Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ümit Ürkmez

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    392
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Ümit Ürkmez tarafından postalanan herşey

  1. Son dakika... Sosyal medya düzenlemesi: İlk uyarı 1 Ekim’de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Meclis’ten geçen sosyal medya düzenlemesinin Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik uygulamasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Meclis’ten geçen yasanın 1 Ekim’de yürürlüğe gireceğini belirten Ünal, “Görüşmeleri BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) yapacak. Bu görüşmelerin herhangi bir siyasal ya da parlamento ayağı söz konusu değil. 1 Ekim’e kadar bu görüşmeler gerçekleştirilecek. 1 Ekim’de ilk uyarı, tebliğ yapılacak. Ondan sonraki 30 gün içinde bir geri dönüş olmazsa yasada belirtilen yaptırımlar uygulamaya geçirilecek” dedi. TİK TOK ÖRNEĞİ Ünal, partisinin 19. kuruluş yıldönümü kutlamalarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, “Burada meseleye sadece sosyal medya düzenlemesi olarak bakmak doğru değil” diyerek şunları söyledi: “Mikrosoft Tik Tok’u alacak mı, kapanacak mı tartışması var ABD’de. Bu önemli bir tartışma. Tik Tok’un verisi nerede tutuluyor, Çin’de. Peki (ABD Dışişler Bakanı) Pompeo Tik Tok’un kullanıcı verilerinin Çin’de tutulmasını neden milli güvenlik meselesi olarak değerlendiriyor? Çünkü dijital çağın hammaddesi günlük online işlemlerde bıraktığımız verilerdir. Bu veriler artık bizim tüketici alışkanlıklarımdan oy verme davranışlarımıza kadar birçok alanda etkili olmaktadır. ÇOK MASUM BAKILMAMALI Meseleyi çok masum bir şekilde Twitter, Facebook, Instagram ve diğer sosyal ağlardan ibaret görmemiz doğru değil. Mesele her birimizin kullanıcı olarak internet coğrafyasında online işlemlerde ortaya çıkan verilerimizin kimler tarafından nasıl kullanıldığı. Bu bizim tüketim alışkanlıklarımızdan oy verme davranışlarımıza, özel hayatımızın gizliliğinden kişisel verilerimizin korunmasına kadar birçok alanı etkilemektedir. Benim verilerim Türkiye yerine ABD’de, Hollanda’da olsun diye düşünen, yerli bir sosyal ağ kullanmak yerine yabancı bir sosyal ağı kullanmayı tercih eden bir akılla da karşı karşıyayız. Muhalif olmayı Türkiye karşıtlığına kadar taşıyan garip bir akıl ortaya çıktı.” 19. YAŞA PARKTA KUTLAMA Mahir Ünal, partilerinin bu yılki 19. kuruluş yıldönümlerini 13 Ağustos’ta kutlayacaklarını söyledi. Aynı gün genişletilmiş il başkanları toplantısı da yapacaklarını belirten Ünal, seçim şarkılarından oluşan bir konserin de verileceği Mamak 75. Yıl Parkı’ndaki kutlamaların pandemi önlemleri nedeniyle sınırlı tutularak, 975 davetliyle yapılacağını da vurguladı. LİDERLERİN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ Ünal, partisinin iktidar dönemini değerlendirirken, “Adnan Menderes’in, Necmettin Erbakan’ın, Turgut Özal’ın, Alparslan Türkeş’in, Muhsin Yazıcıoğlu’na kadar, liderlerin vaat ve hayalleri neydi diye baktık. Bir de bizim gerçekleştirdiklerimize baktık. Görülen şudur; Tayyip Erdoğan, Menderes’ten bugüne kadar bütün liderlerin vaatlerini, hayallerini hayata geçiren liderdir” dedi.
  2. Son dakika... Adana'da korkutan deprem! Büyüklüğü... Gelen son dakika haberine göre, saat 07.29 sıralarında merkez üssü Adana Kozan olan bir deprem meydana geldi. Son dakika haberine göre AFAD Deprem Dairesi'nden yapılan açıklamada, depremin büyüklüğü 3.8 olarak açıklandı. Depremin 32.66 km derinlikte gerçekleştiği öğrenildi
  3. Mesafeli satışa çok yakın takip! Ticaret Bakanlığı’nca, 2020 yılının ilk 7 ayında mesafeli yöntemle satış yapan 8 firma hakkında yapılan denetim sonucunda tespit edilen aykırılıklar için toplam 6 milyon 255 bin 538 TL tutarında ceza uygulandığı açıklandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, internet ve telefon yoluyla alışverişe yönelik taleple birlikte şikayetlerin de arttığı, bakanlığın bu konudaki denetimlerini sürdürdüğü belirtilerek şöyle denildi: “Bu doğrultuda yılın ilk 7 ayında 8 firma hakkında 6 milyon 255 bin 538 TL tutarında ceza uygulanmıştır. Ayrıca, faaliyetleri suç teşkil ettiği düşünülen firmalar hakkında ise savcılıklara suç duyurusunda bulunulmakta ve erişim engeli talep edilmektedir. Diğer taraftan, mesafeli yöntemle satış yapılan mal ve hizmetlerin reklam ve tanıtımlarında tüketicileri aldatıcı ve yanıltıcı ifadelere yer verilmesi ya da haksız ticari uygulama niteliği taşıyan satış ve pazarlama yöntemlerinin uygulanması durumunda, bakanlığımız bünyesinde bulunan Reklam Kurulu da resen ya da şikayet bağlı olarak inceleme yapmakta sonucunda idari para cezası ve durdurma kararı gibi yaptırımlar uygulanmaktadır.” Açıklamada tüketicilere de sahte sitelere dikkat etmeleri konusunda uyarı yapıldı.
  4. Asker adayları taahhütname imzalayacak: ‘Söz veriyorum, uğurlama yok’ Kalabalık asker uğurlamalarına İstanbul’da yeni önlemler getirildi. Buna göre asker adayları, askerlik şubelerinde ‘pandemi kurallarını ihlal edecek eğlence ve konvoy gibi uğurlama etkinliği yapmayacaklarına’ dair taahhütname imzalayacak. Koronavirüs tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanlığı genelgesi doğrultusunda 81 ilde önlemler arttırıldı. İstanbul’da da dün olağanüstü toplanan İl Hıfzıssıhha Meclisi, bugünden itibaren toplu asker uğurlama törenleriyle konvoyları yasakladı ve bir dizi önlem aldı. İŞTE YENİ KURALLAR İstanbul Hıfzıssıhha Meclis kararında alınan önlemler şöyle sıralandı: - Kontrolsüz kalabalıkların oluşmasına neden olan, fiziki mesafe kurallarına aykırılık teşkil eden asker uğurlamalarına (açık ya da kapalı yerlerde eğlenceler düzenlenmesi, araç konvoyu oluşturulması, toplu uğurlama gibi) hiçbir şekilde müsaade edilmeyecek. - Otogar, gar, havaalanı gibi yerlerden yapılacak uğurlamalara askerlik yükümlüsünün birinci derece yakınlarının (kardeşleri dahil) katılmasına izin verilip, bunun dışında akraba, tanıdık, arkadaş gibi kişilerin katıldığı toplu uğurlamalara kesinlikle izin verilmeyecek. - Askerlik yükümlülerinden, askerlik şubelerinden sevk işlemleri (sülüs belgesi verilirken) yapılırken birliğine teslim olacağı dönemi kapsayacak şekilde, başta fiziki mesafe kuralı olmak üzere pandemi tedbirlerini ihlal edecek uğurlama/tören/eğlence/konvoy gibi aktivitelerde bulunmayacaklarına dair bir taahhütname alınacak. - Askerlik şubelerince, yükümlüden alınan taahhütnamenin bir örneği kaymakamlıklara bildirilecek. - Kaymakamlıklarca, pandemi kurallarına aykırı şekilde asker uğurlaması, eğlencesi, töreni veya konvoyu nedeniyle hakkında idari ya da adli işlem tesis edilen askerlik yükümlülerine dair bilgiler ilgili askeri birliğe bildirilecek. Bu tedbirlere uymayan vatandaşlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince, idari para cezası verilip, suç teşkil eden davranışlar için adli işlem başlatılacak. - Özellikle sevk dönemlerinde denetim ve kontroller arttırılacak. VALİ YERLİKAYA: ‘HER ŞEY VATAN İÇİN’ İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda çağrıda bulundu. Yerlikaya, “Askere gidecek kıymetli Mehmetçiklerimiz, evlatlarını asker ocağına gönderen değerli ailelerimiz ve arkadaşını vatani göreve uğurlayan sevgili gençler. COVID-19 tedbirleri kapsamında toplu asker uğurlaması yapılmayacak. Lütfen kurallara uyalım. Her şey vatan için” mesajını paylaştı. Asker adaylarının cep telefonlarına da uyarı mesajı gönderildi.
  5. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'dan 5 aşamalı önlem planı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüse karşı 5 aşamalı önlem önerisinde bulundu. Hürriyet’e konuşan Ceyhan, bu adımları Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle de geçtiğimiz günlerde görüştüğünü açıkladı. İşte Ceyhan’ın uygulandığı takdirde bir haftada bulaşmanın yüzde 97’sini önleyeceğini söylediği 5 aşama: 1) Mesailer kademelendirilmeli: İşyerleri çalışanlarını farklı saatlerde işe başlatmalı. Bu, toplu taşımalarda yığılmaların önüne geçmeyi sağlar. 2) Toplanmalara sınırlama gelmeli: Arkadaş, akraba toplanmaları 10’u geçmemeli. Taziye evlerinde aynı anda en fazla 15 kişi olmalı. O kişiler çıktıktan sonra yeni kişiler gelebilmeli. Tabii ki maske, mesafe kuralı uygulanarak. Asker uğurlama törenleri 25 kişiyi geçmemeli. Düğün ve nişanlarda açık veya kapalı mekana göre değişen, metrekareye bağlı kişi sayısı belirlenmeli. 3) İnsanlar gittikleri adreslerde kaydedilmeli: Bizim en büyük sorunlarımızdan biri de virüs taşıyanların gittikleri illerde yeni vakalar oluşturmaları. Örneğin İstanbul, Ankara gibi illerden Diyarbakır, Gaziantep, Isparta’ya gelip odak oluşturuyorlar. Bu nedenle insanlar gittiği adreslerde kaydedilmeli. Herkese kurallara uyacaklarına dair (maske, mesafe, hijyen) belge imzalatılmalı. Yapılan kontrollerde kişinin kurallara uymadığı görülürse yüksek cezalar verilmeli. 4) Günde 100 bin test yapılmalı: Test politikası değişmeli. Türkiye’de günlük 100 bin test yapılmalı. Günlük test sayısının belirtisi olmayan kişilere yönelik de olması gerekiyor. ‘Bu kişi hasta mı’ diye yapılan testin yanında, ‘Bu kişi virüsü bulaştırıyor mu’ diye de test yapılmalı. Örneğin, sağlık personeline gişe ve danışma memurlarına, şoförlere, hizmet personeline, uçaktaki kabin görevlilerine mutlaka test yapılmalı. Çünkü bu kişilerin bulaştırıcılık oranları yüksek. 5) 65 yaş üzerine güvenli alan ve zaman dilimi ayarlanmalı: 65 yaş ve üzeri kişiler için güvenli alanlar ve zaman dilimleri ayarlanmalı. ‘Sizin için şu parklarda, şu sahilde güvenli ortam oluşturduk’ denmeli. Korkudan evden çıkamayan önemli sayıda kişi var. Bu insanlar dışarı çıkabilmeli. Örneğin vergi dairelerinde, bankalarda sadece o kişilere belli zaman dilimlerinde hizmet verilmeli. BULAŞMALARIN %97’Sİ ÖNLENİR Şu anda yeterli tedbir alınmadığını söyleyen Ceyhan, “Halka sadece maske, mesafe ve hijyen deniyor ancak ek önlemlere ihtiyaç var. Vaka sayılarını halkın uyum oranını düzelterek azaltmayı planlıyoruz ama hiçbir ülkede bu uygulama başarılı olmadı. Bu aşamalar bir hafta bile uygulansa bulaşların yüzde 97’sini engelleyebilirsiniz” dedi.
  6. Son dakika haberi... Bölgesel yasaklar geliyor! Köy-köy, ilçe-ilçe izolasyon... Koronavirüs vakalarında yeniden binin üzerine çıkılmasıyla yeni önlemler gündeme geldi. Buna göre vaka sayılarının kontrol altına alınamadığı bölgelere özel yasaklar uygulanacak. İl, ilçe, mahalle, köy bazında risk durumuna göre karantina veya sokağa çıkma yasakları ilan edilebilecek. Son dönemlerde tedbir ve kurallara uyulmaması nedeniyle koronavirüs salgınının yayılma hızının artması, yeniden yoğunluk yaşanmasıyla birlikte bölgesel yasaklar gündeme alındı. Salgının seyrine bakılarak her kente özgü olarak risk durumuna göre il geneli, ilçe, mahalle, sokak karantinaları ve gerekli görülmesi durumunda sokağa çıkma yasağı getirilecek. SOKAK KISITLAMALARI Başta İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Konya, Malatya, Şanlıurfa, Mardin ve Batman olmak üzere hareketliliğin fazla olduğu, izolasyonun sağlanamadığı kentlerdeki ilçe, semt ve mahallelerde sokağa çıkma yasağı ilan edilecek. Zaruri ihtiyaçlar ve istisnai durumlar dışında ilçeler arasında geçişler kapatılacak. Risk düzeyi yüksek il veya bölgelerde hafta sonları sokağa çıkma yasağı da gündeme gelebilecek. ‘BEACH’LER MERCEK ALTINDA İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğini denetimlerin arttırılması konusunda uyarırken, hareketliliğin en fazla olduğu cadde ve sokaklarda, toplu ulaşım alanlarında, sahil bantları, mesire-ören yerleri ile piknik, spor ve yürüyüş alanlarında ek tedbirlerin alınmasını istedi. İstanbul ve tatil bölgelerinden yansıyan tekne, kır partileri ile başta beach’ler olmak üzere plaj ve sahillerde oluşan yoğunlukla ilgili de önlemler arttırılacak. Sosyal mesafe kurallarının ihlal edildiği bu tür durumlarda, kurallara uymayanlara ayrı ayrı para cezasının yanı sıra sorumlu kişilere adli işlem de yapılacak. Kurallara uymayan beach mühürlenecek, tekneler ise bağlanacak, sorumlu kişilerle ilgili de adli işlem (2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası) başlatılacak. KARANTİNAYA UYMAYANA HAPİS COVID-19 testi pozitif çıkan ve evde karantina altında tedavisine karar verilenler için de sıkı önlemler geliyor. Karantina kurallarının ihlal edilmesi durumunda Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesi gereğince para cezası kesilirken, ayrıca hastalık yaymak suçundan da Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 195’inci maddesine göre 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Yasağa uymayan ve salgın hastalık yayanlara bu madde kapsamında adli işlemler yapılıyor. TCK’nın 195’inci maddesi şu hükmü getiriyor: “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasından sonra tedbirlere uymayan kişi, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
  7. Korkutan deprem Dün Malatya’da 5.2 şiddetinde deprem meydana geldi. Çevre illerden de hissedilen depremde ölen veya yaralanan olmadı. Panik yaşayan halk sokağa çıktı. Malatya'nın Pütürge ilçesinde, dün saat 12.37’de Richter ölçeğine göre 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD verilerine göre, yerin 7.02 kilometre derinliğinde meydana gelen sarsıntı, Malatya kent merkezi ve diğer ilçelerinin yanı sıra, Elazığ, Diyarbakır, Mardin, Bingöl ve Siirt’te de hissedildi. Elazığ’da güvenlik kameraları ile cep telefonu kameralarına yansıyan görüntülerde; vatandaşların panik anları yer aldı. ‘YIKILAN KONUT YOK’ Malatya Valiliği’nden yapılan açıklamada bir evin çatısında çökme ve daha önceki depremlerde zarar gören bazı binaların duvarlarında çatlaklar oluştuğu belirtildi.
  8. Arabalı yolcu gemisi arıza yaptı, yüzlerce yolcu denizin ortasında mahsur kaldı Marmara Adası açıklarında arızalanınca yüzlerce yolcusuyla denizin ortasında kalan arabalı yolcu gemisi, kıyı emniyeti ve sahil güvenlik ekiplerince kıyıya yanaştırıldı. Avşa’dan dün 16.00’da hareket eden arabalı yolcu taşımacılığı yapan özel bir firmaya ait gemi, Marmara Adası yakınlarında henüz belirlenemeyen nedenle arızalandı. Gemi, denizin ortasında yüzlerce yolcusuyla birlikte mahsur kaldı. İhbar üzerine olay yerine giden Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı ekipler, gemiyi tahlisiye araçlarıyla Zeytinburnu’ndaki Zeyport Limanı'na yanaştırdı. Yaşanan arıza nedeniyle yolcular tepkilerini dile getirdi.
  9. Korona tekne turunda Dört günlük bayram tatilinde yerli turistin akın ettiği Marmaris’te pek çok noktada sosyal mesafe kuralına uyulmuyor. Marmaris merkezden kalkan Akvaryum isimli tekne kısıtlamalara uymayarak tam kapasite yolcu alınca ortaya bu görüntüler çıktı. Cennet Adası’nda çekilen karelerde tüm tatilciler denize girmek için teknenin ön tarafına yöneldi. Sıkış tepiş şekilde birbirini ittirerek denize atlayan tatilciler, koronavirüs önlemlerini hiçe saydı. ‘GÜNÜBİRLİK TEKNE RİSKLİ’ Prof. Dr. Derya Ulugündüz, tatilcileri uyardı: “Günübirlik gezi teknelerinde bir gün geçirmek, bir düğünde iç içe olmaktan çok daha riskli. Neden mi? Etrafınızdaki insanların hastalık taşıyıcılığını bilmiyorsunuz, 1 metreden çok daha yakınlaşmanız gerekebiliyor, kaçacak yeriniz ve tabii ki maskeniz de yok. Bindiğiniz teknenin sizden önce ne kadar hijyenli temizlenip temizlenmediğini biliyor musunuz? Dokunduğunuz yer sizden birkaç saat önce virüsle temas etmiş olabilir.”
  10. Yasağa rağmen ‘çitlemeye’ devam Yasağa rağmen ‘çitlemeye’ devam Üsküdar’da sahilde, banklarda çekirdek ve kabuklu kuruyemişlerin yenmesi yasaklandı. Ancak yasağa rağmen bir çok vatandaş sahillere çekirdek ve kabuklu kuruyemiş yemeye devam ediyor. Milliyet olarak yasağı hatırlattığımız bir çok vatandaş, ‘yasaktan haberim yok’ ve ‘unuttum’ diyerek kendilerini savundu. Üsküdar Belediyesi geçtiğimiz haftalarda Harem’den Küçüksu’ya kadar olan sahil şeridinde, vatandaşların yedikleri çekirdeklerle çevreyi kirletmesinin önüne geçmek amacıyla çekirdek ve her türlü kabuklu yemişin yenmesini yasakladı. Yasağa uymayan vatandaşlara zabıta ekiplerince 61 Türk Lirası idari para cezası kesiliyor. ‘Unuttuk’ dediler Milliyet olarak Harem’den Küçüksu’ya kadar yasağa uyulup uyulmadığını yerinde gözlemledik. Sahil şeridi boyunca bir çok noktada yasağa uyulmadığını gördük. Akşam saatlerinde ilk olarak Salacak sahil şeridinde gözlem yapmaya başladık. Burada bir çok yerde, ‘Üsküdar Sahili’nde kabuklu kuruyemiş yemek yasak’ stickerlarının konulduğunu gördük. Sahil boyunca dolaştığımızda hiç çekirdek yiyen vatandaşa denk gelemedik. Sahil boyu ilerleyerek Üsküdar Meydanı’na geldiğimizde sahilde oturan iki gencin çekirdek yemek için oturduğunu gördük. Gençlere çekirdek yemenin yasak olduğunu hatırlattığımız gençlerden Bedirhan Akalın, “Yasak olduğundan haberimiz yoktu. Olsaydı böyle bir girişimimiz olmazdı” dedi. ‘Haberde gördüm’ Gözlem yapmaya devam ettiğimiz Kuzguncuk sahilinde bir çok kişinin yasağa rağmen çekirdek yediğine şahit olduk. Son durağımız Kandilli Sahili idi. Sahildeki parkta oturan bir çok ailenin masasında çekirdek olduğunu gördük. Yasaktan haberlerin olup olmadığını sorduğumuz bir çok kişiden, ‘haberimiz yok’ cevabını aldık. Burada da yasak olduğuna dair bir uyarı görmedik
  11. Bu yasa çıksın MHP Konya Milletvekili Esin Kara, Meclis Başkanlığı’na verdiği yasa teklifiyle hayvanlara karşı işlenen suçların hapisle cezalandırılmasını önerdi. Teklifin gerekçesinde “Doğanın bir bütün olarak yaşanması, ekolojik dengenin korunması, insanlar kadar bu dünyayı paylaştığımız diğer canlıların da temel hakkıdır” denildi. Türk Ceza Yasası’nda (TCK) değişiklik öngören teklifte önerilen cezalar şöyle sıralandı: - Kesim hayvanları hariç, sahipli ya da sahipsiz hayvanları kasten öldüren kişi 8 aydan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. - Sahipli ya da sahipsiz hayvanlara kasten kötü muamelede bulunan, birbiriyle dövüştüren, zarar verme kastıyla bakımlarını ihmal eden, fiziksel ve psikolojik acı çektiren ve hayvanları gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayan kişi 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. - Hayvan kesim kurallarına uymayan kişi, hayvanın ölmesi halinde 6 aydan 4 yıla kadar, hayvanın zarar görmesi halinde 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. - Hayvanlara işkence ve tecavüz eden kişi 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. DOĞA DA KORUNMALI Teklifin gerekçesinde de “Doğanın bir bütün olarak yaşanması, ekolojik dengenin korunması, insanlar kadar bu dünyayı paylaştığımız diğer canlıların da temel hakkıdır. Konuşamadıkları için, istediklerini söylemekten mahrum kalan diğer canlılar her geçen gün daha fazla zarar görmektedir. Yasalar sadece insanları korumak için değil, çevreyi ve doğayı da korumalıdır” denildi. Dünyadaki hukuk sistemlerinin kural olarak insanlar ve tüzel kişiler dışında hiçbir varlığa hak ehliyeti tanımadığını, TCK’da hayvanın mala zarar verme suçunun konusu olarak değerlendirildiği belirtilen gerekçede şöyle denildi: SADECE İNSAN YOK “Bu suç bakımından da korunan hukuksal yarar, hayvanın yaşama hakkı ya da vücut bütünlüğünün korunması değil, bireyin mülkiyet hakkıdır. Zira sahipsiz hayvanlara yönelik eylemler bu kapsamda değerlendirilmemektedir. Bu durum sokak hayvanlarını eziyet, yaralama, tecavüz, öldürme suçlarına karşı savunmasız kılmaktadır. Oysa hayvanlara yönelik işlenen suçlarla en çok sokak hayvanları karşı karşıya kalmaktadır. Sokak hayvanları kendilerine yönelik uygulanan eziyetler ve tecavüzler nedeniyle hayatını kaybetmekte, suçlular da para cezası ile kurtulmaktadır. İnsanın dünyanın tek sahibi olmadığı dinimize göre de kabul gören bir gerçektir, ancak bu bilinç ve ahlaki sorumluluk ile davranırsak ger çek birey sayılabiliriz. Dünyada yer alan tüm canlıların şikayet edemeseler bile korunmaları bizlerin asli sorumluluğu olmalıdır ve hayvanlara yönelik eziyet, yaralama, tecavüz, öldürme gibi fiiller en ağır şekilde cezaya tabi olmalıdır.”
  12. Ayasofya Camii'nde 86 yıl sonra ilk bayram namazı Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 86 yıl sonra ilk bayram namazı, caminin içini ve çevresini dolduran binlerce vatandaşın katılımıyla eda edildi. İstanbul'un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan, 86 yıl müze olarak hizmet veren ve geçen hafta cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ilk bayram namazı heyecanı yaşandı.
  13. Son dakika haberler... MEB'den açık öğretim lisesi için flaş '18 yaş' kararı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), açık öğretim okullarında 18 yaş ve üstü öğrencilerin, 3'üncü dönem sınavlarının yapılmaksızın dönem derslerinin kredilerinin tamamlanması kararı alındığını duyurdu. MEB'in Twitter hesabından şu açıklama yapıldı: "Açık öğretim okullarındaki 18 yaş ve üzeri öğrencilerimize müjde! 3'üncü dönem sınavları yapılmaksızın dönem derslerinin kredilerinin tamamlanması kararı alındı. Detaylı bilgiye okullarımızın internet sitelerinden ulaşabilirsiniz." MEB'in resmi sitesinden yayımladığı açıklama ise şöyle: "Zorunlu eğitim çağı dışına çıkmış ve eğitimlerini çeşitli nedenlerle tamamlayamamış vatandaşlarımıza yönelik açık öğretim hizmetleri, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı açık öğretim okulları aracılığıyla yürütülmektedir. Koronavirüs salgınına karşı ülkemizde yürütülen hızlı ve etkin mücadele kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı olarak 2019-2020 eğitim öğretim yılında örgün eğitime devam eden öğrencilerin, herhangi bir hak kaybına uğramadan 1. dönem aldığı ders notlarıyla bir üst sınıfa geçmeleri veya mezun olmaları sağlanmıştır. Örgün eğitime devam eden öğrencilere sağlanan bu imkândan açık öğretim okullarına kayıtlı ve 7 Eylül 2020 tarihi itibarıyla 18 yaşından gün almış, 3. dönem sınavlarına katılma şartını taşıyan tüm öğrenciler de faydalanacaktır. Açık öğretim okullarında öğrenim gören örgün eğitim çağı dışına çıkmış öğrencilerin salgın döneminde yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi, yeni eğitim öğretim yılı kayıtları ve yüz yüze eğitim uygulamalarının zamanında başlatılabilmesi için açık öğretim okullarının 3. dönem sınavları yapılmış kabul edilerek öğrencilerin 3. dönem kayıt yenilemeleri otomatik olarak yapılarak bir dönemde alabilecekleri toplam ders sayısı kadar ders atanacak ve otomatik olarak atanan bu derslerden öğrenciler başarılı sayılacaktır. Millî Eğitim Bakanlığının sunduğu bu imkândan; açık öğretim okullarında kayıtlı 3. dönem sınavlarına katılma şartını taşıyan yurt içi ve yurt dışındaki öğrenciler faydalanacaktır. Öğrencilerimiz, okullarının internet sayfalarından ayrıntılı bilgiye ulaşabilirler."
  14. Vaka artışına rağmen ne maske ne sosyal mesafe Vaka artışına rağmen ne maske ne sosyal mesafe Konya’da son günlerde koronavirüs vakalarındaki artışa karşın maske ve sosyal mesafe kuralına uyulmuyor. Son verilere göre günde yaklaşık 150-200 kişiye koronavirüs tanısı kondu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Konya’daki artan hasta sayısına dikkat çekti. Buna rağmen kent merkezindeki en işlek noktalardan biri olan Zafer Meydanı’nda birçok kişinin maske takmadığı, maskesini çenesine kadar indirdiği ve sosyal mesafe kuralına uyulmadığı görüldü. Konya dışında benzer görüntülere İzmir’de de rastlandı. Yurt genelinde koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan önlemler ve uyarılara rağmen İzmirliler, tedbirleri unuttu.
  15. İlk yerli uçan araba 2025'te göklerde Tam boyutlu prototip çalışmaları tamamlanmak üzere olan Air Car, ilk yolculu uçuşunu 2025 yılında İstanbul semalarında gerçekleştirmeyi hedefliyor. Türkiye otonom araçlar konusunda yatırımlarına bir yenisini daha ekliyor. TOGG'un fabrikasının temelinin geçtiğimiz günlerde atılmasının ardından, Türkiye'nin uçan arabasında sona yaklaşıldı. Tam boyutlu prototip çalışmaları tamamlanmak üzere olan Air Car, 2025 yılında ilk uçuşunu yapmaya hazırlanıyor. Uçan arabanın fikir babası ise startup dünyasının yakından tanıdığı bir isim. Silinen defter Outliers Notebook'ta imzası bulunan genç girişimci Eray Altunbozar, Air Car ile ilk olarak İstanbul'da hava taksi hizmeti vermeye başlayacaklarını bildirdi. İş Bankasının teknoloji şirketi Softtech'in de destek verdiği projede uçan arabalara sipariş yağıyor. YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNÜ Outliers Notebook ve Air Car'da sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket ettiklerini belirten Altunbozar “Mesela Outliers Notebook mikrodalgada silinip tekrar kullanılabilen bir defter. Hem çevreci hem de sürdürülebilir bir ürün. Orada çalışmalar devam ederken daha büyük işler yapmayı kafama koymuştum. Sonra uçan araba fikri aklıma geldi. 2017 yılında Air Car firmasını kurdum. O yıllarda dünyada birkaç firma bu alanda çalışmalara başlamıştı. Defterden kazandığım parayı uçan arabaya yatırdım. Yüksek teknoloji ve yazılım gerektiren bir proje” dedi. MASLAK'TA GELİŞTİRİLİYOR Altunbozar, Air Car'ın Maslak'ta süren geliştirme çalışmaları hakkında ise şu bilgileri verdi: Projeye 2017 yılında ilk olarak Kadıköy'de başladık. Ardından Seyrantepe Oto Sanayi ve şimdi de Maslak'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 1/10 ve 1/3 boyutlu prototip üretimini tamamladık. Şu sıralarda ise tam boyutlu modelin üretimine geçiyoruz. Softtech en iyi yazılımcılarını bu iş için ayırdı. Toplam 16 kişilik bir mühendislik kadrosuna sahibiz. Normalde firmalar bu iş için en az 100 mühendis çalıştırıyor. Testler yapılacak. Ayrıca işin regülatif boyutu var. Avrupa Sivil Havacılık Birliği, uçan arabalar konusunda ön çalışma yayımlandı. Biz de ona uygun çalışma yapıyoruz. 2025'te testleri tamamlayıp sertifika almış oluruz. TEK KİŞİ, 80 KİLOMETRE MENZİL Air Car'ın yüzde 100 elektrikli ve otonom bir araç olduğunu dile getiren Altunbozar “Air Car, sekiz pervaneli ve iki kişilik bir uçak. İki kişi ile 50 kilometre, tek kişiyle ise 80 kilometre menzili olacak. Boş ağırlığı 250 kilogram. Yolcu ile birlikte 450 kilograma kadar çıkacak. 2023-2024 yılında ise dört kişilik versiyonu olacak. İlk uçan arabamız 2025 yılı sonu gibi İstanbul semalarında olmasını planlıyoruz. 2030'da ise gökyüzünde bayağı uçan araba göreceğiz. İstanbul'dan sonra yurt dışına açılacağız. Hedefimiz trafiğin yoğun olduğu şehirler. Bu şekilde dünyada 100 kadar şehre ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu. ORTA SINIF ARAÇ FİYATINA Eray Altunbozar cep telefonlarında olduğu gibi uçan arabalarda da hızlı bir geçiş beklediklerini belirterek "Bu arabaların fiyatların makul düzeyde olacak. Şu an yurt dışındakilerin fiyatı 100-200 bin dolar civarında. Air Car ise orta sınıf araba fiyatında olacak" dedi. Air Car'ı ilk olarak hava taksi olarak konumlandıracaklarını ifade eden Altunbozar "Ayrıca beyaz yakalılara ve orta üst kesime hitap edeceğiz. Şu an bize sipariş verenler var. Bizi arayıp sipariş vermek istediklerini ve sponsor olmak istediklerini söylüyorlar" diye konuştu. Türkiye Gazetesi
  16. Son dakika: Bingöl'de korkutan deprem! Bingöl'ün Kigi ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan açıklamaya göre, saat 8.02'de Kigi ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Depremin 13,85 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.
  17. Ayasofya tarihi güne hazır Ayasofya bugün içinde 500 kişinin kılacağı cuma namazıyla ibadete açılıyor. Tarihi gün için İstanbul ve tüm Türkiye’nin yanı sıra yurtdışından da büyük akın bekleniyor. Ayasofya, cuma namazını dışarıda kılanların daha sonra girebilmesi için sabaha kadar ibadete açık olacak. Ayasofya’nın içinde fresklerin kapatılacağı perde de hazırlandı. Ayasofya, yeni adıyla ‘Ayasofya-i Kebir Camii’ bugün cuma namazıyla birlikte vakit namazlarına açılıyor. 86 yıl sonra yeniden ibadete açılan Ayasofya tarihi gün için hazırlıklarını tamamladı. Ayasofya Camisi içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın davet gönderdiği 500 kişi cuma namazı kılacak. Bu kişilerden COVID testleri negatif çıkanlar içeri alınacak. İstanbul’dan, yurtiçinden ve yurtdışından gelecekler içinse dışarıda namaz alanları belirlendi. Ayasofya Camisi ve çevresinde kadınlar 2, erkekler için 3 olmak üzere toplam 5 farklı açık alanda namaz kılabilecek. Salgın önlemleri nedeniyle namaz kılınacak alanlarda saf düzeni işaretlemesi yapıldı. Namaz kılınacak alanlara girişler bugün saat 10.00’dan itibaren başlayacak. Namaz kılınacak alanlara ulaşım Beyazıt Meydanı, Sirkeci ve Çatladıkapı’dan yapılacak. SABAHA KADAR AÇIK Cuma namazı ve öğle namazını dışarıda kılmak zorunda kalanlar için Ayasofya Camisi sabaha kadar açık tutulacak. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “Ayasofya’ya vatandaşlarımızın yanlarında dört şey getirmelerini rica ediyoruz: Maske, seccade, sabır ve anlayış. Bütün misafirlerimizin arzularının, Ayasofya’da namaz kılmak olduğunu biliyoruz. Ayasofya Camimiz sabaha kadar açık olacak. Tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Bütün kurumlarımızla birlikte, görevimizin başında ve sahada olacağız. Bu alana gelip de ‘içeri görmeden döndüm’ diyen kimse olmayacak. 3 binerli gruplar halinde sabaha kadar herkesi içeri alacağız” dedi. Ayasofya Camisi’nde ilk namaza gelenlerin nasıl abdest alacağı sorusuna yanıt veren Yerlikaya, “İmkânı olan abdestli gelirse iyi olur. Etrafta 13 camimiz var. Oralarda da abdest alınabilir” dedi. Yerlikaya ayrıca Yenikapı’da da var olan abdest alanlarının da kullanılacağını söyledi. MOZAİK VE FRESKLERE ÖZEL PERDE Ayasofya’nın içindeki mozaik ve fresklerin kapatılması işlemi tamamlandı. Mozaiklerin üzerine beyaz perdeler çapraz şekilde gerilerek konuldu. Namaz sırasında mozaik ve resimleri örtecek perdeler, diğer zamanlarda açık alacak. ERKEKLERE 3 ALAN Cuma namazını Ayasofya Camisi dışında kılacak erkekler için Ayasofya Meydanı, Sultanahmet Meydanı ve Yerebatan Caddesi tahsis edildi. KADINLARA 2 ALAN Cuma namazının ardından kılınacak öğle namazı ve sonrasındaki vakit namazlarını Ayasofya Camisi dışında kılmak isteyen kadınlar için de Sultanahmet Türbesi yanındaki alan ile Mehmet Akif Parkı ayrıldı.� Ayasofya’nın dışında namaz kılacaklar için sosyal mesafe kuralına uygun olarak yerler belirlenirken içeride de namaz kılınacak alanlar da halıyla kaplandı. Namaza gelenlere ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılacak. Alanda 736 sağlık personeli, biri helikopter ambulans olmak üzere toplam 101 ambulans görev yapacak. Ayrıca alana girişlerde polis araması olacağı için ‘çanta getirilmemesi’ istendi. OKUNACAK HUTBE Ayasofya'da bugün okunacak hutbede, özetle “Ulu mabedin sessizliği sona eriyor. Ayasofya cemaatine kavuşuyor. Bir caminin yapılması ve varlığını koruması için gayret gösteren kimseleri Peygamberimiz cennetle müjdeler. Ayasofya, fethin nişanesi ve kıyamete kadar cami olması kaydıyla onu vakfeden Fatih’in emanetidir” denilecek. İETT TAŞIYACAK İstanbul dışından otobüsle gelenler için Yenikapı Etkinlik Alanı park yeri olarak tahsis edildi. Otobüslerden inenler İETT’nin tahsis ettiği otobüslerle gün boyu Çatladıkapı’ya kadar ücretsiz taşınacak. Gruplar buradan namaz kılınacak alanlara kadar yaklaşık 200 metrelik mesafeye yürüyecek. KAPALI YOLLARA DİKKAT Ayasofya Camisi’nin açılışı nedeniyle, tarihi yarımadada Atatürk Bulvarı Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi’nden Tarihi Yarımada istikametine giden tüm yollar ve Galata Köprüsü dün saat 20.00’den itibaren trafiğe kapatıldı. Kennedy, Reşadiye, Ragıp Gümüşpala Caddeleri de gün boyu trafiğe kapalı olacak. Avrasya Tüneli açık olacak, deniz, metro ve Marmaray seferleri devam edecek. Tramvay seferleri de sürecek, sadece Beyazıt- Eminönü durakları arasında, pazartesi sabah saat 06.00’ya kadar sefer yapılmayacak. (Meltem ÖZGENÇ / ANKARA) AYASOFYA CAMİSİ TABELASI AÇILDI Cumhurbaşkanı Erdoğan dün, Ankara’daki YAŞ toplantısının ardından İstanbul’a geçti. Erdoğan havalimanından Ayasofya’ya gelerek son hazırlıkları yerinde inceledi. Ayasofya-i Kebir Camii yazılı tabelanin açılışı da Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi Pervin Ersoy tarafından gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşık 1 saat süren incelemeleri sırasında ses sistemi de denendi. KİMLER OLACAK? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bugün cuma namazını Ayasofya’da kılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı, HDP hariç Meclis’teki tüm siyasi parti liderleri ve milletvekillerine davetiye gönderdi. Ayasofya’nın açılışına Azerbaycan, Katar gibi birçok ülkeden de katılım bekleniyor. BAHÇELİ AYASOFYA İÇİN İSTANBUL’DA Dün Ankara’dan İstanbul’a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Ayasofya’ya komşu bir otelde dinlenmeye çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’yı ziyaret ederken, otelinden çıkan Bahçeli, Ayasofya’nın arka duvarına bitişik yoldan yürüyerek akşam yemeğini yemek için yakındaki bir restorana geçti. ÖZEL PARA BASILDI Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, darphanede basılan 'Ayasofya Camii' özel parasının fotoğrafına yer verdi. Albayrak paylaşımında "Darphanemiz tarafından basılan 'Ayasofya Camii' özel paramızla tarihe bir not daha düşüyoruz." ifadesini kullandı.
  18. Salgında kışa hazırlanıyoruz’ TBMM’ye pandemi brifingi veren iki sağlık bakan yardımcısı, şu sıralar sonbahar ve kış hazırlığı içerisinde olduklarını ifade ederek, “Türkiye vatandaşını korumayı başardı” açıklaması yaptı... Sağlık Bakan Yardımcıları Prof. Dr. Emine Alp Meşe ile Halil Eldemir, TBMM’ye pandemi brifingi verdi. Meşe, “Şu an sonbahar ve kışa da hazırlık içerisindeyiz” diye konuştu. Eldemir ise, pandemi sürecinde 40 bin sağlık personeli istihdam edildiğini, 35 ülkeden 222 vatandaşın hava ambulanslarıyla ülkeye getirildiğini kaydetti. Meşe’nin TBMM’ye verdiği bilgi özetle şöyle: 6 BİN FİLYASYON EKİBİ SAHADA: Filyasyon çalışmaları için özel ekipler oluşturuldu. Her biri üç sağlık personelinden oluşan 6 bin filyasyon ekibi oluşturuldu, sahadalar. Filyasyon çalışmalarını takip etmek için FİTAS adında özel bir yazılım geliştirildi. Filyasyon ekipleri, yaklaşık 27 saat içerisinde tüm temaslıların yüzde 99.5’ine ulaştı. POZİTİF ORANIMIZ BİNDE 2.7: Türkiye pandemi seyrinin gerçekçi bir tablosunu oluşturmak için bilimsel bir saha araştırması da geliştirmiş ve uygulamaya konmuştur. Hane araştırması olan bu çalışmada örneklem için 153 bin hane seçilmiştir. Çalışmaya katılmayı reddeden yüzde 12’lik denek haricinde 132 binden fazla katılımcı olmuştur. Katılımcılara hem PCR hem de selolojik test yapılmıştır. Alınan ilk sonuçlara göre binde 2.7 oranında PCR test pozitifliği çıkmıştır. Binde 8.3 oranında da antikor pozitifliği tespit edilmiştir. VATANDAŞI KORUMAYI BAŞARDI: Bu Türkiye’nin laboratuvar test kapasitesiyle olası tüm vakaları tespit etmeyi başardığını gösteriyor çünkü bizim vaka oranlarımız da yaklaşık binde 2.7 civarında. Her ne kadar daha yüksek oranda bağışıklık görmeyi beklesek de katılımcılar arasında bağışıklığın üç kat fazla olması, Türkiye’nin, insanları pandemiden korumayı çok iyi başardığını göstermektedir. KIŞA HAZIRLANIYORUZ: Sonbahar geliyor, sonbaharı kış bekliyor, bu aylarda da maalesef solunum yolu enfeksiyonları, solunum yolu virüsleri, kovid dışındaki solunum yolu virüsleri de bizleri beklemektedir. Buna da hazırlık yapıyoruz, şu an sonbahar ve kışa da hazırlık içerisindeyiz. İKİNCİ DALGA BAŞLAMADI: İkinci dalga bekleniyor mu? Henüz dünyada da birinci dalga bitmiş değil, tüm dünya birinci dalgaya devam ediyor. 40 bin istihdam Eldemir ise, şunları kaydetti: YATAK SAYISI ARTTI: 2019’un sonunda yoğun bakım yatak sayımız 39 bin 769, şu an itibarıyla 41 bin 746. Normal yatak sayımız da 239 bin 359’ken 245 bin 824’e arttı. YENİ İSTİHDAM: Pandemi başladığından beri 18 bin hekim dışı sağlık personeli aldık. 14 bin de yardımcı hizmetler personeli alındı. Her yıl da 10 bin doktor mezun verdiğimizi de düşünecek olursak yani 40 binin üzerinde yeni istihdam sağlamış olduk.
  19. Türkiye’ye ilk vaka İtalya’dan geldi Sağlık Bakanı Yardımcısı Emine Alp Meşe, Türkiye’ye ilk vakanın İtalya’dan geldiğini söyledi TBMM’de Recep Akdağ başkanlığında toplanan Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda Sağlık Bakan yardımcıları Prof. Dr. Emine Alp Meşe ile Halil Eldemir, Kovid-19 salgını ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Meşe, Türkiye’nin pandemiye karşı verdiği mücadelenin bir başarı hikayesi olduğunu kaydetti. Türkiye’ye ilk vakanın İtalya’dan geldiğini söyleyen Meşe, aşı ve anti serum çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. PCR test kitinin yerli tanı kiti olduğunu ve halk sağlığı laboratuvarlarında geliştirildiğini vurgulayan Meşe, “Testin yüze 90’ın üzerinde duyarlılığı var” diye konuştu. Antikor düzeyinin 3 ay kadar pozitif kaldığına dair çalışmalar bulunduğunu anlatan Meşe, antikorun koruyucu olup olmadığı konusunda dünyada fikir birliği ortaya çıkmadığını ifade etti. 12 aşı çalışması Sağlık Bakan Yardımcısı Meşe, aşı çalışmalarıyla ilgili “Kendi üniversitelerimizde 12 aşı çalışması var. Bunlar klinik safhada. Beşi fare deneyi aşamasında. Sonuçları çok iyi olanlar var ama bunlar daha da ilerleyecek. Mart, nisan, mayıs ve haziran aylarındaki virüslerin mutasyonu ile ilgili çalışmaya başladık. Virüs Türkiye’de mutasyona uğradı mı? Bu konuda da halk sağlığı laboratuvarlarında çalışma başlattık” diye konuştu.
  20. Sağlık ordusu nöbette Kovid-19 salgını sürecinde hayat kurtarmak için gecesini gündüzüne katarak çalışan sağlık çalışanlarının, sadece 2019 yılındaki nöbet çizelgesi dahi nasıl ağır bir yükün altında olduklarını gözler önüne serdi. bazı sağlık çalışanları, sağlık kurumlarında çalışan engellilerin nöbet hizmeti olmayan hastanelerde çalıştırılmasına ilişkin olarak TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvuruda bulundu. Komisyon, konuyu Sağlık Bakanlığı’na iletti. Bakanlıktan kısa bir süre önce TBMM’ye ulaşan yazıda, sağlık çalışanlarının nöbet performanslarına ilişkin detaylı bilgiler yer aldı. İstatistikler, Kovid-19 salgını sürecinde mücadele veren ve mesai ile nöbetleri zirve yapan sağlık çalışanlarının salgın öncesinde bile gecesini gündüzüne kattığını ortaya koydu. Bakanlığın TBMM’ye gönderdiği verilere göre; 2019’da 7 bin 670 doktor, 16 bin 446 uzman doktor, 3 bin 499 sağlık teknisyeni, 14 bin 603 ebe ve 63 bin 85 hemşire gece gündüz görevinin başında nöbet tuttu. Eksik yere görevlendirme Bakanlık, “Nöbetsiz olarak tanımlanan 1. basamak sağlık kuruluşlarında Toplum Sağlığı Merkezleri ve İlçe Sağlık Müdürlükleri de dâhil ihtiyaç anında nöbet tutulan sağlık tesislerinden buralara görevlendirmeler yapılmakta. Eksik ya da ihtiyaç duyulan personel durumlarında, ihtiyaç görülmesi halinde buralara atama ya da görevlendirme yapılmaktadır” denildi
  21. Koronayla kol kola Koronavirüs vakalarında artışın önüne geçmek için yetkililer her gün uyarıda bulunurken, bazı vatandaşlar kuralları hiçe saymaya devam ediyor. Diyarbakır ve İstanbul’da gerçekleştirilen düğün ve yat partisine katılan kişiler, pandemi yokmuşcasına dip dibe eğlendi. Türkiye’nin en çok koronavirüs vakasının görüldüğü 5 ilden biri olan Diyarbakır’da, bazı vatandaşlar uyarıları dikkate almıyor. Kentte vakalarda artış yaşanıyor. 70 KİŞİ HALAY ÇEKTİ Önceki gün Diyarbakır’da bir düğünde çekilen görüntülerde aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu ve çoğunluğu maskesiz yaklaşık 70 kişi, halay çekti. Koronavirüsle ilgili hiçbir tedbirin alınmadığı açık alanda yapılan düğünde çekilen görüntülerde, müzik eşliğinde halay çeken davetlilerin koronavirüs salgınını hiçe saydıkları görüldü. Öte yandan İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinde de benzer görüntüler yaşandı. Bir mahallede düğün yapan grup, yeni tip koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında alınan maske takma zorunluluğu ve sosyal mesafe kuralını hiçe saydı. Eğlenceye katılanların kuralları umursamadan halay çektiği anlar kameraya yansıdı.
  22. İstanbul Boğazı'ndaki koronavirüs önlemleri denetlendi İstanbul'da polis ekipleri, polis botları ve tekneleriyle yeni tip koronavirüs önlemleri denetimi yaptı. Polis ekipleri Sarıyer'de yaklaşık 70 kişinin parti yaptığı bir tekneye de baskın düzenledi İstanbul'da polis botları ve tekneleriyle Kovid-19 denetimi gerçekleştiren Deniz Limanı Şube Müdürlüğü ekipleri, Haliç'te durdurulan bir vapurda vatandaşların sosyal mesafe ve maske takma kurallarına uyup uymadıklarını kontrol etti. TEKNEDEKİ PARTİYE BASKIN Sarıyer Baltalimanı açıklarında bir teknede parti yapıldığını fark eden ekipler, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleriyle birlikte tekneye baskın yaptı. Kıyıya yanaştırılan teknede denetim yapan ekipler, içeride yaklaşık 70 kişiyle karşılaştı. Teknede parti yapan kişilerin sosyal mesafe kuralına uymadığı ve maske takmadığı görüldü. Polis ekiplerinin işlemlerinin ardından teknedeki kişiler tek tek indirildi. İşletme sahiplerine ise koronavirüs tedbirlerine uymadığı için işlem yapıldı.
  23. Salgın ve krizler aile kurmaya engel mi? ‘İyi huylu’ eş arıyoruz Üsküdar Üniversitesi’nin “Türkiye Üniversite Gençliği ve Aile Araştırması”, gençlerin aile ve evlilik kurumuna ilişkin güncel tutumlarını ortaya koydu Türkiye’nin yedi bölgesinden 167 devlet ve vakıf üniversitesinde öğrenim gören 3 bin 266 öğrencinin katıldığı araştırmada “Üniversite gençliği için aile ve evlilik kavramları ne ifade ediyor?”, “Gençler aile ve evlilik kurumuna nasıl bakıyor?” soruları cevaplarını buldu. Araştırmanın sonuçları Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Nevzat Tarhan, Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Ebulfez Süleymanlı, Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal’ın da katıldığı online toplantıda açıklandı. Çevrimiçi anketle yapılan araştırmada “Evlilik sizce nedir?” sorusuna katılımcıların yarısından fazlası “Mutlu bir beraberlik” cevabını verdi. Katılımcıların yüzde 64.3’ü aşk evliliğini tercih ederken, mantık evliliği istediğini belirtenlerin oranı ise yüzde 16,7 oldu. Hiç evlenmek istemediğini bildirenlerin oranı ise yüzde 11.9 olarak kaldı. Aşk evliliği istiyorlar Ayrıca kadınların aşk evliliğini erkeklerden daha çok benimsediği saptandı. Öğrencilerin görüşlerinden hareketle erkekler için ideal evlenme yaşı olarak 27-28 civarında çıkarken, kadınlarda bu yaşın 25-26 bandında olduğu belirtildi. Evlilikle ilgili karar aşamasında katılımcıların yüzde 67’si “Kararı ben veririm, daha sonra ailemden onay alırım” derken, ailesiyle görüş birliği yaparak evlilik kararı almayı söyleyen gençlerin oranı yüzde 20 oldu. Hem resmi hem dini Nikâha ilişkin görüşler sorulduğunda ise hem resmi hem dini hem de resmi nikah olması gerektiğini belirten gençlerin oranı yüzde 76,8 oldu. Yüzde 17’lik bir kesim resmi nikah olması gerektiğini, dini nikaha gerek olmadığını düşündüğünü ifade etti. Evlendikten sonra kaç çocuk sahibi olmak istedikleri sorulduğunda; katılımcıların yüzde 52’si iki çocuk derken, 20.4’ü üç çocuk, yüzde 6,7’si dört çocuk istedi. Erkeklerin kadınlara oranla daha fazla çocuk sahibi olmak istedikleri belirlendi. “Eş seçerken nelere dikkat edersiniz” sorusuna yüzde 80 “İyi huy” cevabı gelirken, bunu aynı değerlere sahip olması, iyi bir aileden olması, aynı dünya görüşünü paylaşması ve güzel/yakışıklı olması seçenekleri takip etti. “Görücü usulü evliliği doğru buluyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 42.5’i ‘Hayır’ cevabını verdi. Katılımcıların yarısından fazlası da evlenmeden birlikte yaşamaya karşı. Bu durumu kadınların erkeklere göre şiddetle reddettikleri belirlendi. Evlenmeden çocuk sahibi olmayı da gençlerin çok büyük kesimi (82.6) kabul etmiyor. Ayrıca salgın ve kriz dönemlerinin evlilikleri nasıl etkilediği merak edildi. Katılımcıların yüzde 59.4’ü kriz ve salgınların aile kurma kararını etkileyeceğini belirtti. Boşanmış ailelerin çocukları daha yalnız Katılımcıların aileleriyle ilişkilerine bakıldığında yüzde 41.1’inin ‘iyi’, yüzde 35.9’unun ‘Çok iyi’, yüzde 19’unun ‘Orta’, yüzde 2.8’inin ‘Kötü’, yüzde 1.2’nin ise ‘Çok kötü’ olduğu belirlendi. Ailenin öğrenciler açısından ne ifade ettiği anne/baba birlikteliği açısından incelendiğinde, anne/babası birlikte yaşayan öğrenciler için ‘Mmutluluk’, anne/babasından ikisi ya da herhangi biri vefat edenler için ‘Bağlılık’ ve anne ve babası ayrı yaşayan/boşanan öğrenciler için ise ‘Güven’ olarak görüldü. Öğrencilerin kendilerini ne düzeyde yalnız hissettikleri anne/baba birlikteliği açısından incelendiğinde, anne ve babası bir arada yaşayan öğrencilerin büyük çoğunluğunun bazen kendilerini yalnız hissettikleri belirlendi. Anne ve babası ayrı yaşayan/boşanmış öğrencilerin ise kendilerini daha çok yalnız hissettikleri tespit edildi.
  24. Son dakika: Tüm Türkiye bu açıklamaya kilitlendi! 86 yıllık hasret bitiyor Son dakika haberleri... Danıştay 10. Dairesi'nin, Ayasofya'ya müze statüsünü veren 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada kararını bugün açıklaması bekleniyor. Dün İngiliz haber ajansı Reuters'a konuşan AK Partili yetkililer, merakla beklenen kararın cuma günü açıklanacağını söylemişti. Yetkililer, Ayasofya'nın "müze" statüsünün kaldırılmasını beklediklerini dile getirmişti. Son dakika haberleri... Osmanlı Devleti döneminde cami olarak kullanılan Ayasofya, 1934 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla müzeye çevrildi. 1500 yıllık mabedin 86 yıl sonra tekrar cami statüsüne kavuşturulması bekleniyor. DANIŞTAY SAVCISI DAVANIN REDDİNİ TALEP ETMİŞTİ Danıştay, Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği tarafından 2016 yılında açılan davayı geçtiğimiz hafta görülmüştü. Danıştay Savcısı, temyiz duruşmasında davanın reddini istemiş ve "Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu'nca alınmıştır. Eski mevzuata göre işlem tesis edilmiştir. O tarih itibarıyla işlem hukuka uygundur. Ayasofya'yı açmak Bakanlar Kurulu'nun yani Cumhurbaşkanlığı'nın takdirindedir. Bu nedenle davanın reddi gerekir" diye görüş bildirmişti. KARARIN BUGÜN AÇIKLANMASI GEREKİYOR 2 Temmuz'daki duruşmada tarafları dinleyen Danıştay 10. Dairesi'nin kararını bugün açıklaması bekleniyor. Daire, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederse, Ayasofya yeniden cami olarak açılabilecek. İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre; Danıştay'ın verdiği kararın 30 gün içerisinde yerine getirilmesi gerekiyor. AK PARTİLİ YETKİLİLER: CUMA GÜNÜ AÇIKLANACAK Dün İngiliz haber ajansı Reuters'a konuşan AK Partili yetkililer, merakla beklenen kararın cuma günü açıklanacağını söylemişti. Yetkililer, Ayasofya'nın "müze" statüsünün kaldırılmasını beklediklerini dile getirmişt
  25. Doğa polisleri sahaya iniyor İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Doğa, Hayvan Koruma Şube Müdürlüğü’nde kurs görecek 260 çevre ve doğa polisinin eğitimleri biter bitmez sahaya ineceğini duyurdu Emniyet ve jandarma teşkilatı içinde kurulan Çevre, Doğa, Hayvan Koruma Şube Müdürlüğü’nde görev yapacak polislerin eğitimi başladı. Ankara’da başlayan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Polisi Temel Eğitim Kursu açılış törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şube Müdürlüğü bünyesinde de ilk etapta 260 polisin kurs göreceğini söyledi. Bu birimde kullanılacak araçların dış tasarımları ve giydirmeleri tamamlandığını belirten Soylu, “polislerin görevlerinde kullanılacak eldiven, yakalama ağı gibi teçhizatların alımları da hemen gerçekleştirildi. Eğitimleri biter bitmez, arkadaşlarımız sahaya inecekler” dedi. ‘HAYDİ’ geliyor Doğa ve çevre polislerine ihbar yapabilmeyi kolaylaştırmak amacıyla “HAYDİ” adlı bir uygulamanın yazımına başlandığını söyleyen Soylu, bu hattın 1.5 ay sonra hayata geçeceğini duyurdu. Soylu, eğitim programı çerçevesinde Narkotik Daire Başkanlığı bünyesindeki Köpek Eğitim Merkezi’nde, narkotik birimlerinin yanı sıra Özel Harekât Başkanlığı, KOM Daire Başkanlığı, asayiş, güvenlik, kriminal, özel güvenlik daire başkanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile uluslararası kurumlarda kullanılan köpeklerin hem doğumları hem de branşlara göre eğitimlerinin gerçekleştirildiğini belirtti. Soylu, eğitim alan sertifikalı 451 eğitimli köpeğinin, narkotikten bomba aramasına kadar pek çok alanda başarılı görevler yaptığını dile getirdi. Zehir köpek 42 can kurtardı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018’de Narkotik Başkanlığı’nın toplam ağırlık bazlı yakalamalarının yüzde 46’sı, adet bazlı yakalamalarının da yüzde 39.5’ini narkotik köpekleri marifetiyle gerçekleştirildiğini belirterek, 2019 ve 2020 için de bu oranların yüzde 42 ile yüzde 30 bandında seyrettiğini aktardı. Mardin, Nusaybin’de yapılan Atmaca Operasyonu’nda “Zehir” isimli görev köpeğinin, el yapımı patlıyıcının infilak ettirileceği sırada üzerine atladığı teröristi etkisiz hale getirdiğini ve bunun 42 personelin hayatını kurtardığını kaydetti. Soylu, son3 yılda 82 ölümlü vakada kayıp 16 ceset, kadavranın köpekler sayesinde bulunduğunu söyledi.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.