Zıplanacak içerik

pach of neo

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

pach of neo tarafından postalanan herşey

  1. bu dünyanın ve yaşadığımız nefes aldığımız güldüğümüz ağladığımız nefes verdiğimiz her saniye aslında binlerce yıl geçmekte olabilir,,yada ters mantıkta gidelim şöyle bir kavram çıkacaktır hiç şüphesiz,,yaşadığımız her 10 yıl aslında başka bir medeniyetin, zamanına göre saniyeler olabilir,benim teorime göre evren aslında aslında çok basittir,,500 yıl sonra ne olucağını bilmek çok zorda olablir çokta kolay olabilir,ama şu bir gerçekki eğer 500 yıl sonra bir yaşam olacaksa evrenin buğünkü haline göre çok daha çok ve net olarak sırlarının açığa çıkacağı çok açık ve net olarak gözükmektedir,,zaman göreceli bir kavram olduğuna göre evrensel dostum,zamanı kontrol eden biri olduğu, çok açık ve nettir ,aslında.o zaman akıllara şu soru kesinlikle gelir.,biz İNSANOĞLU ASLINDA EVRENE HAPSOLMUŞ DURUMDAYIZ,,ama bu dünyaya hapsolmaktan çok daha iyidir,
  2. evet seninkide farklı bir bakış açısı olabilir farkındayım.yalnız kurallara tek tek faktörlerde rol oynamak zorunda bakış açısı dediğin şey senin kontrolündemi yokda deyilmi, önce buna karar verilmeli ve bir mantık oluşturulmalı kime göre neye göre özgür irade olmalı tanrının verdiğini algılamak bir görevse eğer insanoglu henüz buna hazır deyil farkındamısın? dostum.
  3. ama bizler en temiz yere bile o adalet sistemine parayı sokan biz insanlar deyilmiyiz,adaltte para olmaz asla,adalet için çalışılmaz adalet İÇİN SAVAŞILIR. adalet için mücadele edilir,ancak bu şekilde insanoğlu ayakta kalabilir.daha açık bir ifadeyle, orada çalışanlar aylık maaş almaktadırlar. düşünsenize bir kere böyle bir yer bile kamu sektörü haline gelmiştir,aldıkları yüksek maaş yetmezmiş gibi,birde adaleti tanrı bunların eline NEDEN VERDİ?asıl tartışılması gereken soru bu olmalıdır..asıl cevap ise tanrı herkesi özgür iradesini kontrol etmesi için yaratmıştır.tanrı olması için deyil???
  4. bu gezegende en güçlü insanlardan örnekler vericem,eminim çoğunuz farkındasınızdır,adalet sistemini ele alalım,kim vardı bir hatırlayalım,bir adet hakim, bir adet,savcı,bir adet,kalem odası, 2 adet avukat,hakimler ve savcular kurulu,baş hakim ve baş savcı olmak üzere,bir insan topluluğu düşünün,canları isterse,bir insanı,en ağır cezaya çarptırırlar canları isterse,insanı ipten alıp serbest bırakırlar,ne yazıkki bu adaletsiz adalet sistemi,içinde yaşamaya mahkumuz,hepimiz,artık uyanmalıyız,gerçekleri görmek zorundayız,insanca yaşamak için,nefes almak için,bir insanın yargılanması ve suçlu bulunması için,ispat edilmesi zorunluluktur,ve bu ispat kelimesi, okitaplarda yazmasına rağmen ,binlerce insan,haksız şekilde yargılanmakta ve ceza almaktadır,adaleti sağlayanlar kendilerini tanrı zannederek,ve aynı zamanda tanrıya inanarak eğer bir cennet varsa zaten kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşmektedirler,şimdi sizlere soruyorum,adalet nasıl işlemeli diye ve diyorumki çok açık bir şekilde,mahkemede yargılanan insanın vicdan dediğimiz olguyla mümkünde eğer,,o zaman BU DÜNYADAKİ EN VİCDANLI ADAMLARI bir araya getirip,hakim savcı yaparsak, zaten adaleti sağlamış oluyoruz.işte gerçek adalet ancak DOGRULARI BULMAKTA sağlanabilir.bu dünyada asla ve asla mahkemede adalet sağlanmaz ÖNCE KAPLERDEKİ ADALETİ SAĞLAMADIKÇA
  5. aşagıdaki,şıklardan sizlere en mantıklı geleni işaretleyin. A:...çok istediğim bir şey için tanrıya dua etmek... B:..o..çok istediğim bir şey için 1 trilyon nakit paramın olması. C:..hiçbiri..ben böylede mutluyum.. D:...istediğim o şey nasıl olsa öbür dünyada olacaktır..ben dua edimki,tanrıda memnun kalsın, E:...dualarım neden işe yarmıyor? diye oturup düşünmek ve farklı bir strateji oluşturmak F:...nasıl osa tanrı yok hayat benim için anlamsız olsada olur,,olmasada olur. önemli deyil, G:...çok istediğim bir şey için gerekirsa elde edebileceksem.insanoğluna kölelik yapmak ve istediğimi elde etmek. H:..tanrı herşeyi biliyor deyip susmak,ve ömür boyu dua etmek,bu beni mutlu ediyor.gerçekten, I:...tanrının seni kaderini yine senin gibi insanoğlunun eline bıraktığını anlamaktır.eğer bu seçeneği seçiyorsan agnostiksin..yani daha açık bir ifadeyle tanrı bu dünyaki kendi rolünü yine senin gibi bir insan bırakmıştır..yani sende bir tanrısın.yani bu dünyadaki rölünü çizmek için özgürsündür..ama kötü olmak şartıyla.
  6. bilginin en büyük düşmanı, bilgisizlik deyildir..bildiğini zannetmektir..STEPHEN HAWKİNG..
  7. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre müslümanların daha mutlu olduğu ortaya çıktı. Beynin mutluyken aldığı şekil ve verdiği reaksyon baz alınarak yapılan incelemelere göre müslüman toplumların daha mutlu yaşadığı ispatlandı. Sebep olarak ise karşılaşılan en ufak problemleri bile kökten çözme yetisine sahip olan müslümanların bu tavrının hayatlarına yansıdığı ortaya çıktı. Onlar gibi olmayan insanı öldüren, yoluna çıkan ağacı kesen, bilim uğruna kafa yormayan ve direkt günah etiketi yapıştırarak bilimi yok sayan müslümanların mutluluğu buna bağlandı. ALINTIDIR...
  8. afrikada, dogan bir kişinin KADERİNİ bilmek için tanrı olmaya gerek yoktur..insan olmak, ve aklını dogru kullanabilmek ,yeterlidir..
  9. tanrı keşke peygamberleri ve kitapları insanlara dogru yolu göstermek için,,indirmeseydi..daha anlamlı birşeyler yapsaydı keşke..örnek olarak,,kaderi insanların eline bırakmasaydı..çok daha yaşanılabilr bir dünya olucaktı..hiç şüphesiz..bence bu yazdıklarım..seninkiye kıyasla daha güzel ve daha anlamlı bir mesaj olmuştur hiç şüphesiz..
  10. gelelim senin soruna karadeliklerin asıl amacı samanyolu ve galaksileri emerek yutmaktır..nedeni ise tartışmaya açık bir konudur..benim düşüncem karadeliklerin..bilimemesini asıl nedeni tam olarak görülmemesinden kaynaklanmaktadır..eğer görülmüş olsalar..herşey çok kolay ortaya çıkardı.ama yaklaşık olarak..30 yıl sonra karadelikler..çok rahat gözlemlenip tam olarak yaptıkları iş ortaya çıkacaktır..bir teoriye göre karadeliklerin asıl amacı evrendeki bütün galaksileri yavaş yavaş yutmak..programlanmış bir saat gibi yeri ve zamanı gelince diyerr boyuttan tekrar ortaya çıkararak. yeni bir evren modeli yaratmaktır..aslında bu benim teorim..yalnız kitabıma bunu eklemedim..çok mantıklı olmayabilir..evet geri dönüşüm teorisi bu benim teorim..evren geri dönüşüm sayesinde sonsuza de ayakta kalabilir..
  11. ha bu arada hernedense oruç ayındayız .70 milyon nüfüsumuz var..65 milyar fakir var.. ne hikmetse 65 milyar yılardır oruç tuıtuyor.. ama ne hikmetse..geri kalan 5 milyon zengin..oruç tutmazmış gibi oruç tutar gibi gözükmeya çalışarak..oruç ayını bile.reklam konusu ve reyting konusu yapmaktan bile çekinmeden yapabiliyorsa..bu islamın ve islam gibi gözüken diyer dinlerin asıl amaçlarının ne olduğunu çok belli olan bir olaylar bütünü olup.bizleri böyle yaşamaya mahkum eden..sistem dir..bu çok açıktır..iftar çadırına KAMERAMAN VE GAZETECİ SOKAN ZİHNİYET İŞYERİNE RÜŞVETİDE SOKAR..rant kazanmak için dinleri kullnamaktan asla çekinmezler..nedeni ise dinlerin şiddetten başka bir amacı ve insanlığı modern masonların emrine vermekte asla çekinmeyen kafa yapısına sahip biri tarafından yazıldığı için ..asıl mesele bu ..
  12. yok canım kitapta yazıyor haberiniz yokmu?kindar ne demek?hoca ne demek? insan hakları ne demek?saygı ve sevgi ne demek? zordamı kaldınız açın hemen bir patlatın bir ayetel kürsi..hemencecik geçiverir. anlamassınız bile..parasızmı kaldınız canım o dahada kolay.hemen bir hatım edin bak görüceksiniz herşey tanrının istediği gibi olacaktır..yılardır bizi böyle uyuttunuz artık uyanma zamanı geldide geçiyor bile..artık AHİR ZAMAN DEYİL ARTIK UYANMA ZAMANI İNSANLIK İÇİN..
  13. eğer bir cennet olsaydı tek emin konu budur aslında..oraya sadece ..ateistler ve agnostikler ve deistler..girerdi..inananların tamamı cehennem girerdi..asıl gerçek bu ..en az tanrı kadar gerçek..
  14. ...California Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, ateist ve agnostiklerin başkalarına yardım etme konusunda koyu dindarlardan daha istekli olduklarını gösterdi. Social Psychological and Personality Science (Sosyal Psikoloji ve Kişilik Bilimi) dergisinin haziran sayısında yayımlanacak araştırmayla, "Tanrı'ya inanmadıkları için iyilik yapmaları için hiçbir sebepleri yok" denilen inançsızlar için bir mit daha yıkılmış oldu. Araştırmanın yazarlarından, California Üniversitesi sosyal psikoloğu Robb Willer "Daha az dindar kişiler için başkalarıyla duygusal bağ kurma gücünün bir başkasına yardım edip etmeyeceği konusunda hayati önemi olduğunu bulduk. Öte yandan, daha dindar olanların fedakârlık gösterme nedenleri duygularla daha az ilişkiliyken; dini öğretiler, toplumsal aidiyet ve itibar gibi etmenlerle daha fazla bağlantılı." diyor. Willer'la çalışmayı birlikte yürüten Laura Saslow ise dinsiz bir arkadaşının yıkıntılar arasından çıkarılan bir kadının yürek burkan bir videosunu izlemesi ardından, Haiti depreminin yaralarının sarılması için para bağışlaması ardından hayırseverlik duygusunu, mantıken yardım edilmesi fikrinden ayrı olarak neyin harekete geçirdiği sorusuna cevap bulmakla ilgilenmiş. "Geniş çaplı, üç sistematik araştırmada tekrarlanan bu deneyimi -bir ateistin yabancılara fedakârlık göstermesi için fazlasıyla duygularının tesiri altında kalması- bulmakla ilgilendim." diyor Saslow. İlk çalışmada Saslow ve meslektaşları 1300'den fazla Amerikalı yetişkin arasında yapılan ulusal bir araştırmadan gelen verileri inceledi. Şefkat yaklaşımının bireyin ne kadar fedakârca davranış bildirmesinin muhtemel olduğuyla bağlantılı olduğunu buldular. Bu bağlantının, çok dindar olanlarla mukayese edildiğinde, en yoğun olarak ateistler veya daha az dindar olan kesimde olduğu görüldü. İkinci deneyde 101 kişiye tarafsız bir video ya da yoksulluk içindeki çocuklarla ilgili duygusal bir video izletildi. Her birine sahte 10 dolar verildi ve bir yabancıya istedikleri kadarını verebilecekleri söylendi. Daha az dindar olanlar duygusal videoyu ilk görüşlerinde daha fazla para verdiler. "Merhamet içeren video fedakârlıkları üzerinde büyük bir etki yarattı. Ancak daha dindar katılımcıların fedakârlığını kayda değer bir biçimde değiştirmedi." Son olarak, bir diğer örnekte 200'den fazla kolej öğrencisinden halihazırdaki fedakarlık düzeylerinin bildirilmesi istendi ve daha sonra katılımcılara kendilerine verilen bir miktar parayı bir yabancıyla paylaşabilecek ya da ondan saklayabilecekleri iktisadi bir oyun oynatıldı. En fazla paylaşım yapanlar, o an için en fazla fedakârlık yapan inancı en düşük kesim oldu. Dindar insanların bağış yapmalarına neden olan etmenleri anlamak için daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç var ancak araştırma, bu konuda rol oynayan etmenlerin yalnızca empati ve merhamet olmadığını açıkça gösteriyor.
  15. dediklerinden hiç birşey anlamadım meraba keşke mantıklı birşeyler yazsaydın..yada sorularıma cevap vermemek yerine kaçmayı tercih etmeseydin..o zaman seninle uzun uzun tartışabilirdik..yazdıklarımı oku lütfen cevap verme psikolojisi içine girmeden bunu becer lütfen .yoksa işin içinden çıkamayız dostum..san karadeliklerin nasıl oluştuğuna dair basit bir soru sorsam ilk yapıcan iş eminim bir yerlerden alıntı yapmak olucaktır..kusura bakma meraba önce sorularıma mantıklı cevaplar,, verki seninle ,,tartışabileyim..gerçekten o zaman görüceksinki çok mantıklı konular ortaya çıkacaktır..benden ispat istiyorsun,,bu hiç mantıklı deyil..ispat istemek yerine kendin birşeyler ispatlamaya çalışırsan..ve tezlerini belgeler halinde ortaya sunarsan ,,senden birşeyler kaparım belki..
  16. dostum sen iyimisin? espirin gerçekten çok berbat olmuş senden daha mantıklı birşeyler yazmanı beklerdim. ama yinede belli başlı mantığını seviyorum..çoğu yarumlarınla aynı fikirdeyim seni bir yerden tanıyor gibiyim.beni tanıdınmı? dostum..hani reich vardı..o sitede,,diyer isimler aklıma gelmiyor..iyi düşün ben seni çok iyi tanıyorum.
  17. bana cevap hakkı verdiğin için teşekkür ederim..sence saçmalamak ne demek? bunu açıklarsan sevinirim..tanrıya inanmıyor olabilirsin.bunu anlayabilirim ama bilimin tanrının olmadığını ispatladığını söylersen bende sana cerndeki büyük deneyi hatırlatmak zorunda kalırım tanrı parçacıgı..x kromozomu..merhaba bunlar sana birşeyi hatırlatıyormu?..eğer hatırlatmıyorsa..elimdem geldiği kadar sana yardımcı olucağım merak etme bilmemek deyil ,öğrenmemek ayıptır.ayrıca peygamber demek,çok zeki bir insan demektir çok bilmiş bir insan demektir aynı zamanda peygamber..aklını ve mantığını sevgi ve barış yerine savaş ve şiddetten zevk alan bir mantığa sahip..sadece bir insandır,sadece onun dedikleri olmak zorundadır..ve sistem kurar..ve buı sistem içerisinde kendi kurallarını empoze eder..ve bu kurallara herkesin uymasını bekler..uymayanları kılıçtan geçirir.. CENHİZ HAN aslında bir peygamber olduğunu iddia etmiştir..ve savaşta ele geçirdikleri..insanları çoluk çocuk dinlemeden kılıçtan geçirmiştir..işte sana peygamberin tanımı yaptım. eminim birşeyler öğrenmişsindir..bu örnek sana yeter diye düşünüyorum..
  18. matematikle tanrıyamı? ulaşmaya çalışıyorsun yada bir insanın mantığıylamı? yoksa. he he kendi ağzınla söylüyorsun bilim yasası: derki:bilim tanrıryı bulmaz tanrının yarattığı bir maddeyi bulabilir. bir program gibi düşün istersen..açık kodlu dna gibi düşünmeni tavsiye ederim dostum..bilimde artık şuna kara vermeli ben ne den tanrıyı arıyorum bulmak içinmi? yoksa reklam içinmi? yoksada insanlık içinmi? bence en doğrusu 3. şıktır..şu verdiğin örnek bile seni tanımama yetti....unutma hayat varsa tanrıya benzer birşeyler sonsuza dek var olacaktır...ben tanrı var diyorum sen yok diyorssun .şimdi çıkmaz sokaklardayız dostum hiç düşündünmü?amacımız tanrıyı bulmak deyil dostum amacımız BİLİNMEYENİ ALGILAMAKTIR.. amacımız bilinmeyeni sorgulamaktır...herkesin tanrısı farklıdır NEDENİ SAHTE KİTAPLAR VE SAHTE PEYGAMBERLER..güzel bir soru soracağım meraba sen ban PEYGAMBER OLMADIĞINI İSPATLAYABİLİRMİSİN? seni, dinliyorum..
  19. A priori ilkeler, çeşitli dogmalar ve asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayışa dogmatizm denir.bilmem anlatabildimmi? bu yüzden bilinmezcilikte DOGMATİZME ASLA YER YOKTUR...
  20. dostum herşeyine katılmamak elde deyil ..yalnız birşeyi düzeltmek zorundayım..kuranı kerimde baba oğul ilişkisi asla olmamıştır..bab oğul ilişkisi sadece seninde bildiğin gibi,,incilde mevcuttur..yani hz isaya verilen. verilen.sözde hristiyanlık dinidir..aslında şundan eminim tanrının mantığı şudur..aam kontrol eden insandır aslında insan verilen tanrılaşma modeli:şimdi örnek vermek istiyorum: ÖRNEK:BİR CAM KAVANOZ ALIP İÇİNE böcekleri yerleştirin ve canınız sıkıldığında onları ezerek öldürün işte bundanda zevk almaya çalışın..eğer beceriyorsanız..tanrının kötü ruhusunuzdur..eğer acıma hissi varsa (vicdan) o zamanda şu sonuç ortaya çıkacaktır..onalrı özgür bırakma bir nebzede olsa seni rahatlatacaktır..işte bu duyguda tanrının iyi ruhudur..YANİ AÇIKÇASI TANRI 2 BAŞLIDIR İY İRUH VE KÖTÜ RUH eğer sadece iyi olsaydı..herşeye anında müdahale ederdi..sadece kötü olsaydı o zamanda vay insanoğlunun haline ve açıkça derdiki ben tanrıyım istediğimi yaparım..ama şimdi bilinmezcliği oynamak tanrının EN BÜYÜK OYUNUDUR SAYGILAR??????????
  21. Allah, Kuran’ı mucizevi sözlerle yazmış ve o sayede insanlar (Araplar) Müslüman olmuş! Tamam da (Gerçi tam olarak tamam değil; zira Hıristiyan Araplar da olmuş ve hala varlar!), yukarıdaki olgular, elbette başka sayısız husus bir tarafa, Allah, yüzyıllar, binyıllar boyunca, tüm milletler tarafından anlaşılacak açıklıkta, net, insanları/Müslümanları birbirine düşürmeyecek bir kitap yazamaz mıydı?!....Ortadoğu’da yaratılan Tanrı’nın/Tanrıların niteliği, bilmek üzerinedir. Her şeyi bilir. Geleceği de şüphesiz. Böyle olmasa Tanrılığı manasızlaşır… Aynı zamanda, yarattığı insandan hesap sorar. Bu da zorunludur; çünkü ondan kulluk beklemektedir… Böyle kurulmuş Tanrı tasavvurundan ve Tanrı-insan ilişkisi muvacehesinden, mecburen kader paradigması ortaya çıkar... İnananlar, binyıllardır, çözümsüz bir sorunu çözmeye çalışmıyorlar; daha da ötesi, olmayan, yaratılan, hayali bir sorunu çözmek uğruna boşuna uğraşıyorlar!
  22. Allah, Kuran’ı bir edebi şaheser, tek ayeti bile taklit edilemeyecek, benzeri yazılamayacak kadar olağanüstü olarak yaratmış; öyle ki şairler onu okuyunca şiirlerini Kabe duvarlarından indirmişlerdir(?)(1) Yani, Kuran’ın bizatihi kendisi bir mucizedir. Bu tezden çıkan sonuç, Allahın, kendini ve dinini insanlara (Aslında Kureyş kabilesi ve komşu kabilelere) kabul ettirmek için mucizevi kelimeler, cümleler içeren bir kitap indirme karar ve tatbikatıdır. Arapların, Kuran’ın indirildiği dönemde, salt bu mucizesi sayesinde Müslüman olduklarını ve Kuran’ın her alanda kendilerine yol gösterici olduğunu varsayalım (Sözkonusu dönem, her ne kadar mitleştirilse de, anlatıldığı/yazıldığı gibi asrı saadet olmadığı bizzat Kuran’dan, açıkça veya satır aralarından öğrenilebilir!). Ancak peygamberlerinin ölümünden hemen ardından Müslümanlar birbirlerini boğazlamışlar, yönetimde Kuran’a (daha doğrusu bugün vaz edilen İslam’a) açıkça aykırı uygulamalar gerçekleştirmişler, sayısız hadis ve masal uydurmuşlar,koca koca alimler bunları yutmuşlar, enteresan mezhepler türemiş…
  23. dubai....1991....ve şimdiki hali...dubai...2013.....Bunların hepsi 1400 yıl önce kuranda yazıyordu. Ama okuyamamışız.???yada yazmıyordur ha ne dersiniz??
  24. yine saçmalamaya, devam ediyorsun neden kendine kendine eziyet ediyorsun?dur yazdıklarını düzelteyim..insan olgunlaştıkça hayatın anlamsızlığını keşfeder..hayatın ne kadar monoton olduğunu keşfeder parası yoksa var varsa hayatın anlamını bulmuş demektir..hayattan alıcağımız en büyük ders hayatın acımasızlığı olucaktır hiç şüphesiz..gelelim yaşlandığımız zaman hayatın bir oyun olduğunu deyil hayattın bir insanı nasıl tükettiğini ve nasıl bir kaosa sürüklediğini.aynı zamanda hayatın gerçek yüzünün..hiçte sanıldığı gibi olmadığını sorgulamaya başladığımız andır YAŞLILIK..benim için şu an itibariyle ben şimdiden bunları yaşıyorum yani senin yaşlanma tezini kökünden çürütmeye hazırım..ve ispatlamaya?
  25. Tanrıdan sizle konuşmasını isteyin Bu isteğiniz tabii ki gerçekleşmeyecektir. Her şeyin üstünde ve her şeyi bilen bir Tanrıyla konuşabilen bir insan olsa zaten kelimenin tam manasıyla ermiş ve her açıdan aşmış bir insan olurdu. Bu iletişimin doğrudan veya dolaylı olması fark etmezdi. Tanrıdan bir şekilde direktif alabilen kişiler şüphesiz ki toplumda öne çıkardı. Mesela ÖSS birincileri imam hatip liselilerden çıkardı veya sayısal lotoyu en çok dua eden tuttururdu. Ancak böyle şeyler gerçekleşmiyor. Günümüzde bu iddiadaki kişilerin varabildikleri tek yer ruh ve sinir hastalıkları klinikleri olmaktadır. Nuh'un gemisini hayal edin Kuranda atıfta bulunulan, İncil’de detayları anlatılan Nuh’un gemisi hikâyesini bilmeyen yoktur. Bundan yaklaşık 4 bin sene evvel, dünyayı tamamen sel basar. Nuh inşa ettiği 80 metre uzunluğundaki gemiye, tüm yaşayan canlılardan bir çift alır. Gemi dışında kalan her canlı, yani dünyadaki tüm yaşam bu selde telef olur. Dünyadaki canlı yaşamı, Nuh’un gemisindekilerin türemesiyle tekrar başlar. Bu absürt hikayeyi ciddiye almak ve komik iddiaları bilimsel açıdan değerlendirmek bilime hakaret olur. Bu hikayenin imkansız olduğunu anlamak için ilkokul bitirmiş olmak yeterlidir. Ama buradaki esas acayiplik, tanrının alenen bir haksız katliam yapmasıdır. Yani Nuh’a yamuk yapan kavimi uyarmak yerine, onları öldürmek, belki bir yere kadar anlaşılabilir. Ama dünyadaki canlı yaşamını toptan katletmenin amacı ne olabilir? Nuh’tan 10.000 km uzakta yaşayan alakasız insanlar neden öldürülmüştür? Hayvanlar neden öldürülmüştür? Eğer bu bir ibretlik gösteri ise, zaten herkes öldüğü için, kime ibret olması amaçlanmıştır?..Güneşin altı ay boyunca batmadığı kuzey kutbunda oruç tutmayı deneyin Ama isterseniz denemeyin, çünkü yaz dönemine denk gelirse açlıktan ölürsünüz. Kış aylarında ise, isteseniz de tutamazsanız çünkü güneş hiç doğmaz. Kutuplarda oruç tutmak bir paradokstur. Yine bir bilgisizlik ve ilkellik örneğidir. Dünyanın düz olduğuna, güneşin ve diğer gök cisimlerinin dünyanın etrafında döndüğüne inanılan yermerkezci görüşün bir uzantısıdır. 17. yüzyıla kadar ağırlıklı olarak tüm dünyada bu görüşe inanılırdı. Ama bugün biliyoruz ki, dünya tabak gibi düz değil, güneşin hareketi de dünyanın her yerinden aynı şekilde gözlemlenmiyor. Ama bu durum nasıl olmuşsa tanrının gözünden kaçmış ve bazı ibadetleri güneşin hareketlerine göre belirtmekte bir problem görmemiş. Veyahut Kuran, Arap yarımadasının coğrafyasıyla dünyanın geri kalanının aynı olduğunu zanneden, 7. yüzyılın bilgi düzeyindeki biri tarafından yazılmış, insan üretimi bir kitaptır. Sizce?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.