. Bir nehrin kaynağında su daha yüksektedir ve nehrin ağzındaki suya göre daha fazla potansiyel enerjisi (yer çekiminden dolayı) vardır. Bu nedenle sular nehir aşağı, denize doğru akar. (eğer yağmur yağmasaydı, karalardaki tüm sular tepelerden aşağı denizlere doğru akar gider ve denizlerin seviyesi hafifçe yükselirdi. Böylece toplam potansiyel enerji - gravitasyonal enerji - aynı kalırdı ama, daha düzgün dağılmış olurdu. önce bu bilgiyi verdim ki faydalanan arkadaşlar hangi konu üzerinde tartıştığımızı anlasınlar... Buna göre atomun oluşumu ise bu şekilde... Atomun Oluşumu: Patlamanın her anındaki sıcaklık, atom parçacıklarının sayısı, o anda devreye giren kuvvetler ve bu kuvvetlerin şiddetleri çok hassas değerlere sahip olmalıdır. Bu değerlerin birinin bile sağlanamaması durumunda, bugün içinde yaşadığımız evren var olamazdı. Kastettiğimiz değerlerin herhangi birinin matematiksel olarak "0"a yakın bir miktarda dahi değişmesi, bu sonu hazırlamaya yeterlidir. Yani atomun oluşumunda gerçekleşen etkenler onu oluştururken uygun koşul ve uygun değerlerinin aynı anda bulunmasını şart koşuyor... Bu ihtimalde birinin eksik olması oluşumu engelliyor... yani bu uygunlukların bir araya gelmesi ve gerçekleşmesi tesadüf üzeridir... "Entropi Kanunu, evrimin bu gezegendeki yaşam için mevcut olan tüm enerjiyi dağıtacağını söyler." bu kanun bilimsel, eğer kainat oluşumuna başlarken bütün bu kanunları ve nizamı tamamen kontrolsüz yapıyorsa, değişmezliğini idrak etmesi için evrenin kendisinin akıl ediyor olması gerekmez miydi? Kuran'da evrenin dağıldığından bahsediyor... yayılıyor, genişliyor ve yine hesaplanmış bir zamanda toplanacak... bilimde bu dağılmanın bir sonu olacağına mutlak gözü ile bakıyor... Kuran'ın dili bunu anlatırken bilimsel düşünmeyen insanların o günki şartlarda anlayabilmelerine uygundur, bugünde daha detaylı bilgi ile ondaki ayrıntıyı görmek mümkün oluyor... O yüzden 1400 yıl önce yazılan kitap uydurma olamaz... bugünün biliminin vardığı sonucu o zaman açıklamış... Eğer Hz.Muhammet (s.a.v) bunu uydurmuş olsa bunları nasıl akıl etmiş olabilir? Rahman suresi: 5. Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir. 6. Otlar ve ağaçlar (Allah’a) boyun eğerler. 7. Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. her şeyin bir ölçüye göre yaratıldığına işaret eden örnek ayet... Şura suresi: 29.Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, O’nun varlığının delillerindendir. O, dilediği zaman, onları bir araya getirmeye de gücü yetendir. dağılan gökleri, yeri ve içindekileri tekrar toplanacağına işaret eden ayet... Entropinin düzensizlik kavramıyla birlikte verilmesinin başlangıçta belli olayları kavramaya yardımcı olabileceği düşünülse bile ‘düzen’ ya da ‘düzensizlik’ kavramlarıyla entropi kavramına yüklenen mananın hepsinin verilemediği ya da yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiği bilinen bir gerçektir. Düzensizlik kelimesinin günlük hayattaki anlamıyla karıştırılıyor olduğu gerçeğini de gözönünde bulundurarak, entropinin düzensizlikten ziyade; makro düzeyde tanımlamak gerektiğinde sistemin toplam enerjisinin mevcut tanecikler arasındaki dağılımının bir ifadesi olarak, mikro düzeyde (moleküler düzeyde) ki tanımlamalarda ise mikro hallerin sayısındaki artışla tanımlanmasının daha yararlı olacağı düşünülmektedir. Evrende bulunup çıplak gözle görebildiğiniz noktaya kadar baktığınızı varsayın... düzen mi göreceksiniz, düzensizlik mi? göktaşları, meteorlar, yeni oluşan yıldızlar, sönen yıldızlar bütün bunların bile kendi düzenlilikleri var... ihtimale göre dünya yüzeyinden geçmekte olan meteorların dünyaya büyük çapta zarar vermesi gerekirken atmosfer bir çoğunu yakarak yok ediyor... bu bile bir ayarlamayı göstermez mi? ve bu ayarlama yine tesadüfen mi oluşmuştur? Ama burada siz yine kişiye takıldınız, bugün nette bahsettiğiniz sitelerden başka yerleri de dolaştım... Ve iddia ettiğiniz gibi entropi ya da termodinamiğin kanunları gibi verdiğim örneklerde bir çarpıtma görmedim... hemen hepsinde bahsedilen aynı... zaten sonuçta ispatlı bir bilimsel kanıt varsa o nasıl çarpıtılabilir ki? somut olan çarpıtılmaz, soyut yorumlar çarpıtılır... bunu siz de biliyorsunuz, benim samimiyetime inanıp inanmamanız da benim için çok önemli değil... bu konuda kendimi ispatlama çabasına girmeyeceğim... zira bu güne kadar bende tavır olarak ne sergilediğimi görmüş olmanız gerekirdi... ihtimalleri göz ardı etmiyorum bu konuda iddialıyım... dilerseniz inanmayın... bunları aşmış olduğumuzu sanıyordum, anladığım kadarıyla hala aynı nıktadayız... şu ana kadar aktardığım copy/pasteler (bu cevapta) bulunan bahsettiğiniz şahsın sitelerinden alınmadı... dilerseniz kaynak aldığım site isimlerini veririm... bu konuda ki hassasiyetinizi gördüğüm için özellikle adı geçen kişinin web sitelerini atlıyorum... ama bu da size samimiyetsizce gelebilir... bu konuda yapacağım fazla bir şey yok... siz bu zamana kadar elde ettiğiniz verilerle bu sonuca vardığınızı iddia ediyorsunuz, ama sizin gibi düşünmeyen ve sizden çok daha bilimsel tespite sahip bilim adamları aynı kanıda değil... eğer onlar ilgilendikleri bilim dallarında bir Yaratıcı'ya rastlamamış olsalardı inanırlar mıydı? bu konuda sizden ve benden daha çok çalıştıkları malum... örneğin: Roger Bacon (1220-1292) Francis Bacon (1561-1626) Galileo Galilei (1564-1642) Johannes Kepler (1571-1630) Isaac Newton (1642-1727) Johannes Baptista von Helmont (1579-1644) Blaise Pascal (1623-1662) John Ray (1627-1705) Robert Boyle (1627-1691) Antonie von Leeuwenhoek (1632-1723) John Flamsteed (1646-1719) John Woodward (1665-1728) Carolus Linnaeus (1707-1778) Jean Deluc (1727-1817) Sir William Herschel (1738-1822) William Paley (1743-1805) Georges Cuvier (1769-1832) Humphrey Davy (1778-1829) Adam Sedgwick (1785-1873) Michael Faraday (1791-1867) Samuel Morse (1791-1872) Joseph Henry (1797-1878) Louis Agassiz (1807-1873) James Prescott Joule (1818-1889) George Gabriel Stokes (1819-1903) Rudolph Virchow (1821-1902) Gregory Mendel (1822-1884) Louis Pasteur (1822-1895) William Thompson (Lord Kelvin) (1824-1907) J.J. Thomson (1856-1940) Sir William Huggins (1824-1910) Joseph Clerk Maxwell (1831-1879) John Strutt (1842-1919) George Washington Carver (1865-1943) Sir James Jeans (1877-1946) Albert Einstein (1879-1955) özür dilerim beni sınava tabi tutacağınızı bilseydim dersime daha iyi çalışırdım... bakın benim bilim konusunda bir iddiam yok bildiğim kadarıyla yetinmiyorum belki sizden daha az bilimsel kaynak okuyorum ama şuana kadar gördüğüm kadarıyla siz de savunduğunuz kadar bilgiye sahip değilsiniz... ilginç bir açıklama yapmışsınız Allah'ın misyonu değil ki sanılarınız... Zaten o değindiğiniz gibi olsaydı ben inceledim araştırdım ve bir Tanrı'ya rastlamadım diyemezdiniz... Oysa Allah'ın insandan istediği ona verdiği akılla ve vicdanla düşünerek Allah'a varması ve O'nu bilmesidir... İnsanın teleskopu bulması, icat geliştirmesi, çabalaması, araştırması insanı bir Yaratan olmadığını mı gösterdi size? Ya da siz inanmak yerine görmek ve tanımlamaktan yana olduğunuz için mi olaya nesnel bakıyorsunuz? ben kanıtlayamam ama sizde kanıtlayamazsınız... şuan yeryüzünde bulunan hiç kimse de... ancak inanır ya da reddederiz... selamlar- Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
şaşırmayın hepimiz insanız mükemmel değiliz... fevri davranışlarda buluna biliyoruz... şimdi bu yazdığınız daha net oldu... bu konuda denk düşünüyoruz, ama ben kim gelirse gelsin aynı olmaz diyorum... çünkü Tayyip Erdoğan kasıtlı olarak bazı şeyleri yapıyor... bunlarıda defalarca yazdık... bugüne kadar ki uygulamaları Türkiye'nin aleyhine oldu bütün bunlarda yarın yapacaklarının teminatı... savcılık şuan kasetleri inceliyor... ancak şöyle bir durum var Dtp üyesi Ahmet Türk bu sebepten soruşturuluyor. ve aynısını bugün TC başbakanı da bir kaç yıl önce söylemiş... şimdi biri yargılanıyor çünkü suçu ve suçluyu övmek anayasaya göre suç işlemek... Türk soruşturma sonucu suç işlediği kanaatine varılırsa yargılanacak... aynı suçu başbakanda işlediyse önce dokunulmazlığının kaldırılması gerekecek... ve eğer dokunulmazlık kalkarsa başka şeylerden yargılanması için yargının önü açılacak... iktidar ellerinde olduğu için ben bunun zor bir ihtimal olduğunu düşünüyorum... ki kendisinin vekilliğide şaibeli... nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz... olamaz demekte bir iddiaya dayalı görüştür... avukatlar kanuna göre değerlendiriyor ve bir kısmı olamaz diyor... siz de bilirsiniz ki Türkiye'de hukukta boşluklar var ve işini bilen bu boşluklardan yararlanıyor... o yüzden aynı suçu işleyen iki kişi farklı cezaya tabi oluyor... (!) sayın aslan34 dogmatik düşünceden mi söz ediyorsunuz? laiklik ve demokrasi dogmatik midir? yoksa benim bunları tartışılmaz bulmam mı? iki ilkeyide tartışmak her hangi bir kazanç getirmez... çünkü bunun size göresi bana göresi olmaz, o zaman başkalarına göresi de olur... o yüzden yasalar ve ilkeler kişilere göre değil topluma göre ayarlanır ve uygulanır... ha ayarlamada sorun yok ama uygulamada var, bununda sorumluları bir kısım dayatmaları kabul ettirmek isteyen zorbalar... şimdi siz bütün bu anlattıklarımı anlıyorsunuz ama uygulamalardan doğan eksiklerin asıl kaynağını kabul etmiyorsunuz... meseleyi askere getiriyorsunuz, bu ülkeyi Asker yönetmiyor, TBMM yönetiyor gibi görünsede çok uzun zamandır ABD yönetiyor... o yüzden toplumsal meselelerde duyarlı olup birlikte bağımsızlık mücadelesi vermeliyiz diyoruz... karşılıklı haklarımızı en az kendi haklarımızı gözettiğimiz gibi gözetmeliyiz... Askeriyede de yanlış tutum sergileyenler mevcut ama TSK kurum olarak sağlam bir yapıya sahiptir... içindeki çürük elmaları temizlemeyi bilir... ama seçilmişlerde bu böyle olmuyor, seçilmişlerde iş ahbaplığa ve karşılıklı dayanışmaya dayanıyor, o yüzden partiler içinde demokrasi yok, fikir özgürlüğü yok, irade yok... lider sözcü ve lider dediğini uygulatıyor... millet hala böyle gelmiş böyle gider diyeceğine bu düzensizliğin giderilmesinde ne yapılabiliri düşünsün... yoksa böyle gidecek ama nereye kadar gidecek? selamlar- Din Nedir
kişilerin ahlakını inanç belirlemiyor amaç edinmiş olsa bile... çünkü insanlar dilediklerini uygulamakta serbestler ve güdülerini kontrol etmeleri hiç kolay değil... o sebepten evrensel dünya görüşü ve evrensel ahlakla yaşadığını iddia etmekte bir şey ifade etmiyor... bir insan nasıl ben Müslümanım, imanlıyım ve ahlaklıyım diye iddia edebiliyorsa ya da başka bir dine mensup olan... inançsız olup evrensel ahlaka sahip olduğunu iddia edende bunu hayatında uygulamayabiliyor...- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
oldu bile, ama sen "hoşçakal" ma olur mu hayatımdan... bu arada dibimdir...- BAYAN ve ERKEK dost olabılırler mi?
- Din Nedir
elbette kararlıyım, inanç ahlaklı insan yetiştirmek ister ama her inançlı ahlaklı değildir... malesef...- Din Nedir
Sevgili Bilimselci Çelişki insanın yapısında var... Bu sadece bana ait değil... Her yeni bir şey öğrendiğimizde daha önceki bildiklerimiz bizi tutuyor... şaşırtıyor... ama bu çelişki beni rahatsız etmiyor, çelişerek öğreniyorum... tek doğru budur, ben herşeyi anladım, öğrendim, yenisine ihtiyacım yok diyemiyorum... benim çelişkilerimin kimseyi rahatsız etmemesi lazım... bende kimsenin çelişkisinden rahatsız olmuyorum... yani yazdığım kitabı kapatmadım hergün yeni bir şey ekliyorum ona... alıntıladığım yazıların geneline katıldığım için ekliyorum ama bazen o yazılardan daha farklı düşündüğüm oluyor... Bencede Kuran tekamüle götürür, buna gönülden inanıyorum ki üstelik bunu okuyarak deneyimliyorum... Burada çelişkiye düşmedim Bilimselci; hemen hergün bir kaç sayfa Kuran okuyorum ve not alıyorum onun yanı sıra bir çok kitap daha okuyorum ve bütün bunları beynimin süzgeçinden geçiriyorum... sanırım bakış açılarımızın farklılığından bu size çelişki gibi görünüyor... selamlar- hayatı en iyi ne anlatır?
sevilmekten şımarır mı herkes...? oysa aradığı hep o olmuşken!!! hep bulduğunda kaybetmek midir, hayat? elinin tersiyle itmek midir? görmezden, duymazdan gelmek midir? sonra hep keşkelerle yaşamak mıdır? kendi yarattığımız keşkelerle!!! bir rüya görmüştüm kısa bir süre önce... bir incir ağacı vardı, bir bahçede... ben o ağaca çıkmış en olgun incirleri toplamaktaydım... ve hepsini birine vermiştim... sonra beyaz bembeyaz bir at geldi bahçeye... o kadar güzelini hiç görmemiştim... yanına gidip okşadım yüzünü, bedenini... ipeksi yelelerini... ne kadar güzelsin dedim, ne kadar güzel... nasıl güzelleştin bu kadar? derken aynı bahçenin içinde bir ev olduğunu fark ettim... ve kapısında iki kişi... evin kapısı açıldı, içeriden yoğun bir ışık yansıyor... gel dediler bana... gel, sen buraya aitsin... çekinerek gittim... merdivenlerinden usulca ve endişeli çıkarak... uyandım ardından... uyandım ve çok huzurluydum... hayat dedim bir ağaç yetiştirmek, onun meyvalarını toplamak, o meyvaları paylaşmak, bir bahçede gezinmek... ve huzur bulmakmış... güzel düşünmek, tüm endileşelere rağmen, birine güvenebilmek, ve özüne dönebilmekmiş hayat... çünkü rüyada görülen ev kendi özümüz... özün seni davet ederse icabet et... çünkü ondan başka herkes sana yabancı... senden olan bile... sardunyam- Frozen......
seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum bulduğumu zannettim de kendimden ayrı düştüm bu garip bir veda olacak, çünkü aslında hep içimdesin ne kadar uzağa gitsemde, gittiğim her yerde benimlesin... söylenecek söz yok... gidiyorum ben... hoşçakal.... hoşçakal.... hoşçakal.... ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya şahlanıp koşmak içimde var... hoşçakal... biraz su biraz yeşillik her benim dibimdir taşırım dünyayı sırtımda her dil benim dilimdir ama söylenecek söz yok...- diloş...
diloşum burdamısın canım iğde dalım bu hanım efendü şarkılara verdi kendini bu aralar artık bizim ortak bir şarkımız var demi kıss frozen- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
uyumam, uyku zaman kaybıdır şunun şurasında kaç zaman daha yaşarım bilmiyorum ki, inşallah az yaşarım bu arada...- Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
Hadi sayın dediğini duymadınız ya duyduklarınız da mı sizi rahatsız etmedi... Kamusal alanda görev yapacak herkesin sicilinin temiz olması gerek hizmetli bile olsa sicil kaydı isterler... prosüdür işte... Basın tarafından kamuoyuna yeteri kadar duyurulmamasına rağmen hassas kesimlerin ısrarla üzerinde durmasından dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili Hikmet Önen, bu suç duyuruları üzerine inceleme başlattı. İnceleme kapsamında, konuşmalara ilişkin kasetler incelenecek. İncelemenin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''suçu ve suçluyu övmek'' suçunu düzenleyen 215. maddesinden yürütüldüğü bildirildi.Aynı suç kapsamında daha önce özellikle bölücü örgütün sözcüsü konumundaki DTP yetkilileri, bazı belediye başkanlarıve bölücü yandaşlarının konuşmaları incelemeye alınmış ve ceza verilmişti. Erdoğan hakkında başlatılan inceleme soruşturmaya dönüşürse ve kasetlerde suç unsuru saptanırsa Erdoğan hakkında gereği yapılmak üzere hazırlanacak fezleke TBMM'ye gönderilecek. Bakın elde kasetler var yani belgeli... Şuan kamuda buna rastlamamış olmanız iktidarın aleyhte kullanılacak tüm belgelerin kontrolünü elinde tutmasından... Eğer savcılık bunu kamuya açıklarsa "sayın" deyip demediğini kulaklarınızla duyarsınız... ama bununda sizin görüşünüzde bir değişiklik yapacağını sanmıyorum... çünkü; koşulsuz destekliyorsunuz... olamaz demekte bir fikir, olmamalı demekte, olmalı demekte... hepsi kişisel görüş... seçim konusunda genel olarak herkesin rahatsızlığı var... bunun değiştirilmesi şart... haklısınız...- Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
bende efendim selamlar ve başarılar dilerim- FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
sağol canım bitanesin tatlı kızım sağol teşekkürler murti teşekkürler ilyadacım, kayısıyı bekliyoruz canım- Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
değerli arkadaşım Abd bütün dünyanın üzerinde az gelişmiş bütün ülkelerde haikimiyete sahip... Ama bu Tayyip Erdoğan'ın yapıp ettiklerini haklı kılmaz ki, sürekli anlatıyoruz geçmişin hesapları ile bugünü değerlendiremeyiz... Dün yapılan hataları telafi etmemiz mümkün değil ama bugün yapılanları telafi edebiliriz... Eğer böyle gelmiş böyle gider diyorsan o zaman hiç mücadele etmeyelim bırakalım bizi Amerika yönetsin... ne diye çabalıyoruz ki? Demokrasi kavramı anayasanın açıkladığı kadarı ile yeterli... Ama birileri için şimdilik araç, sonra kullanıp atacaklar... Demokrasi yetersiz demelerinin sebebi Türklüğe, Atatürk'e, ilke ve inkılaplarına, Türkiye'nin hassas noktalarına dair yapılamayan müdahalelerdir... Tuncay Özkan denilen adam herşeyi belgeleri ile açıklıyor, bunun nesinden rahatsızlık duyuyorsunuz, oda diğer medya mensupları gibi susup bir kenarda havadan sudan açıklamalar yapmayı biliyor, bu adam o kadar mı a.tal ki sürekli iktidara yükleniyor, tehtit alıyor, kanalına, reklam verilmemesi için yoğun çaba gösteriliyor, Gerçekler ve Politika Durağı yayınlanırken uydu ayarları ile oynanıyor ve program bazı bölgelerde izlenemiyor... Neden rahatını düşünmek varken koşturuyor, belgeleri buluyor açıklıyor ve bu yüzden karalanıyor... Çetin Altan'a dokunan var mı? Yok... yada onun gibilere... Ama hükümeti eleştiren gazeteciler her alanda sıkıştırılıyor, yolları kapatılıyor... Örneğin Emin Çölaşan... Mal varlığı ortada ama neler yaşatılıyor... Oysa Akp'de vekil olanların mal varlığı şaibeli... Aydın Doğan medyası hükümet aleyhine yayın yapmaz ve önü açıktır... Gelin Tuncay Özkan'ı, Emin Çölaşan'ı da eleştirelim... Siz hangi söylemlerini tehlikeli buluyorsunuz, gerçekleri ifade etmemeli mi? Herkes gibi onlarda el etek mi öpmeli? Bence şükür ki hala satılmamış gazetecilerimiz var... Ve onlar diğerleri gibi rahatta değiller... Dikkat edilmesi gereken budur... Adam kollamak değil... Hiç kolay değildir iktidarla uğraşmak, hele bu iktidar kendini kraliyette sanıyorsa... selamlar- Din Nedir
yoo abartmıyorum hiç bir şeyi, en azından sizin abarttığınız kadar... dostça tartışıyoruz doğru ama sizin dostça yaklaştığınızdan emin değilim... aksine bana tuhaf gelmiyor sizin Allah yok demeniz, olmadığına inandığınız içinde konuya ne kadar hafif yaklaştığınızı yadırgamıyorum... işte bu yorumlarınızı eleştiriyorum... inanmıyorsunuz ve sırf inanmadığınız için hakaret etme hakkına sahip olduğunuzu sanıyorsunuz, yok efendim böyle bir hak... hakaret kimseye imtiyazlı olamaz... Adam kelimesine itiraz etmem zira güzel Türkçemizde Adam gibi Adam tabiri vardır... yani beğenilen davranış sergileyenlere söylenir... benim mensubu olduğum dinin peygamberide benim için öyledir... sonsuz saygı duyuyorum ve seviyorum... asıl benim sevmem size tuhaf geliyor... sevgili bilimselci benim inancım beynime kazınmış değil bakın bunu anlamıyorsunuz bir başkası adına konuşamam... ama ben o şekil inanmıyorum, sizin iddia ettiğinizden daha fazla sorguladım hala sorguluyorum... koşulsuz kabul etmedim ve bu inanç bana bir başkası tarafından empoze edilmedi... kişisel tercihimdir... burası İran değil bende İranlı değilim ailemde ise şiddete zaten yer yoktu... kişilik olarak bağımsız bir yapıya sahibim bana hiç kimse istemediğim bir şeyi yaptıramaz... inanmadığımı savunduramaz, beynime hiç bir şey empoze edemez... Allah'a şükür aklım var ve onun kabiliyeti ölçüsünde kendim değerlendirebiliyorum... sizleri, diğer insanları ve söyledikleri ile uyguladıkları arasında ki uyuşmalıkları da görebiliyorum... ben Allah'tan neden korkarım biliyormusun bilimselci... Çok sevdiğim için sevdiklerimi kaybetmekten korkarım onların bana zarar vermesinden değil... benim sevdiğim ve beni seven zaten bana zarar vermez ki... evet en güzel ahlak insana değer vermektir... üstelik iyi, güzel ve doğru davranış sergileyen insan, kim olursa ve neye inanırsa inansın... kişilerin ahlakını inanç belirlemez... bunu hayatımızın her alanında gözlemliyoruz... kişilerin ahlakını bilgi, deneyim, kendini eğitme, düşünebilme ve iyi niyet geliştirir... bu özelliklere sahip değilse o kişilik olarak gelişmemiştir... dinler hangi anlamda evrensel ahlaka ters düşüyor? mesela kadın bedeninin sergilenememesi, pazarlanamaması, teşhir edilmesine engel olması, zinadan, hırsızlıktan, haksız yere insan öldürmekten men etmesi mi? evrensel ahlak yasaları insanlara özgürlük adı altında seçim adı altında neleri vaad ediyor...? evrensel ahlaktan bahsediyorsunuz çok önceden beridir bunları biliyoruz, insanlar herşeyi işlerine geldiği gibi yaşar, dinde dahil olmak üzere insan dürtüsüne hiç bir şey engel olamaz... insan kendisi olmadıkça!!! ama bir dine mensup olmakta kötü bir şey değildir... din amaç değilde araç olarak anlaşılırsa ve o şekilde yaşama uygulanırsa bu söylediklerinizle çelişmez... zaten dinin anlayışı çelişmiyor insanların anladığı ve uyguladığı durumlar farklı... evet işte insanlar yanlış uyguluyorlar yanlış değerlendiriyorlar... Kuran'da Allah peygamberine seslenirken sen ancak tebliğle görevlisin, onların inanmalarında ve yaşamalarında bir etki gösteremezsin... diyor... ondan dinde zorlama yoktur diyoruz bilmek ve uygulamak farklı şeyler... buna bütün evrensel değerler, dinler, ideolojiler dahildir... ben bütün görüşlere önem veririm sevgili bilimselci sen bunu çok iyi biliyorsun, birbirimizi tanıyoruz... bendeki inanç beni bağlar, başkalarının değerinden üstündür demem... o benim kişisel tercihimdir, uygulamalarım ve yaşam tarzımda beni ilgilendirir... hiç kimsenin bana ve değerlerime, seçimlerime müdahale etmesini istemediğim gibi başkalarına da ben müdahale etmem... etmedim... ondan burada fikrimizi aktarıyor olmamız bir empoze değildir... çünkü sende zıt fikrini aktarıyorsun o yüzden ben bundan kendi adıma gelişim kazandığıma inanıyorum... selamlar- Tayyip Neden Cumhurbaşkanı Olmamalı?
sevgili sarıgöl önce hakkımda söylediklerinize teşekkür ederim... Ancak dikkatinizi arz ederim ki o yorum hukukçuların yorumudur... Ve tayyip Erdoğan sanık sandalyesine oturmuştur... Ve kişilik olarakta büyük bir kitle için şüphe vericidir... Bende bu kanaatteyim elbette siz buna katılmayabilirsiniz... Ancak yorumlarımızda ve eleştirilerimizde kendi sözcüklerimizi kullanırız... Alıntı yaptığım yazı ise hukukçuların yorumudur... Sözlerinizin tespitinde haklılık var bende öyle düşünüyorum... Kimlere destek verdiğimizi ve hangi sebeplerle destek verdiğimizi iyi düşünmeli ve olaylara tarafsız bir gözle bakabilme yetisini kazanmış olmamız gerekli... Ben Akp ve liderinin izlediği tüm politikayı ve dünya görüşünü benimsemiyorum, onlarla aynı duygu ve temenni içerisinde değilim... Bütün bunların nedenlerini de çok kez açıkladım... Bu nedenler benim adıma endişe vericidir ama siz bunlardan endişe duymaya bilirsiniz... Amerika Birleşik Devletlerinde uygulanan demokrasiye göre halk ve eleştirmenler Başkan Bush'a istedikleri eleştiriyi üstelik en ağır şekliyle yapıyorlar... Bu bizde geleneksel anlamda imkansız... Eleştiriye kapalı bir milletiz kişiliğimizi ve desteklediğimiz kişiliklerin eleştirilmesine tahammül gösteremiyoruz... Oysa otokontrol için eleştiri büyük önem taşır... Bu millet sindirilmişliğinin ve pasifize edilmişliğinin verdiği duygu ile başına gelen her vukuata tepkisiz kalmıştır... Benim inandığım ideale göre herkes eleştirilebilir... selamlar- Kıbrıs'ta Rum Katliyamı!
Mehmet Ali Talat, Türkiye'de, Tayyip Erdoğan ne ise Kıbrıs içinde kendisi odur... Kıbrıs'ın çıkarlarını düşünmeyen kendi çıkarlarını Kıbrıs'ın önünde tutan, geldiği günden bu yana yanlış politika izleyen bir lider... Akp ile uyumlu görünmelerinin sebebide bu... Aşağı yukarı paralel düşünceler içindeler... Kıbrıs'ın coğrafik konumu ve Türkiye ile ortak çıkarları Akdeniz için çok önemli... Ama ne yazık ki Türkiye'de iktidar olanlar bunu gözardı ediyor, Kıbrıs'ın lideride aynısını yapıyor... Sanki Kıbrıs, Türkiye için bir külfet arzediyor ya da Türkiye, Kıbrıs'ın bağımsızlığına engel gibi gösteriliyor... Böylece halklar arasında bir uzaklaşma süreci başlıyor... Oysa her iki ülkenin hem halkları kardeş hem çıkarları ortak... Malesef Türkiye'yi ve Kıbrıs'ı yönetenler içeriden değil dışarıdan aldıkları talimatlarla hareket ettiklerinden her iki millet ve toprak uzaklaşıyor... selamlar- Din Nedir
bu başlığı açarken aklıma gelmişti bu olacaklar. ama umudumda vardı... hala umudum var ama yanılmadığımı da görüyorum... şimdi bizim ne çıkarımız var biz bunları ç ı ğ ı r t ı yoruz ve bize cennet mi verecekler? biz biliyoruz ki bunun garantisi yok, yani kendimizden emin değiliz... çünkü insan hatalarını ve doğrularını kendisi hesaplayamıyor, ya yanlışımız çok fazlaysa diye soruyoruz... bu bizi kibirden, şişirilmiş egodan, küstahlıktan uzak tutuyor... o yüzden dikkat ediyoruz hayatımıza, insanlarla olan ilişkilerimize... Kuran'ı okumuş ve tasavvufla ilgili biri olarak dinimden anladığım insan insan ile sınanıyor, insan kendisi ile sınanıyor, insan yaşamla sınanıyor... bir kulun kalbini incitmek bütün insanları incitmek gibidir... ben bunları felsefe edindim... elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum... bende insanım elbette zaaflarım var onları görüp daha çok dikkat ediyorum... bütün bunları şu sebepten anlatıyorum İslam'ı benimsemiş ve gönülden iman etmiş biriyim. mensubu olduğum dinin bir yerde temsilcisiyim... ona layık olmaya çalışıyorum... bilmem anlatabildim mi?- Doğa Kanunları ve Sistem
Evet herşey Allah'ın dilemesiyle mümkün... Dilememesinde ise size ve bize verdiği özgür iradeye bir etki yok... yaptığımız seçimlerde özgürüz... İnsanın yaratılma sebebi ise asla tabir ettiğiniz gibi kedi fare oyunu değil... insan kainatta yaratılmış en özel varlık öyle donatılmış... en gelişmiş bilgisayarlardan daha gelişmiş bir düşünce ve idrak gücüne sahip... bu dünyaya gönderilmemiz deneyim ve öğretidir... öğrendiğimiz kadar biliyor, deneyimlediğimiz kadar kavrıyoruz... bundan ötesi bizi aşıyor... Artık inanıp inanmamakla sınanmıyoruz demek sizin kişisel görüşünüz... aksine bence inanıp inanmamakla deneyimliyoruz... sınanmanın özüde bu... geri kalan herşey bu deneyimin birer parçası... insanları doğruya ulaştıran yolları kendi seçtikleri yollardır... kimisi tali yoldan, kimisi anayoldan, kimisi patikadan, kimisi yamaçlardan gider... ama o yol nereye çıkar ancak yolun sonunda anlaşılır... - SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.