sardunyam

Cumhurbaşkanlığı seçimi Ekim'de yenilenirse ve Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan seçime birlikte girerse halk hangisini seçer...? Ya da eğer halk seçecekse Recep Tayyip aday olur mu?

Bende seni seviyorum, tatlım bu güzel şarkı için teşekkür ederim... Emeğine sağlık...

Emin Çölaşan işinden olur, bazı demokratlar iyi oldu der... Bekir Coşkun ülkeden kovulmak istenir (onun yanısıra bütün muhalifler) birileri zaten şöyle böyle adamdı der... Cumhuriyetin bütün kazanımları tehlike altında denir, siz demokrat değilsiniz derler... Asker uyarıyor tehlike çanları çalıyor dediğimizde, siz darbecisiniz derler... Peki bre insafsızlar hırsızın hiç suçu yok mu?... % 47'lik oy aldıkları zaman herşeyi istedikleri gibi değiştirmeye, temelinden sarsmaya, birilerini kovmaya, başkalarını darbecilikle suçlamaya hakları var sanıyorlar... Bunlar Osmanlı hayali ile yaşayanlar, Osmanlı gibi olmayı, Cumhuriyetin bütün kazanımlarını ortadan kaldırmayı düşlüyorlar... Bugünlerde dikkat edin, Osmanlıyı çok dile getirecekler... Bir kısmındada görüyorum daha düne kadar köylüsüyle, çiftçisiyle dalgasını geçmiş, halkına demediği kalmamış ama aynı halk % 47 ile bunların istediği partiyi destekleyince birden bire iltifatlarına mazhar olmuş... Takiye uzmanlık alanları olunca, aksini beklememek gerek... Cumhuriyet özellikle, laik cumhuriyet bütün bir toplumun "sürü" yerine konulmasını engelliyor... O yüzden birilerinin işine gelmiyor, mesela her türlü eleştirimize cevap verme gereği duyuyor, hükümeti savunuyorlar ama şunu diyemiyorlar, eğer laik ve demokratik Cumhuriyete herhangi bir saldırı olursa biz bu hükümete destek vermeyiz...(!) Yada üniter yapıya saldırı olursa muhakkak gereğini yaparız.(!) Çünkü böyle düşünmüyorlar, onlar bizim savunduğumuz şeylerin gerçek olduğunu biliyor ve zaten öyle olmasını umuyorlar... Sadece başkaları da uyanmasın diye zaman geçiriyorlar... Ne demişti başbakan, durmak yok yola devam... Bunlar ne diyor aynısını... O yolun hangi yol olduğunu bilmeyen kalmadı...

İğdem, son 3 gün kaldı sana kavuşmama... İnşallah güzel geçiyordur, gerçi sen gittiğin heryeri güzelleştirirsin biliyorum ve düşünüyorum da kimbilir ne duygular geçmiştir içinden... Seni çok özledim...

teşekkür ederim tatlım, verdiğin moral benim için çok kıymetli... uzun zamandır beklediğim birşeydi bu, hep çocukların biraz daha büyümesini bekledim, nihayet kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar büyüdüler, biraz zorlanacağım biliyorum ve daha fazla yorulacağım ama hepsine değecek diye umuyorum... teşekkür ederim canım, bu arada yeni nickin hayırlı olsun... canım benim, teşekkür ederim evet bende işyerimden katılmaya çalışacağım... bu arada işleri aksatmam inşallah... belki daha az görüşeceğiz bilemiyorum ama her fırsatta gelmeye çalışıcam canım... sizi görmeden duramam...

Senin pc bi hainlik etmeden biraz laflayalım Leylacım... Sen şu bilgisayarı bi ara camdan fırlatıver soran olursa görmedim dersin

teşekkür ederim benim bidenecik dostum, ayrıntıları paylaşacağım elbette seninle... amin, inşallah hayırlı olur... sevinç vede heyecan doluyum, kutlu olsun bana senin gözünden ne kaçar ki? bidenecik Leylam, havamız batsın

Allahın izniyle inşallah... Görüşmemi yaptım okullar açılınca bende çalışacağım... Çocuklara bakıcıda ayarladım, inşallah herşey iyi olacak... İstiyorum inşallah başaracağım... Kleocum bu manevi desteğin için teşekkür ederim tatlım...

Darbeden söz eden kim sayın bekir? Darbe isteyen kim? TSK demek darbe demek mi? Ya da siz böyle anlaşılsın mı istiyorsunuz? Diyorum ki, TSK ile çatışma neden, TSK neyi savunuyor? Kimi neden koruyor? Siz ve biz başımızı yastığa huzurla koyuyorsak bunu TSK'ya borçlu değil miyiz? Neden anlamak istemiyorsunuz, bir arpa boyu yol alamıyoruz doğru biz TSK'ya sahip çıkıyoruz, yıpratılmasına izin vermeyeceğiz ve hiç birimiz vermemeli diyoruz siz darbe diyorsunuz.!!! TSK, Cumhuriyeti ve Anayasanın değişmez ilkelerini özetle, Atatürk ilke ve devrimlerini korumakla mükelleftir... Eğer asker aksi görüş olduğunu söylüyorsa muhakkak öyledir... Ben askerime güveniyorum, bu güven benim ya da bizlerin darbe istediğini göstermez... Ama TSK hepimize lazım ve her Türk askerdir... Her kadın asker yolu beklemiştir... TSK halktan ayrı, kopuk ve farklı yerde değil ki, Türk halkını ve Cumhuriyeti her koşulda ve mekanda koruyacaktır... Hükümetin TSK ile sorunu var demek ki hükümetin Cumhuriyet ve İlkelerle sorunu var... Ama lafı çeviriyorsunuz darbeci diyorsunuz... Ne alakası var? Öyle ise bu hükümete kim dur diyecek? Kim denetleyecek? Asker uyarıyor dikkate alırlarsa iyi ederler... Buradan darbe sonucu çıkartmayın, gerçi çıkartsanızda farketmez artık...

küçük hanımefendisi

Gözünde bir damla yaş kalanı

beni güldürenisin (egzo)

Bende çok memnun oldum canım, inşallah olur... Okuluna her gittiğinde düşünmeni isterim, biyoloji en sevdiğim derslerden biriydi... Umarım hiç bıkmazsın...

Aynen katılıyorum, koysalar önüme bariyerde, çocukta yaparım kariyerde... Kız nereden bildin işe başlayacağımı... Yoksa sen müneccimmisin?

Biliyorum, ama üzülme sende güzelsin... Bidenem, arkadaşın iş kadını oldu artık... Allah'ın izniyle kariyerime kaldığım yerden devam...

Evet biz halkız, halkın bir kısmıyız, seçim sonuçlarından hoşnut olmayan tarafıyız... Böyle olduğumuzda biz bizden olmayanı yok etmeyimi istiyoruz, yoksa yanlışmı anlıyorum? Ne yapmamızı bekliyorsunuz, içimizden gelmesede, takiyeciler gibi "değişim masalına" inanalım mı? TSK size göre neden "halkın" aksini söylüyor? TSK ne yapmaya çalışıyor? Biz halka ne için inanalım? Halk ne yaptığını biliyor mu? Ya da kaç tanesi biliyor? TSK, Mustafa Kemal'in ordusu, onun tabiriyle Cumhuriyetin yılmaz bekçileri, halka rağmen mi böyle konuşuyor? Ortada bir tehlike olmadığı halde, Cumhuriyet ve Laik düzen, üniter yapı tehlikede olmadığı halde, gibimi yapılıyor? TSK'ya inanmamak için ne gibi bir sebep gerek?

Canım Zeyneepcim, seni Egzorsist sayesinde tanıdım, bu meyanda onada teşekkür ederim... Canım hakkında çok fazla şey bilmiyorum, okulunda, hayatında bütün yaşamın boyunca başarılar diliyorum... Sevgiyle kal...

Doğumgünün kutlu olsun şiir dostum, hayat ne bekliyorsan onu versin... Şiir tadında uzun bir ömür diliyorum...

Sevgili Taylan, Anlamayacaklar çünkü ayrı duygularla konuşuyoruz... Anlamayacaklar, ne biz onların baktığı yerden bakabiliriz, ne onlar bizim hassasiyetlerimizi anlarlar... Biz dünde aynı şeyleri savunuyorduk, bugünde aynı... Dünde Atatürk Devrimcisiydik bugünde ama laf arasında bizde Atatürkçüyüz diyenler lafın gelişi Atatürkçü olunmaz anlamazlar... Atatürk bir sembol, bağımsızlığın, din ve vicdan özgürlüğünün, insan haklarının sembolü... Atatürkçü olmak için önce onu doğru anlamak gerekir... Onu anlamayan bizi anlar mı? TSK öyle açıklamalar yapıyor ki, normal şartlarda bu açıklamalar yapıldığında hiç birşey böyle devam etmez... Ama bu örümcekler heryeri istila etmişler... Nereye elimizi atsak altından bunlar çıkıyor... TSK ile sorunu olanın Türkiye Cumhuriyeti ile sorunu vardır... 2+2=4 başka açıklaması yok... Kimse lagaluga yapmasın... "Türk Silahlı Kuvvetleri diyecek laik devlet yapısı ve üniter yapı hiç bu kadar tehlikede olmamıştı" buna rağmen ben düne kadar "laik ve kemalist düzeni yıkmaya ant içmiş"lerin bu yapıyı koruyacağına inanıcam... ha? Dedim ya, ayrı duygularla konuşuyoruz anlamazlar, anlasınlar diye anlatmıyorum ya zaten en azından anlayanların olduğunu biliyorum... Bütün Kemalistlere selam olsun...

Biz sindiremiyoruz efendiler, sindirmek zorundamıyız...? Birileri bayram yapıyor diye (üstelik neden bayram yapıyor anlamış değilim) bizde uymak zorundamıyız? Taraftar olanları bunu kabullenebilir, sindirebilir, beklentileri bu yönde olabilir, hatta Laik Cumhuriyetin yerini, İslam Cumhuriyeti alsında isteyebilir... Biz istemiyoruz... Biz onlara inanmıyoruz... Diyoruz ki, herşeyi onaylatacaklar kendi onayınızla değişeceksiniz... Ama ben çocuklarımın laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetinde büyümelerini istiyorum... En azından safımı belli ediyorum... Buda benim en doğal hakkım... Benim gibi düşünen herkesin hakkı... Siz kutlamalarınıza devam edin...

Neden sürekli değiştiklerini söylemek zorunda kalıyorlar? Dün yanlış yaptıklarını düşünüyorlarsa o zaman bilemem ama bana öyle geliyor ki bu başka bir kandırmaca... Gelişerek değiştim, milli görüş gömleğinden sıyrıldım, artık eskisi gibi düşünmüyorum diyen bir siyasi lidere ne kadar güvenebilinir? İnsanlar muhakkak değişir ama bu kadar kökten bir değişim çok gerçekçi değil... Hani eskiden daha radikaldirler de bunu törpülemişlerdir ama dün laikliğe, demokrasiye, kemalizme karşı olan bugün nasıl olurda savunucusu olur? Bana bunu anlatsınlar... Şu saatten itibaren söylenecek şey yok... Hepbirlikte yeni dönemi ve peşi sıra değişimi izleyeceğiz... UYUMA TÜRKİYE... Pardon, İYİ UYKULAR TÜRKİYE...

Önyargıyı yıkmak, atomu parçalamaktan zordur... (Albert Einstain) * Önyargı bir tutumdur. * Bir grup insana ilişkin adil olmayan, hoşgörüsüz ya da aleyhte bir görüştür. * Diğer tutumlar gibi 3 bileşeni vardır. İnançlar, duygusal ve davranışsal eğilimler. * Önyargıya dayalı tutumlar genellikle hoşnutsuzluk, korku, kin veya nefret gibi katı duygularla yüklüdür... Çoğu zaman gerçekleri hissetmemizi sağlayan çoğu zamanda bize yol gösteren içgüdüsel birşeydir önyargı... Tecrübelerimiz, önkabulleride beraberindemi getiriyor, yoksa önkabullerimiz tecrübelerimizi mi yönlendiriyor bilemiyorum... Bazen önyargı ile yaklaştığımız kişiler hakkında yanılmadığımızı görüyoruz... Bazende yanıldığımızı anlıyoruz zamanla... Ama öyle ya da böyle önyargı ve peşinkabul çok hoş değil... Bunun yerine temkinli olmamız gereksede önyargıdan sıyrılabilmek çok daha faydalı olurdu sanırım... Önyargıya, önsezide denebilir mi? Ve önsezi neyle beslenir? İnsan beyni duygularımızı yönlendirirmi, yoksa duygularımız mı beynimizi yönlendiriyor? Selamlar

Seninle ve Leylamla başka bir konu üzerinden buna benzer bir konuşma yapmıştık... Fazla kurcalamayacaksın!!! Hatırladın mı? Kendinide fazla kurcalamayacaksın, hayatıda, karşına çıkardıklarınıda... Hep bir çembere sıkışmışız gibi gelir bana, herhangi bir sorun yaşadığımda... Orada kısılıp kaldığımı hissettiğimde herşey daha fazla zorlaşıyor gözümde... Oysa akışa bırakmak gerekiyor bazen... Takıntılarımızdan, iç hesaplaşmalarımızdan soyutlanmamız gerekiyor... Öfke, hırs, intikam duyguları söylediğin gibi herşeyi olduğundan çok daha zorlaştırıyor... Kendini tanıması lazım insanın, kendisini tanıyan bütün insanları tanımaya başlar... O zaman hoşgörü, iyiniyet, sabır beraberinde geliyor... Hayat çeşitli aşamalardan geçiriyor insanı... Kimimiz basamağın üst kısımlarındayken bazılarımız bizim geçtiğimiz yolları daha yeni keşfediyor... Bunları yazmak söylemek kolay ama uygulamak o kadar kolay olmuyor... Çok yakın zamanda öyle kendi içinde olağanüstü şeyler yaşadım ki, intikam, hırs ve öfke içimde çok ufaldı... Herşeyin bir vakti var ve muhakkak karşılığını buluyor her eylem... Sizin intikam almanıza gerek kalmıyor... Okuduğum bir kitapta, 4 yaş grubu bir kaç çocuğa lokum testi uygulanmasını anlatıyordu... Çocukların hepsine şöyle söyleniyor; "eğer bana 20 dakika izin verirsen sana iki lokum vericem, yok hemen istiyorsan o zaman bir tek lokum alacaksın" beklemeyi kabul eden çocukların sonraki bir kaç yıl içerisinde daha sabırlı, daha tutarlı oldukları tespit ediliyor... Beklemeyenlerinse hayatın her alanında aceleci davrandıkları ve bununla beraber sıkıntı yaşadıklarını anlatıyordu... Benim buradan kendimce çıkarttığım sonuç, bize zor gelsede beklemeyi yani sabretmeyi öğrenirsek hem duygusal anlamda içsel gelişim yaşıyoruz hem egomuz zayıflıyor hem sonuçta elde ettiğimiz daha fazla oluyor... Erdem ve sabır ulaşmamız gereken yüksek bir makamın zorlukları... Ama sonuç güzel oluyor... (iç yolculuğa devam ederken fırsatları zamanında değerlendirmek ve olayları olduğundan daha fazla büyütmemek gerekiyor)

iyi o zaman sen bana bi pipet ver

bir derdim var artık tutamam içimde gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar hiç anlatamadım, hiç anlamadılar herkes neden düşman? unuttuk hepsini Nuh'un nefesini... gelme yanıma sen, başkasın ben başka... bak bu son perde, oyun yok bundan sonra ışık yok, hiçbirşey yok, yok yok yok bir derdim var... tutamam içimde... Mor ve ötesi...