Zıplanacak içerik

muki

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

muki tarafından postalanan herşey

  1. muki şurada cevap verdi: bekir başlık Güncel Konular
  2. Evet, Tanrı'nın var olup olmamasının bir önemi yok. Ancak; var mı yok mu bilmiyorum ama, ben, bu varlığı kanıtlanamamış şeyi içimde yaşatmak istiyorum denmesi insanın kendine verdiği daha dürüst bir cevap olurdu sanırım.
  3. Sevgili demirefe, konuyla ilgili tüm yazılanları okuyorum ve size katılıyorum. Ayrıca ben de sevgili bilimselci'nin aldırış etmemesini rica ediyorum.
  4. Siz ve sizin gibiler ancak kinlerini dışa vurabilirler ve bu kinlerini dışa vurmakla da kalacaklar, çünkü laiklik konusunda taviz vermeyecek o kadar çok Allah'a, peygamberine ve kitabına inanan insan var ki bu ülkede. Sizin yaptığınız balon sorun, yani sorun olmayan şeyleri sorun yapma özelliği. Bu ülkede din'e yasak mı getirilmiş? Rahatlıkla camiye mi gidemiyorsunuz? Bayanların başından örtüleri mi çekip alınıyor? Oruç mu tutamıyorsunuz? Okullarda din dersi mi verilmiyor? Sizin sorununuz insanların Allah'ı sevmemeleri ile ilgili değil. Sizin sorununuz çağdışı emirlerin yerine getirilmemesi. Bu çağdışı emirler yerine getirilip kadınlarımız ulu orta taşlansınlar mı? Ya da eller, ayaklar ve kafalar mı koparılsın? Ya da miras konusunda haksızlık mı yapılsın? Ya da insanlar inanmıyor diye canlarına mı kıyılsın? Şeriatla yönetilen ülkeleri görüyoruz. Daha da söze gerek yok. Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar koruyacak tüm vatandaşlara, arkadaşlarıma, dostlarıma teşekkür ederim.
  5. muki şurada bir başlık gönderdi: Çevre Bilimi - Ekoloji
    Küresel ısınmayla, eriyen buzulların denize karışmasıyla Kuzey Buz Denizi giderek daha az tuzlu hale geliyor. Buna karşılık, Sibirya’daki buzul örtüsünün varsayılanın çok üstünde metan gazı saldığı ortaya çıktı. Kuzey Buz Denizi, küresel ısınmanın yol açtığı olumsuz değişimle milyonlarca yıldır barındırdığı canlılara artık evsahipliği yapamayacak. ABD’de Marine Biological Laboratory uzmanı Bruce Peterson, Kuzey Buz Denizi’nin son 40 yıldaki meteorolojik geçmişini, ırmak, deniz ve kara buzulu erime verilerini inceledi. Bu faktörlerin deniz suyu tuzluluğunda yarattığı etkiyi hesaplayan Peterson, yağmur ve eriyen kar sularının, 1965-1995 yılları arasında denize 37.000 kilometre küp tatlı su kattığını ortaya çıkardı. Kutuptaki CO2 atmosfere karışacak Uzmanlar, küresel ısınmanın Kuzey Kutbu’ndaki buzları eritmesiyle, yüzbinlerce yıldır toprak altında yatan karbondioksidin atmosfere karışacağı uyarısını yaptı. Kuzey Kutbu’na yakın bölgelerde donmuş topraklar yüksek düzeyde karbon ve hayvan kemikleri barındırıyor. Rus Bilimler Akademisi’nden Sergey Zimov, Sibirya’da ‘yedoma’ adı verilen donmuş toprakların altında 500 gigaton karbonun yattığını belirtiyor. Rus uzmanın uyarısı şöyle; küresel ısınmayla eriyen bu topraklar binyıllardır sakladıkları karbonu atmosfere karbondioksit veya metan olarak salacak. Bir gigaton 1 milyar tona eşit. (alıntıdır) Bizler dünyamızı kirletmeye dolu dizgin devam edelim, bakalım nereye kadar...
  6. muki şurada bir başlık gönderdi: Çevre Bilimi - Ekoloji
    Dünyanın sırrı: Yok olmak ve olmak... İnsan da bu sınırlı zamana teslim olmuş. Doğanın bir parçası olarak geliyor ve gidiyor, yeni oluşlar için. Çoğu zaman anlamlı bir iz bırakıyor. Ağaçlardan, bitkilerden ve hayvanlardan öğrenmemiz gerekli, onlar doğaya uyum sağlıyor. Bizler ne yapıyoruz? Her şeyi büyüklük hastalığıyla suni olarak değiştiriyoruz, önceden görülmemiş gibi. İnsanlar yıldızları keşfetmeye gidiyor ama, doğa kapılarını kapatıyor. Büyüklük hastalığını sellere kaptırıyor, huzursuzluk içinde sarsılıyor, bizi silkeliyor ve: 'Hatırla insan - sen sadece misafirsin' diyor. Dünya bizleri taşıyor ve isterse yarın ölüm sessizliği yaratır, çünkü dünyanın sırrı: Yok olmak ve olmak... Dünyanın güzelliklerinin ne kadar baki kalacaklarını bilemeden var oldukları sürece zevk alalım.
  7. muki şurada cevap verdi: bekir başlık Güncel Konular
    Yanlışımı fark ettim... Şöyle olacaktı: ... ama, bu demek değildir ki, insanlar istedikleri dini edepli bir şekilde uygulamasınlar.
  8. muki şurada cevap verdi: bekir başlık Güncel Konular
    Bence sömürgeyi düşünmüyor, ya da akıl edemiyor bu kişiler, olsa olsa şeritı hayal edip ve düşünüp kinlerini dile getiriyorlar. Onlara bakılırsa Osmanlıdan sonra şeriatla yönetilen bir devlet kurulacaktı. Ancak hayaller suya düştü ve suyun derinliklerinde kalmaya mahkum.
  9. muki şurada cevap verdi: bekir başlık Güncel Konular
    Atatürk gibi büyük bir liderimiz varken hala şeyhlerden, dervişlerden, ulemalardan, AB'den, ABD'den medet umanlara ne demeli artık bilemiyorum. Ben de dinlere inanmıyorum ama, bu demek değildir ki, insanlar istedikleri dini edepli şekilde uygulasınlar. Laik Türkiye Cumhuriyeti beni ve benim gibileri şeritatı geri getirmek isteyenlerden koruyor. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR"
  10. muki şurada cevap verdi: bekir başlık Güncel Konular
    "Milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete sahiptir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz." (ATATÜRK'ün Söylev ve Demeçleri, cilt 2, sf. 66) "Ey millet, Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (ATATÜRK'ün Söylev ve Demeçleri, cilt 2, S.93) Sonra ne yapmış Atatürk? İslam dininin doğru anlaşılması ve yaşanması için Diyanet İşleri Başkanlığı'nı oluşturmuştur. Siz, daha hala Atatürk'ün din karşıtı olduğundan mı bahsediyorsunuz?
  11. BİN ÜYESİ VAR PKK'nın finans kaynağı Uluslararası Kürt İşadamları ve İşverenler Birliği'ne (KAR-SAZ) üye bin şirket bulunuyor. İstihbarat raporlarında bu şirketlerden 279'unun adı geçiyor. Buna göre 279 şirketten 147'si Almanya'da bulunuyor. Avrupa'da da Fransa'da 49, İsviçre'de 14, Hollanda'da 13, İngiltere'de 12, Avusturya'da 10, İsveç'te 8, Yunanistan'da 2, Danimarka, Belçika ve Romanya'da ise birer şirket var. Türkiye'de de biri İzmir, diğeri Diyarbakır'da olmak üzere iki KAR-SAZ üyesi bulunuyor. Bunlardan birinin Satranç Anonim Şirketi olduğu öne sürüldü. Raporlara göre, Diyarbakır'daki bir İşadamı Derneği de KAR-SAZ üyeleri arasında yer alıyor. KAR-SAZ üyesi şirketlerin çoğu gıda, inşaat ve tekstil şirketi. Türkiye, Hollanda ve Fransa makamlarının PKK'nın mali kaynaklarıyla ilgili raporları, KAR-SAZ'ın yılda 1 milyar Euro kara para akladığını ve bu parayı terör örgütüne gönderdiğini ortaya koyuyor. (alıntıdır) Yani gördüğünüz gibi Diyarbakır'da ne varmış? KAR-SAZ varmış.
  12. muki şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Bütün bu dedikleriniz yurt dışında olabilir, zira orada laikliği devirmeğe yeltenenler olmaz ve olamaz da zaten. Ama bizim ülkemize gelince laikliği devirmek isteyen o kadar çok insan var ki. Laiklik; dinini yaşamak isteyen ancak dogmalardan (dogmatizmin zorunlu sonucu zorbalıktır) uzak kalmak isteyen insanların güvencesidir.
  13. Ne güzel demişsiniz 'Kemalist ideoloji yerini daha eskimez ve OLUMSUZ yaşam tarzlarına bırakıyor'... Evet, sizin düşünüzdeki yaşam tarzı olumsuz bir tarz. Eskimez dediğiniz de çoktan eskimiş ve küf tutmuş olan olmalı herhalde... ********
  14. muki şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Turkish-Media.Com Forum Ailesi
    Birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu seneler dilerim Taylan.
  15. Demokrasi bir araçtır, amaç değil. Şeriatın tarifi de bu olsa gerek.
  16. Kim olursa olsun, vefat eden bir kişinin arkasından 'sevinme sırası bizde' diyen bir kişinin yaşlılara saygısı ne kadardır o da meçhul ya neyse...
  17. muki şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Ayıp ya! Sizin gibi insanları gördükçe, okudukça insan insan oluşundan ötürü utanıyor.
  18. Kybele'ye öncülük eden Kubaba, Efes Artemis'e öncülük eden Kybele ve en son da Meryem Ana'ya öncülük eden Efes Artemis... Son Kybele sayılan Efes Artemis'i Meryem Ana ile özdeşleştirildi. Yani Kült bu güne kadar devam ediyor. Aziz Paulus 52 senesinde Efes'e gelip Hristiyanlığı yaymaya çalıştığında, buradaki insanlar Artemis'e tapınıyorlar ve bundan da epey bir gelir elde ediyorlar. Artemis'in çeşitli maddelerden küçük heykellerini, idollerini vs. yapıp, şehre gelen hacılara ve turistlere satıyorlar. Tabii bu gelirin kaybolmasını istemeyen sanatkar imatlatçılar Paulus'a kuşku ile bakıyorlar, zira kazançalarından olacaklar. Bu arada Paulus taraftar kazanıyor, ancak Artemis'i tahtından indiremiyor. Paulus'un Artemis'i tahtından indirme girişimi 54 senesinde bir fiyasko ile sonuçlanıyor. Efes tiyatrosundaki bir vaazında Paulus'a karşı geliyorlar ve önderleri olan Demetrios 'En büyük Efeslilerin Artemis'idir' diye Efeslileri galeyana getiriyor. Öfkeli halk hristiyalık tarftarlarını şehir dışına püskürtüyor, Paulus ise olay yerinden aceleyle kaçarak hayatını kurtarıyor. Bu ise tanrıçanın son galibiyeti oluyor. Kısa bir müddet sonra Meryem Ana onun yerini alıyor. Meryem Ana'nın 'Tanrı'nın Annesi' olarak kabul edilmesi uzun tartışmalar sonucu Efes Konsülü'nde (431) kabul edilmiştir. Bu tarihte Efes'te Kybele-Artemiş-Mitra kültüne inananların baskısı ile zorla Hristiyanlığa intikal ettirilmiştir. Böylelikle Tanrıça Artemis Meryem Ana görüntüsünde günümüze kadar yaşamış oluyor.
  19. Tayyibistanadolu Federe İslam Cumburlopu olabilir mi lütfen sayın demirefe?
  20. Sayın hanif, yapabilir, edebilir, gerçekleştirebilir... Gelişim süreci bu şekilde devam eder... Kuran'ın neresinde yazıyor bu sizin dediğiniz gibi yapabilir, edebilir, gerçekleştirebilir ve gelişim süreci bu şekilde devam eder diye? İsa örneğini alıp, istediğiniz gibi istediğiniz yerde kullanma hakkını size Kuran mı veriyor? Kuran o kadar anlaşılmaz bir kitap ki, insan ancak varsayımlarla düşünmeyi sürdürebiliyor.
  21. Atatürk 'Ne mutlu Türküm diyene' derken bu ülkede (Hitler'in yaptığı gibi) Kürtleri mi katlettirmiş, Çerkezleri mi katlettirmiş, Tatarları mı katlettirmiş, ve daha nicelerini mi katlettirmiş? 'Ne mutlu Türküm' derken benim anladığım; ne olursan ol ama bu vatan için çalış, çabala ki bir yerlere gelesin. Ama bazıları her şeye çomak sokmaktan başka bir işe yaramıyor.
  22. Nisa suresi 1.Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ne diyor burada sayın hanif? Her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan... Nasıl türetip yaymış acaba?
  23. muki şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Günümüzde bilinen boğa güreşleri 18. yüzyldan beri mevcut. İlk boğa güreşi arenası 1749 senesinde inşa edilmiş. Carlos IV zamanında (1748-1819) boğa güreşleri yasaklanmış, ancak ondan sonra başa geçen Ferdinand VII zamanında bu yasak kaldırılmış. 1796 senesinde matador Jose Delgato tarafından yazılan ''Tauromaquia''da belirlenmiş olan kurallar bugüne dek esas alınıyor. İlk boğa güreşi okulu 1830 yılında Pedro Romero isimli şahıs tarafından Sevilla'da kuruluyor. İspanya'da 1200 boğa yetiştirme işletmesi bulunup, buralarda 70 bin insan görev alıyor. Bunların senelik geliri 1.5 milyar Euro. Arenalarda dövüşen bir boğa için 150 bin Euro'ya kadar fiyat ödeniyor. Boğa güreşi ayarlayan 70 bin civarında organizatör var. En büyük arena Madrid'de bulunan Plaza Las Ventas. Bu arenanın organizatörünün 400 çalışanı var ve senede 5 milyon Euro ruhsat parası ödüyor Madrid şehrine. Eh, para gelecek yerden boğa esirgenmez. Bu gibi gelir kaynakları olmasa işsizlik artar ve İspanya AB'ye sorun olur. Bu yüzden de AB; aman işsiz kalmasınlar da boğa öldürsünler diye düşünüyor olabilir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.