-
İçerik Sayısı
1.848 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
muki tarafından postalanan herşey
-
Tayyibistanadolu Federe İslam Cumburlopu olabilir mi lütfen sayın demirefe?
-
İbrahimi Dinler Dışında Yaradılış Mitleri
muki şurada cevap verdi: yucemanitu başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın hanif, yapabilir, edebilir, gerçekleştirebilir... Gelişim süreci bu şekilde devam eder... Kuran'ın neresinde yazıyor bu sizin dediğiniz gibi yapabilir, edebilir, gerçekleştirebilir ve gelişim süreci bu şekilde devam eder diye? İsa örneğini alıp, istediğiniz gibi istediğiniz yerde kullanma hakkını size Kuran mı veriyor? Kuran o kadar anlaşılmaz bir kitap ki, insan ancak varsayımlarla düşünmeyi sürdürebiliyor. -
Atatürk 'Ne mutlu Türküm diyene' derken bu ülkede (Hitler'in yaptığı gibi) Kürtleri mi katlettirmiş, Çerkezleri mi katlettirmiş, Tatarları mı katlettirmiş, ve daha nicelerini mi katlettirmiş? 'Ne mutlu Türküm' derken benim anladığım; ne olursan ol ama bu vatan için çalış, çabala ki bir yerlere gelesin. Ama bazıları her şeye çomak sokmaktan başka bir işe yaramıyor.
-
İbrahimi Dinler Dışında Yaradılış Mitleri
muki şurada cevap verdi: yucemanitu başlık Dini Konular - Din - Dinler
Nisa suresi 1.Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ne diyor burada sayın hanif? Her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan... Nasıl türetip yaymış acaba? -
Günümüzde bilinen boğa güreşleri 18. yüzyldan beri mevcut. İlk boğa güreşi arenası 1749 senesinde inşa edilmiş. Carlos IV zamanında (1748-1819) boğa güreşleri yasaklanmış, ancak ondan sonra başa geçen Ferdinand VII zamanında bu yasak kaldırılmış. 1796 senesinde matador Jose Delgato tarafından yazılan ''Tauromaquia''da belirlenmiş olan kurallar bugüne dek esas alınıyor. İlk boğa güreşi okulu 1830 yılında Pedro Romero isimli şahıs tarafından Sevilla'da kuruluyor. İspanya'da 1200 boğa yetiştirme işletmesi bulunup, buralarda 70 bin insan görev alıyor. Bunların senelik geliri 1.5 milyar Euro. Arenalarda dövüşen bir boğa için 150 bin Euro'ya kadar fiyat ödeniyor. Boğa güreşi ayarlayan 70 bin civarında organizatör var. En büyük arena Madrid'de bulunan Plaza Las Ventas. Bu arenanın organizatörünün 400 çalışanı var ve senede 5 milyon Euro ruhsat parası ödüyor Madrid şehrine. Eh, para gelecek yerden boğa esirgenmez. Bu gibi gelir kaynakları olmasa işsizlik artar ve İspanya AB'ye sorun olur. Bu yüzden de AB; aman işsiz kalmasınlar da boğa öldürsünler diye düşünüyor olabilir.
-
Bence adı daha da genişletilmeli. Kosmosvision gibi mesela. Olur ya, ileride başka gezegenlerden katılmak isteyenler de olabilir. İsmi tekrar tekrar değiştirmeye gerek kalmaz bu durumda.
-
Çok haklısınız sayın politika. İlla bir oryantallik katacağız ki içimiz rahat etsin. Tam bir 'kitsch' idi. (Kitsch ('Kiç' diye okunur) varolan bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı sınıflandırmak-ifade etmek için kullanılan Almanca bir terimdir. Bu terim ayrıca, kibirli ve bayağı bir taza sahip şeylere ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve sıkıcı ürünlere gönderme yaparken de kullanılır.)
-
Bu hormonlu gıdalar bazılarının beynine sahiden zarar veriyor. O en eski cahil zamanda bile insanlar Atatürk'ün doğrusunu görmüş ki bugüne gelmişiz, ama şimdi ...
-
Bir hayata bunca aydınlığı sığdıran ve etrafına da saçan bir insanın vefatına üzülmemek elde mi! HAYATA KORKUSUZCA BAKANLAR, ÖLÜMDEN KORKMAZLAR. Rahat uyu!
-
Din olmadan öncede ahlak vardi...
muki şurada cevap verdi: pinokio başlık Dini Konular - Din - Dinler
Ahlak konusunda aklımızı kiraya veriyoruz, nedir bedeli: Cennet/Cehennem. Ahlak, Allah'ın korku kurallarına değil, akla ve insanlık deneyimine bağlıdır. Maalesef bu akıl ve insanlık deneyimini bazı milletler anlamış durumda değiller ki, hala daha birbirlerini yiyip duruyorlar. Hür düşünceli ahlak anlayışı, insan haklarına saygıya, dayanışmaya ve hoşgörüye, şiddetsizliğe ve doğa ile uyum içinde yaşama isteğine dayanır. Bu inançla barışsever ve hayat dolu bir geleceğe bakabiliriz. -
AYKIRI SORU - YORUM VE SORGULAMALAR
muki şurada cevap verdi: GeceKuşu başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bir Allah düşünün ki, peygamberin hevasına kafa yoruyor. Demek ki Muhammed'in zamanında Allah'ın bol boş vakti vardı. ****** -
Kendi vatandaşları tarafından ciddiye alınmayan, şovmen politikacıları yabancıların da ciddiye almayacağı kesindir.
-
ARTIK KORKUYORUM... Artık korkuyorum... Kendime dahi yabancı olmaktan... Gün gelip karımın beni tanıyamamasından, Kızımın kapıyı korkmadan açamamasından korkuyorum... Doğduğum misk-i amber kokulu Anadolu topraklarından, Ve onun biraz güneyinden korkuyorum... 40 yıldır her Cuma yaptığım gibi camiden çıkarken Sokakta karşılaştığım ve dost bildiğim yüzlerin bana öteki gibi bakmasından, Camide ise biraz hocadan; çokça da cemaatten korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Eskiden kardaş bildiğim, Bilye oynayıp, beraber büyüdüğüm ve yarenlik ettiğim, Vatandaşlık bağıyla bağlı olduğum Ermeni kardeşimden, Bir o kadar da Yahudi kardeşimden Ve çokça da Kürt kardeşimden korkuyorum... Alevi kardeşlerim bana sanki allahsızmışım gibi bakıyor; Sünni kardeşlerim ise onların ezberindeki gibi dua etmedim diye dışarı atıyorlar, Dini bütün biri olarak boynuma dinsiz yaftası asılmasından korkuyorum... Kumruların cami avlularında dolaşamadığı günler mi geliyor ne? Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Kendi kimliğimin bana belirsizleştirilmesinden korkuyorum... Üstte mi kaldım? Altta mı? Arada bir yerde miyim? Nereye aidim? Kızım, oğlum sorarsa cevapsız kalmaktan korkuyorum... Yolumun karakola düşmesinden; Emniyetle işimin kesişmesinden; Maliyenin kapıma gelmesinden korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Aslında artık biraz yaşlandım... Cahit Sıtkı’nın dediği gibi; yolun yarısı epeyce geride kaldı. Kendi geleceğimden değil de kızımın geleceğinden korkuyorum... Ve onun geleceğini belirleyen; Belirlemekte olan 550 elden korkuyorum... Aslında oy vermekten deeeeeee..... Vermemekten de korkuyorum... Aldığım gazetenin isminden, okuduğum kitabın yazarının cisminden... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Oğlumu askere göndermekten çok korkuyorum; Benim zamanımda askere gitmeyen erkek erkekten sayılmazdı; Şimdi çoğu.... Daha erkek olmadan şehit oluyor, Geçenlerde mektup yazdım oğlum yerine tekrar askere gideyim diye, Kabul etmeyecekler diye çok korkuyorum... Oğlumun dönememesinden korkuyorum... Davutpaşa’ya gitmekten, Gazi Mahallesi’nden, Taksim’den Aslında bütün mahallelerden korkuyorum... Baskı mı varmış ne? Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Aslında artık her şeyden korkuyorum... Gerçeği yazmayan, yazamadığı, taraflı davrandığı söylenen tarafsız gazetelerden, Bizi yöneten hükümetten... Onların yanlışını söylemesi gereken muhalefetten korkuyorum... Depremden korkuyorum... Demiri az; çimentosu çok kumlu bir yapıda ailece sallanmaktan korkuyorum... Daha da fenası; Müteahhit denen insan müsvettesinin 3 bilemedin 5 yıl sonra salıverilmesinden ve ona tekrar inşaat ruhsatı görünümlü Karadeniz yapısı silah verilmesinden korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Uçağa binmekten; Otobüsle yolculuk etmekten; Hızlandırıldığı söylenen trenle kışın memleketime gitmekten korkuyorum... Kızımı-oğlumu doğduğum topraklara götürüp, O güzel Nemrut’tan güneşin batışını seyretmek; Peygamberler şehri Urfa’ya gidip ulu yaradana yakarmak için Pasaporta ihtiyacımızın olacağı ihtimalinden; Az da olsa ötekileştirdiğim kendimden; Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Yazın susuzluktan, Kışın soğuktan korkuyorum... Gazın doğalıyla ısınan güzel ülkemdeki karakış sırasında İran’ın soğuğundan, Rusya’nın gözünün üstünde kaşın var demesinden korkuyorum... Kapanan köy yolunda analığımın hastalanmaması için; Okula giden o mürdüm gözlü kızlarımın katırdan düşmemesi için; Loğla ezilen damların akmaması için; Vade gelip Allah’a yalvaramamaktan korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Yurt dışına çıkmaktan; Çıkarken aşağılanacak olmaktan; Vize kuyruklarından korkuyorum... Başı çene altından bağlı anama Müslüman kardeşimin saldırmasından; Din kardeşlerimin ezberindekinin tıpkısının aynısı gibi dua okuyamamaktan Namazında niyazında biri olarak korkuyorum... Başbakanımızın öfkelenmesinden... Öfkenin gün gelip gerçek bir hitabet sanatı olmasından... Ülkenin tüm sorunlarının bu sanatla çözüleceğinden... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Anayasanın, hukukun ve bunlara göre düzenlenmiş kurumların yerine, Bireylerin tüm ülkeye yaşam garantisi vermesinden... Milletvekili olmak için partiye 600 milyar verenin kendi bekası için Benim-kızımın-oğlumun-torunumun fedasıyla daha çok uğraşmasından ve dahası bunun için dokunulmaz olmasından korkuyorum... Protesto etmenin tüm çağdaş ülkelerde hak olduğu bir yüzyılda, Protesto ettiği için dayak yemekten Çocuklarımın, karımın önünde küçük düşmekten; Kendime olan saygımı kaybetmekten korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... IMF’den; Dünya Bankası’ndan... Avrupalı olmak için harcadığımız onca emeğin heba olmasından... Asyalı bile sayılamamaktan Liberallerin dahi yanılmasından... Avrupa Birliğinin taa kendisinden, En çok da Amerika’nın güzel ülkeme özgürlük getirmek isteyeceğinden korkuyorum!!! Dolardan, avrodan, Borsadan, bonodan, İşimden, dostumdan Ondan, bundan... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... ARTIK KENDİMDEN BİLE KORKUYORUM... Doç. Dr. Kemal Atilla Özmumcu
-
İran’da 1990’dan beri 18 yaşından küçük 42 çocuk idam edildi
muki şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
İran’ın 6 yıl önce 17 yaşında cinayetten ölüme mahkum ettiği Dilara Derabi adlı bir genç kızı, pazartesi günü idam edeceğini açıklaması, dünyada şok etkisi yarattı. Başta İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Dünya Af Örgütü olmak üzere birçok insan hakları kuruluşu, şu anda 22 yaşında olan Dilara’nın idamı durdurmak için harekete geçti. İnternet sitelerinden İran’a af çağrısı yapan kuruluşlar, Avrupa’daki İran Büyükelçilikleri önünde de pazartesi günü gösteri yapacaklarını açıkladı. 2002 yılında Dilara ve 19 yaşındaki erkek arkadaşı Amir ile birlikte soygun için bir akrabasının evine girmiş, yakalanacaklarını anladıklarında da kadını öldürmüşlerdi. İlk sorgusunda cinayeti itiraf eden Dilara, ölüm cezasına çarptırılınca, ifadesini değiştirmişti. Genç kız, o günden beri cinayeti aslında erkek arkadaşının işlediğini, 18 yaşından küçük olduğu ve daha az bir ceza ile kurtulacağını düşünerek suçu üstüne aldığını söylüyor. Tek yol kurbanın ailesinin affı Avukatı Abdülsamad Hüremşahi, müvekkilinin pazartesi asılacağının kendisine bildirildiğini ve bunu durdurmak için uluslarası kamuoyunun yardımını desteğini istediklerini söyledi. İran basını, Dilara’nın kurtulması için tek yolun, öldürdüğü kadının ailesinden af dilemesi olduğunu ancak ailenin genç kızın yakınlarının tüm çabalarına rağmen Dilara’yı bağışlamaya yanaşmadığını yazdı. İran’da idamla cezalandırılan cinayet suçları, kurbanın ailesi suçluyu affederse ömürboyu hapse çevriliyor. Ülkede, kız çocukları 9, erkekler ise 15 yaşını doldurduktan sonra işledikleri suçlardan sorumlu tutuluyor. dipNOT İran’da 1990’dan beri 18 yaşından küçük 42 çocuk idam edildi. En son idam geçen ocak ayında gerçekleşti. (buraya kadar alıntı) a woman's rape is frequently the last act that precedes her execution. this is explained by the rule in iranian political prisons that the sentence of execution cannot be carried out if the woman is a virgin. since there is a theological belief that if a woman dies a virgin she will go to heaven, the politically active virgin is forced to "marry" before her execution and thus to insure she will go to ****. she is forced to "marry" the hangman who will carry out her execution. çeviri: "idamdan evvel kadina tecavüz edilmesi sıklıkla yapilan son işlemlerden birisidir.. bunun nedeni iran siyasi hapisanelerinde, bakire bir kadının idam edilemeyeceği gerçeğidir. eğer bir kadın bakire olup ölürse, direk cennete gideceğinden iranli yetkililer kadını bir şekilde everip, sonrasinda tecavüz edip, cehenneme gitmesini sağlamaktadirlar. cellat ile evlendirilir bu kadınlar" makalenin devami için: -http://www.aljadid.com/reviews/0942tarabishi.html- Dilara'nın hatası daha az ceza alırım diye suçu üstlenmesi. Nereden bilsin zavallı kız çocuklarının 9, erkeklerin ise 15 yaşını doldurduktan sonra işledikleri suçlardan sorumlu tutulduklarını. Neden kızlar 9 yaşını bitirdikten sonra ceza alıyor da, erkek çocukları 15 yaşını bitirdikten sonra ceza alıyor? Burada kızlar aleyhine bir durum var. Hadis kitaplarının çoğunda kadınlar-kızlar; aklen ve dinen eksik sayılır. Kuran’a göre ise; kadın-kız, mirasta erkeğin aldığının yarısını alıyor, tanıklıkta iki kadın bir erkeğin tanıklığının yerine tutuyor ve kadın kısmı yönetici olamıyor… Ama iş ceza almaya gelince kızlar 9 yaşından sonra ceza almaya tam yetkin sayılıyor. Bu anlayışın akla ve mantığa sığar yeri varsa cevap versin. -
Evrenden söz açılmışken: Yunus suresi 10: O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır. Ay Küre biçiminde bir gök cismidir. Ay’dan gelen ışığın kaynağı Güneş’tir. Ay’ın kendi ışığı yoktur. Zaman da Güneş'e göre ayarlanmıştır. Bir de, Ramazan Ay'a göre ayarlanmıştır. Ancak namaz saatleri Güneş'e göre ayarlanmıştır. Müslümanlıkta namazı Muhammed, Cebrailden öğrenmiştir, denir. Hatta bizzat Cebrail nasıl kılınmasını gerektiğini şekil olarak da göstermiştir, denilir. Önceleri 50 vakitken, Muhammed'in yüksek ricaları üzerine 5 vakite indiridiğini de söylerler. Demek ki, İslamiyetten önceki bazı kavim/kavimler nereden öğrenmişlerse, namaz kılıyorlardı. Çünkü 5 vakite indirildi derken, 50 vakit kılanlar varmış ki 5 vakite indirilmiş. Ve bu vakitler ilginçtir ki, Güneş'e göre ayarlanmıştır. Hicri takvimi (ay takvimi) kullanan Araplar, neden namazlarını da Ay'a göre kılmıyorlardı? Yoksa Namaz denilen dinin direği olan ibadet, pagan (güneşe tapan) bir kavimden; Sabililer'den mi alınmıştı?
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Atatükçü Düşünce'den Google Sites'ı kapatma talebi
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Kim ne derse desin, ne yazarsa yazsın güneş balçıkla kapatılamaz. Yıl 1976, UNESCO üyelerine bir öneriyle gelir. Öneri paketindeki bir cümleyi sizlere okumak istiyorum. Diyor ki "Bu gün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal'dir." Öneri nedir? Öneri ise önün doğumunun yüzüncü yılında, 152 üyesi vardı UNESCO'nun 152 ülkenin devletleri aynı anda kutlasın önerisidir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve söyle söyler: "Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?" şeklindeki kınayeli sözlerine, Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler; "Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her problemimizde çare olarak aramalıyız" sözlerini döktürtebilen bir Mustafa Kemal. Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tekdir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; hani İsveç delegesi demişti ya "ne yani" diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler; "Ben ATATÜRK'u inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum" diyecektir. İşte o muhteşem belge diyor ki; "ATATÜRK KİMDİR; ATATÜRK ULUSLARARASI ANLAYIS, İŞBİRLİĞİ, BARIS YOLUNDA CABA GÖSTERMIŞ ÜSTÜN KISI, OLAĞANÜŞTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMIŞ BİR İNKİLAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARSİ SAVASAN İLK ONDER, İNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARISININ ÖNCÜŞÜ, BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYİRİMİ GÖSTERMEYEN, ESİ OLMAYAN DEVLET ADAMI, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU" Var mı böyle bir metin! Bir filozof der ki "bir ülke için kıstas aradığınız zaman o ülkenin en büyük liderini gözden geçirin." Şu anda kıstas arayan ülkelere sanıyorum bundan daha iyi bir metin gösteremeyiz. İşte bu metin 152 ülke tarafından imzalanmıştır. Eşi olmayan devlet adamı metni. (Prof. Dr. İlnur Güntürkün KALIPÇI'nın yazısından) -
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
muki şurada cevap verdi: TAKLAMAKAN başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın demirefe, yanlış tarafın avukatlığını yapıyorsunuz. Bu yüzdendir ki, bihaber olmakla suçlanıyorsunuz.- 671 cevap
-
- Kuranda Miras Paylaşımı
- Matematiksel Hata
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Sayın Dayı, siz insanın insana/kendisine olan affından bahsediyorsunuz. Bunun Kuran'ın Allah'ı ile bir alakası yok. Nedenini yam_yam arkadaşımız çok güzel yazmış. İnsanın insanı affetmesi, Allah'ın insanı affetmesinden daha kolay sanırım.
-
İçerik ve Biçim Olarak Kur'anın Özellikleri
muki şurada cevap verdi: katakuta başlık Dini Konular - Din - Dinler
Geçin bunları artık lütfen. Neymiş efendim hepsi toplansa da onun benzerini getiremezlermiş. Kimi kandırıyorsunuz siz? -
Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.
muki şurada cevap verdi: TAKLAMAKAN başlık Dini Konular - Din - Dinler
Cihad: 1- Canla olur 2- Malla olur 3- İlimle olur 4- Dil ile olur Bunlar ilimle cihad yaptıklarını sanıyorlar ve hakaret içeren kelimelerin doğallığına inanıyorlar. Ee, örnek Muhammed olduktan sonra...- 671 cevap
-
- Kuranda Miras Paylaşımı
- Matematiksel Hata
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Namaz kılmak, suç işlemeyi engeller mi?
muki şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
İyi ki tam anlamıyla uyulmuyor Kuran'a. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde "Başörtüsü istemiyorum" diyen kadınlar başına jop yiyor! Kuran'a tam anlamıyla uyulunursa böyle tesettürlü, alımlı, makyajlı pozlar vermek yok. Kuran'a uyulursa bu gibi şen şakrak günleri arayacaklar tesettürlü hanımlarımız. Buna benzer görüntüler hiçten yok olacak. -
Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin 29 Mart Yerel Seçimleri ile ilgili bir açıklaması Yerel Seçimlerdeki Tavrımız Budur Yerel seçimlerin, Cumhuriyetimizin geleceği açısından bir kırılma noktası olduğunu düşündüğümüz için, Cumhuriyetimizin temel değerlerini korumak için, Korkulu, karanlık rüyalar görmemek için, Aydınlık bir gelecek için, Çocuklarımızı çağdaş ve aklın egemen olduğu Türkiye’de büyütebilmek için. Her zaman doğru ve dürüstten yana olduğumuz için, Seçilme şansı olan en güçlü aday olduğu için, Gericiliğe ve bölücülüğe karşı olduğumuz için, AKP’den kurtulmak için, Belediye Başkanlığı seçiminde İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Ankara’da Murat Karayalçın’ı İzmir’de Aziz Kocaoğlu’nu Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’i ve İl Genel Meclisi, İlçe Belediye Başkanlığı ve Muhtarlık seçiminde Atatürk ilke ve devrimlerine en yakın bulduğumuz partiyi / adayları DESTEKLİYORUZ. - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Atatürk Vakfı, Atatürkçü Düşünce Derneği., Avukatlar Dayanışma ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Basın Mensupları Derneği, Bizim Ülke Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği İst.Şb., Demokratik Dayanışma Derneği , Deniz Yıldızı Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği, F.Nightingale Hemşirelik Y.O.Mezunlar Derneği, İst. CUMOK, İst. Eğitimciler Derneği, İst. Ekslibris Akademisi Derneği, İst. Kadın Kuruluşları Birliği (36 Kadın Kuruluşu), İst. Mülkiyeliler Vakfı, İst. Yardımseverler Derneği, İtalyan Liseliler Derneği, İ.T.Ü. Mezunlar Derneği, İ.Ü. Mezunlar Derneği, İ.Ü. Öğretim Üyeleri Derneği, Jeofizik Kurumu, Kadıköy Platformu (32 Dernek), Kadın Araştırmaları Derneği, Kadın ve Siyaset Derneği , Mersin, Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Memleket Sevdalıları Derneği, Sertel Gazetecilik Vakfı, S.O.S. Çevre Gönüllüleri Platformu, Sürekli Gelişim Derneği, Taç-Der, TEMA Vakfı, Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği, Troya Folklor Araştırmaları Derneği, T.Hekimleri Dostluk ve Dayanışma Derneği, T.Soroptimist Kulüpleri Federasyonu, T.Üniversiteli Kadınlar Derneği, Türk Kadınlar Birliği İst.Şb., Türk Kadınlar Birliği Şişli Şb., Türkiye Gençlik Birliği, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği, Umut Çocukları Derneği, Ulu Önderin Öğrencileri Derneği, Ulusal Sanayici ve İş Adamları Derneği, Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği Konfederasyonu, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, Yeniden Kuvayi Milliye Hareketi Derneği, Yurtsever Hareket , Yurttaşlık Hareketi Derneği , 68’liler Birliği Vakfı. www.ulusalstkb.org / [email protected]
-
Ata’ya saygı duruşunda sap gibi durmaya gerek yok. Her 10 Kasım’da yaygara koparılıyor. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koca bir yalandır. Egemenlik kayısız şartsız Allah’ındır. Askerlik yan gelip yatma yeri değil. vs. vs. Ulu Önder'imize ve O'nun yoktan var ettiği Cumhuriyet'e ve bu Cumhuriyet'i korumakla görevlendirilenlere dil uzatanlar olduktan sonra, şehitler hakkında espri yapmışlar... çok mu? Ne yazık ki, Türkiye'de artık bir çok kişi haddi aşan cümleler sarf ediyor. Bir başbakan bunu yaptıktan sonra gerisini siz düşünün! Ha!, arkasında hayran kitleleri olan bir başka güruh da, dini alet edip ortalığı kasıp kavuruyor.
-
TC vatandaşlarının "Ben Türk değilim, kürdüm, lazım, çerkezim...vb. " demesi iyi bir şey mi?
muki şurada cevap verdi: yazgan başlık Güncel Konular
Sayın mavi, insani hak ve taleplerimizi etnik kökenimizin üzerini vurgulamadan devletten istemek var, bir de hayır ben kürdüm, lazım, çerkezim vs. deyip istemek var. İnsani haklar Türkiye'yi bölerek alınamaz. Hepimiz bu vatanın insanlarıyız. Haklarımızı sırt sırta verip talep etmemiz lazım. Birimiz birimize sırtımızı çevirdik mi, bizi kimse toparlayamaz. -
Sadece Irak'mı? Nerede basiretsiz yöneticiler varsa, emperyalistler o ülkenin insanlarına dokunuyorlar ve bu insanlar dünya yaşamlarında sadece çile dolduruyorlar. Basiretsiz yöneticilere ne mi oluyor? Bazıları yakalanıp öldürülüyor. Bazıları ellerini kollarını sallayıp -üstelik nifak tohumlarını ekip- o ülkenin insanlarını birbirine katıp yollarına devam ediyorlar. "Yurtta barış, dünyada barış" diyen bir 'Ulu Önderin' düşünüş tarzı ile yönetileceğimize, yöneticilerimiz emperyalist güçlerin düşünüş tarzlarını ve dayatmalarını farz biliyorlar. Hatta, bu yöneticiler hainlikleri ile emperyalist güçleri bile geride bırakarak kendi ülkelerine ihanet ediyorlar. Bu hain yöneticilerin gözünde o ülkenin vatandaşı ne? Seçim zamanı sırtlarından çıkar ve kazanç sağlanması gereken ******.