
cerenimoo
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
1.049 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
cerenimoo tarafından postalanan herşey
-
KENY ARKANA...
cerenimoo şurada cevap verdi: cerenimoo başlık Yabancı Müzik - Dans - Gösteri Videoları
Keny Arkana Keny Arkana - Victoria Yardımın için sağol Tengeriin... -
Marsilya'nın banliyölerinde büyümüş Arjantin kökenli Keny Arkana... Ekşi'den birkaç alıntı : Roll'daki röportajında "oy kullanma hakkının bir şeyleri değiştirmesi mümkün olsaydı çoktan yasaklanmış olurdu" demiş, anarşik kahraman... "Gözlerinden öptüğümün öfkeli kız çocuğu.." "Kapitalist sistem tarafından hayatları çalınan banliyo çocuklarına hitaben yazılmış bir şarkı" ..
-
Bugün Neyşınıl'da seyrettim.. Piramitlerin dörtbin küsür yıldır mimarisini hala nasıl koruyor olduğu ve bakır tahtadan başka hiçbir aletin işlevsel olarak keşfedilemediği o yıllarda işçiliğin öylesi pürüssüz şekilde yapılabileşi noktasında bir sürü tahmin,dolayısıyla soru işareti var.. Şimdi matematiksel,coğrafik keşiflerin kimlerce yapıldığı filan bir yerde hikaye.. İzlerken şunu gördüm ki.. Piramitlerin iç duvarlarını oluşturan granitlerin,o denli düz,pürüssüz şekilde nasıl kesilebildiği üzerine bir sürü tahmin yapılıyor.. Tahminlerden biri şöyle... Mısırlıların su kanallarının,piramitin tabanını saracak şekilde döşenmesiyle cetvel işlevini görebilecek bir seçenek.. Ya da iki ucundan çomağa bağlı ipin gerilerek,düz bir yüzey üzerinde bıraktığı gölgenin cetvel işlevi.. Cetvel bugünün algısıyla,o günlerde keşfedilmemiş..Ama işe bakın ki;keşfedilmeden kullanılıyor.. Şimdii.. Piramitin katları pi sayısına göre inşa edilmiş filan demişiz.. Aslında o yapı da, az biraz deneme-yanılma yoluyla ve gene keşfedilmeden kullanılan 45-52 derecelik açılar yardımıyla inşa edilmiş.. Yani keşfi,doğanın sembolize edilmesi ve daha az karmaşıklaştırılması olarak algılayan biz zihniyetlilere güzel bir ders çıkıyor buradan... Toprağa düşen ağacın gölgesinin hangi açıyla düştüğünü,ışığın yarattığı kırılmayı formülize ederiz bizler bugün.. Onlarda ağacın dibine biter,gölgenin hatlarıyla birşeyler inşa eder.. İki türlü de alışverişimiz,derdimiz doğanın kendisiyledir yani..Gerisi dibi olmayan kuyu...
-
İnsanın şuyu mu,busu mu olmalı vs vs gider daha.. Mutluluğu yakalamak için,sahip olmayı seçenek olarak görmüşüz hep.. Ne kadar mutlu eden bir haber bu değil mi?
-
Molina.. Son kıskançlık vakkasından sonra bırakmamış mıydın sen bu yafukluyu.. Ki hatırladığım kadarıyla senden önce birini sadece sevmemişti.. Bir de şee (***) etmişti... Ne ara yeni yeni vakkalara takılmaya başladın sen... Daha tutarlı bir molina bekliyorum benn...
-
****** *****onların yaptıklarını... Noktalamasaydın keşke molina... Benden önce başkasıyla yatmış demişsin...Senden sonra başkasıyla yatsa tepkin nolurdu merak ediyorum... Sen önce bu sevişme olayının,sende yatan önemini kurcala bence.. Yani namus bakış açısıyla mı bu kadar bozuksun bu işe...(Ki o bakış açısına kadınlar kurban edilir,benim bildiğim) Ya da "ilk" olamadığın için mi... Ya da,sence çok değerli olan bir duygunun,böylesi bir birleşmeyle kirlenmesi mi... ... Hangisi... Molina öldürdün beni...
-
Yahu Lawash... Evdeki lavaş ekmeği bitmiş... Çok içime oturdu kahvaltıya oturken.....
-
Daha çok yaşamak istiyorum ama ben... Tengeriin seni,Nuri Alço gazozuna çeviriyorum ki biraz zevki sefadan anlayasın.... Erbay seni de Renault'a çeviriyorum ki,Kleo'yu geçebilesin...(Anladın sen onu)
-
Bezden yelken yapmak diye film de mi var... sivrisinek yapıyorum seni... Şu meletlerle konuşta ısırmasınlar beni...
-
Karpuz kabuğuna çeviriyorum seni... Gemiler yapacam....
-
Her yerimi yediler...
-
Bu katekurin bu cevap için bir güzel kafa yormadıysa, ben deee......
-
Nasıl olacak ben söyleyeyim.. En başta "kürt" ve "kürtçe" sözcükleriyle kurduğun cümlelerdeki tahammülsüzlüğü ve önyargıyı atacaksın içinden.. "Kürtçe müzik dinlemekten Türkçeyi unutacağız" şeklindeki gerçek dışı ve abartılı cümlenden de vazgeçeceksin mesela.. "Çıkarın ağzınızdan baklayı" derken bile bir bireyi değil,ırkı sorguluyorsun sen... Cumhurbaşkanı, general, ayakkabıcı bir Kürt ya da Türk, farketmez... Gencecik çocuklara "paşa" koltuğundan öldürün emrini verip,karşılıklı onca kan akıtan ve akan kanlar üzerinden milliyetçiliğin,faşizmin primini yapıp,orduyu meşrulaştıran ajitelerle de halkı kışkırtmanın ırka değil,insanlığa bakan yanını sorgulayacaksın...Çünkü kişilerin durdukları yerlerdeki ırkları değil,misyonları önem taşır... Büyükanıt beyinin kökenini sorgula buradan gidiyorsan.. Kurduğu paralı ***** şebekeleriyle "köklerini kazıyacağız" iddiasını harekete geçiren,daha üç hafta öncesinde Ahmet Kaya tişörtü giyen bir grup işçiye sopalarla saldırıp linç girişimlerine yer açan, Dtp binalarını ********,kişilerin başlarını Genelkurmaya çevirdiği için Şemdinli savcısını görevden alan,yargılamanın "askeri mahkeme" de devam etmemesi gerektiğini savunan iki hakim hakkında soruşturma başlatan,sözüm ona Abd'nin kabadayısı görünüp,bizzat Abd yanında "dolambaçlı" bir şekilde Irak'a asker yığan *** ****** paşanıza döndürünüz yüzünüzü... 1000 yıldır bu insanlar mutlu yaşadı der isen,halklar adına konuşmuş ve yıllardır süren mücadeleye de peşkeş çekmiş olursun.. Amaç ve istenen bahsettiğin gerçekdışılıktır ama yaşanmamıştır... Ve nedeni herşeye kurban edilen Pekeke değildir öyle değil mi..Otuz yıl öncesinin örgütü bin yıllık boyunduruğun, sömürünün nedeni olamasa gerek hı... 19. yüzyıl başlarından beridir devam etmektedir Kürdistan'ın yağmalara ve sömürüye karşı mücadelesi..Yoğunluklu aşiretlerin ve din insanlarının bayrağıyla taşınan mücadele,bugün de "kader haklarının tayini" noktasında desteklenmektedir... Ve kardeşçe bir yaşamın önüne geçirilmeye çalışılan yok saymalar,operasyonlar,ateşkeslere veto verenler de savaşılmaya devam edilenlerdendir...
-
Adminin söylediklerine az biraz ben de ekleme yapayım diyeceğim ki,filmin en güzel yanı da burada devreye giriyor sanırım..Öyle kırk,elli cümleyle özetlenebilecek tipten birşey değil..Anları,filmi film yapan ve enerjisini koruyan... Çok güzel repliklerin yakalanabileceği fakat,çokta çabuk elden kaçırılabileceği bir film bu..Ondandır ki tekrar tekrar izlenebilecek türden..replikler ilk heyacanını koruyamayacak olsa da.. Stephanie'nin "Beni neden seviyorsun?" sorusuna "Çünkü başka herkes çok sıkıcı" diyen ağzından kalıplar dışı bu iki karakteri seveceğinize eminim.. Hatrımda kalanları kadarıyla filmde en sevdiğim yer şu idi.. "Bu jelatinlerden deniz yapalım" diye başlayan bir uğraş.. Jelatinlere deniz gerçekçiliği vermek,dağınık göstermek adına Stephanie nin,jelatinleri eşit oranda yayması ve buna karşı Stephane nın planlı yapılan herşeyin gelişigüzelliği bozacağına dair söylediği bir cümle... Stephane nın icat ettiği,zamanı 1 sn geriye alan makinayı Stephanie ye gösterdiği yerde de oldukça eğlenceli yerler vardı...Makina sayesinde tekrar tekrar onu öpebilme çabası... Anlatarak olmuyormuş hakkat ya... İzleyin bari...
-
Demek ki ilk ben olacağım...
-
Öncelikle yazdıklarıma ilişkin birşeyler söyleyecek isen,onları daha net anlamanı isterim.. 'Tayyibin oğlu ise susmak gerekir' değil,tayyibin oğlu olmayanlara diliniz niye çalışmıyor denilmiş orada sanki.. Ki ölüme duyulan acının önüne geçirilen böylesi kirli politikalar,ağızlar da saflığı öldürüyor.. Ama lanet çıkarlar başka başka tabii değil mi..
-
Şimdi bir insanın ölümüne ya da öldürülmesine duyulan üzüntü,ölümüne neden olan kişi üzerinden düşünülür,tartışılırsa buradaki saflık kirletilir..Hele ki politik çıkarlara hizmet eden bir yanlılık taşıyorsa içinde,ölen bir daha öldürülmüş olur.. Bu gerçeğin olmuş ya da olmamış olması neyi değiştirir üzerinden hesap yaparken,çıkıp bağırsak ya dışarıda benzer vukuatlar için onca çirkinliğe.. İnsanların hakkını mı savunuyoruz,taraf bellediklerimizin ekmeğini mi yağlıyoruz belli değil.. Sonra beceremeyince de üzerine örttüler.. Karşılıklı şu gülünçlüğün üzeri nasıl örtülecek peki..
-
İyi geceler Erbay.. Gittim ben..
-
Sahteden Bi meLekiniz eksikti
cerenimoo şurada cevap verdi: †AnqéLicA† başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
Sen canını sıkma Selin... Bizim bütün meleklerimiz sahtedir... Hoş gelmişsen.. O imzandaki fotoğraf cehennemden mi kareler öyle... -
Farzet ki ben de forumun kendini bilmeziyim be badel... Dördüncü kez fişleniriz,absürt kelimelerimizle... Farklı kimliklerle forumu turluyor olmanın bendeki nedenlerini söyledim az biraz.. sinsi ve hesaplılar olduğu kadar,bunun çekiciliğine de kapılanlar vardır elbet.. Ben kapılırım misal.. Ayıp dememişiz ki buna.. Ayıp diyen de vardır.. Sinsice eyleme dökenler de sinsidir elbet,hesaplıdır.. Eğlencenin sınırlarını bir süreliğine burasından zorlayanlar da vardır.. Sen neye takıldın,pek anlayamadım.. "Hal böyle olunca sonuç nasıl olacak yazdıklarınızda başka kılıflara girip yazmaları olacaktır." Şu cümleni biraz açarsan,daha iyi anlayacağım sanırım...
-
Tersine.. Bu forumun hep daha dünyadan olduğunu düşünmüşümdür.. Forum yüzlerinin tahammülsüzlüğüyle... ********.. Esprileriyle.. Güzelliğiyle... ********... Veyaut güzel görünürlüğüyle... Dış dünya da böyle değil mi... Diyeceksin ki,kibarlık,karşılıklı gönderilen sevgiler vs... Burada çok daha yoğun yaşanıyor.. Bazılarına da yapmacık geliyor... Peki ya dışarısı... Orası da öyle değil mi.. El altındaki klavyeden onca şey kaçırılıyor ki burada.. Bazen farkında olmadan,bazen hesaplı ve sinsi... Dışarısı gibi tıpkı.. Sınıfı ve reklam edilen kimlikleri de taşıyor içinde.. Bir taraf göremediklerinden bahsediyor,görmek istediklerinden.. Bir taraf statüsünden... Kamerasından,bilgisayarından,fotoğraf makinasından çıkanların eklemesini yapıyor ... Bir tarafta göremediklerini söyleyecek olmanın endişesiyle hiç görmediği gördüklerinden...Hesaplı bir ağızdan yani..Ya da fazla ezilmiş.. Koltuğunu bulan,başka başka kimliklerle kendisini tekrarlıyor sonra... Ya da anlaşılacak endişesiyle kendisine biçtiği kılıfla yeni bir ağız ve duruş yaratmaya çalışıyor... Bazen beceremiyor,sıçratıyor... Bir başka tarafta dengesizliğini oynuyor başka başka adlarda hesapsızca... Arkadaş oluyoruz sonra..İlerliyor..dost.. Erkek arkadaş,kadın arkadaş... Bilemem...Olunuyorlar mı..Oldu mu sandırılıyorlar... Oyunlarla,afişlemelerle daha da pekiştiriliyorlar mı... Ya da ben mi çok önyargılıyım... Her birisi var.. Dışarıda da öyle.. Ki böylesi şimdilik iyi olan... Sahtekarlığın bile,gizlenemeyen bir dürüstlüğü var,farkedildiği noktada bu forumda... Böylesi bir alçaklığı yok diyorsan,az daha dolaş forumu... İnsan bencil...Kendi damarına bir bastılarmıydı,o zaman görüyor... Ben hem memnunum,hem de değilim buradan... Dışarısı gibi.. Mahallemin,şehrimin,yaşadığım ülkenin dışına çıktığımdaki memnuniyetliliğim/sizliğim... (Ülke dışına çıkamadık gerçi,çaktırma... )
-
Bana Bir Şeyhler Oluyor'dan Anneee!Babam felç oldu.. Yarılmıştım desem yeridir...