Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

shankara

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    86
  • Katılım

  • Son Ziyaret

shankara tarafından postalanan herşey

  1. """"Örneğin Yahudilerin de Muhammed'den önce namaz kıldıklarını gösteren herhangi bir tarihi belge... """"" namaz kılma ibadeti birebir şartlarda olmasada eski dinlerin birçoğunda tespit edilmiştir. bu dinlerin günümüz uzantılarında namazdan kalma bazı artıklar hala durmaktadır(yere kapanma gibi). Dua ederken yere kapanmak her ne kadar Müslümanlara özgü bir ibadet türü olarak kabul edilirse de, Namazın İslamiyet öncesinden gelen bir ibadet şekli olduğu ve Maamadot adlı bir Yahudi topluluğu tarafından tatbik edildiği bilinir. Bunların sabah namazlarına Şaharit, öğle namazlarına Musaf, İkindi namazına Minha, ve akşam üzeri Havra kapanmadan önce sadece dua olarak yaptıkları ibadete, Neilat Şerarim, akşam yatmadan önce evde kıldıkları namaza da Maariv denirdi. Görüldüğü gibi, Neilat Şerarim’i de sayarsak, bu namazlar günde beş vakittir. Sonraları, Şaharit ve Minha devam etmiş, Musaf ise sadece Şabbat günlerinde, Neilat Şerarim ise Kefaret Bayramında kılınmıştır. . Ali İmran / 39. Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler. İslamiyetten önce var olduğu bilinen bir diğer namaz da bugün Cuma namazı olarak bilinen Arube’dir. Yahudi topluluklarında da, namazın Minyan adı verilen cemaatle kılınmasına önem verilirdi. Minyan’ın en az 10 kişi olması gerekirdi. Bugün bu bilgiler ışığında İslam’daki namazın nereden geldiğini anlamak mümkündür. Ancak, daha da öncesine bakılacak olursa, namazın hareketlerinden biri olan secde'nin, Eski Mısır'da, yarı Tanrı olarak kabul edilen Firavun önünde, ona saygısını göstermek için yere kapanan kölelerin hareketleri ile çok büyük bir benzerlik taşıdığı görülür. Namaz da, aynı şekilde, hernekadar duasal yaklaşımları içermekle birlikte, şekil üzerinde, peygamber tarafından tayin edilmiş bir istikamete doğru yatıp kalkarak, sanki Firavun konuma yerleştirilmiş, Allah'ın huzurunda ona gösterilen bir saygıdır.
  2. sevgili ercan o yazıyı senin yazına bir cevap olarak değil bir ek olarak koymak istedim. yukarıdaki din dışı unsurları gerçek belleyen ve körükörüne edindikleri bu tarz yanlış bilgilerle din tartışmalarına girenlere hitaben.
  3. tam olarak böyle... anlamalıyız zaten. asıl biz bilime güveniyoruz.. bilim bilim diyenler bu durumlarda nedense bilime inanmayıverirler.
  4. """"""""İnsani yönleri hedef alarak yayılmaya çalışan,mensubiyetini tanıtırken can almaktan acı duymayan,ciddi boyutta katliamlara,suikastlara sebep yaratan bir dinin kitabının yakılmasına,peygamberinin komikleştirilmesine tepki verecek kadar duyarsız değilim.""""""" ................................>lafım bu sözleredir.
  5. yuhhhhhhhh be kardeşim. buna bende senin diye bir cevap yakışırdı ama.
  6. [. """""4. Tufan, bilmem kaç yılında, bilmem nerede olmuş! Muş muş ... Bilimde miş, muş olur mu yaaaa? Bu ne kadar şüpheci bir bilimdir böyle! Adı geçen bu prof.hanımın bir bilim kadını olduğuna inanmıyorum. Bilimde kesinlik vardır. Yani bilinendir bilim. Bilinmeyen şeyler için kullandığın "miş,muşları" burada kullanamazsın! Kullanırım dersen o bilim olmaz! Varsayım olur, teori olur. """" ...........................shankara bilimde miş şış olmayacakta ne olacak. tarih bir bilimdir ve mişler mışlr üzerine kuruludur. kazananların yazdığı bir tarihte neyi doğru bilebilirizki. yani böyledir denebilirmi denemez orada değildikki bilelim. ama kanıtlar bunu gösteriyo. mantıkla bakmıyoruz hiçbirşeye. yani sümerlerde yahut hititlerde yahut göktanrı inançlarında din aranamazmı. mutlak onlarada birer peygamber gönderilmiştir. ama zamanla inançları değişip başkalaşmış olamazlarmı. ve bu tür davranışları ilahi dinlerinin bir devcamı olamazmı neden bunlarıda düşünmeden direk karşı çıkıyoruz.
  7. ne yazıkki bilginin paylaşılması tartışılması gereken bu alanlarda sadece kendi bilgilerini değerli gören ve edindikleri bilgiyi satmaya yer arayan kişiler herzaman vardır. ancak ulaştığımız her doğruyu başkalarına aktardıkça çoğul bir doğru kümesi olabiliriz. ve yukarıdaki her nokta islam için doğru olan kuran bilgisinden dışarıdadır.
  8. BUNLAR KURAN'DA = DİN'DE YOK 1 Kuran'ın tek başına yetersiz olduğu iddiası 2Hadislerin dinin kaynağı olması 3Mezhep alimlerinin fetvalarıyla helal haram belirlenmesi 4Mezhep çıkarımlarına göre dini uygulamaların yapılması 5Mezhepleri dinle eşitlemek 6Kuran'ı musiki kitabı gibi anlamadan okumak 7Kuran'ı ölüler için okunan bir kitaba çevirmek 8Peygamber'in hadislerle Kuran dışı hükümler oluşturması 9Tüm canlıların Peygamberimiz sayesinde yaratılmış olması 10Peygamberler'i yarıştırma, Peygamberimiz'i en üstün Pey gamber ilan etmek 11Peygamberimiz'in, Peygamberlik öncesi hayatını bile taklide kalkmak 12Kuran eksiktir, detaylar başka kitaplardadır demek 13Bazı kimseleri evliya kabul edip Cennetlik ilan etmek ve mezarlarında anormal saygı gösterileri yapmak 14Tarikat şeyhlerini ilahlaştırmak 15Tarikatlardaki rabıta gibi uygulamalar 16Bir tek Sünniler'in veya bir tek Şiiler'in Cennetlik olduğunu iddia etmek 17Yahudi ve Hıristiyanlar'ın hepsini Cehennemlik ilan etmek 18Dine Arap geleneklerini sokmak 19Şahsi görüşlerine uydurmak için dini reformla değiştirmeye kalkışmak 20Kuran dışında Peygamber’in sünneti başlığıyla ayrı hükümler oluşturmak 21çoğunluğun her zaman doğru olduğunu savunmak 22Mezheplerin tarihsel sürecini mezheplerin doğruluğuna delil saymak 23Hanefilik diye bir mezhep 24Şafilik diye bir mezhep 25Hanbelilik diye bir mezhep 26Malikilik diye bir mezhep 27Caferilik diye bir mezhep 28Sünnilik, Şiilik veya herhangi başlıklı bir mezhep 29Maturudiye, Eşariye veya itikadi herhangi bir mezhep 30Mecelle diye bir kaynak 31Aklı inkar etmek, taklitçiliği üstün tutmak 32Bilim düşmanlığı 33Sanat düşmanlığı 34Buhari diye bir hadis kitabına uymak 35Müslim diye bir hadis kitabına uymak 36Kütübü Sitte veya başka hadis kitaplarına uymak 37Peygamberimiz'in dışında dinimizin kutsal kişileri 38Sahabelerin (Peygamberimiz'i gören herhangi bir Müslüman) hangisine uyarsak uyalım doğruya erişeceğimiz iddiası 39Başörtüsü takmak 40Peçe takmak 41Haremlikselamlık uygulaması 42Kadının tek başına seyahat edememesi 43Kadının, erkeğin tüm vücudu irinle kaplı olsa, o vücudu yalayarak temizlese, yine de erkeğin hakkını ödeyemeyeceği düşüncesi 44Allah'tan başkasına secde edilseydi, kadının kocasına secde etmesinin gerekeceği iddiası 45Kadının yönetici, devlet başkanı olamayacağı 46Kadının yöneticileri seçme hakkının olmadığı 47Kadının sesinin erkek tarafından duyulmaması gerektiği 48Kadının Cuma namazını kılmaması 49Kadının aybaşılıyken namaz kılmaması, oruç tutmaması, Kuran okumaması, camiye girmemesi 50Kadınları çarşaf, pardesü gibi üniformalarla örtmek 51Kadınla erkeğin el sıkışma yasağı 52Kadının kalktığı yere soğumadan oturulamayacağı 53Kadının kapalı bir yerde, erkekle baş başa kalmasının haram olması 54Kadının, köpek ve domuzla beraber namazı bozan unsurlardan olması 55Kadınların çoğunun Cehennemlik olması 56Kadınların şerli olması 57Kadınların eksik akıllı olması 58Kadınlara evde hapisvari hayat yaşatmak 59Kadınların kocası dışında erkeklerin duyacağı koku sıkmasının haram olduğu 60Kadınların makyaj yapamayacağı 61Kadının kocasına her işte itaatinin farzlaştırılması 62Kadının kocasının cinsel çağrısına her seferinde cevap vermesinin mecburi olması 63Şahitlikte, bir erkek eşittir iki kadın ilkesinin uygulanması 64Kadının ailesinden izin almadan evlenmesinin yasaklanması 65Zina edenin taşlanarak öldürülmesi 66Zina ayetinin bir keçinin yemesiyle yok olduğu 67Maymunların bile zina edenleri öldürdüğüne dair izahlar 68Erkeklerin altın takmasının haram olması 69Erkeklerin ipekli giysiler giymesinin haram olması 70Yemekte altın, gümüş takımların kullanılmasının yasak oluşu 71Heykel yasağı 72Resim yasağı 73Satrancın yasak oluşu 74Müzik enstrümanları ve müzik ile ilgili yasaklar 75Midye, karides gibi deniz ürünlerinin haramlaştırılması 76At, eşek, vahşi hayvan etlerinin haramlaştırılması 77Böbrek ve koç yumurtasının mekruh sınıfına sokulup, yenmesinin çirkin gösterilmesi 78Sigaranın mekruh olması veya haramlaştırılması 79Mekruh diye haramlardan ayrı yasaklar listesi ve üç mekruh eşittir bir haram izahı 80Cinsel ilişkinin örtü altında olmasının gerekliliği 81Eşlerin cinsel ilişki esnasında bile birbirlerinin cinsel organlarına bakamayacağı 82Mastürbasyonun yasaklanması 83Doğum kontrolünün yasaklanması 84Yıkanırken bile kişinin cinsel organının açıkta olmaması gerektiği, meleklerden utanması gerektiği, peştemalle yıkanmak gerektiği 85Erkeklerin sünnet olması 86Kadınların sünnet olması 87Sakal bırakmanın sevaplığı 88Sakal kesmenin haram olması 89Saçları ortadan ayırmada sünnet sevabı arama 90Saçları yağlamanın sevaplığı 91Saçlara, sakala kına yakmanın sevaplığı 92Erkeklerin sürme çekmesinin sevaplığı 93Yüzü koyun yatmanın şeytan işi olması 94Yer yatağında yatmak 95Sağ ayakla evden çıkmak, eve girmek, yatağa girmek 96Sol ayakla tuvalet gibi pis yerlere girmek 97Tuvalet temizliğinin suyla olmasını farzlaştırmak 98Oturarak küçük tuvalet yapmak 99Tuvaletin kıbleye karşı yapılmasının haram olması 100Sol elle yenenleri şeytanın yemesi 101Sarık sarmak 102Misvak kullanmak 103Cübbe giymek 104Entari giymek 105Şalvar giymek 106Beyaz, yeşil, siyah renkli giysilerde sevap aramak 107Sarı, kırmızı renkler giymemek 108Hurma, kabak gibi yiyeceklerde sünnet sevabı aramak 109Yemeği yer sofrasında yemek 110Yemeği aynı kaptan yemek 111Elle, üç parmakla yemek 112Suyu üç yudumda içmek 113Suyu oturarak içmek 114Yemeğin bitiminde parmakları yalayarak temizlemede sünnet sevabı aramak 115Alkollü koku sürmemek 116Kolonya kullanmamak 117Kara köpekleri öldürmek 118Köpekleri eve sokmayı yasaklamak 119Geceleri aynaları kapamak 120Kuran'la veya Kuran'sız büyü yapmak 121Muska yazmak, taşımak 122Kuran'ı üfürük kitabı gibi kullanmak 123Islık çalmanın şeytan işi olması 124Tahtaya vurmaktan, nazar boncuğundan hayır beklemek 125Falcıları, cincileri dindar hoca sanmak 126Ramazan ve Kurban bayramları 127Merdiven altından geçmemek, kara kediyi, kara köpeği uğursuz saymak, kurşun dökmek 128çamaşırı belli günlerde yıkamanın, cinsel ilişkiye belli günlerde girmenin gerekliliğini iddia etmek 129Mevlit 130ölünün 7., 40., 52. günlerinde törenler yapmak 131Kabir azabı ile ilgili hikayeler, kabir azabının kendisi 132Sırat köprüsünün kıldan ince olduğu, kesilen kurban üzerinde sıratın geçileceği izahları 133üzerine idrar sıçratanın en çok kabir azabı çekecek kişi olması 134ölünün yerine oruç tutmak 135ölünün yerine Hacca gitmek, birisini göndermek 136ölünün arkasından ağlayınca ölüye azap olması 137Kıyametin saati hakkında açıklamalar 138Mehdi 139Deccal 140Dabbenin fil kulaklı, hınzır gözlü, öküz başlı olduğu 141İsa'nın yeniden yeryüzüne geleceği 142Yecüc ve Mecüc'ün Türkler olması 143Irkçılık, Arap ırkını üstün görmek 144Yecüc ve Mecüc'ün yerin altında bir karışlık adamlar olması 145Kuran'da belirtilmeyen namaz vakitlerini farzlaştırmak 146Kuran'da geçmeyen rekat sayılarını farzlaştırmak 147Namazın yalnız Arapça kılınması gerektiğini iddia etmek 148Namazı kadının kıldıramaması 149Rüku ve secdede hep aynı şeyleri söylemenin gerekliliği 150Fatiha Suresi'ni her rekatta okumayı farzlaştırmak 151Namazdaki son oturuşu farzlaştırmak 152Namazın farzı, sünneti, vacibi gibi ayrımlar listesi 153Namazda el bağlama şeklini, ayakların kaç santim araklıklarla duracağını belirlemek 154Orucu kasten bozanın iki ay kesintisiz oruç tutması gerektiğini söylemek 155Teravih namazı, bayram namazı 156Haccı birkaç güne sıkıştırıp insanları perişan etmek 157Hacda şeytan taşlamak 158Kurban bayramında kurban kesmek 159Belli haramların Hacdan sonra başladığı düşüncesi 160Zemzem suyunda, okunmuş şeker, tuz gibi maddelerde sevap aramak 161Zekata 1/40'lık ölçü getirmek 162Deveye, koyuna tarım ürünlerinin her birine ayrı ayrı zekat ölçüsü getirme 163Abdesti, tuvaleti yapma dışında başka şeylerin de bozduğu iddiası 164Boy abdestini cinsel ilişki dışında başka şeylerin bozduğu iddiası 165Abdestin sırasını farzlaştırma 166Abdestte ve boy abdestinde ağız burun çalkalamayı farzlaştırma 167Abdestte ayağın topuklarla beraber yıkanması gerektiği 168Boy abdestinde önce sağ, sonra sol tarafa üçer defa su dökmek gibi teferruatlar getirmek 169Abdestin, boy abdestinin namaz dışında Kuran okumak için de mecbur tutulması 170Boy abdestsiz atılan her adımda günah olması 171Diş dolgusu olanların abdest ve boy abdestinin geçersiz olması 172Dövmesi olanların abdestinin ve boy abdestinin geçersiz olması 173Deprem ve selde ölenlerin şehit olması 174Karın ağrısından ölenlerin şehit olması 175Dünya'nın öküz ve balık üstünde olduğu 176Depremin bu balığın sallanması sonucu olduğu 177Ay'a gidilemeyeceği 178Güneş'in batışının, Güneş’in secde etmek için kaybolması olarak açıklanması 179Güneş ve Ay tutulmalarının, Güneş ve Ay'ın kulplu arabalarla çekilmeleri olarak tanımlanması 180Boğa, aslan, kartal suretinde meleklerin var olduğu iddiası 181Cebrail'in 600 kanadına ilişkin açıklamalar 182Allah'ın Cennette baldırını açması 183Allah'ın Peygamber'in sırtına dokunması 184Allah'ın özel günlerde yeryüzüne inip, insanlarla tokalaşması 185Allah'ın Peygamber'le sıkı bir pazarlık sonucu namazı elli vakitten, beş vakite indirmeye razı olduğu 186Halifelik müessesesi 187Saltanat, halkın siyasi otoriteye kullaştırılması 188Cami imamı, müezzini gibi sınıflar 189Arap dilini Cennet dili, harflerini Cennet harfi diyerek kutsallaştırmak 190Darül harp iddiasıyla terör yapmak 191Darül harp iddiasıyla kendi dışındakileri soymak,haklarını çiğnemek 192Namaz kılmayanı öldürmek veya dövmek 193Orucu zorla tutturma, tutmayanı dövme 194Makyajlı açık kadınları dövmek, makyajı yasaklamak 195Müslümanlığı bırakanları öldürmek 196Mezhebini değiştirenlere, bırakanlara sopa cezası uygulamak 197Sırf ganimet için fetihlere kalkışmak 198İçki içenleri dövmek 199Baskıyla dini yaşatmak 200Dinimize İslam dışında şeriat gibi, mezhep isimleri gibi isimler takmak
  9. TARİKATLARDA MASALLAR Şeyhe kayıtsız şartsız itaat tarikatın en önemli şartı olduğundan, bunun sağlanması için müritlere hikayeler anlatılır. Örneğin: “Bir şeyh bir müridine ‘Git babanın kafasını kopar bana getir’ der. Mürit de görünürde çok garip olan bu isteği şeyhine olan güveninden dolayı “Bir hikmeti vardır” diyerek yerine getirir. Bir de bakar ki annesiyle yatarken kopardığı baş babasının değil. Annesiyle zina yapan başka birine ait. Şeyh uzaktan, kerameti sonucu bu olayı görüyor ve müridini denemek için hikmetini açıklamadan böyle bir emir veriyor.” Bu örnek hikayeyle görüldüğü gibi şeyh müride haramı emretse bile onun emrine itaat edilmesi, çünkü bunun muhakkak bir hikmeti olacağı telkin edilir. Oysa bir Müslüman’ın böyle bir şey iddia eden kişiye “Ben böyle bir haramı niye işleyeyim? Allah cana kıymayı haram etmişken benden böyle bir şeyi nasıl istersin?” demesi gerekir. Oysa tarikatlarda şeyhe bu şekilde karşı çıkışlar, normal olmanın değil, imanı zayıf bir kimse olmanın belirtisi sayılır. Hikayelerle müridi şeyhin robotu yapma tarikatlarda çok sık kullanılan bir yöntem olduğu için meşhur bir hikayeyi daha örnek verelim: “Bir gün Hacı Bektaş Veli’nin çok müridi olmasından rahatsız olan devrin yöneticileri Hacı Bektaş’a gelip bu rahatsızlıklarını, müritlerinin çokluğunu hatırlatıp dile getirmişler. Hacı Bektaş da ‘Rahatsız olmayın benim sadece bir buçuk müridim var.’ demiş. Gelenlere bunu ispat için içeride bir koyun kesen Hacı Bektaş kanını dışarı akıtmış. Müritlerini ise dışarıda toplamış ve tüm müritlerini kesmesi gerektiğini ve sırayla gelmelerini söylemiş. Bir kadın ve bir erkek dışında herkes kaçmış. Erkek bir, kadın yarım sayıldığı için gerçek müritler işte bu bir buçukmuş.” Bu kıssa anlatılıp müritlerden bu gerçek müritler gibi olup şeyhi öldürecek olsa bile kendilerini teslim etmeleri gerektiği öğretilir. Aklı bir kenara bırakan, şeyhi haram olan bir şeyi istese bile vardır bir hikmeti deyip boyun eğen kişiler olarak yetiştirilen müritler, artık şeyhleri nasıl Müslüman olmalarını isterse öyle Müslüman olabilmekte, Allah’ın kitabı yerine şeyhlerine tabi olmaktadırlar. Bu halleriyle şeyhler halkın parasını haksızlıkla yediği söylenen hahamlara ve rahiplere Rab edinilme hususunda da benzerlik göstermektedirler. Allah’ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da Rabler edindiler. 9 Tevbe Suresi 31 Şeyhe tabiyet Kuran’a tabiyet ile nasıl bağdaşır? Kuran yerine şeyhe tabi olanlar, Kuran’ı ancak ölülerin arkasından hem de bilmedikleri bir dilde okuyanlar, Kuran’ın manası yerine melodisine önem verenler ne yazık ki bu ayetlerdeki uyarıyı anlamamakta, Kuran’ı rehber kitap olarak değil ölülerin arkasından okunan okuma kitabı olarak görmektedirler. ALINTI
  10. SELAM KARDEŞİM şimdi biraz daha derine inelim. varolmayan birşey olaabilirmi. cevap olamaz. çünkü eğer insan beyninin cüz'i liğinden bahsediyorsak yani acizliğinden bizler nasıl oluyorda senin bahsettiğin kadar yani allahın bizleri neden nasıl ve niçin yarattığını tartışabiliyoruz. tartışabiliyoruz çünkü varız ve varlığımızı merak ediiyoruz. ......... varolan hiçbirşeyin yok olamayacağı gibi yok olan birşey ise insan beynince tasavvur edilemez. bulduklarımız zaten orada olanlardır. şüphesiz allah eğer isteseydi bizleri inananlardan veya kafirlerden kılabilirdi. ve eğer herşey oldu bitti allahın tasarrufunda olduysa bizlerin bunları tartışmamız birilerini imana getirmeye çalışmamız veya birilerini akıllandırmaya , bilgilendirmeye çalışmamız boş olduğu kadar bir karşı çıkışta olacaktı. ......... öyle ise hepimizin rahat olması ve bu dünyanın akarına veya kokarına karışmamamız gerekirdi. bu ise eminim ki toplumlarda bir kaosa sebep olurdu. bu konuda din felsefesin de üç farklı görüş vardır Bu görüşlerden birincisi, katı kaderci görüştür. Bu görüşe göre varolan her şey ile ilgili, bütün durumlar ve olaylar Tanrının taktirindedir. Olayların bireyin iradesine bağlı olmadan, Tanrı tarafından önceden değişmez bir şekilde belirlendiğine inanan bu katı görüşe göre iyilik ve kötülük Tanrı’ dandır. Bu görüşe göre insanın hiç bir özgürlüğü olmayıp kaderi karşısında boyun eğmeye mecburdur. İkinci görüş, iradeci görüş olup, birinci görüşün neredeyse tam zıddını savunmaktadır. Bu görüşe göre bireyin tam bir özgür iradesi olup bütün eylemlerinden sorumludur. Aksi halde bireyin yaptığı kötü işlerinde, Tanrının iradesi ve kulunu mecbur edişi söz konusu olur. Bu durumda Tanrı, zorla yaptırdığı kötü bir işten dolayı kulunu sorgulayıp sonrada cezalandıran, ona zulmeden durumuna düşer ki, Tanrı, tanımı gereği böyle olamaz. Bu görüşe göre, birey karar verebilecek, eylemlerini seçebilecek irade gücüne ve akla sahiptir. Bu neden dolayıdır ki, eylemlerinden insan sorumludur. Din felsefesinde savunulan son görüş ise orta bir yol izlemekte olup yukarıdaki iki görüşten bir sentez oluşturmuştur. Bu görüşe göre kader, Tanrının elinde kapsayıcı, bütün olan (irade-i külliye) ve bireyin elinde sınırlı olan (irade-i cüzziye), olmak üzere ikiye ayrılır. Birey kendi elinde olan sınırlı iradesiyle neyi ne kadar ve nasıl isterse; Tanrı da onu yaratır. Bu görüş, Tanrının meydana gelecekleri, bireyin seçimlerini, ezelden beri biliyor olmasının, bireyin iradesini kullanmasına mani olmadığını savunur. Bireyin bir durum karşısında seçim yapması, o olayın Tanrı tarafından ezelden beri biliniyor olamamasından değil, bireyin sınırlı iradesi ve kendi özgür seçiminden ileri geldiği, bu görüş tarafından savunulur. görüldüğü gibi sevgili kardeşim bazen birazını anlamak yeterli değil olayı tümüyle göremedikten sonra neyi tartabiliriz cevap hiçbirşeyi. kendi varlığımızda düşünemezken nasıl olurda allah gibi düşünmeye çalışırız küfre düşmezmiyiz. ilim bilim reddedilerek koyu bir kadercilik içinde yorum yapmak ne kadar da dargörüşlülük olacaktır. katı bir kabul ve sabit fikirlilik kocaman evrende bir adada ömür geçirmeye benzemezmi. saygılar...
  11. """"Sual: Peki Allah bana cebren bu işi yaptırmıyor mu?!.. Cevap 1: Cebbar olan Allah dilediğini yapar ve bundan dolayı da kendisine sual sorulmaz! Cevap 2: Esasen Allâh sana yaptırıyor diye bir şey sözkonusu değildir. Çünki gerçekte -sen’ diye bir varlık yok ki!.. -Sen’ ancak bir isimden ibaretsin!.. -sen’ ancak 5 duyunun hayal âleminde oluşturduğu bir varlıksın!.. -sen’ var kabul edilen bir izafî birimsin!.. Şayet sana hücre boyutunda baksak, sayısız hücrelerden ibaret bir kütlesin!.. Işık boyutunda baksak, renk renk ışıksın!.. Beyin yapın ve programın itibariyle seyretsek, belli bir görevi ortaya koymak için çeşitli özelliklerle programlanmış bir kozmik robotsun!.. Ama ne var ki bütün bunlarla beraber, özün itibariyle kâinatın herhangi bir yerinde mevcut olan tüm özelliklere de sahipsin!.."""" NEREYE VARMAK İSTEDİĞİNİ PEK ANLAYAMADIM DOSTUM. YANİ TÜM TEZİN ASLINDA BİZLERİN YOK OLDUĞU İSE YANİ SEN BU BİLGİYE ERİŞTİYSEN BAZI SORULAR 1-)NİYE OLMAYAN BİRŞEYİ ANLATMAKLA BU KADAR UĞRAŞTIN 2-)ŞAYET YOKSAK ALLAH (C.C.) BİZLERİ NEDEN YARATTI 3-)HADİ SEN BU OLAĞAN ÜSTÜ BİLGİYE ULAŞTIN BİİZLERİ NEDEN HABERDAR EDİYORSUNDA KAFAMIZI KKARIŞTIRIYORSUN 4-)AMACIM SENİN TEZİNİ ÇÜRÜTMEK DEĞİL AMA OLMADIĞIMI DÜŞÜNMEK TE BENİ RAHATSIZ EDER
  12. ÇİRKİN OLAYI HANGİ MÜSLÜMAN VEYA HANGİ SAĞDUYULU İNSAN KABUL EDEBİLİR. ancak sorun tepkimizi dile getirişimiz. terörist suçlaması sonrası terör estirerek tepki veren halklarız. modern olamadıkça bu tür hakaretlere maruz kalacağız. ne yazıkki!
  13. BUYAZIYI BİZLERLE PAYLAŞTIĞIN İÇİN ÖNCELİKLE TEŞEKKÜR EDERİM... bir sohbetten ileri (toplumu çıkmaza sürükleyecek)tüm gruplaşmalar terör yaratır. yukarıdaki yazıda belirtileen hususlar gayet açık olarak bizlere bunu anlatır. din bir sosyal düzen sağlayıcı olduğundan bireylerle ilgili olmalı ve bireylerin iç dünyalarınd kalmalıdır. şaman, budist, maniyehist geçmişimizle içimizde yer eden aidiyet bağlıılık bir kişi bir kuuruum altıında ibadet benliğimizden hala atıılamamıış birr illettir. atatürk ileri görüşü ile bu sorunlar için erken uyarılarda bulunmuş ve çıkış yollarını göstermiştir. aşağıda ki yazı anlaşılması gereken ve akıllarımızda yer etmesi gereken bir yazıdır. "Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.." Atatürk-1926
  14. sevgili arkadaşlar ister tanrı ister Allah. ne derseniz deyin. mühim olan bu mudur? bizlerin kafasındaki allah fikri O na TANRI DEYİNCE DAHA MI AŞAĞI DÜŞECEK. KALDI Kİ YUKARIDA YAPILAN TANIMLARDA BİR HATA İLAH VE TANRI KELİMELERİNİ KARIŞTIRMAK OLACAKTIR. TÜRKLER ÖZTÜRKÇE OLAN TANRI KELİMESİNİ YALNIZCA GÖK İÇİN KULLANMIŞLARDIR. TENGRİ BİLİNEN EN KUTSALA VERİLEN ADDIR . VE BİZİM EN KUTSALIMIZ ALLAH OLDUĞUNA GÖRE ONA TANRI DEMENİN NE ZARARI VARDIR. ALLAH KELİMESİNİ AĞIZLARINA ALMAKTAN KORKANLAR BIRAKINIZ TANRI DESİNLER. YİNE YENİLİYORUM TANRI KELİMESİ ÖZ TÜRKÇE BİR KELİMEEDİR ASIL BİZLER TANRI KELİMESİNİ YANLIŞ KULLANIYORUZ ONA İLAH ANLAMI VERİYORUZ. BİR DÖNEM EZANLARLA TÜM TÜRKİYE TOPRAKLARINDA TANRI ULUDUR SÖZLERİ YANKILANMADIMI. O DİN ADMLARI BİLMİYORLARMIYDI.
  15. evet forumda hala yeni başlıklar ve hala birşeyleri yok etme çabası. kendi inançlarını sorgulamadan empoze etmek isteyenler... hümanizmin en katı savunucuları... özgür düşüncenin yılmaz bekçileri... bilginin insanlığın faydasını tek gerçek sayanlar... ve hala sonuçsuz, hala başkalarını yadırgayan, yargılayan, horgören ve düşmanca değer yıkmaya kalkanlar işin garibi yukarıdaki tüm kelimeler birbirine ne kadar zıt görünsede aynı kişilere gidiyor. ne yazık bu parlak zeki beyinlere. insan demek varken kadın diyoruz erkek diyoruz, engin fakir...kategorileme çalışmaları... teşekkürler sizlere...yargının temeline insanı koyan arkadaşlara özür: su damlası nickini yanlış yazmışım. yeni farkettim
  16. sevgili lena harika yorumun için teşekkür etmek isterim. SAĞOL
  17. başlığı değerlendirmeden bile yorum yapan eleştiren. söz onlara söylenmemişken bile tartışan kişilere karşı susmak... evet doğru bir yöntem gibi ancak; öğrenmeyi ve araştırmayı göz ardı etmeden görmezden gelmekte bi okadar yanlış olacaktır. islamiyet asla bilgiden kaçınmayı öğütlememiştir. islam dinine tabi herhangi bir insan tutucu ve geri kafalı olarak görüşlerini körü körüne savunmazsa ki böyle olmayan kişilerin dinlerine inançlarına zaten kimse dil uzatamaz sanmıyorum ki birileri çıkıp hakaret etmeyecektir. softalığa karşı olmak hepimizin mecburiyeti. net anlatımlarla içinde bulunduğumuz durum tüm kesimlerin ortak düşüncesine dönüşecek ve ortak kanılara kavuşulabilindiğini göreceğiz. lütfen ne olursa olsun eleştirmeden önce bütünü değerlendirelim.
  18. ey kör! bu kapıdan gir ve aradığın adaleti burada bulduğunda kork LA- GALİBE İLLALLAH...(TEK GALİP ALLAHTIR) NEKADAR KÖR İNSANOĞLU DAMARLARINDAN DAHA YAKINI BİLE GÖREMEZKEN GÖZLERİ UFUKLARDA NEYİ ARAMAKTASIN EY KÖR BİLGİYİMİ? BİLGİNİN SAHİBİNİ REDDEDEREKMİ? DAHA FAZLA UZATMADAN... İNANÇLI ARKADAŞLARIM LÜTFEN BÖYLE BİR SORUYA CEVAP BİLE VERMEYİN SEVGİLER
  19. BU BAŞLIĞI AÇTIĞIMDA FORUMDA DİN BAŞLIKLI TARTIŞMALARIN TARTIŞILMA EKSENİNİ KATILIMCI LARIN VE YORUMCULARIN BAKIŞ AÇILARINI YAKALAMAK İSTEMİŞTİM. NE YAZIKKİ BU BAŞLIĞA İKİ GÜN İÇERİSİNDE FORUMA UZUN UZUN YAZILAR GÖNDEREN HİÇBİR KATILIMCI GÖZ ATMAMIŞ. VEYA YORUM BIRAKMAMIŞ. ŞU SONUCA VARMAK BELKİDE BİRAZ FAZLA İLERİ GİTMEK OLMAYACAKSA ŞUNU SÖYLEMEK İSTERİM Kİ TARTIŞMALARIMIZN DAHA TEMELİNDE BİR SAPTAMA YAPMAK TAN KORKUYUORUZ. NEDEN LERİNİ BİLMEDEN YAPTIĞIMIZ DİNSEL YORUMLAR KİME VE NEYE BİR KATKI SAĞLAYACAKTIR DAHA FAZLA UZATMADAN VARIN SİZ BİRAZ KAFA YORUN BU DURUMA... SEVGİLER ALİM? KRDEŞLERİM(KİMİLERİNİ TENZİHLE!)
  20. AYDIN OLMAK DİNE KARŞI KATI BİR TUTUM TAKINMAYI MI GETİRİR. BİLİM VE BİLGİ SAHİBİ OLMANIN YOLU İNANÇSIZLIK MIDIR? evet arkadaşlar başlıklarımızın hepsinin altında din koruyucuları ve dine karşı tamamen önyargılı tutumlarla yaklaşan yorumları okuyorum. neden bizler için herşey siyah veya beyaz neden bizlerin gri noktaları yok. lise çağlarımızdan itibaren bilgilenme ve donanımlanma çağlarımızda ilk yargıladığımız nokta din olmuştur. erkek çocukları n büyüme çağında babalarını yenme onu geçme çabası gibi dine saldırıyoruz kör dövüşünden başka br şey olmayan bir çabaya girişiyoruz. aydın olmanın yolu dini yoksaymak ve her fırsatta ona saldırmak olmamalıdır ancak buna karşın softa bir tutumla dini sorgulamadan kabul etmekte yanlıştır. bu sorun uzadıkça uzar sonuçları ise sorunun boyunu bile aşabilir. bu noktada sizlerind yorumlarını bekliyorum ister inançlı ister inançsız olun amaçlarımızın başında toplumumuzun selameti olmalıdır. değerlendirmenize bırakıyorum sevgiler yorumsuz olarak ekliyorum Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.. Atatürk-1926 Andrew Mango, Atatürk Syf.447
  21. kadını bir köle durumundan birdenbire erkekle eşit duruma getiremeyecek olan kur-an en azından bir geçiş devresi yaratmıştır. günümüz insanları hala eşlerini döverek bunu kur-an a atfediyorsa bu toplumsal cahilliğimizden başka bir yere atfedilemez. saygılar bu böümde eleştiri yapacak arkadaşlar www.kurandasevgi.gen.tr/kkadin/ - 2k - bu adrese ulaşırlarsa kur-andaki kadın ile ilgili ayetlere ulaşabilirler.
  22. çok doğru bir yaklaşım arkadaşım. göçebe ruhumuz bizii bütün inançlarla tanıştırdı ve biz türkler bir inancı herzaman çabuk tükettik. bundan 1500 sene evvel budizmin savaşçıları olarak savaştık budizmi yaymak için kanlar döküldü. sonra islamiyet için türkler islamın kılıcıdır denilerek savaştık ama görülen o ki amaç bir din dusturu nu yerine getirmek değl sadeec savaşmaktı. insanlar bunun için hep bir neden bulurlar. iki ordu birbirine saldırıyor ve iki ordu askerleri başka dillerden barış iin bağırarak savaşıyor.
  23. oguz han araştırmacılar tarafından bir peygamber olarak nitlenir. binlerce peygamberden hiçbiri türklere gelmesin olacak işmi. ayrıca gök tengri inanışı ilahi dinlere nekadar yakın kaynağı eski tarihli bir peygamber olamazmı? oguz han araştırmacılar tarafından bir peygamber olarak nitlenir. binlerce peygamberden hiçbiri türklere gelmesin olacak işmi. ayrıca gök tengri inanışı ilahi dinlere nekadar yakın kaynağı eski tarihli bir peygamber olamazmı?
  24. shankara

    biraz felsefe-

    allah kimseyi tarihçilerin eline düşürmesin çok sevdiğim bir sözdür... tamamen yansız bir insan olamayacağından tarih herzaman yanlış yazılmaya mahkumdur ve bizler tarih tekerrür eder lafı ile yaşayan bir millet olduğumuzdan hep hikaye tarihlerin tekerrür etmesini bekliyoruz. en son doğru bir tarih yoktur ister uzak ister yakın tarih olsun. bu yüzden kaynakları artırdıkca gerçeğe yakın oluruz. ancak gerçeklerin ne kadar önemi olduğuna bağlı. öte yandan gemilerin haliç e karadan bir gecede indirilmesi ne hoş bir yalan tarihtir.
  25. XIII. Asırdan itibaren Anadolu'da görülen Bektaşilik İlk Osmanlı padişahları sırasında Anadolu da oldukça rağbet görmüştür. Bektaşilik her şeyden evvel bir Türk halk dini olduğunu söyleyebiliriz. Yeniçeri ordusu kurulduğu zaman, Yeniçeriler, Pirleri için Hacı Bektaş'ı seçtiler. Balkanlar ve ya Anadolu da. Yapılan Savaşlarda Bektaşi velilerini görmekteyiz orta Asya da gördüğümüz gazi derviş tipi Anadolu’da da devam etmektedir. Bektaşilik Anadolu da öyle yaygın hale gelir ki devletin resmi dini olması konusunda bazı atılımlar gerçekleştirilir. Ancak Osmanlı duruma el koyar ve siyasi yapısı oturmuş olan Osmanlıda Bektaşilik hareketinin siyasallaşması önlenir ve Bektaşi çalışmalarına sınırlandırmalar getirilir. Ancak Osmanlı tarafından dışlanan Bektaşiler Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerinde kabul edilir tabi olarak bu devletler Osmanlıya karşı Bektaşi nüfuzu kullanmak isterler.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.