Zıplanacak içerik

pach of neo

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

pach of neo tarafından postalanan herşey

  1. Yahudiler “Allah’ın elçisi Meryemoğlu İsa Mesih” der mi? Nisa 156-157. Bir de inkârlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve “Biz Allah’ın elçisi Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük” demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler. Yahudilere göre İsa diye biri tarihi kayıtlarda yoktur, yaşamamıştır. Uydurma olduğunu iddia ettikleri birisi için onu kendilerinin öldürdüğünü söylemezler herhalde. Üstelik Hristiyanlığa göre İsa’yı çarmıha gererek idam eden işgalci Romalılardır. Orada toplanmış bir grup Yahudi’ye iki idamlıktan birinin affedileceğini söyleyerek hangisini tercih ettiklerini sormaları ve o grubun da İsa’yı affetmemesi, tüm Yahudileri İsa’nın katili yapmaz. Bunu iddia eden radikal Hristiyanlar varolsa bile, Allah’ın da benzer iddiada bulunması düşünülemez. Belli ki Muhammed, Mekke’deki radikal Hristiyanlardan “İsa Mesih’i Yahudiler öldürdü” diye duymuştur. Ve öyle bildiği için Allah’ın da böyle söylediğini kurgulamıştır. Ama asıl değineceğimiz nokta bu değil. Mesele ayette İsa’yı öldürmelerinin Yahudilerin ağzından ifade ediliş şekli. İsa’ya inanmayan, onu bir peygamber ya da Mesih olarak kabul etmeyen Yahudiler hiç kalkıp da “Biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük” derler mi? Bu ayet tanrı sözü olmuş olsa; “Allah’ın elçisi Meryem oğlu İsa Mesih için ‘Onu biz öldürdük’ demeleri yüzünden kalplerini mühürledik” şeklinde ifade edilirdi. Nasıl ki müslüman olmayanlar “Allah’ın resulü Hz. Muhammed (sav)” demiyorsa, sadece Muhammed diyorsa; Yahudiler de sadece isa derdi. “Allah’ın elçisi” ve “Mesih” demezlerdi. Ama Kur’anı yazan Muhammed olduğu için bu tür mantık hatalarını bolca yapmış. Hatasız kul olmazmış! Haramları sıralayan ayette iyilik emri En’am-151. De ki: Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veriyoruz. Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haksız yere Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın. Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti. Ayette Muhammed, Allah’ın haram kıldıklarını sayıyor tek tek. Haram denince olumsuz cümleler gerekir. “Yalan söyleme”, “Hak yeme”, “Öldürme”, “Anne babaya karşı gelme” gibi.. Ama daha 2. cümlede “Anne babaya iyilik edin” diyor. Yani, haramları, yapılmaması gerekenleri sayarken, farz olanı, yapılması gerekeni yazıyor.Kur’an, tanrı kelamı olsa, böyle hata olur muydu? “Anaya babaya iyilik edin” demez, “Anaya babaya kötülük etmeyin” derdi. “Ben sizin üzerinizde bekçi değilim” diyen kim? En’am suresi 103. Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her şeyden haberlidir. 104. Rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmiştir.Artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de hakkı görmeyip batılı seçerse kendi aleyhinedir. (De ki) “Ben sizin üzerinizde bekçi değilim.” (Ayetin Arapçasında “De ki” yok) 105. İşte biz, ayetleri çeşitli biçimlerde böyle açıklıyoruz. Öyle ki sana: ‘Sen ders almışsın’ desinler ve biz de bilen bir topluluğa onu açıkça göstermiş olalım. 106. Rabbinden sana vahyolunana uy. O’ndan başka tanrı yoktur. Müşriklerden yüz çevir. 107. Allah isteseydi, ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bekçi yapmadık, sen onlara vekil de değilsin! 104. ayette “Ben sizin bekçiniz değilim” diye yazarak gaf yapan Muhammed, sadece 3 ayet sonra Allah’ın ağzıyla “Biz seni bekçi yapmadık” diye yazıyor. Var mı mantıklı bir açıklaması? Şarap şeytan işi pislik ama uyuşturucu değil! Maide: 90-91. Ey inananlar, şarap, kumar, dikili taşlar, şans okları şeytân işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytân, şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allâh’ı anmaktan ve namazdan alakoymak istiyor. Artık vazgeçecek misiniz? Şarabı yasaklayan ve pislik olarak gören Kur’an, sigara ve uyuşturucuyu neden yasaklamamıştır? Hadi o dönemde sigara yoktu, ama esrar ve afyon çok yaygındı. Sigara-esrar demezdi de “duman içilmesi, kafasını-vücudunu uyuşturan maddeler kullanılması haramdır” derdi. Ama denmemiş. İnsanlar arasında yoğun kullanılıyor olmasına rağmen, Allah’ın ve Muhammed’in bundan haberi mi yoktu acaba? Çinliler 4000 yıl önce uzun çubuklarla esrar içmeye başlamışlar. M.Ö. 4000 yıllarında da Aşağı Mezopotamya’da yaşayan Sümerliler’in haşhaş ve kenevir yetiştirdikleri çivi yazılarından ortaya çıkarılmış. M.Ö. 2000-1500 yıllarından kaldığı sanılan Mısır’da Thebes kenti yakınlarında bulunan papirüslerde haşhaş ekimi, afyon üretimi ve afyondan yapılan ilaçlara ilişkin ayrıntılı bilgi verilmiş. Halusinojenik maddeler içeren mantarlar Aztek ve Maya uygarlıklarında, psiko-aktif bir madde olan Amanita Muscaria mantarları ise Asya kıtasındaki şaman törenlerinde kullanılmaktaydı. Kokain,Güney Amerika yerlileri tarafından, sert doğa koşullarına karşı, uzun yaya yolculuklarında açlığa ve yorgunluğa karşı bugün bile kullanılmaktadır. 3000 yıllık geçmişe sahip Hindu metinlerinde esrar kutsal bir yere oturtulmaktaydı. Afyon, Eski Roma ve Yunan uygarlıklarında, Mısır, Pers ve Hint uygarlıklarında da yaygın olarak kullanılmış. Mezopotamya bölgesinde yaşamış olan Asur ve Sümerler ile ilgili kayıtlarda, Orta Asya’da bulunan Moğol, Türk ve Sibirya bölgesinde de bu maddelerin dinsel törenlerde kullanıldığına ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Dünyada bu kadar yaygınken Muhammed’in esrarla, uyuşturucuyla karşılaşmadığı, duymadığı düşünülemez. Yoksa uyuşturucunun zararları olduğunu mu düşünmüyordu? Şarap gibi kokmuyor ondan mı acaba? Şarabı yasaklamışken, insanlık için içkiden çok daha zararlı olan uyuşturucudan söz edilmemesi önemli bir mantıksızlıktır. Domuz etini yasaklayacaksın. Ama bugüne kadar hiçbir zararı kanıtlanmış olmayacak. Müslümanlar ve Yahudiler haricinde bütün insanlar yiyecek ve hiçbir olumsuzlukla karşılaşmayacaklar. Buna karşın insanlığın en büyük belalarından biri olan uyuşturucu, esrar, eroin-kokain hakkında bir yasak olmayacak. Böyle bir yasak mantığı olabilir mi? Bu arada belirtelim, eskiden sara hastalığının tedavisinde de esrar kullanılırmış. Sara nöbetleri geçirdiği rivayet edilen Muhammed hazretleri de esrar kullanmış olabilir mi acaba? Allah’a altınlar dolusu fidye verilmesi Ahirette günahlarından affedilmek, inançsızlığından dolayı ceza yememek için Allah’a fidye vermeyi bir insan düşünebilir mi hiç? Örneğin tonlarca altın vererek kurtulmak.. Böyle birşey öldükten sonra mümkün olabilir mi? Ama Kur’an’da sanki mümkünmüş gibi örnek verilmiş: Ali İmran-91. Şüphesiz inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur. Bu ayetin teşbih vs. diye savunulabilir bir yanı yoktur. Neresinden bakılırsa bakılsın akıldışı, mantıkdışı, bilimdışı bir ayettir. Ancak cahil bir insan düşünebilir ve yazabilir bunu. Allah rüzgarı keserse gemiler yüzemezmiş! Şura/ 32-33. Denizlerde yüce dağlar gibi gemilerin yürümesi de O’nun kudretinin delillerindendir. O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. Lokman-31. Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah’ın lütfuyla gemilerin denizde yüzdüğünü görmedin mi? Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. Muhammed döneminin insanlarına gemilerden bahsedip, rüzgarın gücüyle nasıl engin sularda yol aldıkları ve bunun Allah’ın lutfu olduğunun söylenmesi etkili olabilir ve tasdik görebilir. Ama günümüz insanına bunlar söylendiğinde gülüp geçecektir. Çünkü artık yelkenli gemiler değil, motorlu gemiler vardır ve Allah, rüzgarı kesmiş olsa dahi gemiler yüzmeye devam eder. Bu ayetteki mantıksızlık, gemilerin yüzmesinin Allah’ın delillerinden olduğunun söylenmesidir. Ayrıca rüzgarı durdurmasıyla gemilerin yüzemeyeceği iddiası da Kur’an’ın evrensel olmadığının kanıtlarındandır. Göğün yere düşmesinin mantığı nerede? İslamcılar, birtakım ayetlerden yerin yuvarlak olduğu çıkarımında bulunurlar. Bazı meal tahrifatçıları işi öyle ileri götürmüştür ki “yer” diye geçen ayetleri “yerküre” olarak çevirir. Halbuki Kur’an’da “yer ve gök” hakkındaki ayetler açıktır. Birkaç örnek verelim: * Uçlarından eksiltilen döşenmiş yerin üstünde gökkubbe vardır. * Gök de, yer de 7 kattır. * Allah gökleri 2 günde, yeri 4 günde yaratmıştır. * Güneş, yerin batısında kara balçıklı bir göze içine batar. * Yıldızlar, şeytanları taşlamak için atış taneleridir. * En yakın gök yıldızlarla donatılmıştır. * Ay, bir ışık kaynağıdır, nurdur. * Güneş aya yetişemez. Gece gündüzü geçemez. * Cennetin genişliği, göklerle yer kadardır. Şimdi Kur’an’ın bu hikmet dolu ayetlerine yeni bir ilave yapalım: Allah, göğü tutmasa yere düşer. Hac-65. Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. Gerçekten Allah insanlara çok şefkatli, çok merhametlidir. “Gökten düşen, yere düşer” düşüncesinde olan birinin bu ayetin dünyanın yuvarlaklığıyla-düzlüğüyle ilgisini anlaması olanaksızdır. örneğin güneşin, merkürün, Venüsün, yıldızların gökte olan herşeyin Allah’ın yasaları olmasa yere düşebileceğini mümkün gören bir insanın ayette çelişki görmesi imkansızdır. Kelimeler evrilip çevrilerek devekuşu yumurtasına döndürülebilir belki ama göğün yere düşmemesi için neyi evirecekleri meçhul. Bunu yazan Muhammed, dünyayı göğün altında uçsuz bucaksız kara parçası olarak düşünmekteydi. Dünyanın da bir gezegen olduğunu, güneşin etrafında ve kendi etrafında döndüğünü, güneşin de bir yıldız olduğunu bilmiyordu. Ve sanıyordu ki üstte görülen o yıldızları-kandilleri, ayı ve güneşi Allah tutmasa yere düşecek. Halbuki bugün bilmekteyiz ki dünya gökte bir nokta kadar küçük kalıyor. Göğün haritasında dünya yer bulamayacak kadar minicik. Buna karşın milyarlarca galaksi ve her bir galakside dünyadan 50 kat-100 kat büyük yıldızlar ve yine milyarlarca gezegen var. Hiç bunların gökteki bir nokta kadar küçük dünyaya düşmesi düşünülebilir mi? Böyle mantıksızlığı, böyle bilimdışılığı, böyle yanlışı herşeyi bilen tanrı yapmaz. Ancak bilgisiz bir insan yapar. Türklere fasulye yemek haram olup diğer milletlere helal olabilir mi? Kehf-57 ve İsra 45-46 ayetleri okunduğunda görülecektir ki; Allah, herkesin Kur’an’ı okuduğunda anlamasını istememektedir. Kehf-57. Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar. İsra: 45-46. Biz, Kur’an okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir örtü çekeriz. Onu anlayamamaları için kalplerine örtüler, kulaklarına da bir ağırlık koyarız. Kur’an’da Rabbini tek olarak andığın zaman nefretle arkalarını dönüverirler. Neden? Allah, kitapları ve peygamberleri kendisine inandırmak ve insanları doğru yola çağırmak için göndermemiş midir? Bu ve benzeri ayetlerin nedeni, Muhammed’in gururu ve bahanesidir. Kendisine inanmayanların inanmama sebebinin, kendi inandırıcılığındaki eksiklikten değil, onların inanmasını engelleyenin Allah olduğunu öne sürmekte, topu Allah’a atmaktadır. Örneğin, müslüman olmayanlar arasında birçok değerli, saygın, iyi insan vardır. Ama Muhammed’in peygamberliğini kabul etmemektedirler. Yani, saflar karışıktır. Bir tarafta iyiler, diğer tarafta kötüler şeklinde değildir. Ebu Talib gibi tüm toplumdan hürmet gören bir insan karşı taraftadır. Bir peygamber, nasıl olur da haklılığını kanıtlayamaz, en yakınındaki insanı ikna edemez? Bu nasıl izah edilebilir? Bunu izah edemeyen Muhammed, Allah’ın kalpleri mühürlediğini, dilediğine hidayet verip dilediğine vermediğini iddia etmiştir. Halbuki gerçekten bir sınav olsaydı; tanrı hiç bu sınava müdahale eder ve birilerinin aleyhine, birilerinin de lehine ayrımcı davranır mıydı? Örneğin, bir Yahudiyi ikna edememesinin sebeplerinden biri deve etinin yenmesinin haram olup olmadığı idi. Allah, önceki kitaplarında deve etini haram kılmışken Muhammed’e helal olduğunu bildiriyordu. Nedenini ise “Yahudilere haram” olarak açıklıyordu. Yani, Allah bir ürünü bir millete haram, diğerlerine helal kılabiliyordu demek ki. Enam-146. Yahudilere tırnaklı hayvanların hepsini haram kıldık. Ali İmran-93. Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in (Yakup’un) kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi. De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi Tevrat’ı getirip okuyun.“ Mantığa bakar mısınız; “Yakup peygamber deve etini kendisine haram ettiği için tüm Yahudilere haram edildi ama o bizim için geçerli değil” deniliyor. “Türkler fasulye yiyemez, diğerleri yiyebilir” gibi bir hüküm olabilir mi? Böyle bir tanrı anlayışı, böyle bir mantık olabilir mi? Zaman Mantıksızlığı Önce Allah katındaki zamanla, dünyadaki zaman arasındaki farkı görelim: Hac-47. (…) Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. Yani arşta 1 gün geçtiğinde bizde 1000 yıl geçmiş oluyor. Şimdi de dünyadaki işlerin Allah’a ulaşma müddetini görelim: Secde-5. Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde O’na yükselir. Yani, dünyada yapılan bir işin, bir düzenlemenin Allah’ın bilgisine sunuluş süresi bizim zamanımızla bin yıl tutuyor. Örneğin Japonya’daki tsunaminin bilgisi Allah’a 3011 senesinde ulaşacak demektir. Müslümanlar ise Allah’ın her şeyden anında haberdar olduğunu sanır. Şimdi asıl mantıksız zamana gelelim: Cebrail’in-meleklerin dünyadan Allah’a varış sürelerine: Mearic-4. Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. Yani, Cebrail Allah katından 2011′de yola çıkıp dünyaya vardığında, dünyadaki yıl: 52011 olacaktır. Hadi Allah katındaki zamanı anladık diyelim. Dünyadaki bir iş Allah’a hangi vasıtayla ulaşıyor? Ve nasıl oluyor da 1000 yıl süre sonra varıyor? İşlerin Allah’a ulaşmasıyla, meleklerin ulaşması arasında 49.000 yıllık büyük bir fark var. Bunun mantıklı bir izahı var mı? Aslında evrenin bir ucunu düşünsek, bu 50.000 yıllık süre çok çok az. Yani, melekler bir hayli hızlıymış. Ama dünyadaki işler ve müdahaleler için bir hayli uzun zaman. Yaşanan döneme ulaşılması mümkün değil. Demek ki Cebrail, Muhammed daha doğmadan 50.000 yıl önce yola çıkmış da ancak ulaşabilmiş, görevini bildirmek için. İyi de Musa ile İsa arasında 1500 yıl, İsa ile muhammed arasında 600 yıl fark var. Bu durumda herhalde Cebrail, hepsininkini toptan getirmiş ve Muhammed ölene kadar dünyadan ayrılmamış olmalı. Peki ama Miraç hadisesini nereye koyacağız? Cebrail eşliğinde Burak’la Allah katına çıkan ve tekrar dönen Muhammed’in, o geçen süre zarfında yatağının soğumadığı söylenir. Rüyasında gitmiş olmalı. Muhammed’e tanınan ayrıcalık Kur’an’da mantıksızlık örnekleri o kadar çok ki, yazının daha fazla uzamaması için forumlarda yazdıklarımızın tümüne yer veremeyeceğiz. Son olarak Kur’an’daki en büyük mantıksızlığa değinelim. Hadislerde yer alan Ayşe’nin “Görüyorum ki senin rabbin yalnız senin şeyinin keyfi için koşturuyor” sözünü boşuna söylemediğini ortaya koyan ayet: Ahzap-50. Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Ahzap-51. Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın.Bıraktığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. Böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah hakkıyle bilendir, halîmdir. Muhammed’in Eşleri ve cariyeleri Muhammed şimdi yaşayıp peygamberlik yapsaydı ve böyle bir ayetle karşınıza çıksaydı bu size mantıklı gelir miydi? Ya da eşlerini alıp dolaşmaya çıksaydı; peşinde 10-11 tane cilbablı kadın olan birine inanır mıydınız? tabiki inanmazdım hangi çagda yaşıyoruz
  2. Kur’an’daki Inanilmaz Hatalar – III – Kur’an’da Meryem’lerin Birbirine Karistirilmasi Isa’nin annesi Meryem, Kur’an’da onemli bir yer tutar. Kur’an’da 34 kez ‘Meryem’ ismine deginilirken, cogu kez Isa icin “Meryem’in oglu” diye atifta bulunulur. Kur’an’daki kissalar arasinda bir baska Meryem’e daha deginilir ki, o da Musa‘nin kiz kardesi olan Meryem’dir. Musa’nin annesi, Firavun yeni dogan erkek cocuklarini oldurdugu icin oglu Musa’yi bir sandiga koyarak Nil’e biraktiginda, kizina, yani Musa’nin (ve Harun’un) kiz kardesi Meryem’e sandigi takip etmesini soyler. (Ilgili hikayeyi okumak icin tiklayiniz.) Musa’nin Meryem disinda bir de Harun isminde erkek kardesi de vardir. Simdi gelelim Muhammed’in Kur’an’da yaptigi akil almaz hataya… Meryem suresinde, Meryem bakire oldugu halde Isa’ya hamile kalmasi sonrasinda, cevresindekiler Meryem’e “Ey Harun’un kizkardesi” diye hitap etmislerdir. Halbuki bu iki Meryem birbirinden tamamen bagimsizdir. Isa’nin annesi olan Meryem’in Harun isminde bir kardesi olmadigi gibi, bu iki Meryem’den ilki, digerinden yaklasik 1700 yil once yasamistir. Meryem suresindeki ilgili ayetler soyledir: 16 Kitap’ta Meryem’i de an. Hani o, ailesinden ayrilip dogu tarafinda bir mekâna çekilmisti. 17 Onlarla arasina bir perde çekmisti. Biz de ruhumuzu ona göndermistik de o kendisine sapasaglam bir insan seklinde görünmüstü. 18 Meryem demisti: “Ben senden, Rahman’a siginiyorum. Takva sahibi biriysen dikkatli ol.” 19 Ruh dedi: “Ben, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir oglan bagislamak için buradayim.” 20 Dedi: “Benim nasil oglum olur; bana herhangi bir insan dokunmadi. Ben bir ***** de degilim.” 21 Dedi: “Iste böyle! Rabbin buyurdu ki: ‘O benim için çok kolaydir. Böyle olmasi onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamiz içindir. Hükme baglanmis bir istir bu.” 22 Ona gebe kaldi. Ardindan da onunla uzak bir mekâna çekildi. 23 Nihayet dogum sancisi onu, bir hurma agacinin kütügüne götürdü. “Ah, dedi, keske daha önce ölseydim, keske unutulup gitseydim!” 24 Altindan ona söyle seslendi: “Tasalanma, Rabbin senin alt yaninda bir su arki vücuda getirdi.” 25 “Hurma agacinin kütügünü kendine dogru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir.” 26 “Artik ye, iç. Gözün aydin olsun. Eger insanlardan birini görürsen söyle söyle: ‘Ben Rahman için oruç adadim. Onun için bugün, insan cinsinden hiç kimseyle konusmayacagim.” 27 Meryem, onu tasiyarak toplumuna getirdi. “Ey Meryem, dediler, sasilacak bir is yaptin!” 28 “Ey Harun’un kizkardesi! Baban kötü bir adam degildi. Annen de bir ***** degildi.” 29 Meryem, çocuga isaret etti. Dediler: “Besikteki bir sabiyle nasil konusuruz?” 30 Sabi dedi: “Ben Allah’in kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yapti.” 31 “Beni, bulundugum her yerde kutsal ve bereketli kildi. Yasadigim sürece bana namazi/duayi, zekâti önerdi.” 32 “Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eskiya yapmadi.” 33 “Selam bana dogdugum gün, ölecegim gün ve diri olarak kaldirilacagim gün.” 34 Iste Meryem’in oglu Isa budur! Hakkinda kusku ve çelismeye düstükleri seyin dogrusu bu sözdür.
  3. siz iyimisiniz? inci hanım bana bunları niye anlatıyorsunuz? dur tahmin edim.,ne çabuk yazdınız işık hızında falanmı?bu copy paste dan da beter inci hanım,açık veriyorsunuz.ha ha.. tebrik ederim güzel alıntılar bunlar,
  4. madem tanrı sadece erkek ve kadın yarattı ve üremek için,bir sistem oluşturdu,hayvanları ve bitkileri emrimize verdi,o zaman neden toplar gaylar eşcinseller lesbianlar, var, sanırım tanrı bunları,,es geçmiş galiba,yada kitapları es geçmiş..neden, milyarlarca gezegen var inci hanım amaçları ne? neden , güneş sisteminde,9 gezegen var amaçları nedir? hadi onu geçtim sadece dünya hariç diyerlerinde yaşam olmadığı kanıtlandı,,bunun neresi? mantıklı tabiki mantıksız ,,hadi diyelimki bunlar sadece görüntü bu ne saçma görüntü böyle..koskoca tanrıyı biliyorsun inci hanım ama nedense mars gezegeni hakkında insanoğlu hiçbirşey bilmiyor,,ama tanrıyı biliyoruz ,kurana gerek yok işte asıl mucize bu!!!!!
  5. Kutsal kitaplardaki ilkelliğe ve kullanılan hayal gücünün kıtlığına dikkat edin Kutsal kitapların ortak özellikleri, yazıldığı yüzyılların hatalı bilgi ve inançlarıyla örtüşmesidir. Örneğin bugün inanılan dini kitaplara göre, Ay, Güneş, gezegenler ve yıldızlar dünyanın etrafında dönmektedir. Aynı zamanda Dünyanın düz olduğunu iddia eden bu görüşler, Kopernik öncesinin yermerkezci öğretilerini içermektedir. Oysa her şeyi bilen bir tanrı tarafından gönderilen kitapta böyle yanlış bilgilerin bulunması söz konusu bile olamazdı. Bilim ile dinin çatışma alanı Kuran'dan bilim türetmek .......Kötü olaylara veya kişilere, tepeden hiçbir müdahale edilmediğine dikkat edin Çok gelişmiş bir istihbarat sistemi kurduğunuzu varsayın. Dünya üzerinde meydana gelen tüm cinayet, hırsızlık, tecavüz, işkence, bombalama ve terör eylemlerinin haberini anında aldığınızı düşünün. Birkaç dakika içinde o kadar çok sayıda istenmedik olaya tanıklık edersiniz ki, daha fazla bunları seyretmek dayanılmaz hale gelir. İşte mevcut durum ve tarih boyunca yaşananlar eşliğinde konuyu ele aldığımızda, dünya üzerinde yaşanmış ve yaşanmakta olan olaylara hiçbir üst müdahale gelmediği aşikârdır. Yapılan onca ibadetin ve edilen duaların sonuç vermediği ortadadır. Bir dinci ile konuşun Mantıksızlığa bizzat şahit olun. Verdikleri kaçamak yanıtları gözlemleyin. Sohbetin bir süre sonra “Ama tanrının işine akıl sır ermez…” noktasında takıldığına dikkat edin. Kendi aralarındaki tartışmalarını takip edin. Basit bir detay hakkında bile yüzlerce farklı yorum yapmalarını ibretle izleyin. Dinsel Çiftdüşün Tanrının neden insani tavır ve davranışlarda bulunduğunu düşünün Kutsal metinlerde ve hadislerde tanrının bazı hareketleri, şeklen insani hareketlerin benzeri olarak tarif edilmiştir. Peygamberle tokalaşması, tahta oturması gibi tabirler güvenilir dini kaynaklarda yer almıştır. Ancak bunların da ötesinde, sürekli sevilme ve tapılma isteğiyle, önceden belirlenmiş kader kavramıyla birlikte ele alındığında çelişkiler içeren sevap-günah hesabıyla, doyumsuz bir intikam ve cezalandırma hırsı ile hareket etmesi, önyargısız ve tarafsız bakıldığında düşündürücüdür. Hastalandığınızda, dua ederek anında iyileşmeyi deneyin Sağlık sigortanız var mı? Ev sigortanız var mı? Arabanızın sigortası var mı? Eğer inançlı bir dindarsanız bunlara hiç gerek yok! Nasıl olsa tanrı sizden yana… Zaten size bir şey olmaz. Eğer olursa da, tanrı öyle istediği için olmuştur, o nedenle tanrıya karşı gelinmez. Hastalanırsanız da iki dua edin geçer. Geçmezse zaten acı çekmeyi hak etmişsinizdir. Hadi geçmiş olsun… Peygamberlerin hayatlarındaki doğru olmayan şeyleri düşünün Şüphesiz toplu kıyımlar, işkenceler, kölelik ve bugün bize anormal gelen pek çok örnek verilebilir. Ancak çok bilinen ve eleştirilen bir konu da Muhammed ve (sübyancılık) pedofilidir. Yakın arkadaşı olan ilk halife Ebu Bekir’in öz kızı, Ayşe ile 6 yaşında evlendiği ve 9 yaşındayken de gerdeğe girdiği iddia edilen 55 yaşındaki Muhammed’in bu davranışı maalesef sonraki yüzyıllarda kötü örnek oluşturmuştur. 21. yüzyıl Türkiye’sinde hala bir takım “Dini Bilgiler” kitapları içinde pedofilinin alenen teşvik edilmesi, kendisini koruyamayacak yaştaki kız çocuklarının istismarını kolaylaştırmaktadır. Burada anlaşılması gereken nokta şudur ki, günümüzde hem ahlakdışı hem de yasadışı olan sübyancılığın, 7. yüzyıl için sıradan bir olay olması veya olmaması, önemsizdir. Çünkü son kitapla gelen son peygamber olma iddiasındaki kişinin, sıradan bir 7. yüzyıl erkeği zihniyetinde davranması, zaten kendi iddiası ile çelişmektedir. 1 yaşındaki kızla da evlenilir işte sana emredilen gerçek din ama şimdi normal olmayan böyle birşey günümüzde olsa hemen tecavüz vakası sayılırdı .. Tanrının planına anlam vermeye çalışın Bizim kültürümüzde de bulunan bir başka mantıksızlık da, her işte bir hayır vardır inancıdır. Deprem olsa, sel bassa, en yakın arkadaşımız trafik kazasında ölse, o işte bir hayır vardır… Çünkü bunların hepsi tanrıdan gelmektedir ve tanrının bizim için bir planı vardır. Tamam peki diyelim ki var, o zaman tanrının Hitler ve öldürdüğü milyonlarca insan için de bir planı mı vardı? ? Dünya bizim için yaratılmış olmalı ? Her işte bir hayır var mıdır? ? Gelmiş geçmiş en büyük palavra Batıl inançları ve hurafeleri düşünün Tarihteki uyduruk dinlere 3 numarada değinmiştik. Batıl inançlar ve hurafeler ise henüz tarihe karışmamış olan mevcut dinleri ilgilendiren konulardır. Bilimin gelişmesi ve toplumların bilinçlenmesi ile her geçen yüzyıl dinlerin etki alanları daralmaktadır. Bu daralma dinleri kendi içlerinde de değişmeye zorlamıştır. Ortaçağ Avrupa’sında, din adına yapılan ve yaklaşık 300 yıl süren cadı avcılığı dönemi ve sona erişi dehşet verici bir örnektir. Yüzyıllar boyunca uygulanan, sayısız masumun canını alan bir uygulamalar zinciri, daha sonradan hurafe sayılabilmektedir. Bunun sebebi, belli bir noktadan sonra dini uygulamaların bazılarının çağdışı kalması ve bilimle çelişmeye başlamasıdır. Bunun üzerine din adamları, sanki eskiden aynı saçmalıkları topluma benimsetenler kendi meslektaşları değilmiş gibi, bu uygulamaları hurafe sayıp dini bunlardan “temizlemeye” çalışmışlardır. Dinlerin yüzyıllar içinde geçirdiği bu evrimler, aynı dinde çok sayıda farklı mezheplerin mevcudiyeti aslında dinin kendisinin bir hurafe olduğuna dair göstergelerdir. ? Batıl inançların psikolojisi ? Boşlukların Tanrısına ibadet Belirsizlikleri ve açmazları düşünün Dinlerin bir diğer dayanağı da belirsizliklerdir. Yani diyelim ki riskli bir ameliyata girmeden önce dua ettiniz ve ameliyatınız çok başarılı geçti. Ameliyat dua ettiğiniz için mi başarılı geçti? Etmeseydiniz ölecek miydiniz? Veya işleriniz yolunda gitmiyorsa, sizi etkileyen doğaüstü bir güç mü var acaba? Cinlere ve şeytanlara, büyülere ve beddualara karşı ne gibi önlemler alırsınız? İnsan kendi hayatını doğaüstü bilinmezlere göre şekillendirmeye başladığı zaman bunun nereye varabileceği belli olmaz. Çünkü onun sınırlarını belirleyen de bir başka doğaüstü inançtır... Üfürükçü hocalar vs. hep bu şekilde kafası karışmış insanları sömürmektedir. ? Her sarıklıyı hoca sanmak ? Bertrand Russell: Cincilik ile Tıp ? 2 bin 754 yıllık beddua Din bahanesiyle toplanan paraları düşünün Hangi din olursa olsun, tepedeki din adamları -Papa veya her kimse- be kardeşim madem bu kadar mütedeyyin adamlarsınız, iki dua patlatın da ibadethaneniz ihya olsun, bizden neden para dileniyorsunuz? ? Diyanete bütçesi az geliyor ? Deniz Feneri Dolandırıcılığı ? İslami ticaret: Kumar oldu nasip ? Kara parayla yapılan cami mübah ? Organize dilenciliğe tepki ? Cami yap köşeyi dön ,,, Orucun Sağlığa Zararı ve Kökeni Kalp ve damar hastalıklarında kanda bulunan ve düşmesi istenen değerler oruç tutmadan, uygun bir perhiz ile de sağlanabilir. Ve bu çok daha sağlıklı olan yöntemdir. Çünkü özellikle uzun yaz günlerinde tutulan oruç en başta vücudu susuz bıraktığı için çok sakıncalıdır. Vücut yiyeceksizliğe daha uzun süre dayanabilirse de susuzluğa tahammülü daha azdır. Ortalama insanın günlük su ihtiyacı 2 lt. civarındadır. Burda önemli olan bu su miktarının gün içine homojen dağılımının olmuş olmasıdır. Eğer bu günlük miktarı dar bir zaman aralığında tüketmeye kalkarsanız, çoğu idarala dışarı atılır ve faydalanım azalır. Su oranı azalan vücutta toksinleri atma hızı yavaşlar. Hava sıcaklığı nedeniyle ısınan vücudun normal sıcaklığını koruyabilmesi için su gerekir. Müslüman orucunda su düzensiz şekilde alındığı için (iftar ve sahur arasında) gün içinde ve bilhassa yazın vücudun dengesi bozulur. Oruç vücuda zararlıdır. Mideyi dinlendirdiği iddiası asılsızdır. Çünkü mide zaten akşam yemeği ile kahvaltı arasında (ortalama 12 saat) dinlenmektedir günlük hayatta. Bu da yeterlidir. Eğer akşam 9 dan sonra yemezseniz mide sabaha kadar dinlenir. Oruç tam tersine midenin asit salgısı düzenini bozar. Boş olan midede mide asitleri, mide zarını tahriş eder, gastrit denilen rahatsızlığı tetikler. SAHUR VÜCUT İÇİN ZARARLIDIR Sahur, vücuda zararlıdır çünkü sabaha karşı yenilen bu yemek uyku metabolizmasını bozar. Gece uykusu, midenin dinlenmesi gereken dönemdir fizyolojik olarak. Uykuyu bölerek yemek ve tekrar uyumak sindirim sistemi için zararlıdır çünkü uykunun amacı vücudu dinlendirmek iken yenilen sahur yemeği sindirim sistemini harekete geçirerek uykudan alınan verimi düşürür. Biliyorsunuz ki doktorlar ve diyetisyenler akşam 9 dan sonra yemeyi önermezler. Nedeni budur. Oruç sırasında kan şekeri düzeyi (glikoz) oldukça düşer. Özellikle bedensel etkinliği yoğun olan meslek sahipleri için örneğin profesyonel sporcular, inşaat işçileri, postacılar için bu durum tehlikelidir. Oruç ibadeti İslam gelmeden önce de arabistanda Sabii dinine inananlar tarafından yapılıyordu. Muhammed bu geleneği olduğu gibi almış, sadece ufak bir kaç değişiklik yapmıştır. Örneğin İslam öncesinde oruç döneminde gece cinsel ilişki yasak iken, Muhammed, yakın dostu Ömer Hattabın hatrına bu yasağı kaldırmıştır. İslamcılar, İslam öncesindeki oruç ibadetini İbrahim peygamber döneminden gelen ve bozularak sabii dinine geçen bir gelenek olarak kabul ederlerse de bu konudaki iddialarını destekleyecek hiç bir tarihsel belgeleri yoktur. Arabsitandaki İslam öncesi orucunun kökeninin nerelere kadar uzandığı kesinleşmemişse de Hind Fakirlerinden irana ve oradan arabistana geçmiş olma ihtimali en akla yakın gelenidir. Dediğimiz gibi arabistandaki orucun kökeni nerelere kadar gidyor hiç bir net bulgu yok. Ancak çok net olan tek şey varsa o da İslam öncesinde oruç tutuluyordu. Bunun ötesi spekülasyon yapmaktır, hiç bir bilimsel bulguya dayanmaksızın, doğmatik doğruya dayanır.. kusura bakmayın inci hanım biraz uzun olduda. ben tanrı yok demiyorumki bana tanrının mücizelerini anlatıyorsunuz siz beni dinlemiyorsunuz galiba inci hanım,bu saydıklarınızı iyi bir tanrı yaptı diyorsunuz ama ama sadece diyorsunuz bu çok düşündürücü , hapşu ah pardon biraz grip olmuşum.üstünüze afiyet,,bende diyorumki bunları yapan kötü bir tanrı bu ne kadar,,,mantıksızsa sizin tanrı anlayışınız o kadar,, mantıksız ve anlamsız.
  6. Neden? beni zorla güldürmeye çalışıyorsunuz, boşuna zahmet etmeyin,inci hanım,Müslümanlık diye bir şeyin insan icadı bir şey olduğu için bilmeme gerek yok,zaten,asıl bunu bilmeyenlerin bilmesine gerek var,örmek olarak sizin gibilerin bilmesi demek,hayatın akışını, dengelemek demektir. Bunu tanrı istiyor bu çok açık ve nettir. İnci hanım,şunu asla unutmayın,ne güneş ama İslamiyet, o kadar mükemmel bir dinki her şey düşünülmüş,insanlığın köle olması için, hakkını vermek gerek,5 vakit namaz kıl,oruç tut,zekat ver,camiye git,burası perdenin görünen güzel yüzü, şimdi bide arkasına bakalımi perdenin,oruç tutmak son derece zararlı olduğu, bilimse lolarakta ispatlanamış durumda,insan oğlunun,belirli bazı sağlık standartları vardır,günde 19 sat oruç tutmak fiziksel olarak bedene çok fazla zarar verir buda erken yaşlanma ve yıpranma dediğimiz faktörleri ortaya çıkartır,bunlar ispatlanmış durumlardır isterseniz belgeleri size gösterebilirim, bu çok kolay benim için ama siz oruç tutmanın vücüda yararlı olduğuna dair bir kanıt yada belge sunabilirmisiniz?bu imkansız sizde biliyorsunuz?gelelim namaz kılmaya insan icadı olan bu sistem,insan icadıda şöyle başlamıştır.çok eski zamanlarda insanlar doğal tabi afetler karşısında o kadar kormuşlarki, ya bir yerlere saklanmışlar yada olduğu yerde başını eğip garip haraketler yaparak tanrıya korktuğunu anlatmaya çalışarak.şimdiki bu namz düzenini ortaya çıkmıştır,buda ispatlanmış bir durumdur,ya siz inci hanım namazı icat eden kişiyi bana belgelerle sunabilirmisin? bu mümkün değil dah ne olduğunu bilmediğin bir şeye inanıyorsun çok yazık gerçekten,,ben tanrı olsam sadece filistindeki zulmedenleri cezalandırırsam haha en fazla kendime haksızlık etmiş olurum.. ben, koskoca tanrıyım,neden sadece Müslümanlara taviz veeyimki?ha ha,bu gayet doğal üzülmeyin,inci hanım,ben size gerçek yaşamı burada öğreteceğim merak etmeyin.ben,tanrı olsam,ilk önce dinlere inananları cehenneme atarım,bütün kötülüklerin anası ve babası oldukları için, bu çok acık ve nettir,tanrı akılla bilinir,tanrı bir atesti sever ateist onu eleştirse bile sever,çünkü bir ateist sadece gerçeğin peşindedir,ama bir dinci her zaman cinlik ve uyanıklık peşindedir ve bu dinleri çok güzel kullanır,,örnek olarak, üfürükçüler, alimler, fal bakanlar,hep inanlardan ortaya çıkmıştır siz hiçbir ateistin, tanrıyı kullanarak Sermaye yaptığını gördünüzmü? İnci hanım, zaten istesenizde.göremessiniz?bu örnek bile inananların ne kadar tanrıyı kullanığına dair mükemmel bir örmektir,işlemiyet güneş gibi olsaydı gerçekten gerçekten bir Müslüman hristiyan Musevi,asla kötülük yapamaz,vicdanı asla el vermezdi,ama öylemi gerçekten?ne kadar kötü icat varsa hep karşımıza inanlar çıktı buğüne,, kadar.dinler insnları köle yapmak için mükemmel bir sistemdir,ama dinlerin sonu geldi ,insanlar, farklı bir sisteme doğru hızla ilerliyor,inci hanım sizin gibilerinde nesli çok hızlı bir şekilde tükeniyor. Şimdi diyelimki gerçekten bir sınav var, ve tanrı bizi sınıyor,o zaman bu tanrı ya çok aptal yada çok zeki bir tanrı,sem git koskoca evreni yarat,sonsuz bir zekaya sahip ol zaman hükmet,ama nedense bir sınav yarat ve insanğlunu sına bunu neresi mantıklı ama heryeri mantıksızlık, kokuyor resmen,siz neyi bekliyorsunuz insanoğlunun uyanmasınımı? o zaman intihar edin, yapıcağınız en mantıklı şey olurdu bu hayata inci hanım!herşey ortada sınav yok ,ama tanrı var,her şey tanrının istediği gibi gidiyor, siz tanrıyı iyi diyorsunuz bende kötü bir tanrı var diyorum,hadi şimdi ispatlayında görelim tanrının iyi olduğunu inci hanım ben tanrının kötü bir tanrı olduğunu her şekilde ispatlamaya hazırım..
  7. AŞIK OLMAK Güzel bir duyguymuş sevmek,hele hele, Aşık olmak: Duyguların en güzeli, Tarifi olmayan. Yapılamayan anlatılamayan. Kelimelerin cümlelerin,yetersiz kaldığı, Tek şey; Aşık olmak: Acı çekmek onun için, O acıyla mutlu olmayı öğrenmek. Birilerinin seni sevdiğini bilmek, Düşündüğünü özlendiğini hissetmek. Baktığın her yerde onu görmek, Hayalini nefesini,kokusunu, Teninin yumuşaklığını hissetmek. Aşık olmak:
  8. bak kendi ağzınla söylüyorsun,inci hanım,şayet yoksa yada şayet varsa,bildiğim kadarıyla müslümanlıkta şayet diye bir kavram asla olmamıştır.lütfen uyanın artık,tanrı garanti,vardır.olgusu kesindir,bütün dinlerde aynı kavram vardır.şimdi size soruyorum inci hanım.tanrı sizin için bir şans oyunumuki?ben işimi garantiye aldım. nasıl olsa, olsada olmasada ben tanrıya yalakalığımı her zaman yaparım,olsada olmasada inanırım,eminim bu sizin beynınızdeki mantığa tanrı bile kahkahalarla gülmüştür..inci hanım,şimd içaktınızmı? köfteyi!! pardan birşey unuttum. inci hanım buradan size enderin saygılarımı ve selamlarımı iletiyorum.
  9. YORUMSUZ!!!
  10. ha ha inci hanım,neden 4 adet kitap ve 4 adet peygamber, var sizce,5 olabilirmi? yada 6 bu imkansızmı sizce?hadi bunu geçtim,neden? 4 kitabı incelediğimizde, temel ana yapı ve mantık her zaman neden aynı yola çıkmıştır, habi bunuda geçtim,madem aynı mantığa sahip 4 ana din var,bir labiret düşünün, inci hanım,uzun bir labirent düşünün,4 koldan harakete geçtiğimizde çıkış yolu,her zaman ortak noktada kesiştiğini görüceksiniz, inci hanım,bunu algılamak çok önemli bilmem anlatabiliyormuyum,bence asıl uyku bunları araştırmadan, ve düşünmeden bir yaşam oluşturan ana temel mantıktır.inci hanım,sizce benim uyudugumu yada uyanık olduğumu bir insan zekası algılayabilirmi?tanrı evreni terk etti demem ne kadar mantıksız bir durumsa kitapların var oluş biçimleri o derece mantıksızdır,şimdi çaktınızmı köfteyi? inci hanım, eğer 5 duyu organıyla yaşayan bir insan mekanizmasından bahsediyorsanız, yanıldığınız ise çok açık inci hanım,,sizinde dediğiniz gibi inci hanım,tanrının varlığını vede yokluğunu ölmeden anlamak imkansız ise gerçekten,sizde şunu çok iyi anlamanız gerekir inci hanım,bilmediğimiz ve ölmeden asla bilemeyeceğimiz bir tanrıyı eleştirmek ne kadar mantıksızsa,onun kitaplarına ve onun peygamberlerine inanmak bir insan için ama gerçek bir insan, için o derece mantıksız ve anlamsızdır!! inci hanım şimdi çaktınızmı? köfteyi!!! inci hanım,afiyet olsun.uyanmak isteyenlere...
  11. bende professional teleskop var ,hergün en az 3 defa uzayı inceliyorum,inci hanım,şöyle bir baktığımda, allah yazısı hariç herşeyi çok net,görmekteyim inci, hanım,ama photoshop kullanmasını iyi biliyorsanız,allah yazısı olan logoları çok rahatlıkla yapabilirsiniz,uzayın evrimsel bilinmeye katmanlarını incelerken şunu farkettim inci hanım,bu dinler ve bu kitaplar gerçek olsaydı.tanrı bu evreni terk etmez, terk etse bile daynamaz geri gelir.nedenmi?işte kanıtı?(ana vicdan sahibi herşeyi yaratan tanrı veya allah adı herneyse önemli olan onun karakteri bilinmeyen tanrı diyelim.insanları kandırmak çok kolay inci hanım sakın yanlış anlamayın,asıl huzurdan bahsedip bu dunyanın anasını ağlatanladan korkmalısın inci hanım, eğer uyanmak istiyorsan!!!bu yazdıkların sadece kitaplarda tatlı sözler inci hanım,7. yüzyılda.aşık, ozanlar, tarafından yazılan bu kitapların, son kullanma tarihi geçmek üzere ,farkındamısınız? inci hanım!!!EPER KURANI KERİM TANRININ KİTABI OLSAYDI İNCİ HANIM,KİTABI AÇTIĞIMIZDA EVRENİNİ BÜTÜN SIRLARI GÖRSEL OLARAK FİZİK SEL OLARAK ,VE ÖNEMLİSİ BURAYA DİKKAT EDİN TANRININ KENDİ EL YAZISIYLA (BU NASIL OLUR ?ARTIK SİZ HAYAL EDİN)YAZILAN BİR KİTAP OLURDU.İŞTE SİZE EN KRAL İSPAT ,VARMI BUNDAN KRAL İSPAT? ARKADAŞLAR.iyi geceler inci hanım,size sonsuza dek iyi uykular diliyorum!!!!!
  12. geçici bir süre için sevgili arkadaşlar,sadece resimler konuşacaktır,,kelimeler asla!!!
  13. geçici bir süre için sevgili arkadaşlar,sadece resimler konuşacaktır,,kelimeler asla!!!
  14. http://www.youtube.com/watch?v=12CIB0Hin7U <img data-cke-saved-src="http://www.turkish-media.com/forum//public/style_emoticons/default/ayakvur.gif" src="http://www.turkish-media.com/forum//public/style_emoticons/default/ayakvur.gif" title=":<img data-cke-saved-src=" http:="" www.turkish-media.com="" forum="" public="" style_emoticons="" default="" ayakvur.gif"="" class="bbc_emoticon"> alt="ayakvur.gif">http://www.youtube.com/watch?v=p2gTffiDGNc bu benim favori olan dostum
  15. arkadaşlar bu yazdıklarım faceboktaki bir arkadaşa cevaben yazılmıştır.sizlerle bir aiakası yoktur arzederim.. bana mantıklı gelmeyen tarafını ben sana söyliyim istersen istersen kusura bakma ama tanrı bu evreni çoktan terketti!!ben zengin deyilim arkadaşta zengin deyil kusura bakma eee bunun neresi mantıksız geldi sana söyle bakalım aynı soruyu ben sana soruyorum,söyle bakalım,o tanrınada söyle beynimde yarattığın o saçma tanrına söyle bir daha yaratırsa insanları herkesi eşit yaratsın,madem herşey normal,o zamanda şunu söyle bunun neresi mantıklı!!!! had tanrı için , lütfen şimdi bir daha söyle bunun neresi mantıksız!!! inanmak en kolay şey yöntemde şu düşünmeyi bırakıp ta inanmak bütün mesele bu zaten ,tam tersi inanmayı bırakıpta düşünmeye başlarsak, belki tanrı insanlarda bir umut ışığı görürde ,tekrar geri gelir,bu evrene,uyanın artık tanrı sizin yüzünüzden bu evreni terk etti.asıl entresam olan bu kuran dedikleri şey bir kaynak ana onu oluşturan kaynak nedir? asıl..mesele onu bana göster.burada herkez,, bir kitap gösteriyor..4 adet din ve 4 adet kitap,ben,, bu saçmalıkları, bunları görmekten bunaldım artık ..ne enteresan tanrıdan en ufak bir iz yokken onun kitapları heryerde var,,
  16. şimdi tanrım!!! cehenneme gitmem için ne yapmam? gerek..duydunuzmu bak yine ses yok ,-genlerimi ben mi seçtim? -hayır -ailemi ?? -hayır -yaşam alanımı?? -hayır -hayatım boyunca karşıma çıkanları ?? -hayır Hem herşeyi sen seç, hemde cezasını biz çekelim.. çekilin ya ben kendim giderim cehenneme!!!!!!
  17. ya sevgili dostum demo,sen ne zaman?1000 iletiyi geçtin dostum,ya kısa bir zaman önce seninle aynı iletilere sahiptik, dostum,yoksa trainer falanmı kullanıyorsun?zaten senin anlattıkların,cennete nasıl gideriz? sorusunun cevabı şimdi yaşanan en büyük gerçekler dostum,zaten ölmeden önce bu dünyadaki CEHENNEMİ görmek gibi birşey farkındamısın?dostum,zate ntanrı savaşlardan zevk alıyor,baksana heryerde savaş var!!!yaratının akıl oyununda malesef bunlarda var,bizi bu acı gerçeklerle başbaşa bırakan ey tanrı şimdi ben sana ne diyeyim?ses yok galiba tanrı bu evreni terk etti,!!!
  18. cennete gitmenin tek bir yolu var,önce cehenneme gitmek, ve burada biraz takılmak,baktın burası zamanla oldukça monoton bir yer haline gelmiş,tam o arada, bir köprü var, hatırladınmı?inananlar ona sırat köprüsü diyor.köprüyü geçtikten sonra ordan sola dön hemen sağda halk ekmeği var.ordan sağa dön.şimdi başını kaldırıp git, bak eğer hurileri ve nurileri gördüysen, doğru, yerdesin.dostum.sonsuza dek!!!!
  19. cennete gitmenin tek bir yolu var,önce cehenneme gitmek, ve burada biraz takılmak,baktın burası zamanla oldukça monoton bir yer haline gelmiş,tam o arada, bir köprü var, hatırladınmı?inananlar ona sırat köprüsü diyor.köprüyü geçtikten sonra ordan sola dön hemen sağda halk ekmeği var.ordan sağa dön.şimdi başını kaldırıp git, bak eğer hurileri ve nurileri gördüysen, doğru, yerdesin.dostum.sonsuza dek!!!!
  20. mesafeler sevgiye asla engel değildir,asıl engel tanrının,kader oyunudur!!!farkındamısın?G....A
  21. asıl bu soruya kim cevap vericek ve ispatlıyacak tanrı bizi niçin yarattı!!her türlü sorunun cavabını bilen bir tanrı için.komik olmalıyız, iyiler, ulan madem yarattın.birazda kötüler acı çeksinde görelim tanrıyı!!!o zaman belki inanırızda tanrıda menun kalır ,cennet ve cehennemi yarattın madem.o zaman burada ne işimiz var tanrı bey.bak duydunuzmu? ses yok !!!madem herşeyi biliyorsun tanrı bunuda çok iyi biliyorsun o zaman biz iyiler seni yaşadığımız sürece ağır bir şekilde eleşirmeye devam edicez ve sen yine sessiz gemiy ioynuyacaksın eyy tanrııı!!!!!pardo sessiz gemiyi hümeyra söylüyor!!!

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.